Yahya Kemal Beyatlı Şiirleri |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yahya Kemal Beyatlı ŞiirleriDuyuş ve Düşünüş Sevdiklerim göçüp gidiyorlar birer birer Ay geçmiyor ki almayayım gamlı bir haber Kalbim zaman zaman bu haberlerle burkulu; Zihnim düşünceden dağınık, gözlerim dolu Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü, Lakayd olan muhimsemiyor gamlı bir günü Çok şey bilen diyor:'Gidecek her gelen nesil Ey sade-dil Bu bahsi hayatında böyle bil Hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark, Ölmek sırayladır, sıralanmakta varsa fark İlmin derin görüşleri, aklın hükümleri Doldurmuyor boşalmış olan hisli bir yeri |
&Quot;Yahya Kemal Beyatlı&Quot; |
10-10-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
&Quot;Yahya Kemal Beyatlı&Quot;Mehlika Sultan'a aşık yedi genç Gece şehrin kapısından çıktı Mehlika Sultan'a aşık yedi genç Kara sevdalı birer aşıktı Bir hayalet gibi dünya güzeli Girdiğinden beri rü'yalarına; Hepsi meşhur, o muamma güzeli Gittiler görmeye Kaf dağlarına Hepsi, sırtında aba, günlerce Gittiler içleri hicranla dolu; Her günün ufkunu sardıkça gece Dediler: ''Belki bu son akşamdır'' Bu emel gurbetinin yoktur ucu; Daima yollar uzar, kalp üzülür: Ömrü oldukça yürür her yolcu, Varmadan menzile bir yerde ölür Mehlika'nın kara sevdalıları Vardılar çıkrığı yok bir kuyuya, Mehlika'nın kara sevdalıları Baktılar korkulu gözlerle suya Gördüler: ''Aynada bir gizli cihan Ufku çepçevre ölüm servileri'' Sandılar doğdu içinden bir an O, uzun gözlu, uzun saçlı peri Bu hazin yolcuların en küçüğü Bir zaman baktı o viran kuyuya Ve neden sonra gümüş bir yüzüğü Parmağından sıyırıp attı suya Su çekilmiş gibi rü'ya oldu! Erdiler yolculuğun son demine; Bir hayal alemi peyda oldu Göçtüler hep o hayal alemine Mehlika Sultan'a aşık yedi genç Seneler geçti, henüz gelmediler; Mehlika Sultan'a aşık yedi genç Oradan gelmeyecekmiş dediler! |
&Quot;Yahya Kemal Beyatlı&Quot; |
10-10-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
&Quot;Yahya Kemal Beyatlı&Quot;Gece, Leyla'yı ayın on dördü Koyda tenha yıkanırken gördü "Kız vücudun ne güzel böyle açık! Kız yakından göreyim sahile çık!" Baktı etrafına ürkek, ürkek Dedi:"Tenhada bu ses nolsa gerek?" "Kız vücudun sarı güller gibi ter! Çık sudan kendini üryan göster!" Aranırken ayın olgun sesini, Soğuk ay öptü beyaz ensesini, Sardı her uzvunu bir ince sızı; Bu öpüş gül gibi soldurdu kızı Soldu, günden güne sessiz, soldu! Dediler hep: "Kıza bir hal oldu!" Ta içindendi gelen hıçkırığı, Kalbinin vardı derin bir kırığı Yattı, bir ses duyuyormuş gibi lal Yattı, aylarca devam etti bu hal Sindi simasına akşam hüznü, Böyle yastıkta görenler yüzünü, Avuturlarken uzun sözlerle, O susup baktı derin gözlerle, Evi rüzgar gibi bir sır gezdi, Herkes endişeli bir şey sezdi Bir sabah söyledi son sozlerini, Yumdu dünyaya ela gözlerini; Koptu evden acı bir vaveyla, Odalar inledi: "Leyla! Leyla!" Geldi koy kızları, el bağladılar Diz çöküp ağladılar, ağladılar! Nice günler bu seametli ölüm, Oldu çok kimseye bir gizli düğüm; Nice günler bakarak dalgalar, Dediler: "Uğradı Leyla nazara!" |
|