![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#46 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeSeptisizm (Septikler) Nedir? Septisizm; her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan, bunların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, ayrıca aklın kesin bir bilgi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli ve tam bir şüphe içinde kalınacağını, mutlak`a ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür ![]() Thales’ten beri ortaya atılan felsefi açıklamalarının çokluğu ve çeşitliliği doğal olarak eleştiriyi ve şüpheyi gerektirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#47 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeSofistler Nedir? Sofistler, M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Etimoloji bakımından ‘sofist’ kelimesi Yunanca sophos (bilge, becerikli, zeki) sözcüğünden türetilen sophistes’ten gelir, öğrenmeyi ve öğretmeyi meslek edinen kişileri belirtmek için kullanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk sofistlerin toplumda büyük bir saygınlığı olmasına rağmen felsefe tarihinde ‘sofist’ denildiğinde akla olumsuz bir anlam gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sofistlerin Temel Felsefesi Birbirlerinden bağımsız olarak çalışan sofistler daha çok etik, siyasal ve toplumsal sorunlar üzerinde durmuşlardır ![]() Bunlar; - Tek tek insana değer verilmesi - Hakim olan dinin devletin geçerlilikte var olan hukukun bağlarından kurtarılması - Her türlü yasanın yerine doğanın konulması - Zayıf muhakemeyi kuvvetli muhakeme haline getirmektir ![]() Kendilerinden önceki doğa filozofları temel maddenin ya da nedeninin ne olduğunu kendilerine sormuşlar; su, hava, ateş, toprak, atom vb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sofistlerin görüşleri konusunda en önemli kaynak Platon diyaloglarıdır ![]() ![]() ![]() (Platon,Sofist,231 D = 73 b 2) ‘sofist’ sözcüğü önce zengin gençlerin peşinde koşan ve karşılığında ücret alan kişi için, sonra ruhla ilgili bilgiler ithal eden tüccar için, üçüncü olarak aynı bilgileri isteyene satan çerçi için, dördüncüsü manevi ürünlerini bize satan kimse için kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() (Xenophon,Sokrates’ten Anılar 1 ![]() Bilgelik öğretmenlerinden birçoğunun aksine Sokrates evrenin doğası ya da diğer şeyler üstüne,sofistlerin kozmos dediği yerde durumun nasıl olduğunu ve gökyüzündeki süreçlerin hangi zorunluluktan dolayı gerçekleştiğini araştırarak, görüş belirtmedi ![]() (Aristoteles,Sofistlerin Çürütülüşü 1 ![]() ![]() Sofizm gerçek değil, sahte bilimdir ve sofist de gerçek değil sahte bilim taciridir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#48 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeSkolastik Felsefe Nedir? Skolastik felsefe, Latince kökenli schola (okul) kelimesinden türetilen scholasticus teriminden gelmektedir ve kelime anlamı olarak okul felsefesi demektir ![]() ![]() ![]() Tarihsel ve Felsefi Çerçeve Skolastik felsefe, Patristik felsefenin sürdürülmesi ve orada bir öğretiye dönüştürülmüş olan Hıristiyan inancının felsefi anlamda temellendirilip sistematize edilmesi yönündeki çabalardan meydana gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() - Erken Dönem Skolastik (800-1200'lü yıllar) - Yükseliş Döneminde Skolastik (1200-1300'lü yıllar) - Geç Dönem Skolastik (1300-1500'lü yıllar) Bu dönemlerde skolastik felsefenin belirli bir açıdan ortaya atılan sorunları farklı niteliklerle çözmeye yöneldiği söylenebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir okul felsefesi olarak skolastik, ilk olarak teoloji öğretmenleri tarafından, hem sistematikleştirilmiş teolojinin öğretilmesini, hem de antikçağ okullarında öğretilen Yedi özgür sanat'ın (Septem artes liberales) öğretilmesini kapsar ![]() ![]() Skolastiğin yöntemsel olarak ortak karakteristiği ise felsefeyi dinin, ya da aklı inancın alanına uygulayarak bu alandaki meseleleri kavranılır kılmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece ana belitler daha baştan saptanmış bulunuyordu ![]() ![]() ![]() Bu düşünceye göre hem inanç hem de onun anlatımı ve dili doğru olarak mevcuttur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Skolastik felsefenin genel ahlaki tutumu konusunda iki öğenin altını çizmek gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#49 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeTarih Felsefesi Nedir? Not: Doğan Özlem'den Alıntı Yapılmıştır "Tarih felsefesi" sözcüğü, "tarih" sözcüğünün çifte anlamına göre iki anlamı olan bir sözcüktür ![]() ![]() Bazı filozoflar, eskiden beri bu konuda iki Latince deyimle bu ayırımı yapagelmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() "Tarih" sözcüğünün çifte anlamlılığına koşut olarak, "tarih felsefesi"nden iki şey anlaşılır: 1 ![]() 2 ![]() Birinci anlamıyla tarih felsefesine, geçmişte kalan olayların ne anlam ifade ettiği sorgulamaktan başlayıp, giderek insanlığın tüm yaşanmış geçmişi yani "dünya tarihi" ne yönelen bir felsefe uğraşı olarak bakabiliriz ![]() ![]() İkinci anlamıyla tarih felsefesi ise, tarih biliminin ve tarihçinin bilgi elde etme etkinliğini sorgulayan, tarih biliminin dayandığı ilke ve yöntemleri eleştiren ve giderek "tarihsel bilgi" nin nitelik, hatta olabilirliğini çözümleyen bir tarihsel bilgi eleştirisidir ![]() İkinci anlamıyla tarih felsefesi, yani tarih biliminin felsefesi, binyıllara varan kökleri olmakla birlikte, bir felsefe disiplini olarak ancak 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında birinci anlamıyla, yani geçmişi (çoğu kez) bütünüyle anlayıp açıklama savındaki tarih felsefeleri alanı olarak geçmişin felsefesi ile tarih biliminin felsefesi, birbirlerinden açıkça farklı iki yönelime sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama birinci türden tarih felsefesi, yani geçmişin felsefesi, çoğu kez, tarihte "tarihin felsefi anlamı" diyebileceğimiz bir genel anlam bulunduğu gibi bir başka varsayımla da hareket ederek, yine çoğu kez, geçmişi, tüm insanlığın geçmişini bir bütün" olarak açıklama girişimleri ile doludur ![]() İkinci türden tarih felsefesi, yani tarih biliminin felsefesi ise, özellikle günümüzde, birinci türden tarih felsefesi karşısında belli bir septisizm içindedir ![]() ![]() ![]() ![]() Öbür yandan günümüzde tarih biliminin felsefesinin giderek genişleyen bir düzlemde çalıştığı ve bu düzlemden kalkarak birinci anlamıyla tarih felsefesine yoğun eleştiriler yönelttiği görülmekle birlikte; yine günümüzde birinci anlamıyla tarih felsefesinin eskiyi aratmayacak bir yoğunlukta sürdüregeldiği saptanabilir ![]() ![]() İnsanların geçmiş--şimdi-gelecek üçlemesi içinde, en gündelik deyimiyle "nereden geldik, neredeyiz, nereye gidiyoruz?" türünden sorulara yanıt getirme girişimlerinin hiç dinmediği görülür ![]() Sade bir gözle baktığımızda böyle bir sorunun ilk bölümüne ( nereden geldik?") elden geldiğince bir yanıt getirme uğraşımızı sürdürüyorsak da, sorunun son bölümüne ("nereye gidiyoruz?" getirebileceğimiz doyurucu nitelikte hiçbir "tam yanıt" yoktur ![]() İşte geleneksel tarih felsefesinde karşılaştığımız "tarih felsefeleri"nin büyük çoğunluğu, bu türden sorulara yanıt verme ihtiyacının ürünleri olmuşlardır Ama bu türden sorulara verilen yanıtlar çok çeşitli olduğu gibi, kendi aralarında da çoğu kez karşıtlık içindedirler Bazı yanıtlara göre, tarihte bir erek vardır ve bu erek geçmişe bakarak saptayabilirsek geleceği de önceden görebiliri gelecek hakkında öndeyiler (Prognose) ortaya atabiliriz Bazı yanıtlar ise, tam tersine, tarihte tam bir ereksizlik olduğunu bu yüzden gelecek hakkında konuşamayacağımızı belirtirler Bazı filozoflar, tarihte tam bir ilerleme olduğunu söylerler bazıları ise, tarihte belli dönemlerde adına ilerleme diyebileceğimiz bir gelişme olsa bile tarihin tümüyle ilerleyen bir süreç olduğunu söyleyemeyeceğimizi anlatırlar İlerleme ve ereklilik, çoğu filozofta bir aradadırlar ve onlar tarihi çizgisel olarak bir ereğe doğru ilerleyen bir süreç olarak görürler; başka bazıları ise, tam tersine, tarihte belli dönemlere göre devinip duran döngüsel bir süreç olduğunu iddia ederler, Tüm bu yanıtları birbirleriyle bağdaştırma olanağı ise hiçbir zaman tam olarak yoktur ve tarihe çoğu kez bir "bütün" olarak bakan bu çabaların tarihte bulduklarını iddia ettikleri "tarihin genel felsefi anlamı"nın ne olduğu, bu yüzden hep sorunsal kalır Ne var ki bir sorunun ("tarihin genel anlamı") çözülemezliğini kavramış olmak o sorunun insan düşüncesinden sokulup atılması için bir bahane de olamaz Hele bu sorun doğrudan doğruya insanın kendi yaşamına ve geçmişine ait bir sorun ise bu yüzden insan düşüncesinin felsefe tarihinin çoğu döneminde "tarihin felsefi anlamı" gibi bir soruna gösterdiği ilgi daima çok yoğun olmuştur Geçmiş hakkındaki bilgimizin eksikliği geçmişe anlam- verme çabalarını zaman zaman (günümüzde olduğu gibi) bir ölçüde dizginlese de, hiçbir zaman tam olarak engelleyemiyor En kuşkucu filozoflarda hatta geleneksel anlamıyla tüm "geçmişin felsefeleri"ni, tüm "tarih felsefeleri"ni yadsıyan filozoflarda bile, tarihe bir anlam verme çabasına rastlanabiliyor Hatta ve hatta, tarih biliminin felsefesiyle yetinmek isteyen bilim felsefecilerinde bile, değişik bir boyutta da olsa, bazı "genel tarih yorumları"na başvurulduğu da saptanabilir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#50 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeVaroluşçuluk Felsefesi Nedir? Varoluşçuluk (egzistansiyalizm) bireyin deneyimini, ve bu deneyimin tekilliğini ve biricikliğini insan doğasını anlamanın temeli olarak gören bir felsefe akımıdır ![]() ![]() ![]() Genel Manada Varoluşçuluk Varoluşçuluk yirminci yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru Fransa’da ortaya çıktı ![]() ![]() ![]() Varoluşçuluğu belirleyen temel özellik ve tavırlar şöyle sıralanabilir: 1) Varoluşçuluk, herşeyden önce varoluşun hep tikel ve bireysel, yani benim ya da senin veya onun varoluşu olduğunu öne sürer ![]() ![]() 2) Akım, varoluşun öncelikle bir varlık problemi, varoluşun kendi varlık tarzıyla ilgili bir problem olduğunu dile getirir ve varlığın anlamına ilişkin bir araştırmaya karşılık gelir ![]() ![]() 3) Varoluşçuluğa göre, varlığa ilişkin araştırma, varolanın aralarından bir seçim yapmak durumunda olduğu çeşitli imkanlarla karşı karşıya gelmeyi gerektirir ![]() ![]() ![]() ![]() 4) İnsana özünü oluşturma şansı veren bu imkanlar, onun şeylerle ve başka insanlarla olan ilişkileri tarafından yaratıldığı için, varoluş her zaman dünyadaki bir varlık olmak veya seçimi sınırlayan ya da koşullayan somut ve tarihsel olarak belirlenmiş bir durumda ortaya çıkmak durumundadır ![]() ![]() 5) Varoluşçuluk, nesneden yola çıkan, varlıkla ilgili nesnel doğrulara ulaşmaya çalışan görüşlere karşı, özneden hareket ve öznel hakikatlerin önemini vurgular ![]() ![]() 6) Varoluşçuluk, özellikle de hümanist ya da ateist boyutu içinde, evrenin akılla anlaşılabilir olan bir gelişme doğrultusu olmayıp, özü itibariyle saçma ve anlamsız olduğunu, evrenin rasyonel bir tarafı bulunmadığını, evrene anlamın insan tarafından verildiğini öne sürer ![]() 7) Böyle bir evrende, insanın hazır bulduğu ahlak kuralları olmadığından; varoluşçuluk, ahlaki ilkelerin, kendi eylemleri dışında, başka insanların eylemlerinden de sorumlu olan insan tarafından yaratıldığını savunur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#51 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeYapısalcılık Nedir? Yapısalcılık Batı dünyasında Structuralism olarak bilinir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yapısalcılık temelde büyük yapılar, sistemler ve oluşumlarla ilgilidir ![]() ![]() ![]() Yapısalcılık bir kültürde anlamı ortaya çıkaran alt birimler arasındaki ilişkileri inceler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dilbilim Modeli Saussure, dilbilime bilimsel bir statü kazandırmaya özen göstererek, dil kavramına ilişkin anlam belirsizliğini gidermek için bir terminoloji belirlemişti ![]() ![]() ![]() Dilin Tanımı Saussere'e göre 'dil bireydeki konuşma yetisinin kullanılabilmesi için, toplumsal yapı aracılığıyla kabul edilmesi gereken anlaşma ve uyuşmalar bütünüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dili Oluşturan Öğeler Dilin sistemini oluşturan öğeler, gösteren ve gösterilenden veya bir akustik imge ve bir kavramdan ibaret işaretlerdir ![]() ![]() ![]() Yapı Kavramı Jakobson'a göre Saussure'ün büyük yeteneği 'dışa bağlı bir verinin bilinç dışında var olduğunu tam anlamıyla kavramış olmasıdır' ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#52 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeYeni Kantçılık Yeni-Kantçılık 19 ![]() ![]() ![]() Bu eğilim felsefe tarihinin en uzun süreli eğilimlerinden biri olarak kabul edilir; çünkü günümüze kadar gelen ve hala devam eden bir felsefi tutumu ifade eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğa bilimlerinin idealleştirilmesi, Sosyal Darwinizm'in yaygınlaşması ve pozitivist bilimin giderek güçlenmesine karşı, felsefe içinde gelişen tepki kendisini yeni-kantçılık olarak ortaya koyar ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni-Kantçı felsefe, kürsü felsefesi ya da akademik felsefe olarak da adlandırılır, bunun başlıca sebebi bu akımın genellikle üniversite profesörü olan filozoflar tarafından geliştirilmiş olmasıdır ![]() ![]() - Fizyolojik Okul (Helmholtz, Lange) - Heidelberg Okulu (Windelband, Rickert) - Magburg Okulu (Cohen, Natorp, Cassirer) - Sosyolik Yeni Kantcılık (Georg Simmel) - Göttingen Okulu (Nelson) |
![]() |
![]() |
|