Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Yemek Tarifleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
menüsü, ramazan

Ramazan Menüsü

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Menüsü



Ramazan menüsü

Eskiden büyüklerimiz, "1 çeşit zeytin var sofrada, diğer yeşil zeytinin işi ne?" derler ve fazla gördükleri yiyecekleri sofradan kaldırtırlardı Böylece Ramazan sofralarımız olabildiğince sade bir hale gelirdi

Küçükken bunun sebebini anlayamazdık, ancak Ramazan ayının, oruç tutmanın anlamını kavradıkça biz de çocuklarımıza aynı öğütleri verir olduk

Bu sıcak yaz günlerinde herkese hayırlı Ramazanlar dilerim 2-3 senedir Ramazan ayının sıcak havalara rastlaması sonucu insanın sabrı ve dirayet gücü biraz daha önem kazandı Artan şehir nüfusunun büyük bir bölümünün binalar içinde veya masa başı işlerde çalıştığını ve güneşin kavurucu sıcaklarından korunmasının mümkün olduğunu düşünsek de ne yazık ki güneşin altında çalışmak zorunda olanlar için nefis terbiyesi biraz daha zor olsa gerek Ancak büyük bir sabır ve inançla oruçlarını tutarlar, tutmaya çalışırlar

Yine büyük şehirlerde, neredeyse her semtin merkezinde açılan alışveriş merkezleri, her köşe başında açılıp mahalle bakkallarının sonunu getiren büyük marketler, mağazalar veya lokantalar tüketimi körüklüyor Kimsenin de bireysel olarak bu tüketim çılgınlığına "Dur" demeye niyeti var gibi görünmüyor En azından şehir merkezlerinin içinde açılan devasa alışveriş merkezlerinin sayısının artmasından durum öyle anlaşılıyor Peki 12 ayın içinde en hayırlısı olan Ramazan'ı yaşarken ve oruç tutarken, yediklerimiz ve içtiklerimiz konusunda kendimizi sınırlıyorsak, bu süreç içinde, cebimizden çıkan paranın tüketim çılgınlığına hizmet etmesine 1 ay "Dur" dememiz gerekmez mi?

Aklıma bu sorular takıldığı zaman, kıymetli çocukluk zamanlarım aklıma gelir Eskiden büyüklerimiz çok çeşitli yiyeceklerle hazırlanan sofrayı gördüklerinde, "1 çeşit zeytin var sofrada, diğer yeşil zeytinin işi ne?" veya "Sofrada peynir var iken bir başka peynirin işi ne?" derler ve sofradan fazla gördükleri yiyecekleri kaldırtırlardı Böylece Ramazan sofralarımız olabildiğince sade bir hale gelirdi Belki küçükken anlayamazdık bunun sebebini, ancak daha sonraları, Ramazan ayının, oruç tutmanın anlamını kavradıkça biz de çocuklarımıza aynı öğütleri verir olduk

Büyük şehirlerde lokantaların Ramazan ayına özel yemekler çıkartması belki doğal karşılanabilir, ancak bu yemeklerin ve Ramazan sofralarının şölen içinde geçmesi ve bir kutlama havasında olması, oruç tutma niyeti ile bağdaşamaz Düşünün, her insanın midesinin büyüklüğü sadece avucunu sıktığı zamanki büyüklüktedir Gereğinden fazla yemek yenince, mide esnek yapısından dolayı genişler, vücudu fazlasıyla meşgul eder ve sonrasında sindirim sistemini yorar Saatlerce aç kalan bir bünye için, bu ani değişiklik ise çeşitli sağlık problemlerine yol açabilir Peki, ama oruç, aç kalmanın ne demek olduğunu, belki de hiç bilmediğimiz aç insanların 30 gün değil 365 gün ne hissettiğini anlamak ve nefis terbiyesi için tutulmuyor mu?

Keşam Çorbası

Malzemeler: 1 çay bardağı köftelik bulgur, 1/2 çay bardağı irmik, 400�500 gr süzme yoğurt,

1 lt su (6 su bardağı), 3�4 diş sarımsak, 1 yemek kaşığı tereyağı, 2 yemek kaşığı zeytinyağı,

1 çay kaşığı tuz, 1/2 çay kaşığı karabiber

Yapılışı: Süzme yoğurdun üzerine su ilave edilerek iyice ezilir Pütürsüz hale gelen karışımın içine köftelik bulgur ve irmik ilave edilerek karıştırılır Birkaç kez karıştırıldıktan sonra tencere ocağa alınır ve karışım kaynayana kadar tahta kaşıkla devamlı karıştırılır İnce bulgur piştiği zaman tencere ocaktan alınır Bir tavaya tereyağı ve zeytinyağı konduktan sonra ocak yakılır Kızdırılan yağın içine dövülmüş sarımsak ilave edilir ve altüst edildikten sonra pişen çorbanın üzerine ilave edilir Yeterli miktarda tuz ilave edilir

Nohutlu Keşkek

Malzemeler: 1 su bardağı keşkeklik buğday, ½ su bardağı nohut, 300�400 gr kaburga eti, 1 soğan, 1 çorba kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı salça, 1 çay kaşığı kimyon, ½ çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı tuz Kapak hamuru için: 1 su bardağı un, ½ sb su, 1 tk tuz Servis için: 1 çorba kaşığı tereyağı

Yapılışı: Buğday üzerine bir parmak su geçene kadar su ilave edilerek ıslatılır ve bir gece bekletilir Ertesi gün süzüldükten sonra haşlanmış nohut, kaburga parçaları ve ince ince doğranmış soğanlar ile birlikte güvecin içine konur Kimyon, karabiber ve tuz ilave edilir Tereyağı küçük parçalar halinde konur ve 1 su bardağı ilave edilir 1 su bardağı içinde karıştırılan salça da döküldükten sonra kapak kapatılır Kapak ile tencere arasında boşluk kalmaması için önceden un, su ve tuz ile hazırlanan hamur kenarlara yayılarak bastırılır Önce harlı, sonra kısık ateşte 30-35 dk pişirildikten sonra kapak açılır Pişen etlerin kemikleri güveçten çıkartıldıktan sonra bütün malzemeler el karıştırıcısı ile iyice ezilir Kızdırılmış tereyağı ile servis edilir

Meyveli Parfe

Malzemeler: 3 yumurta, 1 su bardağı şeker, 2 paket krema, 2 su bardağı soğuk süt, 1 kâse taze karadut, 1 kâse mürdüm eriği, 1 kâse taze kayısı, Süs için: karadut reçeli

Yapılışı: Yumurta ve şeker derin bir kâseye konur ve şeker eriyene kadar iyice çırpılır

Diğer bir tarafta ise kremanın hazırlanması için, cam kâseye iki poşet toz krema (hazır alınabilir) ve çok soğuk süt dökülerek çırpılır İyice karıştırılıp yoğun bir kıvama gelen kremanın üzerine daha önceden çırpılmış olan şekerli yumurta ilave edilerek çırpma işlemine devam edilir Karışım işlemi bittikten sonra muhallebinin içine doğranmış meyveler ilave edilir ve hep birlikte harmanlanır Malzemenin dondurulacağı kâse şeffaf streç film ile kaplanır Muhallebi kâseye döküldükten sonra üstüne de şeffaf streç film yerleştirilip buzluğa konur Donan muhallebi üzerine karadut reçeli servis edilerek afiyetle yenir

Not: Muhallebinin içine katılacak meyveler isteğe bağlı olarak değişebilir Süslemek için de sevilen bir reçel dökülebilir

Bir haftalık menü

15 Ağustos Pazar

Sahur

Sebzeli lorlu tepsi kömbesi

Kavun veya karpuz, üzüm tabağı

Kahvaltı ve çay

İftar

Terbiyeli gerdan çorbası

Etli yaprak sarması

Un helvası

16 Ağustos Pazartesi

Sahur

Boşnak böreği

Karadut suyu

Kahvaltı ve çay

İftar

Ekşili pilav

Izgara köfte

irmik tatlısı

17 Ağustos Salı

Sahur

Kıymalı altüst böreği

Üzüm hoşafı

Kahvaltı ve çay

İftar

Soğuk buğday çorbası

Karnıyarık

Pilav

Mevsim salatası

Su muhallebisi

18 Ağustos Çarşamba

Sahur

Patlıcan kavurmalı tepsi böreği

Kayısı hoşafı

Kahvaltı ve çay

İftar

Mantar çorbası

Sebzeli kuzu kuşbaşı fırında

Erişte pilavı

Semizotlu cacık

Kavun, karpuz, üzüm

19 Ağustos Perşembe

Sahur

Tahinli cevizli ekmek

Kahvaltı ve çay

Limonata

İftar

Soğan çorbası

Köfteli, yoğurtlu ev kebabı

İmambayıldı

Sütlaç

20 Ağustos Cuma

Sahur

Tavuklu pirinç pilavı

Vişne hoşafı

Akıtma

Kahvaltı ve çay

İftar

Taze fasulye çorbası

Tatar böreği

Patlıcan dolması

Elmalı güllaç sarması

hulya erol

Alıntı Yaparak Cevapla

Ramazan Menüsü

Eski 10-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Menüsü



tekne orucu

Israrlarıma dayanamayan anneannem ve babam sonunda bir çözüm bulmuşlardı Bana, "Sen de orucunu tut ama öğle ezanı okununcaya kadar

O vakit orucunu bize satarsın ve orucunu açarsın, daha sonra iftara kadar yine yemek yemezsin, birlikte akşam ezanı ile orucumuzu açarız" demişlerdi Biraz daha büyüyünce öğrendim ki bu oruca "tekne orucu" deniyormuş

-Çocukluğumda, henüz apartmanlar mantar gibi hızlı bir şekilde ortalığa yayılmamış iken, geniş bahçeler içinde müstakil evlerde yaşanırdı Evin oğlu evlendiği zaman evin bir odası yeni gelin için döşenirdi Tüm aile bireyleri büyük sofralarda beraber yemeklerini yerlerdi Geniş bahçenin içinde kurulan sofrada söz her zaman annenin olurdu Kayınbaba ise gelinlerle muhatap olmazdı Bu evlerde en çok eğlenen ve sefa süren çocuklar olurdu Babaanne ve anneanneler türlü fedakârlıklarla zamanlarının büyük bir kısmını torunları için harcarlar ve büyük bir sabırla onları büyütürlerdi Ben de anneannem ile kısa da olsa, çok güzel hatıralarla dolu, unutamadığım zamanlar geçirdim

Kalabalık ailenin içinde çocuk olmak çok güzeldi Ramazan ayı boyunca evdeki büyüklerin telaşı, koşuşturmaları, yemek vaktine yakın mutfaktaki hazırlıklar bize oyun gibi gelirdi Ramazan ayı gelmişti ve evimizdeki büyükler oruç tutuyorlardı 5 veya 6 yaşımda iken, ben de oruç tutmak istiyordum, ancak annem ve babam çok küçük olduğumu söyleyerek bu isteğime izin vermediler Ancak ablalarımın oruç tuttuğunu gördükçe, benim de her geçen gün oruç tutma isteğim artıyordu Israrlarıma (daha doğrusu mızmızlanmama) dayanamayan anneannem ve babam sonunda bir çözüm bulmuşlardı Bana "Sen de orucunu tut, ama öğlen ezanı okununcaya kadar O vakit orucunu bize satarsın ve yemeğini yer orucunu açarsın, daha sonra iftara kadar yine yemek yemezsin birlikte akşam ezanı ile orucumuzu açarız" demişlerdi Biraz daha büyüyünce öğrendim ki, bu oruca "tekne orucu" deniyormuş Çocukları oruç tutmaları için özendiren ve alıştıran bir eğitim gibi idi aslında Oruç tutmam için izin çıktığında çok heyecanlıydım Annem sahurda peynirli su böreği, etli pilav ve vişne hoşafı pişirdiğini söyledi "Allah'ım hepsi benim çok sevdiğim yemeklerdi, ben de yarın oruç tutacaktım" diye düşünmüştüm

Sahurda hep birlikte yemeğimizi yedik, duamızı edip tekrar uyuduk Sabah uyandığım zaman kendimi iyi hissediyordum ancak öğle vaktine doğru uykum gelmeye ve kendimi yorgun hissetmeye başladım Anneannem halimi hemen anlamış olacak ki, "Orucunu bana sat, sonra yemek ye" dedi Ancak ben 5 yaşımın aklı ile "Ben sizin gibi akşamı beklemek istiyorum" dedim Biraz sonra babam yanıma geldi ve "Orucun tamamlandı, yemek yiyeceksin" dedi Babama karşı çıkamazdım tabii Zaten itiraz edecek halim de kalmamıştı Hiç unutmuyorum, yemeğimi yedikten sonra babam bana ödül olarak delikli 2,5 kuruş vermişti Koşarak şekerci Ali amcanın dükkânına gidip düdüklü horoz şekeri almıştım

İftar sofrasından kalktıktan sonra evin cumba bölümüne geçerdik Hasır ahşap örmeli ve pilli radyodan Ramazan boyunca yayınlanan dua ve sohbetler dinlenirken, bir yandan da rahmetli babam bizlere yemek seçmememiz gerektiğini, açlığın çok kötü bir şey olduğunu ve yiyebileceğimiz kadar yemeği tabağımıza almamızı, böylece israfı da engelleyeceğimizi nasihat ederdi "Siz paylaşırsanız, adil olarak dağıtırsanız eğer malınız bereketlenir Ancak bu yardımları sakın ola ki durumu kötü olan fakir insanı rencide edecek şekilde yapmayın, erzakları akşam karanlığında ve verilecek para zarf içine konarak dağıtılmasını söyler, hatta yardımı sizin yaptığınızı bilmeseler dahi olur" derdi Babacığım ne haklıymış, büyüyünce anlamıştım

Ovmaç çorbası:

Malzemeler: 2 su bardağı un, 1 adet yumurta, 1 çay kaşığı tuz, 1 su bardağı yoğurt, 4 su bardağı et suyu veya su, 250 gr kese yoğurdu, 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 yemek kaşığı salça, 1 avuç nane, ½ tatlı kaşığı tuz

Yapılışı: Geniş bir kaba dökülen unun üzerine çırpılmış yumurta gezdirilir ve avuç içinde ovalanır Bu aşamada hamurun eşit büyüklükte ufalanmasına dikkat edilmelidir Hazırlanan yumurtalı un parçalarının yarısı bir çorbada kullanılır Diğer yarısı kurutulduktan sonra kavanozda saklanır Bu işlem bittikten sonra derin bir tencereye et suyu dökülerek ocağa alınır ve içine ufalanmış hamur parçaları ilave edilir Hamurun topaklanmaması için tenceredeki suyun sürekli olarak karıştırılması gerekir Diğer tarafta bir kap içinde süzme yoğurt su ile ezilip pütürsüz hale getirilir Yoğurdun kesilmemesi için kaynamakta olan çorbanın suyundan 1-2 kepçe alınarak yoğurdun içine karıştırılır Daha sonra bu yoğurt, kaynamakta olan çorbanın içine yavaş yavaş ve devamlı karıştırılarak ilave edilir
Kaynadıktan 1-2 dakika sonra tencere ocaktan alınır ve çorbanın içine tuz ilave edilir

Bir tavada tereyağı ile salça kavrulur, üzerine kuru nane dökülerek pişen çorbanın üzerinde gezdirilir

Patatesli sulu köfte

Malzemeler: 1/2 kg köftelik kıyma, 2 dilim bayat ekmek, 1 adet yumurta, 2 adet soğan, 8-10 dal maydanoz, 1 çay kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı tuz, 1/2 çay kaşığı karabiber, 1 çorba kaşığı karışık salça, 4 orta boy patates, 1/2 çay bardağı zeytinyağı, 1,5 su bardağı su

Yapılışı: Kıyma ve ekmek içi parçalanarak yoğurma kabına konur Üzerine ince doğranmış maydanoz, yumurta, kimyon, karabiber ve tuz ilave edildikten sonra yoğurma işlemine geçilir Özleşen köfte ceviz büyüklüğünde yuvarlanır ve bir tepsi üzerine dizilir Diğer bir tarafta ince ince doğranmış soğan, zeytinyağı ve salça ile kısa bir süre kavrulur Patatesler de kabukları soyulduktan sonra kibrit kutusu kalınlığında, halka şeklinde doğrandıktan sonra tüm malzemenin tepsiye dizilme işlemine geçilir İlk olarak tavada kavrulan malzeme tepsiye dökülür 1 patates diliminin üzerine 1 adet köfte yerleştirilip patates ve köftelerin tümü bitene kadar tepsiye dizilir Geriye kalan sıvı yağ ve salça bir tavada kısa bir süre kavrulduktan sonra üzerine su ilave edilerek tepsiye dökülür Ocağa alınan tepsinin altı yakıldıktan sonra yemek kaynamaya bırakılır Pişen patatesli sulu köfte, sade pilav ile servis edilerek afiyetle yenir

Elmalı cevizli güllaç

Malzemeler: 3 adet elma, 1/2 çay bardağı toz şeker, 1 tatlı kaşığı tarçın, 1/2 su bardağı badem, (fındık, ceviz), 3 yaprak güllaç, 750 gr süt, 1 su bardağı şeker

Yapılışı: Elmaların kabukları soyulduktan sonra elmalar rendelenir ve ocakta ısıtılmış olan tavanın içine dökülerek pişirilir 3-4 dakika sonra üzerine toz şeker serpilerek kısık ateşte 2 dakika alt üst edilerek pişirilir ve tava, ocaktan alınır Üzerine iri kıyılmış fındık (veya badem) ve tarçın ilave edildikten sonra malzeme soğumaya bırakılır Bir tencereye süt ve toz şeker konup karıştırıldıktan sonra kaynamaya bırakılır Güllaç yaprakları ortadan ikiye ayrılır ve tepsinin üzerinde kaynatılmış şekerli süt ile ıslatılır Yumuşayan güllaç yaprağı bir kâsenin içine sığacak şekilde serilir

Güllaç yaprağının üzerine elmalı iç malzemesi konur ve sarkmış olan güllaç yaprakları ile üzeri kapatılır Kâse ters olarak çevrilir ve güllacın servis tabağına çıkartılması sağlanır Tüm güllaç yaprakları için aynı işlem tekrarlandıktan sonra kalan süt ısıtılıp kaplanmış güllaç topları üzerine pay edilerek bekletilir Yaklaşık yarım saat sonra soğuması için buzdolabına konur Dolapta soğutulan güllaç toplarının üzerine badem parçaları konarak servis edilir

Bir haftalık menü

22 Ağustos Pazar

Sahur

Ebem çöreği

Karpuz, kavun

Kahvaltı ve çay

İftar

Sebzeli sulu köfte

Patlıcan musakka

Taze peynirli güllaç sarması

23 Ağustos Pazartesi

Sahur

Lorlu ve pazı içli gözleme

Üzüm, karpuz

Kahvaltı ve çay

İftar

Sütlü aş çorbası

Mantarlı et kavurması

Arpa şehriye pilavı

Mürdüm eriği hoşafı

24 Ağustos Salı

Sahur

Huluçka (Peynirli tereyağlı yoğurtsuz mantı)

Kızılcık şerbeti

Kahvaltı ve çay

İftar

Kremalı havuç çorbası

Paşa böreği

Üzüm, kavun

25 Ağustos Çarşamba

Sahur

Ev yufkasından haciveli (kıymalı-peynirli)

Erik suyu

Kahvaltı ve çay

İftar

Patates çorbası

Macana (Etli bamya yemeği)

Çatal tatlısı

26 Ağustos Perşembe

Sahur

Et suyuna salma alaca pilav

Koruk şerbeti

Cantık böreği

Kahvaltı ve çay

İftar

Etli tarhunlu çorba

Mecidiye köfte ızgarada

Pekmezli ve afyonlu kıvrım tatlısı

27 Ağustos Cuma

Sahur

Kete içli ve sade katmer

Patates ve pancar salatası

Kahvaltı ve çay

İftar

Düğün çorbası

İstim kebabı

Muska böreği

Yoğurt tatlısı

Hülya Erol

Alıntı Yaparak Cevapla

Ramazan Menüsü

Eski 10-28-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Menüsü



Yemek programları yöresel yemeklerimizi katlediyor

Bu sene çeşitli kanallarda yayınlanan yemek programlarında gençler yılların yöresel yemeklerini kendi yorumlarını katarak sunuyorlar Daha da kötüsü "bu da benim yorumum" deme cesareti gösteriyorlar Bu, yemek kültürümüze vurulan ağır darbelerden biridir Çünkü

Ramazan ayı gelince nedense hep çocukluğum ve eskiden yaşadığımız günler aklıma geliyor Bu haftaki yazım içinde şimdiki Ramazanlara ait güzel bir şeyler anlatmayı istedim, ancak hiçbir şey aklıma gelmedi Televizyonlardaki yeni nesil reklamlarda gazlı içecekler ile kurulan iftar sofralarının çocukların beynine işleniyor olmasından mı bahsedeceğim? Veya dünyanın en eski hazır çorbası olan tarhanayı bilmeyen nesillere içirilen, içinde katkı maddesi olan hazır çorbalardan mı? İnsanların bayram veya seyranlarda birbirlerini ziyaret etmek yerine cep telefonlarından hazır mesaj göndermeleri de bahis konusu olabilir elbette Ananelerimizden, gelenek ve göreneklerimizden çok uzaklaştık, kendimize yabancılaştık Hoşaflarımızı unuttuk, siyah gazlı içecekler ile oruç açar olduk Ben bu medeniyet adı altında Batı'ya özenmeyi, sahip olduklarımızı yok saymayı, kendi kimliğimizden uzaklaşmayı hiç sevemedim, sevmeyeceğim de

Bir de bunlara son yıllarda tüm televizyon kanallarının ilgi gösterdiği yemek programları ekleniyor Bu sene çeşitli kanallarda yayınlanan yemek programlarında gençler yılların yöresel yemeklerini kendi yorumlarını katarak sunuyorlar Daha da kötüsü "Bu da benim yorumum" deme cesareti gösteriyorlar Örneğin geçen gün bu programların birinde yemek yapan kişi Karadeniz yöresinin meşhur "Laz böreğini" hazır börek yufkası ile aslına uygun olmayan biçimde yaptı Bu böreği yıllardır mutfağında çocuklarına hazırlayan annelere ayıp olmuyor mu? İşte bu, yemek kültürümüze vurulan ağır darbelerden biridir Şu iletişim ve teknoloji çağında hâlâ bilmediğini bilmiyor olmak ve öyle kalmak çok kötü bir şey Eğer yöresel bir yemeği yapmayı bilmiyorsa kişinin kendi şahsına ait yorumlarla şov amaçlı olarak kültürü yozlaştırmaması gerekir Yemek yapmayı sadece teoride geliştirmek, pratikte değiştirmek ve neredeyse matematik hesaplamalar (81 gr süt, 52 gr un gibi anlatımlarla) üzerine oturtarak bilimsel bir yaklaşım getirmeye çalışmak ne yazık ki konu "yemek" olunca doğru sonuçlar vermiyor Bir de bu büyük hataları Ramazan ayında, yemek pişirme konusunda kendini geliştirmeye çalışanlara "doğru bilgi" veriyor gibi yapmak ve kişileri bir nevi sömürmek tepkisiz kalınacak bir durum değil benim için Yöresel yemeklerimize yorum katıp kültürümüzü yozlaştıranlar cahil olabilir, ancak bu tarz yaklaşım gösteren kişileri analiz ve tespit ederek kitle yayın kuruluşlarında boy göstermelerine etik olarak izin vermemek gerekir Gazetelerde sağdan soldan toparlanan bilgilerle yemek ile ilgili köşe yazısı yazmak, Fransa'da "Le Cordon Blue" yemek okulundan sertifika almak veya uygulanamayacak tariflerin dolu olduğu yemek kitabı çıkartmak ile yemek hocası olunmuyor ne yazık ki Belki albenisi olan veya dışarıdan beğenilen durumlar meydana gelmiş olsa da içi boş olduktan sonra bir anlam ifade etmez ve er ya da geç bu yapaylık ortaya çıkar Keşke yemek kültürüne zarar veren bu kendini bilmeyen insanlardan bahsetmek yerine, Ramazan'da günümüzde olup biten güzel şeylerden bahsediyor olsaydım

ERENLER ÇORBASI

Malzemeler: 250 gr kuşbaşı kuzu eti, 1 su bardağı nohut, 1 su bardağı ev eriştesi, 1 yemek kaşığı tereyağı, ½ çay bardağı zeytinyağı, 1 yemek kaşığı kuru nane, ½ limon suyu, 1 adet yumurta, ½ çay kaşığı karabiber, ½ tatlı kaşığı tuz, 5 su bardağı su

Yapılışı: Bol su içinde 1 gece bekletilen nohut, yıkanır ve süzülür Kuşbaşı doğranmış kuzu eti, süzülen nohutla birlikte düdüklü tencereye konur ve üzerine 5 bardak su ilave edilerek pişirilir Pişen malzemelerin üzerine ev eriştesi ve zeytinyağı ilave edilip kaynamaya bırakılır Başka bir tarafta çorbanın terbiyesini hazırlamak için bir yumurtanın sarısıyla, limon suyu karıştırılır ve çorbadan alınan bir kepçe su ile yavaş yavaş karıştırılarak terbiye ılıştırılır Hazırlanan terbiye kaynamakta olan çorbanın içine devamlı karıştırılarak dökülür ve üzerine tuzu ilave edilir Çorbanın kıvamı koyu ise sıcak su eklenebilir Kaynadıktan 2 dakika sonra ocaktan alınan çorbanın üzerine "yüzlük" hazırlanır Çorbanın üzerine yüzlük dökülerek çorba servise hazır hale getirilir

BAHÇIVAN KEBABI

Malzemeler: 250 gr kuşbaşı et, 3 adet kabak, 2 adet havuç, 3 adet patates, 1 adet büyük soğan, 5 diş sarımsak, 250 gr yeşil fasulye, 1 yemek kaşığı domates salçası, ½ yemek kaşığı biber salçası, 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı tuz, ½ yemek kaşığı toz şeker, ½ çay kaşığı karabiber, ½ çay kaşığı kimyon

Yapılışı: Tüm sebzeler yıkandıktan sonra önce boylamasından 4'e, daha sonra 2 cm eninde doğranır Düdüklüye tereyağı konur ve tencere ısıtılır Yağ eriyince tencereye kuşbaşı doğranmış etler ilave edilerek kavrulur 5 dakika sonra üzerine sarımsak, salça ve yemeklik doğranmış soğan eklenerek kavrulur Ardından sırasıyla havuç, fasulye, kabak, patates ilave edilerek sotelenir Malzemelerin üzerine 1 su bardağı su, baharatlar, toz şeker ve tuz dökülerek düdüklü tencerenin kapağı kapatılır ve pişirilir 10 dakika sonra pişen bahçıvan kebabı servise hazırdır

KAYGANA TATLISI

Malzemeler: 1 adet yumurta, 2 yemek kaşığı yoğurt, 5�6 damla limon suyu, 1/2 su bardağı un, 1 çay kaşığı toz şeker, 1/2 kahve kaşığı karbonat, 1,5 su bardağı sıvı yağı,

Şerbet için: 1 su bardağı toz şeker, 1,5 su bardağı su, 3�4 damla limon suyu

Yapılışı: Tatlının yapılması için yumurtalar bir kap içinde çırpıldıktan sonra yoğurt, şeker, tuz, limon suyu ve un eklenerek karıştırılır Karıştırılan hamur boza kıvamından biraz daha yoğun hale gelince kızartma aşamasına geçilir Ocağa alınan tavanın üzerine sıvıyağı dökülür ve ocak yakılır Yağ ısındıktan sonra ocak kısılır ve bir kahve kaşığı ile alınan hamurlar yağın içine atılarak kızartılmaya başlanır Hamurların kabarması için yağın her tarafa nüfuz etmesi gerekir Bunun için tava, kızartma işlemi sırasında hafif hafif sallanır Kızartılan sıcak hamurlar önceden hazırlanmış olan soğuk şerbetin içine atılır Şerbeti iyice çeken kaygana tatlısı servise hazırdır Şerbetin yapılışı: Su ve şeker bir tencereye dökülerek kaynatılır Kaynamaya başladıktan 8 dakika sonra içine limon suyu ilave edilir 3�4 dakika sonra ocaktan alınan şerbet soğutularak hazırlanır

Bir haftalık menü

29 Ağustos Pazar

Sahur

Afyonlu kömbe

Üzüm, kavun, karpuz

Kahvaltı ve çay

İFTAR

Patates çorbası

Patlıcanlı parça et (Pehli)

Cevizli gazel tatlısı

30 Ağustos Pazartesi

SAHUR

Cızlama peynirli börek

Kızılcık hoşafı

Kahvaltı ve çay

İFTAR

Sütlü mısır çorbası

Mürdüm erikli yahni

Sütlü burma kadayıf

31 Ağustos Salı

SAHUR

Lokum pilavı

Armut hoşafı

Kahvaltı ve çay

İFTAR

Pancar çorbası

Balık pilaki

Laz böreği (Muhallebili baklava)

1 EYLÜL Çarşamba

SAHUR

Tembel hanım böreği

Koruk şerbeti

Kahvaltı ve çay

İFTAR

Yabani semizotu çorbası

Pideli köfte yoğurtlu soslu

Taze üzüm suyu paluzesi

2 EYLÜL Perşembe

SAHUR

Tahinli tava katmeri

Erik suyu

Kahvaltı ve çay

İFTAR

Soğuk toyka çorbası

Tantuni sıkma

Aygut, Tosya cacığı

Pekmez soslu lop basması (Köle hamuru)

3 EYLÜL Cuma

SAHUR

Kaşık sapı makarna

Karışık meyve hoşafı

Kahvaltı ve çay

İFTAR

Dergâh çorbası

Etli bamya dolması

Dondurmalı sambalı tatlısı

Alıntı Yaparak Cevapla

Ramazan Menüsü

Eski 10-28-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Menüsü



Şekerleri kâseye boşalttım çocukları bekliyorum

Torunum Doruk, çocukluğunda geçirdiği bayramları güzel hatırlasın ve kendi çocuklarına güzel anılarını anlatsın istiyorum Ben hazırlıklarımı yaptım, dağıtacağım şekerleri kâseye boşalttım bekliyorum

Çok isterdim, aynı apartmanda oturan komşuların birbirine selam vermeyi esirgememesini, sokakta yürüyen insanların birbirine gülümsemesini veya insanların aç yatan komşusundan haberdar olup ona sahip çıkmasını

Ne mutlu, sabırla ve inançla bu mübarek günlerde oruç tutan kullara Ramazan Bayramı onlar için geliyor Bayram, mazeretleri olup da oruç tutamayan ve Ramazan'ı idrak ederek yaşayanlara da geliyor ıda dinimizin kolaylık gösterici yanlarından yararlanarak görevlerini yerine getirmenin huzuru ile bayramı bekliyorlar Bayram yaklaştıkça beni de ayrı bir telaş sarıyor Bayramlaşmaya gelecek olan çocuklar için hediye veya bozuk paraların hazırlanması gerekiyor Ben bayramları hep büyüklerin ellerini öpüp bayramlarını kutladıktan sonra aldığımız hediyeler ile hatırlarım Çocukluğumda bayram hediyesi olarak mendil içine konan para veya ucu dantelli kısa çorap beni çok mutlu ederdi Hele bir de okumanın önemini bilen büyüklerimizden bir hikâye kitabı almışsam o bayramı unutamazdım

Bayramdan bir iki gün önce evde bayram temizliği yapılır, bayram yemekleri hazırlanır, baklavalar ve börekler açılırdı Ramazan ayının sonuna doğru, bayram gelmeden evvel ihtiyaç sahiplerine yiyecek paketleri dağıtılırdı Paketlerin içine un, nohut, fasulye, buğday, bulgur, şeker, çay, yağ konurdu Ayrıca özellikle çocuklu evler için giyecek kıyafetler de hazırlanırdı Tüm bu yardımları özellikle gece vaktinde kimsenin görmemesine özen gösterilirdi Hem yardımın bir gösteriş unsuruna dönüşmemesi, hem de yardım edilecek kişilerin rencide olmaması için yardımların gizli ve gece karanlığında olmasına dikkat edilirdi Biz çocukken yardım hazırlıklarını evden izlerdik sadece

Bayramda coşkuyla beklediğimiz şey bayram ziyaretleri olurdu Mahallemizdeki tüm çocuklar toplanıp evleri ziyarete giderdik Büyüklerimizin ellerini öper, bayramlarını kutlar, ardından bize verilen şeker, lokum veya bayram tatlılarını torbamıza atar bir sonraki eve koşardık Ve nihayet tüm evlere ziyaretimizi tamamladıktan sonra bir yere oturup torbamızdaki bayramlıklarımızı sayardık Pay ettiğimiz şekerleri ve lokumları cebimize atıp sadece bayramlarda kurulan lunaparka giderdik Şimdiki çocuklar bilgisayar oyunlarından gözlerini ayırmıyorlar, ne yazık! Bakalım bu bayram kaç çocuk bilgisayarının başından kalkıp el öpmeye gidecek, merak ediyorum Ben hazırlıklarımı yaptım, dağıtacağım şekerleri kâseye boşalttım bekliyorum Torunum Doruk, çocukluğunda geçirdiği bayramları güzel hatırlasın ve kendi çocuklarına güzel anılarını anlatsın istiyorum

Bir ay boyunca sizlerle yemek kültürü ve eski Ramazanlarla ilgili anılarımı paylaştım Bu satırları okuyanları alıp o günlere götürebildiysem ne mutlu bana Her şeyin sahici olduğu o eski günlerden bugünlere sadece anıların kalması hüzün verici Çok isterdim, aynı apartmanda oturan komşuların birbirine selam vermeyi esirgememesini, sokakta yürüyen insanların birbirine gülümsemesini veya insanların aç yatan komşusundan haberdar olup ona sahip çıkmasını

Cevizli kadayıf

Malzemeler: 350 gr yaş kadayıf, 125 gr tereyağı, 1/2 çay bardağı zeytinyağı, 1 su bardağı dövülmüş ceviz

Şerbet için: 3 su bardağı şeker, 3,5 su bardağı su, ¼ adet limonun suyu

Yapılışı: Kadayıf büyük bir tepsiye didiklenerek yayılır Diğer bir tarafta tavada eritilen tereyağı ve zeytinyağı karıştırılır, kadayıfların üzerine dökülür Hafifçe ovularak her tarafı yağlanan kadayıflar daha sonra iki eşit parçaya ayrılır ve bir yarısı tepsinin dışına alınır Yağlanmış kadayıfın yarısı tepsiye eşit kalınlıkta yayıldıktan sonra hafifçe bastırılır ve üzerine dövülmüş ceviz yayılır Cevizlerin üzerine geri kalan kadayıflar da serildikten sonra eşit kalınlıkta olacak şekilde bastırılır Önceden 175-180 derecede ısıtılmış olan fırında kızaran kadayıfın üzerine daha önceden hazırlanmış tatlı şerbeti dökülerek servise hazır hale getirilir Pişirilmiş olan kadayıf hemen tüketilmeyecek ise sadece ikram edilecek kadayıf dilimleri başka bir tepsiye alınıp ayrı bir yerde şerbetlenir Geri kalanı da aynı şekilde yeneceği zaman şerbetlenebilir

Şerbetin Yapılışı: Su ve şeker bir tencereye dökülerek kaynatılır Kaynamaya başladıktan 8 dakika sonra içine limon suyu ilave edilir 3�4 dakika sonra ocaktan alınan şerbet soğutularak hazırlanır

Karadut soslu irmik tatlısı

Malzemeler: 50 gr tereyağı, 1 adet yumurta, 1 litre süt, 3 kahve fincanı irmik, 3 kahve fincanı toz şeker, 1 su bardağı dövülmüş ceviz, 1 tatlı kaşığı tarçın Üstü için: Karadut reçeli

Yapılışı: Tencerenin içine irmik, süt, toz şeker ve ayrı bir kâsede çırpılan yumurta ilave edilerek karıştırılır Tencere ocağa alınır ve tencerenin altı yakılır Tahta bir kaşıkla devamlı karıştırılarak tatlının muhallebisi kaynatılır 2�3 dakika sonra tencere ocaktan alınır ve içine tereyağı ilave edilerek karıştırılır Tatlının servis edileceği tepsi soğuk su ile çalkalanıp süzüldükten sonra tepsinin üzerine sıcak muhallebinin yarısı yayılır Muhallebinin üzerine dövülmüş ceviz, toz şeker ve tarçın karışımı serpilir Kalan muhallebi tepsiye kaşıkla yayılarak serilir ve muhallebinin düzgün olması için ıslak bir bıçak (veya spatula) yardımı ile yüzeyi düzeltilir Buzdolabında soğumaya bırakılan tatlı üzerine karadut reçeli dökülerek servis edilir

Anadolu böreği

Malzemeler: 1 çay bardağı süt veya yoğurt, 1 adet yumurta, 1 çay bardağı zeytinyağı, 1 çay bardağı su, 1 tatlı kaşığı tuz, 4,5 su bardağı un

İç malzemesi: 1 adet soğan, 1 çay bardağı zeytinyağı, 1 kg ıspanak, 250 gr yeşil mercimek, 250 gr tereyağı, 1/2 çay bardağı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber

Yapılışı: Hamur için: Yoğurma kabına dökülen unun ortası açılır ve üzerine yumurta, süt, zeytinyağı, tuz ve su döküldükten sonra böreğin hamuru yoğrulursxonra hamurdan 10 adet beze hazırlanır ve 5 dakika daha bekletilir

Böreğin iç malzemesi: Bir tencereye zeytinyağının yarısı ve 50 gr tereyağı konur, ocak yakılır Üzerine piyaz olarak doğranmış soğan dökülerek kavrulur 3�4 dakika sonra ayıklanmış ve küçük küçük doğranmış ıspanak sapları (sapı yaprağından geç piştiği için önce ilave edilir) eklenir 2�3 dakika sonra üzerine kopartılmış ıspanak yaprakları da ilave edilerek 2 dakika daha kavrulur Önceden haşlanmış ve suyu süzülmüş olan yeşil mercimek, tencereye ilave edilerek ocak söndürülür Malzemenin üzerine tuz ve karabiber serpilerek yayvan bir tepsiye dökülür ve soğutulur

Dinlenen bezeler oklava ile hazır yufka inceliğinde 60�70 cm çapında açılarak düz bir yüzeye serilir Bir tavada eritilen tereyağı ve kalan zeytinyağı karıştırılarak fırça yardımıyla açılan hamurların üzerine sürülür Yufkanın kenarları 4 tarafından içe doğru kıvrılarak kare veya dikdörtgen şekli elde edilir Daha sonra ortadan ikiye kesilir İç malzemesi, kesilen parçanın kenarına serilerek rulo yapılır ve tepsiye konur Tüm hamurlar tepsiye aynı işlemler uygulanarak yerleştirildikten sonra istenen boyutlarda bıçakla kesilerek önceden 180 derecede ısıtılmış fırına sürülür Altı ve üstü kızartılır

Bir haftalık menü

5 EYLÜL Pazar
Sahur
Tavuklu bulgur pilav
Kızılcık ezmesi
Kahvaltı ve çay

İFTAR
Börek çorbası
Patlıcan silkme
Elmalı baklava

6 EYLÜL Pazartesi

SAHUR
Peynirli huluçka (Peynirli, tereyal yourtsuz mant)
Taze üzüm veya armut hoaf, kahvalt ve çay

İFTAR
Kremal kabak çorbas
Etli yaprak sarmas
Mürdüm erii peltesi

7 EYLÜL Salı

SAHUR
Saç ekmeği (Sıkma)
Havuçlu ve patatesli yumurta salatası
Kahvaltı ve çay

İFTAR
Ekşili havuç çorbası
Perde pilavı
Nevzine tatlısı (Tahinli, pekmezli, tereyağlı, cevizli bir Kayseri tatlısı)

8 EYLÜL Çarşamba

SAHUR
Yağ mantısı (Mantı hamurlarının yağda kızartılması)
Böğürtlen kompostosu
Kahvaltı ve çay

İFTAR
Bamya çorbası
Kadınbudu köfte
Pepecura tatlısı (Siyah üzümden yapılan bir Karadeniz tatlısı)
ZAMAN

Alıntı Yaparak Cevapla

Ramazan Menüsü

Eski 10-28-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Menüsü



RAMAZAN MÖNÜSÜ

SAHUR
1 litre su içilmeli
50 gram peynir
2 dilim ekmek
1 tatlı kaşığı doğal reçel
1 bardak süt
Domates-salatalık

İFTAR
Yatana kadar
15 litre su içilmeli
1 kase çorba
1 dilim ekmek
Salata

45 DAKİKA SONRA
1 tabak zeytinyağlı sebze yemeği ya da balık veya tavuk
1 dilim ekmek
Salata

15 SAAT SONRA
1 şeftali veya 1 armut veya 1 dilim karpuz

YARIM SAAT SONRA
1 bardak süt veya 1 kase yoğurt


Alıntı Yaparak Cevapla

Ramazan Menüsü

Eski 10-28-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Menüsü



RAMAZAN AYI İÇİN ÖRNEK MENÜ
(Miktarlar ve içerikler kişilerin yaş, kilo, boy, bazal metabolizma hızı, sağlık durumları ve beğenilerine göre diyetisyen tarafından planlanmalıdır)

Sahurda kahvaltılıkları tercih edenler için örnek menü:
• 2 dilim ekmek veya çeyrek orta boy pide
• 1-2 kibrit kutusu peynir veya (1 adet yumurta + 1 kibrit kutusu beyaz peynir)
• Domates, salatalık, maydanoz, yeşilbiber
• 1 kâse çorba
• 1 su bardağı süt

Sahurda yemek tercih edenler için örnek menü:
• 1 kâse çorba
• 1 kâse yoğurt
• 1 porsiyon etli sebze ya da et yemeği
• 2 dilim ekmek veya çeyrek orta boy pide
• Domates, salatalık

İftar:
• 1-2 adet zeytin ya da hurma
• 1 kâse çorba
• 1 porsiyon et yemeği ya da etli sebze yemeği
• Salata (az yağlı)
• 4 yemek kaşığı bulgur pilavı veya pirinç pilav veya makarna veya 1 dilim börek

Ara öğün:
• 1-2 adet meyve + 1 su bardağı süt ya da yoğurt
Veya
• 1 kâse şekersiz meyve kompostosu + gece yatarken süt
Veya
• 1 porsiyon sütlaç, güllaç, dondurma (haftada 2-3 kez)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.