02-09-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
-İslam Toplumlarında Vakıf
İslam Toplumlarında Vakıf

İslam öncesi Arap toplumlannda da vakıf benzeri kurumlar vardı Tapınaklar gibi dinsel amaçlı yapılann yanı sıra yollar, köprüler, sukemerleri gibi kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olan bu kurumlar İslam dinince de benimsendi
İslam tarihinde ilk vakfın 625'te Hz Muhammed tarafından kurulduğu kabul edilir Hz Muhammed Medine'deki yedi hurma bahçesinin gelirini Müslümanlar'ın savunması için, başka bir hurma bahçesini de yiyeceği tükenen yolcular için bağışlamıştı
Ortaçağda Avrupa'da olduğu gibi, İslam toplumlannda da vakıflann başlıca konusunu, o dönemde temel zenginlik kaynağı olarak kabul edilen toprak oluştururdu Türkler'in İslam dinine girmesinden sonra vakıflar Anadolu'da da yaygınlaştı
Anadolu Selçuklu Devleti'nde ve Anadolu Beylikleri'nde vakıf, toprak örgütlenmesinin başlıca biçimlerinden biri oldu Vakıf topraklannın geliri ile han, hamam ve medrese gibi kurumlann giderleri karşılanırdı Osmanlı İmparatorluğu döneminde de bu gelenek sürdürüldü Aynca hayır amacıyla, genellikle kendi adlanyla anılan cami, çeşme, imaret, hamam, kervansaray ve köprüler yaptıran kişiler, bunlan bağışlayarak vakıflar kurdular 16 yüzyılda yaklaşık 2 400 olan vakıf sayısı, 18 yüzyılda 6 000'e ulaşmıştı
İslam hukukunda vakıf genel anlamda, mülk sahibinin mülkünü ya da bu mülkün gelirini kamu yaranna, belirli bir süre sınırlaması olmaksızın bağışlamasıdır Bu işlemin vakıf sayılabilmesi için, mülk sahibinin Allah'a yakın olmayı amaçlaması gerekir Böylece, bağışlanan mülk Allah'ın kullannın yaranna sunulacaktır Yalnızca zenginlerin yararlanması için kurulan bir vakıf geçerli değildir
İslam hukukunda tartışma konusu olmakla birlikte mülk sahibinin çocuklannın lehine oluşturulan vakıflar da vardır Bu tür vakıflar özel topraklara, öbür taşınmazlara ve gelirlere halife ya da sultanın el koyması tehlikesine karşı ya da mirasın birçok mirasçı arasında paylaştınlmasını önlemek amacıyla kurulmuştur
İslam toplumlarında farklı amaçlara ve işlevlere sahip olan vakıflar vardır Camiler, okullar, kütüphaneler, yetimhaneler ve misafirhaneler gibi bazı vakıflarda doğrudan mülkün kendisinden yararlanılır Başka bazı vakıflar ise yalnızca mülkün gelirinden yararlanmak üzere oluşturulmuştur Bunlar arasında han, mağaza, dükkân gibi yapılar ile tarım için aynlan topraklar sayılabilir Aynca, belirli bir yöre halkının hastalık, kuraklık, yangın gibi durumlarda yararlanması ya da yoksulların vergilerinin ödenmesi için kurulan vakıflar da vardır
Osmanlılar döneminde belirli bir faiz karşılığında para işleten ve bu yolla gelir sağlayan vakıflar da kurulmuştur Osmanlı Devleti'nde vakıflann yönetiminden sorumlu en büyük merkezi örgüt olan Haremeyn Evkafı 1826'da kaldınlarak yerine Evkaf-ı Hümayun Nezareti kuruldu Cumhuriyet döneminde ise vakıflann denetimi önce Seriye ve Evkaf Vekâleti'ne (Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı) bırakıldı Bu vekaletin 1924'te kaldınlmasıyla Vakıflar Genel Mü-dürlüğü'ne devredilen vakıf işleri, günümüzde başbakanlığa bağlı olarak çalışan bu genel müdürlükçe sürdürülmektedir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|