Babayiğit İle Ay Parçası - Aşk Hikayesi |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Babayiğit İle Ay Parçası - Aşk HikayesiBabayiğit İle Ay Parçası - Aşk Hikayesi Bir babayiğit ki, ama ne babayiğit: Bir sekseni geçen boyu, oldukça kaslı vücudu, güçlü kolları, anadan sürmeli gözleri tam bir Anadolu delikanlısı Köylü çocuğuydu ama kendi köyünde pek eğlenmez, gezerdi Bazen yürüyerek giderdi, bazen atla giderdi Başka köylere giderdi, kasabalara giderdi, şehirlere giderdi Gittiği yerlerde, yolun orta yerinden, sol eli cebinde, biçimlice yürürdü: Başı dik, alnı açık, göğüs ilerde Okuma-yazma bilirdi Köyünde okul yoktu ama gittiği kasaba ve şehirlerde orada bir harf, burada iki harf derken, epey bir ilerleme sağlamış, önce yazmayı, sonra okumayı öğrenmişti Yazma öğrenmeden okuma öğrenilemezdi Yazısı pek güzeldi Harfleri birbiri peşisıra inci gibi dizer, sanki sanırsın yürüyüşe çıkmış asker bunlar Savaşı sevmezdi Tam bir barış taraftarıydı Ne zaman elinde davul bir tellal görse ( Padişahın fermanıdır Urumeliye sefere çıkılacak, asker toplansın ) dendiğini duysa, ortadan kaybolurdu Dağ-taş gezerdi Her ne için olursa olsun, insanların birbirine düşman edilip, savaştırılmalarına karşıydı Dili, milliyeti ayrı diye neden insanlar birbirini öldürürdü, aklı almazdı İnsanlara yardım ederdi Bilmem ne köyünün, bilmem ne adındaki ağası, köylüyü mü eziyordu, haksızlık mı yapıyordu O köylü güvercinin kanadıyla bir haber uçursa, hemen ertesi gün, ağanın konağındaydı Tatlı diliyle, güler yüzüyle ağayı ikna eder, söz alırdı Artık o ağa, Babayiğit'in, dünya-ahiret kardeşiydi Onuruna konakta eğlenceler tertiplenir, ziyafetler verilirdi Sonraki zamanlarda da Babayiğit arada bir ağanın konağına uğrar, sohbet ederlerdi Ay parçası Ayın ondördü gibi güzel O kız ki, güzel doğmuş, büyüdükçe daha da güzelleşmiş Kendinden emin konuşması, kaçamak bakışlarıyla dünya güzeli Babayiğit'in yolu Ay parçası'nın köyüne düşmüştü İkisi, köy meydanında karşılaşınca olan oldu: Babayiğitin göğsünün sol tarafında bir volkan patlamıştı Alevli lavlar damarlarından vücuduna yayıldıkça, Babayiğit'e ani bir titreme gelmişti Ay parçası da Babayiğit'ten farklı bir durumda değildi İlk görüşte aşk buydu işte Birbirlerine sevdalanmışlardı Günler günleri kovaladı Babayiğit ile Ay parçası, dağda, bayırda sık sık buluşuyor, konuşup, koklaşıyorlardı Birbirlerinden ayrılmayacaklarını söyleyip, evlenmek istiyorlardı Ailelerine durumu açtıklarında, Ay parçası'nın babası, zengindi ama iyi niyetliydi Olur, demişti Babayiğit'in babası ise, fakirdi ama kötü niyetliydi Olmaz, demişti Ben zengin kızını gelin istemem Biz fakiriz, fakir oğlana, fakir kız yakışır Davul dengi dengine, oğlumu vermem zengine Zenginin parası çoktur, sevdası yoktur Babayiğit yalvardı, ağladı ama babasını sözünden döndürmesi ne mümkün Bu duruma sinirlenen zalim baba, evin samanlığına oğlunu zincirle bağladı Hemen oracıkta oğlunun göğsünü kızgın demirle dağladı Babayiğit'in feryatlarına yer-gök ağladı Duyanlar, duymayanlara söyledi Ay parçası o anda köydeydi Geceyarısı atına atladı Gidip Babayiğit'i kurtardı Köyüne geri dönmedi Atını dağlara vurdu Zalim baba tek başına Takmış dört serseri peşine Gidip Ay parçası'nın köyüne Kurşun sıkmış onun soyuna Ay parçası öksüz kaldı Babayiğit'le uzaklara kaçtı Evlendi başına taç taktı On çocukla neşe saçtı SON Yazan: Serdar Yıldırım |
|