![]() |
Karaca Ahmet... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Karaca Ahmet...Deryada sonsuzluğu fikir etmeye ne zahmet ! Al sana derya gibi sonsuz Karacaahmet ! Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde; Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde ? Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta; Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta ![]() ![]() ![]() Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek ![]() Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek ![]() Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık; Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık ![]() Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz; Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz ![]() Karacaahmet bana neler söylüyor, neler ! Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler, Zaman deli gömleği, Onu yırtan da ölüm; Ölümde yekpare ân, ne kesiklik, ne bölüm ![]() ![]() Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep; Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükûta sebep ? Kavuklu, baş örtülü, fesli, baş açık taşlar; Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar, Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları; Süzüyor, sahi diye toprağa basanları ![]() Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden, Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden ![]() Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar; Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar ![]() Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih ! Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih ! |
![]() |
![]() |
|