İrak Tanitimi |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İrak TanitimiIRAK DEVLETİN ADI: Irak Cumhûriyeti BAŞŞEHRİ: Bağdat YÜZÖLÇÜMÜ: 438317 km2 NÜFUSU: 18838000 (1993) RESMİ DİLİ: Arapça DİNİ: İslâm (% 95), Hıristiyan (% 5) PARA BİRİMİ: Dinar Türkiyenin güneyinde bir Ortadoğu ülkesiKuzeyde Türkiye, doğuda İran, güneydoğuda Basra Körfezi ve Kuveyt, güneyde Suudi Arabistan, batıda Ürdün ve Suriye ile sınırlanmış ve 38°-48° doğu meridyenleri ile 28°-38° paralelleri arasında yer almaktadır Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında bir geçit kabûl edilmektedir Birleşmiş Milletler ve BağlantısızlarPaktı üyesi, sosyalist bir ülkedir Târihi Irakın bulunduğu Mezopotamya bölgesi dünyânın ilk önemli yerleşim merkezlerinden biridirMÖ 7 yüzyıla kadar Sümer-Akad, Bâbil ve Asurların elinde kalmış, bu târihte ise Perslerin eline geçmiştir Bölgede İslâmiyetten önceki Araplar da Main,Sebai ve Himyeri devletlerini kurdular İslâmiyetin doğuşu ve hızla gelişmesi ile birlikte Müslümanlar uzun süre bölgeye hâkim oldularMüslümanların dördüncü halîfesi hazret-i Alinin kabri NeceftedirOğlu hazret-i Hüseyin de burada Kerbelâda şehid olmuşturİmâm-ı Azâm Ebû Hanîfe,Ahmed bin Hanbel, Abdülkâdir Geylânî gibi büyük âlim ve velîlerBağdat ve Kûfede yetişmişler, insanlığa ilim ve hikmet yaymışlardır Bu üç zâtın türbesi hâlenBağdattadır Bağdat 762den îtibâren yeni baştan îmâr edilerek Abbâsîlerin yâni, İslâm dünyâsının başşehri oldu ve dünyânın en önemli kültür merkezlerinden biri hâline geldi Bilhassa 786-809 seneleri arasında halîfelik yapan Hârunürreşîd ve oğlu Memûn zamânında Irak dünyânın en parlak ilim ve kültür merkezi oldu Ancak 1258de Iraka girenMoğol hükümdarı Hülâgü, şehirleri yakıp yıkmış, binlerce Müslümanı öldürmüştür Daha sonraki târihlerde de eski günleri bulamayan Irak, sırasıyla Celâyirliler,Tîmûroğulları, Karakoyunlular,Akkoyunlular, ve Safevîlerin hâkimiyeti altında kaldı 1515te Kuzey Irakın Osmanlı topraklarına katılmasını tâkibenKânûnî SultanSüleymân Han 1534te ülkenin tamâmını fethettiIrak,Osmanlı hâkimiyetinde kaldığı yaklaşık beş asırlık süre zarfında en parlak dönemlerini yaşadı Kıymetli âlimler İstanbula götürülerek, çalışmaları için her türlü imkân temin edildiOsmanlı Sultanı Dördüncü Murâd Han zamânında Bağdat ikinci defâ fethedildi Bu fetihte pâdişâh bizzat harbe iştirak etmiş, kale kapısı yıkılırken elindeki gürzle o da yardım etmiştiKalenin fethinden sonra Şiîlerin yıktığı İmâm-ı Azam türbesini yeniden inşâ ettirdiIraka göz koyan İngilizler,Birinci Dünyâ Savaşı sırasında 20Kasım 1914te Basraya girdiler Ancak 29 Mayıs 1916da Irak ve Osmanlı Kuvvetleri “Selman Pak” meydan savaşında İngilizleri yenerek tamâmını esir ettiler Birinci Dünyâ Savaşından sonra Osmanlılar bölgeden çekildiklerindenIraklılar yalnız ve zayıf kaldılar Bunu farkeden İngiltere 1918de ordularını Musula soktu 1920de yapılan son Roma Konferansında da Irakın İngiliz mandası altına girmesi kararlaştırıldı 1930da İngiltere Iraka sözde bağımsızlık tanıdı 1933te de Faysalın oğlu Gâzi, kral oldu Irakİkinci Dünyâ Savaşına girmedi Ancak bütün İngiliz sömürgeleri gibi savaştan etkilendi 14 Temmuz 1958de Irak ordusu, 22 yaşındaki Kral İkinci Faysalın da öldürüldüğü kanlı bir darbe ile yönetime el koyarak cumhuriyeti ilân etti Ancak darbeci Abdülkerîm Kasım tam bir diktatör olduğundan,Iraka İngilizlerden fazla bir hürriyet vermedi Bunun üzerine SosyalistArap Baas Partisi aynı senenin 8 Şubatında yönetimi ele geçirdi 18 Kasım 1963te işe Arif Kardeşler, karşı darbe ile başa geçti Beş sene sonra 30Temmuz 1968de de BaasPartisi yeni bir darbe yaparak ikinci defâ yönetimi ele geçirdi Saddam Hüseyinin başkanlığındaki Devrim Komuta Konseyi ve Sosyalis ArapBaasPartisi bugün de işbaşındadır 22 Eylül 1980de başlayan Irak-İran savaşı ülkede yüzbinlerce insan kaybına, milyarlarca dolarlık zarara huzûrun, barışın ve düzeninin bozulmasına yol açtıSekiz sene gibi uzun bir savaş sonunda, 2081988de ateşkes imzâlandı 1990 ortalarında Irak orduları Kuveyte girerek burayı işgâl etti Bunun üzerine başlayan Körfez Krizi petrol fiatlarının artmasına ve ekonomik dalgalanmalara sebeb oldu ABD-Suudi Arabistanın güvenliğini sağlamak için 500000 asker, birçok Avrupa devleti de Basra Körfezine donanma gönderdiIraka, Kuveyti boşaltmak için verilen sürenin bittiği 16 Ocak 1991 günü, Müttefik güçler askerî harekata başladı Bir ay zarfında Irak mağlub olarakKuveytten çekilmek mecburiyetinde kaldı Ateşkes antlaşması imzalanarak barış görüşmelerine başlandı Amerika Irakın kuzey sınırındaki kürtleri korumak için askerî birlik bulundurmaktadır Fizikî Yapı Irak fizikî yapı bakımından genelde dört bölgeye ayrılır:Bunlar, kuzey ve kuzeydoğuyu kaplayan dağlık bölge; bu bölgenin güneyinde yeralan,Basra Körfezi kıyısındaki bataklıklar; güney ve batıdaki çöllerle sınırlanmış olanMezopotamya arâzisi ve Ürdün, Suudî Arabistan,Güney Suriye sınırlarına yakın bölgelerden başlayarak komşu ülkelerin içlerine doğru uzanan step ve çöllerdirÜlkenin en büyük platosu kuzeyde bulunan CeziredirYine kuzeydeki Alp-Himalaya dağ dizisi üyeleri Zagros Dağları Irakın en yüksek bölgeleri olup, 5605 mye kadar yükselirler Dicle ve kolları, Fırat,Irak ve Mezopotamyanın hayat kaynağıdır Bu iki ırmak bölgeyi suladıktan sonra,Basra Körfezine 150 km kala Şattülarap su yolunda birleşirler Bu yol Irakın en önemli limanı olanBasrayı körfeze bağladığından çok önemlidir Dicle ve Fırat yüzyıllardan beri Türkiye ve Suriyeden,Irakın kuzeyinden taşıdıkları topraklarla denizi doldurarakAşağı Mezopotamyanın ucundaki deltanın alüvyonal özellikte çok verimli bir ova hâline gelmesine sebep olmuşlardır Ülkenin diğer önemli akarsuları Büyük Zap, KüçükZap ve Uzuym nehirleridirÜlkede çok sayıda göl bulunmasına rağmen, tam bir göl özelliği göstermezler Bir çoğu yağmur suyu ile dolan sathî (yüzeysel) çukurluklardır Basra Körfezine yakın göllerin çoğu da sazlarla kaplı bataklıklar hâlindedirIrakın en büyük gölü Şattülarap su yolu ile Fırat Nehri arasındaki Hürülhammar Gölüdür İklimi Irakta iklim kış-yaz mevsimleri ve güney-kuzey bölgeleri arasında büyük değişiklik gösterirYaz mevsimi güneyde uzun, sıcak ve kuraktırSıcaklık bölgede ortalama 46°Cyi bulur Kuzeyde ise serince ve kısa sürer Kış mevsimi ise güneyde kısa sürer ve serin geçerKuzey bölgelerde ise kış çok karlı ve uzundur Bu bölgelerde kış aylarındaki sıcaklık ortalaması sıfırın altındadır Yağış ise ülke genelinde kış aylarında olurMezopotamyada senelik ortalaması 178 mm olan yağış, dağlık bögelerde 1016 mmyi bulurYağışlar güneyde yağmur, kuzeyde kar şeklinde olurÇöl bölgelerinde ise ancak dünyâ çapında büyük bir kış olduğu zamanlarda kısa süreli yağışlar tesbit edilmiştir Tabiî Kaynaklar Irak bitki örtüsü bakımından da iklime bağlı olarak bölgelere göre dağişiklik gösterir Dağlık bölge, yamaçlarda çam, meşe, fıstık ağaçları, daha yukarılarda diken ve çalılıklarla kaplanmıştırSuriye sınırı yakınlarındaki kısımlarda bir iki yıllık cılız bitkilere rastlanırGüneydeki steplerde bozkır bitkileri, çöllerde ise dikenli bitkiler görülür Aşağı Mezopotamyanın bir kısmı ve Basra Körfezi kıyısı bataklık özelliği gösterdiğinden buralar söğüt, kavak ağaçları, yeşillikler, su otları ve sazlarla kaplıdır Ülkedeki vahşî ve yabânî hayvanların en bol bulunduğu yerler dağlardır Buralarda çakal, sırtlan ve yabânî tavşana rastlanırÇöllerde çölyılanı, çölfâresi,Dicle ve Fırat gibi büyük ırmak boylarında ise kurbağa, yılan ve yabânî ördek görülür Irakın en önemli tabiî kaynağı petroldürPetrol, Kerkük,Musul ve Basra olmak üzere üç bölgeden çıkarılırÜlkenin senelik petrol istihsali 31 milyon varil civârındadırKuzeyden çıkarılan petrol, petrol boru hattı ile Suriyenin Baniyar,Lübnanın Trablus-şam limanlarına ve ülkemizin Yumurtalık tesislerine pompalanırGüneyden çıkarılan petrol ise körfez kıyısındaki limanlardan borularla sevk edilir Iraktan çıkarılan, değeri petrolle yakın diğer bir tabiî servet kükürttür Bunu, senede 12 bin ton çıkarılan asbest takib eder Nüfus ve Sosyal Hayat Irak, ender rastlanacak bir târihe sâhib olduğundan ülke nüfûsunu meydana getiren gruplar da kendisine has özellikler gösterir Birinci Dünyâ Savaşı sırasında 2,5 milyon olan ülke nüfûsu % 35lik artış oranı ile günümüzde 17215000e ulaşmıştırHalkın % 80i Araptır Geri kalan % 20lik kısmı, kuzey bölgelerde yaşayan Kürtler,Kerkük ve Musuldaki Türkler ve çeşitli yerlerde yerleşmiş bulunan Ermeni, Yahûdi, Yezîdi, Süryâni ve Asurî azınlıklar teşkil eder Türkler okullarında Türkçe öğretim yapabilme, diğer azınlıklar da bâzı konularda özerk davranabilme hakkına sâhiptir Arapça resmî dil olması ve halkın büyük çoğunluğunun Arap olması sebebiyle en çok konuşulan lisandırIrakArapçası yazıda modern, telaffuzda mahallî sitili benimsemiştir Arapçayı, sırasıyla Kürtçe, Türkçe ve Ermenice tâkip ederİngilizce ise en çok kullanılan batı lisanıdır Halkın çoğu MüslümandırMüslüman olan Araplar, Türkler ve Farslar toplam nüfûsun % 95ini meydana getirirler 1960a kadar Müslüman toplumunun yarısına yakını Şiîydi Ancak bu yıllarda çeşitli siyâsî sebeplerden dolayı ülkeden fazla miktarda Şiî çıkarıldığından bugün ülkede sâdece Kerbelâ ve Necef civârında Şiî bulunmaktadır Hıristiyan toplumu da, Katolik olan Musuldaki bir kısım Araplar, Ortodoks olan Ermeniler, kendi kiliselerine bağlı olan Süryâni ve Yezidiler meydana getirir Ülkedeki diğer iki dînî grup ise Yahûdîler ve ilkel dinleri olan Asurîlerdir Ülkede eğitim parasız ve mecbûriyet olmadan yürütülmektedir İlk ve Orta öğretim seviyesi komşu ülkelere nazaran düşüktür 1959 senesinde başlatılan okuma yazma seferberliği ile okur-yazar oranı 1979da % 30a çıkmış, günümüzde ise % 40ı aşmıştır Siyâsî Hayat Irak, tek partili cumhuriyet sistemi ile yönetilmektedirÜlke idâresinin görüşüldüğü 250 kişilik bir meclis vardır Seçimler tek parti ve tek liste ile yapılırCumhurbaşkanı 1968 ihtilâlini yapan Devrim Komuta Konseyinin başkanlığına 1979da getirilen Saddam Hüseyindir Iraktaki idârî taksimât, Osmanlılar zamânındakinin devâmı olup, batı sistemlerinden hemen hiç etkilenmemiştir 16 şehrin en önemlileri Bağdat, Basra, Kerkük, Musul,Necef,Kerbelâ, Hillâ ve El-Kâzimeyndir Şehirlerin başında, ülkemizdeki vâliye karşılık olan mutasarrıflar bulunur Şehirlerden sonra kaymakamların idâre ettiği kazâlar gelirNâhiyeler ise, müdürlerin yönettiği köyden büyük yerleşim merkezleridirKöy idârecisi olan muhtarlar genellikle halk tarafından işbaşına getirilir Ekonomi Tarım:Irak petrolünün keşfine kadar, ülke tamâmen bir tarım ülkesi idi Tarım eskisi gibi olmamakla berâber bugün de önemini korumaktadırPetrolden elde edilen gelirin büyük bir bölümü tarımın modernizasyonunda kullanılır Tarım arâzileri genelde Mezopotamya bölgesi ve büyük ırmaklar boyunda toplanmıştır Ancak buralardaki yüksek vasıflı topraklardan gerektiği kadar faydalanılmamaktadırÜlkenin 430000 km2ye yakın olan arâzisinin % 43ü tarıma elverişli olmasına rağmen, ancak % 8inden düzenli olarak faydalanılmaktadır Irmak boylarındaki vâdiler ve kuzeydeki yaylalar daha çok tahıl, tütün ve meyve üretimine elverişlidir Daha güneydeki bölgelerde ise buğday, arpa, mısır, pirinç, susam, fındık, sebzeler, meyveler, tütün ve afyon yetişirHurma hemen hemen bütün bögelerde yetişen millî bir üründürIrak tek başına dünyâ hurma üretiminin yüzde yetmiş beşini karşıladığından, hurma ekonomiye en büyük katkısı olan tarım ürünüdür Hayvancılık ve tarım: Irak halkının hayâtı ile büyük ölçüde parelellik gösterirSığır, eşek, katır kuzey bölgelerinde; deve, Asur arâzisi, çöller ve Mezopotamyanın bir bölümünde; koyun Mezopotamyanın batısında yetiştirilir Ülkedeki büyükbaş hayvanların sayısı toplam dört milyon, küçükbaşlarınki ise üç milyon civârındadır Balıkçılık: Daha çok kuzey bölgelerin merkezî kısımlarındaki ırmaklarda gelişmektedir Irmak ve göllerde sazan balığı, ve tatlısu balıkları bulunur Daha önceleri balıkçılık körfez kıyısında da önemli bir geçim kaynağı iken savaş ve savaşın sonucu olan deniz kirlenmesi buradaki balık neslini tüketmiştir Sanâyi: Irakta çıkarılan petrolün mühim bir kısmının ham olarak ihraç edilmesine rağmen, sanâyinin en önemli kolu petrol rafinerizasyonu vepetro-kimyâdır Petrol rafinerileri Bağdat, Basra, Kerkük ve Musulda; petro-kimyâ tesisleri ise,Bağdatta bulunurSanâyiin bu kolunda genelde Rus teknolojisi kullanılmaktadırPetrolü pamuklu, yünlü ve ipekli dokuma tâkib eder Tekstil sanâyii Bağdat, Musul ve Hillada toplanmıştırYakın târihte büyük ilerleme gösteren diğer sanâyi dalları, çimento ve sunî gübre üretimidir Konserve, şeker, sigara, nebâtî yağ ağaç ürünleri imâlatı da tarıma bağlı olarak gelişmektedirÜlke diğer birçok sanâyi kolunda olduğu gibi tarım araçları ve otomotiv sanâyiinde de Sovyet teknolojisinden faydalanmaktadır Körfez savaşı ile sanayi ve ekonomik durumu güçlüklerin içine düşmüştürMemleket bir baştan bir başa harap olmuştur Ticâret:Irakta ülke içi ticâret eski metodlarla yapılmakta, nakliye ve tabiat şartları sebebiyle her bölge kendisini beslemek zorunda kalmaktadır Dış ticâret ise yeni yeni gelişmeye çalışmaktadır İhrâcatında büyük payı ham petrol tutar Bunu hurma ve çimento izler İthâlat ise daha çok teknoloji transferi ve ağır sanâyi ürünleri şeklinde olmaktadır Önemli ithâl ürünleri makina, araç, yiyecek maddeleridir Ulaşım:Irakta ulaştırma genelde karayolu ile yapılır En önemli yolları ınırları ve petrol bölgelerini Bağdata bağlayan yollardırKarayollarının toplam uzunluğu 33238 kilometredirÜlke içi ulaşımda demiryolu ikinci sırayı alır 1914te yapılmaya başlanan demiryolları bugün 2439 km uzunluğa ulaşmış olup, hemen hemen bütün büyük şehirleri birbirine bağlar Büyük ırmaklar ve sunî su yolları da şartların uygun olduğu zamanlarda ulaşımda önemli yer tutabilmektedir Irak, Basra körfezinde sâdece 100 kilometrelik bir kıyısı olmasına rağmen her türlü deniz vâsıtasına hizmet verebilecek iki büyük limana sâhiptir Bunlar körfez kıyısındaki Ümm-ül-Kasr ile Şattülarap su yolu kıyısındaki Basra limanlarıdırÜlke içi ulaşımda havayolu konusuna önem verilmemesine rağmen,Bağdat ve Basra milletlerarası hava trafiğinin mühim durak yerleridir Irak'ın İşgali ABD ve Birleşik Krallık öncülüğündeki koalisyon kuvvetleri Irak'ı kitle imha silahlarından arındırmak ,Saddam Hüseyin'in teröre verdiği desteği kesmek ve Irak Halkını özgürleştirmek gerekçeleriyle Irak'taki Baas Rejimi'ne karşı saldırıya geçti20 Mart 2003'te başlayan hava saldırısı ve onu takip eden kara harekatı sonunda 9 Nisan 2003'te başkent Bağdat'a giren koalisyon güçleri Saddam Hüseyin iktidarını devirdi15 Nisan'da Irak tümüyle koalisyon güçlerinin denetimine geçti |
|