Prof. Dr. Sinsi
|
Hürrem Sultan'ın Sultan Süleymana Yazdığı Mektuplar
Türkiye'nin en çok okunan haber dergisi Aktüel, Padişahların Evi sergisinde yer alan Hürrem Sultanın mektuplarındaki detayları ortaya çıkardı İşte o mektuplar!

"Bu çirkin yüzümü ayaklarına sürdüğüm, canımın içi sultanım hazretleri  "
Topkapı Sarayı'ndaki "Padişahın Evi" sergisi, Harem hayatının bilinmeyenlerini ilk elden kaynaklarla ve objelerle ışığa çıkarıyor Bunlar içinde en ilginçleri ise hanım sultanların kimi zaman sevda ve özlemlerini aktardıkları, kimi zaman da kocalarını şikâyet ettikleri özel mektuplar
Topkapı Sarayı şu günlerde çok değişik bir sergiye ev sahipliği yapıyor 13 Haziran'da kapılarını açan "Padişah'ın Evi: Topkapı Sarayı Harem-i Hümayunu" sergisi dünyada bir ilki gerçekleştirerek Osmanlı Haremi'nin bilinmeyen hayatını Harem'in kendi içinden obje ve belgelerle günümüze taşıyor Sergş padişahın evini ve orada yaşayanların mahremiyetlerini birinci elden eserlerle ortaya koyarken, eşsiz bir hiyerarşiyle yönetilen bir kurum olan Harem'in bilinmeyenlerini de gözler önüne seriyor #Sayfa#
Sergi, Harem mimarisini, harem hizmetlilerinin, haremağalarının ve cariyelerin teşkilatını, padişah kadınları, kızları ve oğullarının Harem'deki yaşamları, eğitim ve ilişkilerini, eğlence ve geleneklerini doğrudan Harem'den alınmış 300'ü aşkın obje, resim, belge ve özel mektupla tanıtma amacında "Burası padişahın evidir Harem'in inceleneceği birinci derece kaynak içindeki malzeme ve belgelerdir" diyen Prof Dr İlber Ortaylı'ya göre padişahların anneleri, eşleri, kızları, oğulları ve cariyelerine ait objelerle yüzlerce yıldır spekülasyonlarla, uydurma ya da kulaktan dolma bilgilerle gündeme gelen Harem hayatı böylelikle ilk elden ortaya konuluyor
Saray ailesinin mahremiyetini ortaya koyan sergideki en ilginç bölümlerden birini ise hanım sultanların yazdıkları mektuplar oluşturuyor Hürrem Sultan'ın eşi Kanuni Sultan Süleyman'a sevgi ifadelerini, Fatma Sultan'ın babası Yavuz Sultan Selim'e kocasını şikâyetlerini, Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa'nın Gülnuş Emetullah Sultan'a Prut Savaşı'nın gidişatını, Bezm-i Alem Valide Sultan'ın oğlu Sultan Abdülmecid'e Ilıca'da geçirdiği günlerini, Sultan II Mahmud'un Başkadını Nevfidan Kadınefendi'nin Hac ziyaretini, II Ahmed'in kızı Esma Sultan'ın izdivacına karar verilişini anlatan mektuplarsa bilinmeyen Harem hayatına dair ilginç tüyolar veriyor İşte onlardan örnekler  
"Ben aciz kulunuzu sorarsanız canım sultanım, ne gecem gece, ne de gündüzüm gündüzdür Sizin gibi bir padişahtan ayrı kalmak, beni mahvetmiştir Vallahi ayrılık acısından yanıp bitmişim Vallahi dünyada tek dileğim size tekrar kavuşabilmektir Yoksa benim ızdırabımı anlatmaya ne söz kâfidir ne de kalem "
Hürrem Sultan'dan Kanuni'ye sevgi ve özlem ifadeleri
Hürrem Sultan, Topkapı Sarayı'ndaki sergide günışığına çıkan mektubunda son derece duygusal ifadeler kullanıyor: "İki gözüm sultanım hazretleri, canım paresi sultanım hazretlerinin mübarek hak-ı pay-i şeriflerine (ayağının tozuna) bu çirkin yüzümü sürmekten sonra benim can-ı azizim, devletim, saadetim sultanım çok şükür Hakk Teala'ya ki mübarek mektub-u şerifiniz gelip gözleri nur, gönülleri sürur sahibi kıldı " İyi bir söz ustası olduğu anlaşılan Hürrem Sultan, mektubunda padişaha hislerini uygun bir lisan ile aktarırken samimi ifadeler kullanmaktan da çekinmiyor "Padişahın yokluğunda ne gecesinin gece, ne gündüzünün gündüz" olduğunu, "Aziz bir padişahın sohbetinden ayrı düşmenin firakından gece ve gündüz niyaz" ettiğini, "Halinin ne dil ile ikrar ne de kalem ile tahrir (yazılamayacağını) olunamayacağını" dile getiriyor Kanuni'ye hitaben bir eş olarak "Padişah tarafından unutulmaktan" korktuğunu, "mektubuna ziyadesiyle sevindiğini" bildiriyor
Mektubunda samimi ve özel hislerinin dışında birtakım faaliyetlerine de yer veren Hürrem Sultan, Ayasofya Camii görevlileri için padişahların saltanatla geçtiği alay yolu üzerinde Ayasofya meydanında yaptırmakta olduğu hamamla ilgili olarak Kanuni'nin verdiği hükme sevindiğini de belirtiyor Altı bin akçe harcadığı bu iş için padişahın kendisine verdiği destekten mutlu olduğunu dile getiriyor
Fatma Sultan'dan acı şikâyetler
Mektubunda Kanuni'ye oğulları hakkında da bilgi de veren Hürrem Sultan, oğlu Cihangir'in omzundaki yaranın iyileşmeye başladığını belirtiyor Padişah'ın zafer haberlerini duymaktan dolayı mutluluğunu belirtiyor, "kılıcının üstün, düşmanlarının kahrolması" için duada bulunuyor Hürrem Sultan seferde bulunan Kanuni'ye yazdığı mektubun son kısmında selam ve hürmetlerine yer verirken en sona ilave ettiği iki satırla da Pargalı Damat İbrahim Paşa'yı da unutmuyor ve şöyle yazıyor: "Paşa'ya selam ederiz "
"BEN ZATEN SİZDEN UZAK OLMAKLA PERİŞANIM SULTANIM"
Hürrem Sultan'ın mektubunun sadeleştirilmiş tam metni
Bu çirkin yüzümü ayaklarına sürdüğüm, canımın içi sultanım hazretleri, Çok şükürler olsun Allah'a ki mübarek mektubunuz bize ulaştı Ulaştı ki gözlerimiz nurla, gönüllerimiz sevinçle doldu Hakk'tan, sizi bir daha benden hiç ayırmamasını dilerim Rabbim yeniden sizi görebilmeyi nasip etsin Benim canımın paresi, ömrümün hasılı, devletli sultanım; mektubunuzda sağlığınızın iyi olduğundan da bahsetmişsiniz Allah'ıma binlerce şükürler olsun Rabbim seni hatalardan, kusurlardan saklasın Ben aciz kulunuzu sorarsanız canım sultanım, ne gecem gece, ne de gündüzüm gündüzdür Sizin gibi bir padişahtan ayrı kalmak, beni mahvetmiştir Vallahi ayrılık acısından yanıp bitmişim Vallahi dünyada tek dileğim size tekrar kavuşabilmektir Yoksa benim ızdırabımı anlatmaya ne söz kâfidir ne de kalem Bir daha görmek nasip olur mu ki sizi? Bir kere daha sürebilsem yüzümü ayağınıza keşke Beni unutmanızdan korkarım devletli sultanım Eğer beni unutursanız biliniz ki o gün ben ölürüm Tek ihtiyacım olan şey beni hatırlamanızdır sultanım Kimselere nazar etmeyiniz Ben zaten sizden uzak olmakla perişanım Yanmışım bu derdin ağırlığıyla Ne olur bu kulunuzu daha fazla yakmayın Ah benim canımın parçası devletli sultanım, sayenizde yaptırmakta olduğum hamam konusunda emirler göndermişsiniz Vallahi o kadar sevindim ki, bilemezsiniz Ancak elimdeki tüm paramı bu işe harcadım Kendime ait harçlık bile kalmadı Fakat tek muradım bu işin tamamlanmasıdır Bundan başka çocuklarınızı sorarsanız, çok iyilerdir Sizin eteğinizi öpmeyi dilerler Cihangir oğlunuzun omzundaki rahatsızlık da iyileşti çok şükür Yine de dualarınızı eksik etmeyiniz İnşallah sultanımın kılıcı daima galip gelir ve düşmanlarını kahreder Bunun dışında tüm kullarınız size selam ederler sultanım
Fatma Sultan, babası Yavuz Selim'e kocasını şikayet ediyor
"Vallahi, billahi ve tallahi benim devletlü sultanım babam, dirliğim yoktur Bir kişiye düştüm ki beni kelb hesabına (köpekten bile) saymaz "
Harem sergisinde yer alan özel mektuplardan biri ise Yavuz Sultan Selim'in kızı Fatma Sultan'dan aldığı mektup Bu mektup padişah kızı da olsa bir hanımın kocasından nasıl dert yanabildiğini gösterdiği gibi oldukça dokunaklı ve şikâyetçi ifadeler taşıyor: "Benim devletim, başımın tacı, saadetim güneşi sultanım Ben biçare gözü yaşlı ve bağrı boşlu kâfir elinde tutsak olmuş bir miskin, dermende kalmış halim beyana sığmaz Vallahi, billahi ve tallahi benim devletlü sultanım babam, dirliğim yoktur Bir kişiye düştüm ki beni kelb hesabına saymaz (köpekten bile saymaz) " Mektubunda böyle dertli ifadelere yer veren Fatma Sultan ilerleyen satırlarında Antalya Sancak Beyi olan kocasından ve halka yaptığı zulümlerden acı acı şikâyet ediyor Daha sonra da "Bana inanmazsanız Antalya Kadısı'na sorunuz Benim halim ki bundan neler çekerim Onlar bilirler" diyor Fatma Sultan daha ileri giderek babasından kendisini kurtarması ricasında da bulunuyor: "Allah ve Resulullah için olsun bu biçareyi gam ve gadavetten kurtarasız Ve illa helak olurum devletlü padişahım Vallahi billahi sultanımız ayağı toprağı için bir sözümde yalan olacak olursam işte başım işte kılıcınız Devletlü padişahım, kanım helal olsun Baki ferman sultanımındır " Fatma Sultan'ın bu dertli şikâyet mektubu etkisini göstermiş ve saraya ulaşınca boşanmasına karar verildiği gibi kocası Antalya Sancak Bey'i Mustafa Paşa da cezalandırılmış
HÜRREM SULTAN'IN MEKTUPLARINDAN
"Sana kavuşabilmek için sabahlara kadar dua etmekteyim İçimi yakan dudaklarına bir daha dokunabilir miyim diye avazım çıktığı kadar Allah'a yalvarmaktayım Biliyorum, şu an Allah adına seferdesin Zafer kazanmak ve cihadı yüceltmek için yollardasın Muvaffak olmanı dilerim Fakat sana kavuşmak en büyük dileğimdir Sen, gamlı, kederli yüreğimin tek ilacısın" "Saray halkının ve oğullarının sana çok selamları vardır Mektubunuzda vezirlerinizden birine küskünlüğüm olup olmadığını sorarsınız Bu konuda bir kerecik beni dinlerseniz gerçeği anlarsınız Paşa kullarınıza da selamlar ederim Ayrıca size eşlik eden oğlunuz Mustafa'ya da selamımı iletiniz İki dünyada da huzur bulmanız dileğiyle " "Hazret-i Sultanım Yüzümü yere koyup kutsal ayağınızın bastığı toprağı öptükten sonra, benim devletimin güneşi ve sermayesi sultanım, eğer bu ayrılığın ateşine yanmış ciğeri kebap, göğsü harap, gözü yaş dolu, gecesi gündüzünden ayırt edemeyen, özlem denizine düşmüş çaresiz, aşkınız ile divane, Ferhat ile Mecnun'dan beter tutkun kölenizi sorarsanız ne ki sultanımdan ayrıyım Bülbül gibi ah ve feryadım dinmeyip ayrılığından öyle bir halim var ki Hak kafir olan kullarına dahi vermesin "
|