Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Cinsellik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgisi, cinsel, sağlık

Cinsel Sağlık Bilgisi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cinsel Sağlık Bilgisi



Cinsel Sağlık Bilgisi

Sarımsak ve Sperm Hareketliliği

Kimi zaman şifa bulmak, kimi zaman güzelleşmek, kimi zaman vücut direncini artırmak için tüketilen bitkisel ürünler, bilinçsiz kullanıldığında insan sağlığını tehdit ediyor

Bitkisel ürünlerin kullanımı konusunda bilgi veren Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı Başkanı ve Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği başkanı Prof Dr Ömür Demirezer, “Doğal olan her şey zararsızdır” görüşünün asla kabul edilemeyeceğini belirterek, bu tür ürünlerin doktor tavsiyesi olmadan tüketilmesinin insan sağlığını tehdit ettiğini söyledi

“SARIMSAĞIN FAZLASI SPERM HAREKETLİLİĞİNİ AZALTIYOR”

Bitkisel ürünlerin fazla tüketilmesinin zararlı olduğuna dikkati çeken Demirezer, “Örneğin sarımsak çok faydalı diye bilinir Gerçekten çok faydalıdır ancak fazla alındığı zaman karaciğer enzimlerini etkilediği için sperm hareketliğini azaltıyor Bu da üremeyi olumsuz etkiliyor” dedi

Demirezer, son yıllarda en çok tüketilen bitkilerden sinamekinin de yanlış kullanıldığına işaret ederek, “Sinameki ürünleri kesinlikle 2 haftadan fazla kullanılmamalı Kullanıldığı durumlarda potasyum azalabilir, potasyum azalınca kalp kaslarına etki eder Sonuç, kalp hastalığına kadar gidebilir” diye konuştu

Son günlerde özellikle zayıflamak için kullanılan yosun haplarının da yan etkileri olduğuna dikkati çeken Demirezer, “Lida isimli yosun hapının içinde sibütramin maddesi olduğu tespit edildi Bu, yağ atıcı ilaçların içindeki sentetik bir madde İnsanlar, sadece yosunla zayıfladıklarını sanıyorlar, oysa resmen ilaç kullanıyorlar” dedi

Demirezer, doğadan toplayarak demlenen papatyaların da kimi zaman ciddi zehirlenmelere yol açabileceği uyarısında bulunarak şöyle konuştu:
“Çoğu insan, dağdan bayırdan papatya topluyor ve bunları tüketiyor Oysa çok çeşitli papatya türü var Farkı, uzmanların dışında kimse ayıramaz Örneğin bir papatya türü, böcek öldürücü, biri migren diğeri soğuk algınlığı tedavisinde kullanılıyor Böcek ilacı yapımında kullanılan papatya çay gibi içildiğinde zehirlenmelere yol açabiliyor

Fazla miktarda maydanoz tüketilmesinin hamilelerde düşüğe neden olabileceğini belirten Demirezer, şunları kaydetti:

“Günde 10 gram kabak çekirdeği prostat büyümesini yavaşlatır Biberli pizza ile fıçı biranın birlikte alınmaması gerekir Meyan, kalp ilaçlarının etkisini artırır Passiflora, kanı sulandıran ilaçlarla birlikte alınmamalı Kanser hastaları normal sınırların dışında vitamin kullanmamalıdır Çünkü kanser tedavisinde programlanmış hücre ölümü söz konusudur, vitaminler buna engel olur Isırgan otu, sadece bağışıklık sistemini güçlendirir, kanser hastalarına bu nedenle tavsiye edilir Ancak, kanseri tedavi edici etkisi yoktur Greyfurt suyu, antihistaminikler, antidepresanlar, tansiyon ilaçları gibi ilaçların kandaki seviyesini artırır Dolayısıyla, toksik etki yaratabilir

“SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLAMALI”

Ankara Eczacılar Odası Başkanı Hilmi Şener de bitkisel ürünlerin denetiminin ve kontrolünün mutlaka yapılması gerektiğini belirterek, “Bu ürünlerin onayı Tarım Bakanlığından alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmalı” dedi

Bitkisel ürünlerin piyasaya sunulmadan önce, bileşiminin tespit edilmesi ve yan etkilerinin belirlenmesi gerektiğine işaret eden Şener, şöyle konuştu:
“Bu tür ürünler ilaç kapsamında olmadığı Tarım Bakanlığı tarafından onaylanıyor Tarım Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının inceledikleri şeyler birbirinden farklı Bitkisel ürünler, piyasaya çıkmadan önce mutlaka test edilmeli, yan etkileri araştırılmalı, içeriği belirlenmeli ve insan sağlığına ne derece yararlı olduğu beklenmeli Bu nedenle de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmalı ve denetlenmeli

Şener, bu tür ürünlerin satışının da aktarlardan alınarak eczanelere verilmesi gerektiğini söyledi Bilimsel denetim olmaksızın aktarlardan alınan ya da internetten sipariş verilen ürünlerin denetiminin sağlıklı yapılmadığına işaret eden Şener, şunları kaydetti:

“Bunun bilimsel eğitimi alan kişiler eczacılardır Eczacı, ürünlerin içeriği hakkında vatandaşımızı doğru bilgilendirebilir, yan etkilerini belirtir ve hangi ilaçlarla birlikte kullanmaması gerektiği gibi önemli konularda uyarılarda bulunur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cinsel Sağlık Bilgisi

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cinsel Sağlık Bilgisi



Cinsel yaşantımız ve çocuklar

Kimi zaman kendimiz de farkına varmadan çocuklarımızın cinsel yaşantımızı karıştırmasına yol açarız Bu konuyu durup doğru dürüst düşünmezsek cinsel yaşantımızdaki kısıtlanmayı sözüm ona mantıklı birtakım sebeplere bağlayabiliriz: "Çok yoruluyoruz Çocukları yedir, yıka, yatır, ortalığa çekidüzen ver, derken başka bir şey yapacak halimiz kalmıyor"

Ne var ki bu da gene çocukları bir tür siper olarak kullanmaktır Cinsel yaşantımızı gölgeleyen sorunları kendi kendimize ya da eşimizle çözümleyeceğimiz yerde çocukların ardına saklanmaktayız Çeşitli duygusal nedenlerle cinsel ilişkiden kaçınmaya dayanak arandığında "çocuklar" oldukça uygun bahane yaratır

Çocukların cinselliğe siper olarak kullanıldığı çok daha karmaşık bir başka durum da, çocukların duygusal olarak karı ya da kocanın yerine konmasıdır: "Oğlumla ben birbirimize öyle yakınız ki! Kocamla aramdaki yakınlıktan çok daha ileri bir şey Benim her şeyim o"

İnsanın kendi çocuklarını eşinin yerine koyup, onu her şeyi yapmasının ardında yatan gerçek hayal, eşin yerine ana ya da babamızın konmasıdır Böylece cinsel ilişkiden kaçınma isteğini oluşturan duygusal nedenler sağlanmış olur

Evlilikte çocuk eşe yeğlendi mi, eş doğal olarak buna kızar, gücenir Karı koca arasındaki çekişme ve çatışmalar giderek yoğunlaşır Çocuk da arada kaldığı için elbet ruhsal ve duygusal yönden sağlıklı yetişemez Eşlerden biri öbüründen kaçınmak için ya da ikisi de birbirlerinden uzak durmak için çocuğu kullanmaktadırlar Yuvadaki geçimsizlik ve mutsuzluk artar

Bu tür sorunlarımız olduğunu düşünüyorsak yapılacak en iyi iş bir uzmana başvurmaktır Böyle bir uzmana başvurulsa da başvurulmasa da yapılacak en iyi iş, daha önce de belirttiğimiz gibi, eşlerin birbirleriyle konuşarak birbirlerinin duygularını paylaşmalarıdır:

"Lütfen hayatım, birbirimize hatırlatalım Sorunlarımızı konuşmak; tartışmak; gerekirse kavga etmek için birbirimize zaman ayırmalıyız"

"Ama çocuklar bizi duyar"

"Bu hiç önemli değil Çocuklar da ana babanın insan olduğunu; onların tartışıp kavga edebileceğini; ama sonra anlaşıp yine birbirlerini sevebileceğini bilmeli"

"Herhalde evliliğimizin bütün ayrıntılarını, çocukların yanında tartışmayı düşünmüyorsun?"

"Haklısın Onlara, birbirimize çok kızdığımızı ve içimizi boşaltmak istediğimizi, bizi biraz yalnız bırakmalarını söyleyebiliriz"

Çocuklar bu tür duyguları anlamaya hazırdırlar Konuştukça birbirimizi anne-baba rolünde oynattığımızı birbirimizden ana veya babamızdan istediğimiz şeyleri istediğimizi fark edebiliriz Sonra kendimize şunu sorabiliriz "Bu benim istediğim şeyler gerçekçi mi acaba?"

Bu arada çocuklarımızın da birtakım eğilimlerinin ayırdında olmalıyız Kız çocuklar çoğunlukla babaya, oğullar anaya düşkün olabilirler Ya da herhangi bir nedenle çocuk ana babanın birinden birine daha bir yakınlık duyabilir Hep onunla birlikte olmak isteyip ötekini dışlamak eğilimine kapılabilir Çocuğumuzun bu gibi huylarını daha başlangıçta mimleyip törpülemek bizim görevimizdir Ama tatlılık ve sevgiyle

"Hadi bakalım, kızım, sen arkaya! Biliyorsun benim yanımdaki yer annenin Senin yerin arabanın arka kanepesi" "Oğlum, anneni çok sevdiğini biliyorum ama sofra başında fısıldaşmak yasak! Zaten söylediklerini hepimiz duymak istiyoruz!"

Çocuğun bu masum, doğal (ve geçici) eğilimini birçok ana babanın, düzeltmek şöyle dursun, tersine kışkırttıklarına, eşleriyle kendi aralarındaki çatışmada silah niyetine kullandıklarına yazık ki tanık oluyoruz Çocuklarını nasıl bir duygusal dengesizliğe ittiklerini ve çocuğun bu dengesizlikten belki de ömür boyu kurtulamayacağını bilmezler mi dersiniz?

Çoğumuz için en büyük sorunlardan biri çocuklarımız, evlerimiz ve cinsel yaşantımız Çağımızda hemen hepimiz dar apartman dairelerinde, ince duvarlı odalarda yaşadığımız için çocuklarımızın görüp duymayacağı, bilip anlamayacağı biçimde sevişebilmek gerçek bir sorundur

Birçok çocuk, ister istemez ana babalarının sevişmelerini duyar, ama genellikle hiçbir şey söylemez Kaygı ve meraklarını içine bastırır Bazen de korkulu bir rüya gördüklerini sanarak, "Babam annemin, annem de babamın canını yakıyordu," diyerek bize açılabilirler

Ana babanın cinsel ilişki sırasında çıkardığı sesleri duyan her çocuk korkuya kapılır Bunu böylece bilip dikkate almamız gerek Duyduklarını sanıyorsak konuyu biz açıp onları rahatlatmaya çalışmalıyız Cinsellik konusundaki başka sorunlar gibi bu soruyu da çocuklarımız kendileri sorsunlar diye beklersek hiç sormayabilirler Sormanın yasak olduğu izlenimine kapılarak tedirgin olurlar Bizimle konuşamadıklarını arkadaşlarıyla konuşarak kafalarını yalan yanlış şeylerle doldurmaları da cabası

Çocuğa, "Dün gece bizim odamızdan sesler duydun, sanıyorum," diye giriş yapabilirsiniz Bu ona kendi düşünce ve tahminleri konusunda açılıp konuşma fırsatı verecektir Ama konuşsa da konuşmasa da sizin için bundan sonraki adım, ona bu konuda açıklama yapmaktır Bunun da dünyanın en zor işi olduğunu belirtmeye gerek yok

Alıntı Yaparak Cevapla

Cinsel Sağlık Bilgisi

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cinsel Sağlık Bilgisi



Cinselliği sabote eden duygular

Eşler arası ilişkide ortaya çıkan ve cinsellik açısından tahrip gücü yüksek bazı duygular vardır Bu duyguların analizine geçmeden önce cinsel sorunların oluşumunda çevre ve etkileşimin rolüne kısaca değinelim

Ne kadar içe dönük hatta asosyal birisi olsak bile yine de bizi kuşatan bir çevre içinde yaşarız Psikolojik sorunların genel olarak kişi ile içinde yaşadığı çevre arasındaki karşılıklı etkileşimin bir ürünü olduğu söylenebilir Dolayısıyla bu tür sorunlara çözüm aranırken birey kadar çevresini ve birey-çevre etkileşimini de hesaba katmak gerekmektedir Burada çevre kavramını biraz açmamız uygun olabilir Bireyin en yakınlarından şu veya bu düzeyde etkileşimde bulunduğu tüm insanlar, kültürel ve sosyal doku hatta ekolojik yapı bu çevrenin unsurlarıdır

Cinsel sorunlar da diğer psikolojik sorunlar gibi kişinin kendi içinde ürettiği ve kendi başına yaşadığı sorunlar olmaktan çok çevre ile etkileşim içinde oluşan ve yaşanan sorunlardır Cinsel sorunlarda çevre faktörünün ve etkileşimin önemini vurguladıktan sonra asıl konumuz olan eşler arası sorunlara dönebiliriz Bir çift düşünelim; erkek ya da kadında şu veya bu düzeyde herhangi bir cinsel sorun olsun Bu cinsel sorun yalnızca sorunlu eşle görüşülerek anlaşılabilir ya da tedavi edilebilir mi? Elbette hayır Sorun her ne kadar yalnızca bir eşe aitmiş gibi görünse de aslında eşler arası etkileşim içinde ortaya çıkmakta ve yaşanmaktadır Dolayısıyla sorunun anlaşılması ve çözümlenmesi için eşlerle birlikte görüşülmesi ve eşler arası etkileşimin doğasının ortaya konması gerekir

Şimdi eşler arası ilişkiden kaynaklanan cinsel sorunlara biraz daha yakından bakmaya çalışalım Eşler arası ilişkiler bazen cinselliği tahrip eder niteliktedir Bu neden böyle olmakta ya da eşler bu duruma neden düşmektedir Burada cinselliği olumsuz etkileyen özellikle iki duygudan bahsetmek gerekir Bunlardan biri öfke diğeri de reddedilme ya da terk edilme korkusudur Aslında çoğu zaman bu iki duygu birbiriyle ilişkilidir Eşler genellikle bu duyguların cinselliği ne kadar kötüleştirdiğinin farkında değildirler

Yukarıda söylenenlerden de çıkartılabileceği gibi sağlıklı ve doyurucu bir cinsellik için eşler arasında müşfik ve güvene dayalı bir ilişki şarttır Güven özellikle kadınlar için çok daha önemlidir Kadınlarda genellikle bağımlılığa bir eğilim vardır Kadında güven duygusunun oluşması için eşler arasındaki ilişki kadının bu bağımlılık ihtiyacını karşılar nitelikte olmalıdır

Güven duygusu eşlerin çocukluk dönemindeki anne baba etkileşimleriyle de yakından ilişkilidir Anne ve babası sürekli kavga eden ya da ayrılan bir çocuğu düşünelim Bu çocuk ister kız isterse erkek olsun erişkinlik döneminde karşı cinsle güvene dayalı bir ilişki kurması güçtür Özellikle bu tür sorunlar kadınlar için daha da önemlidir Çatışmalı bir aile içinden gelen bir kadında en küçük bir olay ondaki güvensizlik duygularını açığa çıkaracaktır Güven duygusunun kadınlarda cinsel doyum kapasitesini belirleyen en önemli faktör olduğunu hesaba kattığımızda bu sorunun önemi de kendiliğinden ortaya çıkacaktır

Cinsel yaşamı olumsuz yönde etkileyen bir diğer eşler arası sorun da güç-iktidar çatışmasıdır Eşlerin birbiri üzerinde iktidar kurma ve yönlendirme çabaları çok sık karşılaşılan bir durumdur Güç çatışmaları çoğu zaman eşlerde yoğun bir öfke duygusunu açığa çıkarır Eşler ilişkinin başlangıcında daha kontrollü olduklarından bu tür çatışmalar zamanla su yüzüne çıkar Güç mücadelesi bir çiftin ilişkisindeki en önemli unsur olduğu zaman yaşamın diğer yönleri önemsizleşir Öyle ki örneğin bir erkek için eşi üzerinde hakimiyet kurmak sosyal hayatta başarı ya da iyi bir cinsel ilişkiden daha önemli hale gelebilir İşin kötü tarafı çift bu tür duygularının sıklıkla bilincinde değildir

Güven tesis edilemediği ya da bir güç mücadelesi yapıldığı zaman söz konusu olan gerçek ilişki değil bir sağırlar diyaloğudur Böyle bir ilişkide eşler isteklerini ifade etmekte cesaretsizdirler İsteklerini dile getirseler bile karşı tarafca işitilmezlerEşler birbirlerini sabote etmek için sürekli teyakkuz halindedir Olumsuzluklar birbirini besleyerek süregider

Olumsuz etkileşimlerden doğan bu tür sorunların çözümü ancak uygun bir terapi ortamında mümkün olabilir Daha önce de değinildiği gibi bu tür durumlarda yalnızca bir eşle yapılan görüşmeler sonuçsuz kalır Her iki eşin de terapi sürecinde, daha önceden farkında olmadıkları ve cinselliği tahrip eden olumsuz duygularının bilincine varabilmeleri gerekir Kısacası cinsel sorunlar eşler arası olumsuz etkileşimlerden kaynaklandığı zaman çözüme ancak ilişkinin düzeltilmesiyle ulaşılabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cinsel Sağlık Bilgisi

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cinsel Sağlık Bilgisi



Ağrılı cinsel ilişkiyi önemseyin

Ağrılı cinsel ilişki pek çok kadının sorunu Tıpta “disparoni” olarak adlandırılan bu durum, basit bir enfeksiyondan kaynaklanabileceği gibi ciddi hastalıklara da işaret edebiliyor Bu nedenle cinsel ilişki sırasında ağrıdan yakınan kadınların zaman kaybetmeden mutlaka bir doktora başvurmaları gerekiyor

Disparoni, kadınlarda cinsel ilişkiye genital ağrının eşlik etmesi şeklinde tanımlanıyor Ağrı genellikle vajina ya da kasık bölgesinde gelişiyor Disparoniden yakınan kadınlar, acının verdiği korkuyla cinsel ilişkiye girmekten kaçınabiliyor Hatta ağrının çok şiddetli olması, vajinal kasların, ilişkiye girilmesine engel olacak kadar sıkı kasılmasına bile yol açabiliyor
Acıbadem Hastanesi Kozyatağından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof Dr Fuat Demirkıran, “Disparoninin kadınlarda hangi sıklıkta görüldüğüne dair net bir bilgi vermek zor Çünkü ilişki sırasında ağrıdan yakınan kadınların önemli bir bölümü doktora başvurmaya gerek görmüyor

DOKTOR MUAYENESİ ŞART

Disparoni genellikle cinsel hayata yeni başlandığı dönemde ortaya çıkıyor Doktora başvuran kadınlar da genellikle bu gruptan oluşuyor Bunun nedeni ise bu dönemde vajinalarında darlık ya da organik bir bozukluk olabileceği endişesini taşımaları Ancak bu sorunun altında genellikle kızlık zarındaki bir sorun ya da psikolojik nedenler yatıyor

Prof Dr Fuat Demirkıran, muayene sonucunda genital organlarında organik bir sorun olmadığı tespit edilen kadınların bu şikayetleri nedeniyle bir daha jinekologa başvurma gereği hissetmediklerini belirterek, “Oysa ileriki yıllarda bu sorunun altında pek çok sağlık sorunu yatabiliyor Dolayısıyla cinsel ilişkide ağrı geliştiğinde kadınların doktora başvurmaları, sağlıklı bir yaşam sürmeleri açısından büyük önem taşıyor” uyarısında bulunuyor

Peki disparoni hangi sorunlara işaret ediyor?

Prof Dr Fuat Demirkıran, disparoninin bir semptom, yani bir hastalığın belirtisi olarak geliştiğine dikkat çekiyor Cinsel ilişkide ağrı yakınmalarında öncelikle genital bölgede anatomik bir bozukluk ya da enfeksiyon olup olmadığı araştırılıyor Yapılan muayenede her iki soruna yönelik bulgu tespit edilemezse bu kez yumurtalık kisti, endometriozis ya da yumurtalık tümörü gibi ciddi sorunların varlığına yönelik incelemeler yapılıyor Çünkü endometriozis ve yumurtalık kistleri cinsel ilişkide ağrıya en sık yol açan nedenleri oluşturuyor Öyle ki endometriozis hastalarının yüzde 70i cinsel ilişki sırasında ağrıdan yakınıyor Bunun yanı sıra kanser tedavisinde özellikle pelvik bölgeye uygulanan cerrahi yöntem ve radyasyon terapisi de cinsel ilişkide ağrıya yol açıyor Bu nedenle disparoni şikayetiyle doktora en sık başvuran bir diğer grubu da kanser hastaları oluşturuyor

NEDENE YÖNELİK TEDAVİ

Prof Dr Fuat Demirkıran kimi vakalarda medikal tedavinin yeterli geldiğini, kimilerinde ise cerrahi yönteme başvurmak gerektiğini söyleyerek bu tedavi yöntemlerini şöyle sıralıyor:

“Örneğin, sorun enfeksiyondan kaynaklanıyorsa antibiyotik tedavisi yeterli gelebiliyor Eğer cinsel ilişkide oluşan ağrının nedeni yumurtalık kistleri, tümörleri, endometriozis veya miyom olarak düşünülüyorsa genellikle laparoskopik olmak üzere cerrahi yöntem ile sorun giderilebilir Endometriozisin medikal tedavisi de vardır Ancak disparoni nedeniyle operasyona ra verilirken disparoninin diğer nedenleri araştırılmalıdır Çünkü her over kisti veya yukarda sayılan diğer sorunlar disparoniye neden olmaz Kızlık zarı cinsel ilişki sırasında yırtılmayacak kadar kalınsa, basit bir cerrahi yöntemle hemen kesilerek sorun ortadan kaldırılıyor”

Bazı disparoni vakaları kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile psikiyatristin ortak çalışmasını gerekli kılıyor Çünkü cinsel ilişkide oluşan ağrının kaynağında aslında çoğunlukla psikolojik etkenler yatıyor Cinsel ilişki, kadında çok büyük bir acı yarattığı gibi cinsel yaşamla ilgili mitler, ileride gelişebilecek disparoninin en önemli nedenini oluşturuyor Psikolojik nedenli disparonilerde sadece sorunu olan kadını tedaviye almak yeterli gelmiyor, eşin de terapiye katılımı gerekiyor Terapi süresi ise sorunun altında yatan faktörlere bağlı olarak değişiyor Günümüzde uygulanan psikoterapi yöntemleriyle disparoni sorun olmaktan çıkıyor

NELER YOL AÇIYOR?

Vajinal bölgede ya da rahimde gelişen enfeksiyonlor Örneğin herpes simpleks enfeksiyonu (genital uçuk) ya da vajinit
Vajinada, rahimde veya yumurtalıkta gelişen kitle ve tümörler
Vajinada yabancı cisimlere karşı oluşan alerjiler
Endimotriozis (iç genital bölgedeki organlarda oluşan yapışıklıklar)
Yeterince hazır olunmadan ilişkiye girme ve buna bağlı vajinada oluşan tahriş
Menopoz döneminde vajinada oluşan kuruluk
Kızlık zarıyla ilgili sorunlar Örneğin kızlık zarının yapısal olarak sert olması
Ender olarak görülse de doğumsal vajina kusurları
Psikolojik sorunlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Cinsel Sağlık Bilgisi

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cinsel Sağlık Bilgisi



Sağlıklı bir cinsel birliktelik, hem özel hem de sosyal yaşamın uyumlu bir biçimde sürdürülmesinde etkili rol oynuyor

CİNSEL SORUNLARLA İLGİLİ BİLİNÇ DÜZEYİ

Çiftler, ya da kadın ve erkekler cinsel fonksiyon bozukluklarını herhangi bir hastalık olarak görüp, hekime başvurmalarının çok önemli olduğuna değinen Prof Dr Ateş Kadıoğlu, cinsel sorunlarla ilgili bilinç düzeyi konusunda şunları söyledi: “Cinsel fonkisyon bozukluğunu ülkemizde hangi oranda rastlanıyor

Bu konuda bu çalışma var, Türk Androloji Derneği olarak 40 yaş üzerindeki erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu oranının yüzde 70e kadar çıktığını tespit ettik Bunu üçe ayırdık, hafif, orta, ağır olarak Ağır derecede cinsel fonksiyon bozukluğundan yakınanlar doktora mutlaka başvuruyorlar Çünkü bunların cinsel hayatını sürdürmesi için bir yardım almaları gerekiyor Ama ikinci grup hafif ve orta derecede olan gruptaki insanları halen doktor yardımı alması söz konusu değil Bu grupta sıkıntı şu

Bu insanlar cinsel sorunları olduğunun farkında değil Farkında olsalar bile belki de tedavi edilebileceğini bilmiyorlar O yüzden biz Türk Andoloji Derneği olarak bu sene ciddi bir duyuru yapmayı planlıyoruz Ve cinsel fonksiyon bozukluğunun erkeklerde hafif ve orta da olsa bir şekilde tedavi edileceğini halka duyuracağız

Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şöyle devam etti: “Kadınlarda ise Türkiyede henüz bir çalışma yok Ama dünyadaki rakamlar kadın cinsel fonkisyon bozukluğunun erkekten çok daha fazla gözüktüğü yönünde Örneğin ortalama bir rakam vermek gerekirse, erkekte cinsel fonksiyon bozukluğu oranı yüzde 31 iken kadında yüzde 43 oranında rastlanıyor Demek ki kadının cinselliği, cinsellik fizyolojisi çok daha komplike olduğu için bu ince ayar kadında erkekten çok daha çabuk bozuluyor Dernek olarak yine kadında cinsel fonksiyon bozukluğunun yüzdesini saptamak üzere bir projemiz var

KADIN CİNSELLİĞİNİN FİZYOLOJİSİ

Cinselliğin fizyolojisiyle ilgili araştırmalar son yıllarda arttı Bugüne kadar hep erkek cinselliği konuşuldu ve tartışıldı

Prof Dr Ateş Kadıoğlu, kadın cinselliğinin fizyolojisini değerlendirerek, erkeklerle benzeşen ve farklı olan noktalara değindi: “Kadın cinselliği üzerine çok az şey biliyoruz En azından fizyoloji üzerine çok az şey biliyoruz Ve bu konuda son iki-üç yıldır ciddi bir araştırma var Bu araştırmayı da genelde ürologlar yürütüyorlar Ürologlar son 20 yılda erkek cinselliği konusunda bayağı bir yol aldılar Ve erkek cinsel fonksiyon bozukluğu, sertleşme sorunu, artık ciddi şekilde tedavi edilmeye başlandı

Ürologlar 20 yıl erkekleri tedavi ettikten sonra dönüp baktılar, kadınlar ne durumda diye Aslında kadınla ilgilenmesi gereken disiplinlerin bu konuda fazla araştırma yapmadıkları ortaya çıktı Laboratuvarda ilk önce ürologlar, deneklerdeki cinsi değiştirdiler Yani erkek tavşanla yaptığı çalışmayı kadın tavşana aktardılar Ve kadın tavşandaki bulgulara baktılar Sonra klinik çalışmalar başladı Ve kadınla erkek arasında ciddi bir örtüşme olduğu ortaya çıktı Şöyle bir bakarsak organlara, erkekte penis var, kadında klitoris var, küçük bir penis Kadında overler var, yumurtalık dediğimiz Erkekte testisler var Bu organların çalışması ciddi bir şekilde birbirine benziyor

Prof Dr Ateş Kadıoğlu, konuyla ilgili olarak şöyle devam etti: “Cinsel faza baktığımız zaman dört ayırıyoruz İstek fazı, uyarılma fazı, orgazm fazı, daha sonra rahatlama fazı Bu dört faz, erkekte ve kadında tamamen örtüşüyor İstek duyması gerekiyor, erkek ve kadın için geçerli, uyarılma olması gerekiyor Uyarılma sırasında erkekte sertleşme oluyor Kadında uyarılma sırasında yine bir sertleşme oluyor fakat bu sertleşme klitoriste oluyor Kadında uyarılma sırasında vajinada kayganlık oluşuyor Ve genital organlar dışında meme uçlarında sertleşme oluşuyor

Kadında ve erkekte vücudun değişik bölgelerinde bir takım kızarıklıklara rastlıyoruz Yani, kadındaki ve erkekteki *****izma tamamen örtüşüyor Orgazm sırasında erkekte boşalma oluyor Kadında boşalma yok Bu konuda henüz bir konsensüs yok Acaba kadında orgazm sırasında erkekteki meniye benzer bir sıvı geliyor mu sorusu daha cevaplandırılmadı Bu konu lehine ve aleyhine bir takım yayınlar var Bu konuda araştırmalar sürüyor Demek ki orgazm fazı da aslında kadın ve erkekte benziyor Yalnız bir cinsel ilişkide birden fazla orgazm yaşayabiliyor Orgazm süresi biraz daha uzun kadında Erkekte 5-15 saniye iken kadında 20 saniye kadar sürebiliyor Ve birden fazla orgazm yaşıyor Orgazm sonrası mutluluk duygusu kadında ve erkekte aynı Çünkü bunu sağlayan hormon seratonin ve orgazmdan sonra bu mutluluk hormonu salgılayarak her iki cinste de bu cinselliği mutlu bir şekilde anımsamasını sağlıyor

CİNSEL İSTEKSİZLİK

Cinsel isteksizlik konusunda ise Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şunları söyledi: “Cinsel isteksizliği ikiye ayırmak lazım Biri psikolojik sebepleri, iki organik sebepleri Cinsel isteği sağlayan hormon kadında ve erkekte aynı, testesteron, erkeklik hormonu Hem erkekte cinsel isteği yönlendiriyor Kadında da erkeklik hormonu cinsel isteği yönlendiriyor O yüzden testesteron düzeyine bakmakta yarar olabilir Onun dışında psikolojik bir takım sebepleri olabilir Çocukluğunda yaşadığı bir takım deneyimler Cinsellikten tiksinme Bir takım psikolojik sebepleri olabilir Biz böyle bir hastaya ilk önce hormon testleri yapıyoruz Ondan sonra eğer hormon testleri düşükse, bu hastayı 6-8 hafta tedaviyle cinsel isteğini arttırmak mümkün olabilir Eğer organik temeli yoksa, o zaman bu kişinin psikiyatrlar tarafından sebebe yönelik tedaviyle değerlendirilmesi uygun olur

İLAÇLARIN YAN ETKİLERİ İLE SERTLEŞME SORUNU

Depresyonda veya panik atakta kullanılan ilaçların bir kısmının cinsel fonksiyon bozukluğuna, sertleşme sorununa yolaçabileceğini belirten Prof Dr Ateş Kadıoğlu, konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “İlaç değiştirilebilir Eğer mutlaka bu ilaçta sebat etmek gerekiyorsa o zaman yardım alınabilir Nasıl yardım alabilir Bir takım oral ilaçlar var, ağızdan alınan ilaçlar Bu ilaçlar, cinsel ilişkiden bir buçuk saat önce alınırsa, cinsel fonksiyon bozukluğu restore edilebilir Yani panik atağa geçinceye bir yardım almasında yarar var Veya eğer psikiyatrı uygun görürse aldığı psikotik veya ilaçlar değiştirilmesi uygun olabilir

KADINLARDA GÖRÜLEN CİNSEL FONKSİYON BOZUKLUKLARI

Prof Dr Ateş Kadıoğlu, kadınlarda en sık görülen cinsel fonksiyon bozukluklarını şöyle açıkladı: “Kadında cinsel fonksiyon bozukluğunu dört safhaya ayırmak mümkün İstek bozukluğu, uyarılma bozukluğu, orgazm bozukluğu ve ağrı bozukluğu En sık gördüğümüz istek bozukluğu Kadınlar, hayatlarının bir döneminde bir şekilde cinsel isteksizlik yaşıyorlar İkinci sırada uyarılma bozukluğu geliyor Üçüncü sırada orgazm bozukluğu var Orgazm konusu enteresan Orgazm konusunda çok az şey biliyoruz Kadınların yüzde 10u, Türkiye rakamları değil, orgazmı hiç bilmiyorlar Yüzde 25inde ise cinsel fonksiyon bozukluğu olan kadınların yüzde 25inde ise orgazm sorunu oluşuyor Yani, cinsel fonksiyon bozukluğu olan kadınların yüzde 10unun orgazmı hiç bilmemesi son derece enteresan Geriye kalan yüzde 15inde de bir şekilde orgazm sorunuyla karşılaşılıyor Üçüncü sırada ağrı bozuklukları İlişkiden önce, ilişki sırasında veya ilişkiden sonra olabilir Bunun bir çok sebepleri var Bu sebeplerini araştırıp, ortaya konulmasında yarar var

Prof Dr Ateş Kadıoğlu, konuyla ilgili olarak şöyle devam etti: “Dediğiniz gibi kadınlar ikinci planda gibi ama bu konuda uğraşırken gördüğüm bir osmanlı minyatürü beni son derece heyecanlandırdı ve kadınların bu konuda erkeklerden çok daha fazla dirayetli olduğu, sorunlar için doktora başvuracakları izlenimini uyandırdı bende O minyatürde, bir kadın cinsel fonksiyon bozukluğu olan erkeğini kadıya şikayet ediyor Ve elinde suni penis var Yani, kadınlar aslında cinsellik konusunda Osmanlı imparatorluğundan beri geride değiller Cinselliği bir hak olarak görüyorlar Ve yaşamak istiyorlar Yalnız bunun belki tabu olarak kabul edilmesi sonucunda bir baskı var Ama dediğim o minyatür kadınlar aslında cinsel hayata son derece önem verdiklerini, erkeğin cinsel hayatı sağlayamazsa, bir takım suni araçlarla kendilerini tatmin ettiklerini, bunun için hukuki yollara bile başvuracaklarının göstergesi Dediğim gibi kadınlar konusunda beni son derece heyecanlandırdı

CİNSEL UYUŞMAZLIK

Eşi ile cinsel olarak uyuşmadığını belirten çiftlerle ilgili olarak ise Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şu açıklamayı yaptı: “Cinsellik bir kişi tarafından yaşanan bir hadise değil Yani iki kişi tarafından yaşandığı için cinsel ilişkinin sonucunda her iki taraf ta bir şekilde doyuma ulaşmalı Tabi ki tüm cinsel ilişkilerde bu geçerli değil Tüm cinsel ilişkilerin hepsinde doyuma ulaşmak söz konusu olamaz Ama sonuçta genel olarak cinsel ilişkiden her iki taraf da aylar içinde yıllar içinde tatmin olmalı Eğer bir sorun varsa eşinde, o zaman bu sorunun üstesinden gelinebileceğinin bilinmesi ve bir üroloğa başvurmasında yarar olduğu düşünüyorum

ORGAZM SORUNU OLAN KADINLAR

Orgazm problemi olan kadınlarla ilgili olarak Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şu açıklamaları yaptı: “Kadında orgazm sorunu için bir kere o cinsel fazların tam olarak gerçekleşmesi lazım Yani, istek olmalı, uyarılma olmalı ve orgazm olmalı Orgazm bozukluğu olan kadınlarda şunlar değerlendirilebilir Bir kere uyarılma fazı normaldir Yani, sertleşme, vajina kayganlığı, meme uçlarının sertleşmesi normaldir Eğer normal değilse bu faza müdahale edilebilir

Genellikle bu hastalarda uyarılma fazında bir takım sorunlar çıkıyor Orgazm için ise şunlar yapılabilir İlişkiden önce bir takım ilaçlar alınabilir Yani, erkekler için kullanılan ilaçlar var İlişkiden bir buçuk saat önce alınan ilaç, erkeklerde sertleşmeyi sağladığını biliyoruz Kadında genital sistem, erkekler gibi çalıştığına göre kadında da 15 saat önce alınan ilaç, kadın orgazmını kolaylaştırabilir Ayrıca başka bir cihazımız daha var Vakum cihazı diyoruz El kadar küçük bir negatif basınç yaratan cihaz Kitorise belirli süre uygulanıyor Belli protokollerle

Erkeklere de vakum cinsi var Tabi ki kadında kullandığımız vakum cihazı, basınç yaratan cihaz biraz daha narin ve hassas Belli protokollerle bu sorun çözülebilir Cinsel fonksiyon bozukluğuyla uğraşan bir merkeze başvurmasında yarar var Ama bu merkezin bu hastamıza çağdaş, yeni yöntemleri de sunması önemli

KADINLAR İÇİN TEDAVİ

Cinsel sorunlar nedeniyle kliniğe ulaşan kadınlar için uygulanan yöntemi Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şöyle açıkladı: “Türkiyede, aslında dünya da aynı şekilde düşünüyor Kadınlar, kadınlara karşı sorunlarını daha rahat aktarıyorlar Ürologlar, kadın cinsel fonksiyon bozukluğuyla uğraşmaya başladılar Ürologların çoğu da erkek Hatta Türkiyede hiç kadın ürolog yok O yüzden bir sürü model geliştirdik Kadınların bulunduğu ortamda, kadınlardan cinsel öyküyü almak Bu konuda bir uzman hemşire yetiştirdik

Uzman hemşire bizim bulunduğumuz ortamda kadınla konuşup, ondan ilk öyküyü alıyor Daha sonra biz müdahale ediyoruz cinsel öyküye Ve kadınlar bu modelde son derece rahatlar Yani dediğim gibi osmanlıdan beri aslında cinsel hakkını arayan kadın, bu modelde son derece rahat ve Türkiyede bu modelin öncü olacağını düşünüyoru Yurt dışında ürologların çalışması şöyle: Onlar da kadının kadına sorunlarını daha rahat aktardığının bilincindeler O nedenle kadın ürologlar istihdam ediyorlar Ama ülkemizde kadın ürolog olmadığı için biz uzman bir hemşire tanımıyla cinsel öyküyü alıyoruz

Prof Dr Ateş Kadıoğlu, konuyla ilgili olarak şöyle devam etti: “Bir takım testler var Cinsel öyküden sonra fizik muayene gerekiyor Örneğin kadında yeni hastalık tipi tarif edildi Klitorisin aynı peniste olduğu gibi klitorisi saran kılıfın, derinin yeteri kadar genişleyememesi ve cinsel uyarılma fazında klitorisin bu deriden yeteri kadar dolmaması söz konusu O fizik muayeneyi yapıyoruz Ondan sonra kadının duyusal sistemini kontrol ediyoruz Sonra, kadının genital yollarının, damarlarının haritasını çıkarıyoruz Ondan sonra vajinanın basınç ve hacmini ölçmek mümkün Bütün bunların hepsinde tabi ki uzman hemşire yeralıyor En azından test sırasında orada mutlaka bulunuyor

ERKEKLERDE GÖRÜLEN CİNSEL SORUNLAR

Erkeklerde en sık görülen cinsel sorunlar hakkında ise Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şunları söyledi: “Erkekte cinsel fonksiyon bozukluğunda en fazla karşılaşılan sorun sertleşme sorunu Erkeklerin enteresan bir şekildeyüzde 95i orgazm oluyor Yani, onlarda orgazm sorunu yok Hatta bu yüzde 95in üstünde de olabilir O yüzden daha sık gözüken sorun sertleşme sorunu ve erken boşalma Erken boşalmaya yüzde 40-50 oranında rastlıyoruz Sertleşme sorununda 40 yaş üzerinde yüzde 70e kadar çıkıyor Erkeklerde yaklaşımımız ilk önce bir değerlendirmek Değerlendirmede iki şeye dikkat ediyoruz Sorun psikolojik mi organik mi? Psikolojik ise tedavi edilebilir mi? Organ ise mutlak olarak tedavi edilebilir Bu sorunun cevabını aramak için bir takım testler yapıyoruz Sonra tedaviye geçiyoruz

DİABET

Diabetin kontrol, süresinin çok önemli ve diabetin bir çok organı etkilediğini belirten Prof Dr Ateş Kadıoğlu, “penisi de etkiliyor” diyerek devam etti: “Penisin damarını etkiliyor, sinirini etkiliyor, düz kasını etkiliyor Bizim 1994 yılında yaptığımız bir çalışma var Cinsel fonksiyon bozukluğu olmayan diabetik erkeklerde cinsel fonksiyonlara baktık Yani, bu erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu yok Herhangi bir şekilde doktora başvurmamışlar Diabetiklerde cinsel fonksiyona baktık Ve klinik öncesi dediğimiz bir takım bulgular elde ettik Klinik öncesi patolojik bulgular Yani, bu diabetik grup çok önemliDiabetik grupta biliyoruz ki, sertleşme sorunu yüzde 75e kadar çıkıyor İşte bu diabetik grup aynen diğer organlarını kontrol ettirir gibi, gözlerini, böbreklerini, mutlaka üroloğa başvurup, bu kontrol üzerinde kalmalılar Yani, penisin diabetikten etkileneceği bilinmesi Penisin bir takım testleri yapılması ve gerekirse klinik öncesi yani cinsel fonksiyon bozukluğu ortaya çıkmadan bu tedavi edilebilmeli Bu konuda İtalyan bir arkadaşımızın bir protokolü var Biz de bu protokolü uyguluyoruz Penisi mümkün olduğu kadar çalıştırmak Yani, işleyen demir ışıldar meselesiyle antrenman yaptırıyoruz penise Ve gece antrenmaları ve cinsel ilişki sırasında cinsel tekniği de geliştirerek penisin sürekli olarak çalışması söz konusu Ve bu hastalar daha sonra cinsel fonksiyon bozukluğuyla karşılaşmıyorlar

ERKEN BOŞALMA

Erken boşalma sorunu ile ilgili olarak Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şu açıklamaları yaptı: “Türkiyedeki erken boşalma oranını bilmiyoruz ama Güney Amerikada yapılan bir çalışmada yüzde 40-50 arasında erken boşalma oranı Erken boşalmaya gelişimsel biyoloji içinde bakarsak, aslında erken boşalma bir avantaj Mesela bir kurt sürüsü düşünün Bu kurt sürüsünde dişi kurtlar var, erkek kurtlar var Erkek kurt, kısa sürede menisini dişi kurta aktarıp, bu cinsel ilişkiyi çok kısa tutmak zorunda Erken boşalma doğada bir avantaj İnsanda ise cinsel hayatın başlamasıyla erken boşalma bir dezavantaj haline geçiyor Belki 50 bin yıl sonra erkeklerde erken boşalma sorunu olmayacak Biz bu aşamada nasıl yardımcı olabiliriz, erken boşalma sorunu olan hastalara İkiye ayırıyoruz boşalmaya Bir penisi hassas olan erkekler, penisi heyecanlı olan erkekler Penisi hassas olan erkeklerde penis hassasiyetini giderici, peniste heyecanlı olan erkeklerde de heyecanını giderici ilaçlar vermek mümkün

ANATOMİK BOZUKLUKLAR

Anatomik bozukluklar, şekil bozuklukları konusunun aslında son derece fazla merak edilen bir konu olduğuna değinen Prof Dr Ateş Kadıoğlu, şöyle devam etti: “Birincisi, penis boyutu tam olarak ne olmalı? Penisteki bir takım şekil bozukluklarının cinsel fonksiyon etkisi ne? 9 cmlik bir penis cinsel fonksiyon için yeterli 9 cm hatta 7 cm altındaki penislere küçük penis diyoruz Bu yüzden erken genç erkeklerin penis boyutuyla fazla ilgilenmemelerinde yarar var Şöyle bir yanlış mit var Penis boyutuyla yaşanılan hazzın arasında doğru bir orantı var Bu doğru değil Penisin boyutu genişliğiyle, yaşanan hazzın arasında hem erkekte hem kadında doğru bir orantı yok O yüzden penisin boyutlarından ziyade penisin fonksiyonu önemli İyi fonksiyon eden yeterli boydaki bir penis cinsel ilişkide her iki tarafı da tatmin edebilir İkincisi penisteki bozuklukları ikiye ayırıyoruz Birincisi doğuştan karşılaşılan bozukluklar İkincisi 50-55 yaşlarında ortaya çıkan peröni hastalığı Peröni hastalığı konusunda Amerikada yapılan bir çalışmada yüzde 1 oranında bulunmuş Bu peröni hastalığı, peniste şekilde bozukluğu, elektron sırasında ağrı, peniste ele gelen bir kitle ve cinsel fonksiyon bozukluğuyla karşımıza çıkıyor Dediğim gibi Amerikada oranı yüzde 1-2 arasında Fakat İtalyanlar bir çalışma yaptılar Peröni hastalığı oranını yüzde 7 buldular Yani, Amerikadan İtalyaya gelinceye kadar oran 7 kat arttı Peröni hastalığının sebebinde biraz vahşi dediğimiz sorun yatıyor Yani, cinsel ilişkiyi biraz sert yaşayan erkeklerde, peniste küçük küçük travmalar oluşuyor Ve ona bağlı olarak penisin içinde kanamalar oluşuyor ve penis bir şekilde o bölge taşlaşıyor, taşlaşma olduğu tarafa doğru dönüyor Türkiyedeki oranını bilmiyoruz ama İtalyada yüzde 7 olduğuna göre bu oran, genelde Türkler Akdeniz ülkesi ve İtalyanla da biraz olsa da benzerler O yüzden bu civarda olduğunu düşünüyorum Bu grupta eğilim derecesi önemli 40 derecenin üzerindeki eğrilikleri cerrahi olarak tedavi ediyoruz Ve tedavi protokolümüz, bacaktan aldığımız bir damarı eğrilik bölgesine yamayarak, eğriliği ortadan kaldırmak

HEKİME BAŞVURMA SÜRESİ

Kadın ve erkekler için bir değerlendirme yapan Prof Dr Ateş Kadıoğlu, hekime başvurma zamanı ile ilgili bilgiler verdi: “Aslında Dünya Sağlık Örgütünün ve cinsel fonksiyon bozukluğuyla uğraşan derneklerin şeyi son derece açık Altı aylık bir süreyle cinsel fonksiyon bozukluğu yaşayanlar, doktora başvurmalılar Hatta bu süreyi iki aya kadar düşürme eğilimi var Yani, iki aylık sürekli sebat eden bir cinsel fonksiyon bozukluğu yaşanıyorsa, mutlaka hekime başvurulmalı ve tedavi seçeneklerinin geniş bir yelpazede olduğu bilinmeli Ve tıbbın hastanın emrine sunduğu bu tedavi seçeneklerinden mutlaka yararlanılmalı

Alıntı Yaparak Cevapla

Cinsel Sağlık Bilgisi

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cinsel Sağlık Bilgisi



Jinekolojik muayene

Yumurtalık hastalıkları, karın boşluğunda olduğu için bazen geç bulgu verebiliyor Bunun için uzmanlar, şikayetiniz olsun ya da olmasın altı ayda bir jinekolojik muayene yaptırmanızı öneriyor

Yumurtalık hastalıkları, kısırlık nedeni olabilen hastalıklardan, çok basit ve kendiliğinden geçen fonksiyonel kistlere ve tanıda gecikmenin kadının hayatına mal olabileceği over kanserlerine kadar pek çok problem geliştirebiliyor

Karın boşluğunda olduğu için bazen geç bulgu verebiliyor Yumurtalıkların sadece muayene değil mutlaka ultrasonografi ile de değerlendirilmesi gerekiyor Karın ağrısı, adet ağrıları, cinsel birliktelikte ağrı, mesane veya makata baskı hissi, sık idrara çıkma, adet düzensizliği durumunda jinekolojik muayene ve pelvik ultrasonografi uygulanması büyük önem taşıyor

Kadınlarda şikayetleri olmasa da altı ayda bir jinekolojik muayene yaptırmasını öneren Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr Dr Figen Taşer Güney “Yumurtalık Hastalıkları” ile ilgili şu bilgileri verdi;

Yumurtalıklar (overler) karın boşluğunda rahmin iki tarafında bağlarla serbest olarak asılı duran organlardır Kadınların doğurganlığını sağlayan yumurta bu organda depolanır Ayrıca beyinden salgılanan hormonların etkisi ile yumurtalıklardan salgılanan hormonlar, adet düzenini sağlar

Her ay hormonların etkisi ile yumurtalıklardan yumurtayı içeren küçük bir kist oluşur Bu kiste folikül denir Yumurta büyüyen folikülden atılır ve sperm ile buluşursa oluşan embriyo hormonların etkisi ile rahimden oluşmuş dokuya tutunur ve gebelik oluşur Yumurtalıkta bebeği erken dönemde besleyen bir kist oluşurGebelik oluşmamış ise adet kanaması ile son bulur Folikül kistleri bazen büyüyebilir ve fonksiyonel over kisti denilen ince cidarlı, sıvı ile dolu yapıları oluşturur ve 1 ila 3 ay içinde kaybolurlar

Yumurtalık kisti yumurtalıkların yüzeyinde veya içinde, içi sıvı ile dolu olan keselerdir Pek çok bayanın hayatının bir döneminde over kisti sorunu ile karşılaşmaktadır Fonksiyonel over kistleri bazen hiç fark edilmeyebildiği gibi, kasık ağrısı, baskı hissi , sık idrara çıkma gibi şikayetlere yol açabilir Bu kistler yırtılabilir, kendi ekseni etrafında dönebilir veya kistlerin içine kanama olabilirBu durumda şiddetli ağrı oluşur

Kistler değerlendirilirken bazı parametreler dikkate alınmalıdır, yaş, menapoz, kist boyutları ve şikayetler ileri yaşlarda ve menapoz döneminde yani üreme çağı dışındaki bayanlarda kistler olumsuz özellikler taşıyabilir Fonksiyonel (masum) kistler genellikle üreme çağında oluşur

Fonksiyonel kistlerin bir çoğu şikayete yol açmaz ve muayene sırasında tespit edilirler Takip edilir 1-3 ay içinde kendiliğinden kaybolabilirler Doğum kontrol hapları yumurtlamayı baskılayıcı özelliklerinden dolayı tedavide kullanılırlar Kist içine kanama olduğunda şiddetli ağrı olur, ağrı kesici kullanılarak takip edilebilirNadiren yumurta kisti çatlarken damara isabet eder ve batın boşluğuna yumurtlama sırasında kanama olur ise operasyon gerekebilir Kist yırtılmalarında ani başlayan ağrı oluşur Kist sıvısı karın organlarını saran periton denilen zar tarafından emilir Hasta hastane koşullarında takip edilir Kistler batın boşluğunda asılı duran yumurtalıkların kendi etrafında dönmesine ve yumurtalığın dolaşımının bozulmasına neden olabilirler Bu durumda da ağrı gelişir Takip ve gerekirse laparoskopi uygulanmalıdır

Dermoid Kist : Yumurtalıklarda bulunan germ (üreme) hücrelerinden gelişir Farklı dokular içerebilir(saç, diş, kıkırdak, kemik, barsak gibi) Tedavisi cerrahi olarak çıkarılmasıdır

Bazı kistler de neoplazik(tümoral) özellikler taşırlar İleri yaşta gelişen, birkaç siklusta geçmeyen ultrasonografide içinde yoğun görünen yapılar, bölmeler içeren, karında sıvı toplanması, kilo kaybı, halsizlik ile beraber olan kistlere şüphe ile yaklaşılır Bu bulgular varlığında genellikle bir patolog eşliğinde hasta opere edilir Kist kanser olarak değerlendirilirse kanserin evresine göre sadece yumurtalığın alınması veya rahim ve yumurtalıkların karın zarı(omentum) lenf bezleri ve appendiksin alınması ve ardından ilaç tedavisi gerekebilir

Çikolata Kisti (Endometriosis) : Rahimin iç duvarının yumurtalıklarda yerleşmesidir Kronik olarak kasık ağrısı adet döneminde ve cinsel beraberlik sırasında ağrıya yol açabilir Yumurtalıkta oluşan kist erimiş çikolata görüntüsünde olduğu için çikolata kisti olarak adlandırılır ve önemli kısırlık nedenlerinden biridir Kronik bir hastalıktır ve tekrarlayabilir Bu kistler tespit edildiğinde çıkarılır ve yeni odakları baskılayıcı tedaviler uygulanır

Polistik Over : Yumurtalıkların cidarında sıralanmış küçük kistler görülür Hormon dengesinde oluşan değişiklik adet gecikmelerine yol açar metabolik problemleri de içerebilir İnsülin direnci tip2 diyabet, obesite, kalp damar hastalığı riski, kısırlık, gebelikte düşük riski artışı görülebilir

Tedavi siklus(adet) düzenleme veya çocuk isteğine göre planlanır

POF(Prematür over yetmezliği): Yirmili veya otuzlu yaşlarda yumurtalık rezervinin azalması ve menapoz gelişimidir Adetten kesilmesi ile belirti verir Genetik özellik taşıyabildiği gibi bazen nedeni açıklanamamaktadır Tedavide hormon replasmanı ile adet sağlanır fakat yumurtlama gelişmediği için çocuk sahibi olamaz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.