Egoist İnsan Karakteri Nasıl Olur? Nedir |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Egoist İnsan Karakteri Nasıl Olur? NedirEgoist İnsan Karakteri Nasıl Olur? Hakkında Bilgi Egoist İnsan Karakteri Nasıl Olur? Yaşamını bencilce sürdüren ve Allahın ona bahşettiği nimetleri insanlarla paylaşmayan kişiler dünya hayatında sıkıntılı bir yaşam sürerler Allah Kuranda “Gerçekten insan bencil ve haris olarak yaratıldı Kendisine bir şer (kötülük) dokunduğu zaman feryadı basar Ona bir hayır dokunduğunda engelleyici olur (veya cimrilik eder)” (Mearic Suresi 19-21) ayetleriyle insanların nefsinde var olan bir zayıflığı haber vermektedir İnsan bencil tutkulara kapılmaya yatkın bir varlıktır; her fırsatta kendini ön plana çıkarmaya kendi menfaatlerini korumaya ve kendini herkesten çok sevmeye müsaittir İnsan eğer Allah korkusu ile güzel ahlakta irade göstermezse nefsi kişiyi sürekli olarak sadece ben sevileyim ben övüleyim ben takdir edileyim gibi bencilce isteklerde bulunması için kışkırtır Böyle bir ahlakta başkalarının rahatı huzuru mutluluğu her zaman ikinci plana atılır Önce onların rahatı sağlansın ya da onların çıkarına uygun olsun gerekirse ben kendi menfaatlerimden ödün vereyim başkaları mutlu olsun ben de onların mutluluğundan zevk alayım gibi fedakarane düşüncelerdense her zaman için ne olursa olsun önce ben fikriyle hareket edilir İman edenler ise nefislerindeki bu tutkuyu yener ve Allahın razı olduğu ahlakı yaşarlar Ancak kimi insanlar da nasıl olsa dinin bazı hükümlerini yerine getiriyorum arada sırada kendi menfaatlerimi kollamanın ne gibi bir kötülüğü olabilir ki gibi yanlış bir düşünceye kapılarak ahlaklarındaki bu eksikliği zararsız görürler Dahası insanın kendi menfaatlerini kollamasını hayatın bir gerçeği olarak görürler Yani her ne kadar Kuran ile bunun yanlışlığı kendilerine anlatılmış olsa da bilinçaltlarında hayatta kalabilmek için kendi çıkarlarını ön planda tutmak gerektiğini zannederler Aksi halde kendi menfaatlerini kimsenin kollamayacağını ezileceklerini ve zarara uğrayacaklarını düşünürler Dahası herkes bu ahlakı gösterip kendi çıkarlarını koruduğunda bir tek kendileri fedakar ve özverili olurlarsa bu durumda akılsız konumuna düşeceklerini sanırlar Bu düşüncelerinden dolayı fedakar ve ince düşünceli olmak için nefislerini eğitmezler Oysa ki insanın çıkarlarını koruyabilecek tek bir güç vardır; o güç Allahtır İnsan ne bencillikle ne de kendi menfaatlerinin peşinde koşturmakla kendinden yana bir çıkar sağlayamaz Allah bu durumu bir ayette şu şekilde açıklamaktadır: “Allah sana bir zarar dokunduracak olsa Ondan başka bunu senden kaldıracak yoktur Ve eğer sana bir hayır isterse Onun bol fazlını geri çevirecek de yoktur Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir O bağışlayandır esirgeyendir” (Yunus Suresi 107) İnsanların egoistliği en belirgin olarak mala ve cana olan tutkularıyla ortaya çıkar Güzel ve iyi olan herşeyi kendileri kullanmak isterler Örneğin bir başkası eşyalarını kullanmayı talep ettiğinde vermek istemedikleri için yalana başvurup kendilerinde olmadığını söyleyebilirler Kalplerindeki bu bencil tutku hayatlarının her aşamasında ortaya çıkar Güzel bir yemeğin kendilerine kalmasını isterler Bunu başkalarıyla paylaşmamak için yalnızken evde kimse yokken yemeğe özen gösterirler Paylaşmaları zaruri hale geldiğinde de yemeğin en güzel olan yerini kendilerine ayırıp diğer kişilere kalan kısmını ikram ederler Aynı şekilde yapılması gereken zor bir iş olduğunda da çeşitli bahanelerle bundan kaçarak konuyu başkalarının üstlenmesini sağlamaya çalışırlar Kendi canları herkesinkinden daha tatlıdır Bu nedenle bir başkası çok daha yorgun ya da meşgul olsa ve kendileri müsait olsalar bile bir kaçış yolu ararlar Egoistlikten nefsini arındırmayan bir insan çok basit şeylere bile tenezzül eder; hep kendi istediği olsun ister son sözü hep kendisi söylemeyi sever Örneğin kalabalık bir ortamda kendi beğendiği müziğin dinlenmesini kendi istediği televizyon kanalının seyredilmesini ister Başkalarının isteklerini ise hiçbir zaman için öncelikli olarak görmez İş bölümü varsa en kolay olana talip olur zor olanı hep başkalarına bırakmaya çalışır Koşuşturma ya da fedakarlık gerektiren bir durumda ağırdan alır daima kendisini bir adım geride tutar Oysa küçük küçük menfaatler elde etmek için yapılan bu tür tavırlar insanı büyük bir samimiyetsizliğin içine sürükler Samimiyetsizlik ise insanı sürekli huzursuzluk içerisinde yaşatır Kendi menfaatlerinin peşine düşen böyle bir kişi sürekli olarak gizliden gizliye çevresindeki insanları kandırabilmek için büyük bir emek harcar Sürekli bu gizli samimiyetsizliğinin ortaya çıkması deşifre olması korkusuyla yaşar (Harun Yahya Gizli Azapların Çözümü) Salih Müslümanlar ise hiçbir zaman böyle korkular yaşamazlar Kuranda samimi Müslümanların Allahın rızasını kazanmak için canlarını ve mallarını ortaya koydukları hiçbir karşılık beklemeden iyilik yaptıkları diğer Müslümanların ihtiyaçlarını kendilerininkinden öncelikli tuttukları bildirilmektedir: “Kendileri ona duydukları sevgiye rağmen yemeği yoksula yetime ve esire yedirirler “Biz size ancak Allahın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz ne bir teşekkür…” (İnsan Suresi 8-11) Fedakar ahlaklarından dolayı Allah Müslümanlara bir aydınlık ve nur vermektedir Bunun tersinde yani bencillikte ise Allah insanlara gizli bir azap yaşatır Bencillik yaparak insanlara tuzak kurduklarını ve kendilerinin akıllı olduğunu zanneden bu insanlar gerçekte kendi kurdukları tuzağın içine düşerler Bu Kuranda bildirilen sırlardan biridir Fedakar insan bu ahlakı sergilerken daha çok sorumluluğa talip olduğu için görünürde daha çok yorulur malını verir parasını harcar kendi meşru haklarından ve isteklerinden feragat eder ama vicdanen müsterih olan rahat mutlu güzel bir hayat süren de odur “Allah sana bir zarar dokunduracak olsa Ondan başka bunu senden kaldıracak yoktur Ve eğer sana bir hayır isterse Onun bol fazlını geri çevirecek de yoktur Kullarından dilediğine bundan isabet ettirir O bağışlayandır esirgeyendir” (Yunus Suresi 107) |
|