Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akupunktur, tarihcesi, yöntemleri

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Akupunktur; vücutta belirli noktalara iğne batırmak suretiyle çeşitli hastalıkları tedavi etme metodudur

Akupunktur hangi tür hastalıklarda kullanılır?

Akupunktur özellikle ağrılı durumlar olmak üzere bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır Eklem ağrıları, kas ağrıları, migren ve hatta menstriasyon ağrılarında etkilidir Ayrıca mide ve barsak şikayetleri, yüz felci, bulantı ve sinüzitte bile akupunktur tedavisine başvurulabilir

AKUPUNKTUR İLE TEDAVİ EDİLEBİLECEK HASTALIKLAR
BOYUN, DİZ KİREÇLENMESİ
BOYUN-OMUZ-KOL-EL TUTULMASI
GÖĞÜS KAFESİ KASLARI AĞRILARI
SIRT AĞRILARI
DİZ KİREÇLENMESİ
BEL VEYA BOYUN FITIĞI
SİYATİK
TENİSÇİ DİRSEĞİ
ŞİŞMANLIK
UYKUSUZLUK
GERİLİM
KORKU, SİNİR, EVHAM
BAŞ AĞRILARI
YÜZ AĞRILARI
YÜZ FELCİ ( İLK 3 AY İÇİNDE )
YÜZDEKİ SİVİLCELER
GECE YATAK ISLATMALAR
ERKEKLERDE ERKEN YAŞTA CİNSEL GÜÇSÜZLÜK
KADINLARDA CİNSEL SOĞUKLUK
KISIRLIK
AĞRILI ADET
ADET GÖREMEME
SICAK BASMASI, SIKINTI, SİNİRLİLİK
ALERJİK NEFES DARLIĞI
ZONA HASTALIĞI VE SEKELLERİ
KULAK ÇINLAMASI

Akupunkturun etkisi plesebodan ibaret midir?

Kesinlikle hayır Plesebo, hastanın haberi olmadan, ilaç yerine ilaç görünümünde başka bir madde aldığı halde hastanın iyileşmesi durumudur Aynı şey akupunktur tedavisinde, hastalığın tedavisinde kullanılmayan akupunktur noktalarının iğnelenmesi şeklinde uygulanır Akupunkturun plesebo etkisi, ilaçların plesebo etkisi kadardır ve % 30 civarındadır Üstelik ilaçlardaki plesebo etkinlik süre uzadıkça azalır, halbuki uygun tedavide akupunktur tedavi sayısı arttıkça akupunktur etkinliği artar Plesebo etkinlik kişinin kendinin tedavi edildiğini düşünmesine bağlıdır, oysa akupunktur tedavisi hayvanlar ve hatta anestezi altındaki hayvanlar üzerinde de uygulanmakta ve olumlu sonuçlar alınmaktadır Akupunktur bebek ve küçük çocuklarda da uygulanmaktadır ve bu hasta gruplarında bir plesebo etkinlik olması söz konusu olamaz

Akupunktur güvenli bir tedavi metodu mudur?

Yeterli bir eğitim almış bir doktor tarafından uygulandığı taktirde akupunktur tedavisi son derece güvenlidir Bazı hastalarda iğne yerinde hafif bir çürük, tedavi sonrası hafif bir yorgunluk hissi veya da çok nadiren bayılma meydana gelebilir Çürük, iğnenin çok ince olmasına rağmen, genellikle tedavi sırasında hareket etmeye bağlı olarak, minik bir cilt altı kılcal damarın zedelenmesine bağlı olabilir Bayılma, hastanın aç ve çok yorgun olması durumunda olabilir ki zaten yatarak tedavi bu olasılığı büyük oranda ortadan kaldırır

Akupunktur iğnesi acı verir mi?

Bir çok kişinin merak ettiği ve endişelendiği bir durumdur, ama akupunktur neredeyse ağrısız bir tedavi yöntemidir İğneler son derece incedir ve genellikle hastaların çoğu, onca endişeye rağmen iğneleri çok az hissettikleri için şaşırırlar İğne batırılırken çok hafif bir sinek ısırığı hissi ve sonrasında iğne bölgesinde hafif bir ısınma veya ağırlık hissi ya da uyuşma normaldir ve iğne çıkarılınca ortadan kaybolur

Akupunktur kliniğinde bana neler yapılacak?

Doktorunuz, sizi muayene ederek, sorular sorarak ya da gerekirse bazı tetkikler sonucunda teşhisinizi koyacaktır Ardından tedavi şekil ve süresini sizinle tartışarak planlayacaktır Eğer akupunktur tedavisine karar verirseniz tedaviye geçilir Genellikle ağrının bulunduğu bölgedeki akupunktur noktalarına, gerekirse de kol ve bacaktaki akupunktur noktalarına iğneler batırılır Uygun görülürse kulak akupunkturu, kupa tedavisi, elektro-akupunktur tedavisi, laser veya moksa tedavisi eklenebilir
Tedavi mekanizması

Üç önemli mekanizma vardır ;
  • Vücut kimyasallarını harekete geçirir özellikle doğal ağrı kesicileri
  • Sinirleri etkiler ve yararlı refleks cevapların doğmasına neden olur
  • Vücudun doğal elektro-manyetik alanlarına etki eder
Ağrıyı gidermesinin nedeni vücuttaki doğal opiatların artmasını sağlamasıdır Ancak astım, irritabl kolon ve kalp hastalıklarına da etkileri olduğu görülmüştür Buna göre görülüyor ki opiatlar sadece merkezi sinir sisteminde ağrı kesici olarak etkili değil, aynı zamanda periferik sinirlerde akciğer vasküler yatağında, bağırsakta, beyaz kan hücrelerinde de etkilidir AKUPUNKTUR sadece opiatları değil diğer vücut kimyasallarının da salınımını stimüle eder (bu salınımlar negatif geribesleme mekanizması ile çalışır) Noradrenalen, seratonin, nerotransmitter maddeler, hipofizer - hipotalamik hormonlar, tiroid, sürrenaller, gonadal hormon sentezlerini düzenler AKUPUNKTURun etkisi kesinlikle plasebo değildir Vücudu destekler Bu yüzden vücut kendi kendini onarır Dışarıdan yapay bir kimyasal verilmediğinden yan etkisi yokturAksine temel amacı vücut dengesinin (homeostasis) sağlanmasıdır

Tedavi mekanizması

Üç önemli mekanizma vardır ;
  • Vücut kimyasallarını harekete geçirir özellikle doğal ağrı kesicileri
  • Sinirleri etkiler ve yararlı refleks cevapların doğmasına neden olur
  • Vücudun doğal elektro-manyetik alanlarına etki eder
Ağrıyı gidermesinin nedeni vücuttaki doğal opiatların artmasını sağlamasıdır Ancak astım, irritabl kolon ve kalp hastalıklarına da etkileri olduğu görülmüştür Buna göre görülüyor ki opiatlar sadece merkezi sinir sisteminde ağrı kesici olarak etkili değil, aynı zamanda periferik sinirlerde akciğer vasküler yatağında, bağırsakta, beyaz kan hücrelerinde de etkilidir AKUPUNKTUR sadece opiatları değil diğer vücut kimyasallarının da salınımını stimüle eder (bu salınımlar negatif geribesleme mekanizması ile çalışır) Noradrenalen, seratonin, nerotransmitter maddeler, hipofizer - hipotalamik hormonlar, tiroid, sürrenaller, gonadal hormon sentezlerini düzenler AKUPUNKTURun etkisi kesinlikle plasebo değildir Vücudu destekler Bu yüzden vücut kendi kendini onarır Dışarıdan yapay bir kimyasal verilmediğinden yan etkisi yokturAksine temel amacı vücut dengesinin (homeostasis) sağlanmasıdır



Bir de kulakta hastalık hallerinde ortaya çıkan noktalar vardır (korrespondant) Muayenede hasta için uygun noktalar tesbit edilir Bir tedavi programı çıkar ortaya ve hastaya özel noktalar seçilen teknikle uyarılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Tedaviler

Ameliyat gerektirmeyen tüm hastalıklar AKUPUNKTUR ile tedavi edilebilir AKUPUNKTUR'un semptoma (belirtilere) karşı değil, sebebe karşı yöneltilen bir tedavi metodu olduğunu unutmamak gerekir
1) Alışkanlıkların tedavisi: sigara, alkol ve madde bağımlılıklarının tedavisi, fazla yemenin tedavisi
2) Ağrılı romatizmal hastalıklar: bel ve boyun ağrıları, fıtıklar, diz ağrısı, epikondilit, tenisçi dirseği, Depuitren hastalığı
3) Kadın hastalıkları: amenore (adet görememe), ağrılı adet görme, düzensiz adet görme, vajinismus, menapoz sendromu, premenstruel sendrom (adet öncesi sıkıntılar), doğum sonu depresyonu
4) Solunum yolu rahatsızlıkları: rinit, sinüzit, otit, larinjit ve faranjit, az işitme, kulak çınlaması (tinnutus), bronşiyel astım
5) Deri hastalıkları: zona, egzama, ürtiker ve alerjik dermatit, akne ve vitiligo, aşırı el ve ayak terlemeleri
6) Sindirim sistemi hastalıkları: mide ülseri, gastrit, karın şişmeleri ve gazları, bulantı ve kusmalar, kolit, bilier dizkinezi, hepatit, hemoroid, kabızlık, ishal, diş ağrıları
7) Kardiyoloji hastalıkları: ritim bozuklukları, hipertansiyon, hipotansiyon, ödem ve filebitler, nefes zorluğu (darlığı)
8) Endokrin bozukluklar: diabet, hipertiroidi, obezite, hipofizer yetmezlik
9) Nörolojik hastalıklar: stres, nevrasteni, depresyon, uyku bozuklukları(uyuyamama, fazla uyku, uyuklama) korkular ve kekemelik, migren ve başağrıları,yüz felci ve nevraljileri, vertigo ve denge bozuklukları, Meniere hastalığı,regeminal nevralji, kas hastalıkları, Fantom ağrıları
10) Genitouriner bozuklukları: frigidite, cinsel fonksiyon bozuklukları, impotans, Enuresis nokturna (gece altına kaçırma) ve inkontinans, sistit
11) Estetik Tedaviler:

elektroselulolipoliz ve elektrolifting, yüz ve karın germe, selülitlerin tedavisi, göbek ve uyluk bölgesindeki yağların atılması
Sigara alışkanlığı tedavisi

Sigara hem lüks hem psiko-aktif bir drogdurİçimi bağımlılık yapmaktadır
İnsanlar problemlerle baş edebilmek için bir araç olarak, stres giderici/ keyif verici bir madde olarak sigara kullanmaktadır
Bugün sadece Amerikada yılda 925000 kişi sigaranın neden olduğu kalp krizi ve hipertansiyon nedeni ile ölmektedirDünyada yılda 5000000 kişi sigara nedeniyle oluşan hastalıklar nedeni ile hayatını kaybetmektedir Türkiyede bir sigara içicisi günde ortalama 3 ytl sigaraya harcamaktadırBu parayla satın aldığı risk katsayıları korkunç olmaktadır
Sigara içmek, akciğer kanseri riskini 12-22 kat, ağız kanseri riskini 5-14 kat, bademcik kanseri riskini 7-11 kat, gırtlak kanseri riskini 16 kat, felç olma riskini 2-22 kat, ani ölüm/ kadınlarda kısırlık/ erkeklerde iktidarsızlık riskini 10 kat, kronik bronşit riskini 2-24 kat, kalp krizi riskini ise 1-4 kat arttırmaktadır Ailesi sigara içen bebeklerin ani ölüm riski de 6 kat daha fazla
Sigara katranında binlerce öldürücü, kanser ve doku hasarı yapıcı madde tespit edilmiştir Aseton, metanon, bütan, kadmiyum, tolven, arsenik, amonyak, nikotin, DDT, hidrojen siyanür, radon, naftalin bunlardan bazılarıdır Unutulmamalıdır ki sigara içen sadece kendine değil çevresine de zarar vermektedir
Sigaradan kurtulmak kolay değildir Çünkü nikotin bağımlılık yapmaktadır Sigarayı bırakınca anksiyete, terleme, irritabilite, baş ağrısı, kabızlık, ishal, yorgunluk, başta şişme hissi, dikkat eksikliği, konsantrasyon bozukluğu, baş dönmesi, bulantı, yeme bozuklukları, kilo ile sorunlar yaşanabilmektedir Tüm bunlar yoksunluk sendromu olarak tanımlanmaktadır

Sigarayı bırakabilmek için
  • Kanser/ kalp krizi/ inme gibi risklerden kurtulup sağlığınızı korumak için öncelikle sigara bırakmaya motive olmak gerekir Kişi sigarayı bırakmaya karar vermişse hiç sigara içmemelidir sigarayı azaltmakla olmaz, burada "ya hep ya hiç kanunu" geçerlidir, bir tane dahi içtiğinizde artık sigara içen sınıfındasınızdır Karar verme ve bırakma aşamasında aile ve çevrenizin desteği önemlidir
  • Kendi kendinize bırakabilirsiniz
  • Nikotin içeren bant ve tablet alabilirsiniz
  • Hipnozu deneyebilirsiniz
  • Grup psiko-terapisine katılabilirsiniz
  • İlaç tedavisini deneyebilirsiniz
  • veya AKUPUNKTUR'u seçebilirsiniz
AKUPUNKTUR'LA sigaradan kurtulma şansınız bulunmaktadır AKUPUNKTUR hem günlük hayattaki stresinizi hem de sigarayı bırakırken oluşacak anksiyeteyi gidermektedir AKUPUNKTUR yapılırken daha önceden zevkle içtiğiniz sigaranın artık tat ve kokusu size itici gelir ve yukarıda bahsedilen yoksunluk sendromları gözlenmez Bunun için 3 gün üst üste 3 tedavi genelde yeterli olmaktadır
Sigarayı bıraktıktan sonra bunu daha önce neden yapmadım, o kadar da zor değilmiş diyeceksiniz, günlük hayatta efor kapasitenizin arttığını, artık daha sağlıklı bir insan olduğunuzu hissedeceksiniz ve her ikram edilen sigarada "artık kullanmıyorum" deme lüksüne sahip olacaksınız

Alıntı Yaparak Cevapla

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Obezite ve akupunktur ile tedavisi

Şişmanlık (obezite) tüm dünyada sıklığı gittikçe artan ve beraberinde getirdiği sağlık sorunları ile insanların yaşamlarını kısaltan ve yaşam kalitelerini bozan bir hastalıktır Günümüzde başlı başına öldürücü bir hastalık olarak görülmektedir Tüm dünyada obezite sorunu büyük bir hızla yaygınlaşmaktadır ve sağlık sorunlarına ek olarak komplikasyonlarının tedavisi için milyonlarca dolar harcanmaktadır

Obezite kişilerin sosyal aktivitelerini etkilemekte, gerek okul ve gerekse iş ile aile yaşamını olumsuz etkileyip psikolojik bir oluşturmaktadır Obesite tanısı kolay koyulabilen bir hastalıktır, klinikte tanıda en çok uygulanan yöntem Beden kitle indeksidir (BKI)
(body mass index = BMI) BKI, kişinin kilogram cinsinden ağırlığının, boyunun metre cinsinden karesine bölünmesi ile bulunur Buna göre:
  • 185 altında ise kişi ZAYIF
  • 185 - 245 arası NORMAL KİLOLU
  • 25 - 299 arası FAZLA KİLOLU
  • 30 – 399 arası ŞİŞMAN (obez)
  • 40 üzeri Morbid Obez (ölümcül şişman) veya acil tedavi gerektirecek kadar şişmandır
Obezitenin getirdiği sağlık riskleri BKI i 25in üstünde yani fazla kilolu düzeyde başlar BKI vücuttaki yağ dokusu hakkında fikir verir Kasları çok gelişmiş sporcularda, ödem ve vücut boşluklarında sıvı toplanması olanlarda ve gebelerde BKI yalancı olarak yüksek bulunabilir

Son yıllarda yağın vücudun neresinde toplandığı önem kazanmıştırYağın ön planda gövdede ve iç organlarda toplanması kol ve bacaklarda toplanmasına göre daha risklidir
Erkeklerde android-abdominal obezite (göbek ve çevresinde yağ birikimi) genelde metabolik komplikasyonlar ile ilgilidir Metabolik kompllikasyonlar arasında hipertansiyon, insulin direnci, hiperürisemi, dislipoproteinemi sayılabilir Kadın tipi yağlanmada (jinekoid obezite) yağlar kalça ve basenlerde toplanır ve beraberinde erkek tipi yağlanmaya kıyasla daha az metabolik komplikasyonlar görülür
Karın çevresi ölçümü yağın dağılımını tespit için önemlidir Erkekte 102, kadınlarda 88 cmnin üstü metabolik sendrom için artmış riski gösterir
Bir başka göstergede bel/basen oranıdır, bu oran android ve jinekoid tipte obeziteyi ayırmada kullanılır Erkeklerde bu oran 10dan, kadınlarda 06dan daha fazla ise android obesiteden bahsedilir
Toplumda obezite sıklığı neden böylesine salgın tarzında artış göstermektedirBunun yanıtı genetik ve çevresel faktörlerde yatmaktadırYaşam şekli, yemek alışkanlığı şişmanlığı destekleyici tarzda olmakla birlikte, iştahı hipotalamus ayarlamaktadır Yağ metabolizmasını düzenleyen bir çok nörohumoral mekanizmalar bozulabilir ve şişmanlık oluşur
Fazla kilolularda ve obezlerde artan sağlık riskleri aşağıda sıralanmıştır Bu bakımdan mutlaka fazla kilolu olan kişiler, bu kilolardan kurtulmalıdır
Obezite ve fazla kiloların neden olduğu bazı hastalıklar:
1Kalp ve damar hastalıkları
  • Hipertansiyon
  • Kalp krizi
  • Kalp yetmezliği
2Beyin- Damar hastalığı
  • İnme hastalığı (felç)
  • Bellek sorunları
3Metabolik hastalıklar
  • Şeker hastalığı (tip 2 diabetes mellitus)
  • Kolesterol ve trigliselid yüksekliği
  • Adet sorunları
  • Polikistik over sendromu
  • Gut hastalığı
4Kas ve İskelet sistemi sorunları
  • Eklem harabiyeti (diz/ kalça artrozu)
  • Bel ağrıları
  • Bel fıtığı nüksü
  • Sırt ağrıları
  • Topuk dikeni
5Solunum sistemi problemleri
  • Uyku apne sendromu
  • Nefes darlığı
  • Horlama
6Deri sorunları
  • Pişikler
  • Mantar enfeksiyonları
  • Varis
  • Selülit
  • Göbek fıtığı
7Ruhsal değişimler
  • Depresyon
  • Anksiyete
8Bazı kanserlerin sıklığında artış
  • Meme kanseri,yumurtalık ve safra kesesi kanseri
9Sindirim sistemi sorunları
Kabızlık
  • Reflu özefajiti
  • Mide fıtığı
  • Karaciğer yağlanması
  • Safra kesesi taşı
Bu risklerden dolayı obez insanlarda diğer insanlara oranla mortalite ve morbidite artışı söz konusudur
Şişmanlığın getirdiği bu risklerin hemen hepsi kilo kaybı ile geri dönerBu nedenle obezitenin tedavisi ve kilo kaybı son derece önemlidir
Şişmanlık AKUPUNKTURla tedavi edilebilen bir hastalıktır Detaylı bir AKUPUNKTUR muayenesi ile tüm dengesizlikler saptanır ve ortadan kaldırılır Fazla yeme, iç kazıntısı, stresten aranma, gece yemeleri, kan şekeri düşmeleri, kabızlık, sinirlilik hali, böbreküstü bezi hypofizer ve gonadal hormon bozuklukları giderilir En önemlisi iştah merkezi uyarılır ve dengelenirTüm bu uyarılar AKUPUNKTUR noktalarına yapılan iğne-lazer ışınları gibi uygun uyarıcılarla gerçekleştirilirBu tedavi tamamen doğaldır ve yan etkisi yoktur
Günlük enerji harcamasından 500kcal düşük tüm gıda unsurlarını içeren dengeli ve sağlıklı bir beslenme ile tedavi desteklenir
Davranış terapisi ile egzersizin eklenmesi kilo vermeyi destekler AKUPUNKTUR ile kilo tedavisi haftada bir kulak ve vücut AKUPUNKTUR'unun birlikte uygulandığı seanslarla yapılmakta olup ayda 3-10 kg verilebilmektedir Kişinin hedeflenen kiloya indikten sonra bu kiloda kalmasını sağlamak amacıyla kilo koruma programı da yürütülmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Bel Ağrıları-Fıtık

Bel ağrısı tüm dünyada yaygın olarak gözlenen bir şikayettir Sanayileşmiş ülkelerde sıklığı giderek artış göstermektedir
İş ve iş dışındaki fiziksel stres ve bunun diskler / faset eklemleri ve destekleyici bağ dokuları üzerindeki etkileri bel ağrısı oluşumunda önemlidir Olumsuz psiko-sosyal faktörlerde bu durumu kötüleştirebilir
Bel ağrısı sebeplerinden bazıları şöyledir:
  • Mekanik / dejeneratif etkenler : Kaslar ve ligametlerin hastalığı
  • Eklem hastalığı
  • Disk problemleri
  • Sinir kompresyonu (sinir kökü ve ya kauda ekuina)
  • Enflameutuar: Ankilozan spondilit gibi seronegatif artritler
  • Romotoid artrit
  • Enfeksiyonlar
  • Bakteriyel osteomiyelit
  • Tbc osteomiyeliti
  • Epidural apse
  • Bruselloz
  • Neoplaziler
  • Multiple myelom/ lenfoma
  • Metastatik kanserler
  • Primer kanserler (nadir)
  • Kemik hastalığı: Osteoporoz
  • Osteomalazi
  • Paget hastalığı
  • Diğer hastalıklar
  • Jinekolojik
  • Nörolojik
  • Böbrek
  • Orak hücreli anemi hastalığı
  • Vasküler hastalılar
  • Psikolojik nedenler (maskeli depresyon)
Bu nedenlerin içinde en sık olarak bel ağrıları bel fıtıklarında görülmektedir

Bel Fıtıkları ve AKUPUNKTURla tedavisi:

Bel fıtığı AKUPUNKTURla iyileştirilebilen bir hastalıktır Bel fıtığı disk hernisi, herni diskalis gibi isimlerle de anılmaktadırBazı anatomik bilgiler vermek gerekirse:
Disk omurgayı oluşturan omurlar arasında bulunan bir yastıktır 4-6 mm kalınlığında esnek bir yapı olup şekil değiştirebilir
Birbirinden farklı iki yapıdan oluşur:
1Annulus fibrosus (Fibröz halka)
2Nukleus pulposus (Yumuşak çekirdek)
Diskler bütün omurga boyunca omurlar arasında yer alarak, omurların hareketliliğinde de rol oynarlar Bu yastık sayesinde omurgaya binen ağırlık daha geniş bir yüzeye dağıtılmış olur

Bel fıtığı nasıl oluşmaktadır?

Annulus fibrozus herhangi bir şekilde sağlamlılığını kaybederek yırtılabilmektedir Nucleus pulposus da aynı şekilde elastikiyetini kaybederek bozulabilir (dejenerasyon) Böyle bir durumdayken hasta yanlış bir hareket yaparsa, ya da kendini zorlarsa yumuşak çekirdek (nucleus pulposus ) fibröz halkanın yırtık bir yerinden dışarı doğru çıkıp, omurilik kanalının içine doğru geçebilirİşte bu olaya bel fıtığı,ya da lomber disk hernisi adı verilmektedir
Dışarı fırlayan yumuşak çekirdek sağ veya solda sinir köklerinin üzerine bası yapar Diğer seviyelerde de olabilmekle birlikte, çoğunlukla L (lumber) 5 (L4-L5) ve S1 (L5-S1) sinir köklerine bası altında kalmaktadır Bu kökler siyatik sinirin kökleridir Bu yüzden bacakta, siyatik sinirin dağıldığı alanda ağrı meydana gelmektedir
Böyle bir durumda ilgi çekici sibernetik bir olay ortaya çıkmaktadır Şöyle ki:
Sinir köklerinin sıkışması paravertebral kasların sıkışmasına sebep olmakta, bu durum sinir köküne olan basıyı arttırmakta, artan bası belde veya bacaktaki ağrıyı arttırmaktadır
Böylece bel fıtığı olayını şöyle bir zincirleme ile de izah etme imkanımız ortaya çıkmaktadır Annulus fibozisin yırtılması-nucleus pulposusun bu yırtıktan dışarı fırlaması- sinir köküne bası yapması - ağrı- paravertebral kasların refleks olarak kasılması- ağrı oluşumu
Ağrı-kas spazmı- köke bası-Ağrı şeklinde ortaya çıkan kısır döngü,hastalık tedavi edilmediği takdirde devam eder gider
Bel fıtığı belirtileri:
  • Sinir kökü sıkışması sonucu, çeşitli bulgu ve belirtilerin ortaya çıkarır
  • Bunlar şöyle sıralanmaktadır:
  • Fıtığın oluştuğu tarafta bacak ağrısı
  • Basınç oluşturucu hareketlerle (Öksürmek, ıkınmak, hapşırmak gibi) ağrının artması
  • Belirli bir durumda fazla kalınca ağrıda artış olması
  • Vücut refleks olarak ağrısız tarafa doğru eğildiği için belde eğrilik (skolyoz)oluşması
  • Sıkışan sinir kökünün beslediği alana uyan bölgede uyuşma hissi
(Bacakta,kalçada, belde, genital bölgede)
  • Hangi sinir köküne baskı varsa o tarafın ayak, parmak veya bacağında kuvvetsizlik oluşması
  • Reflekslerde artma veya azalma
Tedavi:

1-Yeni oluşmuş fıtık
2-Kronikleşmiş ve tüm tedavi yöntemleri denenmiş hatta defalarca ameliyat geçirmiş yine bel ağrısı çekmekte olan hastalar
Önce teşhis sonra tedavi ilkesine uyarak, dikkatli bir anamnez ve fizik muayene, kulak dedeksiyonu, enerji kanallarının ölçümüyle tıkanıklıkların bulunması, labaratuar tetkikleri, direkt film, MR,BT…vb muayeneden sonra kesin ameliyat endikasyonu yoksa hastalar tedaviye alınır
AKUPUNKTUR uyarıları ile ağrılar azalır,kas gevşemesi sağlanır,sinir sisteminde gevşeme ve rahatlama olurİlk başlarda sık sık sonra seans araları seyrekleştirilerek kulak + vücut AKUPUNKTURu beraberce uygulanır%80 sonuçlar tatminkardır Zararsız oluşu hiçbir yan etkinin olmayışı ve tamamen doğal oluşu nedeni ile AKUPUNKTUR bel ağrısı tedavisinde tavsiye edilebilecek bir yöntemdir
Hastalar hangi tedavi ile iyileşirse iyileşsin ağır kaldırmamalı, beline burgu/torsiyon hareketi yaptırmamalı, yerden bir şey alırken çömelip almaya özen göstermelidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Migren ve Baş Ağrıları

İnsanları etkileyen ağrılı durumlardan en yaygın olanı baş ağrısıdır
Tek başına olabildiği gibi sistematik hastalıklara da eşlik edebilirToplum içinde en sık görülen semptomdurBasit bir sınıflama ile:

A-Vasküler tip baş ağrısı
B-Gerilim tipi baş ağrısı
C-Traksiyon ve enflamatuar baş ağrısı

A-Vasküler tip baş ağrısı damar dilatasyonuna bağlı olarak görülebilir Zonklayıcı tipte tek ve ya çift taraflı baş ağrılarıdır Damar genişlemesi aşağıdaki nedenlerle ortaya çıkabilir
  • Ateş
  • Stres
  • Hava değişiklikleri (Lodos,sıcak,soğuk,nem)
  • Yükseklik
  • Damar genişletici ilaçlar, madde ve yiyecekler
Vasküler tip baş ağrısı denince
  • Migren tipi baş ağrısı
  • Demet tipi baş ağrısı
  • Toksik vasküler baş ağrısı
  • Hipertansiyon baş ağrısı
B-Gerilim tipi baş ağrısı
  • Kas kontraksiyon sonucu çıkan baş ağrılarıdır
  • Dönemsel
  • Kronik (genellikle depresyon ve anksiyete ile beraberdir)
C-Traksiyona bağlı ve enflamatuar, organik hastalıklara bağlı baş ağrıları bu gruba girer Bu grupta baş ağrısı sebepleri
  • Kitle etkisi yapan lezyonlar
  • Beyin zarı tümörleri, ödem, hematom, beyin kanamaları
  • Göz, kulak, burun ve diş hastalıkları
  • Arterit, flebit, kranial nevraljiler
  • Tıkayıcı vaskuler hastalıklar
  • Atipik yüz ağrısı
  • Temporomandubler eklem hastalığı
  • Kafa içi basıncı artışı
Baş ağrıları ayrıca primer ve sekonder baş ağrıları diye de sınıflandırılmış ve 14 alt gruba ayrılmıştır
Bu kadar çeşitli baş ağrısı tipi; sıklık, yer, süre, şiddet ve karakter, prodrom belirtileri (ağrı başlamadan önceki belirtiler), eşlik eden bulgular, ağrıyı meydana getiren faktörler, uyku ile ilişkisi, duygu durumuyla ilişkisi, aile öyküsü, alerji ile ilgisi, tıbbi tedaviye verdiği cevap ve ameliyatla olan ilişkileri gibi çok farklılık gösterebilir
Tanı için fizik muayene, göz, kulak burun boğaz, yüz muayenesi, boyun muayenesi, nörolojik muayene ve yardımcı tanı metotları, gerekli ise direkt grafiler, bilgisayarlı tomografi, magnetik resonans, lumber ponksiyon, diğer tanı testleri, elektrokardiyografi, tiroid fonksiyonları, eritrosit sedimantasyon hızı, elektroensefolografi gerekebilir
Sizin baş ağrınızın tipi nedir? tedavi şekli ne olmalı? Bunu doktor belirler
Hastalığınız migren ise şayet AKUPUNKTUR ile iyileşme şansı %84tür En doğal ve etkili tıp sistemi olan akupunkturu seçebilirsiniz

Estetik amaçlı tedaviler

Elektrocelulolipolyse

Elektrik akımları ile hücre içi yağların parçalanması demektir Selülitler bir lipodistrofıdir Başka bir deyişle yağ dokusunda görülen aşırı bir lokal birikmedir Klinikte selülitleri yağ tabakası kalınlığının lokal olarak artması cilt yapısının sertleşip bazen ağrı vermesi şeklinde ortaya çıkarlar Yağlar adipositler içindedirLipolitik mekanizma tıkanmıştır Dolaşım bozukluğu, hormonal problemler, yanlış beslenme kalıtımsal psikolojik ve iyatrojenik faktörlerle oluşabilir Biz uyguladığımız tedavide bu bölgede özel iğneler kullanıp çok düşük dozda elektirik akımı vererek adipositlerdeki yağı parçalıyoruz Yağlar yağ asitleri ve griserol'e parçalanırBu maddeler idrarla atılır İğne ve akım uygulamaları ödemi çözer sirkilasyonu kolaylaştırır Yağı eritir Haftada 2 uygulama gerekirSeans sayısı distrofık bölgenin kalınlığına bağlı olarak değişik Her seansta 0,5 cm incelme (yağ tabakasında ve bacaklarda toplanan yağlar ameliyatsız yok edilebilmektedir

Elektrolifting
Kendini bırakmış doku ve kaslar özel noktalarına batırılan iğnelere verilen akımla gerilip canlandırılmaktadır Bioregüler ve mekanik etkilerle kaslar çalışır, dolaşım düzenlenir, lenf drenajı sağlamrKolejen ve fibrobla$jtlarda artış sağlanır Yüzde için 6-8 seans yeterli olmaktadır Çizgi ve sarkmalar yeniden oluşmasın diye 3 ayda l seans tekrarlanmalıdır Bu yolla hep genç bir yüze sahip olmak mümkündürYüz dışında aynı teknik popo kaldırttık karın düzleştirmek içinde kullanılmaktadır

Deride elastikiyeti ve dayanıklılığı sağlayan kollajen ve elastik fibriller bulunmaktadır Yaş ile birlikte bu fibrillerin üretiminde azalma meydana gelir Dış yıpratıcı etkenler, yetersiz ve dengesiz beslenme, sigara gibi zararlı maddelerin etkisi ile ciltte yaşlanma artar Kalınlığı ve tonusu bozulan cilt zamanla kendini bırakır, sarkar Aynı değişiklikler kaslarda da oluşur ve kaslar güçsüz/gevşek hale gelir, göz çevresinde, ağız etrafında kaz ayağı olarak tabir edilen çizgiler oluşur, çene ovali sarkıp bozulur
(Face electrolifting)
Yüzdeki kırışıklıkları, çizgi ve sarkmaları gidermek amacı ile AKUPUNKTUR ile yüz germe tedavisi 1995 yılından itibaren kliniğimizde uygulanmaktadır Kendini bırakmış doku ve kasların anatomik yapıları göz önünde bulundurularak hastanın olduğundan farklı değil, daha genç ve daha canlı görünmesini sağlanmaktadır Bunun için belli mimik kasları iğne ve elektrik akımı ile uyarılmaktadır Bu tedavi ile doku mikrodolaşımı düzenlenir, hücre metabolizması ve lenf direnajı artar, mekanik etki ile deri altı kollajen ve elastik fibrillerin ve mimik kaslarının ritmik kasılmaları sonucu cildin yapısal özelliği ve görünümü gençleşir Tonusunu yitirmiş, çizgiler oluşmuş bir ciltte genelde 6-8 seansta belirgin sonuçlar elde edilmektedir Bu tedavi yöntemi her hangi bir enjeksiyon ve cerrahi gerektirmediği için doğal ve komplikasyonsuz bir tedavi yöntemidir Yüz dışında aynı teknikle sarkmış halk arasında gıdı denilen çene altı bölgesinin de düzeltilmesi mümkündür

Selülitlerin Elektroselülolipoliz ile tedavisi

Selülitler şişman zayıf veya kadın erkek demeden çoğu insanda görülebilen yağ metabolizması bozukluğudur Yağ metabolizmasında görülen aşırı bir birikmedir Klinikte Yağ kalınlığı tabakasının lokal olarak artması cilt yapısının sertleşip bazen ağrı vermesi şeklinde ortaya çıkarlar
Yağ eritme mekanizması bozulmuşturBu bozulma hormonal, dolaşım ve beslenmeyle ilgili kalıtımsal aile kökenli, psikolojik, ilaçlara bağlı nedenlerle olabilmektedir
  • Hormonal faktörler: Östrojenler ergenlikle beraber yağlanmaya neden olur Sempatik sistem lipolizi düzenler, lipolizi özellikle kolaylaştıran hormonlar adrenalin, nor adrenalin, glukagon, TSH, FSH, ACTH hormonlarıdır
  • Damar ve dolaşımla ilgili faktörler: Çay, kahve ve sigara içimi damarları besleyen damarlarda spazma yol açar Spazm kan dolaşımı güçlüğüne o da ödem, fibröz, staz, ve selülit oluşumuna yol açar
·Beslenme: Lipogenez (yağ yapımı) üzerine sistemli etki eder Harcanandan daha fazla alınan besinler sonuçta vücutta yağ olarak depo edilirler Bu depolama büyüme çağında yağ hücrelerinin sayıca artması şeklinde ilerde hacimce büyüme ve lobüller gelişimi halinde olur

Selülitli bölgeler metabolik olarak soğuktur Yapılan elektroselülolipoliz ile (elektrik akımı ile yağ hücrelerinin parçalanması) bu bölgeleri uyarılır Akım ve iğne uyarılarıyla mikro sirkülasyon düzelir Hücre katobolizması harekete geçer Yağlar trigliseritlere ve gliserole parçalanır Bu yağ metabolidleri idrar atılır Uygulanan bölgede mekanik etkiyle deri altı lifçiklerinin ritmik kasılması sonucu cildin yapısal özelliği ve görünümünde düzelmeyle beraber her uygulamada 5 mm incelme olur Seans sayısı problemli bölgenin kalınlığına bağlı olarak değişir Genelde uygulamalar 6-8 seans sürmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Akupunktur'un Tarihi

Anavatanı Çin olarak bilinmektedir, ilk doğuşu 5000 sene öncelerine dayanır MÖ 250 yıl evvel yazılan Hugandi Nei Ching adlı kitap ilk yazılı bilgileri içerir II Cshang Hanedanı dönemine ait arkeolojik kazılarda tıbbî konuların anlatıldığı taşlar ve iğneler bulunmuştur Noktaların yerleşimini gösteren şemalar ilk olarak MS 317-581 yılları arasında çizilmiştir Avrupa'ya ilk bilgiler ve kitaplar M S 1600 yıllarında gelmiştir, Fransa, İngiltere, Almanya ve Avusturya'da ilk kitaplar basıldı ABD'nin ilgisi 1972'de Cumhurbaşkanı Nixon'ın Çini resmi ziyareti sırasında ekipte hastalanan bir kişinin AKUPUNKTUR anestezisiyle ameliyat edilmesiyle başladı Daha sonraları Amerikalı doktorlar gruplar halinde gelip AKUPUNKTUR'U Çin'de öğrenmeye başladılar Batı tıp bilgileri MS 1600 yıllarında Çin'de öğrenilmeye başlandı Çinliler o zamana dek tüm sağlık problemlerini AKUPUNKTUR'LA giderdiler Türkiye'de ki duruma gelince: ilk uygulayıcı olarak yaklaşık 55 yıl evvel Dr Kayır Doy'u görmekteyiz 1991de sağlık bakanlığı AKUPUNKTUR yönetmeliğini çıkarmıştır ve yeterli gördüğü doktorlara uygulama ruhsatı vermektedir Şu anda yasal olarak uygulanmaktadır

Sıkça sorulan sorular

s: İğneler acıtıyor mu?
c: Birçok insan değişik deneyimler yaşar Bazıları iğne batırırken hafif bir acı hisseder Bazıları bir şey hissetmez İğne tam akupunktur noktasına batırılırsa genelde acı olmaz İğneler yerleştirildikten sonra o bölgede ve ya vücudun başka bir bölgesinde künt ağrı, hissizlik, terleme ve ısınma olabilir Birçok insanda büyük bir rahatlama ve gevşeme olur

s: Ne zaman uygulanmalı?
c: Kanama - pıhtılaşma problemi varsa, radyoterapi ve kemoterapi yapılmışsa, tüketici hastalıklarda vücut bitik düşmüşse, debilite, şizofrenide, çok ağır depresyon, ağır psikoz halleri, mensturasyonun ilk günü, çok alkol almışsa tavsiye edilmez
s: Tedavide uyulması gereken kurallar ve yasaklar var mı?
c:
  • Tedaviden hemen sonra alışılmışın dışında yemek yemek
  • Aşırı egzersiz ve alkol almak
  • Vücut chi (enerji dengesi) sini bozan yiyecekler (olmamış meyveler,çiğ etler, yağlı çekirdekler, sirke, turşu) yemek
  • Hastanın almakta olduğu ilacı birden bırakması
  • Madde bağımlılığı ve sigara AKUPUNKTUR etkilerine ters düşer
s: Tedavim ne kadar zaman sürecek?
c: Hastanın şikayeti ve tedavinin cinsine göre yarım saatlik seanslar halinde, haftada bir veya daha fazla tedavi yapılır Örnek olarak sigara tedavisi 3 seanstır Sigarayı 1 hafta içinde akupunkturla bırakabilirsiniz

s: İğneler temiz ve güvenilir mi?
c: Her hasta için özel iğneler kullanılmakta, her seans öncesi sterilize edilmekte, belirli aralıklarda ise yenilenmektedirler

s: İğneden korkuyorum
c: Akupunkturun iğneyle yapılan bir tedavi olduğu aşıkardır Hassas bölgelerde LASER kullanılarak acı eşiği düşük olan hastaların tedavisi yapılmaktadır
Tedavi boyunca kendinizi izleyiniz Bir sonraki seansta şikayetlerinizi belirtiniz Yapmamız gerekenleri beraberce konuşalım Hastalığınızı ve kaç seansta iyileşebileceğinizi sormayı unutmayınız ve düzenli aralıklarda tedavi olunuz

Alıntı Yaparak Cevapla

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Günümüzde en çok konuştuğumuz konuların başında sağlık sorunları geliyor ve bu bütün dünya için geçerli İnsanlarda tabiî ve sade olana dönme eğilimi, sentetik ürünlerden, kimyasal ilaçlardan bıkkınlık, hatta bunlara karsi güvensizlik görülüyor Her ne kadar modern tip ve ecza biliminin gözardi edilemeyecek basarilari ortada ise de, alternatif tip sifali bitkilerle, ayurvedayla, biyoenerjiyle ve akupunkturla yine de gündemden düsmüyor; Akupunkturun vücud üzerinde gerçek bir etkisi oldugunu kabullenmekte gönülsüz olanlar için yüksek teknolojinin ortaya koydugu bazi sasirtici deliller sözkonusu Hersey yasanmis bir öyküyle basliyor



Uzun yillardanberi ABD'de yasayan California Üniversitesi'nden Koreli fizikçi Zang-Hee Cho 1993'de bir vesileyle ülkesine gittiginde birgün dostlariyla piknik yapmak için daglik bir yere çikar Dolasirken bir ara yere yikilacak gibi olur "Ayakkabilarim çok rahat degildi" diyor 62 yasindaki Cho, "yere düstüm Fakat sanki bir uçus, dagdan asagiya atlama gibi birseydi Ertesi gün California'ya dönmek üzere uçaga bindim ve 12 saatlik bir yolculugunun sonunda ayaga kalkmaya çalistim Fakat basaramadim Büyük bir agri vardi Eninde sonunda aksayarak uçaktan çikabildim" Cho daha sonra arka kisminda agri hissedince bir çare arar Akrabalari akupunkturu denemesini salik verirler Cho bu fikre baslangiçta dudak bükerse de Ğçünkü egitimli bir insan olarak akupunktura inanmamaktadir- sonunda test etmeye karar verir Deneme oldukça sasirticidir ve akupunktur sonuç vermistir Yaklasik on dakika sonra agrinin kayboldugunu hisseder Cho'nun böyle ummadigi sekilde rahatlamasi profesyonel merakini dürter Radyolojide çalisan bir fizikçi olarak vücudun kompleks iç isleyisini görüntüleme sekilleri gelistirir; icatlarindan biri 1975'de gelistirdigi prototip bir PET (Positron Electron Transmission) tarayicidir Cho'nun hayret ettigi husus, vücudun üzerinde görünüste rastgele noktalara igne batirilmasinin insan sagligini nasil olup ta etkileyebildigidir ? Konuya daha yakindan egilmeye karar verir ve buldugu sonuçlar onu büsbütün hayrete düsürür Birkaç gönüllü ögrenciye igne batirip beyin görüntülerini alir Kesfi heyecan vericidir : meselâ akupunkturun temel bilgilerine göre görme duyusu ile ilgili oldugu söylenen bir akupunktur noktasini (aku-nokta) igneyle uyardiginda (stimülasyon), beynin görmeyi kontrol eden kisminda bir faaliyetin basladigini PET teknigiyle izleyebilmektedir Cho artik, "akupunkturun bir gerçekligi var" hükmünü vermistir

Tarihçe
Akupunktur ve geleneksel Çin tibbinin diger formlari 4 bin yildan daha öncesine dayanmaktadir Akupunkturun Ğve bir bütün olarak Çin tibbinin- nasil isledigi çok uzun zaman esrarini korudu, tabii bu arada birçok Batili doktor tarafindan da alay konusu edildi Akupunkturun temel teorisi ilk defa MÖ 200'de Sari İmparator'a atfedilen bir metinde ortaya konmus Teori özetle insanlarda ve tabiatta "ki" olarak bilinen bir hayat enerjisi veya hayat gücü oldugunu kabul etmektedir Ki, istege bagli kas hareketinden kan akisina kadar bütün hareketlerin kaynagidir; vücudu dis etkilerden korur ve isisini üretir Ki bedenin heryerinde cereyan eder ve organlara "meridyen" olarak bilinen yogun bir kanallar sistemiyle ulasir Eger bu hayat gücünün akisi bozulursa, meydana gelen noksanlik veya ki'nin durgunlugu bedendeki fonksiyonlarin bozulmasina, dolayisiyla hastaliklara yolaçar İgnelerin meridyenler boyunca belli noktalara batirildigi ve manipule edildigi akupunktur tedavisi ki'nin kendine özgü akisini yeniden eski haline getirip vücudu sagligina yeniden döndürür

Avrupa'ya 17 yüzyildaki girisinden bu yana, akupunktur resmi tip tarafindan bir plasebo olarak kabul edildi Yani kendi kendine telkinle, tortikolis gibi kendiliginden geçen rahatsizliklari tedavi edebilen bir yöntem Plasebo etkisi bir ilaç veya bir tedavinin etkinliginde % 30 civarinda rol oynuyor Bati tibbi akupunkturun etkinligini bugüne kadar bu sekilde açikliyordu

Bir toplanti ve dönüm noktası
Çok yakin zamanda ise, ABD'nin en üst düzey tip kurumu olan Milli Saglik Enstitüsü (National İnstitute of Health, NİH) akupunkturun en azindan bazi hastaliklar için bilimsel bir temeli oldugunu, dis, sirt, uzuv agrilari, mide bulantilari, migren, kramp ve artrit gibi iltihapli hastaliklar gibi bazi patolojiler için bir plasebodan daha iyi oldugunu kabul etti Buna karsilik astim üzerindeki etkisinin süpheli oldugu, kanser, kalp hastaliklari, AİDS veya deli dana gibi agir organik hastaliklar üzerinde hiçbir etkisi olmadigi belirtildi

NİH uzmanlari bu sonuca bir mutabakat konferansinin ardindan vardilar Mutabakat konferansi en üst düzeyde bir kamu seansi olup, bu toplanti sirasinda doktorlar ve arastirmacilar belli bir konuyu ahlâkî bakimdan hiçbir lekesi olmayan (bir bakima âkil adamlar heyeti gibi) bir uzmanlar jürisi önünde tartisirlar Tartismalar bittiginde jüri baskani ve üyeleri bir sonuç rapor yazmak için kapali kapilar ardina çekilirler Raporun sonuçlari resmi tavsiye degeri tasir (Fransa'da Hepatit C'nin yolaçtigi kamu sagligi probleminin ciddiyeti 1997 Ocak ayinda yapilan böyle bir toplantiyla kabul gördü)

ABD'deki sözkonusu konferans 1997 Kasim ayinda yapildi Amaci baskan Richard Nixon'un 1972'de Çin'e yaptigi ve akupunkturun ABD'de atilim yapmasina yolaçan ziyaretinden beri binlerce amerikali doktorun uyguladigi ve milyonlarca hastanin basvurdugu bir teknik olan akupunktura son noktayi koymakti Fakat özellikle akupunkturun sarlatanliga mi, yoksa tibba mi dayandigini günyüzüne çikarmakti

Bunu anlamak için NİH yetkilileri tibbin çesitli branslarina mensup (epidemiyoloji, farmakoloji, psikoloji, biyoloji, antropoloji, psikiyatri vd) dünya çapinda basarili on iki bilim adamindan olusan bir jüri teskil ettiler Jüri baskani Maryland Üniversitesi'nden Profesör David Ramsay'di Müzakereciler ise uluslararasi akupunktur uzmanlari arasindan seçilmisti Yayinlanmis bütün bilimsel çalismalar ve klinik incelemeler kili kirk yararcasina gözden geçirildi

Üç gün süren müzakerelerin sonunda jüri üyeleri iki önemli soru üzerinde yogunlastilar : plasebo etkisine göre akupunkturun verimi nedir ? Akupunkturun biyolojik etkileri nelerdir ve nasil islemektedir ? İlk sorunun cevabini jüri üyeleri sonuç raporlarinda, akupunkturun yukarida sayilan bazi hastaliklar için plasebodan daha üstün oldugu seklinde verdiler İkinci soru için ise, akupunkturun, ignelerin gündeme getirdigi biyolojik ve fizyolojik mekanizmalarla açiklanabilecegini kabul ettiler Sonuçta jüri bazi patolojilerin tedavisinde akupunkturun lehinde görüs bildirdi

Bu konferans sayesinde akupunktura bilimsel bir açiklama artik getirilebilir Çünkü geleneksel Çin yorumu evrensel bilim kriterlerini karsilamiyor Mesela 1988'de Toulouse Üniversitesi (Fransa) Nörosirürji servis sefi Profesör Yves Lazorthes tarafindan yapilan çalismada meridyenlere karsilik gelen herhangi bir ag sisteminin mevcut olmadigi Teknesyum 99 radyoizotop izleyicisi kullanilarak gösterildi

Aku-noktalar
Aku-nokta sayisinin ise zaman içinde arttigi görülüyor Milattan önce ikinci yüzyilda 160, milattan sonra yedinci yüzyilda 349, 1981'de 747 olarak belirlenen aku-noktalarin 1500 civarinda oldugunu düsünenler de var Aku-noktalarin derinligi de Pekin, Nankin ve Sangay okullarina göre degisiyor Bazi tedavi yöntemleri derinin elektrik direncinin aku-nokta seviyesinde azaldigini iddia ediyor Aslinda vücudumuzun üzerinde çok küçük elektrik direncine sahip binlerce nokta var

Peki o halde akupunktur bazi durumlarda nasil sonuç aliyor ? Mutabakat konferansinda uzmanlar akupunkturun Çinliler tarafindan tarif edilen mekanizmalara göre degil de, Akupunktur uzmanlari yaklasik 1500 aku-nokta tanimlamaktadirlar Bunlarin büyük kisminin ulasilmak istenen hedeflerle açik bir iliskisi yoktur Mesela ayakta isaret parmagina karsilik gelen parmak üzerindeki bir nokta bas ve dis agrilarinin tedavisinde kullanilirken, dirsek yakinindaki bir nokta ise bagisiklik sistemini güçlendirmektedir Birçok kompleks fonksiyonun beyindeki etkilesimlerle kontrol edildigini varsayan Bati tibbindan farkli olarak, geleneksel Çin tibbi, beyin ile çesitli organlar arasinda pek fazla baglanti olmadigina, bir aku-noktada yapilan uyarma islemiyle hedeflenen organa dogrudan mesaj gönderildigine inanir

Akupunkturun bir diger temel kavrami, tabiatin heryerinde bulunan ve birbirlerini bütünleyen iki tabiat kuvveti, yin ve yang arasindaki gerilimdir Bu ikisi arasindaki denge bozuldugunda, kisi hastalanmaktadir Yin sartlari ki'nin yoklugunu yansitmaktadir : solgun bir yüz, el ve ayak parmaklarinin sogumasi, nabzin yavaslamasi, depresyon Yang sartlari ise ki' nin asiriligindan ileri gelir : kirmizi yüz, yüksek ates, hizli nabiz atisi, hareketlilik ve heyecan

Doktorlar ve ruhsatli çalisan akupunktur uygulayicilari her yil ABD'de 9-12 milyon arasinda akupunktur tedavisi yapiyor Bunlarin büyük kismi agri kontrolü, ayrica nikotin, eroin ve kokain bagimliligini ortadan kaldirma amaçli Akupunktur Bati'da ragbet gördügü için, arastirmacilar sirlarini kesfetmeye çalisiyorlar Bu eski tip uygulamasinin nasil isledigini anlamak istiyorlar, özellikle de, Batili arastirmacilar bir meridyeni inceden inceye tetkik edemediginde veya ki'nin akisini belirleyemediginde Bu arastirmacilarin ölçebildigi sey, akupunkturun yol açtigi endorfin (hipofizin ara lobundan salgilanan ve aciya karsi morfin kadar etkili olan peptid grubu) akisidir Toronto Üniversitesi'nden sinir bilimci Bruce Pomeranz'a göre, geçen 20 yil zarfinda yapilan birçok arastirma, aku-noktalara batirilan ignelerin kaslarin altindaki sinirleri uyardigini göstermistir Arastirmacilar, bu uyarinin omurilikten yukariya, beynin limbik sistem olarak bilinen nisbeten daha basit kismina, ayrica orta beyne ve hipofiz bezine impulslar gönderdigi düsüncesindeler Bu sinyal gönderme bir sekilde endorfin ve monoamin salgilanmasina yolaçmaktadir ve bu kimyasal maddeler omurilikte ve beyinde agri sinyallerini bloke etmektedir Sonuç :genellesmis bir "akupunktur analjezisi (agri duymazlik)"

Pomeranz, "endorfin açiklamasi artik kesin" diyor "Binlerce yilda haritalanmis olan aku-noktalar muhtemelen sinirlerin yogunlastigi yerler olsa gerek Fakat endorfin olayi akupunkturun diger basarilarindan birçogunu açiklayamiyor Akupunktur kemoterapinin ve ilk gebelik döneminin yolaçtigi tiksinti hissi, mide bulunmasi ve istifrayi büyük ölçüde önlüyor, bunu gösteren çok sayida klinik tecrübesi var Fakat bu endorfinden kaynaklanmiyor Kimse bu sistemin nasil isledigini bilmiyor"

Görme mekanizmasi ve akupunktur
Endorfin süreci, Cho'nun görme problemlerinin geleneksel tedavisinde kullanilan aku-noktalari kesfederken elde ettigi bulgulari da açiklayamiyor Cho tarafindan VA1, VA2, VA3 ve VA8 seklinde adlandirilan noktalar gözün yakininda degil ayagin üst kisminda küçük parmaktan ayak bilegine kadar olan kisimda bulunuyorlar "VA" Cho'nun adlandirma sisteminde "görmeyle ilgili aku-nokta" (vision-related acupoint) anlamina geliyor Ayni sekilde akupunkturcular sidik torbasi (urinary bladder) meridyeni üzerinde bulunan noktalari sirayla BL67, BL66, BL65 ve BL60 seklinde belirtiyorlar Bu noktalarin ignelerle uyarilmasinin gözleri, merkezi sinir sisteminden ziyade meridyenler sistemi yoluyla etkiledigine inaniyorlar

Bunu test etmek için Cho gönüllü ögrencileri bir fMRİ (functional magnetic resonance imaging) makinasina bagladi Standard MRİ makinasi vücuttaki yapilarin statik kesitlerini alirken, fonksiyonel MRİ daha ileri giderek bu yapilarin nasil çalistigini göstermekte, mesela kandaki oksijen miktarindaki dakikalik degisimleri ölçmektedir Bu, çesitli dokular tarafindan kullanilan glükozun kabaca ölçülmesi demektir ki, bu da hangi dokularin aktif oldugunu gösteren iyi bir belirteçdir Bütün bu sonuçlar renkli fMRİ beyin aktivasyon haritasi seklinde görülebilmektedir

Cho gönüllülerin gözlerini ilk önce geleneksel yollarla uyardi; gözlerinin önünde bir isik yakti Ortaya çikan görüntüler, beklendigi gibi, beynin göz fonksiyonuyla ilgili oldugu bilinen kisminda, yani görme korteksinde aktivite artisi anlamina gelen bir renk yogunlasmasi (Resim 2) gösteriyordu Cho bunun hemen ardindan bir akupunkturcunun yardimiyla VA1 noktasini uyardi Sirayla bütün gönüllüler üzerinde yapilan bu uyarmalara bagli olarak fMRİ görüntüsü üzerinde beynin hep ayni bölgesi -görme korteksi- aydinlaniyordu

Birinin ayagina batirilan igne ile, bir baskasinin gözleri önünde yakilan isigin beyinde ayni etkiyi yaptigini görmek gerçekten çok ilginçti Ve bu, agri incelemelerinde görülmüs olan, ilkel limbik sistemin meydana getirdigi genel analjezik etki degildi; bu, konusma, isitme, hafiza ve zeka gibi ileri fonksiyonlardan sorumlu bölge durumundaki beyin korteksinde olusan fonksiyona özgü bir cevap idi Dahasi, akupunktur uyarisinda görülen beyin aktivitesi nerdeyse isik yakilmasindaki kadar büyüktü

"Gerçekten çok heyecan verici" diyor Cho, "somut herhangi bir sey olabilecegini hiç ummuyordum fakat akupunktur noktasinda yapilan uyari görme korteksinde çok açik sekilde aktivite baslatiyordu" Cho bir plasebo etkisi ihtimalini ortadan kaldirmak için ayak basparmaginda aku-nokta olmayan herhangi bir noktayi da uyardi Görme korteksinde cevap yoktu Cho daha sonra, zaman içinde birçok uyari sekli denedi : ignenin pozisyonunu bir an için degistirmek veya isik yakip bir müddet söndürmemek, sonra tekrar etmek gibi Önceki gibi, fMRİ görüntüleri hem akupunktur hem de isik uyarilari için sasirtici ölçüde benzerlik arzediyordu

Ayak üzerindeki görmeyle ilgili diger üç aku-nokta uyarildiginda sonuçlar yine tutarliydi : VA2 noktasi hariç, her aku-nokta tipki isik uyarisinin yaptigi gibi, fMRİ görüntüsü üzerinde görme korteksi bölgesini aydinlanmis gösteriyordu Fakat bu kez Cho baska bir seyin farkina vardi Cevabin zaman içindeki siddet degisimini göstermek için aktivasyon verileri grafige döküldügünde Cho oniki gönüllü içinde iki farkli reaksiyon oldugunu gördü Akupunktur safhasi boyunca bazi gönüllülerin beyin aktivitesinde artis, diger bazilarininkinde ise azalma görülüyordu Bir baska deyisle akupunktur uygulamasi esnasinda bazilarinda beyin bölgesindeki oksijen tüketimi artiyor, bazilarinda azaliyordu

"Bir yerde bir hata yapmis olmaliydik diye düsündüm" diyor Cho Fakat denemeleri birçok kere tekrar etmesine ragmen, her defasinda ayni sonucu aliyordu "Sonunda bir akupunkturcu sunu söyledi : 'Ah, evet ! Bu yin ve yang'" Cho ona bunun ne demek oldugunu sordu Tabii bu arada ilginç olan husus, akupunkturcunun kimin beyin aktivitesinde artis (yin), kiminkinde azalma (yang) olduguna dair verileri görmeden 12 kisinin 11'inde durumu oldugu gibi ortaya koymus olmasi idi Cho, "bunu nasil açiklayacagimi hâlâ bilemiyorum" diyor

Birçok bilimsel hazirlik raporu gibi, Cho'nun küçük arastirmasi da cevapladigindan çok daha fazla soru getiriyor Fakat Cho akupunturun yeni fonksiyonel etkilerini göstermeye devam ediyor Cho'nun ayni üniversiteden meslektasi Joie Jones "Klasik olarak akupunktur tecrübe açisindan çok ileri bir noktada, çünkü insanlar binlerce yildan beri veri topluyor" diyor "İnsanlar bir noktaya igne soktugunuz zaman, bunun vücudun bir baska tarafinda etkisi olacagini gösterdiler Fakat bütün bunlarin beyinle olan iliskisi asla ortaya koyulmamisti Bu çalismalarla biz en azindan bazi akupunktur noktalari için etkilerin beyin üzerinden gerçeklestigini göstermis bulunuyoruz" Fakat, bu böyle olsa bile, ayak üzerinde belli bir noktanin uyarilmasi beynin görmeyi kontrol eden kisminda nasil aktivite baslatiyor ? Her ne kadar bunun sinir sistemi üzerinden isledigi kanisinda olsa da Cho, "henüz açiklamasi yok" diyor Pomeranz ise, "eger bunun gerçek oldugu ispatlanirsa, muhtemelen akupunkturun endorfin salgilanmasina sebep oldugu mekanizmanin aynisi degil" diyor : "bu endorfin vücudun herhangi bir yerinde fiber seklindeki belli tip sinirlerin uyarilmasiyla serbestlenmektedir Fakat ayak parmaginizla görme sisteminiz arasinda belli bir iliskinin olmasi gerçekten garip Bu gerçekten akli hayrette birakan bir sey"

Kesin açiklamasi olmamakla beraber, akupunkturun klinik sonuçlari tibbin ilgisini çekiyor Milli Saglik Enstitüsü (NİH)'nün düzenledigi ve bagimsiz uzmanlarin katildigi bir panelde, akupunkturun anesteziden ve kemoterapi ilaçlarindan ileri gelen mide bulantisinin tedavisinde gerçekten etkili oldugu sonucuna varildi Ayni sekilde ameliyat sonrasindaki veya diger agrilarin tedavisinde de yardimcidir Bunun yanisira, ayni panel Bati tibbinin üstün klinik özelliklerine olan genel inanisa ragmen, kronik agrilarin birçok klasik tedavi seklinin akupunkturla ayni basari oranini gösterdigini -siklikla görülen zararli yan etkileriyle birlikte-kaydetmektedir

Çok daha önemli akupunktur arastirmalarindan biri, kronik agrilari olan hastalarin beyin görüntülerini kaydetmek için SPECT (tek foton emisyonuna dayanan bilgisayarli tomografi) teknigi kullandi Pennsylvania Üniversitesi Hastanesi Nükleer Tip bölümü baskani Abbas Alavi'nin gerçeklestirdigi bu çalisma, akupunktur uyarisina cevap olarak endorfin salgiladigi sanilan beyin yapilarina -talamus, hipotalamus ve beyin kökü ?- kan akisini ölçtü Agrisi olan hastalarin normal ölçüm görüntülerini, bunlara akupunktur tedavisi uygulandiktan sonra alinan görüntülerle karsilastiran Alavi talamus ve beyin kökünde artmis olan kan akisinin açik delillerini buldu Ayrica, tedavi edilen hastalarin artik daha az agri duydugu da ortaya kondu

Cho gibi Alavi de, bu çalismayi yapmadan önce akupunktura veya Çin tibbinin diger formlarina inanmiyordu : "Akupunkturun az-çok psikolojik oldugunu, objektif bir etkisi olmadigini düsünüyordum Bu çalismayi da eglence olsun diye yaptim ve ortaya hiçbir sey çikmayacak saniyordum" Tabii ki hala birçok süpheci var Santa Clara Vadisi Tip Merkezi'nin Tibbî Onkoloji bölümünün eski baskani ve özel bir krulus olan Tip Sahtekarliklariyla Mücadele Millî Konseyi üyesi Wallace Sampson "Cho'nun makalesi hiçbir seyi ispatlamiyor Bu basit bir yalanci bilim vak'asi" diyor Sampson, Cho'nun çalismasinin gerçek etkileri ortaya koyamayacak kadar küçük oldugunu ve iyi kontrol edilemedigini ileri sürüyor NİH panelinin raporunu tenkid ediyor ve panelistler arasinda karsi görüste kimse olmadigini söylüyor

Diger bazilari ise, her ne kadar henüz tam anlayamiyor olsalar da,akupunktur ile ne yapabileceklerini ögrenmeyi tercih ediyorlar Hiçbir sekilde bilinmeyen mekanizmalarin çalisabilecegine ihtimal vermiyorlar Pomeranz, "Herkes meridyenleri aradi fakat kimse herhangi bir sey bulamadi Ki'yi ölçme girisimleri basarisizlikla sonuçlandi Fakat bu, varolmadigi anlamina gelmez Endorfin öyküsü büyük bir sürpriz oldu Simdi yari tereddüt-yari hayret var" diyor

Cho aku-noktalar ile beyin arasindaki baglantilari kesfetmek için fMRİ'yi ve diger görüntüleme sistemlerini kullanarak bilimsel siniri biraz daha ileri götürebilecegi ümidini tasiyor Ayrica, bir darbe sonrasinda görme bozuklugu çeken kisilerde akupunkturun görme korteksine kan akisini artirmada nasil kullanilabildigini arastirmayi planliyor Diger arastirmacilarin yaptigi az sayida çalismada ise, akupunktur tedavilerinin darbe almis hastalarin hareket kabiliyetini artirmaya aslinda yardimci oldugu ortaya konmus bulunuyor Cho, akupunktur görüntüleme çalismalarinin sinir bilimleri için yeni bir kapi açtigini söylüyor

Sonuç itibariyle, akupunktur, reçetesi sadece su ve sekerden olusan bir plasebo durumundaki homeopatiden çok farkli bir tedavi yöntemi ve modern bilim bundan sonra açiklayamadigi herhangi bir olgu karsisinda hemen dudak bükme rahatliginda olamayacak Akupunktur iste böyle bir tabuyu yikmasi itibariyle de önemli ve kendisiyle ilgilenilmeyi hakediyor

Kaynaklar
1) Dold, C, (1998) Needles & nerves Discover, September, vol 19, nº 9
2) Ronan, CA (1983) The Cambridge İllustrated History of the World's Science Newnes Books, Tiwckenham, Middlesex (First edition), London
3) Rossion, P (1998) Les premières preuves scientifiques de l' acupuncture Science & Vie, Mai, nº 968

Prof Dr Ömer Said GÖNÜLLÜ

Alıntı Yaparak Cevapla

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri

Eski 11-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Akupunktur Nedir Tarihcesi Yöntemleri



Akupunktur, binlerce yıllık geçmişe dayanan bir tedavi yöntemidir
Yin denilen negatif güç, Yang denilen pozitif güç, evrensel değişkenlik ve denge konusundaki ilkçağ felsefe kuramına dayalı, kaynağını Uzak-Doğu ve Çin'de bulan Akupunktur, Vital Enerji kavramını hedef almaktadır
En son çalışmalar, Akupunkturun immün sistemin güçlendirilmesindeki etkisi üzerinedir Kısaca Akupunktur; organizmanın kendi bozukluklarını düzeltebilme gücünü harekete geçiren bir bilimdir
Hipokrat, canlıların kendi kendilerine iyi olma güçlerinden ve iç hekimden söz etmiştir Ayrıca Paracelsus'da yaşamın sadece dış hekimin çabaları ile varolmayacağını, dıştaki hekimin ancak içteki hekime yardımcı olabileceğini dile getirmiştir
Örneklemek gerekirse, bir kemik kırığını ele alalım Kemik kırılıyor ve dıştaki hekim onu düzenleyip alçıya alıp bırakıyor Sonra bakıyoruz ki, kırılan yer inanılmaz biçimde kaynamış ve onarılmış Burada iç hekim ve/veya iç güçler yani organizmadaki bioregüler güçler rejenerasyonu sağlamış ve onarımı gerçekleştirmiştir Bu örnekte dikkat etmemiz gereken nokta, sadece kırılan kemiğin onarılması değil, onarılan yerin eski haline gelmesiyle onarımın durmasıdır Yani kontrolden çıkmaması, bioregüler gücün tam yerinde işi bitirmesidir Buradaki mekanizma, kırılan kemikten kalkan uyarının periferik sinirler aracılığıyla MSS'ne ulaşması ve MSS'den çıkan komutlarla bioregüler gücün faaliyete geçmesidir
Eğer bünyenin bioregüler gücü bu kadar mükemmel ve başarılı olmasaydı, organ nakli gerçekleşmezdi Yara tamiri, veya operasyonlarda gördüğümüz sonuçları canlılar kendileri başarmaktadırlar
Hayvan organizmasına da uygulanmış Akupunktur, tanı ve tedavide ağrılı deri noktalarından yararlanma yöntemidir
Akupunkturun tanı ile ilgili kullanılışı, bir veya birçok organın fonksiyon veya lezyon bozuklukları ile birlikte bulunan ve zorunlu olarak kesin nitelikleri ile birlikte değişik hastalık belirtilerinin meydana getirdiği bir bütün anlamına gelen, böylece bu patolojik noktaların vücuttaki yerini belirleyerek hastalığın veya fonksiyonel bozukluğun tanısına varmamızı sağlayan (ister kendiliğinden, ister parmak bastırarak) ağrılı deri noktalarını araştırmak olgusudur
Akupunkturun tedavide kullanılışı, adından da anlaşılacağı üzere (Acus: iğne; Punctura: batırma), ister deri altı hücre dokusuna yüzeysel olarak, ister kas kitlesi içine az veya çok derince olarak, tanısal deri noktaları üzerine bir iğne batırılması olgusudur
Bu noktaların bazıları, hasta organ üzerinde (Yang denilen) güçlendirici bir etki yaparken, diğer bazı noktalarda (Yin denilen) yatıştırıcı bir etki yaparlar Hedef, içinde "Vital Enerji" dolaşan Jing'leri (Kanal ve kollateraller) birbirleriyle doğru noktalarda birleştirmektir
Gerçekten de, kırıktan kalkan uyarı gibi, vücutta nokta yada noktaları uyarmakla, hastalıkların tedavisini başlatabiliyoruz Eldeki bir Akupunktur noktasına bastırmakla baş ağrısı geçebiliyor Sırttaki bir Akupunktur noktasını uyarmakla, bir akciğer rahatsızlığı düzelebiliyor El bileği ve ayak bileğindeki noktaları uyarmakla yıllarca uykusuzluk şikayeti olan bir hasta, düzenli uykusuna kavuşabiliyor El, ayak ve batındaki noktaların uyarılmasıyla, konstipasyon (kabızlık) şikayeti sona erebiliyor Sadece başta yer alan iki Akupunktur noktasının uyarılmasıyla depresyon tedavi edilebiliyor Bunun gibi yüzlerce örnek verebiliriz
Akupunktur İğneleri, birkaç saniyeden (akut ağrılar için), beş on dakikaya (organların dengesi için), birkaç saate ve hatta birkaç güne kadar (durağan Akupunktur) sürelerde yerlerinde bırakılabilirler
Akupunkturla tedavide önemli olan; Akupunktur noktalarını bilmek, noktayı lokalize etmek, vakanın durumuna uygun noktaya, gereken iğne batırma ve iğne manipülasyonu tekniği ile uyarıyı gerçekleştirmektir Bir iğne batırmanın 100 tekniği olduğu göz önüne alınırsa, bu işin pek de kolay olmadığı anlaşılır
Akupunkturun çok önemli bir özelliği vardır; Akupunktur yer, zaman, malzeme, ilaç gibi koşullara bağlı kalmadan, basit aletlerle her zaman ve her yerde hastalara müdahale edilmesini sağlar Akupunktur uygulamasının çabuk, basit ve kullanışlı olmasından dolayı, hastaya anında müdahale edilip rahatsızlığı kontrol altına alınabilir Yararı ise, acil vakayı acilen tedavi edebilmesidir Hatta, sadece Akupunktur uygulamasıyla tedavi edilemeyen bazı acil hastalarda, anında müdahale ile vakanın acilliği ortadan kaldırılıp, daha sonraki Batı tıbbının tedavi uygulamalarına iyi bir temel oluşturur Örneğin: Akut miyokart Enfarktüsü'nde şiddetli göğüs ağrısı ön koldaki bir Akupunktur noktası kullanılarak %100 ortadan kaldırılmakta, daha sonra Batı tıbbı tedavi yöntemi uygulamalarıyla iyi sonuçlar alınmaktadır
Akupunkturun bir diğer önemli özelliği de; kullanım alanının genişliğidir, istatistiklere göre, şu anda 300 den fazla hastalıkta, Akupunktur uygulanmaktadır Bunlarda, dahiliye, cerrahi, kadın-doğum, nöroloji, ortopedi, KBB ve çocuk kliniği vd ilgi alanlarına giren bir dağılım göstermektedir Bu kadar basit bir yönteminin uygulanmasıyla, böyle çok çeşitli hastalıkların tedavi edilebilmesi gerçekten de, diğer tedavi yöntemlerinin erişemediği bir durumdur
Akupunkturun tedavi uygulamalarındaki yenilikler (Elektro-akupunktur, Nokta enjeksiyonu, Lazer akupunkturu vs), Akupunkturla tedavi edilebilen hastalıkların sayısını çoğaltmaktadır[1]

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.