Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Bilgisayar,Teknoloji & İnternet Dünyası > Bilim Teknik ve Teknoloji Merkezi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arasındaki, canlılar, farklıklıklar, insanlarla

İnsanlarla Diğer Canlılar Arasındaki Farklıklıklar.

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanlarla Diğer Canlılar Arasındaki Farklıklıklar.





İNSANLAR İLE DİĞER CANLILAR ARASINDAKİ
FARKLILIKLAR

İnsanlarla diğer canlılar arasındaki benzeşim ve farklılıkları şöyle sıralayabiliriz
a)-İnsanlarda diğer canlılar gibi aynı malzemeden var edilmişlerdir Örneğin bütün canlılar hücrelerden, hücreler proteinlerden, proteinlerde aminoasit dizimlerinden oluşmuşlardır Canlılar bu hücrelerden ya da bu hücrelerin oluşturdukları kompleks sistemlerden meydana gelirler
b)-Canlı türlerinin kendilerine özel yapı şablonları vardır Şablon bilgileri en küçük ayrıntısına kadar gen şifreleri ile tespit edilmiştir
Kromozomlar bu bilgilerin kümeleridir Her canlı türünün kendine özel gen bilgisi ve kromozom sayısı vardır Bir şablondan bir başka şablona geçilmesi (milyarlarca ayrıntının bir anda değişmesi, yeni oluşumunda rastlantılarla daha gelişkin kompleks sistemler meydana getirmesi gerektirdiğinden) mümkün değildir
c)-Gen bilgilerindeki benzerlik ya da kromozom sayılarının aynılığı türden türe geçişi ya da canlılar arasındaki evrimsel akrabalığı göstermez Gen bilgilerindeki büyük oranda benzeşim gösteren ya da kromozom sayıları aynı olan, yapı olarak tamamen ayrı pek çok canlı türü vardır (Örneğin patatesin kromozom sayısı insanla aynı yani 46dır)
d)-Canlılar kendilerine özel yapı şablonlarına sahip olsalar da aynı malzemeden var edilmiş olmaları nedeniyle benzer organlara sahip olabilirler Örneğin sıcakkanlı hayvanlarda sindirim, solunum, boşaltım vb sistemler hemen, hemen aynıdır Bunun benzerleri soğukkanlı hayvanlar içinde geçerlidir
e)-İnsanları diğer hayvanlardan kısmen ayıran en büyük fiziksel özellik dik durabilmeleri, dik yürüyebilmeleri, koşabilmeleri, dik hareket edebilmeleridir İnsan buna uygun var edilmiştir Pelvis kemiği, omurgalar, dengeyi sağlayan iç kulak yapısı vb… gibi farklılıklar insanları diğer canlılardan fiziksel olarak ayırır
f)-İnsanın dik durup hareket edebilme özelliği bazı hayvanlarda kısmen de olsa vardır Örneğin maymunlar, ayılar kısa süreli de olsa dik durup yürüyebilirler Fakat bu bir benzeşimden öteye gitmez İnsanların maymunlardan ya da ayılardan evrimleştiği anlamına gelmez
g)-İnsanları hayvanlardan ayıran en büyük özellik aklını kullanma, düşünebilme, öğrenme, öğrendiklerini aktarabilme, öğrendiklerini kullanma, muhakeme edebilme, bilinçli olarak uzun vadeli amaçlara yönelebilme, hayal kurabilme, sorumluluk, vicdan, merhamet, sevgi, vefa, edep, nezaket duyguları gibi hayvanlarda bulunmayan insansı meziyetlerdir Bu meziyetlerin kaynağı ise insana özel beyin ve ruhsal yapılarıdır Bu meziyetlerin maddesel bir açıklaması yoktur Enzimlerin, hormonların doğrudan sonucu değildir Maddeye bindirilmiştir fakat madde üzeridir Madde sadece bir vasıtadır Bu nedenle maddeye indirgenemez
İnsanlar bu meziyetleriyle etrafı tetkik eder, araştırır, bir şeyler öğrenir, muhakeme yapar, öğrendiklerini kullanarak icatlarda bulunur, sanat eserleri meydana getirir Hiç bir hayvan en küçük ve basit bir alet dahi yapıp geliştirme meziyetine sahip değildir Hayvanların yaptıkları bir içgüdü ya da şartlı refleksten öteye gitmez
h)-Hayvanlarda gördüğümüz şaşırtıcı meziyetler (arının bal yapması, örümceğin ağ örmesi, göçmen kuşların yollarını bulabilmesi vb gibi) belirli bir kalıbın içinde kalır Bu meziyetlerin bilgisi var edilişlerinde kendilerinde vardır Öğrenilmez ve öğretilmez Ne azalır, ne çoğalır Hayvanlar bu meziyetlerinin bilincinde değildir İnsansı meziyetler ise bilinçlidir, artıp eksilebilir, bu nedenle sınırsızdır
Evrim teorisinin canlılar tek bir hücreden evrimleşti varsayımı akıl ve mantık dışı olduğu kadar bilimsel verilerle de ters düşer
İnsanlar diğer canlılar gibi yeri ve zamanı geldiğinde mükemmel olarak var edilmişler, aniden ortaya çıkmışlardır
İnsanlara en çok benzeşen hayvanın maymunlar olduğu iddia edilir Fiziksel benzerliklerin gen benzeşimlerine neden olacağı açıktır Evrim teorisi savunucuları bu benzeşimlerin (kimi evrim teorisi savunucularına göre bu oran %98dir) evrime kanıt olarak gösterirler ama kromozom sayılarının uymamasını (maymunlarda 48, insanlarda 46) nedense görmezlikten, bilmezlikten gelirler
Ayrıca yüzde doksan sekizlik benzeşim doğru olsa bile insan ya da maymun gibi çok hücreli canlılarda takriben sekiz milyar gen şifresinin bulunduğu göz önüne alınırsa benzeşmeyen gen sayısı yüz altmış milyon olur ki buda insanlarla maymunlar arasında yüz altmış milyon fark var demek olur
İnsan maymun benzerliği konusunda çok ve detaylı araştırmalar yapılmıştır Bunlardan biri Louisiana Üniversitesi'nden Profesör Daniel J Povinelli'nin çalışmalarıdır
Povinelli, maymun ve insan davranışlarını karşılaştırmalı olarak inceleyen en önde gelen evrimci bilim adamlarından biridir 300 şempanzeyle beraber yaşayan Povinelli'nin tarafsız araştırmaları, evrim teorisinin hayali iddiasının son dayanağını da yıkmıştır Povinelli, uzun çalışmalarını tek bir cümleyle şöyle özetler:
-Şempanzeler, üzerlerinde yaptığım çalışmalara çok sabrettiler ama nihayetinde bana tüylü insan çocuğu olmadıklarını öğrettiler
Povinelli 20 yıldan fazla bir süredir yürüttüğü araştırmalarını Scientific American dergisindeki 1998 tarihli makalesinde şu şekilde aktarır:
-Basitçe söylemek gerekirse, şempanzeler görsel algıyı bizden çok daha farklı bir şekilde anlıyorlar Laboratuarımızdaki diğer çalışmalar şempanzelerin hiçbir davranışı psikolojik manada anlamadıklarını ortaya koydu Örneğin dikkatlice yapılan testler maymunların işaret jestlerindeki anlamı anlamadıklarını hatta kasıtlı ve kasıtsız davranışlar arasındaki farkı kavrayamadıklarını ortaya koydu
Evrim teorisi taraftarı kimi basın organlarında şempanzelerin insanlar gibi politik oyunlar yapabildikleri, jestlerle, mimiklerle kendilerini ifade edebildikleri ve bu yönlerinin insan davranışlarının kökeni olduğu iddiasındadır Oysa, bilim adamları yaptıkları araştırmalarda, şempanzelerin bu davranışları bilinçsizce yaptıklarını, içgüdüsel olarak sahip oldukları bazı davranışlar olduğunu, ama bunun dışında psikolojik anlamda bir iletişime sahip olmadıklarını ortaya koymuşlardır


Alıntı Yaparak Cevapla

İnsanlarla Diğer Canlılar Arasındaki Farklıklıklar.

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanlarla Diğer Canlılar Arasındaki Farklıklıklar.



İNSANLAR GELİŞKİN HAYVAN MI?

İnsanlar evrim teorisinin öngörüsüne uygun olarak canlıların en gelişkini midir? Bir evrim teorisi taraftarına bu soruya sorarsanız alacağınız yanıt kesin bir evettir Bu “evet” müthiş bir “basite indirgemenin” sonucudur
Bir evrim teorisi taraftarının mantığıyla yukarıdaki varsayım haklı görülebilir Çünkü evrim teorisi taraftarlarına göre insan beyin yönünden gelişmiş bir hayvandır Bu nedenle insani meziyetler denilen metafizik değerlerin herhangi bir kıymeti yoktur Bu değerler beyin fonksiyonlarının doğal bir sonucudur
Fakat biz insanları insansı meziyetlerinden arındırıp hayvan mertebesine indirgersek canlıların en gelişkini, en evrimleşmişi olmadığı, olamayacağı görüşünde olduğumuzu belirtmek isteriz Bir insan meziyetlerinden soyutlanıp maddeye indirgendiğinde canlılar aleminin en ilkellerinin bulunduğu sınıftan sayılacağı kesin gibidir
Gelişmişlik alameti sayılan beyin kapasitesinin büyümesi insanı meziyetlerin seçimi, gelişimi ve uygulanması yönünden uygulanmaz ise bir hayvanı insan yapma yönünden pek fayda sağlamaz Yapsa, yapsa aklını mantığını daha iyi kullanan biraz daha gelişkin bir hayvan yapar
Bu konuda sağlıklı bir sonuca varabilmek için insan gelişkin bir hayvan mı sorusuna doğru yanıt vermek gerekecektir
İnsan denen canlıyı insansı meziyetleri dışında yaşamsal avantajlar yönünden diğer canlılarla kıyaslarsak en fakirlerinden birisi olduğu kolaylıkla anlaşılır

İnsan fiziksel olarak hayvanlara benzese de pek çok yönlerden onlardan ayrılır Gariptir ki bu farklılıklar evrim teorisi taraftarlarının hiçbir değerinin olmadığını iddia ettikleri metafizik alanındadır
İnsanları hayvanlardan ayıran pek çok meziyetler vardır Bu meziyetlerin şüphesiz ki en büyükleri ve güçlüleri acıma, merhamet, utanma, vefa, dürüstlük, vicdan sahibi olma, nezaket, edep duygularıdır Bu duygular hayvanlarda bulunmaz Diğer ifade ile hayvanlar bencildirler
İnsanlar hayvanlardan şüphesiz ki çok daha zekidir
İnsanların öğrenebilme ve öğrendiklerini kullanabilme yeteneği vardır Daha da önemlisi öğrendiklerini diğer nesillere aktarabilirler Bu nedenle ilim nesillerden nesillere ağır ağır dolan barajlar gibidir ve insanlığın ortak mirasıdır
İnsanlarla hayvanları ayıran en büyük meziyetlerden birisi insanlarda sanat yeteneğinin bulunmasıdır Hiçbir hayvan basit bir şey örneğin basit bir alet yapamamıştır
Fakat evrim teorisi taraftarlarına göre acımak, merhamet etmek, vefa göstermek, dürüst olmak, utanmak, vicdan, edep, nezaket sahibi olmak hayvanlarda bu tür duygular bulunmadığından dolaysıyla doğal olmadığından tam bir zayıflık örnekleridir
Evrim teorisini inanan bir kişi bütün insani meziyetleri bir kenara bırakır, sadece kendisi için yaşamaya çalışır Yaşamaya çalışmak yani bu uğurda her şeyi yapmak en doğal hakkıdır Diğer bir ifade ile evrim teorisine inananlar dinsel olguları ret ederler, dinsel olgulara karşı çıkmayı evrimin bir gereği sayarlar Onlar için din; hayatlarını ellerinden çekip alan, yaşamalarını engel olan ya da kısıtlayan korkunç bir uyuşturucu ya da hapishanedir

Evrim teorisine göre insanlar toplumsal yaratıklardır Toplumsal yaratıklar olması onlara bazı toplumsal görevler ve sorumluluklarda getirir Toplumsal olmak için fertler bu görev ve sorumlulukları kabul etmek ve yerine getirmek zorundadır Bunun başka yolu yoktur İnsanlardaki toplumsal bilinç diğer toplumsal hayvanlardan farklı değildir
Materyalistlerin bu konuda çok kötü bir şekilde yanıldıkları açıktır Bunun nedeni de örnek verdikleri toplumsal hayvanların toplumsal sorumluluklarını yaratılışlarında sahip olmaları, insanların ise sonradan edinmeleridir
Bir işçi karınca bir işçi karınca olduğunu, görevlerini yaratılışında bilir ve eksiksiz yerine getirmeye çalışır Fakat insan toplumsal görevlerini sonradan öğrenecek bilinçli olarak kabul edecek sonrada yerine getirecektir

Kaldı ki insanları hayvan mertebesine indirgemek onlara özel pek çok meziyetlerinde inkârı anlamına gelir
İnsanları hayvanlılığa indirgenemeyen pek çok ruhsal meziyetleri vardır Bu insansı meziyetleri inkâr ederek insanlara hayvan mertebesine indirip davranışlarını buna göre yorumlamak tam bir yozlaşmadır
İnsanlardaki bu yozlaşmadan daha tehlikeli olanı ise, bu yozlaşmayı evrimin doğal bir sonucu ve insanın hayvan atalarından kalan genlerinin etkisi olarak toplumlara telkin edilmeye çalışılmasıdır
Freud, insanın bedensel olarak evrimleşmiş olsa bile psikolojik olarak hala ilkel atalarının sahip olduğu güdülerle hareket ettiğini ileri sürer Fark edileceği gibi bu mantık insan olmayı bir basite indirgeme operasyonudur

Harvard Üniversitesi hukukçularından evrim karşıtı yayınları ile tanınan Philip E Johnson Wedge of the Truth isimli kitabında şöyle bir olay aktarmaktadır:
-1996-1997 yıllarında gazeteler bebek cinayetleriyle ilgili şok edici iki vakayı bildiriyordu Birinde on sekiz yaşında iki kolejli aşık bir otel odasında bebeklerini dünyaya getirdiler Sonrada onu öldürdüler ve cesedi çöpe attılar Diğerinde ise on sekiz yaşındaki genç kız, okul balosunu bırakarak banyoda doğum yaptı Bebeği öldürüp bir çöp kutusuna attı ve dans salonuna geri döndü İki olay da cinayet suçlamasıyla yargıya intikal etti ve geleneksel yorumlar bu olayları ahlaki çöküntüye ya da bir tür zihinsel bozukluğa bağlıyordu

Massachussetts Enstitüsü Psikoloji kürsüsünde psikoloji profesörü olan Steven Pinker evrimci psikolojinin önde gelen destekçilerindendir Onun bu olaylarda daha farklı bir açıklaması vardır ki o da genetik bir zorunluluktur
New York Times adlı gazetede yazan Pinker, bebeği doğduğu günde öldürmenin zihinsel bir hastalık olmadığını, çünkü tarih boyunca bunun birçok kültürde uygulandığını ve kabul edildiğini iddia etti
Ona göre bebeğin öldürülmesi evrimsel tarihimiz boyunca anneden gelen genlerimize işlenmiş doğal bir davranıştır Pinker şunları yazmaktaydı
-İlkel koşullar altında annelerin mevcut yavrularına yeterli bakımı sağlamak ve yeni doğan bebeklerini beslemek arasında zor bir tercih yapmaları gerekmekteydi ve buna göre eğer bebek hasta doğduysa ve hayatta kalması pek muhtemel değil ise, o zaman eksikleri ortadan kaldırarak tekrar denemeye devam edebilirlerdi
Pinker'a göre ilk bir iki günde beklenmedik bir bebeği öldürmek kesinlikle doğal ve doğru bir hareket olarak görünmektedir
Buradaki görmezlikten gelinen sorun annenin bebeğini yeterli bakımı sağlamak ve beslemek konusundaki tercihi sonucu öldürmediğidir Öldürme nedeni bebeğini yaşamına engel yok edilmesi gereken bir parazit olarak görmesidir Bebeğini öldürüp çöp tenekesine attıktan sonra beklemeden dans salonluna dönmesi bunun açık kanıtıdır Zaten gerçek bir anne yavrusunu herhangi bir nedenle isteyerek, bilerek nasıl öldürebilir? Doğal yaşamda buna örnek var mıdır? Bebeğini öldürmeyi doğallık olarak görme evrim teorisinin bir başka sakat mantığı olmalıdır

Alman Der Spiegel dergisinin 16/2000 tarihli sayısında Randy Thornhill ve Craig Palmer adlı iki evrim taraftarı araştırmacı bir makale yayınladı Makalede şiddet, cinsel taciz, tecavüz, saldırganlık, kıskançlık gibi özelliklerin insanlara hayvan atalarından miras kaldığı ve bu davranışların evrimin doğal sonuçları olduğu iddia ediliyordu
İddiaya göre bir kadına tecavüz eden bir erkeğin tek amacının hayvan ataları gibi genlerini bir sonraki nesle aktarma içgüdüsüdür, bu nedenle doğaldır
Yazarlara göre doğal bir dürtüyle hareket eden erkek ve kadınların bu tür davranışlarına makul bir bakış açısıyla görmek gerekir Bir başka ifade ile bir erkeğin bir kadına tecavüz etmesi doğal bir dürtünün sonucu olduğundan suç teşkil etmez

Evrim teorisi taraftarlarınca canlıların cinsel yönünün mümkün olduğunca fazla üreyerek evrimde avantaj kazanmak dürtüsünden kaynaklandığını öne sürülmektedir Bu varsayım çağımızın önde gelen evrim taraftarlarından Richard Dawkinsin Bencil Gen adlı kitabında ifade bulmuştur
Dawkins bu kitabında tüm canlıların aslında bencil, çıkarcı ve sadece kendisini çoğaltarak varlığını korumaya çalışan genlerden ibaret olduğunu ileri sürmekteydi Ona göre cinsel taciz ve tecavüz, erkeklerin genlerini üreme yoluyla çoğaltma içgüdüsünden kaynaklanmaktadır ve son derece doğaldır
Evrim teorisi taraftarlarının ve Dawkinsin göz ardı ettiği nokta cinselliğin hayvanlar aleminde doğal mekanizmalarla daima kontrol altında olduğudur Hiç bir erkek ya da dişi rast gele yerlerde rast gele hayvanlarla çiftleşmezler Hiç bir hayvan çiftleşmeyi salt bir zevk aracı olarak algılamaz, maksadı aşan davranışlarda bulunmaz
Çiftlemeyi bilinçli olarak uygulayan tek canlı insandır Bu nedenle sonuçlarının sorumluluğunu katlanmak zorundadırlar İnsanca cinselliği hayvanca cinselliğe indirgeyerek bu konuda işlenen suçları mazur göstermeye çalışmak evrim teorisi savunucularının o garip mantıklarının bir sonucu olsa gerektir
Kim bilir onlar bu sapıklığı savunarak evrimin sadece güçlünün yaşama ve nesline devam ettirme hakkının bulunduğunu, zayıfların elenme edilmesi gerektiğini savunan sosyal düzenleri buna uygun düzenlemeye çalışan o sakat mantığa hizmet ettiklerine zannediyorlar
Gerçektende adalet, eğitim, kültür gibi sosyal hayatın vazgeçilmez öğelerinin evrim mantığına uygun şekillendirilmeye, insanları bir Yaratıcının varlığı inancından soyutlanmaya çalışıldığını ve büyük ölçüde başarıya ulaşıldığını üzülerek gözlemlemekteyiz
Bütün bunların akıl, mantık, bilim ve insanlık adına yapıldığı iddia edilmektedir ama güçlüleri kayırıp zayıfları ezen düzenlerin adaletin tecellisine yardımcı olmayacağından bu nedenle adalet mekanizması bozulduğundan bireyler arasındaki bağlar kopmak üzeredir İnsanlık altından kalkamayacağı sosyal bir çöküş içine hızla ilerlemektedir


Alıntı Yaparak Cevapla

İnsanlarla Diğer Canlılar Arasındaki Farklıklıklar.

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanlarla Diğer Canlılar Arasındaki Farklıklıklar.



DARWİN İNSANLAR KONUSUNDA NE DİYOR?

Darwin insan konusunda:
-İnsanın sürekli olarak çoğalmasını engelleyen ilk ve başlıca engel geçim araçlarını ve rahatlık içinde yaşamayı sağlamalarının güçlüğüdür
……………
Bütün hayvanlar kendi geçim araçlarından daha çok çoğalma eğiliminde olduğuna göre insanın ataları da böyle idi Bu zorunlu olarak var olma savaşına ve doğal seçmeye yol açar demektedir
Görüleceği gibi Darwine göre insanların hayvanlar gibi sınırsız çoğalmasını engelleyen tek şey geçim zorluğudur, bu zorluğun bilincidir O dönemlerin mantığı dünya kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle canlıların bu kaynakları paylaşım savaşı içinde oldukları yönündeydi
Nitekim Darwinin esin kaynaklarından olan Malthus Nüfus isimli eserinde bu konuyu değinmiş, Darwini canlıların kaynak paylaşımı konusunda bitip tükenmek bilmez savaşlar içinde olduklarını ikna etmiş Darwinde bu mantığı evrim teorisine temel yapmıştı
Araştırma yaptığımız kaynaklarda bulamadık ama Darwinin yaşadığı dönemlerde dünya nüfusunun birkaç yüz milyon olduğunu tahmin etmekteyiz Günümüzde ise bu sekiz milyarı geçmiştir Bu; gerek Malthusun, gerekse Darwinin hayal bile edemedikleri bir rakam olmalıdır
Bu gün dünya yüzeyinde bir kısım insanların açlık çekiyor olması Malthusu haklı gösterir gibidir Haklı gösterir gibidir ama dünya kaynaklarının büyük bir bölümünün sorumsuzlukla israf edildiği ya da atıl bırakıldığı da unutulmamalıdır Şu bir gerçektir ki doğru ve akıllı kullanılırsa dünya şu anki nüfusu rahatlıkla besleyecek kapasitededir Sorun sorumsuzluk ve bencillik yüzünden böyle bir sistemin kurulamamış olmasıdır
Büyük bir israftan başka bir şey olmayan, en küçük bir fayda sağlamayan silaha, silahlanmaya ayırdığımız kaynakların çok küçük bir bölümünü aç insanlara ayırsak bu büyük sorununun kesin çözümlerine yönelsek bu gün dünyamızda aç insan olmayabilirdi
Büyük bir sorumsuzlukla dünyamızı uçurumlara sürükleyenlerin bir yol bularak bu kaçınılmaz sonuçtan kurtulabileceklerini zannediyorlarsa çok büyük bir aldanış içindedirler Çünkü evrende dünyamızdan başka dünya yoktur
İnsan nüfusunun kontrolsüz artması bir tehlike değil midir sorusu gündeme gelebilir Bu soruya verebileceğimiz cevap Yaratıcının mutlak ilmini, gücünü ve iradesini güvenmemiz, doğallığı korumaya çalışmamız olmalıdır
Her şey doğallığa bırakmak bir bilim dışılık yada sorumsuzluk sayılabilir mi?
Nice yüz milyonlarca yıldan beri mükemmel işleyen bir mekanizma var Bu mekanizmanın varlığından asla şüphe demeyiz Sorun bu mekanizmanın bozulmasındadır Çözümün bu mükemmel sistemi korumaktan geçer derken bilim dışına çıktığımızı zannetmiyoruz Bu ara var oluş temelde mükemmel olarak kurgulanırken bizlere sorulmadığını hatırlatalım
Ayrıca kontrolsüz artışın çatışmalara dolaysıyla evrime neden olacağı iddia edilen canlı nüfusunun doğal mekanizmalarla en baştan denetlendiğini ve bu sistemin milyonlarca seneden beri mükemmel olarak çalıştığını unutmamak gerekir Bu mekanizmalar erkek ve dişi sayılarının eşitliğini ayarlayacak kadar ince ve hassas olduğu kesindir

Evrim teorisi bireysel gelişimler üzerine kuruludur, mantık olarak öyle olmak zorundadır ama toplumsal canlıların varlığı ve aralarındaki inanılmaz ilişkiler bu öngörüyü geçersiz kılar Rastlantısal etkenlerle oluşan değişimlerin toplum fertlerini toplumun gerekleri ölçü ve paralelinde etkilemesi, düzen ve sistemler oluşturması evrim teorisinin çıkmazlarından sadece biridir
Charles Darwin bu konuda:
-Toplumsal böceklerde tersine yararlı bir sonuca varılmak için seçme bireylere değil aileye uygulanmaktadır diyerek bir açıklama getirmeye çabalarsa da seçmenin (doğal seleksiyonun) aileye (topluma) nasıl uygulandığı konusunda herhangi bir ipucu vermez, vermesi de mümkün değil görünmektedir Oluşumlarında herhangi bir iradenin söz konusu olmadığı toplumsal canlılar arasındaki görev bölümlerinin ve inanılmaz dayanışma organizasyonlarının rastlantılarla nasıl meydana geldiği evrim mekanizmalarıyla açıklanamayacağı kesindir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.