11-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Halk Oyunlarının Hikayeleri-Kılıçkalkan
Halk Oyunlarının Hikayeleri-Kılıçkalkan
Kılıçkalkan'ın doğuşu şu şekilde rivayet edilmektedir: Osmanlı ordusu Bursa'yı ele geçirmek için harekete geçtiği dönemlerde, Bursa kalesi uzun süre kuşatma altında kalıyor İçeride Bizanslılar, dışarıda ise Osmanlı Ordusu askerleri vardır Kuşatma süresi uzadıkça moraller bozulmaktadır Osmanlı ordusu içinden bazı askerler, hem içerideki Bizans askerlerinin moralini bozmak, hem de beklemekten sıkılan askerlere moral vermek ve hoşça vakit geçirtmek için, Bursa Kalesi dışında ikişerli, dörderli ve daha kalabalık gruplar halinde karşılıklı olarak Kılıç-Kalkanları ile oynamaya başlamışlardır Ellerinde bulunan kılıç ve kalkanları birbirine vurarak çıkardıkları gürültüyü zamanla ritm haline getirmişler ve bu ritm eşliğinde silahlı eğitim hareketine benzer hareketler geliştirmişlerdir Bursa şehri uzun bir kuşatma süresi sonunda hiçbir çarpışma olmadan Bizanslılardan 6 Nisan 1326 da alınmıştır
Bundan sonra da şehir Osmanlılar tarafından başkent ilan edilir Artık Osmanlı Ordusu Bursada toplanır Orduya katılan gençler ilk askerlik eğitimlerini burada yapmaya başlamışlardır Genç askerler zamanın silahları olan kılıç ve kalkan ile gün boyunca sürekli yaptıkları eğitimlerini monotonluktan kurtarıp zevkli hale getirebilmek için, geliştirdikleri bu ritm eşliğindeki hareketleri sürekli hale dönüştürmüşlerdir Bu askerlik eğitimi içinde yapılan hareketlerin tümü, zaman içinde askerlikle ilgili olayları anlatan figürler haline dönüşmüştür Kılıç-kalkanların birbirlerine vurmasından çıkan sesler de bu oyunun müziği haline gelmiştir
Osmanlı İmparatorluğunun başşehri ve Kılıç-Kalkan oyununun ilk doğduğu yer Bursa şehridir Yiğitliğin ve mertliğin sembolü olan oyun Bursa ili özdeşleşmiştir Kılıç ve kalkanların bir ahenk içinde birbirine vurulması ile oynanan oyun, müziksiz olması ile de diğer birçok halk dansından ayrılır 700 yıla yakın bir süreden beri, ilk günkü figürlerini koruması ve aynı şekilde oynanıyor olması en büyük özelliğidir Kostümler otantik olup halen Bursa civarındaki bazı köylerde giyildiğine rastlanmaktadır
Kılıçkalkan Oyunu Hakkında:
Osmanlı ordusu savaş sahnelerinin yansıtıldığı kılıç-kalkan oyunu, müziksiz oynanır Oyuncuların ayak ve diz vuruşlarıyla çıkardığı sesler, müziğin ve ritmin yerini tutar
Kılıç kalkan; 8 - 10 veya daha fazla kimse arasında iki ekip hâlinde oynanır Oyunda önce askere çağrılanların uğurlama ve karşılama merâsimi canlandırılır, sonra oyuncular halka oluşturarak yemin merasimini canlandırır, daha sonra iki ekip kılıç-kalkan çarpışması yapar Gösteri; mütareke oyunu, başa-vuruş cengi, kılıçların birbirlerine atılması ile devam eder Oyuncuların hep bir ağızdan bağrışması ve kılıçları havada sallaması ile sahne kapanır
Mustafa Tahtakıran adlı folklorcunun çalışmaları ile 1932de kılıç kalkan oyununun figürleri saptanmış ve standart hale getirilmiş, 1940lı yıllarda da okullarda yaygınlaşmıştır
Bir dönem uluslararası festivallerde sergilenip, ödüller alan; turist gruplarının devlet adamlarının karşılanması törenlerinde oynanan kılıç-kalkan oyunu bir süredir sert ve korkutucu olduğu, barbar Türk imajını desteklediği gerekçesi ile artık yarışmalara katılmamakta, Milli Eğitim Bakanlığı halk oyunu olarak kabul etmediği için okullarda öğretilmemektedir
|
|
|