![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜCRET Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte Allah'ın hidayet verdikleri bunlardır; öyleyse sen de onların bu hidayetlerine uy ![]() ![]() ![]() Ey kavmim, ben bunun karşılığında sizden hiçbir ücret istemiyorum ![]() ![]() Oysa ki sen buna karşı onlardan bir ücret de istemiyorsun ![]() ![]() (Yine) Böylece ikisi yola koyuldu ![]() ![]() ![]() ![]() De ki: "Ben buna karşılık, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen (insanlar olmanız) dışında sizden bir ücret istemiyorum ![]() Büyücüler geldiklerinde, Firavun'a: "Şayet biz galip gelirsek, bize bir ücret var gerçekten, değil mi?" dediler ![]() Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir ![]() Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir ![]() Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; (26/145) Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir ![]() Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir ![]() O (kadın)lardan biri dedi ki: "Ey babacığım, onu ücretli olarak tut; çünkü ücretle tuttuklarının en hayırlısı gerçekten o kuvvetli, güvenilir (biri)dir ![]() Ey Peygamber, gerçekten biz sana ücretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini ve Allah'ın sana ganimet olarak verdikleri (savaş esirleri)nden sağ elinin malik olduğu (cariyeler) ile seninle birlikte hicret eden amcanın kızlarını, halanın kızlarını, dayının kızlarını ve teyzenin kızlarını helal kıldık; bir de, kendisini peygambere hibe eden ve peygamberin kendisini almak istediği mü'min bir kadını da, -mü'minler için olmaksızın yalnızca sana has olmak üzere- (senin için helal kıldık) ![]() ![]() ![]() ![]() De ki: "Ben sizden bir ücret istemişsem, artık o sizin olsun ![]() ![]() ![]() Sizden ücret istemeyenlere uyun, onlar hidayet bulmuş kimselerdir ![]() (Ey Peygamber) De ki: "Ben, buna karşı sizden bir ücret istemiyorum ve (kendiliğinden) bir yükümlülük getirenlerden de değilim ![]() İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Yoksa sen onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altındalar? (52/40) Ey iman edenler, mü'min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Boşadığınız) Kadınları, gücünüz oranında oturmakta olduğunuz yerin bir yanında oturtun, onlara 'darlık ve sıkıntıya düşürmek amacıyla' zarar vermeyin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sen, onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, onlar, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altında kalmışlar? (68/46) |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜLFET Nasıl oluyor da Allah'ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O'na döndürüleceksiniz ![]() Siz, insanlara iyiliği emrederken, kendinizi unutuyor musunuz? Oysa siz kitabı okuyorsunuz ![]() Siz (ise şöyle) demiştiniz: "Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmısak, mercimek ve soğan çıkarsın ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hani Musa kavmine: "Allah, muhakkak sizin bir sığır kesmenizi emrediyor" demişti ![]() ![]() ![]() "Onlar hala Kur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı ![]() Ve: "Biz hristiyanlarız" diyenlerden kesin söz (misak) almıştık ![]() ![]() ![]() ![]() "De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alıverir ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah'tan başka getirebilecek ilah kimdir?" Bak, biz nasıl ayetleri 'çeşitli biçimlerde açıklıyoruz da' sonra onlar (yine) sırt çevirip-engelliyorlar?" (6/46) Sonra kötülüğün yerini iyilikle değiştirdik, öyle ki onlar, çoğaldılar ve: "Atalarımıza da (bazan) şiddetli sıkıntılar (bazan da) refah ve genişlikler dokunmuştu" dediler ![]() ![]() "Onlar, göklerin ve yerin 'bağımlı olduğu egemenliğe ve sünnete' (melekût) Allah'ın yarattığı şeylere ve ihtimal (verip) ecellerinin pek yaklaştığına bakmıyorlar mı? Bundan sonra onlar artık hangi söze inanacaklar?" (7/185) "Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp (ders çıkarıp) düşünmüyorlar ![]() "Allah'ın herhangi bir şeyden yarattığına bakmıyorlar mı? Onun gölgeleri küçülerek sağdan ve soldan Allah'a secde eder vaziyette döner ![]() "Görmüyorlar mı; gökleri ve yeri yaratan Allah, onların benzerini yaratmaya gücü yeter ve onlar için kendisinde şüphe olmayan bir süre (ecel) kılmıştır ![]() ![]() "İnsan önceden, hiç bir şey değilken, gerçekten bizim onu yaratmış bulunduğumuzu (hiç) düşünmüyor mu?" (19/67) "Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah, gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır ![]() ![]() "Onlar hala Kur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı ![]() "Böylece onlara böğüren bir buzağı heykeli döküp çıkardı, "İşte, sizin ve ilahınız, Musa'nın ilahı budur; fakat (Musa) unuttu" dediler ![]() "O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık ![]() "Üzerlerindeki göğe bakmıyorlar mı? Biz, onu nasıl bina ettik ve onu nasıl süsledik? Onun hiç bir çatlağı yok ![]() "Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? Göğe, nasıl yükseltildi? Dağlara; nasıl oturtulup-kuruldu?Yere; nasıl yayılıp-döşendi? (88/17-20) |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜLKE İnkâr edenlerin ülke ülke dönüp-dolaşmaları seni aldatmasın ![]() Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla" diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz? (4/75) Böylece biz, her ülkenin önde gelenlerini -orada hileli- düzenler kursunlar diye- oranın suçlu-günahkarları kıldık ![]() ![]() Bu, halkı habersizken, Rabbinin ülkeleri zulüm ve helak edici olmadığındandır ![]() Biz nice ülkeleri yıkıma uğrattık ![]() ![]() Kavminin önde gelenlerinden büyüklük taslayanlar (müstekbirler) dediler ki: "Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp-çıkaracağız veya mutlaka bizim dinimize geri döneceksiniz ![]() ![]() Eğer o ülkeler halkı inansalardı ve korkup-sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar, biz de onları kazanageldikleri nedeniyle yakalayıverdik ![]() O ülkeler halkı, geceleri uyurken, onlara zorlu azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler? (7/97) Ya da o ülkeler halkı, kuşluk vakti eğlenceye dalmışken, onlara zorlu-azabımızın gelmeyeceğinden güvende miydiler? (7/98) İşte bu ülkeler, sana onların 'haberlerinden aktarmalar yapıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Ama (azab geldiği sırada) iman edip imanı kendisine yarar sağlamış -Yunus kavminin dışında- bir ülke olsaydı ya! Onlar iman ettikleri zaman dünya hayatında onlardan aşağılatıcı azabı kaldırdık ve onları belli bir zamana kadar yararlandırdık ![]() Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halkı, ıslah eden kimseler iken, senin Rabbin o ülkeleri zulm ile helak edecek değildi ![]() Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık ![]() Biz, bir ülkeyi helak etmek istediğimiz zaman, onun 'varlık ve güç sahibi önde gelenlerine' emrederiz, böylelikle onlar onda bozgunculuk çıkarırlar ![]() ![]() hiçbir ülke (veya şehir) olmasın ki, kıyamet gününden önce biz onu (ya) bir yıkıma uğratacağız veya onu şiddetli bir azabla azablandıracağız; bu (muhakkak) o kitapta yazılıdır ![]() İşte ülkeler (ve onların halkları), zulmettikleri zaman onları yıkıma uğrattık; ve yıkımları için bir buluşma zamanı tesbit ettik ![]() Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiçbir ülke (halkı) iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecek? (21/6) Biz, zulmeden ülkelerden nicesini kırıp geçirdik ve bunun ardından bir başka kavmi meydana getirdik ![]() Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler ![]() (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir) ![]() Nice ülkeler vardır ki, (halkı) zulmediyorken Ben ona bir süre tanıdım, sonra yakalayıverdim; dönüş yalnızca banadır ![]() Andolsun, onlar, üstüne felaket yağmuru yağdırılmış bulunan o ülkeye uğramışlardır; yine de onu görmüyorlar mıydı? Hayır, onlar dirilmeyi ummuyorlardı ![]() Kendisi için bir uyarıcı olmaksızın, biz hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmış değiliz ![]() Dedi ki: "Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, böyle yaparlar ![]() Bizim elçilerimiz İbrahim'e bir müjde ile geldikleri zaman, dediler ki: "Gerçek şu ki, biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız ![]() ![]() Şüphesiz biz, fasıklık yapmalarından dolayı, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azab indireceğiz ![]() Biz hangi ülkeye bir uyarıcı gönderdikse, mutlaka oranın 'refah içinde şımaran önde gelenleri': "Gerçekten biz, sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyi tanımıyoruz" demişlerdir ![]() Ülkelerden niceleri vardır ki, Rablerinin ve O'nun elçilerinin emrine karşı gelip azmışlar, böylece biz de onları çetin bir hesaba çekmişiz ve onları benzeri görülmedik bir azabla azablandırmışız ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜMİTSİZLİK "Oğullarım gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber getirin ve Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin ![]() ![]() Dediler ki: "Seni gerçekle müjdeledik; öyleyse umut kesenlerden olma ![]() İnsana bir nimet verdiğimizde sırt çevirir ve yan çizer; ona bir şer dokunduğu zaman da umutsuzluğa kapılır ![]() Biz insanlara bir rahmet taddırdığımız zaman onunla sevinirler; kendi ellerinin takdim ettiği dolayısıyla onlara bir kötülük isabet ettiğinde hemen umutsuzluğa kapılırlar ![]() (Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜMMET Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (Müslüman) bir ümmet (ver) ![]() ![]() ![]() Onlar bir ümmetti; gelip geçti ![]() ![]() ![]() Böylece biz sizi, insanlara şahid (ve örnek) olmanız için orta bir ümmet kıldık; Peygamber de üzerinizde bir şahid olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlar tek bir ümmetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz ![]() ![]() ![]() Her ümmetten bir şahid getirdiğimiz ve onların üzerine seni şahit olarak getirdiğimiz zaman nasıl olacak? (4/41) Sana da (Ey Muhammed,) önündeki kitap(lar)ı doğrulayıcı ve ona 'bir şahid-gözetleyici' olarak Kitab'ı (Kur'an'ı) indirdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rablerinden indirileni (Kur'an'ı) ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (sayısız nimeti) yiyeceklerdi ![]() ![]() Yeryüzünde hiçbir canlı ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, sizin gibi ümmetler olmasın ![]() ![]() Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik ![]() ![]() Allah'tan başka yalvarıp-yakardıklarına (taptıklarına) sövmeyin; sonra onlar da haddi aşarak bilmeksizin Allah'a söverler ![]() ![]() ![]() Her ümmet için bir ecel vardır ![]() ![]() (Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti kılan (uygulayan) bir ümmet vardır ![]() İnsanlar, tek bir ümmetten başka değildi; sonra anlaşmazlığa düştüler ![]() ![]() Her ümmetin bir resulü vardır ![]() ![]() De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim ![]() ![]() ![]() Ey Nuh" denildi ![]() ![]() ![]() Eğer Rabbin dileseydi, insanları elbette tek bir ümmet kılardı ![]() Böylece biz seni, kendisinden önce nice ümmetler gelip-geçmiş olan bir ümmete (elçi olarak) gönderdik; sana vahyettiklerimizi onlara okuyasın diye ![]() ![]() ![]() ![]() hiçbir ümmet, kendi ecelini ne öne alabilir, ne de onlar ertelenebilirler ![]() Andolsun, biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik ![]() ![]() ![]() Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azab vardır ![]() Her ümmetten bir şahid göndereceğimiz gün; (artık ondan) sonra ne inkâr edenlere (özür dilemeleri için) izin verilecek, ne (Allah'tan) hoşnutluk dilekleri kabul edilecek ![]() Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz ![]() ![]() Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diye, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup-çözen (kadın) gibi olmayın ![]() ![]() ![]() Eğer Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet kılardı; ancak dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir ![]() ![]() Gerçek şu ki, İbrahim (tek başına) bir ümmetti; Allah'a gönülden yönelip itaat eden bir muvahhiddi ve o müşriklerden değildi ![]() Gerçekten, sizin bu ümmetiniz tek bir ümmettir ![]() ![]() Biz her ümmet için bir "Mensek" kıldık, O'nun kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine Allah'ın adını ansınlar diye ![]() ![]() ![]() Biz her ümmete bir ibadet tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() Ümmetlerden hiçbiri, kendisine tesbit edilmiş eceli ne öne alabilir, ne erteleyebilir ![]() Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde, onu yalanladılar ![]() ![]() ![]() İşte sizin ümmetiniz bir tek ümmettir ve Ben de sizin Rabbinizim; öyleyse benden korkup-sakının ![]() Ve her ümmetten ayetlerimizi yalanlayan bir grubu toplayacağımız gün, artık onlar 'tutuklanıp (azab yerine) dağıtılırlar ![]() Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin-kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik ![]() ![]() Eğer yalanlarsanız, sizden önceki ümmetler de (elçilerin çağrısını) yalanlamışlardır ![]() ![]() Şüphesiz biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik ![]() ![]() Yeminlerinin olanca güçleriyle, kendilerine bir uyarıcı-korkutucu gelecek olsa, ümmetlerinin herhangi birinden mutlaka daha doğru olacaklarına dair, Allah'a and içtiler ![]() ![]() Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladı ve kendilerinden sonra (sayısı çok) fırkalar da ![]() ![]() ![]() ![]() Biz onlara birtakım yakın-kimseleri 'kabuk gibi üzerlerine kaplattık,' onlar da, önlerinde ve arkalarında olanları kendilerine süslü gösterdiler ![]() ![]() ![]() Eğer Allah dileseydi, onları her halde tek bir ümmet kılardı ![]() ![]() ![]() Hayır; dediler ki: "Gerçekten atalarımızı bir ümmet üzerinde bulduk ve doğrusu biz onların izleri (eserleri) üstünde doğru olana (hidayete) yönelmiş (kimse)leriz ![]() İşte böyle, senden önce de (herhangi) bir memlekete bir elçi göndermiş olmayalım, mutlaka onun 'refah içinde şımarıp azan önde gelenleri' (şöyle) demişlerdir: "Gerçekten biz, atalarımızı bir ümmet (din) üzerinde bulduk ve doğrusu biz, onların izlerine (eserlerine) uymuş kimseleriz ![]() Eğer insanlar (Allah'a karşı isyanda birleşip) tek bir ümmet olacak olmasaydı, Rahman'ı (Allah'ı) inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerinde çıkıp-yükselecekleri merdivenler yapardık ![]() O gün sen, her ümmeti diz üstü çökmüş (veya toplanmış) olarak görürsün ![]() ![]() ![]() İşte bunlar, cinlerden ve insanlardan kendilerinden evvel gelip-geçmiş ümmetler içinde (azab) sözü üzerlerine hak olmuş kimselerdir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜMMİ Onlardan bir kısmı ümmidir ![]() ![]() Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah'a teslim ettim ![]() ![]() ![]() ![]() Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar emanet bıraksan onu sana geri verir; öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, sen, onun tepesine dikilip durmadıkça onu sana ödemez ![]() ![]() ![]() Onlar ki, yanlarındaki Tevrat'ta ve İncil'de (geleceği) yazılı bulacakları ümmi haber getirici (Nebi) olan elçiye (Resul) uyarlar; o, onlara marufu (iyiliği) emrediyor, münkeri (kötülüğü) yasaklıyor, temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılıyor ve onların ağır yüklerini, üzerlerindeki zincirleri indiriyor ![]() ![]() De ki: "Ey insanlar, ben Allah'ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisi (peygamberi)yim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara ayetlerini okuyan, onları arındırıp-temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜRÜN O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı ![]() ![]() ![]() İman edip salih amellerde bulunanları müjdele ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hani İbrahim: "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de (Allah: "Sadece inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti ![]() Andolsun, biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz ![]() ![]() Yalnızca Allah'ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip- güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, sağnak yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki ona sağnak yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır) ![]() ![]() Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin ![]() ![]() O, gökten su indirendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O'dur ![]() ![]() ![]() Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O'dur ![]() ![]() ![]() ![]() Andolsun, biz de Firavun aile (çevre)sini belki öğüt alıp düşünürler diye yıllar yılı kuraklığa ve ürün kıtlığına uğrattık ![]() Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar ve ırmaklar kılandır ![]() ![]() ![]() Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz ![]() ![]() Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rızık olarak türlü ürünler çıkarandır ![]() ![]() ![]() Rabbimiz, gerçekten ben, çocuklarımdan bir kısmını Beyt-i Haram yanında ekini olmayan bir vadiye yerleştirdim; Rabbimiz, dosdoğru namazı kılsınlar diye (öyle yaptım), böylelikle Sen, insanların bir kısmının kalblerini onlara ilgi duyar kıl ve onları birtakım ürünlerden rızıklandır ![]() ![]() Yere (gelince,) onu döşeyip-yaydık, onda sarsılmaz-dağlar bıraktık ve onda herşeyden ölçüsü belirlenmiş ürünler bitirdik ![]() (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı ![]() ![]() (Derken) Onun ürünleri (afetlerle) kuşatılıverdi ![]() ![]() ![]() Yeryüzünde bir bakmadılar mı ki, biz onda her güzel (kerim) çiftten nice ürünler bitirdik ![]() Dediler ki: "Eğer seninle birlikte hidayete uyacak olursak, yerimizden (yurdumuzdan ve konumumuzdan) çekilip-kopartılırız ![]() ![]() Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için ![]() Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın ![]() Devşirilecek (meyve ve eşsiz ürün)leri pek yakındır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜSTÜNLÜK Onlardan kimini kimine nasıl üstün tuttuğumuzu gör ![]() ![]() Süleyman Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar bize kuşların konuşma-dili öğretildi ve bize herşeyden (bol bir nimet) verildi ![]() ![]() Gevşemeyin üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz ![]() Ey insanlar gerçekten biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜŞENME Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜVEY Sizlere anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerin kızları, kız kardeşlerin kızları, sizi emziren (süt) anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri ve kendileriyle (gerdeğe) girdiğiniz kadınlarınızdan olup koruyuculuğunuz altında bulunan üvey kızlarınız -onlarla gerdeğe girmemişseniz, size bir sakınca yoktur-, sizin sülbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir araya getirdiğiniz (evlilik) haram kılındı ![]() ![]() ![]() ÜZEYİR Yahudiler: "Üzeyir Allah'ın oğludur" dediler; Hıristiyanlar da: "Mesih Allah'ın oğludur" dediler ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur'an Fihristi- Ü |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an Fihristi- ÜÜZÜM Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, üzümlerden bir bahçesi olsun, içinde kendisinin olan bütün ürünler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip çatsın, (üstelik) zayıf ve küçük çocukları olsun (böyle bir durumda iken) ona (bahçesine) ateşli bir kasırga isabet etsin de yanıversin ![]() ![]() O, gökten su indirendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeryüzünde birbirine yakın komşu kıtalar vardır; üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar da vardır ki, bunlar aynı su ile sulanır; ama ürünlerinde (ki verimde ve lezzette) bazısını bazısına üstün kılıyoruz ![]() ![]() Onunla sizin için ekin, zeytin, hurmalıklar, üzümler ve meyvelerin her türlüsünden bitirir ![]() ![]() Hurmalıkların ve üzümlüklerin meyvelerinden kurdukları çardaklarda hem sarhoşluk verici içki, hem güzel bir rızık edinmektesiniz ![]() ![]() Ya da sana ait hurmalıklardan ve üzümlerden bir bahçe olup aralarından şarıl şarıl akan ırmaklar fışkırtmalısın ![]() Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik ![]() Böylelikle, bununla size hurmalıklardan, üzümlüklerden bahçeler-bağlar geliştirdik, içlerinde çok sayıda yemişler vardır; sizler onlardan yemektesiniz ![]() Biz, orada hurmalıklardan ve üzüm-bağlarından bahçeler kıldık ve içlerinde pınarlar fışkırttık: (36/34) Nice bahçeler ve üzüm bağları ![]() Üzümler, yoncalar, (80/28) |
![]() |
![]() |
|