Aşırı Kilo Ve Kabızlık İdrar Kaçırmaya Sebep Oluyor

Aşırı kilo ve kabızlık idrar kaçırmaya sebep oluyor

Kadınların çekilmez çilelerinden biridir idrar kaçırma Olur olmadık yerde zor durumda bırakır, günlük yaşam koşuşturmasında motivasyona sekte vurur Birçok kadın ne zaman karşı karşıya kalacağını bilmediği bu durumun tedirginliğini sürekli üzerinde taşır Kadınların yaşam kalitesini kötü yönde etkileyen bu rahatsızlık günlük yaşam içinde kabus dolu dakikalar yaşatır

İdrar kaçırmaya neden olan etkenlerin başında pelvik organ sarkmalarının (genital organ sarkmaları) geldiğini belirten Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç Dr Ateş Karateke, “Yaş, gebelik, doğum, menopoz , kilo, ağır kaldırmak, kronik öksürük ve ciddi kabızlık pelvik organ sarkmalarına neden olabilen etkenlerdendir Bu sorun ise yaklaşık dokuz kadının birinde görülen idrar kaçırmaya yol açmaktadır” dedikten sonra şöyle konuştu:

Pelvik organ sarkması nedir?

Genital organ tabanını oluşturan kaslar ve bağ dokuları hasarı ile oluşan pelvik organ sarkmaları (uterus, idrar torbası, rektum) idrar kaçırmaya yol açabilmektedir Pelvik taban kaslarının ve bağ dokularının hasara en çok uğradıkları dönem gebelik ve doğumdur Vaginal doğum sayısı artıkça pelvik organların sarkma riski 4-11 kat artmaktadır İeri yaş, aşırı kilo, ağır kaldırma, kronik öksürük ve kabızlık pelvik organ sarkmalarına neden olmaktadır Pelvik organ sarkmalarının ciddiyeti yavaş yavaş ve zaman içinde artmaktadır Bulgular hastalar tarafından kesin olarak tanımlanamıyor ancak, cinsel ilişki sırasında hissedilen ağrının veya kullanılan vaginal tamponun düşmesi ilk bulgulardandır Bu sorun, tedavi edilmediği taktirde zaman içinde gittikçe kötüleşmektedir Nadirde olsa ciddi sarkmalar idrar yapamamaya ve böbrek hasarına neden olabilir Kadın hastalıkları kliniğine başvuran kadınların yüzde 40ı idrar tutamama veya pelvik organ sarkmalarından yakınmaktadır
Bir çok kadın, idrar tutamamayı normal olarak kabul ediyor Ancak, idrar tutamamanın zaman içinde hastayı çevresinden uzaklaştırıp, depresif bir yaşam şekline zorlayacağı unutulmamalıdır”