İki Kum Tanesi |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İki Kum Tanesiİki Kum Tanesinin Sevgisi Günün birinde bir çölde iki kum tanesi karşılaşmış ve birbirlerini çok sevmişler uzun bir süre çok yakın olmuşlar Birbirlerini yanlarında, canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler Derken bir rüzgar çıkmış kum tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz uzağa savrulmuş Çok uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış birbirlerini Sevgileri hiç azalmamış yine sevmeye devam etmişler Birbirlerine ulaştırabildikleri sesleriyle, haberleriyle yaşıyorlarmış ve artık görmeden seslerinde sevmeyi öğrenmişler Bir gün biri diğerine "sevdamız sonsuza erişmesi için aynı anda bir dilek dileyelim" demiş Ikisi de aynı anda bir dilekte bulunmuşlar ve tam o sırada bir fırtına çıkmış Bu kavuşmamız, sevdamızın sonsuza dek sürmesi olabilir diye ikisi de kendilerini fırtınaya bırakmışlar Gözlerini kapayıp fırtına dindiğinde sevdalarının yanı başında olmuş olmayı arzulamışlar Fırtına o kadar kuvvetliymiş ki o güne kadar yıllarca yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile başka yerlere savruluyorlarmış Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de oradan oraya savrulup durmuşlar Ikisini de bir sabırsızlık sarmış Fırtına durmuyor aksine artıyormuş Fırtına dinmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeği öğrenmişler Günler geçmiş sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka alemlerde bulmuşlar kendilerini Bu fırtınanın onları birleştireceğine o kadar inanmışlar ki birbirlerini yanlarında bulamayınca yüreklerinde derin bir acı hissetmişler ve acıyla sevmeği öğrenmişler Kendilerine birazcık geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka başka yerlere savrulduklarını anlamışlar Biran ölmek istemişler ama sonra birbirlerini hiç görmeden,mesafelere, engellere rağmen sevmeği öğrenmişler "Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ki birbirimize" demişler Ikisi de yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllarca hep susmuşlar Hep yeni bir fırtına ümidiyle birbirlerine ihanet etmeden beklemişler Böylece umutla sevmeyi öğrenmişler Yıllar geçmiş ama sevgileri hiç geçmemiş Birbirlerinden hep umutlu olarak yaşamışlar Bir gün ikisi de birbirlerinden habersiz aynı anda gözlerini kapamışlar ve kavuşmak için yeniden fırtına çıkmasını dilemişler Beklemişler beklemişler ama fırtına bir türlü çıkmamış Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya bırakmak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar ama hepsi nafile küçük bir rüzgar bile çıkmamış Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar Sevdiklerinin, sevdalarının, yıllarca beklediklerinin tam karşısında durduklarını görmüşler ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileğianımsamışlar Dilek şöyleymiş "'ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeği öğrendiğimizde kavuştur Öğle kavuştur ki sevdamız sonsuza erişsin" Sonunda anlamışlar ki birbirlerinden çok uzaklarda geçirdiklerini sandıkları yılları aslında birbir yanı başlarında geçirmişler Dileklerinin kabul olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler çünkü onlar sevmeği her şeyiyle öğrenmeği dilemişler Dilekleri kabul olmuş umutla, sabırla, acıyla, yakında, uzaktaher şeyiyle sevmeği öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar Sevmeği bildikten sonra mesafeler, acılar, yıllar, aylarasla sevdayı söndürmez ama sevmeği bilmedikten sonra yanı başında ki sevdiğini bile yıllarca göremeyebilir insan Ölmeden önce ölmeyi anlaman için önce aşık olmanız gerek sonra o aşkı kaybetceksin ondan sonra hiçliğini öğreniceksin çaresizliğin ne demek olduğunu mana alemine dalcaksın kendince Allah'ın izni ile o alemi anlamaya açlışıcaksın rabbinin katındaki acizliğini bileceksin o istemediği sürece hşiç bişeye gücünün yetemiyeceğini göreceksin sonra bir anda heryerini ALLAH aşkı saracak yatacaksın ALLAH diyeceksin kalkacaksın ALLAH diyeceksin alemden yok olacaksın bir köşeye çekilip herşeyden sıyrılacaksın bir seeen birde rabbin kalacaksınız yumcaksın gözlerini rabbinin yüceliğini düşüneceksin yaptıklarına hayran edeceksin kendini onların yanında ne kadar basit kaldığını öğreneceksin Arifler meclisine dalcaksın bırakacaksın kendini aşkına sonra Mevlana gibi dönceksin gönlünde aşkın ateşiyle gönlündeki aşk büyüyecek bir anda kaybolcaksın dünyadan var olcaksın ama aslında yoksun bedenin burda ruhun manada olcak Rabbini düşüneceksin her an sonra sonra sonrası yok ebedi bir alemde bulacaksın kendini ölümün ne olduğunu ölceksin öyle öğreneceksin ama öldüğünü bile anlamayacaksın bir an kendine geleceksin Rabbinin karşısında bulacaksın kendini yanında yanında alemlere Rahmet olsun diye gönderilmiş peygamber Muhammed Mustafa (sav) sana bakıyor olacaklar Rabbin bir an ey kulum diye seslencek sana işte o zaman yaşamaya başlıyacaksın rabbin sana kulum diye seslenmiş çünkü ona kulluğa layıksan sana ey kulum desin o ses o ses varya seni alacak bu yalan dünyadan gerçek hayatına götürcek seni aşkın en yücesine sevgilerin en büyüğe layık olan rabbinin yanına Resullah 'ın karşısına daha ne istiyeceksinki ondan sonra Allah (CC) hepimize nasip etsin İnşallah |
|