Prof. Dr. Sinsi
|
Enderun Ne Demektir
Enderun Ne Demektir
Bir şeyin iç yüzü, büyük konakların iç kısmı; eski saraylarda harem ve hazine dairelerinin bulunduğu kısım
Topkapı Sarayı'nda da Babüssaade veya Akağalar bölümünden sonra başlayan kısmın adı
Padişahın günlük hayatını geçirdiği Enderun, Osmanlı siyasi tarihinin de bir anlamda sahnesidir Enderun, ayrıca İmparatorluğu yönetecek elemanların yetiştirildiği bir okuldur Bu özellikleri ile devlet yönetiminde hizmet alanı ve sarayın en önemli bölümüdür Enderun Murad Hüdavendigar tarafından yaptır-tılan Edirne Sarayı'nda bu amaçla ayrılan bir bölümde kurulmuştu Ancak kuruluşu gerçekleştiren kesin çizgileriyle ilk padişah Fatih oldu Onun kanunnamesinde enderun halkının görev, hak ve yetkileri tek tek belirtildi Sonraki hükümdarlar tarafından teşkilat geliştirildi Töre, gelenek ve örfleri kesin çizgileriyle belirerek, imparatorluğun yıkılış tarihine kadar yaşadı
Enderunda ilk okulu Sultan I Murad saray hizmetlerinde çalışacak görevliler yetiştirmek üzere Edirne'deki eski sarayda kurdu Üç sınıflı olan bu okulda birinci sınıfa seferli koğuşu, ikinci sınıfa Kiler koğuşu, üçüncü sınıfa da Hazine koğuşu denirdi Okulda Kur'an, ilmihal, tecvid, akaid ve mesail-i diniye gibi dersler okutulurdu Sultan II Murad devrinde bu derslere tefsir, fıkıh, hadis, efraiz, şiir ve inşa, musiki, heyet hendese, coğrafya, ilmi kelam, siyer-i nebevi, mantık, belagat, felsefe dersleri eklendi Ve bu dersleri okutmak için çeşitli İslam ülkelerinden bilginler getirtildi Fatih İstanbul'u aldıktan sonra, Eski ve yeni saraylara bu mektebi taşıdı Edirne'den seçilen bazı enderunlu gılmanlar, İstanbul'a getirtildi II Bayezid Galatasaray'da ikinci bir Enderun okulu açtırdı Bu okulda ilk öğrenim yapılırdı Okutulan dersler Kur'an, Arapça, Farsça, hüsnühat (güzel yazı) ve musiki idi Galatasaray Enderun'unu bitirenler Yeni Saray'daki Enderun Mektebi'ne girerler ve öğrenimlerini burada tamamlarlardı
1570 yılında Galatasaray Mektebi II Selim tarafından kapatıldı ve gılmanlardan bir kısmı da Eski Saray'a gönderilerek Galatasaray, medrese haline getirildi
Enderun teşkilatı, Enderun öğretmenleri, hocaları ve sarayın iç hizmet görevlilerinden oluşurdu Teşkilatın bölümleri a-Küçük Oda b-Büyük Oda c-Doğancı Odası d-Seferli Odası e-Kiler Odası f-Hazine Odası g-Has Oda, olmak üzere yediye ayrılır
Bu teşkilat II Mahmud devrinde köklü değişiklikler geçirdi Vaka-i Hayriye'den sonra orduda yapılan yeniliklere paralel olarak gelişme gösteren değişikliğin ilki, Enderun-ı Hümayun Nezareti'nin kurulması oldu Daha sonra Mabeyn-i Hümayun Müşirliği kuruldu Enderun ağalarının yerlerini mabeynciler aldı 1839'da ise mabeyn müşirliği unvanı "serkurenalık" adıyla değiştirildi
Enderun'a en ağır darbe, Sultan Abdülmecid'in Dolmabahçe Sarayı'nı yaptırmasından sonra indirildi Topkapı Sarayı, Devlet'in merkezi olma niteliğini kaybedince, Enderun'da sönmeye ve unutulmaya mahkum oldu Bunun bir sonucu olarak, Hırka-i Saadet ve Hazine-i Hümayun hizmetleri hazine kethüdalarına bırakıldı II Abdülhamid devrindeyse bütünüyle ihmal edildi II Abdülhamid ödüllendirmek istediği tüfekçi, kapıcı, ahçı oğullarını, akrabalarını buraya göndermekle, Enderun'un eski usul ve eğitimini bozacak derecede büyük bir kalabalıkla doldurdu II Meşrutiyet'in ilanından sonra, Enderun'da ayıklama yapıldı Öğrenciler değişik okullara bir kısmı da Dolmabahçe Sarayı'nın hizmetlerine alındı
XV yüzyılda yakın tarihe kadar yönetim, bilim, askerlik, şiir, edebiyat, yazı ve çeşitli sanat konularında yüzlerce değerli adamın yetiştiği Enderunlular arasında, Nakkaş Hasan Paşa, Kemankeş Kara Mustafa Paşa, Hattat Hasan Paşa, Kavukçu Mustafa Paşa gibi hem sanatçı hem asker, hem de idareci olanlar Tırnakçı Hasan Paşa, Baltacı Mehmet Paşa, Sarıkçı Mustafa Paşa, Deli Hüseyin Paşa, Çorlulu Ali Paşa, Şehit Ali Paşa, Kanijeli İbrahim Paşa, Karavezir Mehmet Paşa, Silahtar Ali Paşa gibi yöneticiler vardı Bunlardan 6O'ı sadrazam, 3'ü şeyhülislam, 23'ü de kaptan paşa olmuşlardır Silahdar Fındıklı Mehmet Ağa gibi tarihçiler, Vasıf ve Fazıl gibi şairler Enderun'dan çıkan edebiyatçılara örnektir
Enderun resmi olarak 3 Nisan 1924 tarihinde Topkapı Sarayı'nın (Yeni Saray) müze haline getirilmesi üzerine kaldırılmıştır
|