![]() |
Edebi Akımlardan Kübizm |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Edebi Akımlardan KübizmKübizm Yirminci yüzyılın başında ortaya çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kübizmin edebiyattaki amacı, anlatımı daha canlı kılmak, bunun için de duygularla olayları karıştırarak birlikte olduğunu kabul edilir hale getirmektir ![]() ![]() ![]() ![]() Kübistler, sanat ülküsünü duygudan çok, düşüncede ararlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1910 yıllarında, empresyonizme tepki olarak ortaya çıkan kübizm, 1913'te edebiyat alanında kendini hissettirmiş ve 1914'ten sonra da önemini kaybetmeye başlamıştır ![]() Kübizmin tanınmış sanatçıları: Paul Cezanne, Georges Seurat, Picasso, Braque, Lhite, Leger (resim alanında), edebiyat alanında ise ilk öncüsü Guillaume Apollinaire olmuştur ![]() ![]() Kübizme sanatçılarının gözüyle bakış: Kübizm; esrarlı bir biçimde organik olan ne varsa hepsini inceden inceye eleyip yerine uzak geometriyi koydu ![]() ![]() Bizim dışımızda gerçek bir şey yoktur ![]() ![]() Ey ağızlar, insan hiçbir gramercinin tanıyamayacağı yeni bir dil istiyor ![]() ![]() "Kübist" denilen resim bize, nesnelere bakışın daha insanî, daha gerçek şartlarının bilincine ulaşma imkânını verdi; örneğin, çevresinde dönerek baktığmız bir nesneyi, bir tuval üzerinde birbirini izleyen bir sıra görünüşle gösterdi bize; bir kişinin ya da bir sahnenin karakteristik öğelerini, bizim anımızda veya düşümüzde gözümüzün önüne geldikleri gibi bir tek imajda birleştirdi ![]() Şiirde noktalama şart değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kübizme örnek parçalar: ÇOCUKLAR ve CİCİ BEYLER İÇİN Jacob Paris'e Kül rengi bir at üstünde Nevers'e Yeşil bir at üstünde Issioir'a Binmiş kara bir ata Ah! Ne güzel! Ne güzel! Ah! Ne güzel! Ne güzel! Tiuu! Çan çalıyor dinle Kızım Yvonne şerefine Perpignan'da ölen kimdi? Albayın yeğeni! Epinal'de ölen kimdi? Onbaşının eşi! Tiuu! Ya Paris'te babacığım Paris'te ne veriyorsun bana Vereceğim yaş gününde Bir şapka fındık büyüklüğünde Atlastan çanta bir de Tutasın diye elinde Al ipekten bir şemsiye Sapı süslü püskülle Yaldızlı bir elbise Pabuçlar portakal renginde Mücevherler beşibiryerde Takasın diye pazarları Tiuu! Çan çalıyor dinle Kızım Yvonne şerefine Bu çalan çan Paris'in Geldi vakti yatağa girmenin Bu çalan çan Nogent'in çanı Babanın da geldi yatma zamanı Bu çalan çan Givet'nin Geldi vakti yatakta kestirmenin ![]() Ah! Olmaz! Daha bitmedi! Söyle! Al, bana bir de araba demirden Toz - duman kaldıran yürürken Arkasından önünden Dikkat Bayanlar geçit bekçileri çekilin önümden Geliyor Yvonne'la babacığı Tiuu! (Çeviren: Engin Ertem) KIZIL SAÇLI DİLBER Apollinaire Ele güne karşı duygu dolu bir insan olarak ortadayım Hayatı anladım ölümü de bir ölümlü ancak benim kadar anlar Denedim acının her türlüsünü sevinçlerini aşkın Bazı bazı yabana atılmadı düşündüklerim Birkaç dil bilirim Az çok gezdim tozdum Savaşı gördüm topçuda piyadede Başımdan yaralandım kloroform verip yardılar En yakın dostlarım bu Allanın belâsı kavgada gitti Eskiden yeniden bir insan ancak benim kadar anlar Bu savaşı bugünlük bir yana bırakalım da Bizbize bize göre dostlar Bir sürü giden gelenekle yenilik Buyrulukla Serüven Kapışmasını bir hükme bağlayalım Sizler ki ağzınızın yapısı Tanrı ağzıyla bir Ağzınızdan her çıkan buyruk demektir Boş görün sırasında karşılaştırınca O buyruk dışına çıkmıyan kulları Biz serüvenden serüvene koşanlarla Düşman tutmayın bizi kendinize Size geçmiş bilinmedik ülkeler bağışlamaktı meramımız Sır çiçek sunar o ülkede her kim uzatırsa elin O ülkede yeni yeni ateşler renk renk görülmedik Akla imgeleme sığmaz nice bin görüntüler Her biri gerçekleştirmeyi bekler Meramımız erişmek o iyilik diyarına o suspus o uçsuz bucaksız Zaman olur eldedir zaman olur ki tekrar geçer ele Acınsın biz durmadan gelecekle sonsuz Sınırlarında dövüşenlere Acınsın hata ettiklerimize günah işlediklerimize Geldi çattı sarsıcı yaz mevsimi Gençliğim tıpkı göçüp giden bahar Ey güneş gelen o yakıcı Bilgelik demi Beklediğim O tatlı o soylu biçimle beraber Seveyim diye ölünceye kadar Kendine çeker beni gücüyle bir mıknatısın Tapılası canayakın Kızıl saçlı bir dilber Derler saçları altın Uzun güzel bir şavkın Gözalan alevlerinde Çaygülleri yana söne Gülün gülün gene bana Karşımda cümle âlem hele siz buralılar Demeye dilim varmaz desem neler var Neler var demeye kalksam izniniz çıkmaz Gelin acıyın bana ![]() (Çev ![]() Fethi Bolayır (Edebi Bilgiler, Sönmez Yay ![]() |
![]() |
![]() |
|