|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
arasinda, dünya´ya, efendimizin, gelen, hadisler, meydana, tesrifleri |
![]() |
Efendimizin Dünya´Ya Tesrifleri Arasinda Meydana Gelen Hadisler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Efendimizin Dünya´Ya Tesrifleri Arasinda Meydana Gelen HadislerEfendimizin Dünya´ya Tesrifleri Arasinda Meydana Gelen Hadisler Kâinatta en büyük hâdise hiç şüphe yok ki, Kâinatın Efendisi Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü, hilkat ağacının çekirdeği odur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte, "Sen olmasaydın, ey Habîbim, felekleri [kâinatı> yaratmazdım" kudsî hadisi , bu sırra işaret etmektedir ![]() Ayrıca, Efendimizin risâleti diğer peygamberler gibi hususî değil, umumi ve cihanşümûldür ![]() ![]() ![]() Nebiyy-i Ekrem Efendimizin dünyaya teşrifleri esnasında belli başlı şu hârikâ hâdiseler meydana geldi : 1) Teşrif Ettikleri Gece Bir Yıldız Doğdu ![]() Yahudîler arasında birçok âlim vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Resûl-i Zîşanın meşhur şâiri Hassan bin Sâbit (r ![]() ![]() "Ben sekiz yaşlarında var yoktum ![]() ![]() ![]() "Haberiniz olsun, Ahmedin yıldızı bu gece doğdu ![]() ![]() İbni Sadın naklettiği konu ile ilgili bir rivâyette ise şöyle denilmektedir: "Mekkede oturan bir Yahudî vardı ![]() "Bu gece kabilenizden bir oğlan çocuk doğdu mu? Kureyşliler, Bilmiyoruz cevabını verince, adam sözlerine devam etti: "Varın, gidin, soruşturun, arayın; bu ümmetin peygamberi bu gece doğdu ![]() ![]() Kureyşliler varıp soruşturdular ve gelip Yahudîye haber verdiler: Bu gece Abdullahın bir oğlu dünyaya geldi, sırtında bir nişan var ![]() Yahudî gidip peygamberlik alâmetini gördü ![]() "Peygamberlik artık İsrâiloğullarından gitti ![]() ![]() Demek gökkubbe pırıl pırıl yıldız kandilleriyle Resûl-i Kibriya Efendimizin gelişini alkışlıyordu ![]() 2) Medâyindeki Kisrâ Sarayından On Dört Burç Çatırdayarak Yıkıldı ![]() Kâinatın Efendisinin doğduğu geceydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Geceyi korkular içinde geçiren Kisrâ sabaha çıkar çıkmaz memleketinin dinî reislerini derhal bir toplantıya çağırdı ![]() ![]() Kisrâ tacını giymiş tahtına oturmuştu ![]() ![]() ![]() Bu haber, Kisrânın korku ve heyecanını daha da arttırdı ![]() Bu sırada toplantıda bulunan İran başkadısı Mûbezan söz alarak gördüğü bir rüyâyı anlattı: "Gördüm ki yüzlerce kükremiş deve, önlerine şaha kalkmış Arap atları olduğu halde Dicle suyunu geçti ve İran topraklarına yayıldılar ![]() Kisrâ, doğru sözlü, bilgili ve adaletli Mûbezanın bu rüyâsını da mânâlı buldu ![]() ![]() ![]() "Peki, bu neye işâret olabilir?" Başkadının cevabı kısa ve öz oldu: "Araplar tarafından çok önemli birşeyler olacağına işâret olabilir ![]() Kisrâ, bunun üzerine derhal Hîre Valisi Numan bin Münzire bir mektup yazdı ![]() "Bana orada bulunan âlimlerden, suallerime cevap verebilecek kudrette biri varsa gönder!" diyordu ![]() Mektubu alan Numan, işin ciddiyetini anladı ve derhal Abdül-Mesîh bin Amr adında bir bilgini Medayine gönderdi ![]() Gelen âlimi hükümdar derhal huzura kabul etti ![]() Cereyan eden hâdiseleri anlattıktan sonra, kendisinden bu hususta bilgi istedi ![]() "Şam yakınında Câbiyede oturan dayım Satîhde bunlara cevap verecek bilgi vardır ![]() Bunun üzerine Kisrâ, Abdül-Mesîhi gidip Satîhten hâdiseler hakkında bilgi almak üzere vazifelendirdi ![]() Meşhur Şam kâhini Satîh kemiksiz, âdetâ âzâsız bir vücud, yüzü göğsü içinde bir acûbe-i hilkat ve çok yaşlı bir kâhindi ![]() ![]() ![]() ![]() Abdül-Mesîh, dağ taş demeden yol alarak dayısı Satîhin yanına vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat, Abdül-Mesîh olup bitenleri anlatınca iş birden değişiverdi ![]() "Ey Abdül-Mesîh! İlâhi vahyin okunması çoğalacak ![]() Asânın sahibi peygamber olarak gönderildi ![]() ![]() ![]() Şunu iyi bil ki, zaman üzerinde hükmü geçerli olan mutlak Hâkim, böyle istedi ve gelen peygamberle nebîlik ipinin iki ucunu düğümledi ![]() Derin bir nefes çektikten sonra da ilâve etti: "Sasanîlerden, yıkılan burç sayısınca hükümdar gelecek ve sonra hüküm yerini bulacaktır ![]() Bu cümleler, Satîhin dudaklarından dökülen son sözler oldu ![]() ![]() ![]() Meşhur kâhin Satîh, bu sözleriyle açıkça Âhirzaman Peygamberinin dünyaya gelmiş olduğunu haber veriyordu ![]() ![]() ![]() 3) Kâbenin İçini Karanlık Ve Kirlere Boğan Putların Pekçoğu Başaşağı Yıkıldı: Kureyş müşrikleri, yeryüzünde Allahın tek mabud oluşunun içinde ve üstünde ilk olarak abideleştiği Kâbeyi putlarla karanlıklara boğmuşlardı ![]() ![]() Bu hâdisenin ifâde ettiği mânâ büyüktü: Dünyaya teşrif eden bu Zât, kendisine verilecek vazife gereği kapkaranlık şirk inancını ortadan kaldıracaktır ![]() ![]() Dünya buna şâhid oldu ![]() ![]() 4) İstahrabatta Bin Seneden Beri Yanmakta Olan Mecûsîlerin Kocaman Ateş Yığınları Bir Anda Sönüverdi ![]() Mecûsiler bu ateş yığınını kendilerine ilâh kabul etmişlerdi ![]() ![]() Demek ki, gelen zât, putperestlik gibi, ateşperestliği de bir çırpıda ortadan kaldıracak ve yeryüzünü Tevhid meşalesiyle aydınlatacaktı ![]() 5) Takdis Edilen Meşhur Sâve (Taberiyye) Gölü Bir Anda Kuruyuverdi ![]() Bu da, gelen zâtın, Allahın izni ile olmayan şeylerin takdis edilmesini yasaklayacağının ifâdesi idi ![]() 6) Dünyaya Teşrifleri Ânında, Şark Ve Garbı Küçük Bir Oda Gibi Aydınlatan Bir Nur Görüldü ![]() Demek ki, dünyaya gelen zâtın tebliğ edeceği din, şark ve garbı bütün ihtişamıyla kucaklayacak, insanlığın beşte birini şefkadi sînesinde terbiye edip okşayacaktı ![]() 7) Semâve Vadisi Taşan Seller Altında Kalıp, Suya Gark Oldu ![]() Resûl-i Kibriya Efendimizin dünyaya gözlerini açtıkları geceydi ![]() ![]() ![]() ![]() 8) Gök Kubbeden Salkım Salkım Yıldızlar Döküldü: Nebiyy-i Ekrem Efendimizin dünyaya teşrifleri gecesinde hazan yaprağı gibi gök kubbeden yıldızlar döküldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O âna kadar görülmemiş bu hâdiselerin Resûl-i Ekremin doğumu sırasında meydana gelmeleri elbette tesadüfı değildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 36 ![]() 37 ![]() 38 ![]() 39 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 40 ![]() ![]() 41 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|