Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kandili, miraç

Miraç Kandili ....

Eski 10-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Miraç Kandili ....



Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesidir Miraç bir yükseliştir bütün süfli duygulardan beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa en yüce mertebeye terakki ediştir Resulullahın (asm) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir terakki ufkudur Bu ulvi seyahat mucizelerin en büyüğüdür Miraç mucizesi Kur'ân-ı Kerimde âyetlerlve anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur Bu îlâhî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır:

“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah her türlü noksandan münezzehtir Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten herşeyi hakkıyla görendir” (İsra Suresi 1)

Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:

“O ufkun en yukarısında idi Sonra indi ve yaklaştı Nihayet kendisine iki yay kadar hatta daha da yakın oldu Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü Sidre-i Müntehâda gördü Ki onun yanında Me'vâ Cenneti vardır O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı Gözü ne şaştı ne de başka bir şeye baktı And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü” (Necm Suresi 7-18)

Miraç nasıl oldu?

Miraç Receb ayının 27 Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya oradan semaya yüce âlemlere İlâhî huzura yükselmesidir

Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke'den) Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz Musa'nın makamına uğradı orada iki rekât namaz kıldı daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı Miraçını kutladılar Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı bir hutbe okudu

Bir rivayette Hz İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı orada da iki rekât namaz kıldı Ve bugün Kubbetü's-Sahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi

Semanın bütün tabakalarına uğradı Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz Adem Hz Yahya ve Hz Îsa Hz Yusuf Hz İdris Hz Harun Hz Musa ve Hz İbrahim gibi peygamberlerle görüştü Onlar kendisine “Hoş geldin” dediler tebrik ettiler

Bundan Sonra Hz Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli ikisi açıktan akan (Nil Fırat) dört nehir gördü Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti

Hz Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu

Peygamberimiz neden mirac’a çıktı?

Bir padişahın iki türlü konuşması vardır Biri bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi Diğeri de devlet başkanı halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması sohbet etmesi onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır

Bu örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakkın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır Biri özel ve cüz'i diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması Cenab-ı Hakkın bazı velilerle özel ve cüz'i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir

Ama Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün velayet mertebelerinin üstünde bir büyüklük ve yücelikte kâinatın Rabbi bütün varlıkların Yaratıcısı olarak Cenab-ı Hakkın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve mükemmel olanına misaldir

Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam elçiliği iki taraflıdır Birisi halktan Hakka diğeri de Haktan halka Birisi mi'râcin bâtıni tarafı olan velayet yönüdür diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür

Yani Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam bizi temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna çıktı başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet kulluk tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) arz etti Bu yönüyle Miraç halktan insanlardan varlıklardan Hakka bir gidiştir Diğeri de Cenab-ı Hakkın biz kullarından istediklerini emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı Miraç hediyesi olarak getirmesi gibi

Peygamberimiz Allah ile nasıl görüşebilir?

Soru: “Bize herşeyden daha yakın olan Cenab-ı Hakka binlerce senelik mesafeyi aşarak yetmiş bin perdeyi geçtikten sonra Rabbiyle görüşmesi ne demektir?”

Cenab-ı Hak herşeye herşeyden daha yakındır fakat herşey O’ na sonsuz şekilde uzaktır
Meselâ güneşin insan gibi aklı olsa da bizimle konuşacak olsa elimizdeki ayna aracılığıyla bizimle konuşabilir
Diğer taraftan biz bir çeşit ayna olan gözümüzle güneşe yaklaşabiliyoruz Oysa güneş bize 150 milyon km uzaklıkta bulunuyor hiçbir şekilde ona yanaşamayız Güneşe bir derece yaklaşmak için ancak Ay kadar büyümek lazım Bu da mümkün değildir
Bu misalde olduğu gibi gerçek anlamda Cenab-ı Hak herşeye yakındır ama herşey ona sonsuz derece uzaktır Ancak Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Cenab-ı Hakkın lütfuyla bir anda binlerce perdeyi geçerek Miraça yükselmiş; bütün manevi mertebeleri aşarak huzura varmıştır

Peygamberimiz kısa zamanda nasıl gidip geldi?

[size="3">Soru: "][/size]
Miraçın benzeri bir olay var mıdır?

[size="3">Soru: "][/size]
Miraçla gelen hediyeler

Birincisi: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü Melekleri Cenneti âhireti hattâ Cenab-ı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız melekleri âhireti Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz” Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuştular

İkincisi: İnsan herşeyi merak ediyor Ayda hayat var mı yok mu diye araştırıyor Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ancak bir sinek kadar yer kaplıyor

Mü'minler merak ediyorlar “Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak bizden ne istiyor anlasaydık” derken İki Cihan Serveri yetmiş bin perde arkasından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri Miraç meyvesi olarak getirdi beşere hediye etti Bu hediye başta namaz olmak üzere İslâmın diğer esasları ve ibadetleridir

Üçüncüsü: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş cinlere ve insanlara hediye etmiştir Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir Öyle ki bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir
Öyle de bütün cinler ve insanlar sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne kadar önemli ve değerlidir

Dördüncüsü: Peygamber Efendimiz Miraçta Cenab-ı Hakkın cemalini görme nimetini tattı Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi “Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz” buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi

Beşincisi: İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve Kâinat Sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu Miraçla anlaşıldı Kâinata nisbetle küçük bir varlık zayıf bir canlı olan insan bu meyve ile öyle bir dereceye çıktı ki bütün varlıklar üzerinde bir makam ve mevki kazandı Çünkü rütbesiz bir askere “Sen paşa oldun” dense ne kadar sevinir

Öyle de âciz fani devamlı ayrılık ve zeval tokadını yiyen biçare insana birden "Sonsuz ve baki bir Cennette Rahman ve Rahîm olan Allah'ın rahmetine gireceksin" dendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar Cennette hayal hızında ruh genişliğinde akıl akıcılığında kalbin bütün arzularında Cenab-ı Hakkın ebedi mülkünde seyir ve seyahate erecektir Cenab-ı Hakkın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne kadar büyük bir sevince kavuşur değil mi? Miraçın bu meyvesi insanın en büyük arzu ve hedefidir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.