Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağlatan, ayet, kızdıran, şeytanı

Şeytan'ı Kızdıran ve Ağlatan Ayet

Eski 01-28-2010   #1
bukett
Icon1861

Şeytan'ı Kızdıran ve Ağlatan Ayet



O kimselerki: Bir kötülük işledikleri, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı anarlar; günahlarının bağışlanmasını isterler Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir?
Bir de onlar, günaâh üzerinde bile bile ısrar etmezler Bunlara rablerinden mağfiret vardır; altından ırmaklar akan cennetler vardır Orada ebedî kalırlar Böyle yapanların mükâfatı, ne kadar güzeldir " (Âl-i İmrân sûresi, âyet: 135-136)


Tevbe
Fakih anlatıyor:
-Rahmetlik babam (senedi saydıktan sonra) Hz Ali b Ebî Talib (ra) şöyle dediğini anlattı:
-Resûlüllah (sav), müslümanlar arasında kardeşlik bağı kurdu Bu çeşitten olmak üzere , Said b Abdullah ile Sa'lebe Ensarî arasında bir kardeşlik bağı kurdu
Bu sırada , Resûlüllah(sav) , Tebük gazasına çıkmıştı
Said b Abdullah gaza niyeti ile yola çıktı Yerine kardeşi Sa'lebe'yi çoluk çocuğunun işi için vekîl bıraktı Sa'lebe odun taşıyor; su getiriyor Bütün bunları yaparken , sevabını Allahu Tealadan diliyordu Bir gün dönüşünde eve girdi İçeri girince ona iblis geldi:
- Şu perdenin arkasına bak, deyince , Sa'lebe, perdeyi kaldırdı ve kardeşinin güzel hanımını gördü Dayanamadı; yanına girdi onu okşadı
Kadın şöyle dedi:
- Ey Sa'lebe! Allah yolundaki kardeşinin bizim için sana bıraktığı hakkı koruyamadın
Bunun üzerine Sa'lebe :
- Eyvah, mahvoldum! Diye bağırıp yola düştü Bir dağa çıktı
Yüksek sesle şöyle yalvarıyordu:
- İlahi Sen Sen'sin: ben de benim Sen mağfiretle karşılayansın Ben ise, günahlarla, hatalarla huzuruna geldim
Resûlüllah (sav) gazadan döndükleri zaman, herkes kardeşini karşılamaya geldi Ama, Said'in kardeşliği gelmedi
Said evine gitti; hanımına sordu:
- Allah yolunda kardeş olduğumuz Sa'lebe nerede?
Kadın şöyle anlattı:
-O kendini hatalar denizine attı; dağa doğru çıkıp gitti Said kardeşini aramak üzere yola çıktı; gidip buldu
Sa'lebe yüzüstü düşmüştü Başını iki eli arasına almıştı Yüksek sesle şöyle diyordu:
- Zillet makamım ne kadar düşük! Rabbine âsi olan kimsenin makamı nasılsa öyle
Said ona şöyle dedi:
- Kalk ey kardeşim, bu gördüğüm hâl nedir?
Sa'lebe şöyle dedi:
- Seninle gelemem Ancak, şu şekilde gelebilirim: Elimi boynuma bağlamalısın Zelil bir kul, efendisinin kapısına nasıl götürülürse öyle götürmelisin
Said onun dediğini yaptı Sa'lebe'nin Hamsane adında bir kızı vardı Gelip babasını aldı; Hz Ömer (ra)'in kapısına götürdü Evden içeri girdiler Sa'lebe , Hz Ömer(ra)'e şöyle dedi:
- Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?
Hz Ömer (ra) şöyle dedi:
- Git yanımdan, saçlarından tutup seni ezmek istiyorum Buradan çık, git; benim yanımda sana yer yok
Buradan çıkınca , Hz Ebû Bekir (ra)'in yanına gitti; şöyle dedi:
- Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?
Hz Ebû Bekir (ra) şöyle dedi:
-Git buradan ; benide kendi ateşini yakma; Bana göre , senin için hiçbir tevbe yoktur
Oradan çıktı; Hz Ali (ra)'nin kapısına gitti
Şöyle dedi:
- Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?
Hz Ali (ra) şöyle dedi:
- Çık git buradan Bence, senin için bir tevbe yoktur
Buradan çıkınca, şöyle dedi:
- Ey kardeşim! Ey kızım! bu üç kişi beni ümitsiz bıraktı Ümidim o ki, Resûlüllah (sav) beni ümitsiz bırakmaz
Bunun üzerine kızı, onu Resûlüllah (sav)'ın yanına götürdü
Resûlüllah (sav) onu görür görmez şöyle dedi:
- " Cehennemin zicirlerini ve bukağılarını, bana hatırlattın"
Resûlüllah (sav)'a şöyle dedi:
- Yâ Nebiyyallah! Allah yolunda gazi kardeşimin karısına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?
Resûlüllah (sav) şöyle buyurdu:
- "Çık buradan ; bana göre hiçbir şekilde senin tevben yoktur"
Oradan böyle çıktıktan sonra kızı ona şöyle dedi:
- Ey baba, Muhammed (sav) ve ashabı senden razı oluncaya kadar; sen benim babam değilsin; ben de senin kızın değilim
Bunun üzerine Sa'lebe yüksek sesle:
- Yâ Rabbi! Ömer'in kapısına gittim; beni dövmek istedi Hz Ebû Bekir'e gittim; beni azarladı, tahkir etti Hz Ali'nin yanına gittim; beni kovdu Peygambere gittim; beni ümitsiz bıraktı
Ey Mevlam! Benim için sen ne yapmayı istiyorsun Bu duâma "evet" diyecekmisin? yoksa cevabın "hayır" şeklinde mi olacaktır?
Bunun üzerine semadan bir melek geldi; Resûlüllah (sav)'a şöyle dedi:
-Allahu Teala soruyor: Halkı sen mi yarattın, yoksa ben mi?
Resûlüllah (sav), Allahu Teala'yı murad edip, şu cevabı verdi:
-"Sen, ey efendim!"
Bunun üzerine melek şöyle dedi:
-Allahu Tealâ şöyle buyuruyor:
-Kuluma müjdele; onu bağışladım
Bunun üzerine Resûlüllah (sav) ashabına sordu:
- "Sa'lebe'yi kim bana getirecek?"
Hz Ebû Bekir (ra) ve Ömer (ra) kalktılar:
- Biz getiririz, Yâ Resûlallah! Dediler
Hz Ali (ra) ve Selman (ra) da kalktılar:
- Ya Resûlallah! Biz getiririz, dediler
Resûlullah (sav) Hz Ali (ra) ve Selman (ra)'a izin verdi
Sa'lebe'nin yolunu tutup gittiler Yolda Medine çobanlarından birine rastladılar
Hz Ali (ra) ona sordu:
- Resûlullah'ın ashabından birini gördünmü?
Çoban şöyle dedi:
- Galiba siz cehennemden kaçan birini arıyorsunuz?
- Evet,i onu arıyoruz Bizi onun yanına götür, deyince çoban şöyle dedi:
- Gece basınca, şu dereye gelir gider, şu ağacın altına oturur Sonra Yüksek sesle şöyle der:
- Rabbine âsi olanın makamı ne kadar düşüktür!
Orada beklediler Gece olunca Sa'lebe geldi; o ağacın altına gidip oturdu Sonra ağlayarak secdeye kapandı
Selman onun ağlamasını duyunca, ona doğru yürüdü ve şöyle dedi:
- Yâ Sa'lebe kalk Âlemlerin Rabbi seni bağışladı
Bu sesi duyunca sordu:
-Habîbim Muhammed nasıldır?
Allah'ı ve seni seviyor, dediler Bilâl namaza kalktığı zaman, Sa'lebe'yi mescide getirdiler Safın son kısmında durdular
Resûlüllah (sav) namazda :
- "Çoklukla övünmek sizi oyaladı" (Tekâsür sûresi, âyet:1) âyetini okuduğu zaman, bir bağırırş bağırdı
- "O kadar ki; kabirleri ziyaret ettiniz" (Tekâsür sûresi, âyet:2) âyetini okuyunca bir daha bağırdı;dünyadan ayrıldı
Resûlüllah (sav) namazı bitirince Sa'lebe'nin yanına geldi
-" Ey Selman, onun üzerine su serp"
Selman:
- Yâ Resûllallah, o dünyadan ayrıldı
Sonra kızı geldi; Resûlüllah'a şöyle dedi:
- Yâ Resûlallah, babam nerede? Ona hasret kaldım
Resûlüllah (sav) ona:
- " Mescide gir " dedi Mescide girince, babasını ölmüş buldu Elini başına götürdü
- Ah perişan halim, ah babacığım, senden sonra bana kim bakacak?
Demeye başladı
Onun bu haini gören Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
-" Ey Hamsane! İstermisin: Ben, senin baban olayım; Fatımada kardeşin?"
Buna karşılık şöyle dedi:
- Olur Yâ Resûlallah!
Resûlullah (sav) Sa'lebe'nin cenazesine gitti Kabrin kenarına geldiği zaman, parmak uçlarına basarak yürüdüğü görüldü
Döndükleri zaman, Hz Ömer (ra) şöyle sordu:
- Yâ Resûlallah! Kabrin başında parmak uçlarına basarak yürüyordun; nedendir?
Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:
- "Yâ Ömer! Meleklerin çokluğundan, ayağımın tabanını basacak yer bulamadım "
FAKİH der ki:
- Yukarıdaki hikâye çeşitli lafızlarla anlatılmıştır
Söylendiğine göre şu âyet-i kerime o sahabe hakkında nâzil olmuştur
- " O kimselerki: Bir kötülük işledikleri, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı anarlar; günahlarının bağışlanmasını isterler Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir?
Bir de onlar, günaâh üzerinde bile bile ısrar etmezler Bunlara rablerinden mağfiret vardır; altından ırmaklar akan cennetler vardır Orada ebedî kalırlar Böyle yapanların mükâfatı, ne kadar güzeldir " (Âl-i İmrân sûresi, âyet: 135-136)

__________________





G€rç€k ßana bîr adım daha yaklş gafl€t ßnd€n ßîr adm daha g€rî at ama uzak dr ßnd€n d€ssas



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.