11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul'un Gizli Bahçesi İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi
İstanbul'un gizli bahçesi İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi
1935'te açılan ancak pek çok İstanbullunun yerini bile bilmediği İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi, tam bir bitki zengini

Bahçede neler yok ki? Ananaslar, avokadolar, Toros sediri, kahve ve kakao ağaçları, Anadolu'ya has bir sürü çiğdem çeşidi, Amazon bitkileri, orkide türleri, muz ağaçları oradaki türlerden sadece bazıları
1998'de Türkiye'ye satılmak için uçakla papağan getirilir Kargo uçağından TIR'a yüklenen papağanlar aracın kaza yapması sonucu özgürlüklerine kavuşur Neslini İstanbul'da devam ettirmeyi başaran bu kuşları, Gülhane Parkı'na gidenler ağaçların tepelerinde görebilir Bu papağanların her sabah uğradığı bir mekân daha var; İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi Kuşların buraya geliş sebebi ise biraz duygusal: Onların sevdiği yiyecekler civarda yalnız bu bahçede yetişiyor Papağanların rağbet ettiği bu mekâna biz de uğradık Meğer bahçede 1935'ten beri envaiçeşit dünya bitkisi yetiştiriliyor, tüm bu bitkiler bilimsel incelemeden geçirilerek, gerekli şartlar hazırlanarak yaşatılıyormuş İstanbul'un göbeğindeki bu yemyeşil alanda neler yok ki! Böcekçi bitkiler, kakao ve kahve ağaçları, orkideler, güzel olmak isteyen kadınların en sevdiği bitki avokado, zehirli kaktüsler, Lübnan'ın sembolü Toros sediri, su sümbülleri, nilüferler, çiğdemler, laleler 
Alfred Heilborn'un kurduğu bahçenin şimdiki sorumlusu ömrünü bitkilere veren Dr Erdal Üzen Bahçede 400 ağaç ve çalı ile yaklaşık 3 bin 500 otsu bitki bulunuyor Seralardaki bitki sayısı ise 2 bin 500 Farklı üniversitelerle de işbirliği yaparak botanik bahçesine kazandırılmış dünya bitkileri var Amerikan püpo çiçeği, amazon bitkileri, suda yaşayan amazon sümbülleri, tropik fasulye ağacı, topraksız yaşayan parazit bitkiler bunların bazıları Ülkemiz şartlarında hayatta kalamayacak bu bitkiler sıcak, nemli sera ortamında yaşayabiliyor Bahçenin diğer sakinleri ise soğuk serada yaşayanlar
Ağaçların atası bu bahçede
Soğuk serada yaşayan ağaçların içinde biri var ki bizim gibi ceviz, köknar ve ardıçlar altında büyüyen insanlar için oldukça ilginç Bu ağacın adı 'Sago palmiyesi' Birçok türü bulunan bu ağacın soyu 380 milyon yaşında 2,5 yılda bir meyve veren ağacın dişisi ve erkeği var En büyük özelliği ise dişi ve erkeklerinin organlarından anlaşılması Ancak bu belli yaştan sonra oluyor 150 yıllık ağacın özellikle dişisinin oldukça zor yetiştiğini söylüyor Dr Erdal Üzen Sago palmiyelerinin çok kıymetli olduğunu ise söylemeye gerek yok
Burada kaktüse benzeyen zehirli bir bitki de var Bitkilerin evlerimize kadar girdiğini söyleyen Üzen, bunların kaktüs olmadığını, içinden çıkan sütün zehirli olduğunu ve dilimize teması halinde ölümle sonuçlanabileceğini anlatıyor
Kadınların güzellik iksiri olarak gördüğü fakat ülkemizde yetişmeyen aloevera da bahçenin bir başka sakini
Bu bitkilerin toprağa ihtiyacı yok
Seralarda en çok dikkat çeken bitki türlerinden biri ise parazit bitkiler Yaşamak için toprağa ihtiyaç duymayan, havadaki nemle beslenen bu bitkilerin asılacak bir zemin bulması yeterli Buradaki en iş görür bitkilerden bir diğeri ise Amazon fasulyesi Fasulye ağacında yetişen her bir fasulyenin 50 santimetrelik bir cetvel boyunda olduğunu söylememiz sanırım ona olan ilgiyi artıracaktır Ama maalesef bu, tropikal şartlarda yetişen bir bitki Ayrıca seralardaki havuzlarda bir sürü tropik balık da var Bu balıklar daha çok su bitkilerinin yaşamını sürdürebilmesi için besleniyormuş 'Sonuçta tabiat bir bütün' diyor Erdal Üzen
Lübnan'ın kaybolan ağacı Toros Sediri
Botanik bahçesinde dünyanın farklı yerlerinden getirilen ve yetiştirilen ağaçlar seraların dışındaki bahçede yer alıyor Asıl vatanı Lübnan olan, fakat orada kökü kurutulan Toros sediri bunlardan biri Karaçam, Amerikan atkestanesi de bahçenin değişik ülkelerden gelen ağaçlarından Ağaçların varlığı kuşları da bahçeye çekiyor Papağanlar buradaki tek tür değil İstanbul'da şahinlerin yavrularını sakladıkları nadir yerlerden biri Botanik Bahçesi'nin sık ağaçlığı Ağaçlardaki meyveleri yemeye gelen kuşlar hem ortamı şenlendiriyor hem de ağaçların döllenmesine katkıda bulunuyor Erdal Üzen, kuşlar bu mevsimde aç kalmasın diye ağaçlara yemlikler asmayı da ihmal etmemiş Şimdi bahçe İstanbul'da bir sürü kuşun cıvıldaştığı nadir bir alan
'Anadolu bitkilerini çalmaya geliyorlar'
Botanik Bahçesi ziyarete açık bir alan Bu bahçeye girerken sol tarafta büyük bir ağaç yer alıyor: Linku ağacı Mabet ağacı da denilen Linku, Uzakdoğu'da bizim servi ağaçlarımız gibi mezarlıklara dikilen bir ağaç Bilinmeyen bir özelliği ise yapraklarının alzheimer ya da bunamaya iyi geldiği Evlerinde bitki yetiştirenlere de yardımcı olduklarını belirten Erdal Üzen, bitki yetiştirme merakı olanların bilgi almak için kendilerine başvurabileceklerini söylüyor Türkiye'de kaybolmaya yüz tutan birçok bitki de var bu bahçede Üzen, bu bitkilerin diğer illerde kurulan üniversiteler sayesinde yerlerinden ayırmaya gerek kalmadan takip altına alınmasının mümkün olacağını ifade ediyor
Sadece Türkiye'de yetişen bitkileri çalmak için yabancıların dağ bayır gezdiklerini anlatıyor emektar hoca Bu yüzden köylüleri ve yöre halklarını bu konuda daha duyarlı olmaya çağırıyor
Bunun sanılandan çok önemli bir mesele olduğunu söyleyen hocanın tavsiyesi hepimiz için kulaklara küpe olacak cinsten: Kendiniz üretin ve isteyenlere satın o bitkileri; ama asla bitki örtüsünü yolarak mahvetmelerine izin vermeyin Bu o yörenin zenginliği olarak kalsın

Süleymaniye'deki Botanik bahçesinin manzarası da, bitkileri de görülmeye değer
YUSUF GÜNDÜZ
|
|
|