Prof. Dr. Sinsi
|
Dua Suyun Şeklinide Değiştiriyor
Dua Suyun Şeklinide Değiştiriyor
Japon bilim adamı Masaru Emotonun “Suyun Hafızası Var” başlıklı yazısı, dünyada oldukça yankı uyandırdı Emotonun yaptığı araştırmalar, insanın titreşime dayalı olarak ürettiği enerjinin, düşüncenin, kelimelerin, fikir ve müziğin suyun moleküler yapısına tesir ettiğini ortaya koydu

Emoto, çeşitli deney şartlarına tâbi tutulan su damlacıklarını dondurup karanlık alan mikroskobu altında fotoğraflarını çektiğinde, suyun kristalize şekillerinde insanı hayrete düşüren farklılıklar olduğunu tespit etti Dondurulmadan önce su dolu şişenin üstüne yazı yazılmış veya sözler söylenmiştir Daha sonra çekilen fotoğraflar incelendiğinde, suyun âdeta şuurlu bir varlık gibi, söz ve yazıyla ifade edilen duygu ve düşüncelere cevap verdiği anlaşılmıştır Benzer bir başka deneyde, Japonyada iki ilkokul öğrencisi, yan yana duran iki şişeye pişmiş pirinç koyup şişelerden birini “Teşekkür ederim!” diğerini “Seni aptal!” şeklinde etiketlemiştir Bir ay sonra öğrenciler, “Teşekkür ederim!” yazılan pirincin renginin sarı ve kokusunun güzel olduğunu, “Seni aptal!” yazılan pirincin ise karardığını ve kötü kokulu bir hâl aldığını görmüşlerdir Bu deney dünyanın birçok yerinde değişik insanlar tarafından tekrarlandığında, benzer neticeler elde edilmiştir Bir başka araştırmada suya müzik dinletilmiş ve film gösterilmiştir; hislendirici olmayan gürültülü müzikler ile korku ve şiddet filmlerinin suya kötü tesir yaptığı, su kristallerinde şekil bozukluklarına sebep olduğu görülmüştür Suyun hafızasının olup olmadığı ayrı bir konudur Ancak bütün bu deneylerde insanın akıl, şuur ve duygu sahibi olan ruhunun çevresiyle sürekli bir münasebet içerisinde olduğu, sadece canlı değil, cansız varlıklardan da şuurlu denebilecek cevaplar aldığı görülmektedir Buna güzel bir örnek, “Beni hasta ediyorsun, seni öldüreceğim!” cümlesiyle hitap edilen suyun kristal yapısının düzensiz hâle gelmesi; “Teşekkür ederim!” şeklinde hitap edilen veya üzerine hayır dualar okunan su kristallerinin şeklinin ise, düzenli hâlini koruması ve fıtrî mükemmelliğini devam ettirmesidir
Temiz akarsulardan ve kaynaklardan alınan su örnekleri çok güzel geometrik yapıda kristaller gösterirken, sanayi bölgelerinden ve yoğun yerleşim alanlarından gelen kirli ve toksik su örneklerinde şekil bozuklukları ve rastgele oluşmuş kristaller ortaya çıkmaktadır Su borularında ve depolarda bekletilen su, damıtılmış olsa bile, benzer şekil bozuklukları göstermektedir
Su, hayat demektir Çeşitli dokulara ve yaşa göre değişmekle birlikte vücut ağırlığımızın ortalama % 70i sudur Yani hücrelerimiz ve hücre içindeki mikro yapılar, âdeta kendine özgü birer su okyanusu içinde yüzerler Hücreler arası bilgi ve madde alışverişinde, metabolik hâdiselerde su, önemli vazifeler üstlenir İyi ve güzel düşünüp etrafımıza pozitif tesir yayarsak, netice de iyi ve güzel olur Negatif düşünceler ise, hem bize hem de çevreye menfî tesir eder Dolayısıyla çevremiz ve bizler bir bakıma hissettiğimiz, düşündüğümüz, konuştuğumuz ve davrandığımız şeyler oluruz Onun için pozitif düşünceli, tatlı sözlü ve ağzı dualı insanların arasında yaşamak çok önemlidir
Çocuklarımıza ve çevremizdeki insanlara hiç kimse hakkında kötü hisler beslememelerini, kötü düşünmemelerini ve kötü konuşmamalarını, hüsn-ü zan, hüsn-ü niyet ve hayır duayla insanlığa yaklaşmalarını öğütlemeliyiz Daha da önemlisi, bu konuda hüsn-ü misâl olmalıyız Çünkü Yaratıcının imtihan gereği fıtratımıza yerleştirdiği nefisten, vehim, vesvese, su-i zan gibi menfî hisler irade dışı doğmaktadır Bu sistemin hayır, güzellik ve doğruluk tarafında baskın hâle gelebilmesi, iradî olarak hayra yorma, müspet düşünme ve pozitif yaklaşım göstermeye bağlıdır Unutmamalıyız ki, ruhlarımız her zaman birbirleriyle ve çevreleriyle karşılıklı münasebet içerisindedir Herhangi birisi hakkındaki konuşmalarımız gibi duygu ve düşüncelerimiz de dua ve temenni hükmüne geçebilmektedir
“Ben hep hastayım ” diyen insanlar kendileri bir yana, çevrelerine de olumsuz tesir ederler “Hamdolsun!”, “Allah bugünlerimizi aratmasın!” ve “Hâlimize şükür!” gibi dâima müspet ifadelerle şükür içinde bulunan insanlarsa, fıtratlarındaki olumsuz düşüncelerin, evham ve vesveselerin baskın hâle gelmemesi için dua ile Onun yardımını talep etmekte, etraflarında pozitif his ve düşüncelerin gelişmesine zemin hazırlamakta, neticede de güzel örnek olmaktadırlar
Netice itibariyle, insan, söz ve niyetiyle gerek kendisinin, gerekse çevresindeki canlı-cansız varlıkların durumunun değişmesine sebep olur Allah, insanı ve tabiatı buna açık yarattığından, doğru olanı buyurmuş, su-i zandan kaçınmayı, hüsn-ü zanda bulunmayı emretmiştir
Ahmet Yıldızhan
Sızıntı Dergisi
|