11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mahsun Kırmızıgül'ün New York'ta Beş Minare Filmine İlk Eleştiri Yazısı
Mahsun Kırmızıgül'ün New York'ta Beş Minare filmine ilk eleştiri yazısı
'New York'ta Beş Minare'si, 'Acıların Çocuğu' küçük Emrah filmleriyle Hollywood polisiyesi arasında, kısacık bir öykünün uzamış da uzamış hikayesi

Bir çok kişinin büyük bir merakla beklediği New York'ta Beş Minare filminin galası gerçekleştirildi Filme ilişkin ilk eleştiri yazılarından birisini de Radikal Gazetesi'nden Berrin Karakaş yazdı
Karakaş filmi şu satırlarla eleştirdi, 'Mahsun Kırmızıgül'ün 'New York'ta Beş Minare'si, 'Acıların Çocuğu' küçük Emrah filmleriyle Hollywood polisiyesi arasında, kısacık bir öykünün uzamış da uzamış hikayesi'
İşte Karakaş'ın o yazısı:
Mahsun Kırmızıgülün New Yorkta Beş Minare filminin Kanyondaki galası hayli kalabalıktı Sinan Çetin,Yılmaz Erdoğan ve arkadaşları, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve korumaları, Nurseli İdiz, Özcan Deniz, Issız Adam Cemal Hünal, Orhan Gencebay, filmin başrol oyuncusu Haluk Bilginer ve daha çok pek çok ünlünün katıldığı galada Türk basınının değerli temsilcileri de tekmili birden takım elbiseleri ile hazır ve nazırdılar Mahsun Kırmızıgülün galada özellikle siyah giyinilmesi isteği, mavimsi ceket sahibi Fehmi Koru haricinde genelde yerine getirilmişti Basın camiasından pek çok ünlü bir araya gelince “Sen yandaşsın git orada dur” tadında espriler de yapılıyordu ahali arasında Filmi izledikten, Kırmızıgülün hoşgörü mesaj bombardımanına maruz kaldıktan sonra “Acaba utanmışlar mıdır bu yandaş olmak ve olmamak şakalarından?” diye düşünüyor insan Lakin öyle görünüyordu ki mesajlar bir kulaktan girdi, diğer kulaktan filmin aksiyon sahneleri hızınca çıktı gitti Film çıkışı yanıma yanaşan yüzde 42nin temsilcisi bir beyefendi ve eşi, filmin Güneşi Gördüm kadar tutmayacağını belirtenler arasına katıldıktan sonra, “Yüzde 58 beğenir ama” diye görüşlerini beyan ettiler mesela Tam o sırada Maliye Bakanı Mehmet Şimşekin görüşlerini alıyordum Bakan “Güzel” dedi ama biraz düşünceliydi bunu söylerken “Emin değil gibisiniz” tespitimden sonra “mahalli düzeyde” ile başlayan bir cümle kurdu lakin devamını getiremeden koruma ordusunun arasına karıştı Yüzde 42 çifti ile mahalli düzeyden ne kast ettiğini tartıştık ama çözemedik
Hafiyesi Mahsun
Bir Mahsun Kırmızıgül filmi New Yorkta Beş Minare camide, aralarında polis memuru Hafiyesi Mahsunun da bulunduğu müminlerin çevrelediği hoca sahnesiyle başladı Hemen ardından hiç gecikmeden büyük Türk bayrakları ve Atatürk posteri fonunda Türk polisi ordusunu gördük Mahsun Kırmızıgül, Güneşi Gördüm filminde olduğu gibi bu filmde de mesaj manyağı yapıyor seyirciyi Farkına varamadığımız memleket gerçekleriyle de tanıştırıyor bizi film Mesela AB yasalarıyla birlikte memleketimizde işkencenin son bulduğunu duyuyoruz Mustafa Sandalın oynadığı acar polis Acar Aydından İsminden de anlaşılacağı gibi aydın bir polis Acar Aydın; İngilizce biliyor Mesai arkadaşı Mahsun Kırmızıgülün oynadığı Fırat Baran ise adından da anlaşılacağı üzere Mezopotamyadan, Bitlisli İngilizce değil Kürtçe biliyor AB yasalarına rağmen yöntemlerini amirlerinin de tasvip etmediği sert bir polis Sağlam yumruk atıyor, küvette adam boğmaya yelteniyor ama konuşturuyor… 11 Eylül olayında abisini kaybetmiş, önyargılı olmaktan rahatsız Amerikan polisinin yöntemleriyle bizimkilerinin karşılaştırılması da filmin ana temalarından biriydi sanırız
MÜSLÜMAN HACI VE HRİSTİYAN KARISI
Matrix efektiyle siyah çarşaflarından sıyrılan adamların İstanbulda yaptıkları baskın sonrasında “Kuşlar kafeste operasyon başlasın” emriyle başlayan operasyonun devamı niteliğinde Acar Aydın ve Fırat Baran iki günlüğüne Amerikaya, cihad peşinde neçe canlara kıymış Hacıyı yakalamaya giderler FBIın da dahil olduğu operasyonla tam namazın ortasında kelepçelenir Hacı Haluk Bilginerin oynadığı Hacı, filmin Amerikalı oyuncularından Gina Berschon ile evli Karısının boynundaki haçı gören Acar, anında bu adamın katil olamayacağını anlıyor Fırat Baran ise finale doğru açığa çıkan hain planının peşinde ikna olmaya direniyor, Müslüman Hacı ile Hristiyan karısı arasındaki ilişki, filmin alınacak mesajlar listesinde bir numara Fırat Baranın Bitlisteki dedesiyle telefonda konuşurken gördüğümüz Din Kültürü kitabı okuyan torun, Kürtçe bilen Amerikan polisi gibi “zorlu” mesajlardan öte, “Dinde zorlama yoktur”, “Hz Muhammed iki ay savaşmıştır” gibi anlamakta zorlanmayacağımız mesajlar çoğunlukta Mahsun Kırmızıgül Güneşi Gördümü kastederek “Bu film daha iyi bir film oldu ” dese de, çıkışta kulak misafiri olduğumuz kadarıyla Güneşi Gördüm kadar tutmayabilir New Yorkta Beş Minare Mahsun Kırmızıgül Hacı yerine Fethullah Gülenin hikayesini anlatsaydı ortaya sanki daha iyi bir iş çıkardı
Biraz da gezelim
New Yorkta kendilerini misafir eden Hacıyı Türkiyede de Acar Aydın ve Fırat Baran misafir ediyorlar Hep birlikte Bitlise gidiyorlar Elbette bir turistin görmesi gereken yerleri görüyoruz bu sayede Sufiler dönüyor, İstanbul yaşıyor  Bitlis yollarında koyunlar, İstanbulda Ayasofya şeklinde “gezelim görelim” kısmından sonra filmin finali “Sürprizz!” diye üzerimize atlıyor ve üzüyor bizi bu kanlı final Seyredecek olanları düşünerek ayrıntılara çok girmeyelim Cehaletten kaçan Hacının sonunu da cehalet getiriyor demekle yetinelim Kanyonda, 9 salonda filmi tek başına seyreden Haluk Bilginer, sonunu getirmeden çıkıyor filmden Yanımda oturan Cemal Hünal çok beğenmiş olacak ki coşkuyla alkışlıyor
|
|
|