![]() |
Mikrop Bombasının Amerikalı Kaşifi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mikrop Bombasının Amerikalı KaşifiLord Jeffery Ambherst, onsekizinci yüzyılın ortalarında, Kuzey Amerikadaki İngiliz kuvvetlerinin komutanı olarak büyük başarılara imza atmış ve Fransızlara karşı kazandığı zaferlerle İngilterenin dünyanın en büyük sömürgeci güçlerinden bir olmasında önemli katkılarda bulunmuştur ![]() ![]() Ancak Anglosakson kahramanı Amherstin bu başarılarına, Fransız müttefiki Kızılderilelere karşı yürttüğü kirli bir savaşın gölgesi düşüyordu ![]() ![]() PONTİAC Carl Waldmanın “Kuzey Amerika Yerlileri Atlası” (Atlas of the North American Indian, NY: facts on File, 1985) isimli eserinde, Şef, Pontiac liderliğindeki Kızılderilerin kuşatmasından “Biyolojik Savaş” yoluyla nasıl yarıldığına ilişkin açık ifadeler yer alıyor ![]() Fransız desteğini arkasına alan Pontiac isimli Kızılderili Şefi; Delawareler, Hurronlar, Illinoiler, Kickopoolar, Miamiler,Potawatomiler, Senecalar Shawneeler, Ottawalar ve Chippewalar gibi bir çok kabileyi bir araya getirerek, büyük bir Kızılderili Birliği oluşturmuş ve İngilizleri geldikleri yere, Apalache Dağlarının ötesine sürmeyi hedefleyerek saldırıya geçmişti ![]() ![]() ![]() Waldmanın adı geçen eserinin 108inci sayfasında, İngilizlerin bu kuşatmaya karşı muhtemelen bölgede Kızılderilere mal satıp mal alan beyaz tacirler aracılığıyla ve arada sırada ilan edilen “ateşkes”ten faydalanılarak yürüttükleri “Biyolojik Savaş”, şöyle ifade ediliyor; “Yüzbaşı Siemon Ecuyer, kale etrafındaki Kızılderililere çiçek hastalığı mikrobu bulaştırılmış battaniyeleri ve mendilleri gönderip –biyolojik savaşın ilk örneği- onlar arasında salgın balatarak büyük zaman kazanmıştı ![]() ![]() Waldmana göre Amerikadaki İngiliz Genel Komutanı Jeffrey Amherst, “tedarik sağlama” adı altında “rüşvet” vermenin mümkün olmadığı zamanlarda Kızılderilileri kontrol etmenin en iyi yolunun, sert düzenlemeler ve cezalandırma sistemi olduğunu düşünüyordu ![]() Amherstin, bu gibi taktiklerini kendi el yazısı ile yazdığı mektuplarda açıklıklıkla görmek mümkün ![]() ![]() Amherstin insanlık tarihinin en korkunç sayfalarından birinin başlangıcına şahitlik eden mektupları, 1941-1945 yılları arasında, İkinci Dünya savaşındaki Alman saldırılarından korunması amacıyla ABDye gönderilmiş ve Kongre Kütüphanesinin sorumluluğuna verilmiş, Kongre Kütüphanesinin kayıtlarından internete aktarılan belgeler, şu anda da araştırmacıların hizmetinde ![]() BATTANİYELER VE SÜRE AVI Aslında Amherste çiçek hastalığı bulaştırılmış battaniyeler fikrini veren de bir astı ![]() ![]() ![]() Albay Henry Bouquetnin, 13 Temmuz 1763 tarihli mektubunun sonundaki, ilk kez “Kızılderililere hastalık bulaştırmak için battaniye dağıtılmasını” teklif eden notta şöyle deniyor:”Kızılderilileri, onları hastalandırabilecek battaniyelerle aşılamayı (!) deneyeceğim…Keşke İspanyolların metodlarını kullanabilsek ve onları İngiliz usulü, köpeklerle ve atlılarla avlayabilsek ki sanırım bunlar, bu zararlıları topyekün imha etmek ve uzaklaştımakta hayli etkili olacaktır” Bouquetnin açıkça hem Kızılderilileri “mikrop bombası” ile yok etmeyi, hem de kalanları “sürek avı” ile hayvanlar gibi kovalmayı önerdiği bu mektubuna, Amherst 16 Temmuz 1763 tarihli mektubu ile şöyle heyecan içinde cevap vermiş: “Kızılderililere, bu aşağılık ırkı Topyekün imha etmeye yarayan bütün diğer metodlar kadar iyi olan battaniye ile mikrop bulaştırmayı denemekle çok iyi yaparsınız ![]() ![]() Amherst “sürek avı” planını prensipte kabul etmiş, ancak “yeteri kadar köpek olmadığı için” bunun gerçekleştirilemeyeceğini belirtmeyi ihmal etmemiş ![]() ![]() IRKÇI LORD Amherstin Kızılderililere düşmalığının, bir savaşın ortasında gösterilebilecek normal tepki olabileceği düşünülebilir ![]() ![]() j ![]() ![]() ![]() “Amherstin Fransız sivillere karşı nazik tavrı, askeri bir jestin çok ötesindeydi ![]() ![]() ![]() Fransızlar huzur içinde yaşarken, Kızılderililer hastalıktan kırılmaya başlamıştı ![]() ![]() İngiliz Ordusuna Kızılderililere karşı yardım eden bölgedeki silahlı milislerin (daha sonra Amerikan Bağımsızlık savaşında silahlı kuvvetlerin çekirdeğini teşkil edecekti) komutanı William Trent de, Amherstin Biyolojik Savaşının sonuçlarını, günlüğünde şöyle aktarıyor ![]() “24 Mayıs 1763 Onlara (Kızılderililere) Çiçek Hastalığı Hastanesinden gelen iki battaniye ve bir mendil verdik ![]() ![]() HAYVANLAR GİBİ Amherstin açtığı yol, Kuzey Amerikada Kızılderili nüfusunu ortadan kaldırmanın (soykırımın) en kolay metodu olarak benimsendi ![]() ![]() ![]() Kızılderililer üzerinde yeteri kadar tecrübe sahibi olan ABD, Biyolojik savaşı, modern zamanların en korkunç silahı haline getirdi ![]() ![]() ![]() MKULTRA 1953ten 1964e kadar CIAnın yürttüğü gizli bir propoganda, kendilerine “ne” yapıldığından tamamen habersiz akıl hastaları, askerler, öğrenciler, mahkumlar, uyuşturucu kullananlar ve sokakalardan toplanan insanlar üzerinde LSD gibi uyuşturucular, elektroşok, duyuları yok etmek, hipnoz ve bunun gibi metodlarla zihin kontrolüne imkan veren deneyler yapıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() MERTLİK ÇOKTAN BOZULDU Modern zamanların ürettiği en korkunç silah olan biyoljik ajanlar, yirminci yüzyılın başında yine ABDde insanlar üzerinde yapılan deneylerle insanlık tarihinde olması gereken yerlerini aldılar ![]() 1900de, ABDnin İspanyollardan yeni ele geçirdiği Filipinlerde, bir Amerikalı doktor, bir çok savaş esirine veba mikrobu bulaştırarak etkilerini denemiş, ayrıca 29 esiri de beriberi üzerindeki araştırmalar için ikna etmişti ![]() ![]() Birinci Dünya Savaşı, bu insanlık dışı silah ile ilgili deneylerin yepılması için mükemmel bir fırsat oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Kimyasal silahların çok daha yoğun kullanıldığı Birinci Dünya Savaşının ardından, 1925te imzalanan Cenevre Protokolü ile aralarında ABDnin de bulunduğu 40 ülke, kimyasal ve biyolojik silahların yasaklalnasına imza koydular ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|