10-28-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yezidilik - Yezidilik Nedir?

Sincar dağlarında Yezidi topluluğu (1920'li yıllar)
Yezidilik Ortadoğu kökenli bir dindir Şeyh Adi tarafından kurumlaştırılmış olan bu dinde inananların çoğunluğu Kürt olup, ağırlıklı olarak Irak'ın Musul kentinde yaşamaktadırlar Suriye, Türkiye, İran, Gürcistan ve Ermenistan'da da cemaatleri bulunan Yezidiler'in bugünkü toplam sayısının 1,000,000 civarında olduğu tahmin edilmektedir Bazı bilimsel araştırmlar ise Yezidilerin nüfusunun çok daha fazla olduğu yönündedir Ayrıca başta Almanya ve İsveç olmak üzere Avrupa ülkelerinde de birçok göçmen Yezidi yaşamaktadır
1970'li yıllara kadar özellikle Urfa-Viranşehir'de yoğun olarak yaşayan ve sayıları 80 000'i bulan Türkiye Yezidileri, 1980'lerle beraber yurtdışına göç etmeye başlamışlardır 1985 yılında 23 000'e inen sayıları, 2007 yılında 377'ye kadar (Urfa'da 243, Batman'da 72, Mardin'de 51, Diyarbakır'da 11 kişi) gerilemiştir Türkiye Yezidilerinin büyük bir kısmı bugün Almanya'da yaşamaktadır, Avrupa Parlamentosu üyesi Feleknas Uca bunlardan biridir
Mezhep
"Yezidi" kelimesi bu dinin tanrısı olan Azda kelimesinden türetilmiştir

Laliş (Kuzey Irak)
Yezidilik'in önceki ilahi dinlerde anlatılan, Düşmüş meleğin, yaratıcının buyruğuna rağmen insan karşısında eğilmeyip saygı göstermemesi, onun aslında ne kadar asil olduğunun tüm evrene ispatıdır ve yaratıcı tarafından sınanmıştır İşte bu sınavı başarı ile verip tüm insanlığın ve dünya işlerinin başına geçme hakkını kazanmıştır diye düşünülür
Ancak burada düşmüş meleğin sahip olduğu özellikler diğer dinlerden farklıdır Yezidilikte tanrı dünyanın sadece yaratıcısıdır, ancak sürdürücüsü değildir Tanrısal iradenin vücut bulması için Düşmüş melek bir nevi aracılık rolü üstlenmiştir Düşmüş melek olan Melek Tavus olarak adlandırılır ve bir tavus kuşu ile simgelenir Tanrı özünde iyilikle dolu olduğundan ibadet edip onun gönlünü kazanmak gerekmez Aksine ibadetin ona değil içi kötülüklerle dolu olana, Tavus'a yapılması ile kötülüğün en büyük kaynağından korunulur Bu anlamda iyilik ve kötülüğün kaynağı aslında Melek Tavus'tur Ahiret inancı gibi sonradan hesap verilecek bir yerin varlığı söz konusu değildir İnsanın inanışına ve yaşayışına göre dünya cennete de cehenneme de dönüşebilir Melek Tavus bütün bu işlerin denetleyicisi ve tanrının bu dünyadaki gölgesidir
Ayrıca Yezidilik'teki Melek Tavus incancı ile eski Zerdüştlük ve Mitraizm'den etkilenmiştir Günümüzde, Yezidiler oldukça kapalı ve geleneklerine bağlı olarak kültürlerini devam ettirmektedirler
Yezidilerde Yaradılış
Melek-i Tavus

19 yüzyılın sonlarında Mardin'li Yezidiler
Başlangıçta Tanrı Azda kendi ateşinden Melek Tavus'u yaratır ve ona evreni ve insanı yaratma görevini verir Bununla birlikte yaradılış işinde Tavus'a yardımcı olacak altı melek daha yaratır Bunun üzerine Melek Tavus, Azda'nın verdiği buyruk doğrultusunda ve yine Azda'dan aldığı bir toz ile Erkek ile Kadın'ı, ve evreni yaratır Ayrıca ayak işlerini görmesi için de dört tane de cin
Daha sonra Melek Tavus yarattığı bu iki insanı takdim etmek üzere Azda'nın yanına gider ve Azda Melek Tavus'a "Bundan sonra bu iki insana tabi olacaksın" der Bunun üzerine Melek Tavus "Bu iki insanı yaratan yoktan vareden benim niçin onlara tabi olayım ben sadece beni yaratan sana tabi olur, sana ibadet ederim" der
Bu ilk iki insandan toplam 80 çocuk dünyaya gelir Daha sonra bu ilk iki insan, ideal insan konuda anlaşmazlığa düşerek kavgaya tutuşurlar ve sınavdan geçirilmelerine karar verilir Her ikisi de ruhlarını, düşüncelerini bir küpe doldururlar ve ağzını kapatırlar 40 gün sonra Erkek olanın küpünden Şahid bin Car adında güzel bir genç çıkar Kadınınkinden ise sürüngenler, akrepler, çıyanlar
Adam Şahid bin Car'ı o kadar sever ki diğer 80 çocuğuyla artık ilgilenmez olur Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur Karar verirler Şahid bin Car öldürülecektir Kadın bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler Ancak her şeyi bilen ve duyan Melek Tavus'u hesaba katmamıştır Melek Tavus, yarattığı dört cine emir verir ve cinler gece olunca bu 80 çocuğun ağızlarına üflerler Uyandıklarında 80'i de farklı dil konuşmaktadırlar Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı da anlayamazlar Şahid bin Car böylelikle Melek Tavus'un sayesinde kurtulur
Daha sonra Şahid bin Car'a dişi bir melek gönderilir ve bundan olan çocuklar Yezidilerin atalarını oluşturur, diğer 80Çocuktan dünyaya gelenlerse diğer insanları oluştururlar

Yezidilikte İnanışlar
Yezidiler kendilerine "Azday Halkı" adını verirler İnançları arasında
Dünya sonsuzdur, dünyayı yaratan tanrı onu asla yıkmaz
Doğanın korunması ve doğaya saygıyı benimserler
Günde üç defa güneşe dönerek ibadet edilir
Çarşamba gününü dinlenme günü olarak kabul ederler çünkü, Melek Tavus'un yaratıldığı gün, İlk iki insanın yaratıldığı gün ve Şahid bin Car'ın meydana geldiği gündür çarşamba
Sonradan Yezidi olmaya izin verilmez
Şeytan'ın adını telaffuz etmek haramdır
Şeytan'ın adını anımsatan kelimeleri anmak (Kitan, Şar, Şat, mel'un, na'l) haramdır
Yezidiler'in Kutsal Kitapları
Yezidiler'in iki kutsal kitabı olduğu ortaya atılmış;
1 Meshaf Reş :
15 yy da yazıldığı ortaya atılmış olan ve Yezidiler'in mitolojisini anlatan bir eser Ayrıca kitabın sonunda Yezidiler'in yapmalarının yasak olduğu şeyler bildirilir
2 Kitab el Celve :
Daha geniş bir zaman diliminde yazılmış, Yezidiler'i bilgilendiren bir kitaptır Bu kitabın içide bu kitabın sadece Yezidiler tarafından okunması gerektiği ve yabancıların eline geçmemesi gerektiği söylenir Beş bölümden oluşur
Birinci Bölüm: Melek Tavus'un ezeli oluşu, ve sıfatları Diğer dinlerin artık hükümsüz oluşu ve kitaplarının geçerlililiğini yitirmiş olduğu
İkinci Bölüm: Ödül ve Ceza, Reenkarnasyon
Üçüncü Bölüm: Herşeyin Melek Tavus'un denetiminde olduğunu anlatan bölüm
Dördüncü Bölüm: Mevsimler, yasalar ile ilgili bilgiler ve yabancı inançlara kapılmamak gerektiğine dair uyarılar
Beşinci Bölüm: Kendisini simgeleyen kavramlara saygılı olmayı buyuran bölüm
Bugün çağdaş dilbilimciler bu eserlerin aslında Yezidilerin kutsal kitabı olmadığını kabul ederler ve yukarıda geçen iki eserin de eski çağlara dayanmadığı kanıtlanmıştır Bunun en büyük sebebi Yezidiliğin büyük ölçüde sözlü bir edebî geleneğe dayanmasıdır; bu sebeple büyük İbrahimî dinlerdeki gibi bir yazılı kutsal metin mevcut değildir Bununla birlikte son zamanlarda Yezidiler ritüellerde kullandıkları şarkılar gibi çeşitli dinî sözlü edebiyatı yazılı forma geçirmeye ve basmaya başlamışlardır

|
|
|