![]() |
Minicik Sözlük (K) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Minicik Sözlük (K)K kabahat: kusur, suç ![]() kabaih: kabahatlar ![]() kabâil: kabileler ![]() Kâbe: namaz için yöneldiğimiz mukaddes mabet ![]() Kabıkavseyn: Peygamberimizin mîraçta ulaştığı son nokta ![]() kâbız: tutan, sıkan, kavrayan ![]() kabîh: çirkin ![]() kabil: olabilir, gibi, türlü ![]() kabîle: aynı soydan olup beraber yaşayan insanlar ![]() kabilîyet: yetenek, etkilenebilirlik ![]() kabine: bakanlar kurulu ![]() kabir: mezar ![]() kabl: önce ![]() kablelbülûğ: ergenlikten önce ![]() kablelvukû: olmadan önce ![]() kablelvücûd: var olmadan önce ![]() kabr: kabir, mezar ![]() kabristân: mezarlık ![]() kabûlüadem: yokluk kabulü ![]() kâbus: korkulu rüya ![]() kabz: tutma, alma, tutukluk ![]() kabza: sap, el, avuç ![]() kabzıervah: ruhların alınması ![]() kabzıruh: ruhun alınması ![]() kaddesallahüesrarehüm: Allah onların sırlarını mukaddes kılsın ![]() kade: namazda oturuş ![]() kadem: ayak, adım ![]() kademe: derece, sıra ![]() kader: Allahın herşeyi ezelden bilip takdir etmesi ![]() Kaderiye: "kul fiilin yaratıcısıdır" diyen sapık mezhep ![]() kadî: kadı, hâkim ![]() kadîb: kılıç ![]() Kadîm: öncesiz olan Allah ![]() kadîm: eski zaman ![]() Kadîr: güçlü ![]() kadîrâne: güçlü olarak ![]() kadirdanlık: değerbilirlik ![]() Kadirî: Abdülkadir Geylanî tarikatından olan ![]() kadîriyet: güçlülük ![]() kadirşinâs: değerbilir ![]() Kadîülhâcât: ihtiyaçları veren, Allah ![]() kadr: kadir, kıymet, değer ![]() Kaf: hayâlî bir dağ ![]() kâffe: bütün ![]() kâfi: yeter ![]() kâfil: kefil olan ![]() kafile: yolculuk eden topluluk ![]() kâfir: îmansız ![]() kâfirâne: kâfirce ![]() kafiye: mısra sonralarında ses bezerlikleri ![]() kafiyeperest: aşırı kafiye düşkünü ![]() kâfûr: bir madde ismi, cennette bir kaynak ![]() kağnı: öküz arabası ![]() kâh: bazen ![]() Kahhâr: kahreden ![]() kahhârâne: kahredercesine ![]() kahır: derin üzüntü ![]() kâhil: erişkin ![]() kâhin: falcı ![]() kahir: üstün gelen ![]() kahr: zorlama, mahvetme, ezme ![]() kahraman: büyük işler başarmış kişi ![]() kahramanâne: kahramanca ![]() kaht: kıtlık ![]() kahtıricâl: adam kıtlığı ![]() kahtügalâ: yokluk ve kıtlık ![]() kaid: lider, kumandan ![]() kaide: kural ![]() kaideten: kural olarak ![]() kail: inanmış ![]() kaim: ayakta duran ![]() kaime: para ![]() kâin: olan ![]() kâinat: evren ![]() kal: konuşma ![]() kal': koparma ![]() kalâ: kale ![]() kalade: gerdanlık ![]() kalâk: gönül sıkıntısı ![]() kalb: duyguların sultanı, gönül ![]() kalben: gönülle ![]() kalbetme: dönüştürme ![]() kalbî: gönülden ![]() kalbolma: dönüşme ![]() kale: dedi ![]() kale kîle: dedi denildi ![]() kalen: konuşarak ![]() kalî: konuşmakla ![]() kalîl: az ![]() kalkale: okurken harfi iki kere seslendirme ![]() kalori: gıdaların vücuda ısı vermesi bakımından değeri ![]() kalp: sahte ![]() Kalûbelâ: Allahın "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" diye sorması ve ruhların "evet" demeleri olayı ![]() kâm: dilek, arzu ![]() kamer: ay ![]() kamervârî: ay gibi ![]() kamet: boy ![]() kamet: namazın farzından önce okunan ezan ![]() kâmil: yetkin, erişkin, olgun, tam ![]() kâmilâne: kâmilce ![]() kâmilen: tamamen ![]() kâmilîn: kâmiller ![]() kamtarir: çatık kaşlı ![]() kamu: halkın hepsi ![]() kamûs: büyük sözlük ![]() kanaât: kısmetine razı olma, kabullenme ![]() kanaâtbahş: kanaat veren ![]() kanaâtkârâne: kanaat edercesine ![]() kanâdil: kandiller ![]() kandil: idare lâmbası ![]() kâne: oldu ![]() kangren: hücrelerin ölmesiyle oluşan bir hastalık ![]() kanî: kanaat eden, inanmış ![]() kantar: tartı aleti ![]() kantara: köprü ![]() kanun: uyulması gereken kesin kural ![]() kanunen: kanunca ![]() kanunî: kanuna göre, uygun ![]() kanuniyet: kanunluk ![]() kanunnâme: kanun yazısı ![]() kanunperest: kanun düşkünü ![]() kâr: "yapan, eden" mânâsında son ek ![]() kâr: para kazancı ![]() karâbet: yakınlık ![]() karakter: temel özellik ![]() karar: hüküm, çare, düzenlilik, ölçülülük, tahmin ![]() karardâde: düzelmiş ![]() karargâh: karar yeri, askeriyede kurmayların yeri ![]() kararnâme: kararların yazısı ![]() karaşina: iş bilir ![]() karavana: büyük yemek kabı ![]() karbon: bir element, kömür ![]() kardeşane: kardeşce ![]() kârgir: taş yapı ![]() kârıakıl: akla uygun ![]() karındaş: kardeş ![]() karî: okuyucu ![]() karîb: yakın ![]() karîben: yakında ![]() karîha: düşünme melekesi ![]() karîn: yan yana, yakın ![]() karîne: belirti ![]() Karlayl: ünlü bir tarihçi ![]() karn: devre, asır ![]() karulâsâ: doktorun bedene vurarak muayene etmesi ![]() Karûn: azaba uğramış ünlü bir zengin ![]() karye: belde ![]() karz: ödünç ![]() karzen: ödünç olarak ![]() karzıhasen: Allah için verilen borç ![]() kasâid: kasideler, övgü için yazılan şiirler ![]() kasas: kıssalar, hikâyeler ![]() kasâvet: katılık ![]() kasd: niyet, istek ![]() kasden: niyet ederek ![]() kasdî: kasıtlı olarak, kasıtla ilgili ![]() kâse: tas, çanak ![]() kâselîs: çanak yalayıcı ![]() kasem: yemin ![]() kasemât: yeminler ![]() kasıd: kasteden, niyetli ![]() kasır: kusurlu ![]() kasır: kısa ![]() kasır: saray ![]() kasî: katı ![]() kâsib: kazanmaya çalışan ![]() kasid: kesat olan, sürümü olmayan ![]() kasîde: övgü şiiri ![]() kasîdehân: kaside okuyan ![]() kasir: kısa ![]() kasirünnazar: nazarı kısa ![]() kasîyye: katılık ![]() kasr: kısalık, saray ![]() kasvet: sıkıntı, katılık ![]() kâşâne: gösterişli ev ![]() kâşif: keşfeden ![]() kat: kesme, geçme ![]() katâ: asla ![]() katarât: damlalar ![]() katıa: kesin olan ![]() katıüttarîk: yol kesen ![]() katî: kesin ![]() kâtib: yazıcı ![]() kâtibâne: yazıcı gibi ![]() kâtibe: yazıcı kadın ![]() kâtibîn: insanın amelini yazan melekler ![]() katil: öldüren ![]() katîye: kesin ![]() katîyyen: kesinlikle ![]() katîyet: kesinlik ![]() katl: öldürme ![]() katliâm: herkesi öldürme ![]() katmer: kat kat oluş ![]() Katolik: Hıristiyanlıkta bir mezhep ![]() katran: siyah bir madde ![]() katre: damla ![]() katuf: tembel hayvan ![]() kavâid: kurallar ![]() kavânin: kanunlar ![]() kavî: kuvvetli ![]() kavil: söz, sözleşme ![]() kavim: aynı ırka mensub olanların oluşturduğu topluluk ![]() kavis: yay, eğri ![]() kaviyyen: kuvvetle ![]() kavl: söz ![]() kavlen: sözle ![]() kavlirâcih: üstün bulunan söz ![]() kavm: kavim, aynı ırka mensub olanların oluşturduğu topluluk ![]() kavmiyet: kavimlik ![]() kavmiyetçilik: ırkçılık, olumsuz milliyetçilik ![]() kavmiyeten: kavim olma bakımından ![]() kavs: yay, eğri ![]() kavseyn: iki yay ![]() kavsıkuzeh: gökkuşağı ![]() kavvâd: günaha vasıta olan ![]() kay: kusuntu ![]() kayd: yazma, bağ ![]() kayıt: yazma, bağ ![]() kaylûle: öğle uykusu ![]() kayser: Bizans imparatorunun lâkabı ![]() kayyum: toplayıp ihsan eden ![]() Kayyûm: yarattıklarını varlık âleminde tutan Allah ![]() Kayyûmiyet: Kayyumluk ![]() kazâ: kaderde yazılanın gerçekleşmesi ![]() kazâ: vaktinden sonra kılınan namaz ![]() kazâ: zarar veren olay ![]() kazârâ: kaza olarak ![]() kazasker: ilimde bir rütbe ![]() kazâyâ: kaziyeler, hükümler ![]() kazâzede: kazaya uğramış kazf: namuslu kadına iftira ![]() kâzım: öfkesini yenen ![]() kâzib: yalancı ![]() kaziye: hüküm ![]() kazurât: pislikler ![]() kebâir: büyük günahlar ![]() kebîr: büyük ![]() kebîre: büyük günahlar ![]() keder: üzüntü ![]() keennehu: sanki o ![]() kef-nûn: Allahın "ol" yani "kün" emrindeki harfler ![]() kefâet: denklik ![]() kefâlet: kefillik ![]() kefe: terazinin bir gözü ![]() kefere: kâfirler ![]() keffâret: dini suçun affı ümidiyle dünyada çekilen ceza ![]() keffâreten: kefaret olarak ![]() keffâretüzzünûb: günahların kefareti ![]() kefîl: "borcunu ödemezse ben ödeyeceğim" diyen ![]() kehânet: gelecekten haber verme ![]() kehânetfurûş: geleceği bilirim diyen sahtekâr ![]() kehf: mağara ![]() kehfmisâl: mağara gibi ![]() kehkeş: samanyolu ![]() kehkeşan: samanyolu ![]() kehribar: çekme özelliği olan bir madde ![]() kehrübâ: kehribar ![]() kelâl: bitkinlik ![]() kelâm: konusu îman olan bir ilim ![]() kelâm: söz, ilâhî sıfatlardan biri ![]() kelâmullah: Allah sözü ![]() kelb: köpek ![]() kelbiyet: köpeklik ![]() kelbiyyûn: dünyadan el çekmeyi ilke edinen felsefeciler ![]() keler: kertenkele ![]() kelîle: az gören, çakal ![]() kelîm: kendisine söz söylenen ![]() kelimât: kelimeler ![]() kelime: sözcük ![]() kelimetullah: Allah sözü ![]() kellâ: hayır, asla! kem: kötü ![]() kemafissâbık: daha önce geçtiği gibi ![]() kemâl: olgunluk, erginlik, tamlık ![]() kemâlât: kemâller, olgunluklar ![]() kemâlî: kemâlle ilgili ![]() kemer: kavisli yapı, kuşak ![]() kemerbeste: kuşak bağlamış, hazırlanmış ![]() kemiyet: nicelik ![]() kemiyeten: nicelik bakımından ![]() kemter: âciz, fakir, hakir ![]() kemterâne: acizce, aşağıca ![]() kenz: hazine, define ![]() Kenzülarş: önemli bir bir dua ![]() kerâhet: çirkinlik ![]() kerâmât: kerametler ![]() kerâmet: Allahın izniyle velîlerin gösterdikleri harikalar ![]() kerâmetkârâne: kerametli bir şekilde ![]() kerâmetvârî: keramet gibi ![]() Kerbelâ: Hazreti Hüseyinin şehit edildiği yer ![]() kerem: iyilik, lütuf, ikram, değer ![]() keremkâr: keremli ![]() keremkârâne: keremlice ![]() keremnâmdâr: keremiyle tanınan ![]() kerhen: istemeyerek ![]() kerîh: tiksindirici ![]() kerîm: kerem sahibi ![]() kerîmâne: kerimce ![]() kerime: kız evlat ![]() kerîmiyet: kerîmlik ![]() kerrât: defalar ![]() kerre: defa ![]() kerremallahuveche: Allah yüzünü ak etsin ![]() kerrûbî: büyük melek ![]() kerrûbiyyûn: büyük melekler ![]() kerrüfer: çekilip yeniden saldırma ![]() kervân: topluca yolculuk edenler kafilesi ![]() kes: kimse ![]() kesâd: durgunluk ![]() kesâfet: yoğunluk ![]() kesâlet: tembellik, uyuşukluk ![]() kesân: kimseler ![]() kesb: kazanma, edinme, işleme ![]() kesbî: kesble ilgili ![]() kese: kısa yol, para torbacığı ![]() kesel: tembel ![]() kesîf: katı, yoğun, mat ![]() kesîr: çok, bol ![]() kesir: kırılmış ![]() kesr: kırma ![]() kesret: çokluk, bolluk ![]() keş: "çeken" mânâsında son ek ![]() keşf: açma, bulma ![]() keşfelkubûr: ölünün kabirdeki durumunu bilme ![]() keşfirâz: sırrı ortaya çıkarma ![]() keşfiyât: keşifler ![]() keşide: çekilmiş ![]() keşif: açma, bulma ![]() keşiş: papaz ![]() keşmekeş: karışıklık ![]() keşşaf: keşfeden, açan, bulan ![]() ketebe: yazıcılar ![]() ketf: omuz ![]() ketm: gizleme ![]() ketmetmek: gizlemek ![]() ketûm: sır saklayabilen ![]() kevahin: kâhinler, falcılar ![]() kevakib: yıldızlar ![]() kevkeb: yıldız ![]() kevn: yaratılan, âlem ![]() kevneyn: iki âlem ![]() kevnî: yaratılanlarla ilgili ![]() kevniye: yaratılanlarla ilgili olan ![]() kevser: cennette bir havuz ![]() keyd: hile, düzen ![]() keyfe: nasıl? keyfemâyeşâ: canı nasıl isterse ![]() keyfen: nitelikçe ![]() keyfî: keyfince ![]() keyfiyât: özellikler, nitelikler, durumlar ![]() keyfiyet: nitelik, özellik, durum ![]() keyfiyeten: nitelik bakımından ![]() keyif: hoş hâl ![]() kezâ: bunun gibi ![]() kezâlik: bu da öyle ![]() kezzâb: yalancı ![]() kıble: Kâbenin bulunduğu taraf ![]() kıblegâh: kıble yeri ![]() kıblename: kıbleyi gösteren yazı ![]() kıblenümâ: kıbleyi gösteren ![]() kıdem: öncelik, öncesizlik ![]() kıllet: azlık ![]() kıraat: okuma ![]() kıraaten: okumakla ![]() kırav: çorak tarla ![]() kırba: deri su kabı ![]() Kırgız: Türkî kavimlerden biri ![]() kısas: kıssalar, hikâyeler ![]() kısâs: öldüreni öldürme cezası ![]() kısâsen: kısas olarak ![]() kısım: bölüm ![]() kısm: bölüm ![]() kısmen: bir bölümü ![]() kısmet: nasip ![]() kıssa: ibretli hikâye ![]() kıssât: kıssalar, hikâyeler ![]() kıssîs: keşiş, papaz ![]() kıstas: ölçü ![]() kışır: kabuk ![]() kışr: kabuk ![]() kıtâ: kara parçası, şiir parçası ![]() kıtal: birbirini öldürme ![]() Kıtmîr: Ashabıkehfin köpeği ![]() kıtr: erimiş bakır ![]() kıvâm: olgunluk, tav, dik, direk ![]() kıyâm: ayakta durma, ayaklanma ![]() kıyâmet: dünyanın yıkılıp son bulması ![]() kıyâs: karşılaştırma ![]() kıyâsât: karşılaştırmalar ![]() kıyâsen: kıyasla ![]() kıyâsımaâlfârık: birbirine benzemeyenlerin karşılaştırılması ![]() kıymet: değer ![]() kıymetdâr: kıymetli, değerli ![]() kıymetşinâs: değerbilir ![]() kıyye: okka,1282 gram ağırlık ![]() kızıl: kırmızı ![]() kızılbaş: Alevilere verilen bir isim ![]() kızılelma: eski Roma ![]() kibar: ince, nazik ![]() kibâr: büyükler ![]() kibir: büyüklük, büyüklenme, büyüklük taslama ![]() kibriyâ: büyüklük ![]() kifâyet: yeterlik ![]() kile: 40 litrelik tahıl ölçüsü ![]() kîle: denildi ![]() kilk: kalem ![]() kîlükal: dedikodu ![]() kimyâ: bir ilim kolu, ilaç ![]() kimyâger: kimyacı ![]() kimyâhâne: deneyevi ![]() kin: gizli düşmanlık ![]() kinâiyyât: kinayeler ![]() kinâye: mânâyı dolayısıyla anlatan söz, üstü örtülü dokunaklı söz ![]() kinâyeten: kinaye bakımından ![]() kindâr: kinci ![]() kinedâr: gizli düşmanlık besleyen ![]() kirâm: ulular, cömertler, kerimler ![]() Kirâmenkâtibîn: günahları ve sevapları yazan melekler ![]() kisb: işleme, edinme, kazanma ![]() kisbî: edinmeyle ilgili ![]() kîse: kese ![]() kisrâ: eski iran hükümdarı ![]() kisve: kılık, elbise ![]() kitâb: kitap ![]() kitâbe: yazılı levha ![]() kitâbet: yazma işi ![]() kitâbeten: yazmakla ![]() Kitâbımübîn: apaçık kitap, kaderin bir türü, Kurân ![]() kitâbî: kitaba uygun, kitapla ilgili, ilâhî kitaplardan birine inanan ![]() kitâbullah: Allahın kitabı, Kurân ![]() kitle: kütle, yığın, öbek ![]() kiyâset: akıllılık ![]() kizb: yalan ![]() klâsik: zamanın değerini yitirmeyen, sanatta kuralcı, alışılmış ![]() klinik: hastaya bakılan yer ![]() kof: içi boş ![]() kolordu: ordunun bir bölümü ![]() kombinezon: tertip, düzenleme ![]() komisyon: özel bir maksad için kurulan heyet ![]() komita: siyasi bir maksat için bir araya gelenlerin gizli cemiyeti ![]() komite: bir iş için toplanan heyet ![]() kompleks: karmaşık, şuur dışı meyillerin tümü ![]() komplo: bir kimse aleyhine alınan gizli karar ![]() komprime: hap ![]() Konstantiniyye: istanbul ![]() kontenjan: ilgililerin her birine düşen pay ölçüsü ![]() kordon: zincir ![]() kozmoğrafya: uzay ilmi ![]() kozmoz: âlem, kâinat ![]() köle: esir, alınıp satılan insan ![]() kritik: tenkit, sıkışık durum ![]() kubbe: yarım küre şeklinde bina damı ![]() kubh: çirkinlik ![]() kubûr: kabirler, mezarlar ![]() kuddîsesırruhu: sırrı mukaddes olsun! Kuddûs: "temiz olan ve temizlikleri yaratan" mânâsında ilâhî isim ![]() kudemâ: kadimler, eskiler, büyükler ![]() kudret: güç ![]() kudsî: kutsal, temiz, arınmış, yüce ![]() kudsiye: kutsal ![]() kudsiyet: kutsallık, yücelik, temizlik ![]() kudûm: uzaktan gelme, ayak basma ![]() kul: insan ![]() kulûb: kalbler ![]() kulunç: acı veren bir hastalık ![]() kumandan: komutan ![]() kumbiiznillah: Allahın izniyle kalk! kumistân: kumluk yer, çöl ![]() kundak: bebek sargısı, yangın çıkaran ateş parçası ![]() kurâ: ad çekme ![]() Kurân: "okunan" mânâsında ilâhî kitabımızın adı ![]() Kurânî: Kurânla ilgili, ait ![]() kurb: yakınlık ![]() kurbiyet: yakınlık ![]() Kureyş: Peygamberimizin kabilesi ![]() kurrâ: Kurân okuyucuları ![]() kurûn: çağlar, asırlar, devreler ![]() kusûr: eksiklik, pürüz, özür, kabahat ![]() kusûrât: kusurlar ![]() kusûriyet: kusurluluk ![]() kûşe: köşe ![]() kut: gıda, azık ![]() kutb: büyük evliya ![]() kutbiyet: büyük evliyalık ![]() kutbuâzam: en büyük kutub, zamanın en büyük velîsi ![]() kutr: çap ![]() kutub: büyük evliya ![]() kutulâyemût: ölmeyecek kadar yiyecek ![]() kuvâ: kuvveler ![]() kuvve: kuvvet, düşünce, duygu, yetenek ![]() kuvvet: güç ![]() kuvvetüzzahr: yardım kuvveti ![]() kuyûd: kayıtlar, bağlar ![]() kuzeh: renk renk çizgiler ![]() kübra: en büyük ![]() küdûret: koyuluk, kederlilik ![]() küffâr: kâfirler ![]() küfr: îmansızlık ![]() küfrân: îmansızlık, nankörlük ![]() küfrî: küfürle ilgili ![]() küfriyât: küfürle ilgili şeyler ![]() küfür: îmansızlık ![]() küfürbaz: küfredici ![]() küfüv: denk, eş ![]() kühûlet: erginlik ![]() külâh: tepesi sivri başlık ![]() külfet: yük, zahmet, zorluk ![]() külhân: hamam ocağı ![]() küll: bütün ![]() küllî: bütün fertleri ihtiva eden genel kavram, genel, kapsamlı ![]() külliyat: hepsi, bir yazarın bütün eserleri ![]() külliye: bütünlük, ilgili bütün kısımların bir arada bulunduğu yapı ![]() külliyen: bütünüyle ![]() külliyet: bütünlük, genellik, kapsamlılık ![]() kültür: bir milletin maddî ve mânevî varlıkları, yaşayış ve davranış şekli, kazanılan genel bilgi ![]() kün: "ol" emri ![]() küngân: su borusu ![]() künh: asıl, öz, kök ![]() künnes: gece görünen yıldızlar ![]() künûz: hazineler ![]() künye: kimlik ![]() Kürdî: Kürdistânlı ![]() küre: yuvarlak ![]() küreiarz: yer yuvarlağı, dünya ![]() kürevî: yuvarlak ![]() küreviyet: yuvarlaklık ![]() küreyvât: kürecikler ![]() küreyvâtıbeyzâ: akyuvarlar ![]() küreyvâtıhamrâ: alyuvarlar ![]() Kürsî: arşı azamın altındaki makam ![]() Kürt: Müslüman bir kavim, o kavimden olan kişi ![]() küsûf: kararma, güneş tutulması ![]() küsûfât: kararmalar, güneş tutulmaları ![]() küsûr: artık ![]() küsûrât: küsurlar, artıklar ![]() küşâ: açan ![]() küşâd: açma ![]() küşâde: açılmış ![]() küşâyiş: açıklık ![]() küşûf: keşifler, açmalar, bulmalar ![]() kütle: yığın, öbek ![]() küttâb: kâtipler ![]() kütüb: kitaplar ![]() Kütübüsitte: güvenilir olan altı hadîs kitabı ![]() kütük: bütün adların yazıldığı büyük defter ![]() küvar: petek, kovan ![]() |
![]() |
![]() |
|