İstanbul Mihrabat Korusu |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul Mihrabat Korusuİstanbul Mihrabat Korusu İstanbul'da yaşayanlardan mı yoksa İstanbul'u yaşayanlardan mısınız? Dünyanın göz bebeği bir kentte ikamet edip de güzelliklerinden habersiz milyonlarca insan var maalesef Oysa İstanbul, tarihi ve doğasıyla insanları bir masalı yaşamaya çağırır Biz de bu kışkırtıcı davete fazla karşı koymadan yola çıkıyoruz İstikametimiz Mihrabat Korusu Dilimde Özdemir Asaf'tan dizeler var "Şu anda İstanbul'da olmak isterdim/Mihrabat Korusu'nun dar yollarında seninle/Yan yana, yana yana yürümek/Bir de martıların kanatlarından seyretmek İstanbul'u Birçok şaire ilham kaynağı olan; şiirlerde şarkılarda yaşayan koruya adım atmamızla birlikte kendimizi bir düş bahçesinde buluyoruz Ağustos sıcağında serin bir rüzgâr, kuş sesleri, gökyüzüne doğru uzanan ağaçlar; çınarlar, serviler, yaprak hışırtıları ağustosböceklerinin şarkıları Bu saklı bahçenin tadına vara vara tırmanıyoruz yokuşu Yol bittiğinde ise Boğaz'ın büyüleyen manzarasıyla karşılaşıyorsunuz Mihrabat Korusu, Kanlıca'da Fıstıklı yokuşundan Boğaz kıyısına inen arazide, I Mahmut zamanında İstanbul Boğazı'na hakim bir tepe üzerine kurulmuş bir koru Fıstık çamları, erguvanlar, serviler başta olmak üzere birçok ağaç ve bitki türüne ev sahipliği yapan koru yaklaşık 200 dönüm araziye sahip Koru; mesire yerleri, yürüyüş parkuru, oturma alanlarıyla İstanbullulara nefes aldıran yerlerden biri Mihrabat Korusu aynı zamanda İstanbul'da Boğaz'ı gören halkın kullanımına açık en büyük alan Bu alanda oturup nefesleneceğiniz, kahvenizi, yudumlayıp manzaranın tadına varacağını bir de işletme var Mihrabat Korusu adını taşıyan işletmenin yöneticisi Ahmet Tural, "Korunun hangi köşesine giderseniz gidin, Üsküdar'dan Sarıyer'e dek Boğaz'ı kesintisiz seyredebilir, Boğaziçi'yle baş başa kalabilirsiniz" diyor Boğaz'a hakim tepede kurulan kafe-restoran kapalı, açık mekanlarıyla birçok hizmet sunuyor 15 bin metrekare alana sahip Aynı anda 2500 kişiyi ağırlayabilen işletmenin 400 araçlık otoparkı mevcut 2 ayrı davet alanı var Burada düğün, sünnet, nişan organizasyonları, eğitim toplantıları vb etkinlikler yapılabiliyor Çocuklar için park da düşünülmüş Restoran ve kafe kısmı en rağbet gören yer Çünkü Yahya Kemal'in "Sana dün tepeden baktım aziz İstanbul" dizesini oturduğunuz yerden yaşıyorsunuz Karşıda bütün güzelliğiyle Rumelihisarı, bütün ihtişamıyla Boğaziçi Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüsü'nün ikisini bu açıdan görmek de mümkün Hiç sıkılmadan bir gününüzü geçirebileceğiniz bir yer burası İşletmenin sahibi Ahmet Tural da, "Konaklamasız bir tatil geçirmek istiyorsanız buraya gelin" diyor Koru da sabah yürüyüşüne katılabilir, daha sonra kahvaltınızı yapabilirsiniz Gazetenizi, kitabınızı okuyabilir Laptopunuzdan işlerinizi takip edebilir, kablosuz internetten yararlanabilirsiniz Mihrabat Korusu'nda benzeri mekanlar düşünüldüğünde fiyatlar makul Pazar günü açık büfe kahvaltı var Kahvaltının fiyatı 33 TL Bir bardak çayı ise 3,5 TL'den içmek mümkün Restoranda daha çok ızgara ve kebap çeşitleri sunuluyor Ramazan ayı için iftarda açık büfe olarak hizmet veren tesis büfesi 150 çeşitten oluşuyor İftar büfesi, et yemekleri, börekler, ara sıcaklar, istenildiği gibi hazırlanmaya müsait salata çeşitlerini barındırıyor İftar menülerinin kişi başı maliyeti 50 ile 55 TL arasında değişiyor (0216) 425 86 16 Yüz görümlüğü olarak verilmiş Mihrabat Korusu'na, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılarak III Ahmet'e armağan edilen Mihrabat Kasrı'nın adını verdiği iddia edilir Ne yazık ki Mihrabat Kasrı yeniçeri isyanıyla bir hafta içinde yakılıp yıkılarak yok olmuştur Mihrabat Korusu görkemli tarihine rağmen giderek küçülmüştür Korunun içinde sarnıçlara ve küçük köprülere rastlanılabilir Bölge, Boğaz'ın kıyısındaki yalısıyla birlikte Abdülhamit'in Berlin Büyükelçisi Sadullah Paşa'nın eşi Necibe Hanım tarafından Mısırlı Abbas Halim Paşa'nın kızı olan Rukiye Hanım'a yüz görümlüğü olarak verilmiş MURAT TOKAY |
|