To The Moon İnceleme |
10-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
To The Moon İncelemeİlk incelememi bol aksiyonlu, New York özgürlük heykelinin kafasının suya düştüğü, Rusya'nın Amerika'yı işgal ettiği, ejderha öldürüp ruhlarını aldığımız, silah seslerinin yan komşunun hanımını vurması kadar gerçekçi olduğu herhangi bir oyunla yapmak isterdim, ama To The Moon'u görene kadar isterdim Keşke To The Moon gibi oyunlar sarsa bol denizli dünyamızı Ay ışığı üzerimizden eksik olmasa, gerçekten âşık olduğumuz kişilerden ayrılmak zorunda kalmasak, gerçekleşmesi zor olan dileklerimiz zamanla gerçek olsa, hayal kurmaktan korkmasak, âşık olmaktan korkmasak Keşke Korkmasak Benim To The Moon ismimi duymam bir arkadaş sayesinde oldu (Bir arkadaş ekolü) ''Abi böyle bir oyun varmış, insanı çok etkiliyormuş, insanın karnı bir garip oluyormuş '' sözlerinden sonra bir oyun ne kadar merak edilirse o kadar edip, oyunu araştırmamla birlikte ilk aklıma gelen benim bunu mutlaka oynamam gerektiğiydi İnsanı etkileyen nadir oyun oynamadım ben Nadir derken, zaten 2 tane? Biri Fallout 2, diğeri ise Sanitarium Evet, eski oyunlar Eski oyun lafını söyleyince duyduğum bazı cümleler var; '' Iyy oynanır mı onlar ya'', ''Görsellerde arattım grafikler berbat'' Evet, berbat, işte yeni nesil ile eski neslin mücadelesi burada başlıyor Grafik mi? Hikâye mi? Atmosfer mi? To The Moon, sadece hikâye üzerine kurulmuş bir oyun 1990 grafikleriyle yapılmış 2011 oyunu Atmosfer yok, grafik yok ama inanılmaz bir hikâyesi var İnsanların hafızalarını araştıran bir şirket için çalışan Dr Eva Rosalene ve Dr Neil Watts ölmek üzere bir hastalarının evine doğru yola koyulurlar Amaçları hastanın son dileğini yerine getirmek, ne dilerse dilesin Sözleşme imzaladıkları için bunu yerine getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar Tabi oyuncunun sözleşme umurumda değil Dr Eva sağ olsun bunu yer yer gözümüze sokuyor Hikâye böyle başlıyor ama inanın hikâyeden, neler olup bittiğinden o kadar çok bahsetmek istiyorum ki Güzel bir film izlediğimiz kendimizi tutamayıp herkese anlatmak isteriz ya hani? İşte bu oyun da böyle Yer yer üzüyor, yer yer güldürüyor, güzel göndermeler yapıyor, karın ağrıtıyor, merak ettirtiyor ve en önemlisi insana mutluluk aşılıyor Oyun oynarken alınan bir zevk değil bu, sevdiğiniz kişi size sarılınca oluşan mutluluk hissi Evet, o his Tecrübeyle sabittir Tipik adventure oyunları gibi amacımız, bulmaca çözmek ve diğer aşamaya geçmek Tabi bunları yaparken bol bol diyaloğa girip, şimdiye kadar gördüğüm en tatlı geek olan Neil Watts'ın esprilerini bolca göreceğiz Oyunun bulmacaları çok kolay Adventure yaptık bari böyle şeyler de koyalım ama oyuncuyu sıkmasın, boğmasın hemen halletsinler demişler sanki Oynayanın takıldığı bir yer olmuyor Oyun içinde nereye gideceğiniz size açık seçik söylendiğin için devamlılık zor olmuyor Bulmaca kısmı puzzle gibi Şöyle ki; hastanın hafızasındaki önemli olan 5 tane nesneyi bir araya getirdikten sonra diğer bir hafıza bölümüne geçebilmek için, yeni açılan bir ekranda ana nesnenin resmini görünür kılmaya çalışıyoruz Bu bulmacaları çözdükten sonra hastamız olan Johnny'nin bir alt yaşına doğru ilerliyoruz Oynanış tipik ''tıkla'' oynayışı Belli yerlerde sadece klavyenin yön tuşları ileri karakteri yönetiyoruz Bir bölümde de at kullanıyoruz Evet, at Çok tatlı gerçekleşiyor bu olay Tabi övdüğüme bakmayın, sadece tatlı Bir Red Dead Redemption değil (Bir Alex değil ekolü) Oyunun başlarında hep aynı şeyleri yapmaktan sıkılıyoruz “Ya bu adventure tabi hep aynı şeyleri yapacaksın” demeyin bi durun İşte grafikler sürekli birbirini tekrar edince sıkılabiliyorsunuz Ama oyunun ortalarına geldikten sonra bambaşka mekânlar, bambaşka diyarlar karşımıza geldikçe o sıkıntı geçiyor Sonunu merak ediyorsunuz Son dileği olarak bizden aya gitmek isteyen Johnny'i merak ediyorsunuz Oyunun başlarında verilen ince ince detaylar, oyunun sonlarına doğru yine aynı incelikte tekrar verildikçe mutlu oluyorsunuz Ayrıca hikâyeyle birleşen harika bir müzik şöleni var oyunda Ölmek üzere olan Johhny'nin gerçek aşkı River'a besteledeği piyano solosu "Ror River" insanı büyülüyor Eva ve Neil'in birbirleri arasındaki ince espriler, Neil'in tek başına yaptığı abukluklar, yine Neil'in en romantik ortamda bile bir salaklık yapması, hiç beklemeyeceğiniz kadar güzel işlenen hikâye, at sürmek (şaka), hikâye, yine hikâye ve gerçek aşk için oynanmaya değer bir oyun Indie bir oyun zaten kendisi Bağımsız oyun, bir firmaya bağlı değil Bana göre bağımsız oyunların mutlaka desteklenmesi gerekiyor Oyunun satış fiyatı 2250 TL Satın alma işlemi sonrası kod gönderiliyor, 72 MB'lık oyun dosyasını da indirdikten sonra müthiş bir dünyaya adım atabiliyorsunuz Oyunun satın alabileceğiniz, ayrıca 1 saatlik deneme sürümünü indirebileceğiniz internet sitesine buradan ulaşabilirsiniz Rusya’nın Amerika’yı 250 kez işgal ettiği ve bizim sayemizde Amerika’nın her zaman olduğu gibi yine kazandığı bol aksiyonlu oyunları inceleyene kadar hoşça kalın |
|