Öldüren Cazibe |
03-18-2010 | #1 |
KRDNZ
|
Öldüren CazibeYazı: Carl Zimmer Fotoğraflar: Helene Schmitz Böcekleri ölüm tuzaklarına çekiyor, sonra da etleriyle besleniyorlar Peki ama bu, bir bitkinin davranış biçimi olabilir mi? Aç bir sinek, Kuzey Carolina'da çamların arasında son hız geziniyor Yerdeki, çiçeği andırır kırmızı lekeden gelen nektar kokusunun çekimiyle ilerliyor Al renkli yaprağın yumuşak yüzeyine konuyor Yapraktan sızan sıvıdan bir yudum alıyor Üzerindeki küçücük bir kıla önce bacaklarından birini, sonra diğerini sürtüyor Birdenbire sineğin dünyası duvarlarla çevreleniveriyor Yaprağın iki tarafı birbirine doğru kapanıyor, kenarındaki dikenler bir kapan gibi birbirine kenetleniyor Sinek kurtulmak için çırpınırken kapan iyice sıkışıyor Şimdi yaprak, tatlı nektar yerine sineğin iç organlarını eriten enzimler salgılamaya başlıyor ve yavaş yavaş onu sıvılaştırıyor Bu sinek bir hayvanın başına gelebilecek en onur kırıcı duruma düştü Bir bitki tarafından öldürüldü Wilmington çevresini 140 kilometrelik bir yarıçapla kuşatan çamla kaplı bataklık ova, dünya üzerinde Venüs böcekkapanının doğal olarak yetiştiği tek yer Burası aynı zamanda, daha az ünlü ve daha yaygın, ama aynı derecede ilginç diğer bazı etobur bitki türlerinin de vatanı Şampanya kadehine benzer yapraklarının içine sineklerin (ve bazen de daha büyük hayvanların) düşerek öldükleri suibriği bitkilerini görebiliyorsunuz burada Güneş gülleri kurbanlarını yapışkanlı dokunaçlarıyla sarmalıyor Gölcük ve akarsularda yetişen Utricularia, kurbanlarını bir sualtı elektrik süpürgesi gibi içine çekiyor Hayvanlarla beslenen bir bitkide, insanı tedirgin eden bir yan var Belki de tüm beklentileri altüst ettiği için olsa gerek Yaşamı sınıflandırma sistemini geliştiren büyük 18 yüzyıl doğa bilimcisi İsveçli Carl Linnaeus, bu fikre isyan etmişti Venüs böcekkapanlarının böcekleri yemesinin "Tanrı tarafından yaratılan doğa düzenine aykırı olduğunu" ileri sürdü Linnaeus Bitkilerin, böcekleri yanlışlıkla yakaladıklarını söyledi Ona göre, talihsiz böcek debelenmeyi bıraktığı takdirde kuşkusuz bitki de yapraklarını açarak onu serbest bırakacaktı Darwin ise işin böyle olmadığının farkındaydı, etobur bitkilerin karmaşık yöntemleri onu büyülemişti 1860'ta, İngiltere'de bir çalılıkta ilk etobur bitkiyle -rüzgârgülü Drosera- karşılaşmasının hemen ardından Türlerin Kökeni'nin yazarı şu notu düşüyordu: "Drosera, dünyadaki diğer tüm türlerin kökeninden çok daha fazla ilgimi çekiyor" Bu bitki üzerinde aylar süren deneyler yaptı Yapraklarına böcekler koyarak, yapışkan tentakülleriyle kurbanlarını sarmalarını izledi Küçük bir parça et ve yumurta sarısıyla onları harekete geçirdi Yalnızca tek bir saç telinin bitkinin tepki göstermesi için yeterli olması karşısında hayrete düştü "Bana öyle geliyor ki, bitki dünyasında bundan daha dikkate değer bir durum gözlenmemiştir" diye yazdı Ancak rüzgârgülleri su damlacıklarını, çok yükseklerden düşseler bile, görmezden geliyordu Bu durumda, sağanak yağmurun yarattığı bir yanlış alarma verilecek karşılık, bitki için "ölümcül hata" olurdu sonucuna ulaştı Ve bu bir tesadüf değildi Uyum sağlamaydı Darwin çalışmalarını rüzgârgüllerinden diğer türlere doğru genişletti ve sonuçta gözlemleri ve deneylerini 1875'te Böcek Yiyen Bitkiler başlıklı kitabında topladı "Dünyanın en güzel bitkilerinden biri" diye tanımladığı Venüs böcekkapanının olağanüstü çabukluğu ve gücü karşısında hayrete düşmüştü Kurbanını kaparak kapanan yaprağın, kendisini, avını sindirecek enzimler salan "geçici bir kâseye ya da mideye" dönüştürdüğünü gösterdi Bir kez kapanan yaprağın tekrar açılması için bir hafta geçtiğini not ederek, yaprağın kenarındaki birbirine kilitlenen dikenlerin çok küçük haşerelerin kaçmasına izin verdiğine ve böylelikle bitkiyi yetersiz bir yemeği sindirme zahmetinden kurtardığına dikkat çekti Darwin, Venüs kapanının tetikleme hareketindeki hızını -saniyenin onda biri kadar bir zamanda kapanıyor- hayvanlardaki kas kasılmalarına benzetmişti Ama bitkilerin kasları ve sinirleri yok Peki nasıl oluyor da bir hayvan gibi davranıyorlar? 21 yüzyılın hücre ve DNA inceleme tekniklerini kullanan biyologlar, bu bitkilerin nasıl avlandıkları, beslendikleri, sindirdikleri ve bu garip adaptasyonun en başta nasıl ortaya çıktığını anlamaya başladılar Bitki fizyoloğu Alexander Volkov, yıllar süren araştırmalarının ardından Venüs böcekkapanının sırrını çözdüğüne inanıyor "Bu" diye açıklıyor Volkov, "Elektrikli bir bitki" Bir böcek Venüs böcekkapanının yaprağının üzerindeki bir kıla sürtündüğünde meydana gelen bükülme, çok küçük bir şarjı tetikliyor Şarj yaprak dokusu içinde gelişiyor, ama kapanmayı harekete geçirecek kadar güçlü olmadığı için Venüs böcekkapanı yağmur damlaları gibi yanlış alarmlara reaksiyon vermiyor Ancak, hareket eden bir böcek büyük olasılıkla ikinci bir kıla dokunuyor ve yaprağın kapanmasına yeterli şarj ilavesini tetikliyor Volkov'un deneyimleri, şarjın, yapraktaki sıvı dolu tüneller boyunca ilerlediğini ve bunun da hücre zarlarındaki gözenekleri açtığını gösteriyor Su, yaprağın içindeki hücrelerden dışarıdakilere hücum ederek, çok kısa bir zamanda yaprağın şeklini dışbükeyden yumuşak bir kontak lens gibi içbükeye dönüştürmesine neden oluyor Yapraklar dönerken birbirine kenetleniyor ve içerideki böceği tutsak ediyor Utricularia da aynı derecede sofistike bir yolla sualtı kapanını harekete geçiriyor Küçük keselerinden dışarıya su pompalayarak içerideki basıncı azaltıyor Bir su piresi ya da bir diğer küçük hayvan yüzerek yakınından geçtiğinde, tetikleme kıllarını kesenin üzerine doğru eğerek bir kapak açılmasına neden oluyor Alçak basınç, hayvanı da beraberinde taşıyarak içeriye su dolmasına yol açıyor Saniyenin 500'de biri kadar bir zamanda kapı tekrar kapanıyor Ardından kesedeki hücreler yeniden dışarıya su pompalamaya başlıyor ve böylelikle yeni bir hava boşluğu meydana geliyor Etobur bitkilerin diğer pek çok türü canlı bir sinek kağıdı mantığıyla çalışarak, yapışkan tentakülleri yoluyla hayvanları tutsak ediyor Suibriği bitkileri ise faklı bir strateji uygulayarak, böceklerin içine düştüğü boru şeklinde yapraklar uzatıyorlar En büyüklerinin bir metrenin üçte biri derinlikte boruları var ve içlerine düşen talihsiz kurbağaları ve hatta fareleri tüketebiliyorlar
|
Cevap : Öldüren Cazibe |
03-18-2010 | #2 |
KRDNZ
|
Cevap : Öldüren CazibeCinsinin en büyüğü olan Güney Afrika kral rüzgârgülü açılıyor Oldukça gösterişli olan bu türün yapraklarının uzunluğu yarım metreye kadar ulaşabiliyor Drosera regia Boyut başarıyı garantilemiyor Eğer yapışkanlı bir tentakül büyük bir sineği az sayıda yerden yakalarsa, böcek yaralansa bile kurtulmak için mücadele veriyor ABD Botanik Bahçesi küratörü William McLaughlin, "Etobur bitkiler dünyasında bazı böcekler yenmiyor ama yine de kurban durumuna düşüyor" diyor Susamış böcekler, bir Avustralya rüzgârgülü üzerindeki çiy tanelerine benzeyen uzantılara doğru çekiliyor, ardından kendilerini yapışkanlı tentaküllere yakalanmış buluyorlar Drosera stolonifera Etobur bitkiler önce kandırır, ardından öldürür Tropikal suibriği bitkisinin böcekleri çeken bir kokusu var, ama kaygan yüzeyi kurbanlarının içeri yuvarlanmasına neden oluyor Nepenthes lowii Venüs böcekkapanı küçük kıllarına iki kez sürtüldüğünde kendini kapatıyor Dionaea muscipula Filipinler'deki bir suibriği bitkisi içindeki kurbanların siluetleri, gölge oyunu figürleri gibi görünüyor Kırmızı tüpteki mumsu yüzey, böceklerin dışarı çıkmasını engelliyor Altta, enzimler, kapana kısılmış böceklerden besinleri süzüyor Nepenthes alata Pek çok etobur bitki kendisine böcek ziyafeti çekiyor ama çoğalmak için de diğer böceklere gereksinim duyuyor Tomurcuk veren bu rüzgârgülü gibi bazı etobur türler eğer bu işi yapacak böceklerden yardım alamazlarsa kendi kendilerini dölleyebiliyorlar Drosera türü Yiyecek kokusu alan bir hamamböceği, yarım metre derinliği olan suibriği bitkisinin içine bakıyor Etobur türler de diğer bitkiler gibi fotosentez yapıyor Ama çoğu, bataklık ve besin maddeleri açısından verimsiz diğer bazı yerlerde yaşıyor Hayvanlardan aldıkları azotla zenginleştirdikleri diyetleri gelişmelerine yardım ediyor Sarracenia flava Olası bir polen taşıyıcıyı yakalayıp yemekten kaçınmak için suibriği bitkileri çiçeklerini uzun sapları yoluyla tuzaklarından uzak tutuyor Sarracenia melezi Çin fenerleri gibi tepe aşağı duran çiçekler, arıları zengin polen bölümüne çekiyor Sarracenia flava Camsı bir mahzen örümceği bir Güney Afrika kral rüzgârgülünün parıltılı tentakül uçlarından kurtulmak için uğraşıyor Ne kadar debelenirse, ufak sapların uçlarındaki koyu yapışkan damlacığın içine batma olasılığı o ölçüde artacak Örümcek bitkin düştüğü ya da soluksuz kaldığı için mücadeleyi bıraktığında, tentakülle yaprağın merkezine iletilecek Orada yakıcı asitler ve enzimler bedenini parçalayarak, bitkinin sindirmesi kolay olan besleyici bir çorbaya çevirecek Drosera regia (rüzgârgülü); Pholcus phalangioides (örümcek) Bir kurt örümceği bir Güney Amerika suibriği bitkisinin ağız kenarında tehlikeli biçimde ilerliyor; amacı belki de bitkinin güçlü nektar kokusuna kanıp içeriye girmiş böcekleri avlamak ABD Botanik Bahçesi küratörü William McLaughlin, buna benzer örümceklerin fırsatçı olduğuna ve çoğu kez suibriği bitkilerinin ağız kısımlarının üzerine doğrudan ağlarını ördüklerine dikkat çekiyor "Harika bir strateji," diyor "Tabii ağların içine bizzat kendileri düşmedikleri sürece" Heliamphora nutans (suibriği bitkisi); Lycosidae familyası (örümcek) 675'ten fazla türü bulunan etobur bitkilerin çoğu pasif tuzaklar kuruyor Küçücük bir kurabiye büyüklüğündeki Utricularia, sindirim sıvıları görevlerini yerine getirene kadar yapışkanlı kıllarıyla böcekleri tutsak ediyor Pinguicula 'Hans' Soluk yeşil renkli bir kelebek nektar kokusunu aldığı için, bu nadir California suibriği bitkisinin üzerine konmuş Soğanımsı başından, çatallı dilinden ve boru biçimli uzun ibriğinden dolayı kobra zambağı olarak da anılan bu bitki, Batı Kıyısı'nın dağlık kesimlerinde yetişir ve suibrikleri içinde garip bir örnek sayılır Avını diğer suibriği bitkilerinin yöntemine benzer biçimde tuzağa düşürmesine karşın, yaprakları sindirici enzimler içermez Bunun yerine tutsak böcekleri kullanılabilir besin maddelerine dönüştürmek için ortak yaşam ilişkisi içinde olduğu bakterilerden yararlanır Darlingtonia californica Yüksük büyüklüğündeki Batı Avustralya suibriği bitkisi sürünen böcekleri yemeyi tercih ediyor Kılavuz tüyleri ve iç bayıltıcı kokusu karıncaları sindirim sisteminin derinliklerine inmeye teşvik ediyor Cephalotus follicularis Etobur bitkiler bazı böcekleri avlamak üzere kandırıp tuzağa düşürür, ama bazılarını da çoğalmasını sağlama gibi daha tehlikesiz bir iş için kendine çeker Güney Venezüella'nın dağlık kesimlerinde yetişen Heliamphora minor, dünyadaki en küçük suibriği bitkilerinden biridir Çiçeğinin rengi ve konumu böceklere olgunluk derecesini bildirir Bu fotoğrafta baş aşağı duran çiçeğin beyaz rengi tozlaşmaya hazır olduğuna işaret ederken, şemsiyeye benzer biçimi tozumsu poleni şiddetli yağmurlarda suya kapılıp gitmekten korur Solunda yer alan bordo çiçek anlaşıldığı kadarıyla tozlaşmış durumda Aşağıda kalan yeşil renkli yatay çiçek henüz ziyaretçi böceklerden yararlanacak kadar olgunlaşmış değil Heliamphora minor İçi su dolu bir Kuzey Amerika melezi, arıları nektar vaadi ve uygun bir konma noktası gibi görünen kenarlarıyla aldatıyor Et yemek bir bitkinin besin sağlaması için en iyi yol olmasa da kuşkusuz en egzotik olanı Sarracenia melezi Bir salyangoz sarı suibriği bitkisinin sarılmış yaprağında ağır aksak bir tempoyla yukarıya doğru ilerliyor Bazı uzmanlar sapın kıvrımlı dikey damarının emekleyen gıdayı bitkinin ağzına yönlendirmeye yönelik bir merdiven işlevini gördüğü kanısını taşıyor Başka uzmanlar ise bunun bir yapısal takviye olduğunu belirtiyor Bu sıska türün üyeleri bir metreye kadar uzayabiliyor; yağmur sularıyla ABD'nin güneydoğu kesiminde bataklıklara ve kum yamaçlara yarı gömülmüş halde pusuda bekleyen papağan suibriği bitkisinin eklembacaklılara, karıncalara ve sümüklüböceklere dönük bir iştahı var Avını sorgucun içindeki nektarın kokusuyla ve "pencereli" bir kafes örgüden ışıldayarak sızan ışıkla kendisine çekiyor İç kısmını döşeyen iğnemsi ve aşağıya doğru kıvrık kıllar avın geri çekilmesini olanaksız hale getiriyor ve onu bitkinin asitli derinliklerine doğru yönlendiriyor Sarracenia psittacina Bir mağara cırcırböceği bir kral rüzgârgülünün yapışkan pençelerine kıskıvrak yakalanmış Drosera regia (rüzgârgülü); Gryllacrididae familyası (cırcırböceği Kapana kısılmış böcek kurtulmak için debeleniyor Drosera regia (rüzgârgülü); Gryllacrididae familyası (cırcırböceği) Büyük olasılıkla yararlanan, ama kesinlikle talihli olan cırcırböceği silkinip düşerek özgürlüğüne kavuşuyor Kaliforniya Üniversitesi (Davis) botanikçilerinden Barry Rice, "Bir böceğin kurtulup kurtulmayacağı anlık bir ölüm kalım kavgasıyla belirlenir" diyor Drosera regia (rüzgârgülü); Gryllacrididae familyası (cırcırböceği) Tüm etobur bitkilerin en ünlüsü ve en ilginci olan Venüs böcekkapanı safça yaklaşan avını kapmak için elektrikten yararlanır Yüzeydeki kıllarından biri ya da daha fazlasına iki kez sürtüldüğünde -avı diğer uyaranlardan ayırt etmeyi sağlayan bir enerji koruma sistemi- bir elektrik yükü yaprağın dış tarafındaki hücrelere genişleme sinyalini iletir Böylece bitkinin parmak izi büyüklüğündeki lopları çarçabuk yamularak dışbükey bir biçimden içbükey bir biçime geçer ve sımsıkı kapanır Lopların ucundaki "kirpik" denilen kılımsı dikenler tam oturmaksızın birbirinin içine geçer; bu sayede de küçük avların kaçmasına izin verirken, sindirilmeye değer büyüklükteki avları kıstırır Dionaea muscipula |
|