Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bekiroğlu, hecesi, nazan, sonsuzluk

Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu

Eski 01-15-2010   #1
Yar'e

Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu



Lâ / Sonsuzluk Hecesi



Bir gün Sabâ Melikesi Belkıs’tan, Âdem’le Havva’nın hikâyesini anlamanın bütün bir insanlığın da hikâyesini anlamak manasına geldiğini öğrendim İnsanın bütün halleri Âdem’de gizliydi ve bütün macera onun hikâyesinde özetlenmişti
Bu cümleyi yıllarca içimde gezdirdim de bir türlü kalemi elime alamadım, anlatmaya kalkışamadım
Ne zaman ki, kalmain değil uğrayıp geçmek için kadem bastığımız, kök attığımız değil kısa bir gölge saldığımız şu dünyada bir cennet sürgünüyle yazgılandığımı anladım ve Kelimeler Kitabı-çift isimler sahifesinde, Âdem’le Havva’nın yanına bir de Habil’le Kabil’i ekledim O zaman anladım anlatma zamanının geldiğini
Hikâyenin ismi düştü dilime bir gece: LÂ
İLLÂ, dedim
Bir ömür boyu aradığım hece harfinin LÂ olduğunu bildim

__________________
~ Seven, sevdiğinin sözünü, başkalarının sözüne tercih eder
~ Seven, sevdiğinin sohbetini, başkalarının sohbetine tercih eder
~ Seven, sevdiğini memnun etmeyi, başkalarını memnun etmeye tercih eder
İmam Gazâli (ra)
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu

Eski 01-15-2010   #2
Yar'e
Varsayılan

Cevap : Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu



Kitaptan alıntılar


Öyle bir çığlıkla attı ki kendini Âdem uykusundan, gerçekte çığlık atıp atmadığını bile bilmedi Ama iki uyku arasında rüyasının bölündüğü gün gibi gerçekti Ve başına bir şey gelmiş gibiydi

O zamansızlık zamanında, cennet ırmağının kıyısında Âdem onunla göz göze geldi Kuşları, tüyleri ürkütmekten korkarcasına elini uzattı yavaşça Parmaklarının ucundan dökülen yaseminleri gösterdi İçine dolan ses ve ışığa, sevince sarmaşığa, usulca, sen kimsin, dedi Bildiğini bir kez daha bilmek, kelimesini bir de ondan duymak istedi

Ben kadınım, dedi Havva, ama bu benim sıfatım Adımı henüz bilmiyorum

Sonra döndü Âdem'e,

aklına bir şey gelmişti

Sesi, bengisular gibiydi

Bana, dedi, bir isim ver,

varlığım olsun

Durdu, aklından yeni bir şey geçti Bana, dedi, sen isim ver, varlığım senin olsun

Bana öyle bir isim ver ki senin adının yanında dursun

Seni anan beni de ansın Seni hatırlayan beni hatırlamadan olmasın

Bir "ile" koy aramıza bizi birbirimize bağlasın

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu

Eski 01-15-2010   #3
Yar'e
Varsayılan

Cevap : Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu



Cennet: kaybettiği

Havva: bulamadığı

Yıllarca Adem Havva’yı aradı

Hiç pişman olmadı, hiç şikayet etmedi

Kalbi hiç kaymadı, güveni hiç sarsılmadı

Yoruldu ama yolundan dönmedi

~ ~ ~

Bütün yorgunlukları arkasında bırakmış,

aşılmaz zannedileni aşmakla onanmış

Bir kere değil çok kere, bir şeyle değil çok şeyle sınanmış

Bir dünya yolculuğu geçmişti üzerinden Adem’in

Ama belli ki cennet bir kere yitirilse bile kazanılabilir bir şeydi

Baştan ayağı dikkat kesildi Adem ve Havva’yı bekledi

Belliydi Havva’nın geleceği, gelmeyecek olan böyle beklenmezdi

Bir rayiha gibi içine düşen umutla Adem:

“bekliyorum öyleyse gelecek” dedi

Bu kadar çok çağırdığı için


Bir devri kapadığını, bir devri açtığını fark etti

Ân geldi;

Adem, Havva ile iki dünyanın birleştiği yerde bir araya geldi

Gelen Havva değil, yitirilmiş cennetti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu

Eski 01-15-2010   #4
Yar'e
Varsayılan

Cevap : Lâ / Sonsuzluk Hecesi - Nazan Bekiroğlu



Ölümüyle Yüzleşenin Halleri


Bulutlar üzerine eğilince,

Habil bu dünyadan geçmiş Fazlasını istiyor

Kalbe ancak sığan duru aklın, emniyetli gönül görüşünün keskinliğinde, görüyor ki:

Her bir yan gölge üstüne gölge

Gölge gölgeyle didişip duruyor Her şey oluyor ama hiçbir şey de olmuyor

Tufan kopuyor ama Habil'in ayakları

bile ıslanmıyor

Yangının ortasında, ateş yakmıyor,

saçının tek teli tutuşmuyor

Can acısa bir türlü, acımasa bir türlü Perdeyi göremeyen bütün gölgeleri gerçek sanıyor

Ve oyunu buna göre kuruyor, buna göre oynuyor

Habil'se gölgelerin üzerinden geçip gidiyor İndirmiş kılıçlarını Gölgelerle savaşmaya kalkışmıyor Göklerin vâhid

makamına doğru yer'den geçiyor

Çünkü acı can evine değince her şey yerine döner

Her şey gölgeye döner

Kabil diye biri yok aslında Bir Allah var, bir de Habil

Kabil, Habil'in ne kadar dayanacağı sınanırken sadece içi boş bir gölge Çünkü masumlar da gölgeden ateşler çıkararak sınanır

Kabil bir bahane

Ve Habil diye biri de yok aslında Bir Allah var bir de Kabil Kabil sınanırken de Habil bir gölge Çünkü zalimler de sınanır Habil bir bahane

Habil Kabil'e gölge

Kabil Habil'e gölge

Hatta:

Bir Allah var

İkilik yok arada

Kabil Kabil'e gölge

Habil Habil'e gölge

Allah'a göre:

Habil gölge Kabil gölge

Gölge üstüne gölge

Öyleyse:

Gölgenin derdiyle

dertlenmek niye?

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.