Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bulgular, yeni

Yeni Bulgular

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yeni Bulgular



Yeni Bulgular
ŞİZOFRENİ İNSANLIĞIN "KONUŞABİLMEK" ADINA ÖDEDİĞİ BİR BEDEL OLABİLİR Mİ?

Söz konusu çarpıcı iddia Oxford Üniversitesi'nden Profesör Tim Crow'a ait Varsayıma göre primat beyninden insan beynine uzanan evrimsel süreç içerisinde gelişim göstermiş olan düşüme ve konuşma yetileri psikotik hastalıkların ortaya çıkışının da sorumlusu İnsan beyninin her iki yarım küresinin farklı roller üstlendiğini hepimiz biliyoruz Örneğin, konuşma beynin sol yarım küresince kontrol edilen bir yeti İşte şizofreninin de içinde yer aldığı psikoz vakalarında dil ve düşünme yetileriyle tanımlı beyin bölgeleri arasındaki sınır bulanıklaşıyor Böyle kişiler kendi düşüncelerini dış dünyadan sesler olarak algılayabiliyorlar Ya da düşüncelerinin kafalarına bir şekilde başkalarınca yerleştirilmiş olduğunu düşünüyorlar Prof Crow bunun nedenini şizofreni hastalarının beyinlerindeki yarım küresel özelleşmenin yani "asimetri " nin noksanlığına bağlıyor Altta yatan mekanizma ise bizi genetiğe taşıyor İnsanların cinsiyet kromozomlarında primatlarınkinden farklılaşmış bir takım bölgeler bulunuyor Prof Dr Crow "beyin asimetrisi geni"nin işte bu cinsiyet kromozomlarında yer aldığını ve "dil" kapasitesi ile ilişki içerisinde bulunduğunu ortaya atıyor Bu asimetri genindeki çeşitlilik ise kişinin şizofreni geliştirip geliştirmeyeceğinde etkide bulunuyor Şizofreninin nedenlerine değin bugüne değin çok şey yazılıp çizilmiş olsa da konu hala oldukça tartışmalı Uzmanlar tek bir nedenden çok nedenler zinciri fikrinde ısrarlı Genetik yatkınlık çevresel koşullarla
ilişkilenerek karmaşık ağlar kuruyor Prof Dr Crow'un varsayımı ise bu nedenler zincirindeki bir halka olmaya aday görünüyor

KIZGIN YÜZ İFADESİ HEMEN FARK EDİLİYOR

Belirli bir duygu niteliği taşımayan bir yüz kalabalığı içerisinde farklı hangi yüz ifadesinin daha çabuk meydana çıkarılabileceğine dair yapılan çalışmalar öyle gösteriyor ki en hızlı kızgın erkek yüzleri fark ediliyor
Evrimsel açıdan bakıldığında dikkatimizi tehlikenin geldiği yöne yöneltiyor olmamız çok da şaşırtıcı değil Tehlike sinyalleri taşıyan kızgın yüz ifadelerinin bir kalabalık içerisinde daha çabuk fark ediliyor olduğuna dair bilimsel tartışmalar uzun zamandan beri sürüyordu Hatta beyinde bazı bölgelerin tehlike unsurları içeren yüz ifadelerinin işlem bölgeleri olduğu biliniyor Erkek ve kadın arasındaki ayrıma gelecek olursak, gerek erkeklerin fiziksel açıdan daha iri oluşları, gerekse şiddeti daha kuvvetli yansıtıyor olmaları fark edilebilme süresini erkeklerde daha aza indirgiyor
Yaptıkları yeni çalışmada MIT'den Mark Williams ve Avustralya'daki Melbourne Üniversitesi'nden Jason Matingley erkeklerin her iki cinsiyetten kızgın yüz ifadelerini kadınlara göre daha çabuk fark edebildiklerini bulmuş Kadınlarsa üzüntü, mutluluk gibi sosyal ilişkiler açısından önem taşıyan yüz ifadelerini tanıma süresi açısından daha başarılı olmuşlar Bu da öyle gösteriyor ki her ne kadar erkekler tehlike unsurları barındıran, kadınlarsa sosyal açıdan önem taşıyan ifadeleri tanımada başarılı olsa da, kızgın erkek figürü her iki cinsiyet tarafından çabucak fark edilebiliyor Bu durumu insan algı sisteminin içinde bulunduğu sosyal durumlarla bağlantı olarak evrildiğiyle açıklayabiliriz

GENÇLER ARASINDA KENDİ KENDİNE ZARAR VERME DAVRANIŞI GİDEREK YAYGINLAŞIYOR

Amerika'da yapılan bir araştırma üniversite öğrencilerinin %17'sinin kendini jiletleme, yakma, oyma ya da diğer yollarla kendine zarar verme gibi davranışlar sergilediklerini ortaya koymuş Bugüne değin kendi kendine zarar davranışı üzerine Amerika'da yapılan en büyük araştırma olduğu belirtilen araştırmaya Cornell ve Princeton üniversiteleri imza atmış Bulguların yalnızca Amerika ile sınırlı kalmadığının altını çizen araştırmacılar, Kanada ve İngiltere'de yürütülen çalışmaların da benzer sonuçlar verdiğine ve gençler arasında hızla artan kendine zarar verme davranışının ciddiyetine dikkat çekiyorlar
Kendi kendine zarar verme, bilimsel bir terim olarak ortada intihara dair herhangi bir eğilim yokken kişinin kendi bedenini hırpalayıcı davranışlar sergilemesi olarak tanımlamıyor Bu davranışların içine saç ya da deriyi çekme, yarma, kemikleri kırma, kendini ısırma girebiliyor
Araştırmacılar günümüz gençliğinin geçmiş kuşaklara göre stres uyaranlarına daha açık olduklarını ve başa çıkma stratejilerinin zayıf olduğunu söylüyor
Araştırmanın detaylarına gelecek olursak, kızların erkeklere göre kendine zarar verme davranışını daha çok gösterdikleri ve Asya kökenli katılımcıların böylesi davranışlarda daha az bulundukları bulunmuş Bir de biseksüelliğin, kendine zarar verme davranışıyla ilişkili olduğu ortaya konmuş Cinsel kimliğinin fazlaca sorgulayan gençler kendilerine daha çok zarar verme eğilimindeymişler Gerek kız gerekse erkeklerde en sık görülen yöntemin ise yaralı bölgeyi kaşıma / kazıma, kesme ve delme olduğu açığa çıkarılmış
Araştırmacılar sürekli olarak kendine zarar verme davranışı sergileyen gençlere dair bir takım tespitlerde de bulunuyor:
• Diğer yaşıtlarına göre intihar girişiminde bulunmuş olma yüzdeleri 6 kat daha fazla,
• 35 kat daha fazla duygu istismarı rapor ediyorlar,
• Geçmişlerinde psikolojik bir sıkıntı dönemi geçirmiş olma olasılıkları 3 kat daha fazla,
• İki kat daha fazla yeme bozukluğu sergiliyorlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.