![]() |
Edebi Akımlardan Doğalcılık (Naturalizm) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Edebi Akımlardan Doğalcılık (Naturalizm)Doğalcılık (Naturalizm) Fransız yazın tarihinde 19 ![]() ![]() ![]() Kısa sürede yazın yaşamında ağırlı*ğını duyurmaya başlayan ve temeli "ger*çeğin gözlemi"ne dayanan bu yeni görüş, Gustave Flaubert'in Madome Bovary'si ile bir yazın akımı niteliğini kazanmış; ger*çekçilik adını alan bu köprüyle de 70'li yıllardan sonra, özellikle roman dalında, doğalcı akıma ulaşmıştır ![]() Doğalcılık, felsefede temel ilke ola*rak doğayı kabul eden, doğanın bir ya*ratıcıya gereksinimi olmaksızın kendili*ğinden var olduğu inancını benimseyen bir görüşe verilen addır ![]() Aktöre alanında doğalcılık ise kişi*nin mutluluğa, bilgeliğe ulaşmasında doğadan gelen içgüdülerine uygun bir yaşam sürmesinin gerekliliğini savunan öğretidir ![]() Anlam genişlemesi ile doğalcı sözcüğü doğa bilimleri ile uğraşan kişiyi de kap*samı içine almıştır ![]() Yazın alanı açısından konuya yaklaşıldığında bu sözcük 1870-1880 yılları ara*sında Fransız yazınında, daha çok roman dalında, coşumculuğa karşı olan, "sana*tın, doğadaki gerçeklerin aslına en uygun biçimde betimlenmesi olduğunu ve bu betimlemeye varabilmek için sanatçının hiçbir yapmacığa sapmadan ve kendi öz*nel evreninden hiçbir katkıda bulunmadan, doğa bilimleri ile uğraşanların uygu*ladığı deneysel bilimler yöntemini yazın alanına uygulaması gerektiğini" savunan yeni bir estetik görüşü belirtmektedir ![]() Bir bakıma gerçekçilik akımının tanımına da uygundur bu tanım ![]() ![]() Bu durum yazın ve sanat akımlarını, oluşumları ve zaman içindeki yerleri yönünden birbirlerinden kesin çizgilerle ayırmanın olanaksızlığından kaynaklan*maktadır ![]() ![]() Çok daha gerilere gidilebilirse de doğalcılığa yazın akımı niteliğini kazandı*ran Emile Zola bu akımın kaynağını 18 ![]() ![]() ![]() Fransız yazınında bu ilk uygulama Balzac'm, kişilerin ve yaşadıkları çevrenin gözlemlenerek değişik kesimlerin yaşamlarının anlatılmasına dayanan toplumsal roman anlayışıyla; Stendhal'in, kişilerin davranış biçimlerini ve nedenlerini ince*lemede getirdiği açıklıkla; Flaubert'in, doğaya en ince ayrıntılara varasıya bağlı kalan betimleme anlayışıyla; Champfleury'nin, yazara yalnızca gözleriyle gördüğü şeyleri anlatma olanağı tanımasıyla; Duranty'nin, halk törelerinden alınmış ko*nulara ayırdığı geniş yerle; Goncourt kardeşlerin "aşağı tabaka" insanının yaşa*mını romana sokmasıyla, Zola'da, bu zincirin son halkası olan doğalcı öğretiye ulaşmıştır ![]() Doğalcı estetiğin oluşumunda yazın yaşamının getirdiği gereçlerin yanı sıra bir başka belirleyici öğe de siyasal yaşam ve bu yaşamın toplumsal olaylar çem*beri içinde ortaya çıkardığı değişikliklerdir ![]() 1789 kentsoylu devriminden sonra Fransız siyasal tarihi hep çalkantılarla geç*miştir ![]() ![]() Belirgin çizgileriyle bu dönem Fransa ekonomisinde sanayinin gelişmeye başladığı, bunun sonucu olarak da kentsoylu sınıfın gitgide zenginleştiği,çalışan kesimin ve köylülerin yaşam koşullarının daha da ağırlaştığı bir dönem olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Louis Napoleon döneminde yaşam koşulları, özellikle çalışanlar açısından gitgide ağırlaşmış, 1863-1870 Prusya-Fransa gerginliği 1870 yılında çıkan savaşta Fransızların yenilgisiyle sonuçlanınca, bu bir bakıma, İmparatorun 1865'ten sonra zayıflamaya yüz tutan güç ve etkisinin de sonu olmuştur Fransa, Prusya yenilgisinin arkasından, dünya siyasal yaşamındailk işçi devrimi olan ve çok kısa süren (72 gün) 1871 Paris Komünü'nü yaşamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Yazınsal geçmiş ve siyasal yaşam doğalcı estetiğin oluşmunda böylesine bir zengin bir kaynak görevi yaparken bilim alanındaki yeni buluşlar olalara yeni bir açıdan bakabilme olanağı sağlamıştır ![]() 19 ![]() ![]() ![]() Kimya, ısı kimyası, iletişim alanlarındaki yeni buluşlar, hidroelektrik enerjinin naklinin gerçekleştirilmesi ve demir sanayiinde kullanılması elektrik ampülünün bulgulanması ve elektrikten hem ısı hem de enerji olarak yararlalması, patlamal motorun bulgulanması, makinanın gelişerek pek çok üretim dalında yavaş insan gücünün yerini alması bu dallarda insana olan gereksinimi azaltarak insan yaşamında ve toplum yapısında köklü değişikliklere neden olmuştur ![]() Uygulayım alanındaki değişikliklerin yanı sıra bilimsel görüşlerdeki yeni blgular yeni düşünce alanları oluşturmuştur ![]() ![]() Darwin'in Doğal ayıklama yoluyla türlerin kökeni (De Toriğine des especes par voie de selection naturelle) adlı 1859 yılında yayımladığı yapıtı bitki ve hayvan türlerinin devinimsizliği görüşüne karşı çıkarak, onların doğrudan doğruya ya*ratılmış olmayıp, evrim sürecinde doğaya uyum sağlayabilmek için birtakım de*ğişikliklere uğrayarak oluştuklarını; bu süreçte doğaya uyum sağlayabilme yete*neklerine göre türlerin devam edebildiklerini ya da yok olup gittiklerini; evrim*de canlıların, kuvvetlinin varlığını sürdürüp, zayıfın yok olması demek olan "do*ğal ayıklama"ya bağımlı olduğunu; en çok gereken özelliklere sahip olanların yaşamlarını sürdürebildikleri ve bu özelliklerin kalıtım yoluyla kuşaktan kuşağa geç*tiğini savunmuştur ![]() Geçerlilik derecesi ne olursa olsun bilim ve düşün yaşamında etkisi olmuştur bu ve benzeri savların ![]() Claude Bernard, tüm bilgilerimizin deneylerle doğrulanabilen bilgiler olması gerektiğini ileri süren Auguste Comte'un olgucu öğretisinden yola çıkarak yazdığı Tıpta deneysel yöntemin incelenmesine giriş (Introduction a Vetude de la medecine experimentale) adlı yapıtıyla yeni bir yöntemin temelini atmıştır ![]() Bu yeni yöntem, doğru bilgilerin kazanılmasında "deneysel usavurma"yı te*mel almakta ve bunu gerçekleştirebilmek için iki aşamayı gerekli görmektedir: gözlem ve deneyleme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğalcı estetiğin oluşumunda Claude Bernard'ın etkisinin yanı sıra Hippolyte Taine'in de etkisinden söz edilmelidir ![]() ![]() Bütün bu yeni bilgiler ve daha önce bilinen birtakım bilgilerin dizgelenerek bir yöntem altında irdelenmesi, sonuç olarak sanat ve yazının ana ereği olan "in*san nedir?" sorusuna yanıt bulmada doğalcı yazarların önlerine yeni bakış alanları*nın açılmasını sağlamıştır ![]() Zola, doğalcı estetiğin hazırlanmasında gerçekçilik öğretisinin kurucusu olan Gustave Flaubert'e ve Goncourt Kardeşlere de çok şey borçludur ![]() Madame Bovary adlı yapıtıyla gerçekçiliğin hem öğretisini, hem de uygu*lamasın; vermiş olan Flaubert, sanatın bilime çok yakın olması ve romancının be*timlediği doğa, insan ve toplum görünümleri karşısındaki yansızlığıyla bilginin doğa karşısındaki yansızlığının koşut olması gerektiğini savunmasıyla; betimle*melerinde en ince ayrıntıya varasıya gerçeği yansıtma çabasıyla Zola'ya esin kay*nağı olmuştur ![]() Goncourt Kardeşler bu esin alanını daha da genişletmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Romancının gerçeği belgelere dayanarak ve düşgücüyle kendisinden bir şey*ler katmaksızın betimlemesi gerektiğini söyleyen Goncourt Kardeşler'in bunu gerçekleştirebilmek için toplumun her kesimini inceden inceye gözlemleyip bel*gelendirerek, Paris'in kenar mahallelerini, hastaneleri, hanları, meyhaneleri, yok*sul halkın yaşadığı çevreleri betimlemeleriyle o güne değin yapıtlara pek girmemiş, girse de anlatıma çeşni katan yardımcı bir öğe olmaktan ileri gidememiş olan "aşa*ğı tabakanın yaşamı" romanlara konu olmaya başlamıştır ![]() ![]() ![]() Doğalcı öğretiyi hazırlayan tüm koşullar gözünün önünde, tüm veriler eli*nin altındadır Zola'nın ![]() ![]() Her ne kadar doğalcı öğreti Zola'nın 1866-1880 yılları arasında yazdığı bir çok yazıda -parça parça da olsa- açıklanmış; Goncourt'ların Germinle Lacerteux'sü ilk derli toplu öğreti denemesi olmuş ve Zola'nın "İkinci imparatorluk döneminde bir ailenin doğal ve toplumsal tarihi" alt başlığını taşıyan Rougon-Macquart'lar adlı yirmi ciltlik doğalcı yapıtının birinci cildi 1870 yılında yayımlanmışsa da bu öğretinin bir yazın öğretisi ve uygulaması olarak karşımıza çıkması için 1877 yılını, L'Assommoir'n yayımlanmasını beklemek zorundayız ![]() Rougon-Macquart'ların yedinci cildi olan L'Assommoir'm yayımına 1876 yılı*nın Nisanında Bien Public'de başlanmış, ancak kısa bir süre sonra halktan ge*len tepki ile bu yayım 7 Haziran'da kesilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her ne kadar yoksulluğa karşı çıkma, bunu yapıtlara aktarma yeni değilse de konunun seçiminde ve anlatım biçimindeki gerçeği yazıya olduğu gibi dökme tut*kusundan gelen gözüpeklik bir yandan sert tepkilere yol açarken, bir yandan da Zola'yı doğalcı yazın akımının öncüsü durumuna yükseltmiştir ![]() ![]() Zola'nrn, önce Paris'teki, 1877'den sonra da Medan'daki evinde her perşem*be toplanan Maupassant, J ![]() ![]() ![]() Doğalcı öğe yönünden en ılımlısının Zola'nın öyküsü olduğu, bu öykülerde savaşın korkunçluğu, savaşla gelen hastalıklar, insan davranışlarındaki bayağılık*lar, yıkık dökük mahalleler, çalışanların kötü yaşam koşulları, insan dürtülerinin kabalığı, kentsoylulara karşı duyulan tiksinti, dinsel duygulara tepki, yönetici ke*siminden hoşnutsuzluk, aktöre dışı bir yaşama itilmiş kadınlar, insanların değer yargılarındaki çıkarcılık gibi konular işlenmiştir ![]() Doğalcı öğelerin yanı sıra kimi öykülerdeki duygusallık, gözlem ya da belge*ye değil düşlemeye dayanan anlatım, eğitme ve öğretme hevesi gibi doğalcı ol*mayan öğelerin de varlığı yönünden Medan Akşamları pek başarılı olmamakla beraber, bir öğretinin İlk ortak uygulaması olması yönünden önemlidir ve bu uygulama Zola'nın Rougon-Macquart'lar' da öğretiyi olgunlaştırmasında yeni bir aşamadır ![]() Doğalcı öğretinin uygulaması niteliğinde olan Rougon-Maccjuart'lar'da Zola yöntemini tek bir temele dayandırmaktadır: doğayı deneysel bilimlerin yöntemi ile gözlemlemek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zola'nın yönteminin ikinci aşaması "deneyleme"dir ![]() ![]() ![]() Zola'ya göre toplumsal ya da bireysel her olgu bir gözlem alanıdır ![]() ![]() ![]() Zola doğalcı öğretiyi kendi yapıtına geçirirken ilk aşama olan gözlem aşaması sonucunda yine Claude Bernard'ın -bu kez yönteminin değil, düşüncelerinin-etkisi ile iki temel yargıya varıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zola'nın insanı fizyolojik bir oluşuma indirgemesinde doktor Prosper Lucas'ın kalıtım konusundaki yapıtının da etkisi vardır ![]() ![]() ![]() Zola'nm birinci aşama olan gözlem aşaması sonucu vardığı ikinci temel yargı insanın ve toplumsal olayların çevre koşullarının etkisi altında belirlendiği, belir*li çevre koşullarının insanda belirli davranış biçimleri oluşturduğudur ![]() ![]() ![]() Doğalcı öğretinin ikinci aşaması olarak Zola Rougon-MacquartJlar'ı sunar bize ![]() ![]() Yola çıktığı noktaya yeniden dönebilmek, bir başka deyişle, gözlemini deney*leyebilmek için bu soydan gelen kişileri toplumun her kesimine dağıtmış ve on*ların yaşamlarını anlatabilmek amacıyla bütün bu kesimleri en ince ayrıntılarına varasıya gözlemleyerek romanına geçirmiştir Zola; böylece de ayrıntılı bir betim*leme ve zengin bir belgelendirme olan ikinci özelliği de gerçekleştirme olanağı bulmuştur ![]() La Fortune des Rougon'u yazmak için taşra yaşayışını; Son excellence Eugene Rougon'da siyaset çevrelerini; Une page d'amour'da Paris'te günlük yaşamı; Germinal'de ve UAssommoir'âz madenlerde ve fabrikalarda çalışan işçileri; Le Ventre de Paris'de Paris toptancı pazarını en ince ayrıntılara dek gözlemle*miş; sanatçıların (L'oeuvre), köylülerin (La Terre), din adamlarının (La Faute de l'abbe Mouret), askerlerin (La Debâcle) yaşamlarını gözlem alanı içine almıştır ![]() Ancak Zola bu gözlem alanı içine aldığı kişi ve olguları betimlerken kendisin*den öncekilerden değişik bir yol izlemek istemiş, bu farkı da şöyle açıklamıştır: "Betimleme değil, kimlik saptaması yapıyoruz" ![]() ![]() Komanın doğalcı düşünüşe göre, insan doğasında ve insan ilişkilerindeki tüm oluşum, durum ve gelişme farklılıklarını bilimsel yöntemlerle gözlemlenmesi il*kesi romancıya, doğaya ve insan gerçeğine daha yakın bir toplumsal kesim olan "halk tabakasının yaşamını konu alan yapıtlar verme olanağı sağlamıştır ![]() Somut gerçeği, toplum ve insan kavramlarına ülküsel bir nitelik kazandırmaksızın, olduğu gibi anlatmayı amaçlarken doğalcı öğreti romancıyı insan yaşa*mının en acıklı yönleriyle de karşı karşıya getirmiştir ![]() ![]() Doğalcı yazının bu yönünün kimi yazar ve eleştirmenlerce yanlış anlaşılması bu yapıtların "insanın en aşağılık yönünü" göstermeyi amaç edinen, isteyerek kaba-laştırılmış, toplumun iyiye yönelik davranışlarını desteklemek, değer yargılarını korumak yerine onları kökünden sarsmayı amaçlayan, aktöre dışı, "kokuşmuş" bir yazın türünün ürünü olmakla suçlanmasına neden olmuştur ![]() Doğalcı düşünüş biçiminin yapıtlara yansıyan uygulamalarıyla, o güne dek seçilen konuların dışındaki konu seçimi, betimlemelerde bakış açısının değişmesi, söz konusu ettiği kişilerin yaşam koşullarının ve davranışlarının farklılığı yönünden alışılagelmişin ötesinde bir yazın ürününü gerçekleştirmesi onun "kokuşmuş" bir yazın ürünü üretmeyi amaçlaması sayılmasa gerek ![]() Doğalcı öğretide Zola -ve arkadaşlarının- amacı sanata yalnızca "güzel"i bul*mak ve aktöresel değerlerin savunmasını yapmak görevi veren sanatçıların karşı*sına "çirkin"i göstermek için çıkmak olmayıp, çevre koşullarının ve insan fizyolo*jisinin belirlediği "gerçek"i en geniş ve en çeşitli yönleriyle gözler önüne sermek*tir ![]() ![]() Zola doğalcılığı tiyatroya da uygulamak istemişse de başarılı olamamıştır ![]() ![]() ![]() Doğalcı tiyatro alanında başarı Henry Becque'indir ![]() ![]() Roman ve öykü dallarında Guy de Maupassant, J ![]() ![]() ![]() A ![]() |
![]() |
![]() |
|