Hastalanmadan Yaşayın Kitap Tavsiye

Hastalanmadan Yaşayın - Sağlığı Korumak Hastalığı Tedavi Etmekten Daha Kolay

Sağlığı korumak hastalığı tedavi etmekten daha kolay

Son yıllarda çok fazla ilgi gören alternatif tıp kitaplarının sayısı her geçen gün artıyor Onlardan biri olan Hastalanmadan Yaşayın kitabı yıllardır alternatif tıp üzerinde çalışan Dr Yegane Mutlu tarafından kaleme alındı Mutlu, Bakü Tıp Fakültesi'ndeki eğitiminin tamamladıktan sonra akupunktur, Çin tıbbı, canlı kan muayenesi eğitimlerinin yanı sıra ünlü Djuna Davitaşvili'nin biyoenerji okulunu bitirdi

Kitabında insan sağlığında suyun önemini vurgulamak için vücudu akvaryuma, organları da balıklara benzeten Mutlu, balıkların sağlıklı yaşaması için akvaryum suyunun devamlı temizlenmesi gerektiğini söylüyor Hastalanmamak için organların suyun dışında yeterli oksijene, doğal besinlere ve hayat enerjisine ihtiyacı olduğunu belirten Mutlu 'Kandaki PH değeri çok önemli Bu yüzden hangi besinlerin kanı asidik, hangilerinin kanı alkali yaptığını bilmek gerekiyor Örneğin; brokoli, ıspanak, marul gibi yeşil sebzeler, domates, zeytinyağı, keten tohumu, limon, greyfurt, badem ve biberler vücudu alkalik hale yani vücudun asit dengesini ayarlayan sebzeler' diyor

MEYVE SUYUNU AZ TÜKETİN
Bu besinlerin çiğ tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Mutlu, bu şekilde tüm vitamin, mineral ve enzimleri olduğu gibi alabileceğimizi söylüyor Mutlu ayrıca ceviz, soya sütü ve balığın asidik olmasına rağmen vücudun ihtiyacı olan faydalı yağ ve proteinleri içerdiği için bu besinlerin tüketilmesi gerektiğini söylüyor Yegane Mutlu, tercih edilmemesi gereken gıdaları ise şu şekilde sıralıyor: 'Süt ve süt ürünleri, kabuklu deniz ürünleri, tavuk, beyaz şeker, kahve ve çay vücudu çok asidik hale getirir Meyveler ve taze sıkılmış meyve suları da asidik Fakat çok faydalı vitamin kaynağı olduğu için az miktarda kullanmanızı öneririm'

'24 saatlik tedavi orucu' vücudu temizliyor
Açlık ile tedavi yönteminin eskilerden beri sağlığın iyileşmesi için gizli bir anahtar olduğunu söyleyen Yegane Mutlu, 24 saatlik tedavi orucunu şöyle anlatıyor: '24 saatlik tedavi orucu öğle yemeğinden ertesi gün öğle yemeğine veya akşam yemeğinden akşam yemeğine kadar tutulması gerekiyor 24 saat boyunca hiçbir gıdanın tüketilmemesi gerekiyor Damıtılmış su içebilir fakat meyve suyu tüketmemelisiniz Oruç döneminde kendinizi kötü hissedebilirsiniz, fakat moralinizi yüksek tutun ve kendinize 'Vücudum toksinlerden arınıyor ve daha sağlıklı olacağım' telkini yapın 24 saat açlıktan sonra ilk yiyeceğiniz rendelenmiş çiğ havuç ve lahana olmalı Sos olarak üstüne taze sıkılmış limon veya portakal suyu gezdirebilirsiniz Bu salata bağırsakları adeta süpürge gibi temizliyor Yemeğinize haşlanmış sebzelerle devam edebilirsiniz'

Altını ıslatan çocuğa bal
Dr Yegane Mutlu, balın vitaminlerin muhafaza edildiği mükemmel bir ortam olduğunu söylüyor Balda insan sağlığı için gerekli tüm vitaminlerin bulunduğunu belirten Mutlu, balın sindirim sistemine de çok yardımcı olduğunu söylüyor Çocukların yatakta altını ıslatmasını önleyen en etkili ilacın bal olduğunu vurgulayan Mutlu 'Bal, çocuğun organizmasında sakinleştirici etki yaratarak ve suyu çekme ve tutma özelliklerini birleştirerek yardımcı oluyor' diyor Balın uyku ilacı olarak da kabul edildiğini belirten Mutlu uyumakta zorlanan kişilere bal yemelerini tavsiye ediyor

Kitapla ilgili detaylar
Çağımızın en büyük problemlerinden olan şişmanlık fizyolojik, psikolojik, hormonal, metabolik, organik, sistemik, estetik ve sosyal etkisiyle yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir hastalık olarak kabul edilmekte ve dünyada hızla yayılmaktadır

Ülkemizde ise her üç kadından ve her beş erkekten birisi şişman veya obez beden yapısına sahiptir

Gelecekte ise şişmanlık nedeniyle ölen insanların sayısının, kanser hastalığından ölen insanların sayısından daha fazla ola-cağı tahmin edilmektedir

Neden birçok kişi bedensel olarak acıkmadığı halde yemek yeme veya sürekli bir şey atıştırma ihtiyacı hissetmekte veya zorunlu yemek yeme alışkanlığına sahip olmakta?

Ya da yemeği tıpkı bir uyuşturucu gibi kullanmakta ve kendisini her kötü hissettiğinde yemeğe sarılmakta ve yemek yedi-ğinde kendini iyi (?) hissetmekte?

-onca rejim yapıp ta çoğunlukla başarısız olup yeniden kilo almakta ve tekrar rejim yapmak zorunda kalmakta?

İşte yukarıda yer alan ve benzeri diğer soruların cevaplarını, yaşamını bu işe adamış ve kendisi de zorlantılı yemek yeme tutkusuna sahip olmuş ve oniki yıldır bundan nasıl kurtulmak gerektiği konusunda atölyeler yöneten bir yazar olan Ge-neen Roth yanıtlıyor Roth çoğu insanın yaptığı rejimlerin işe yaramayacağını çünkü beslenme ve kilo fazlalığının asıl so-runun sadece görüntüleri olduğunu; kiloya atfedilen önemin dikkatleri asıl amaçtan –birçok insanın acıkmadığı halde ye-mek yediği sorunundan- başka yöne çekmekte kullanıldığını ve bununda aslında kolaycı bir yaklaşım olduğunu söylüyor

Bu meselenin irade gücünden, kalori saymaktan, egzersiz yapmaktan daha karmaşık olduğunu ve sadece bu yollarla çözülemeyeceğini anlatıyor Sorunun aslında çocukluktan başlayarak ihmal edilmeyle, güvensizlikle, sevgisizlikle, dayak-la, cinsel tacizle içe atılan öfkeyle, üzüntüyle, ayrımcılığa uğramakla, ve ailelerin bilgisizliğiyle olduğunu kendi yaşamından ve atölye çalışmalarına katılan insanların yaşamlarından örnekler vererek anlatıyor

Dr Yegane Mutlu
Okyanus Yayınları
Basım Tarihi : 05 - 2009
Sayfa Sayısı : 120
Etiket Fiyatı : 1500 TL