Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
depremin, insan, psikolojisi, sonrası

Depremin Sonrası İnsan Psikolojisi

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Depremin Sonrası İnsan Psikolojisi



Depremin sonrası insan psikolojisi

Depremden sonra en çok travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon görülüyor Enkaz altında kalmak, kurtarma çalışmalarına katılmak ve yakınını kaybetmek travma sonrası stres bozukluğunun en önemli nedenleri



Türkiye Psikiyatri Derneği bir açıklama ile depremin ardından Elazığ halkına psikososyal destek vermek için işbirliğine hazır olduğunu bildirdi

Açıklamada, Elazığ'daki deprem dolayısıyla ortaya çıkan ve zaman içinde oluşabilecek ruhsal sorunların çözümü için Afette Psikososyal Hizmetler Birliği (APHB) ve tüm dernek üyeleriyle bölge halkına psikososyal destek için çaba harcanacağı belirtildi ve şunlar kaydedildi:

''Depremlere bağlı psikiyatrik sorunlar, toplum ruh sağlığının en önemli ve öncelikli konularının başında gelmektedir Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve depresyon deprem felaketine bağlı olarak en sık karşılaşılan sorunlardır Bu bozuklukların yarattığı kaygı ve diğer ruhsal rahatsızlıkları azaltmak, bir tür kendini iyileştirmek amacıyla alkol ve kötüye kullanılan maddelere yönelmek hiç nadir değildir

STRES BOZUKLUĞUNU TETİKLEYEN FAKTÖRLER
TSSB'nin ortaya çıkması açısından kadın olmak, yaşlı olmak, düşük eğitim seviyesi, deprem öncesinde psikiyatrik sorunların bulunması, deprem sırasında korku yaşamış olmak, enkaz altında kalmış olmak, kurtarma çalışmalarına katılmak, birinci derece yakınını kaybetmiş olmak, maddi kaybın olması, sosyal desteğin yetersiz olması ve devlet desteğinin yetersiz kalması en önemli risk etkenleridir TSSB yaygınlığının depremden yıllar sonra bile yüksek saptanmasının nedenleri arasında kişilerin psikiyatrik yardım alamamış, sağlık hizmetlerinden gereken zamanda yeterince yararlanamamış olmaları da önemli bir yer tutmaktadır''

İlk planda deprem bölgesinde yaşanan sorunlar, ortaya çıkan kriz ve başa çıkma yolları, ortaya çıkabilecek ruhsal sorunların ve hastalıkların ne olduğu ve nasıl başa çıkılabileceğine yönelik eğitim çalışmaları yapılması gerektiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

''Ruh sağlığı çalışanlarını deprem ve sonuçları açısından sürekli bir eğitimin programından geçirmek önemlidir Deprem sonrası ruhsal sorunu olan kişilerin tedavi başvuru oranlarının düşüklüğü göz önüne alınarak, beklemeden ruhsal tepkilerin anlaşılması ve bir hastalığa dönüşmelerinin önlenmesi için kriz merkezlerinin harekete geçmesi gerekir

DEPREMİN RUHSAL ETKİLERİ YILLARCA SÜRÜYOR
TSSB yaygınlığının depremden yıllar sonra bile yüksek saptanmasının nedenleri arasında kişilerin psikiyatrik yardım alamamış, sağlık hizmetlerinden gereken zamanda yeterince yararlanamamış olmasının önemli bir yer tuttuğuna değinen Türkiye Psikiyatri Derneği, depremden sonra meydana gelen kayıpların depremden değil, depreme hazırlıksız yakalamaktan kaynaklandığını açıkladı Depreme bağlı kayıpların en aza indirilebilmesi için hem deprem öncesi, hem deprem sırasında hem de deprem sonrasında koordineli bir şekilde atılması gereken pek çok adım olduğunun altını çizen Türkiye Psikiyatri Derneği öncelikli olanları şu şekilde sıraladı:

1Deprem bölgesine hızlı ve etkin şekilde yardımlar ulaştırılmalı,
2Kurtulmuş olan bireyler güvenli bir yaşam alanına taşınmalı,
3Enkaz altındaki kişiler hızla kurtarılmalı ve gereken tıbbi destek verilmeli,
4Temel yaşam gereksinimleri hızlı ve nitelikli biçimde sağlanmalı ve uzun süreli, kalıcı bir sosyal destek ağı kurulmalı

NÜFUSUMUZUN TAMAMINA YAKINI DEPREM KUŞAĞINDA
Topraklarımızın ve nüfusumuzun tamamına yakının, endüstriyel yatırımların ise dörtte üçünün deprem kuşağı üzerinde olduğunun belirtildiği açıklamaya şöyle devam edildi:

“Dünyada, afetlerin son 40 yılda 3 kat arttığını, son 20 yılda 3 milyon kişinin ölümüne ve 800 milyon kişinin etkilenmesine yol açtığını biliyoruz Depremler ise son 20 yılda bir milyondan fazla kişinin ölümüne yol açmıştırÖlümlerin yüzde 80den fazlası Türkiyenin de içinde bulunduğu, Çin, Japonya, İtalya, İran, Peru, Eski SSCB, Şili ve Pakistanı içeren dokuz ülkede gerçekleşmiştir Son günlerde de Haiti ve Şili başta olmak üzere yaşanan yeni birçok deprem de insanlığa büyük acılar yaşatmıştır Görülüyor ki çarpık kentleşme, kentsel nüfus artışı, kent yoksulluğu, bununla bunlarla birlikte yaşanan sağlıksız ve güvensiz yaşama alanları, sağlık hizmetlerinden yoksunluk, afetlere karşı hazırlıklı olmama ve önlemlerdeki çifte standart gibi, bireyin üretim sürecindeki yeri ve toplumsal konumlanışı ila bağlantılı durumların bu sonuçlarda oldukça önemli bir rolü vardır Bu durumu yaratan etmenlerin başında ülkenin az gelişmişliği, yoksulluğu ve barındırdığı ekonomik ve toplumsal eşitsizlikler gelmektedir Elazığ depremin meydana geldiği bölgede de yoksulluğun bir sonucu olan düşük maliyetli, eski mimari yapıdaki evler zarar görmüştür

YAPILAŞMADA YÜKSEK STANDARTLAR BELİRLENMELİ
Türkiye Psikiyatri Derneği açıklamada, deprem bölgeleri başta olmak üzere yapılaşmada daha yüksek standartlar belirlenmesi gerektiğini belirtirken, bunları sağlamak üzere yasal düzenlemeler yapılmasına ve uygun ekonomik modeller geliştirilmesi dikkat çekti Yapılan incelemelerle depreme dayanıksız olduğu saptanan ve hala kullanılmakta olan kamu binalarının, öncelikli olarak yıkılıp yenilenmesi veya bilimsel verilere göre güçlendirilmesi gerektiğinin üstünde durdu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.