Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
altın, başarı, kural, yolunda

Başarı Yolunda 70 Altın Kural

Eski 11-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Başarı Yolunda 70 Altın Kural



Yazar : R Şükrü APUHAN
Yayınevi: Timaş Yayınları
------------------------------------------------------
Başarmak, insanın maddi ve manevi kuvvetlerini bir hedefe doğru yöneltip hedefi elde etme sürecidir

Etrafınıza, üç gün sonra bir daha hiç görmeyecekmiş gibi bakınız Üç gün sonra bir daha hiç duymayacakmış gibi dinleyiniz sesleri Belki o zaman her zaman bakıp da göremediğiniz, işitip de güzel bulmadığınız ne harikalarla karşılaşacaksınız Belki o zaman sahip olduğunuz zenginlikler karşısında şaşırıp kalacaksınız

Hayatınız bir duadır Size dilinizle istediklerinizden çok hayatınızla istedikleriniz verilir Hakkınızda bir karar verilebilmesi için dinlenecek tek meşru şahit hayatınız olacaktır Eğer yeterince fedakarlık yapmamışsanız, hayatınızın şahitliği pek parlak olmayacaktır Belki ağzını açıp bir-iki kelime bile etmeyecek, size boş gözlerle bakıp duracaktır

Olabileceklere, “birşey olmaz” kadar, kötü bir başlangıç yoktur

Her insan kötü bir alışkanlığa, “hürriyetimi kullanıyorum” ifadesi ile ayak basar Her halde hürriyet uğruna insanın kendi kendini tıktığı daha karanlık bir zindan yoktur

Durgun su çabuk kirlenir ve bozulur Nice suyu bataklık haline getiren durgunluktur Çalışmayan insanda durgun su gibidir Kirlenir ve bozulur

Sabah kaybettiğimiz bir saati, değil bir yıl, ömrümüz boyunca arasak bulamayız Kaybettiğimiz saatler ne kadar çoksa eserimiz o kadar eksik olacaktır

Dağlar ne kadar vakurdur Onlar göklerden kar dilenmezler İlk kar yinede onlara düşer

Hayatta önemli olan mazeretler değil, neticelerdir

İşimizin, amacımızın, fikrimizin isimsiz kahramanı olabilirsek, kahramanlığa isim olabiliriz Hangi toplumun isimsiz kahramanı çoksa, o toplum diğerlerine üstün gelir

Kırk yılını denizlerde geçiren bir kaptanın İspanya açıklarında başına gelenler herkesin ilgisini çeker Hayatında bir defa gemiye binmemiş bir adamın anlattıkları ise, ne kadar ilgi çekici olursa olsun “vah vah” diyerek geçiştirilir

Küçük ruhlardan gelen bükük harfler herkesi sıkar Büyük ruhlardan gelen küçük harfler bile bizi bütün varlığımızla seferber eder

Son derece iyi hazırlanmış, bilgi ve tecrübe yüklü bir konuşma, küçücük bir bilgi hatası yüzünden berbat olur Dinleyenlerde, konuşmanın bütünü üzerinde tereddütler hasıl olur

SIFIRA ÇARPARSANIZ SIFIRLANIRSINIZ

Başkalarının yanında yaptığınız taktirde ayıplanacak davranışları yalnız başınıza da kaldığınızda yapmamanız tesirli bir atmosfere sahip olmasını sağlar

Güçlükleri göze alamayanların kolaylıklarla karşılaşması mümkün değildir Güçlükleri göze alarak yola çıkanlar ise güçlüklerle beraber mutlaka kolaylıklarla da karşılaşırlar

Doğrudur; her arayan bulamaz Ama aramadan bulan hiç olmamıştır

Her kötülükten sonra bir iyilik, her yanlıştan sonra bir doğru, kötülüğün ve yanlışın lekeleri içinde simsiyah olmamızı engeller

Kuvveti arttıkça şefkati artmayan bir insan her an bir haksızlığa sebep olabilir

Doğruyu görebilmemiz için doğruyu hissedebilmek, doğruyu hissedebilmek için de doğru yaşamak gerekir Nasıl göze kaçmış bir çöp, rüzgarın kaldırıp gözümüze doldurduğu toz toprak, görme kabiliyetimizi etkiler, görüş mesafemizi kısaltırsa, kalbimize dolmuş toz ve toprak, kalbimize batmış bir çöpte kalp gözümüzün görüş kabiliyetini ve mesafesini etkiler Kalp gözü perdelenmiş bir adam sapla samanı karıştırır, aka kara, karaya ak diyerek iddialara tutuşur

HER SANİYENİZ GAYENİZE KİLİTLENMELİDİR

Doktor olan filozof Halle son vuruşuna kadar kendi nabzını saymıştı Meslektaşına “dostum, nabız atmaz oldu” dedi ve öldü

Büyük başarılar, her saniye, tesbit edilen gayeler için yaşanmakla elde edilebiliyor Hayatımızın her saniyesi gayenizin rengi ile renklenmelidir, onunla dopdolu olmasısınız

Kin ve onun kışkırttığı intikam hissi sadece yöneldiği kimseyi değil, hem onun etrafını hem sizin kendinizi ve hem de etrafınızı yakıp yıkar Bu, öyle bir yaylım ateştir ki masum insanlarda isabet alır

Affetmek, nefsin terbiyesi ve güçlü irade için verimli-etkili bir eğitim yoludur

Kalbinizi hapishaneye döndürmeyin Aksi halde size de bir başka kalpte bir hücre bulunabilir

Çabuk affeden birisi olursanız her zaman yanınızda birilerini bulabilirsiniz

Amerikalı gazeteci, Morgman, Rusların Hiyve üzerine yapacağı taarruzu görmek için Ceyhun nehrine ulaşmak ister Rehberliğini Polat isimli bir Türk genci yapacaktır Polat, kendisini Ceyhun kıyılarına ulaştırmak üzere Morgman'a söz verir Fakat bu tehlikeli bir yolculuk olacaktır Çünkü Rus generali Kovfman eline geçirdiği bütün Türkleri işkenceyle öldürmektedir Gece ile gündüz arasındaki ısı farkının 30 dereceye çıktığı ortaasya steplerinde yapılan zorlu yolculuk sonunda Polat, Morgman'ı Ceyhun kıyılarına getirir Polat'ın hayatı artık tehlikededir Nitekim çok geçmeden Albay Ivanoff tarafından yakalanır ve General Kovfman'ın emri ile idam edileceği bildirilir Morgman isyan eder O sadece bana rehberlik yaptı der Polat masumdur Bu seyahat benim isteğim üzerine olmuştur Polat, Morgman'ın kendisini kurtarmak için yaptığı mücadeleyi hayretle takip eder Ve Morgman'ın yıllar sonra bize naklettiği şu sözleri söyler: Sizi buraya Allah'ın yardımı ile sağ salim getirmeye söz verdim Sözler yerine getirilirken hayatada mal olabilir Ama söz mukaddestir Yerine getirilmesi için kanda verilebilir

Söz bahsinde takınacağınız iki tavır vardır İlki, olur olmaz söz vermemektir İkincisi, söz verdikleri sonra mutlaka yerine getirmektir Sözler cayılabilecekler, cayılamayacaklar diye ikiye ayrılmazlar Söz sözdür

Sabır, zamanı lehimize çevirme sanatının adıdır İnsanın kendisini en çok kontrol ettiği, dış etkilerden en çok koruduğu andır sabırlı olduğu an Yani, sabırlı olma hali tam bir şuur halidir

Sabır, diğer kuvvetlerinde zinde tutulması için gerekli bir kuvvettir Sabır olmazsa, diğer kuvvetler ziyan olabilir Üstün çalışma gücüne sahip birisi, gerektiğinde sabırlı davranamazsa çalışma gücü ziyan olur gider Demek ki sabır, diğer kuvvetlerimizin sevkinde önemli rol oynar Bir bela karşısında gerekli olan sabır, bir başarı karşısında da gereklidir Bela karşısında gösterilen sabır nasıl belanın sıkıntılarını azaltırsa, başarı karşısında gösterilen sabırda başarıyı artırır

Büyük belalar büyük sabır gerektirir Büyük bela karşısında büyük sabır gösterebilenler belayı büyük bir zafere dönüştürülebilir Çünkü sabır, zorlu kapılar karşısında bir köşeye büzülmek değil, zorlu olduğu ölçüde kapıyı zorlamaktır

Başakta, kızgın güneş altında yanabilme iradesi olmasaydı buğday veremezdi Mevla'nın dediği gibi kuru bir kütük ışık saçmaya başlar Kuru bir kütüğü ışık kaynağı haline getiren iradeden başka bir şey değildir

Elinize beş kiloluk bir ağırlık alıp yürümeye başlarsanız ağırlığın gittikçe arttığını görürsünüz Öyle bir an gelirki ağırlığı bırakmak mecburiyetinde kalırsınız Tabi ki beş kilo yine beş kilodur Azalan sizin gücünüzdür

Usta kaptan, hiç tanımadığı bir limanada tehlikesizce girebilir İskeleye yanaşabilir Her insan bir limandır Usta bir kaptan bekler

İnsanlar ak kağıttır başlangıçta Ona yazı yazarlar Nice kalem oynar üzerinde Kötü bir hatıra, bir ayrılık gününün derin hüznü, coşkun bir nasihat, bir arkadaştan yansıyanlar, anne-baba ona binlerce kelime yazar Bir insanda gece vardır gündüz vardır Bahar vardır güz vardır Göl vardır çöl vardır Kolay değildir o ak kağıdı okumak anlamak Gecesine rastlarsanız gündüzü olmayacak zannetmeyin Gündüzüne rastlarsanız gecesi olmayacak zannetmeyin

Bir gördüğünüz insan vardır Birde insanda göremedikleriniz Dalında dipdiri duran bir gül için bahçıvanın ne emekler sarfettiğini bilemezsiniz Yaprakları dökmüş boynunu bükmüş bir ağacı da hemen zavallı bellemeyin Siz onun yaşadığı fırtınaları görmediniz ki

İnsanlarda gördüğünüz birazda sizin bakmamızdır Güzel bakanlar güzel görürler Öyle insanlar vardık ki bakışları ile güzelleştirirler

Çocuklar sözle değil, iyi davranış örnekleri ile terbiye edilirler Çocukların unutamadıkları hatıralarının çoğu, büyüklerinin güzel sözlerinden ziyade güzel hareketleridir

Şifa bulmaz üç kötürüm bir hastane odasında yatmaktadır İlk gelenin yatağı pencere kenarındadır

Oradaki ölünce ortadaki o yatağa geçer, kapının yanındaki ortaya, kapının yanına da yeni bir hastayı alırlar Pencerenin yanına geçen hasta hergün gördüklerini arkadaşlarına anlatmaya başlar

Karşıda ağaçlarla süslenmiş bir park vardır Kuşlar dallarda oynaşmakta, çocuklar konuşmakta, çiçekler rüzgarla dalgalanmaktadır Aynı saatte aynı insanlar parkın yanındaki yoldan geçmektedirler Diğer iki hasta işlerine giden, evlerine dönen insanların değişmez hikayelerini dinleye dinleye onlarla adeta dost olurlar Zaten parkın yanından gelip geçenlerin artık birer isimleri de olmuştur Birgün ortada yatan hastanın aklına bir düşünce geldi Pencerenin yanına geçerse o güzel manzarayı dinlemek yerine kendi gözleri ile görebilecekti Bu düşünceyi günlerce kafasında geliştirdi Nihayet bir gece pencere yanındaki hastaya kalp krizi gelince ortadaki hasta bütün gücü ile uzanıp şişeyi yere düşürdü ve kırdı Sabah olunca pencere yanındaki hastayı ölü buldular Onu alıp götürdüler Ortadaki hastayı da pencere kenarına geçirdiler O, “pencereden dışarı bakmak için hastabakıcıların çıkmasını beklemeliyim” diye düşündü Yalnız kalınca başını daldırıp pencereden dışarıya baktı Az ötede simsiyah bir duvardan başka birşey yoktu

Konuşmaya başladığınız andan itibaren andan itibaren anlattıklarınız değil anlaşılanlar önemlidir

Faydasız söz kalbi matlaştırır Ruhun dengesini bozar Daima endişeye sebep olur

KİBİR EMEĞİ KİRLETİR

Güneş gibi, durmanız gereken yerde durun Ne fazla yaklaşıp yakın etrafınızı, ne de fazla uzaklaşıp buz kestirin

Dağlar heybetli, denizler engin, çiçekler güzel, topak cömerttir Fakat bunların hiç birinde kibir yoktur Ne o dokunaklı sesi ile söyleyin duran gümüş nehirlerde, ne aceleci rüzgarlarda kibre rastlayamazsınız Birbiri artısına yürüyen gecede ve gündüzde kibir olmadığı gibi dünyayı aydınlatan güneşte de kibirden eser yoktur

İri dolu başaklar ne kadar mütevazidirler ki başları hep önlerindedir

Kibir, insanın dehşetli bir unutkanlık halidir Nereden geliş nereye gittiğini unutmasıdır

Bedava havayı, bedava akciğerlere soluyan ve bu suretle yaşayabilen bir insanın, bu kadar bedava arasında övünmesinde bir mantıksızlık da vardır İki gözü için bir dakika çabalamamış, bir kuruş ödememiş bir insanın gördükleriyle övünmesinde mantık var mıdır?

Her tezgahta halı dokunmaz Halı dokunabilmesi için tezgahın bütün parçalarının tamam ve uyum içinde çalışıyor olması gerekir Küçücük bir parçanın bile eksik olması halı dokunmasını engeller En iyi ihtimalle ortaya defolu bir halı çıkar

Ateşe dayanmayan toprak, tuğla olamaz Öfke anında kendine hakim olan insan kazanır Herşeyden önce kendini kazanır İnsan, kendine hakim olduğu her anda kendini biraz daha güçlü hisseder Evet, öfke gelir yüz sararır, öfke gider yüz kararır

Bir meselenin iyice kavranması için o meseleye kuşbakışı bakılmalıdır Havayolları karayolundan daha kısadır Kavşakları, virajları, tünelleri, zaman kaybettirecek engebeleri yoktur Öyleyse meseleler hava yolculuğu ile görülmelidir

Nimetlerin külfetinden şikayet eden insanlar, emanete ihanet eden insanlar gibidir

Kazancının az olduğu düşüncesi ile başka insanlara ve hayırlı teşebbüslere yardımı ertelemeyiniz Zenginler bütün mallarını verseler, fakirler tek bir küpelerini, tek bir yüzüklerin vermeden bir savaş kazanılamaz

Hz Ayşe validemiz diyor ki:

Bir gün koyun kesmiş ve bir budunun dışında hepsini dağıtmıştık Allah Rasulü:

- Koyunu ne yaptınız? Diye sorduğunda

- Ya Resulullah, dedim Bütün koyunu muhtaçlara dağıttık Bize sadece bir budu kaldı

Allah Resulu'nün cevabı şudur:

- Ya Ayşe, demek ki bir buddan başka hepsi bize kaldı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.