Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harfi, lügat, osmanlıca, sözlük

Osmanlıca Sözlük Lügat O-Ö Harfi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat O-Ö Harfi



Osmanlıca Sözlük Lügat O-Ö Harfi

BA Ev biçimi, birkaç direkli, uzun bölüntülü keçeden yapılmış göçebe çadırı * Çadırlardan müteşekkil küçük topluluk * Göçebe ailesi Çadır halkı
OBJEKTİF Fr Hakikatı olduğu gibi aksettiren * Fotoğraf makinası ve dürbün gibi cihazlardaki mercekler * Gaye * Fls: Varlıkla alâkalı
OBÜS Ask: Dikey veya dalıcı atış yapabilen, oldukça kısa namlulu top Obüsler Milâdi 16 asırda icad olunmuştur Bir mânianın arkasında bulunan ve bu sebeple doğruca görülemeyen düşman mevzilerinin yüksek münhanilerle aşırılmak suretiyle endaht yapmak maksadıyla icad edilmiştir
OCAK İMAMI Tar: Yeniçeri Ocağı´nın imamı Cami-i Miyane adını alan ve ilkin mescid halinde bulunan Orta camii, Hicri 1000 senesinde büyütülerek cami haline getirilmiştir Camiin imamı, hatibi, müezzini, muarrifi ve kayyumu vardı İmam, Yeniçeriler arasında okuyup yazan ve tahsil görenlerden seçilirdi
OD t Ateş, nar
OFİS Fr Yazıhane, daire, büro
OĞLAK Keçi yavrusu
OK Yay veya keman denilen kavis şeklinde bükülmüş bir ağaç çubuğa gerili kirişe takılarak uzağa atılan ucu sivri demirli ince ve kısa değneğe verilen addır Ok, silâhın icadından evvel insanlar tarafından kullanılmış ise de, en büyük mahareti Türkler, Araplar göstermişlerdir (OTDS)
OKİYYE (Veya hemzenin hazfı ile "Vekiyye") Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü Yerlere ve muhitlere göre değişir Dörtyüz dirhem ağırlık Yedi miskal veya kırk dirhem ağırlık Şer´an kırk dirhem kabul edilmiş En tanınmışı dörtyüz dirhemdir (Bak: Direm)
OKKA t Eskiden kullanılan bir ağırlık ölçüsü Dörtyüz direm ağırlık Okiyye (Bak: Direm)
OKYANUS Büyük deniz Bahr-ı muhit * Arapça büyük lügat kitabı
OLİGARŞİ Yun Siyasi iktidarın, bir zümreden olan kişilerin elinde bulunması
OPERASYON Fr Bir cerrahın canlı bir vücut üzerinde yaptığı cerrahi müdahale Ameliyat
ORAN Ölçü, mikyas * Biçim, tenasüb, endam * Tahmin, keşif
ORDU t Bir devletin dinini, namusunu, vatan ve istiklâlini her çeşit yabancı taarruz ve tecavüzüne karşı koruyan askerî en büyük üç kuvvetten biri Hava Ordusu, Deniz Ordusu, Kara Ordusu gibi * En büyük askerî birlik * Aynı iman ve düşünce sahiplerinin faaliyette olanlarının hepsi (Maarif Ordusu, İlim Ordusu gibi mecazî olarak da söylenir)
ORDU-YU MÜBLÂ Perişan edilmiş, dağıtılmış ordu
ORDU (URDU) DİLİ Pakistan´da Müslümanların konuştukları Arapça, Türkçe, Farsça ve Hintçeden müteşekkil olan dil
ORDUGÂH f Ordunun konakladığı yer Açıkta konaklayan ordunun konaklama yeri
ORGAN t Uzuv Canlılarda belli bir vazifeyi yapmak için bir arada yaratılmış nesiclerin teşkil ettiği vücud parçası (El, ayak, baş, göz gibi) * Bir fikre, bir gayeye hizmet için çalışan * Âlet
ORGANİZASYON Fr Düzenleme, hazırlama, tanzim * Teşkilât
ORHAN GAZİ (Mi: 1288 - 1359) Osmanlı Devletinin kurucusu olan Babası Osman Gazi vefat edince (1326) Onun yerine tahta geçti Onu yetiştiren, Hocası Şeyh Edebâli idi Genç yaşta gazi akıncılar arasına karıştı, çok cesur ve atılgandı Akıncı Gaziler onun oğlu Süleyman Paşa kumandasında Rumeli´ye geçtiler Türbesi Bursa´dadır (R Aleyh)
ORİJİNAL Fr Bir şeyin aslı Tuhaf, garib hâli olan * Değişik * Nev´i şahsına mahsus, kendine mahsus * Vasıf ve keyfiyetleri cihetinden benzerlerinden ayrı ve üstün * Bir nümuneye göre olan
ORSA Yelkenleri mümkün olduğu kadar rüzgârın estiği cihete yaklaştırarak seyretmek hâli * Geminin sol tarafı, iskele
ORTODOKS Yun İtalya´daki Papalığa bağlı olmayıp, İstanbul´daki Fener Patrikhanesine bağlı Hristiyan Doğu kilisesine ve an´anelerine sıkı sıkıya bağlı Hristiyanların mezhebi
ORUÇ (Bak: Savm - Ramazan)(Oruç en gafillere ve mütemerridlere za´fını ve aczini, fakrını ihsas ediyor Açlık vasıtası ile midesini düşünüyor Midesindeki ihtiyacını anlar Zayıf vücudu ne derece çürük olduğunu hatırlıyor Ne derece merhamete ve şefkata muhtaç olduğunu derk eder Nefsin fir´avunluğunu bırakıp kemal-i acz ve fakr ile dergâh-ı İlâhiyeye ilticaya bir arzu hisseder ve bir şükr-ü manevî eliyle rahmet kapısını çalmağa hazırlanır Eğer gaflet kalbini bozmamış ise M)

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük Lügat O-Ö Harfi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat O-Ö Harfi



O-Ö Harfi

OSMAN (RA) Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm´ın en yakın sahabelerinden, Aşere-i Mübeşşere´den ve İslâmiyet için en çok fedakârlık gösterenlerdendir Hz Talha ve Zübeyr´den evvel imana geldi, iman edenlerin beşincisi oldu Resül-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm´ın üçüncü halifesi ve damadıdır Hazret-i Osman (RA) çok zengindi Bütün malını Peygamberimiz ve İslâmiyet için feda etti Çok hayâ ve hilm sahibi idi Peygamberimizin (ASM) iki kızı ile evlenmek nasib olduğu için kendisine "Zinnureyn" nâmı da verilmiştir Hz Ebu Bekir´in (RA) toplayıp cem´ettiği Kur´ân-ı Kerim nüshalarını teksir ederek mühim merkez ve vilâyetlere gönderdi Sekseniki yaşında şehid edildi (RA)
OSMANÎ (Osmaniye) Osman´a ait, mensup * Osmanlı devletine mensup Osmanlılarla alâkalı Osman oğullarına ait
OSMANİYÂN (Osmanî C) Osmanlılar
OSMANLI Osmanlı Devleti teb´asından olan * Anadolu Selçuklu Devleti´nin Bizans sınırındaki Beyliğin reisi olan Ertuğrul Bey´in vefatından sonra, Mi: 1288´de yerine geçen Osman Beyin kurduğu devlete mensup olan
OSMANLICA Osmanlıların konuştuğu dil olup, Türkçe, Arapça ve Farsçadan müteşekkildir
OST (Bak: Heme ost)
OTAĞ Padişahlarla vezirlere mahsus çadırlar Bunlardan padişahlarınkine "Otağ-ı Hümayun", sadrazamınkine ise "Otağ-ı Asafî" denilirdi
OTOMATİK Fr Kurularak veya vakti gelince harekete geçen, işleyen
OTORİTE Fr Kumanda etme hakkı, itaat ettirme iktidarı * İdari veya siyasi iktidar * Muhakemeleri veya doktrini umumiyetle doğru olarak kabul edilen ve bir sahada derinleşmiş olan şahıs veya eser
OZAN t Edb: Eski Türk şâiri ve âlimi

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük Lügat O-Ö Harfi

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat O-Ö Harfi



O-Ö Harfi

ÖMER (RA) Resül-ü Ekrem´in (ASM) ikinci halifesi, Aşere-i Mübeşşere´den ve sahabenin en büyüklerindendir Çok âdil, âbid, zâhid ve merhametli idi Fakirce yaşadı Adaleti, şecaat ve cesareti, İlâ-yı Kelimetullah için fedakârlığı meşhurdur Çok Hadis-i Şeriflerle medhedildi Zamanında çok fütühat ve ilerleme kaydedildi Hilâfeti esnasında bütün Âlem-i İslâm, Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm´ın devrindeki gibi huzur ve rahat içinde yaşadı Onbuçuk sene yedi gün, dünyada hiç kimseye nasib olmayan bir adâlet içinde halifelik yaptı, 63 yaşında iken şehid edildi (RA)Hak ile bâtılı ayırmada çok mâhir olduğundan Resül-ü Ekrem (ASM) kendisine Ömer-ül Fâruk ismini vermiştirBir zaman Hz Ömer Radıyallâhü Anhu demiştir ki: Üç şey olmasa Hazret-i Kibriya´ya göçmek isterdim:1- Allah yolunda yürümek2- Alnını toprağa sererek secde etmek3- En güzel semereleri toplar gibi, sözün güzelini veren insanlarla sohbet etmek
ÖMER BİN FARID (M 1180-1234) Kahire´de doğdu ve orada vefat etti Mütefekkir ve mutasavvıf olup büyük şâirlerdendir Divanı vardır
ÖMER HAYYAM Çadırcı Ömer mânâsında olan bu kelime, İran´ın meşhur hayâlperest ve içkiden çok bahseden bir şâirinin adıdır
ÖMER İBN-İ ABDÜLAZİZ (Hi: 60-101) Emevî Devleti halifelerinden olup Hz Ömer´in ahfadındandır Siyaset âleminde bir dâhi ve adâlette bir ikinci Hz Ömer´di Malatya´yı Rumlardan yüzbin esir mukabilinde satın aldı Zehirlenerek şehid edildi (R Aleyh)
ÖMR Yaşama, hayat, yaşayış
ÖMR-Ü CAHİM Cehennem hayatı
ÖMR-Ü CÂVİD Ebedî hayat
ÖMR-Ü GÜZEŞTE Geçmiş ömür Geçmiş hayat
ÖMR-Ü HAZİN Hazin ömür Hüzünlü hayat
ÖMR-Ü SÂNİ İkinci hayat, âhiret hayatı
ÖMR-Ü TAVİL Uzun ömür
ÖMR-Ü ZÂİL Geçici ömür, fani hayat
ÖMRE (Bak: Umre)
ÖRF İnsanlar arasında güzel görülmüş, red ve inkâr edilmeyip mükerreren yapılagelmiş olan şeydir Bu kelime; ihsan, ma´ruf, cud, sehâ, bezl ve atâ olunan, atiyye, tanımak, bilmek, biliş, ikrar eylemek, arka arkaya tetebbu ve tevâli etmek, Allah (CC) tarafından ulülemre ve Sultana tevdi´ olunan hüküm, müstahsen, yani Hazret-i Peygamberin (ASM) iyi gördüğü şeyler, gibi mânalara gelir * Fık: Şer´an ve şeriata bağlı Akl-ı selim sahiplerince müstahsen olup münker olmayan şey demektir Örf, şeriata eğer muhalif olursa, gayr-i meşru olur, onunla amel edilmez ve onun izâlesi lâzım gelir
ÖRF-İ NÂS f İnsanların âdet edindikleri, beğendikleri alışkanlık hâlleri, an´aneleri ve telâkkileri
ÖRFEN Örf bakımından, âdetlere göre
ÖRFÎ Âdete âit ve onunla alâkalı
ÖRFÎ İDARE (İdare-i örfî) Askerî kuvvete ihtiyacı gerektiren ve cemiyet hayatında zuhur eden müşkil hallerde vaktin icablarına göre ve vaziyet düzelinceye kadar sivil idare yerine askeri idare konması Sıkı yönetim
ÖRFİYAT Örf, âdet ve geleneğe bağlı olan şeyler
ÖŞÜR Ondalık, onda bir Mahsullerden, Kur´an-ı Kerim hükümlerince onda bir olarak alınan zekât
ÖŞR-Ü MİŞAR Onda birin onda biri, yâni yüzde bir
ÖŞR-Ü MİŞAR-I AŞİR Binde bir
ÖZÜR Bir kusurun afvı için gösterilen sebep * Bahane, sebep * Mâni, engel Kusur, nakise, sakatlık * Fevz Zafer * Bir adamın kusur ve kabahatinin çok olması * Fık: Abdesti bozucu ve devamlı olan şey
ÖZÜRHÂH f Özür dileyen Özür dileyerek affını isteyen

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.