Korkunç Yillar -Cengiz Dağci-Kitap Özeti |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Korkunç Yillar -Cengiz Dağci-Kitap ÖzetiKorkunÇ Yillar -Cengİz DaĞci-kitap özeti Olaylar İtalyada Sadık ve Cengizin bir akşam sohbeti esnasında doğuyorSadık 1930-1940lı yıllarda Rusyada yaşamış bir Kazak TürküHayatını hatıralar adı altında bir defterde topluyor Sadık çocukluk yıllarında köyde yaşıyor daha sonra babasının milisler tarafından tutuklanmasıyla şehre taşınıyorlar;babasının bir kaç ay sonra serbest bırakılmasıyla da Akmescite taşınıyorlarSadık durumları çok kötü olmasına rağmen babasının ısrarları üzerine okula yazılır(1937) Ruslar 150 yıldır Türkleri yok etmek için her türlü yolu deniyorlardıÖnce camiiler de ezan okunmasını yasakladılar,ardından da onları yıkmaya başladılar Sadıkın okuldaki en iyi dostu SüleymandıSadık doktor olmayı istiyordu fakat Süleyman subay olmanın daha önemli olduğunu savunuyorduBir gün Rus Ordusu mensuplarından Şişkof onları subay olarak Rus Ordusunda görmek istediğini belirtirSadık istemese de en mantıklı seçimin bu olduğuna karar verirŞişkof onları subay hazırlama okulunda her zaman kontrol altında tutar ve her fırsatta Rusça konuşmaları için teşvik eder 1940 yılında tankçı teğmen olarak mezun olur Kıtaya gittiğinde zorluk çeker ama ailesinden aldığı mektuplar ve kardeşinin gönderdiği gazeteler onun rahatlatırBir gün kardeşinin yolladığı gazetelerin Rusça yazıldığını görürGazete adları ve harfleri değişmiştir,bu Sadıkı kahrederRuslar Tatarların artık dillerine bile karışmaktadırSüleymanın bu olaya fazla önem vermemesi ise onu büsbütün sinirlendirir”Bir milletin varlığı; dili ve yurdu ile belli olur”dese de Süleymanın dikkatini çekemezDilin ne kadar önemli bir olgu olduğunu Süleymana ispatlamak için o gece nöbetçi olan bir Tatar askerini yanına parolayı bilmeden yaklaşırNöbetçi Sadıkın Türkçe konuştuğunu duyunca hemen silahını indirir ve parolayı söyler Rus-Alman Harbi başlarSadık savaş esnasında Almanlara esir düşerBir süre esir kamplarında yaşarOrada çeşitli zorluklar çekerKimi haftalar bilinçsiz bir şekilde aç susuz yaşamaya çalışırBir gün Alman Astsubayının emrinde çalışmaya başlar ve burada Almanların kendi menfaatleri için yaptıkları haksızlıkları gördükçe içi sızlarTürkler iki ülke arasındaki savaşta eriyip gitmektedir Astsubayın ve karargahtaki subayların tavsiyesi doğrultusunda Almanlar kendisine casusluk teklif ederler fakat Sadık bunu kabul etmezBunun üzerine tekrar esir kampına gönderilir Kampta Türklerle aynı barakada kalmaktadır,bu onu çok mutlu eder ve bir süre sonra kararını değiştirir; Türkistan Lejyonuna katılır ve bu sefer de Alman üniformasıyla Ruslara karşı savaşır 3 KİTABIN ANA FİKRİ: Büyük küçük bütün devletlerin Türklerin varlığından rahatsızlık duymaları ;onları sindirip birbirlerinden ayırmak için dillerini yasaklamarı, kendi amaçları doğrultusunda Türkleri ateşe atmaktan çekinmedikleri anlatılmıştırBunun için birbirimize ve dilimize sımsıkı bağlanmalıyız, o zaman bizi bu topraklardan kimse atamaz |
Korkunç Yillar -Cengiz Dağci-Kitap Özeti |
11-03-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Korkunç Yillar -Cengiz Dağci-Kitap Özeti1KİTABIN KONUSU : Kırımlı bir Tatar olan Sadıkın bağımsızlık uğruna katlandığı olaylar ve Rusların Türklere yaptığı işkenceler 2KİTABIN ÖZETİ : Sâdık, Kırım'da, Akmesçit'e bağlı Kızıltaş köyünde doğmuştur Kızıltaş Karadeniz kıyısında şirin bîr köydür Ama Ruslar burada yaşayan Türkleri rahat bırakmazlar Sık sık baskınlar düzenleyerek köyün, Kırım çapında da milletin ileri gelenlerini, aydınları tutuklayıp sürerler veya hapse atarlar Rusların hedefi; diliyle, diniyle, medeniyetiyle Türk kültürünü yok etmektir Camileri yıkarlar, tarihî eserleri harabederler Sık sık alfabe değiştirerek Türk dilini unutturmaya, Türklerin birbirleriyle irtibatlarını kesmeye çalışırlar Kırım Türk'lerinin orta yaşlıları milliyetçidirler Bu duyguyu evlâtlarına da aşılarlar, onlara "Kuzu Kurpeç" ve "Çora Batır" gibi kahramanlık destanlarıyla, "Siyer-i Nebi" gibi dinî kitapları anlatırlar ve okurlar Sâdık'ın babası Hüseyin Ağa da bu çeşit Kırımlılardandır Mekteplerde dine ve milliyetçiliğe —bilhassa Türk milliyetçiliğine— insafsızca hücumlar yapılmasına rağmen, evlerdeki aile mektepleri, çocukların büyük bir ekseriyetini Türk milliyetçisi olarak yetiştirir Sadık da, bu aile mekteplerinde yetişen milliyetçi gençlerdendir Tabii resmi mekteplerin tesirinde kalıp, Rus'lara hizmet eden Kırımlılar da mevcuttur Korkunç Yıllardaki Süleyman, bu kategorideki gençlerdendir Fakat bunlar da hâdiselere tam nüfuz ettikten sonra, ekseriya yaşlı neslin fikirlerine sahip olurlar Sâdık ailesiyle birlikte önce, Akmesçil'le bir tavuk kümesine yerleşir Sonra orta kumandan mektebine giderek Rus ordusunda subay olur İkinci dünya harbine tank teğmeni olarak katılır Ukrayna'da Almanlara esir düşer Esir kamplarında çeşitli meşakkatler çeker Ama bu kamplardaki esir Türkler arasında çok kuvvetli bir bağlılık vardır Birbirlerine hayatları pahasına yardım ederler Bu eserde dikkati çeken bir husus da, Kırım topraklarında doğup büyümüş olanların -Ermeni, Yahudi, Rum veya Rus olsun- birbirlerine vatan bağlarıyla bağlı olmaları ve yardımlaşmalarıdır Sâdık esir kamplarında, bir Kırımçak'ın (Kırımlı Yahudi) yardımıyla hemşehrilerini bulur, yine Kırımlı bir Ermeni'nin yardımıyla zindandan kurtulur Kırımlı İskender'in yardımıyla da ahçı olur Bu, onun esaret hayatının dönüm noktasıdır Alıcılıktan sonra bir Alman başçavuşunun emir eri olur Onun hizmetinde bulunur Başçavuş cepheye tayin olunca da Sâdık'ı Alman casus mektebine götürüp, Rusya'da Almanlar hesabına casusluk yapmasını teklif ederler Sâdık bunu reddedince, onu yeni teşkil edilen Türkistan ordusuna götürürler Roman Almanların düzenledikleri, bir toplantıda, Türkistanlıların üzerlerindeki Rus üniformalarının yakılıp, Alman üniformalarının giyilmesiyle son bulur 3ANA FİKRİ : Bağımsızlık ve özgürlük uğruna canımız pahasınada olsa her şey yapılmalıdır 4KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Eserin italik harflerle basılı kısımlarında ise, Sâdık Turan'ın Roma'daki intibaları ve ruh halleri tasvir edilir Burada karşımıza bozulmuş bir aklî denge çıkar Sâdık'ın çok çeşitli baskılarla bozulmuş olan ruhî ve akli dengesine korku hâkimdir Romandaki şahıslar ise, (Türkler, Ruslar, Almanlar ve Yahudiler olmak üzere) dört ana grupta toplanabilir Türk'lerin ortak özellikleri, sağlam yapılı, dayanıklı ve yaşama azmi ile dolu olmalarıdır Hemen hepsi Ruslara düşmandır Esaret altında olan vatanlarını bir an evvel istiklâle kavuşturmayı düşünürler Ruslar eserde okuyucuya, zâlim olarak takdim edilirler Türkleri eritip, yok etme gayretlerini mütemadiyen sürdürürler Hâkim durumda oldukları zaman, ellerinden gelen her zulmü yaparlar Güçsüz durumda oldukları zaman ise, hemen boyun eğerler Güçten korkarlar Zaten güçten korkmak, O Topraklar Bizimdi romanında, Panteley Petroviç'in dediği gibi, Rus milletinin özelliğidir Sadık : Dine ve milliyetçiliğe ( bilhassa Türk milliyetçiliğine) oldukça bağlı bir Kırım Tatarıdır Hüseyin Ağa : Sadıkın babasıdırSadıkın böyle milliyetçi yetiţmesinde ki en etkili kiţidir Süleyman : Sadıkın en yakın arkadaşıdırMekteplerin etkisinde kalıp Ruslara hizmet eden bir gençtir İskender : Kırımlı bir Türk olup Rusların arasında sözü geçen biridir 5KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER : Kitap bagımsızlık için yapılan işleri çok güzel anlatmış her arkadaşımın bu kitabı okumasını isterimÇünkü bana çok şeyler kazandırdı sizlere de kazandıracağından hiç şüphem yok Kitapta ki olaylar çok hızlı değiştiğinden okuyucuyu sıkmamakta ve bir solukta okunan bir kitap 6YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ : Kırımlı yazar Kırım'ın Yalta şehrinin Kızıltaş köyünde doğdu Çocukluğu kıtlık, yoksulluk, deprem gibi tabii afetler yanında Rus emperyalizminin zulmü ve büyük baskılar altında geçti İlköğrenimi köyünde ve Akmescit'te yaptı aynı şehirde ortaokulu bitirdi (1938) Kırım Pedagoji Enstitüsü ikinci sınıfında iken İkinci Dünya Savaşı çıktı1940 yılında Sovyet ordusunda subay olarak II Dünya Savaşı'na katıldı 1941'de Ukrayna cephesinde Almanlara tank teğmeni rütbesi ile esir düştü Almanların yenilmesi üzerine esir kampından kurtularak müttefik devletler safına sığındı 1946'da Londra'ya yerleşti 1990'da kalp ameliyatı geçirene kadar Londra'da bir lokanta işletti Eserlerinde Kırım Türklerinin Rusların zulmü altındaki hayatını anlatır Türk edebiyatının en güçlü yazarlarındandır Hüzünlü bir üslûbu vardır Romanlarında Kırım Türklerinin 1928'den sonra Sovyet komünist emperyalizminin boyunduruğu altında çektiği acıları dile getirir, bir yurdun gasp edilişini anlatır Aslında konularında büyük sömürü savaşlarında savuşan mantığın boşluğunu dolduran toplumsal çılgınlığın içinde insanın kendini arayışı, zulme başkaldırma haysiyetinin kazanılması gibi evrensel boyutlar vardır Bunun yanında anlatılan olayların gerçekten yaşanmış olması da eserlerine ayrı bir kuvvet katmaktadır |
|