![]() |
Türk Sinemasında Geçiş Dönemi |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Türk Sinemasında Geçiş DönemiTürk Sinemasında Geçiş Dönemi 1922-40 yılları arasında ![]() tek 1937'de Nâzım Hikmet, Güneşe Doğru adlı filmi yönetti ![]() ![]() Almanya'da ve Fransa'da fotoğrafçılık öğrenimi gören ve tiyatroda hiç çalışmamış olan Faruk Kenç sinemaya girerek yeni kurulan Ha-Ka Film adına önce Reşat Nuri Güntekin' den uyarlanan Taş Parçası'm (1939), sonra da özgün bir senaryoya dayanan, ama aslında Amerikan polisiyelerini taklit eden Yılmaz Ali'yi (1940) yönetti ![]() ![]() ![]() Muhsin Ertuğrul'un yanında yetişmiş ve onunla birlikte Nasrettin Hoca Düğünde'yi (1941) çekmiş olan Ferdi Tayfur da 1946'da tek başına yönetmenliği denedi ![]() Tiyatro kökenli olmayanların da yönetmenliğe başlamasıyla Türk sinemasında tiyatrocuların kesin egemenliği ortadan kalkmış oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Bu özellikleri nedeniyle 1940-50 arası dönem, Türk sinemasında "tiyatroculardan sinemacılara" geçiş dönemi olarak nitelendirilir ![]() Yeni yönetmenlerin sinemaya girmesiyle film sayısında da bir artış görüldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sinemanın ülke çapında yaygınlaşması, izleyicinin genel eğilim ve özlemlerini kollayan, bunlara seslenerek yaygınlık kazanmaya çalışan "popüler" bir sinema doğurdu ![]() ![]() Bu dönemde Yerli Film Yapanlar Cemiyeti (1946) kuruldu ve ilk ciddi yerli film yarışmasını düzenledi (1948) ![]() ![]() Hem zaman kazandırdığı, hem de tiyatro dışından gelen oyuncular yeterli ses ve konuşma eğitimine sahip olmadıkları için film çekimlerinde sesli çekim bırakılarak dublaj yöntemi benimsendi ![]() ![]()
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|