Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çektirmenin, etkisi, kansere, sık, tomografi

Sık Tomografi Çektirmenin Kansere Etkisi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sık Tomografi Çektirmenin Kansere Etkisi



Sık tomografi çektirmenin kansere etkisi

Sık tomografi çektirenlerin vücutlarında biriken radyasyon kansere yol açıyor Uzmanlar, bu etkinin tomografi çektirildiği anda değil, 20-30 yıl sonra ortaya çıktığını söylüyor Osteoropoz, kalp rahatsızlığı, damar tıkanıklığı gibi birçok hastalığın tespitinde kullanılan tomografi, maruz kalınan radyasyon nedeniyle kansere yol açan etkenler arasında gösteriliyor



Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr Vedat Göral, kanserin vücutta bazı yerlerde, kontrolsüz ve aşırı hücre çoğalması olduğunu, çoğalan ve oluşan anormal hücrelerin, bulunduğu bölgede tehlikeli ve ölümcül sonuçlara neden olduğunu söyledi

Hastalara çeşitli rahatsızlıkların tespiti için önerilen veya çoğu zaman da hastaların güvenilir sonuca ulaşılması amacıyla doktorlarından talep ettiği tomografi filmlerinin insan sağlığına zararlı olduğunu ifade eden Prof Dr Göral, kansere yol açan en önemli etkenler arasında sık ve lüzumsuz çekilen tomografi filmlerinin de yer aldığını belirtti

İNGİLTERE'DE YASAKLANDI
Prof Dr Göral, hastaya x ışınlarının yani radyasyonun verilmesinin kansere sebep olduğunu, sıradan bir röntgende vücudu görüntülemek için tek bir ışın gönderilirken, tomografide daha detaylı bir görüntü elde etmek için art arda birçok ışın gönderildiğini belirtti

Eskiden tomografi çekilmesinin çok yaygın olduğuna dikkati çeken Göral, ''Eskiden bir tomografi çekme modası vardı Hastalar tomografi çekilmesini kendileri talep ediyorlardı Hatta bir yerde çekilen tomografi beğenilmeyip hastadan yeni bir tomografi isteniyordu Böylece daha çok radyasyona maruz kalınıyordu Biz çocuklara ve gençlere tomografi çekilmesini önermiyoruz Çünkü acısı ileriki yıllarda ortaya çıkıyor Bu konuda hastaların bilinçlenmesi de son derece önemli Bir karın tomografisinde hastaya yaklaşık 400 akciğer filmi çekilmiş kadar radyasyon yükleniyor'' dedi
Göral, İngiliz Sağlık Bakanlığı'nın, sağlıklı her 50 kişiden birinin radyasyona maruz kalarak kansere yakalandığı gerekçesiyle tomografiyi yasakladığını hatırlatarak, her tomografinin kanser riskini artırdığını söyledi
Hücre bölünmesinin genç yaşlarda çok hızlı, çocuklarda ise çok daha hızlı olduğuna dikkati çeken Göral, hücre çok bölündüğü takdirde kanserli hücrenin de o kadar hızlı çoğalacağını, gereksiz çekilen röntgenlerin ekonomik kayba neden olmaları dışında, bu sırada kullanılan X ışınlarının da hastaları radyasyona maruz bıraktığının unutulmaması gerektiğini kaydetti Göral, tedavinin tomografi yerine daha az radyasyon yayan MR ya da hemen hemen hiç radyasyon bulunmayan ultrason ile sürdürülmesi gerektiği uyarısında bulundu

GENETİK DANIŞMANLIĞI ÖNEM KAZANACAK
Göral, günümüzde yaklaşık 200 çeşit kanser hastalığının mevcut olduğunu, bunların hemen hemen yüzde 10'unda genetik geçiş veya genetik ilişkinin bulunduğunu söyledi Teknolojik gelişmeler ve genetik mühendisliği alanında gerçekleştirilen önemli araştırmalar sonucunda, birçok kanserde genetik faktörlerin etkin rol oynadığının tespit edildiğini kaydeden Göral, günümüzde genetik haritalarla ilgili çalışmaların sürdüğünü, yaklaşık 10 yıla kadar kanserli genlerin saptanarak, kanserin şifresinin çözülebileceğinin iddia edildiğini bildirdi Göral, anne karnındaki bebeğin kordon kanı alınarak, kanserli genlerin varlığının araştırılmasının söz konusu olduğunu kaydederek, şöyle dedi:

''Belkide ileride bebek doğmadan kanserli genleri saptanacak ve bu genler ayıklanarak kişi kanserden korunmuş olacaktır Günümüzde genetikle ilişkili sindirim sistemi kanserleri içerisinde; mide, pankreas ve kalın barsak kanserleri yer alıyor Ayrıca, meme, yumurtalık ve tiroit bezi kanseri, prolaktinoma, deri kanserleri (melanoma), bazı hematolojik kanserler de genetik geçiş göstermektedir Kişide kansere yatkın gen olabilme ihtimaline karşın, o kişide kanser görülmemesi veya kişide kanser olmasına rağmen anne ve babasında kanser bulunmaması, o kişinin ebeveynlerinde kanser geninin olmadığını göstermez

Kanser geni taşıyan herkeste kanser olmaması, stres, sigara, alkol, obezite, bağışıklık sisteminin zayıflaması, ani stres gibi kişisel veya hava kirliliği, bazı bakteri ve virüsler, radyasyon, aşırı güneşe maruz kalma, katkılı gıda maddeleri gibi çevresel faktörlere bağlı olup, tetikleyici faktörlerin etkisiyle genler aktifleşmekte ve kansere gidiş başlamaktadır Yakın gelecekte kanser tanısında genetik danışmanlığı önemli rol oynayacak

Özellikle Amerika'da genetik danışmanlığının yaygın olduğunu görüyoruz Bu ülkemizdeki kardiyoloji, onkoloji veya diyetisyenlik gibi düşünülmeli Bizler nasıl ki hastalarımızı psikologa veya diyetisyene yönlendiriyorsak, kanser hastalarının yakınları da ailenin gen haritasının çıkarılması için genetik danışmanlığa yönlendiriliyor Hasta yakınlarının kanları alınarak genetik analizleri yapılıyor Şüpheli bireylere genetik tavsiyede bulunuluyor Son derece önemli bir branş Yakın bir gelecekte bizler de bu bölüme hasta yakınlarımızı yönlendireceğiz Ülkemizde de yaygınlaşacağına inanıyorum''

AİLESİNDE KANSER OLANLAR RİSK ALTINDA
Prof Dr Göral, kanserden korunmak için alkol ve sigaradan uzak durmak, aşırı kilo almamak, bol sebze ve meyve yemek, doymuş hayvansal yağ alınımını azaltmak, mangalda kırmızı et pişirmekten kaçınmak, aşırı güneşe maruz kalmamak, katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durmak, doğal gıdalarla beslenmek, yürüyüş ve düzenli egzersiz yapmak gerektiğini söyledi

200'e yakın kanser türünden meme kanseri olan hastaların kızlarının da mamografi kontrollerini düzenli yaptırmalarını önerdiklerini ifade eden Göral, özellikle annenin kansere yakalandığı yaşın 5 yaş aşağısında kanser taraması yapılması gerektiğini belirtti

Göral, mide kanserinde ''helikobakter pilori'' adlı bakterinin rol oynadığına dikkati çekerek, genetik yatkınlığı bulunan bazı kişilerde bu bakterinin mide kanserine neden olabildiğini, bu nedenle mide kanseri olan hastaların yakınlarının bu bakteri açısından araştırılması gerektiğini vurguladı Kalın barsak kanserlerinin erken dönemde yayılmadan tespit edildiğinde ameliyatla tedavi edildiğini anlatan Göral şöyle devam etti:

''Bu hastalar sağlıklı bir şekilde yaklaşık 20-30 yıl yaşayabiliyor Kalın barsak kanseri olan hastaların çocuklarına 40-45 yaşlarından itibaren mutlaka kolonoskopi ile tarama yapılmalı, kalın barsak kanserine neden olan polipler, endoskopi ile çıkarılmalıdır İzah edilemeyen karın ağrısı ve şikâyeti bulunanlar ve fark edilir kilo kaybedenler pankreas kanseri yönünden araştırılmalıdır Bu amaçla, tomografi veya MR görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır Sinsice ilerleyen bu kanser türünde tanı konulduğunda yaşama süresi ortalama 9-12 aydır Kanserde kan tahlilindeki kanser göstergeleriyle teşhise gidilemez Çünkü her zaman, kanser göstergeleri ile kanser tanısı arasında yakın ilişki bulunmamaktadır''

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.