Konstantin'in Sırrı Kitabı Tavsiyesi |
11-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Konstantin'in Sırrı Kitabı TavsiyesiKonstantin'in Sırrı Kitabı Tavsiyesi Eğer biz 19 yüzyılda Fatih gibi bir padişaha sahip olsaydık, sanayi devrimini tamamlardık Ünlü tarihçilerimiz Halil İnalcık, İlber Ortaylı ve Erhan Afyoncuya göre Osmanlı İmparatorluğunun en önemli ve en büyük padişahı Fatihti Çünkü Fatih çağ değiştirmiş, dünyayı çok iyi okuyan, geniş bir perspektifi olan bir sultandı Erhan Afyoncu, “Eğer biz 19 yüzyılda Fatih gibi bir padişaha sahip olsaydık, sanayi devrimini tamamlardık” dedi Fatih biyografisi yazılmayı bekleyen ve hâlâ hakkında çok az şey bildiğimiz bir imparator… Bu ay NTV tarih dergisinin kapak konusunu teşkil eden “Bizansa ve ulemaya karşı tek başına” başlıklı makalesinde Fatihin iki cephede savaş verdiğine dikkat çekiyor Ünlü tarihçi Halil İnalcık… İlginçtir, bu ay başında yayınlanmış olup sizlere birazdan sözünü edeceğim kitapta da İnalcıkın altını çizdiği konuların altına kalın bir çizgi çekilmiş ve Fatih'in gerçek anlamda tanınmadığı savunuluyordu Öte yandan Mehmet Siyah Kalem Efendi ünlü bir nakkaştır ama hayatı ve kim olduğuna dair pek bilgi yok Gerçek adı bile henüz bilinmiyor Yarattığı kaotik figürlerle biliniyor Geçtiğimiz günlerde Yaşar İliksizin kaleme aldığı “Konstantinin Sırrı” isimli kitabı ünlü tarihçilerin henüz yeterince tanınmadığına dikkat çektiği Fatihten yola çıkıp Mehmet Siyah Kalem Efendiye uzanan enteresan ilişkiler yumağını sorguluyor Konstantinin Sırrı kaza süsü verilmiş bir cinayetle başlıyor Öldürülen meçhul kişiye ait ve tarihin çok eski zamanlarına dayanan gizemli bir muska var Gizemli muska yazarın İstanbul tarihine dair bilinmezleri ifade edebilmek için kullandığı bir sembol Muskayı bulunca hayatı altüst olan Janet ise yazarın günümüzdeki siyasi ve sosyal sorunları sorgulamak için kullandığı zekice bir sembol… Birbirini ölümüne seven Türk milliyetçisi bir genç ile Ermeni bir kızı bekleyen çetin sınavlar ve tarihin sayfalarında adı dışında her şeyi unutulup giden, ama buna rağmen şöhreti tüm dünyayı saran meçhul bir ressam hikâyenin önemli unsurları Bu arada İstanbul üzerine oynanan siyasi oyunlar ve gizemli bir tarikatı da unutmayalım Tüm bu karakterler ve olaylar arasında bağlantıyı kurmak için kullanılan hayali karakter de kayda değer Kim olduğu, nereden geldiği ve garip güçlerinin kaynağı bilinmeyen Kızıl Saçlı Adam, kâh Dede Korkutu, kâh Hızırı kâh Star Warsın Obi Wan Kenobisini, kâh Yüzüklerin Efendisinin Gandalfını çağrıştıran etkileyici tasviryle Türk edebiyatı ve sinemasında sıkıntısı çekilen Süper Kahraman eksikliğini kapatmaya aday görünüyor… Konstantinin Sırrı okunduğunda insana Da Vincinin Şifresi havasını veren, akıcı bir roman Fatih Sultan Mehmet hakkında belki ilk kez bilinen bazı gerçekleri ifşa ediyor Mehmet Siyah Kalem Efendi Fatih olabilir mi diye de zihninizi kurcalayacak soru işaretleri açıyor Hakkında bu kadar çok şey söylenen Fatih ve İstanbulun fethi, üzerinde çok şey söylenmeyi hak ediyor Yıllar, yüzyıllar geçmesine rağmen İstanbul üzerine oynanan oyunlar hiç bitmiyor Fatihi Hıristiyan yapan da çıktı, zaten Hıristiyan olarak doğmuş diyenler de Fatih, dünyanın kaderini değiştirmiş bir Türk imparatoruydu ve Müslümandı Okurları, metin boyunca zekâ oyunları oynayarak heyecandan heyecana sürükleyen yazar onlara tüm bilmecelerin çözülmüş olduğu hissinin oluştuğu anlarda sürpriz bir final sunuyor Finalde Patrikin ağzından okuduğumuz cümleler ise “söyler mi, söyler” dedirtiyor… Bu kitabı mutlaka okuyun… Hem Fatih'i daha iyi kavrayabilecek önemli ip uçlarına sahip olur, hem de “Konstantipolis'e hükmeden dünyaya hükmeder” diyen Doğu Romalıları, yani Bizanslıları daha iyi anlarsınız Kitapla ilgili detaylar Yaşar İliksiz Profil Yayıncılık Basım Tarihi : 06 - 2010 Sayfa Sayısı : 288 Etiket Fiyatı : 1500 TL Kaza süsü verilmiş bir cinayet… Öldürülen meçhul kişiye ait; tarihin derinliklerinden günümüze taşınmış, hangi inanca ait olduğu tahmin edilemeyen gizemli bir muska… Cinayete şahitlik eden ve muskayı bulduktan sonra hayatı alt üst olan ünlü bir basketbolcu… Ölümün dahi öldüremediği ölümsüz bir aşk… Birbirini çılgınca seven iki sevgiliyi bekleyen çetin sınavlar… Çözülmeyi bekleyen garip bir bilmece… Tarihin sayfalarından adı dışında her şeyi kazınmış buna rağmen ünü dünyayı sarmış meçhul bir ressam Tarihin sayfalarından kazınmaya çalışılmış, dünyanın kaderini değiştiren ünlü bir sultan Bin yılın başından günümüze dek saklanmış ve geleceği etkileyecek tarihi bir emanet İstanbul üzerine kurulu siyasi oyunlar… İstanbul'da örgütlenmiş gizemli ve gizli bir tarikat… Ayasofya'ya yeniden çan dikme hayalleri kurarak büyüyen bir çocuk Rumelihisarı arazisine fetih öncesi gönderilen gizemli şeyh ve müritleri, Meşatlıkta yatanların sırrı! Türkiye Bayan Basketbol takımının yazdığı tarihi bir destan ve o destanın yazılabilmesi için yapılan ölümcül fedakârlıklar… Kızıl Saçlı Adam, bütün bu olgular ve olaylar arasındaki bağlantıları bilen tek kişi Ancak ne kim olduğu, ne nereden geldiği ne de garip güçlerinin kaynağı biliniyor? Sır içinde sırla örülmüş, tarihi gerçekleri kullanarak kurgulanmış bir eser |
Konstantin'in Sırrı Kitabı Tavsiyesi |
11-03-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Konstantin'in Sırrı Kitabı TavsiyesiHz İsa'nın 12 havarisinin kemiklerinin Fatih Camii'nde olduğu iddia edildi Gazeteci yazar Yaşar İliksiz, bugün üzerinde Fatih Külliyesi ve Camisinin bulunduğu alanda Bizans İmparatoru 1 Konstantin döneminde inşa edilen Havariler Kilisesine 13 tabut yerleştirildiğini, tabutlardan 12 tanesine Hz İsanın havarilerinin mezarlarından kemiklerinin getirilmesinin planlandığını, kimi rivayetlere göre de bazı havarilerin kemiklerinin getirilmesinin sağlandığını iddia etti KİTAPTA İLGİNÇ İDDİALARA YER VERİLDİ Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunu olan İliksiz, yaptığı yazılı açıklamada, Profil Yayınlarınca yayımlanan "Konstantinin Sırrı" adlı eserinde, tarihin bilinmeyen sayfalarına dair ilginç iddialara yer verdiğini belirtti Tarihte göz ardı edilen belgelerin varlığına dikkati çeken İliksiz, İstanbulun kuruluşu ile ilgili efsanelerle başladığı eserinde, Hristiyanlığı resmi din kabul etmiş ilk imparatorluğun İstanbulda kurulduğuna dikkati çekti Doğu Roma İmparatorluğunun kurucusu "Büyük Konstantin" diye de bilinen 1 Konstantinin, inanan bir Hristiyan olduğunu savunan yazar, onun Pagan olarak öldüğü ya da son nefesinde vaftiz edildiği rivayetlerini, inancını herkesten gizlemesine yordu İliksiz, "İmparator, tek tanrı inancını açıkladığı takdirde, hayallerini gerçekleştiremeyeceğinden korkuyordu O yüzden inandığını son ana kadar saklamış olabilir ama ortaya koyduğu devletin resmi din kimliği ve Hz İsanın havarilerinin mezarını İstanbulda toplama girişimi, onun inançsız olmadığının göstergeleridir" ifadelerini kullandı Yapılan tarihi araştırmalarda ulaşılan bazı bilgilere göre, Hz İsanın havarilerinden bazılarının mezarlarının İstanbula taşındığına inanıldığını belirten İliksize göre, İstanbulun Kudüsten sonra en önemli dini merkez kabul edilmesini sağlamak için ilk Doğu Roma imparatorları büyük çaba sarf etti Bu nedenle bugün üzerinde Fatih Külliyesi ve Camisinin bulunduğu alanda inşa edilen Havariler Kilisesine 13 tabut yerleştirildi Tabutlardan 12sine Hz İsanın havarilerinin mezarlarından kemiklerinin getirilmesi planlandı Kimi rivayetlere göre bazı havarilerin kemiklerinin getirilmesi de sağlandı İSTANBULA İLK OSMANLI YERLEŞİMLERİ FETİHTEN ÖNCE Yaşar İliksiz, İstanbulun fethi hazırlıklarına 1452de başlandığı, Hisarın yerini Fatih Sultan Mehmetin belirlediği iddialarının hamasi olduğunu savunarak, o bölgede daha önce Osmanlı yerleşimi olduğunu belirtti İstanbul Rumelihisarında 1451 tarihli Osmanlı mezar taşı bulunmuş olmasının bu iddiayı bilimsel olarak çürüttüğünü belirten yazar, şu bilgileri verdi: "1451de burada ölen kişi, mezar taşındaki bilgilere göre, Hacı Bayram-ı Velinin müridi ve Akşemseddinin arkadaşı Kızılca Bedrettindir Bu da İstanbulda bugün Rumelihisarının yapıldığı araziye ilk Osmanlı yerleşiminin sanılandan daha eski dönemde başladığını gösteriyor Buraya yerleşen ilk kafile bir Bektaşi dergahının müritleridir Ve sözlü kaynaklara göre, muhtemelen onlar bugün Durmuş Dede Tekkesi olarak bilinen tekkede yaşayanların atalarıdır" İLK ERMENİLER DE FETİHTEN ÖNCE GELDİ İstanbulda Bizans sınırları içinde yaşayan Ermeni varlığı istisna edildiği takdirde kente ilk Ermeni kafilesinin gelişinin de 1451 veya öncesine rastladığına dikkati çeken İliksiz, romanında bölgeyi Müslümanlaştırmak için ilk Bektaşi kafilesi ile birlikte Ermeni duvar ustalarının da geldiğinin kuvvetle muhtemel olduğunu savundu İliksize göre bölgede bulunan Ermeni Mezarlığı bunun kanıtı İliksiz, bugün ibadete açık olan Surp Sanktuht kilisesinin de Durmuş Dede Tekkesi gibi 1450li yıllara kadar gittiğini iddia etti İstanbulun fetihinde sadece Müslüman güçlerin değil Bizansın zulmünden yılan gayrımüslim unsurların da kısmen yer aldığını söyleyen İliksiz, bu nedenle İstanbula gelen ilk Ermeni kafilesinin o yıllarda olmasının sürpriz sayılmaması gerektiğini dile getirdi MEHMET SİYAH KALEM, FATİH SULTAN MEHMET Mİ? İliksizin kitabında dikkati çeken tarihi iddialar arasında öne çıkanlardan biri de eserleri dünya çapında meşhur, ama hakkında adından başka hiçbir şey bilinmeyen Mehmet Siyah Kalem adlı olağanüstü yetenekli nakkaşın kimliği Mehmet Siyah Kalemin Orta Asya steplerinden gelmiş olabileceğini savunan sanat tarihçilerinin sadece bir iki resimden hareketle bu tezi ortaya attığını belirten Yaşar İliksize göre, ressamın, Topkapı Sarayı dışında eserinin bulunmaması bile o varsayımları havada bırakıyor İliksiz, resimlerine adı sonradan başkaları tarafından yazılan ünlü ressamın, İstanbulda yaşamış biri olduğunu savunuyor Bazı ünlü ressamların, Mehmet Siyah Kalemin bizzat Fatih Sultan Mehmet olabileceğine inandığını, ama bunu dillendirmeye çekindiğini belirten İliksiz, "Eğer Topkapı Sarayındaki Fatihin çocukluk defterindeki çizimler ile Mehmet Siyah Kaleme ait olduğu belirtilen çizimler bilimsel metotlarla karşılaştırılır ve eksperlerin oluşturacağı bir komisyona incelettirilirse bu şüphenin sağlık derecesi aydınlanır" ifadelerini kullandı İliksize göre, ressam, İstanbula fetih öncesi getirilmiş ve Boğazda iskan ettirilmiş Bektaşi dergahının müritlerinden biri de olabilir Bu da resimlerdeki Orta Asya etkisini anlaşılır kılabilir SİLİVRİDEKİ NAKKAŞHANE İliksiz, ünlü tarihçilerin araştırmalarında ortaya koyduğu verilere ve belgelere göre Fatih Sultan Mehmet zamanında İstanbulda yeri tam olarak tespit edilemeyen bir Nakkaşhane kurulduğunu ve "Nakkaş Baba" denilen ünlü Nakkaşın orayı yönettiğini ifade etti Kendisine tımar arazisi olarak verilen Çatalcaya giden Nakkaş Babanın oradaki türbesinin bugün de varlığını sürdürdüğünü belirten yazara göre, asıl tuhaf olan Nakkaş Babanın varlığının kanıtlanmasına rağmen Nakkaşhaneye ve orada çalışanlara ne olduğuna dair evrak ve belge bulunamaması İliksiz, "Şahsen bu nakkaşhanenin kasıtlı olarak ortadan kaldırıldığına inanıyorum, çünkü daha sonraki dönemde Fatihin döneminde yapılmış bazı resimlerin, hatta Belliniye yaptırdığı kendi portresinin bile saraydan çıkartılıp haraç mezat satıldığını biliyoruz" ifadelerini kullandı |
|