Prof. Dr. Sinsi
|
Cemile Kitabının Özeti
KİTABIN YAZARI : CENGİZ AYTMATOV
Özet:
Kendim için çok değerli olan tablonun karşısına geçiyor ve tabloya uzun uzun bakıyorum Tabloda sonbaharın solgun görüntüsü var Rüzgar,uzaktaki sıradağların üzerinden hızlı hızlı kayan küçük alabulutları kovuyor Ön planda,koyu kızıl renkte bir pelin bozkırı Ve bir de,son yağmurlardan sonra kurumaya vakit bulamamış kapkara bir yol Yağmurdan yumuşayan tekerlek izleri boyunca iki yolcunun ayak izleri uzayıp gidiyor İzler uzaklaştıkça silikleşiyorlar O iki yolcu ise,bir adım daha atsalar çerçeveden dışarı çıkacaklar sanki Bu yolculardan biri…
Savaş başlayalı üç yıl olmuştu Aile büyükleri uzak cephelerde,Kursk ve Oral önlerinde savaşıyorlardı Büyük erkeklerin harcı olan günlük ağır işler henüz onbeş yaşına basmamış olan çocukların omuzlarına yüklenmişti Avılda iki akraba ailenin evleri yanyanaydı Diğer evin aile reisi ölmüş ve karısı iki çocuğuyla kalmış Kabilede hala yaşatılan eski geleneğe göre ,dul bir kadının çocuklarını alıp başka bir yere gitmesine izin verilmez Onun için bizimkiler bu kadını babamla evlendirmişler Babam ölenin en yakın akrabası olduğundan,atalarının ruhuna saygısı ve ödevi,onu bu kadınla evlenmeye mecbur etmiş Böylece bizim evde ikinci bir aile olmuş Bu evde iki oğlunu verdi orduya Bunlardan büyüğü olan sadık,askere gitmeden az önce evlenmişti Sadıkın annesi mert,hatır sayan,kimseye kötülük düşünmeyen bir kadındı Talihde yüzüne gülmüş,ona çalışkan bir gelin vermişti:Cemile,çalışkanlıkta annenin benzeriydi Yorulmak nedir bilmez,her işten anlayan ama hareketleri biraz farklı bir kadın
Birgün eve geldiğimde avluda onbaşı Ozmatı gördüm Erkekler olmayınca tahıl çuvallarını Avıldan istasyona asker eşlerinin taşımasına karar vermişlerdi Bunun için Cemileyi istiyordu Annem ilk önce razı olmadı Daha sonra benimde Cemilenin yanında gitmem şartıyla Ozmat annemi razı etti Bizle beraber köye cepheden yeni gelen Danyarda gelecekti Danyarın şaşılacak yanı,sürekli dalgın olmasına rağmen,çok hızlı çalışması ve iyi iş yapmasıydı Onu gören,açık yürekli hiçde çekingen olmayan bir insan sanırdı ama o aksine içine kapanık bir insandı
Birgün Cemileyle Danyarın arabasına ağır bir çuval yükleyerek şaka yaptık Danyar o an bunu çok ciddiye aldı fakat ertesi gün hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya devam etti Bu eşşek şakasından dolayı Cemile kendisini Danyara karşı mahçup hissediyordu Dönüşte Cemile şarkı söylemeye başladı Sesi güzeldi ve onu dinlemek bir zevkti Bir an durdu ve Danyara seslendi:
-Hey danyar,sende bir türkü söylesene! Sen yiğit değilmisin yani!
Danyar atlarını durdurarak biraz mahcup,cevap verdi:
-Söyle Cemile söyle,can kulağıyla dinliyorum seni!
-Ne yani bizim kulağımız yok mu?Anlaşıldı söylemek istemiyorsun
Ve Cemile söylemeye devam etti
Ondan türkü söylemesini niçin istemişti acaba?Belki öylesine istemişti,belki de onu konuşturmak istiyordu Az sonra tekrar türküsünü kesip bağırdı:
-Hey Danyar,sen hiç aşık oldun mu?
Böyle dedi ve gülmeye başladı
Danyar soruya cavap vermiyor ve susuyordu Cemilede sustu
“Birine türkü söyletmenin en iyi yolu bu diye”düşündüm ve güldüm Dereyi geçtikten sonra Danyar kamçısını şaklattı ve birdenbire türkü söylemeye başladı Yavaş sesle,kesik kesik söylenen bu türküde çok dokunaklı,coşkulu benim anlatamayacağım bir şey vardı
O günden sonra hayatımızda bir değişiklik olduğu belliydi Ben artık sürekli olarak iyi bir şeyin olacağını bekliyor,bunu istiyordum
Her zamanki gibi istasyondan geliyorduk Bu defa Danyara bir şeyler olmuştu:Türküsünde öyle tatlı öyle dokunaklı bir sevecenlik ve yalnızlık duygusu vardı ki ona olan sempati ve merhametten insanın gözleri sulanıyor,boğazına bir şeyler takılıyordu Cemile,danyarın arabasına bindi ve onun yanına oturdu Elini göğsüne koymuş ve sanki taş kesilmişti Ben arabanın yanında yürüyor,hafifçe hızlanarak öne geçiyor ve gözucuyla onlara bakıyordum Danyar sanki Cemilenin varlığını hissetmemiş gibi söylüyordu türküsünü Cemile Danyara iyice sokulmuş,başını hafifçe onun omzuna dayamıştı
Danyarın sesi titredi,sonra yeni bir kuvvetle yine gürledi,çınladı Danyar şimdi bir aşk türküsü söylüyordu Bu engin bozkırda ben iki aşık görmüştüm Beni farkedemiyorlardı bile Bambaşka iki insan olmuşlardı
DanyarI dinlerken her zaman duyduğum o anlaşılmaz heyecan beni yine sardı Ve bir anda,ne istediğimi apaçık anlayıverdim:Ben,onların resimlerini yapmak istiyordum Avıla döndüğümüzde resmi yapmaya başladım Kendimi öyle kaptırmıştım ki etrafımda olanları ne görüyor, ne duyuyordum Ancak tepemde bağıran bir sesle kendime geldim:Cemile idi bu Önümdeki resmi gördü ve resme uzun uzun baktı Ve
-Onu bana ver,hatıra olarak saklayacağım
Böyle dedi ve kağıdı katlayıp koynuna soktu
İki yıl aradan sonra o sonbahar tekrar okula döndüm Derslerden sonra sık sık çay kenarına gider,şimdi teredilmiş ve ıpıssız harman yerinin yakınında bir yere oturdum Birden yanyana giden iki insan gördüm Cemile ile Danyar,vadide patikadan demiryolu kavşağına gidiyorlardı Başları fundaların arasında iki defa daha göründü ve sonra kayboldular…
-Cemileeee! Diye bağırdım olanca kuvvetimle
Aklımı kaybetmiştim sanki Dereye dalıp,suların içinde arkalarından koşmaya başladım Hızla giderken birden düşüp yuvarlandım Gözlerimden çeşme gibi yaş akıyordu İşte o zaman yerde uzanıp yattığım o anlarda,birden anladım Cemileyi sevdiğimi Evet,sevmiştim ve bu benim ilk çocukluk,ilk gençlik aşkımdı O an ben yalnız Cemileden ve Danyardan değil,çocukluğumdan da ayrılmıştım
Şimdi onlara bakıyor ve Danyarın sesini işitiyorum Beni de yola çağırıyor emek ki bavulumu alıp gitmenin zamanı geldi Ben de bozkıra,kendi köyümüze döneceğim ve orada yeni renkler arayacağım
KİTABIN ANA FİKRİ:Sevgi engel tanımaz
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ: Danyar:Savaştan yeni dönmüş, bir ayağı aksak, genç ve yorgun bir delikanlıdır Yetim büyümüş,içine kapanık biryapıya sahiptir Yüreğinin gizlerini kimseye açmamıştır Sessizdir hem de çok sessiz Gözleriyle konuşur Belkide pek zahmetli geçmiş öksüzlük yılları ona duygu ve düşüncelerini gizlemesini öğretmiştir
Cemile: Tabiatı Danyardan farklı da olsa, düşüncelerini konuşarak gizler Sert mizaçlı, lafını esirgemeden dobra dobra konuşur Kimilerini bu tavrı rahatsız etse anne onun en çok bu yönünü sever Hal ve tavırlarında serbest, büyüklerine saygılıdır Oldukça da güzeldir Kocası evliliklerinin dördüncü ayının ertesinde savaş dolayısıyla askere gitmiştir Kocasının ara sıra gönderdiği mektupların son satırlarında geçen “Karım Cemileye selamlar” cümlesi, cemilenin deli dalgalar gibi coşan yüreğini tatmin etmez
|