Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
minicik, sözlük

Minicik Sözlük (T)

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Minicik Sözlük (T)



T

taabbüd: ibadet etmek
taabbüdî: ibadet etmekle ilgili
taaccüb: şaşma
taaddüd: adetlenme, sayıca artma
taaddüdüzevcât: birden fazla evlilik
taaffün: kokuşma
taaffünât: kokuşmalar
taahhüd: yüklenme, söz verme
taakkul: akıl erdirme
taalluk: ilgili olma, münasebet
taallukât: ilgililer, yakınlar, akrabalar
taallül: bahane arayarak işten kaçınma
taallüm: ilim öğrenme
taam: yemek, gıda
taammüd: bilerek yapma
taammül: amel etme, çalışma
taammüm: umumileşme, genelleşme
taannüd: inat etme, direnme
taarruz: saldırma, sataşma
taarrüf: tanışma, tanıma
taarrüfât: tanıtmalar, tanımalar
taassub: şiddetli taraftarlık
taassubât: taassuplar
taaşşuk: âşık olma
taat: söz dinleme, ibadet
taattuf: acıma, esirgeme
taavvüz: sığınma
taayyün: belirme, görünme
taayyünât: belirmeler
taayyüş: geçinme, beslenme, yaşama
taazzum: büyüklenme
tab: basma, baskı
tâb: güç, tâkat
tab: huy, yaradılış
tabâbet: doktorluk
tabaka: kat, katman
tabakât: tabakalar
tâbân: ışıklı
tabân: yaradılıştan, yaradılış bakımından
tabasbus: yaltaklanma
tabasbusât: yaltaklanmalar
tabayi: tabiatlar, temel özellikler
tâbi: boyun eğen, uyan
tâbî: kitap basan
tabiat: yaradılıştan gelen temel özellik, yaradılış, huy, ilâhî kanunlar
tabiatperest: tabiatı yaratıcı zanneden kimse
tabib: doktor, hekim
tabiî: tabiatla ilgili, kendiliğinden
Tabiîn: sahabeleri görenler
tabiiyet: uyma
tabiiyyun: Allahın kanunu ve sanatı olan tabiatı ilâh sananlar
tâbir: deyim, söz, yorum, ifade, anlatım
tâbirât: tabirler
tâbiûn: sahabeleri görenler
tabla: kap, yiyecek sunulan kap
tabu: uğursuz, hakkında konuşmaktan korkulan
tabur: bölüklerden oluşan askerî birlik
taburmisâl: tabur gibi
tâbut: ölü konan sandık
tâbutiyet: tabut gibi olma hâli
tâc: taç
tâcil: çabuklaştırma, acele ettirme
tâcir: ticaret yapan
tâciz: rahatsız etme, âciz hâle getirme
tâdâd: sayma
tâdil: yumuşatma, düzeltme, ılımanlaştırma
tâdilât: düzeltmeler
tâdilierkân: namazı dikkat ederek ve hakkını vererek kılmak
tadlil: "azdı ve saptı" diye verilen hüküm, azdırma, saptırma
tafaddul: üstünlük iddiası
tafdil: üstün tutma
tafra: sıçrama, atlama, yukarıdan atıp tutma
tafsil: uzun uzadıya anlatma
tafsilât: geniş açıklamalar
tafsilen: ayrıntılı olarak, genişçe
tafsilî: ayrıntılı, geniş açıklamalı
Taftazanî: büyük bir kelâm âlimi
tagaddi: gıdalanma, beslenme
tagallüb: üstün gelme, zorbalık, baskı
taganni: zenginleşme
tagayyür: başkalaşma, dönüşme
taği: azgın, haktan sapan, saptıran
tağiyane: azgınca
tağlib: galip getirme
tağlit: yanıltma, bulandırma
tağşiş: karıştırma
tağut: azgın, sapkın, îmansız, ilâh gibi saygı gören, heykellerine bile saygı duyulan, sapan ve saptıran
tağutî: tağutla ilgili
tağyir: başkalaştırma, değiştirme, bozma
tağyirât: tağyirler
tahabbüb: sevgi gösterme
tahaccür: taşlaşma
tahaddi: meydan okuma
tahaddüs: var olma
tahaffuz: korunma
tahakkuk: gerçekleşme
tahakküm: hükmetme, zorbalık
tahakkümî: delilsiz dâvâ
tahalluk: ahlâklanma
tahallüf: geride bırakılma
tahallül: ayrışma
tahallüs: kurtulma
tahammuk: ahmaklaşma
tahammül: sabretme, dayanma
tahammülsûz: dayanma gücünü kıran
tahammür: ekşime, fermentasyon
tahannun: fazlaca acıma
tahannün: inleme
taharet: temizlik
taharrî: arama
taharriyât: aramalar
taharrüf: sapma
taharrük: hareketlenme
tahassul: üreme
tahassus: hususîleşme
tahassün: sığınma
tahassüngâh: sığınak
tahassür: özleme
tahassüs: duygulanma
tahattur: hatırlama
tahavvüf: korkma
tahavvül: değişme
tahavvülât: değişmeler
tahayyül: hayâl etme
tahayyür: şaşakalma
tahayyüz: yer tutma
tahazzün: birikme
tahdid: sınırlama
tahdîs: şükürle söyleme
tahdîsinîmet: şükür için kendine verilen nimeti söyleme
tahdiş: kurcalama
tahfif: hafifleştirme
tâhir: temiz
tâhirât: temiz olanlar
tahiyyât: hediyeler
tahiyye: hediye
tahkik: araştırma
tahkikât: araştırmalar
tahkikî: araştırmalı
tahkim: hakem tayin etme, kuvvetlendirme
tahkimât: tahkimler
tahkimen: tahkim ile
tahkir: aşağılama
tahkirât: aşağılamalar
tahkirkârâne: aşağılarcasına
tahkiye: hikâye etme
tahlil: çözümleme
tahlilî: çözümlemeli
tahlis: kurtarma
tahliye: boşaltma, bırakma
tahmid: hamdetme
tahmidât: hamdetmeler
tahmidnâme: medih ve şükür yazısı
tahmik: ahmaklaştırma
tahmil: yükleme
tahmin: aşağı yukarı belirleme
tahminî: tahminle ilgili
tahrib: yıkma, yıkım
tahribât: tahripler, yıkmalar
tahribkâr: tahrip edici, yıkıcı
tahribkârâne: tahrip edercesine
tahric: çıkarma
tahrif: bozma, harflerle oynayarak aslını değiştirme
tahrifât: tahrifler, bozmalar
tahrifkârane: tahrif ederek, bozarak
tahrifdârâne: bozarak, bozarcasına
tahrik: hareketlendirme, kışkırtma
tahrikât: tahrikler
tahrim: haram kılma
tahrir: yazma
tahriş: tırmalama, azdırma
tahsil: edinme, derleme
tahsilât: edinmeler, derlemeler
tahsildâr: vergi derleyen
tahsin: beğenme, güzel görme
tahsinât: tahsinler, beğenmeler
tahsinkârâne: beğenerek
tahsis: biri için ayırma
tahsisât: biri için ayırmalar
tahsisen: birine ayırmakla
tahşid: yığma, biriktirme, destekleme, kuvvetlendirme
tahşidât: tahşidler
taht: alt, aşağı
taht: hükümdar koltuğu
tahtelarz: yeraltı
tahtelbahir: denizaltı
tahtessıfır: sıfırın altı, eksi
tahteşşuûr: şuuraltı
tahtie: hatalı görme
tahtiyet: alt oluş
tahtnişin: tahta oturan
tahvif: korkutma
tahvil: değiştirme
tahvilât: değiştirmeler
tahzir: sakındırma
tâib: tövbe eden
tâife: bölük, gurup
tâk: bina kemeri
takaddüm: öncelik, öne geçme
takaddüs: pek temiz olma
takallüb: çevrilme, dönüşme
takallüs: kasılma
takarrüb: yaklaşma, yakınlaşma
takarrür: kararlaşma, yerleşme
takas: karşılıklı değişme
tâkat: güç, kuvvet
takattur: damlama
takavvüs: yay gibi kavislenme
takayyüd: bağlanma
takazâ: başa kakma
takbih: çirkin görme
takbihât: çirkin görmeler
takbil: öpme
takdim: sunma, öne geçirme
takdir: belirleme, ölçüleme, beğenme
takdirât: takdirler
takdirkâr: takdir eden
takdirkârâne: takdir edercesine
takdis: mukaddes tanıma
takdisât: takdisler
takdiskâr: takdisci
takıyye: sakınma, çekinme
takî: sakınan
tâkib: izleme
tâkibât: takipler, izlemeler
taklid: benzemeye çalışma, öykünme
takliden: taklit ederek
taklidî: taklide dayalı
taklidkârane: taklit ederek
taklil: azaltma
takrî: azarlama, telaşlandırma
takrib: yaklaştırma, yaklaşık
takriben: yaklaşık olarak
takribî: yaklaşık
takrir: anlatma, kararlaştırma
takriz: bir eserin medih yazısı
takriznâme: bir eseri metheden yazı
taksim: bölme
taksimât: bölmeler
taksimülâmâl: iş bölümü
taksir: kısaltma, kusur, günah
taksirat: kusurlar, günahlar
taktaka: tıktıka, taş sesi
takti: kesme, kesik kesik okuma
taktik: plânlı hareket
takvâ: günahlardan sakınma
takvâdârâne: günahlardan sakınırcasına
takvim: düzeltme, şekillendirme
takviye: kuvvetlendirme, destekleme
takyid: sınırlama, bağlama
takyidâd: sınırlamalar, bağlamalar
talâk: boşama
talâkat: düzgün sözlülük
tâlân: çapul, yağma
taleb: talep, isteme, istek
talebe: isteyen, öğrenci
tâlî: ikinci derecede
tâli: kısmet, talih
tâlia: öncü, kılavuz
tâlib: isteyen, istekli
thalik: asma, geciktirme
tâlikan: askıya alarak, bekleterek
tâlikât: kitap okurken hatıra gelen mânâları not ederek yazılan eser
tâlil: sebeplendirme, sebep gösterme
tâlim: öğretme, alıştırma
tâlimât: talimler, öğretmeler, idmanlar, emirler
tâlimgâh: talim yeri
tâlimhâne: öğrenme evi
tâlimiesma: isimleri öğretme
taltif: gönül okşama, lütuf etme
taltifat: gönül okşamalar
tamâ: açgözlülük, aşırı istek
tamah: açgözlülük
tamâkâr: tamahkâr, açgözlü
tamâkârane: açgözlü biri gibi
tamam: eksiksiz, bütün
tamamiyet: tam olma
tamik: derinleştirme, iyice inceleme
tâmim: genelleştirme, genelge
tamir: onarım
tamirât: onarımlar
tâmme: tam, bütün
tâmmen: tam olarak
tamsetmek: belirsiz kılma, silme
tân: yerme, ayıplama
tango: şarkılı bir dans
tânif: şiddetle azarlama
tanîn: tınlama, arı vız vızı
tanînendâz: tınlayan
tansif: yarı yarıya bölme
tansis: dinî temellere dayandırarak hüküm verme
tansiyon: kan basıncı
tantana: gösteriş, gürültü
tanzif: temizleme
tanzifât: temizlemeler
tanzim: düzenleme
tanzimât: düzenlemeler
tanzir: benzerini yapma
tarab: sevinçlilik
taraf: yan, yön
tarafdar: taraf tutan
tarafdarane: taraf tutarcasına
tarafeyn: iki taraf
tarafgîr: taraf tutan
tarafgîrâne: taraf tutar gibi
tarassud: gözetleme
tarassudât: gözetlemeler
tarâvet: tazelik
tarâvetdâr: taze
tard: reddetme, kovma
tardetmek: kovmak
tarf: göz, nazar, bakış
tarfetülayn: göz açıp kapayıncaya kadar
târık: belâ, yıldız
tarif: tanım, tanıtma
tarifat: tarifler, tanımlar
tarife: tanıtma yazısı
tarifename: tanıtma yazısı
tarifname: tanım yazısı
tarihçeihayat: hayat tarihi
tarihvari: tarih gibi
târik: terkeden
tarîk: yol, tarz, metod
tarîkât: ibadet ve zikirlerle kalben ilerleme yolları
târiküddünya: dünyayı terkeden
târiküssalât: namazı terkeden
târiz: dokundurma
târizen: dokundurarak
tarraka: gümbürtü
tarrar: yankesici
tarsin: sağlamlaştırma
târümâr: darmadağın
tarz: biçim, yol, metod
tarziye: özür dileme
tasadduk: sadaka verme
tasaffi: saflaşma, durulma
tasallub: katılaşma
tasallut: sataşma
tasannu: yapmacık
tasannuât: yapmacıklar
tasannuen: yapmacık olarak
tasannuf: yapmacık sınıflandırma
tasannukârane: yapmacıklı
tasarruf: kullanma, artırma
tasarrufât: tasarruflar
tasavvuf: kalbi dünyadan arındırma yolu, tarikat
tasavvufî: tasavvufla ilgili
tasavvur: tasarlama
tasavvurât: tasarlamalar
tasavvuren: tasarlayarak
tasaykul: cilâlanma
tasdî: sıkma, rahatsız etme
tasdîk: onaylama, doğrulama
tasdîkan: onaylayarak
tasdîkât: tasdikler, onaylamalar
tasdîkgerde: tasdik edilen
tasdîkkârâne: tasdik edercesine
tasfiye: saflaştırma, arındırma
tasgir: küçültme
tashih: düzeltme
tashihât: tashihler, düzeltmeler
tâsian: dokuzuncusu
taskil: cilâlama
taslit: musallat etme, sataştırma
tasnî: düzme, uydurma
tasnîât: düzmeler, uydurmalar
tasnif: sınıflandırma
tasnifât: sınıflandırmalar
tasrif: çekip çevirme, çekim
tasrih: açıkça anlatma
tasrihât: açıkça anlatmalar
tasrihen: açıkça belirterek
tastir: yazı yazıp satırlar oluşturma
tasvib: uygun görme
tasvir: resmini yapma, resim, zihinde canlandırma
tasvirât: tasvirler
Taşnak: Ermenilerin kurduğu bir örgüt
taşra: istanbul dışındaki yerler
Tatar: bir Müslüman Türk kabilesi
tatbik: uygulama
tathir: temizleme
tatil: çalışmaya ara verme
tâtil: inkâr, îmansızlık
tatilieşgal: işi bir yana bırakma, dinlenme
tatlik: boşama
tatmin: ikna etme, manen doyurma
tatminkâr: tatmin edici
tatvil: uzatma
tatyib: hoş etme
tâun: veba, salgın hastalık
tavaf: etrafını dolaşmak, ziyaret
tavaggul: bir işe kendini tamamen verme
tavâif: guruplar, bölükler
tavân: isteyerek
tavassut: aracılık, vasıtalık
tavattun: vatan edinme
tavazzu: su hâline getirme
tavazzuh: açıklanma, aydınlanma
tavır: hâl, sûret, davranış
tâvik: geciktirme, ilerletmeme
tavîl: uzun
tâviz: karşılık, bedel
tavk: güç, tâkat
tavla: ahır
tavr: tavır, davranış
tavren: tavırla, davranış olarak
tavsif: niteleme, özelliklerini söyleme
tavsifât: nitelemeler
tavsifnâme: özellikleri belirten yazı
tavus: süslü bir kuş
tavzif: görevlendirme
tavzifât: görevlendirmeler
tavzih: açıklama
tayerân: uçma
tayf: hayâlî görüntü
tayın: gıda, ekmek, yiyecek
tayınat: tayınlar, gıdalar
tâyib: ayıplama
tâyin: yerini belirleme, atama
tayinât: tayinler, belirlemeler
tayr: kuş
tayy: atlama, kaldırma
tayyar: uçucu
tayyare: uçak
tayyetmek: geçmek, atlamak, kaldırmak
tayyımekân: bir yerdeyken birdenbire başka yerde olmak
tayyızaman: bir zamandan birdenbire başka zamana geçmek
tayyib: iyi, hoş, güzel
tayyibât: tayyibler
tayyibe: iyi, güzel, hoş
tazammun: içine alma
tazarrû: yalvarmak, yakarış
tazarrûât: yalvarmalar
tâzib: azap etme
tâzif: artırma
tâzim: büyük tanıma
tâzimkârane: büyük tanıyarak
tâzir: azarlama
tâziyâne: eziyet edercesine
taziye: yakını ölen üzgün birini teselli etme
taziyenâme: taziye mektubu
tâziz: şereflendirme
tazmin: zararı ödeme
tazminât: zarara karşılık verilen para
class=MsoNormal style='margin-top:0cm;margin-right:10cm;margin-bottom:0cm; margin-left:10cm;margin-bottom:0001pt;mso-pagination:none'>tazyîk: baskı, sıkıştırma
tazyîkât: tazyikler, baskılar, sıkıştırmalar
teahhur: geri kalma
teakub: birbirini izleme
teâlâ: namı büyük
teâlî: yücelme
teâmî: anlamaz gibi görünme
teâmül: alışılmış biçim
teânuk: sarılma
teanüd: inatlaşma
tearrüf: araştırarak öğrenme
teâruz: zıtlık, zıtlaşma
teâruzan: zıtlaşarak
tearüf: bilinme, tanınma
teâti: alıp verme
teâvün: yardımlaşma
tebâ: uyma
tebaa: uyruk, uyanlar
tebâdül: değişme
tebâdür: birdenbire aklına gelme
tebah: mahvolmuş, yıkılmış
tebahhur: buharlaşma
tebâiyyet: uyma
tebân: ikinci derecede
tebârek: mübarek etsin!
tebârüd: soğuma
tebârüz: belirme, görünme
tebâud: uzaklaşma
tebâyün: uymazlık, zıtlık
tebcil: ağırlama, yüceltme
tebdil: değiştirme
tebe: tabi olanlar, uyanlar
tebean: uyarak
tebeddül: değişme, değişim
tebeddülât: değişmeler
tebeî: asıl olmayan, dolaylı
tebelbül: dil karmaşası
tebellüğ: anlayıp almak
tebellür: billurlaşma
teberri: arınma, uzaklaşma
teberrû: bağış
teberrûât: bağışlar
teberrük: bereket umma
teberrüken: bereket umarak
tebessüm: gülümseme
tebessümkârane: gülümsercesine
tebeyyün: belli olma, belirme
tebîd: uzaklaştırma
tebîz: ayırma, bölme
tebkit: azarlama, susturma
tebligât: tebliğler, bildiriler
tebliğ: ulaştırma, bildirme, ilâhî emirleri insanlara anlatma
tebliğnâme: tebliğ yazısı
tebrie: arındırma
tebrik: bereket dileme, kutlama
tebrikât: tebrikler
tebriknâme: tebrik mektubu
tebşir: müjdeleme
tebşirât: müjdelemeler
tebtil: hakka yönelme
tebyin: belirtme
tebyiz: temize çekme
tebzir: malı saçıp savurma
tecâhül: bilmezlikten gelme
tecânüb: sakınma
tecânüs: aynı türden olma
tecârüb: tecrübeler
tecâvüb: cevaplaşma
tecâvüz: sınırı aşma, saldırma
tecâvüzât: tecavüzler, saldırmalar
tecâzüb: karşılıklı çekicilik
tecdîd: yenileme, tazeleme
tecebbür: zorbalaşma
teceddüd: yenilenme
teceddüdî: yenilenmekle ilgili
teceddüdperver: yeniliksever
tecellî: görünme, belirme
tecellîdâr: görünen, beliren
tecellîgâh: belirme yeri
tecellîyât: görünmeler, belirmeler
tecellüd: cesur görünmeye çalışma
tecemmû: toplanma
tecemmüd: donma, katılaşma
tecemmül: güzelleşme
tecennüb: sakınma, uzak durma
tecennün: delirme
tecerrüd: soyutlanma, ayrılma
tecessüd: cesetlenme
tecessüdiyet: cesetlenme hâli
tecessüm: cisimleşme, cisim hâlinde görünme
tecessüs: gizlice araştırma
tecevvüf: içi boş olma
tecezzî: ayrışma, ufalanma
techil: cahil sayma
techiz: donatma, cihazlandırma
techizat: techizler, donatmalar
têcil: erteleme
teclid: ciltleme
tecrîd: soyutlama, yalnız bırakma
tecrîdât: tecritler, ayınmalar
tecrîdhâne: tek kişilik yer
tecrübât: tecrübeler
tecrübe: deneyim, deney
tecrübeten: tecrübeyle
tecrübevârî: tecrübe eder gibi
tecsim: cisimlendirme
tecvid: usûlüne uygun okuma
tecviz: caiz görme, izin verme
tecziye: cezalandırma
tedâbir: tedbirler, önlemler
tedâfü: savunma
tedâfüî: savunmayla ilgili
tedâhül: birbirine girme
tedâi: çağrışım
tedârik: edinme, ele geçirme
tedârikât: edinmeler
tedâvi: iyileştirmeye çalışma
tedâvül: dolaşım, sürüm
tedbir: önlem
tedebbür: sonunu düşünme
tedehhüş: korkma, ürperme
tedellî: inme, eğilme
tedenni: alçalma, inme
tedenniyât: alçalmalar
tederrüc: adım adım ilerleme
tederrüs: ders alma
tedhiş: korkutma
têdib: edeplendirme
têdiye: ödeme
tedkik: inceleme
tedkikat: tedkikler, incelemeler
tedlis: sattığı malın ayıbını gizleyerek aldatma
tedric: derece derece ilerleme
tedricen: derece derece
tedricî: derece derece olan
tedrîs: ders verme, öğretme
tedrîsât: ders vermeler
tedvîn: derleyip düzenleme
tedvîr: döndürme, yönetme
teehhül: evlenme
teehhür: gecikme, geriye kalma
teellüm: acı hissetme
teellümât: acı hissetmeler
teemmel: iyice düşün!
teemmül: iyice düşünme
teennî: düşüne düşüne iş yapma
teennuk: kusursuz yapılış
teessüf: eseflenme, üzülme
teessür: etkilenme, üzülme
teessürât: etkilenmeler, üzülmeler
teessüs: kurulme, yerleşme
teeyyüd: desteklenme
teezzi: incitme
tefaddul: üstünlük taslama
tefâhur: iftihar etme
tefâni: birbirinde fani olma
tefârık: güzel bir koku
tefârik: ayırmalar, ufak şeyler
tefârikulasâ: bir olmakla beraber türlü faydaları bulunan
tefâsir: tefsirler, yorumlar
tefâul: birbirinin fiilinden etkilenme
tefâvüt: farklılık
tefehhüm: fehmetme, anlama
tefekküh: meyve
tefekkür: fikretme, düşünme
tefekkürât: tefekkürler, düşünmeler
tefekkürî: düşünmekle ilgili
tefekkürnâme: tefekkür yazısı
tefelsüf: filozoflaşma
tefennün: fen öğrenme
teferru: dallanma, ayrılma
teferruât: ayrıntılar
teferrüc: rahatlama, gezme
teferrüh: ferahlanma
teferrüs: iyice anlama
teferûn: firavunlaşma
tefessüh: bozulma, çürüme
tefeül: fal açma, uğur sayma
tefevvuk: üstünlük
tefeyyüz: feyizlenme
tefhim: anlatma
tefîl: fiilleri etken hâle getiren kalıp
tefrî: kısım kısım ayırma
tefrigat: kısım kısım boşaltıp yer açma
tefrîh: ferahlandırma
tefriî: ayrıntılamakla ilgili
tefrik: ayırma, seçme
tefrika: ayrılık, dizi yazı
tefriş: döşeme, yayma
tefrit: normalin altı
tefsik: günaha sürükleme
tefsir: yorum, açıklama, âyetlerin izahı
teftiş: kontrol etme
tefviz: işi birine bırakma


Alıntı Yaparak Cevapla

Minicik Sözlük (T)

Eski 10-28-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Minicik Sözlük (T)



tegaddi: gıdalanma, beslenme
tegafül: bilmez görünme
tegalgul: çetinlik, güçlük
tegallüb: galip olma, zorbalık, kuvvete dayalı baskı
teganni: şarkı söyleme, bir metni müzik eserini andırır biçimde okuma
tegayür: uymazlık
tegayyür: başkalaşma, dönüşme
tegayyürat: başkalaşmalar
tehacüm: saldırma
tehacümât: saldırmalar
tehalüf: uymama, zıtlık
tehannün: merhametle nimetlendirme
teharrük: hareketlenme
tehâsüm: düşmanlık
tehattüm: pek gerekli olarak
tehavün: ağırdan alma
tehcir: zorla göç ettirme
tehdid: gözdağı varma
tehdidane: tehdit ederek
tehdidât: gözdağı vermeler
tehdidkâr: tehdit edici
tehditkârâne: tehdit edercesine
teheccüd: gece namazı
tehekküm: alay, azarlama
tehevvün: aşağılanma
tehevvür: düşüncesizce hareket
tehevvüs: heveslenme
teheyyüc: coşma
têhir: erteleme
tehlike: korkulan durum
tehlil: "lâilâhe illallah" demek
tehvil: korkutma
tehvin: kolaylaştırma
tehyic: coşturma, heyecanlandırma
tehzib: temizleme, düzeltme
tekabbel: kabul etsin
tekabül: karşılıklı olma
tekaddüm: öne geçme
tekâlif: teklifler, yükler
tekallüd: kuşanma, üzerine alma
tekallüs: kasılma
tekâmül: olgunlaşma
tekarüb: yakınlaşma
tekâsüf: yoğunlaşma
tekâsül: üşenme, tembellik
tekâsülî: üşenmekle ilgili
tekâsür: çoğalma
tekatû: kesişme
tekaüd: emeklilik
tekavvüs: eğilme, bükülme
tekbir: "Allahüekber" demek
tekbirat: tekbirler
tekdir: uyarma, azarlama
tekebbür: büyüklenme
tekebküp: köpekleşme
tekeddür: bulanıklık, kederlenme
tekeffül: kefil olma
tekellüf: zorlanma, özenme
tekellüfât: zorlanmalar, özentiler
tekellüfkârâne: gösterişe kapılırcasına
tekellüm: konuşma
tekellümât: konuşmalar
tekellümen: konuşarak
tekemmül: olgunlaşma
tekemmülât: olgunlaşmalar
tekerrür: tekrarlanma
tekessür: çoğalma
tekevvün: var olma
tekeyyüf: nitelik kazanma
tekfir: birine kâfir demek
tekid: kuvvetlendirme
tekke: zikir yeri, tarikat evi
teklif: görev yükleme, önerme
teklifât: teklifler
tekmil: olgunlaştırma, bitirme
teknik: maddî ilimlerin uygulaması
teknoloji: teknik bilgiler
tekrarât: tekrarlar
tekrim: ikram etme
tekrimât: ikram etmeler
tekrir: tekrarlama
teksif: koyulaştırma, yığma
teksir: çoğaltma
tekvin: var etme
tekvinen: var etmekle
tekvinî: yaratmakla ilgili
tekvir: sarma, toplama
tekye: zikir evi, tekke
tekzib: yalanlama
telâffuz: söyleyiş, diksiyon
telâfi: eksiği giderme
telâfif: lif lif olma, kıvrımlar
telâhuk: katılma, eklenme
telâkî: kavuşma
telâkkî: anlayış, anlama
telâkkîyât: anlayışlar, anlamalar
telâtum: vuruşma, çarpışma
telâzum: gerekirlik
telbis: giydirme
telbiye: lebbeyk demek
telebbüs: giyinme
telef: zayi olma, ölüm
telehhüf: ah etme
telêlü: parıldama
telemmû: ışıldama
telemmüz: talebelik
telepati: gelecekte veya uzaktaki bir hâdiseyi hissetme hâli
teleskop: gök dürbünü
televvün: renkten renge girme
televvüs: kirlenme, pislenme
telezzüz: lezzet alma
telezzüzat: lezzet almalar
telhis: özetleme
têlif: kaynaştırma, eser yazma
têlifât: telifler
telîn: lânetleme
telkib: lâkap takma
telkih: dölleme, aşılama
telkin: aşılama
telkinat: aşılamalar
telmih: metinde sözü edilmeyen bir şeye işaret etmek
telmihen: telmihle
telvih: açıklama, kinayeli söyleyiş
telvihât: telvihler, kinayeli söyleyişler
telvihen: açıklayarak
telvihî: açıklamalı
telvis: kirletme, pisletme
telyin: yumuşatma
telziz: lezzetlendirme
temâdi: sürüp gitme
temanü: çatışma
temas: dokunma, değme
temâsil: timsaller, semboller
temâsül: misil olma, benzeyiş
temâşâ: seyretme
temâşâgâh: seyir yeri
temâşâger: seyirci
temâyül: meyletme, eğilim
temâyülât: meyletmeler, eğilimler
temayüz: kendini gösterme
temazüc: kaynaşma
temcid: Allahın büyüklüğünü bildirme
temdid: devam ettirme
temdidâd: devamlar, uzatmalar
temeddüh: kendini övme
temeddühkârâne: kendini övercesine
temeddün: medenîleşme
temehhuz: bir şeyin safileşip olgunlaşması
temekkün: yerleşme
temelluk: yaltaklanma
temellukkârâne: yaltaklanırcasına
temellük: mal edinme, sahiplenme
temennâ: el selâmı
temennî: dileme, isteme
temerküz: merkezleşme
temerrüd: direnme
temessük: tutunma, yapışma
temessül: yansıma, görünme
temessülât: yansımalar
temevvüc: dalgalanma
temevvücât: dalgalanmalar
temevvücsâz: dalgalandıran
temeyyü: sıvılaşma, sulanma
temeyyüz: kendini gösterme
temhid: hazırlama, döşeme
temhir: mühürleme
têmin: edinme, güvenlik
têminât: güvence
temkin: ölçülü hareket
temlik: mülk edindirme
temme: bitti
temrin: alıştırma
temsil: misal verme
temsilât: temsiller
temsilî: temsile dair
temyiz: ayırma, seçme
temyizen: ayırarak, seçerek
temzic: kaynaştırma
tenâfür: karşılıklı nefret
tenaggum: nağme yapma
tenâhi: bitme, tükenme
tenâkus: eksilme
tenâkuz: çelişki
tenâkür: inkâr etme
tenâsi: unutma
tenâsüb: uygunluk
tenâsüh: ruhun bedenden bedene geçmesi, sapık bir inanç
tenâsühvârî: tenasüh gibi
tenâsül: türeme, üreme
tenâtüc: neticelenme
tenâum: nimetlenme
tenâvül: beslenme olayı
tenâzu: niza etme, çekişme
tenâzur: bakışma, simetri
tenbelkârâne: tembelce
tenbih: uyarma, nasihat
tenbihât: tenbihler, uyarmalar
tenebbüh: uyanış
tenebbüt: büyüme, yetişme
teneffür: nefret etme
teneffüs: soluk alma, dinlenme
tenevvü: çeşitlenme
tenevvüât: çeşitlenmeler
tenevvüm: uyuklama
tenevvür: nurlanma, parlama
tenezzüh: temizlik, gezinme
tenezzühgâh: gezinti yeri
tenezzül: isteyerek inme
tenezzülât: tenezzüller
tenezzülen: tenezzül ederek
tenfir: nefret ettirme
tenfiz: uygulama, etkileme
tenha: ıssız yer
tênis: ısındırma, okşama
tenkıs: noksanlaştırma
tenkid: eleştiri, değerlendirme
tenkidât: eleştiriler
tenkidkâr: eleştirici
tenkidkârâne: eleştirircesine
tenkil: tepeleme, sindirme
tenkir: belirsizleme, yadırgama
tenkirât: yadırgamalar
tenmiye: büyütme, yetiştirme
tenperver: rahatına düşkün, tembel
tensib: uygun görme
tensik: düzenli dizme
tentene: dantela, delikli örgü
tenvim: uyutma
tenvin: kelime sonunu "nun" ile bitiren işaret
tenvir: nurlandırma, aydınlatma
tenvirât: nurlandırmalar
tenzih: kusur kondurmama
tenzil: indirme
teradüf: eş anlamlılık
terahhum: merhamet etme
terahhumât: merhamet etmeler
terâhî: gevşeklik
terâkib: tamlamalar
terakki: ilerleme, yükselme
terakkivârî: terakki eder gibi
terakkiyât: ilerlemeler
teraküm: birikme
terâne: nağme
terâvih: oruç namazı
terbiye: eğitim, öğretim
terbiyegâh: terbiye yeri
terbiyegerde: terbiye eden
terbiyehane: terbiye evi
terbiyekârane: terbiye edercesine
terbiyename: terbiye yazısı
terbiyet: terbiye
terbiyevî: terbiye ile ilgili
terceman: tercüme eden
terceme: tercüme, çevirme
tercih: üstün tutma, seçme
tercihan: üstün tutarak, seçerek
tercihat: tercihler, seçmeler
tercüman: tercüme eden
tercüme: bir sözü bir dilden başka dile çevirme
terdâd: tekrar
tereccüh: üstün gelme
tereddi: gerileme, soysuzlaşma
tereddüd: kararsızlık
tereffu: yükselme
tereke: ölen kişinin bıraktıkları
terekküb: birleşme, karışma
terekküben: birleşmekle
terennüm: ötme, şarkı söyleme
terennümât: terennümler
teres: pezevenk
teressüb: süzülme, dibe inip birikme
teressüm: resimlenme
tereşşuh: sızıntı
tereşşuhât: sızıntılar, belirtiler
terettüb: sıralanma, gerekme
terfî: yükselme
terfîan: yükselerek
terfik: arkadaş etme
tergib: isteklendirme
tergibât: isteklendirmeler
terhib: korkutma
terhis: izin verme, salıverme
terhisât: terhisler
terim: özel anlamlı kelime
terk: bırakma, vazgeçme
terkib: birleştirme, tamlama
terkibât: terkibler, birleştirmeler
terkim: rakamlandırma
terör: yıldırma, korkutma
tersâne: gemi yapılan yer
tersib: tortulaştırma
tersim: resimleme
tersimât: resimlemeler
tertib: dizme, düzenleme
tertil: tane tane ve düşünerek okuma veya konuşma
tervic: revaç verme, değerini artırma, geçerli kılma
terzik: rızıklandırma
terzil: rezil etme
tesadüf: rast gelme
tesadüfî: tesadüfle ilgili, rast gele
tesadüm: çarpışma
tesâhub: sahiplenme
tesakutan: birbiri ardına düşerek
tesallüb: katılaşma
tesâmuh: hoş görme
tesânüd: dayanışma
tesavir: tasvirler
tesbih: "sübhanallah" demek
tesbihât: tesbihler, namazdan sonra okunanlar
tesbihhân: tesbih eden
tesbihî: tesbihle ilgili
tesbihkârâne: tesbih edercesine
tesbit: yerleştirme, görüp göstermek
tescil: sicile geçirme
teselli: avunma, avutma
tesellibahş: teselli bahşeden
tesellidar: teselli edici
tesellidârâne: teselli edercesine
tesellikâr: tesellici
tesellikârâne: teselli olurcasına
teselliyâtdârâne: teselli edercesine
tesellüm: verileni geri almak
teselsül: zincirleme, ard arda gelme
teselsülen: zincirleme olarak
tesemmüm: zehirlenme
tesettür: örtünme
tesêül: dilenme
teseyyüb: üşenme
tesfih: sefih görme, kıt akıllı sayma, eğlence düşkünü olarak tanıma
teshil: kolaylaştırma
teshilât: kolaylaştırmalar
teshîr: büyüleme, esir etme, emir altına alma
teshîrât: teshirler
tesid: kutlama
têsir: etki, iz bırakma
têsirât: tesirler, etkiler
têsis: kurma, kuruluş
teskin: sakinleştirme, yatıştırma
teslih: silahlandırma
teslim: tamamen verme
teslimat: teslimler, vermeler
teslimiyet: teslim olma
teslimkârâne: teslim olarak
teslis: Hıristiyanların üç ilâh inancı
teslisiyet: Hıristiyanların üç ilâha inanmaları
tesmim: zehirleme
tesmiye: isimlendirme, adlandırma
tesrî: hızlandırma
tesvi: genişletme, yayma
tesvid: müsvedde yazma
tesviye: düzleme, dengeleme
teşâbüh: birbirine benzeme, benzerlik
teşahhus: şahıslanma, belirme
teşahhusat: teşahhuslar
teşâub: şube şube olma
teşâur: şairlik taslama
teşbih: benzetme
teşbihât: benzetmeler
teşbihperest: benzetme düşkünü
teşcî: şecaatlandırma, cesaret verme
teşdid: şiddetlendirme
teşebbüh: benzeme
teşebbüs: bir işe girişme
teşebbüskârâne: işe girişircesine
teşeddüt: şiddetlenme
teşeffi: intikam alma, kalbi buz gibi olma
teşehhi: iştahla isteme
teşehhüd: şehadet getirme, namazda oturma
teşekki: şikayet etme
teşekkiyat: şikayet etmeler
teşekkük: kuşkulanma
teşekkül: şekillenme, oluşma
teşekkülât: şekillenmeler, oluşmalar
teşekkür: şükretme
teşekkürât: teşekkürler
teşekkürnâme: teşekkür yazısı
teşerrüb: içme
teşerrüf: şereflenme
teşettüt: dağınıklık, çatallaşma
teşêüm: kötüye yorma
teşevvüş: karışıklık, bulanıklık
teşevvüşât: bulanıklıklar
teşeyyû: şiîleşen
teşhir: serme, gösterme
teşhirgâh: sergi yeri
teşhis: şahıslandırma, tanıma
teşkik: kuşkulandırma
teşkikât: kuşkulandırmalar
teşkil: biçimlendirme, oluşturma
teşkilât: teşkiller, örgüt
teşmil: genelleştirme, kaplama
teşmiyet: aksırana dua etmek
teşne: susamış, pek istekli
teşniat: ayıplamalar, çirkin bulmalar
teşrî: kanun yapma
teşrif: şereflendirme
teşrifat: şereflendirmeler
teşrih: açma, açıklama
teşrihat: açıklamalar
teşriî: şeriatla ilgili
teşrik: ortak etme
teşrikimesâî: iş birliği
Teşrînievvel: Ekim ayı
Teşrînisani: Kasım ayı
teşt: büyük su kabı
teşvik: isteklendirme
teşvikhat: isteklendirmeler
teşvikkârâne: isteklendirircesine
teşviş: karıştırma, bulandırma
teşyî: uğurlama, yolcu etme
teşyid: sağlamlaştırma
tetâbuk: uygunluk
tetâbukât: uygunluklar
tetahhur: temizlenmiş olma
tetâvül: uzama
tetebbû: araştırma, inceleme
tetebbuât: araştırıp incelemeler
tetimmât: tamamlayan ekler
tetimme: tamamlama, tamamlayan ek
tevâbî: bağlı olanlar, uyanlar
tevâfuk: uygunluk
tevâfukât: uygunluklar
tevaggul: çokca meşgul olma
tevahhud: teklik, birlik
tevahhuş: korkma, ürkme
tevaif: taifeler, guruplar
tevâkki: çekinme, korunma
tevakkuf: durma, duraklama
tevâli: uzama, devam
tevârih: tarihler
tevârüs: miras intikali
tevâtür: yalan söylemez kimselerin ittifakla verdikleri kuvvetli haber
tevâzu: alçakgönüllülük, isteyerek mertebesinin altında görünme
tevâzukârâne: tevazu edercesine
tevâzün: dengelilik, tartılılık
tevbe: günahı için af dileyip bir daha işlememeye niyetlenme
tevbegâh: tevbe yeri
tevbekâr: tevbe eden
tevbih: azarlama
tevcih: yöneltme
tevcihât: yöneltmeler
tevdî: bırakma, emanet verme
teveccüh: yönelme, ilgi gösterme
teveddüd: kendini sevdirme
teveddüdât: kendini sevdirmeler
tevehhüm: kuruntu etme
tevehhümkârâne: kuruntu edercesine
tevehhün: gevşeme
tevekkelnâalallah: Allaha tevekkül ettik
tevekkeltüalallah: Allaha tevekkül ettim
tevekkül: vekil etme, gerekeni yaptıktan sonra neticeyi Allaha bırakma
tevekkülvârî: tevekkül ederek
tevellüd: doğum, doğma
tevellüdât: doğumlar, doğmalar
tevêm: ikiz
tevessü: genişleme, yayılma
tevessül: başvurma, sarılma
tevessüm: iyice anlatma
tevesvüs: vesvese etme
tevfîk: insan iradesiyle ilâhî iradenin birbirine uygunluğu
tevfîkan: uymakla
tevfiz: işi başkasına bırakma
tevhid: birleme, Allahın birliğine inanma
tevhidî: tevhidle ilgili
tevhidkârâne: birleyerek
tevhîş: ürkütme, korkutma
têvil: sözü çevirme, ayrı mânâ verme
têvilât: teviller
tevkif: alıkoyma, durdurma
tevkifhane: hapishane, tutukevi
tevkifname: tutuklama yazısı
tevkil: vekil tayin etme
tevlid: doğurma, ürün verme
Tevrat: Musa aleyhisselâma inen ilâhî kitap
tevsî: genişletme
tevsik: belgeleme
tevsim: adlandırma, mühürleme
tevsit: birini araya koyma
Tevvab: tevbeyi kabul eden, Allah
tevzî: dağıtma, paylaştırma
tevziat: tevziler, dağıtmalar
tevzin: dengeleme
tevziniyet: dengelilik
teyakkun: tam bilme
teyakkuz: uyanıklık
teyemmüm: su yoksa toprakla temizlenme
teyemmün: uğur sayma
têyid: destekleme, kuvvetlendirme
têyiden: desteklemekle
tezâd: zıtlık, aykırılık
tezâdî: tezatla ilgili
tezâhüm: sıkışma, yığılma
tezâhür: belirme, görünme
tezâhürât: görünmeler, gösterişler
tezâuf: kat kat oluş
tezâyüd: ziyadeleşme, artma
tezebzüb: kararsızlık
tezehhüd: dünyadan elini eteğini çeker görünme
tezekki: manen temizlenme
tezekkür: zikretme, anma
tezellül: zillete düşme, alçalma
tezelzül: sarsılma
tezevvüc: evlenme
tezevvücât: evlenmeler
tezeyyüd: çoğalma
tezeyyün: zinetlenme, süslenme
tezgâh: dokuma aleti, işyeri
tezhib: yaldızlama, süsleme
tezkâr: anma, zikretme
tezkere: pusula, izin belgesi
tezkir: hatırlatma
tezkire: hatırlatma yazısı, not
tezkiye: temize çıkarma
tezlil: zillete düşürme, aşağılama
teznib: ek, ilave
tezvic: evlendirme
tezvir: söze yalan karıştırma
tezvirât: söze yalan karıştırmalar
tezyid: arttırma
tezyif: çürütme, küçük düşürme
tezyifât: çürütmeler, küçük düşürmeler
tezyifkârâne: küçük düşürürcesine
tezyin: süsleme
tezyinât: süsler, süslemeler
tıbb: tıp, doktorluk
tıfl: tıfıl, çocuk
tılsım: gizli sır, şifre
tımar: bakım, hizmet
tıynet: huy, yaradılış
tibyan: beyan etme, açıklama
ticâret: alım satım işi
ticâretgâh: alım satım yeri
Tiflis: Gürcistanda bir şehir
tilâvet: okuma
tilka: yön, taraf
tilmiz: öğrenci
timsâl: sembol, model
tîn: incir
tinnîn: büyük yılan
tinnîneyn: iki büyük yılan
tip: örnek, nümune
tiryak: tesirli ilaç, panzehir
tiryaki: alışmış, tutkun
tiryakmisal: tiryak gibi
tisâ: dokuz
töhmet: birine isnat edilen suç
traj: baskı sayısı, tiraj
tûbâ: güzellik, cennet ağacı
tûfân: şiddetli yağmur, büyük su baskını
tufeylâne: asalakça
tufeylî: asalak
tufûliyyet: çocukluk
tuğra: padişaha has mühür, damga
tuğyan: azgınlık, sapkınlık
tuhfe: yeni şey, armağan
tuhr: temizlik, paklık
tûl: uzunluk, meridyen
tûlâ: çok uzun
tûliemel: bitmeyen istek
tullâb: talebeler
tulû: doğma, doğuş
tulûât: doğuşlar, kalbe doğan mânâlar
tuluk: deriden yapılmış su kabı
tulumba: su basma aleti
tûr: dağ
turâb: toprak
turâbî: toprakla ilgili
turra: tuğra, padişah imzası
turûk: tarikler, yollar, usuller
tûti: papağan
tuvâ: övülmüş
tuvan: güç, kuvvet
tuyûr: kuşlar
tüflî: posa
tünelvârî: tünel gibi
türbe: mezar
türbedâr: türbe bekleyen

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.