Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Özel Günler ve Tebrikler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dünya, günü, mart, tiyatrolar

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü

Eski 03-26-2010   #1
Şengül Şirin
Icon7

27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü



Dünya Tıyatro Gününün Öyküsü

Bundan otuz yıl önce AM Julien adında bir Fransız vatandaşı tasarladığı ilginç tiyatro festivalini gerçekleştirebilme olanağını bulamasaydı bugün bir 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nden söz edilemeyecekti AM Julien’in önayak olduğu bu girişim 1954 yılı İlkbaharında, Paris’de, deneysel çalışmalarını sergileyecek yabancı topluluklara açık bir festival olarak doğdu Adı da şöyle kondu : “THEATRE DES NATİONS” (Uluslar Tiyatrosu) Fransa dışından çeşitli uluslardan davet edilen tiyatro toplulukları o yıl Paris’e geldiler ve çalışmalarını sergilediler 1955 ve 1956 yıllarında yinelenen bu festival o denli başarılı oldu ve ilgi topladı ki 1957‘de festivale resmi bir nitelik kazandırıldı ve sağlanan çeşitli olanaklardan yararlanılarak daha büyük boyutlarda uygulamaya geçildi Nitekim 1957 yılı İlkbaharında Mart ayından Temmuz‘a dek Paris‘de “Sarah Bernhardt Tiyatrosu”nda birbiri ardından 16 topluluk 9 değişik dilde birbirinden başarılı oyunlar sergilediler


Bu tarihten başlayarak festivale katılan yabancı toplulukların sayıları giderek arttıGerek toplulukların, gerekse sergilenen oyunların nicel ve nitel yapısı genişledi ve A M Julien’in düşlediği evrensel bir kapsama ulaştı Klasik, neo-klasik ve modern oyunlardan opera ve bale temsillerine; dans ve tiyatro karışımı gösterilere; belirli bir tür içine sokulamayan deneysel çalışmalardan Uzakdoğu‘nun “Pekin Operası” , “Kore Operası”, Japon “No” ve “Kabuki” Oyunları Dansçıları”nın “Exotic” olarak nitelendirilen gösterilerine dek yaygınlaşabilen geniş ve zengin bir “Evrensel Tiyatro Festivali” durumuna geldi

Festivalin ilginçliği yalnızca bu denli geniş gösteriler yelpazesine kapılarını açmasından kaynaklanıyordu Seyirciler çeşitli ülkelerden gelen ve kendi dramatik geleneklerinin en seçkin örneklerini sergileyen, uzmanlaşmış toplulukları izlemek olanağını buluyorlardı Örneğin Shakespeare’i İngiltere’den gelen “Old Vic” den; Cehov’u Rusya’dan gelen ”Moskova Sanat Tiyatrosu”ndan; Brecht’i Doğu Almanya’dan gelen ”Berliner Ensemble’dan; Goldoni ve Pırandello’yu İtalyan’lardan; O Neill’i Amerikalılardan izleyebilme olanağı festivalin sağladığı küçümsenmeyecek başarılardan biriydi Her ulus dünya tiyatro repertuarına kendi sanatçılarının getirdiği katkıyı kendi dil ve biçim anlayışıyla getiriyordu

Festivalin başka bir ilginç yönü bir ülkenin tiyatro geleneğinin ürünü sayılan herhangi bir yapıtın bir başka ülke tarafından nasıl yorumlanabileceğinin de izlene bilinmesiydi: Moliere’i Kanadalılar ve Faslılardan; Sartre’ı Almanlardan, Brecht’i İsraillilerden seyretmek hem tiyatro severler hem tiyatro sanatçıları açısından ilgi çekici ve yararlı oluyordu Birbirinden farklı sahneleme ve oyunculuk anlayışlarını sergileyen bu denli değişik topluluğun kısa bir süreç içinde yaptıkları gösteriler sanatçıları birbirlerini tanıma izleme ve değerlendirme olanaklarını sağlıyor ve tiyatronun evrensel birleştirici, tüm insanlığı dostluk ve barış anlayışı içinde bir araya getirebilme niteliği somut bir biçimde gerçekleşmiş oluyordu

Dünyanın hemen her köşesinden tiyatro severleri ve tiyatro çalışanlarını bir araya getirmeyi başaran “Theatre Des Nationes” yalnızca yılın belli bir döneminde oyunlar sergileyen bir ilginç festival olarak kalmakla yetinmediYılda on bir kez çıkan bir de yayın organı oluşturdu Başlangıçta: “RANDESVOUS DES THEATRES DU MONDE” (Dünya Tiyatrolarının Randevusu) başlığını taşıyan bu yayın günümüzde: “THEATRE: DRAME, MUSIOUE, DANSE” (Tiyatro: Dram, Müzik, Dans) adıyla tanınıyorTiyatro alanının seçkin kişilerine tiyatronun çeşitli konularında konferanslar hazırlatıyor Bunları Fransa’dan ve dünyanın pek çok yöresinde üyesi bulunan binlerce okuruna ulaştırıyor

İlginç konularda tartışmalar açıyor daha özgün konularda kongreler düzenliyor; buralarda varılan sonuçları özel sayılar halinde yayınlıyor Bütün bunların yanında “Uluslararası Tiyatro Teknisyenleri Birliği” ve “Tiyatro Eleştirmenleri Birliği” adı altında iki de önemli uluslararası örgütü oluşturmayı başaran bu kuruluş her yıl artan sayıda oyuncu, topluluk ve seyirciyi bir araya getirmeyi amaçlayan gelişim çizgisinde çalışmalarını sürdürmekte 1947 yılı Haziran ayı içinde Paris’de ünlü İngiliz oyun yazarı ve eleştirmeni JB Priestley başkanlığında yapılan bir toplantı sonunda Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu ”UNESCO”ya bağlı yeni bir kuruluş doğdu: ”International Theatre Institute”(Uluslararası Tiyatro Enstitüsü) adı verilen bu kurum tiyatro sanatçıları, tiyatro bilimcileri arasın da uluslararası düzeyde fikir alışverişine ve çeşitli araştırmalarda işbirliğine yardımcı olmak amacıyla 1948 yılı Haziranında Paris’deki merkeze bağlı 48 ülkede yerleşik ulusal temsilcilikler biçiminde örgütlenmesini tamamladı “World Theatre” (Dünya Tiyatrosu) adıyla iki aylık sayılar halinde yayınlanan bir de yayın organı oluşturdu

Bu uluslararası örgüt de iki yılda bir kendisine üye ülkelerden birinin başkentinde dünya çapında bir kongre düzenliyor Bu kongrelerin yanı sıra oyunculuk eğitimi, tiyatro mimarisi vb özgün konularda konferanslar ve kollogyumlar düzenliyor Dünya Tiyatro Günü’nün oluşumunda işte bu iki girişimin payı var Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 1962 yılından başlayarak kuruluş amaç ve ilkeleri doğrultusunda topluluğa üye ülkelerde kutlanmak üzere bir tiyatro günü saptanmasını kararlaştırdı 2500 yıllık bilinen geçmişi boyunca tüm insanların ortak bir anlatım aracı durumuna gelmiş; dünya uluslarının birbirlerine yaklaşmalarında, birbirlerini anlamalarında değerli bir yer tutan tiyatro sanatının çağımızda, çağımız için yaşamak isteğini bir kez daha anlatmak; bu yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu hatırlatmak; eğitici ve yükseltici görevini belirtmek; kültür gelişmesindeki değerli yerini unutturmamak amacıyla düzenlenecek bu gün için bu amaçları uluslararası düzeyde 1954’den beri gerçekleştirmeye çalışan “Uluslar Tiyatrosu”nun açılış tarihi uygun görüldü: ”27 Mart

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü

Eski 03-26-2010   #2
Şengül Şirin
Icon7

Cevap : 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü



Dünya Tiyatrolar Günü hakkında genel bilgi Uluslararası Tiyatro Enstitüsü 1948 yılında kuruldu Bu enstitü 1961 yılında aldığı bir kararla 27 Mart gününü Dünya Tiyatrolar Günü olarak kabul etti Her yıl enstitüye üye ülkelerde 27 Mart günü Tiyatro Bayramı olarak kutlanır

27 Mart günü her ülkenin sanat ve tiyatro adamlarınca hazırlanan bir bildiri, sahnelerde okunur Tiyatrolar o gece halka parasız gösteriler düzenler Tiyatroyu halka sevdirmeye çalışırlar
Ülkemizde tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, yaşamını Türk tiyatrosuna içtenlikle adamış olan Muhsin Ertuğrul yazdı

Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı kesinlikle bilinmiyor, Araştırmacılar; tiyatronun ilkel insanların av dönüşü vurdukları avın çevresinde sevinç ve heyecan sesleri çıkararak dans etmelerinden doğduğunu anlatırlar Daha sonraları topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı Daha canlı, daha ilgi çekici konular bulundu Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu Tiyatro da meslek haline geldi
Tiyatro yaşamın bir parçasıdır Konusu bakımından harekete, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir Bu nedenle tiyatro güzel sanatların en ilgi çekici kollarından biridir
Tiyatroda oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim vardır İlk çağlarda oyunun yazılı metni yoktu Yeteneklerine güvenen oyuncular ortaya çıkıp bir çeşit tuluat yaparlardı Tuluat; oyuncuların o anda düzenledikleri hareketleri, tasarladıkları sözleri söylemeleridir Tuluat, sahnesiz ve metinsiz bir tiyatro oyunudur

Yazılı tiyatro yapıtları çok sonra ortaya çıktı Bir süre tiyatro sözsüz oynandı Oyuncular olayları, el, kol, gövde, bacak ya da yüz hareketleriyle anlatırlardı Bu sözsüz tiyatroya pandomima denir

Bizde tiyatro olgusu; çok eskilere dayanan orta oyunu ile onun gölge oyunu biçiminden başlar Gölge oyunu arkadan ışıklandırılan beyaz bir perde üzerine belli tipteki kuklaların hareket ettirilmesi ve konuşturulması ile yansıyan Karagöz oyunlarıdır
Bugün köylerimizde, çok eski geleneklerden kalma bir alışkanlıkla tiyatroya çok benzeyen eğlenceler düzenlenmektedir Buna oyun çıkarma denir
Tiyatro oyunculuğu özel eğitimi gerektiren bir meslektir Tiyatro öğretimi konservatuar denilen okulda yapılır

Tiyatro; yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır Belli başlı türleri şunlardır:
Komedi : Oyunların, insanların, durumların gülünç yönlerini gösteren bir tiyatro yapıtıdır Komedinin belli başlı türleri şunlardır :

a) Vodvil, hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, içinde şarkılar bulunan hafif güldürüdür
b) Fars, olayların aşırı abartıldığı, taklitlerin sık sık tekrar edildiği bir komedi türüdür
Trajedi : Konusunu tarih, ya da efsanelerden alan acıklı sahne yapıtıdır
Dram : Yaşamımızda var olan umudu, sevinci, acıyı, bir arada sunan tiyatro oyunudur Dram şiir ve düz yazı ile yazılabilir

Tiyatrolar; devlet tiyatroları, halk tiyatroları, bulvar tiyatroları, açık hava tiyatroları ve şehir tiyatroları gibi isimlerle anılır
Tiyatro yaşamın bir parçasıdır Yaşamı sergiler Yaşama sevincini yaratır Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcı olur Tiyatro; Sorunlarımıza ışık tutar Tiyatro, insanlar arasında halkın içinden doğmuş bir sanattır Tiyatro hep iyiden, güzelden hoştan yana olmuştur

Tiyatro insanları eğitir Eğitirken düşündürür Tiyatro insanlara beraber gülmek, beraber ağlamak, beraber düşünmek gibi insanca duygular aşılar

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.