![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#31 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriMİGREN Baş Ağrıları Yaşamının herhangi bir döneminde baş ağrısından yakınmayan insan yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Baş ağrılarını şu şekilde sınıflandırmak mümkündür: Migren tipi damarsal baş ağrıları, Gerilim baş ağrısı, Kombine yani damarsal ve gerilim baş ağrısının birlikte bulunuşu, Migren dışı damarsal baş ağrısı, Psikiyatrik nedenlere bağlı baş ağrısı, Kafa içinde inflamasyona bağlı baş ağrısı, Gözden, kulaktan, dişlerden, burun ve sinüslerden kaynaklanan baş ağrıları, Boyundaki yapılardan kaynaklanan baş ağrıları ![]() Migren Migrenin Belirtileri Nelerdir? En sık rastlanan belirti, hafiften başlayarak çok şiddetli, zonklayıcı karaktere dönüşen baş veya boyun ağrılarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer belirtiler (bu belirtiler baş ağrısından önce veya baş ağrısı esnasında olabilir): Kabızlık veya ishal Sinirlilik Mide bulantısı ve / veya kusma Işığa karşı duyarlılık Gürültüye karşı duyarlılık Kokulara karşı duyarlılık Kafa derisinde hassasiyet Kan damarlarında gözle görülebilen genişleme Boyun ve / veya omuz ağrısı veya tutukluğu Vücudun uç noktalarında (eller, ayaklar) ağrı, sızı Dokunma hissinde azalma Aura dönemi ( Genelde klasik migrende ağrı başlangıcından önce) belirtileri: Görme duyusunda bozukluklar - Kör noktalar - Işık noktaları görme - Görme duyusunun tünel gibi olması Görme ve duyma ile ilgili halusinasyonlar (yanılsamalar) - Zikzak şekilleri görme - Gelin teli şeklinde görüntüler Vücudun bazı bölgelerinde uyuşma Kulak çınlaması Konuşma bozuklukları Başka duyular ile ilgili bozukluklar Diğer sık rastlanan belirtiler: Karın şişliği Üşüme, el ve ayaklarda soğukluk Esneme Ağız kuruluğu Vücutta su toplanması Terlemede artış Burun akması Sık idrara çıkma Açlık – tatlı yeme isteği veya iştahsızlık Konsantrasyon bozukluğu, dikkatin azalması, düşüncede yavaşlama Kelime bulma güçlüğü, konuşurken takılma Durgunluk, donukluk bazen de aktivitede aşırı artış Kalp atışlarının hızlanması Yüksekten başı dönme Migreni Başlatan Etkenler Nelerdir? Migrenin fizyolojik nedenleri ne olursa olsun, pek çok migren hastası, migreni başlatan bazı faktörler tespit etmişlerdir ![]() Çevresel faktörler: - Yükseklik değişiklikleri - Hava kirliliği (ozon ve sis) - Parlak güneş ışığı veya lamba ışığı - Flüoresan ışıklar veya titreyen herhangi bir ışık (örneğin; tavan vantilatörlü odalar, jaluzi içinde süzülen güneş ışığı, bilgisayar monitörleri) - Saçın kuyruk şeklinde sıkıca bağlanması veya saç tokaları - Yüksek ve devamlı gürültü (örneğin; bebek ağlaması, vantilatör sesi, güç kaynaklarının sesi, yankılanan koridorlar vs ![]() - Parfümler - Kuvvetli diğer kokular ve kimyasal maddeler: Kumaş boyası, duvar boyası, çöp kokusu, araba egzoz dumanı vs ![]() - Hava durumundaki değişiklikler (basınç farklılıkları, nemde farklılık, hava sıcaklığında değişiklik, kuvvetli rüzgar, kasırga) - Havasız ortamlar - Mevsimsel değişiklikler (sonbahar ve ilkbahar en kötü zamanlardır) Cacophony - Rosemary El'Hage Yiyecek ve içecekler: - Alkol ( özellikle kırmızı şarap) - Sentetik tatlandırıcılar - Kafein ( fakat bazı hastalarda migreni azaltır) - Hindistan cevizi ve hindistan cevizi yağı ( güneş losyonları da dahil) - Narenciye - Çin yemekleri - Hazır çorbalar - Hazır peynir tozu maddeleri - Soya proteini ve soya sosları - Baharat ve hazır soslar - Et terbiyesi için hazır soslar - Bira mayası - İçlenmiş şarküteri ürünleri - Hazır, yağsız kavrulmuş fındık ve fıstık - Bazı patates cipsleri - Peynir suyu - Zeytinyağı - Turşular - Tuz - Ekşi krema veya yoğurt - Soğan, Domates, Ispanak, Taze bezelye, Patlıcan, Fasulye gibi sebzeler - Kızartmalar - Deniz ürünleri - Tavuk ciğeri - Yiyeceklerde kullanılan boya maddeleri ( özellikle kırmızı) - Buğday ürünleri - Muz, Kivi, Mango, Ananas, Kırmızı erik, Çilek gibi bazı meyveler - Çikolata - Mısır - Papaya Davranış kalıpları: - Öğün atlama - Fazla uyuma veya uyku eksikliği - Temizlik maddeleri veya kokulu deterjanlar - Uçak yolculukları - Doğum kontrol hapları - Sigara ve diğer tütün ürünleri - Su kaybı - Kadınlarda hormonal değişiklikler ( migrenler adet öncesi, adet esnasında veya adetin sonunda artabilir ve genellikle hamileliğin üçüncü ayından sonra yok olur) - Oruç tutmak, fazla karbonhidratı bir anda almak gibi kan şekerinin düşmesine neden olan durumlar - Fiziksel travma - Başa basınç uygulama ( fakat bazen migreni azaltır) - Uyku düzeninde değişiklik - Stres, özellikle stresin birden yok olması ( hafta sonu baş ağrısı sendromu) İlaçlar dışında neler migren ağrısını azaltmakta yardımcı olur? Esas yöntem ,karanlık ve sessiz bir odada uyumak gibi görünmekte ![]() ![]() - Akupunktur - Soğuk hava veya duş - Egzersiz - Boyun arkasına sıcak kompres - Saf oksijen - Baş ve boyun masajı - Duş: Bir kaç dakika sıcak sonra soğuk sonra tekrar sıcak duş ![]() - Ayakları sıcak suya sokma - Kusma - Başa buz kompresi - Başın bir tarafına sıcak, diğer tarafına buz kompresi yapmak |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#32 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriNarsistik kişilik Aşağıdakilerden en az besinin varlığı ile erişkinliğin erken dönemleri de başlayan , üstünlük hisleri, beğenilme ihtiyacı ve kendini başkasının yerine koyamayıp, insanlara uygun yaklaşımlarda bulunamama ile seyreden bir rahatsızlıktır ![]() 1-Kendisinin başkalarından çok daha önemli olduğu duygusu içindedir ![]() ![]() 2- Düşünceleri ,hayalleri büyük bir güç, engin bir deha, kusursuz bir güzellik ve mükemmel , sonsuz sevgi üzerinedir ![]() 3-Özel, benzeri olmayan biri olup, kendisini ancak çok zeki ve ustun nitelikli kişilerin anlayabileceğini düşünür ve sadece bu kişilerle ilişki kurup, dostlarını bu kişilerden seçmeyi düşünür ![]() 4-Çevresindekiler tarafından çok beğenilmeyi bekler ![]() 5-Hak ettiği duygusu içindedir ![]() ![]() 6-Diğer insanlarla karşılıklı ilişkilerinde bencilce, çıkar düşünerek hareket eder ![]() ![]() 7-Kendini diğer kişilerin yerine koyup, onların hissettikleri , düşündükleri ya da ihtiyaçları konularını anlamaya ve bunlara saygı duymaya isteksizdir ![]() 8-Genellikle başkalarının başarıları, yaptıkları , değerleri ve onların genel olarak varlıklarını kıskanabilirler ![]() ![]() 9-Kendini beğenmiş, ukala ve küstahça tutumlar içine girerler ![]() Kendilerinin çok önemli , vazgeçilemez oldukları seklinde bir düşünce içerikleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Devamlı olarak birselde ne kadar iyi oldukları, oradakilerin kendilerini nasıl el üstünde tutup, değer verdiği, sevgi ve saygıyla karşılandığı üzerinde düşünürler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer kişilerin içinde bulundukları durumlar konusunda aşağılayıcı, eleştirici, ilgisiz ve hafife alır bir tavır sergilerken, kendinin karsılaştıklarını derinlemesine aktarmaya çalışarak cifte standart uygulayabilirler ![]() Herkesin başarısına haset edip, onların hiç birsele layık olmadıkları, kendilerinin de isterlerse kolayca onu yapabileceklerini düşünürler ![]() Kendilerine yapılan en ufak yapıcı eleştiri ya da düzeltme,ekleme ve öneri bu kişileri ağır bir şekilde yaralayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birlikte bulunabilen rahatsızlıklar: -Majör depresyon -Distimi -Anoreksia nervosa -Madde kullanım bozukluğu -Kişilik bozuklukları ( histrionik, borderline, antisosyal, paranoid k ![]() ![]() Kimlerde görülebilmektedir: Vakaların yarıdan çoğunu erkekler oluşturmaktadır ![]() ![]() Tedavi: Bireysel psikoterapi uygulanmalıdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#33 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriObsesif kişilik Aşağıdakilerden en az dördünün varlığı ile ,erişkinliğin erken dönemlerinde başlayan , kişisel ilişkileri, kişinin verimliliğini etkileyen bir şekilde aşırı düzenlilik, mükemmeliyetçilik, içsel ve dışsal kaynaklı olayları ve ilişkileri kontrol üzerine aşırı yoğunlaşma ile giden bir kişilik bozukluğudur ![]() 1- Kişi yaptığı bir iste ayrıntılara o kadar dalar, kurallar, listeler programlamalar, hesaplar ve bağlantılar ile öyle uğraşır ki, neredeyse yaptığı şeyin gerçek amacını, hedeflerini unutur ![]() 2- yaptığı isi bitirmesini güçleştirebilecek, engel olabilecek aşırı bir mükemmeliyetçilik içindedir ![]() 3- Kendini dostlarından ve hoşça vakit geçirebileceği etkinliklerden ayrı, uzak bırakacak derecede ve ekonomik durumla açıklanamayacak bir şekilde hayatini is ya da bir şeyler üretmeye adar ![]() 4- Kültürel ve dinsel özelliklerle açıklanamayacak bir şekilde ahlak, doğruluk, dürüstlük, manevi değerler, sadakat, şeref, prensip gibi konularda vicdaninin sesini aşırı derecede dinler ve gerekli hoşgörü, anlayış ve esnekliği göstermez ![]() 5- Kendisi, ailesi ve çevresi için özel bir anlam ve değeri olmasa bile eskiyip, yıpranmış ya da değeri olmayan şeyleri atamaz, elden çıkaramaz ![]() 6- Başkalarının da tam anlamıyla kendisi gibi düşünüp, hareket etmedikçe, ayni yöntemi kullanmadıkça, onlarla ortak bir çalışma içine giremez ![]() 7- Para harcama (kendine ya da başkasına hediye alma, bir şeyler ısmarlama, gerekli şeyleri alma gibi) konusunda kendisi ve başkalarına yönelik cimri bir tutum içindedir ![]() Para gelecekte belki hiç olmayacak şeyler için elde tutulması gerekli bir şey olarak düşünülür ![]() 8- Kuralları konusunda son derece kati ve inatçıdır ![]() Bu kişiler aşırı dengeli, olculu ve yaptıklarını tekrarlamaya meyilli kişilerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zevk alınabilecek etkinlikleri (hobilerle uğraşmak, tatil yapmak gibi) sürekli bir başka zamanda yapmaya karar verdiklerinden, düzen sürekli is yapmak üzerine kuruludur ![]() ![]() Bu durumdaki kadınlar her gün, her an temizlik pesindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her şeyin önceden kararlaştırıldığı gibi, prensiplerine, kitabında yazılanın harfi harfine uygun olarak, fazladan kesinleştirdikleri ahlak boyutlarında yapılmasına başkalarını ve kendilerini zorlarlar ![]() ![]() ![]() Atmaya, değiştirmeye, hediye etmeye ilimli bakmazlar ![]() ![]() ![]() ![]() Daima kendi yaptıklarının en doğru olduğuna inandıkları için başkalarının yardim ve önerilerini dikkate almazlar ![]() Para onlar için ekonomik darlık içinde olmamalarına karşın, iyi, sağlıklı bir şekilde yasamak için değil; ileride yaşanabilecek sağlıksız, kotu günlerde harcanması gereken bir sigorta gibidir ![]() ![]() ![]() Her davranışları, isleri, ilişkileri dakikalar çerçevesinde programlıdır ![]() ![]() ![]() Duygularını belli etmemeye çalışır, karikatürize bir İngiliz tipi gibi belli bir duygu aralığı içinde kalırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Toplum genelinde % 1; psikiyatriye başvuranlar arasında % 3-10 oranında rastlandığı gözlenmiştir ![]() ![]() ![]() Oluş nedenleri: Bir görüşe göre çocuğun 2-4 yaşları arasında "anal donem" denilen diski kontrolünün kazanılmaya başlandığı donemde tuvalet eğitimi sırasında yapılan baskı, onaylamama ve bu eğitimi çok erken vermenin bu tur bir kişilik yapısına yönelttiği düşünülmektedir ![]() Bunu izleyen başka bir görüşe göre ise çocuğun gene ayni dönemlerdeki kendi başına bir şeyler gerçekleştirme ile utanç çatışmasının yaşandığı bu evrede, çocuğun duygu, düşünce ve dürtülerin ifade edişine ebeveynlerce uygulanan aşırı kontrol ve takdirsizliğin çocukta bu yönde bir yapı oluşturabileceği düşünülmüştür ![]() Birlikte görülebilen psikiyatrik bozukluklar: Diğer kişilik bozuklukları (özellikle kaçıngan ve paranoid k ![]() ![]() Majör depresyon ![]() Tedavi: Bireysel ya da grup terapi etkili olmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#34 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriObsesif kompulsif bozukluk Saplantı zorlantı bozukluğu (SZB) Kişinin önemli sayılabilecek sure vaktini oyalayan (günde 1 saatten daha uzun sure tutan) , belirgin sıkıntıya veya işlevselliğinde önemli ölçüde bozulmaya yol açan tekrarlayıcı obsesyon ya da kompulsiyonlarla suren bir psikiyatri bozukluğudur Obsesyon Saplantı - Nedir? Kişinin isteği dışında gelen Kişinin kabul etmek istemediği uygunsuz olarak düşünülen , belirgin sıkıntıya neden olan sürekli düşünceler , dürtüler ya da göz önüne getirilen görüntü seklinde düşlemlerdir ![]() Kompulsiyon zorlantı Nedir? tekrarlayıcı davranışlar ( el yıkama , sıraya koyma , kontrol etme gibi ) yada zihinsel ( dua etme , sayma , sözcükleri sesiz bir biçimde yineleme gibi )eylemlerdir ![]() Kompulsiyonlar sıkıntıyı gidermek amacı ile yapılmaktadır , bunları yapmaya adeta zorlanmış gibi hissetmektedir ![]() En sik görülen depresyonlar pislik ve bulaşma korkularıdır (dokunulan yere mikrop , hastalık bulaşacağı seklinde ) , yineleyen kuşkular ( elektriği acık bırakılıp bırakılmadığı gibi bir eylemi yerine getirip getirmediği konusunda tereddüt etmek gibi ) , bazı şeylerin belirli bir düzen içinde olmasına gerek duyma , saldırgan korkunç dürtüler ( kendine veya çevresine zarar verme , yaralama düşünceleri , çevresindekilerin basına bir kaza geleceği çevresindekilere kotu , uygunsuz şeyler söylenebileceği düşünceleri gibi ) ve cinsel düşüncelerdir ( gözünün önüne tekrarlayarak gelen cinsel görüntülerdir) ![]() Kişi mikrop bulaşmasın diye sık sık el yıkayabilir , ellerini , vücudunun diğer bölgelerini deterjanlarla yıkayıp , cildine zarar verebilir , her gün temizlik yapıp , herkesi kendi kurallarına uymaya zorlayabilir, ibadetlerini tam olmuyor veya yanlış yapılıyor diyerek tekrar tekrar yapabilir , belli yerlere basmadan yürümeye çalışıp , yolunu uzatabilir , yakınlarının veya kendisinin basına kotu bir şey geleceğini düşünerek , ilgisiz bir takım şeyleri yapmaya kendisini zorlayabilir ( terlikler düz durmaz ise esinin öleceği , kapıdan dışarı çıkmadan 7 kez duvara dokunmaz ise evde bir terslik olabileceği gibi ) , bir şeyi yapıp yapmadığını , olup olmadığını defalarca başkasına sorma gibi , kendini üzen bir düşüncenin etkisini gidermek için ısrarla dua etme veya başka bir şey düşünme ihtiyacı gibi durumlar gözlenebilir ![]() Ne sıklıkta görülür? %1-1,8 arasında görüldüğü saptanmıştır ![]() ![]() Obsesif kompulsif bozuklukta başlangıç yaşı Genellikle ergenliğin başlangıç yaslarında baslarken çocukluk yaslarında da başlayabilmektedir ![]() ![]() ![]() Kalıtımın rolü var mıdır ? Bu kişilerin birinci derece yakınlarında % 35 oranında benzer bir rahatsızlığa rastlanmıştır ![]() Hastalık nasıl başlamakta ve sürmektedir ? Yarıdan fazla kişide belirtilerin aniden başladığı gözlenmiştir ![]() ![]() ![]() Bu rahatsızlıga ait örnekler Temizleme seklinde zorlantılar kadınlarda, kontrol etme seklinde olan zorlantılar erkeklerde daha çoğunluktadır ![]() ![]() ![]() Emin olamadığı için çok uzak yerlerden evine donup,kapısını, elektriğini, tüpünü kontrol eden kişiler bulunmaktadır ![]() Zarar verme zorlantısı olanlar çatal, makas, kibrit, bıçak,ip, hatta tırnak makası gibi kesici ve cinayet filmlerinde rastlanabilecek sahneleri anımsatacak araçlara dokunamazlar,bakamazlar ![]() ![]() Bir diğer görünüm de istifleme ve zorlantılı satın almadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçinden dine yönelik küfürler geçmesi seklinde zorlantıları olan kişiler toplu olarak dinsel ibadetlerden kaçınabilirler ![]() ![]() Günlük hayatta nasıl adlandırılmaktadır? Halk arasında vesvese olarak bilinmektedir ![]() ![]() SZB (OKB) neden oluşmaktadır ? Beyinde bazı bölgelerden salgılanan serotonin ve dopamin denen kimyasal maddelerin rol aldığı sistemlerin aşırı çalışması ile ilişkili bulunsa da başka maddelerin de etkili olduğu düşünülmektedir ![]() SZB olan hastaların kişilik yapıları Bu hastaların % 25 inde obsesif kompulsif kişilik bozukluğu özellikleri bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hastalığın gidisini kotu etkileyen belirleyiciler zorlanıların ileri derecede anlamsız olması beraberinde majör depresyonun bulunması eslik eden bir kişilik bozukluğunun bulunması ![]() hastalığın çocuklukta başlaması Saplantılara direnememe (bir zorlantıya yol açması) Hastalığın gidisini iyi etkileyen belirleyiciler bir stres sonrası başlaması Kişinin çevresi ile sağlam ,iyi ilişkiler içinde olması yakınmalarında artıp,azalma ve yoklamalar seklinde dalgalanmaların olması SZB ve diğer psikiyatrik rahatsızlıklar Hastalık en çok depresyon ile bir arada bulunmaktadır ![]() SZB niçin önemlidir Aşırı temizlik nedeniyle ciltlerinde bozukluklar,yaralar açılabilir ![]() depresyondaki gibi SZB da da intihar riski vardır ileri dönemlerde çevreleri ile iletişimleri bozulur,eve kapanıp, çevreden uzaklaşabilirler, evde de hep ayni şeylerle vakit geçirmekten başka is yapamayabilirler ![]() cinsel ilişkiden kaçınabilir, olabilecekse bile bunu bir kurallar silsilesi haline getirip, ayrılık ve boşanmalara zemin hazırlayabilirler ![]() islerini çok yavaş yaptığından ve belirli kalıpların dışına çıkamadığından is verimi düşüp,mesleki sorunlar yasayabilir çevrelerini etkileyip ,çocukları ve esinin hayatlarını kısıtlayabilir ![]() SZB tedavisi : 1-)İlaç tedavisi: Depresyonda da kullanılan ve antidepresan denen ve serotonin sistemine etkili ilaçlarla tedavi,psikiyatrist kontrolünde yapılmalıdır ![]() ![]() 2-)Davranışçı tedavi: Kişiye saplantılarının miktar ve şiddetine göre verilen ödevlerle zorlantılarını yerine getirmeleri engellenir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#35 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : Psikiatriorthoreksia nervoza Son zamanlarda doğal hayatın bozulması, hava kirliliği,artan kanser vakaları, kalp hastalıkları vb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Henüz tüm dünya psikiyatristlerinin ortaklaşa bir şekilde oluşturdukları geçerli tanısal sınıflandırmalarına girmemiş olsa da günümüz dünyasında sık olarak bu durumdaki kişilerle karşılaşmaktayız ![]() ![]() Bu kişiler sadece doğadan geldiği gibi saf besinlerle beslenmeyi hedefleyip, onun haricindekilerden kaçınan kişilerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Orthoreksia , anoreksia nervosa’ya ( kişinin kendine göre aşırı kilolu olduğu düşüncesiyle, bazen çok zayıf olmasına rağmen yemek yemeyi kesmesi durumudur) besinlerin kısıtlanması yönünden benzemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kişi bu durum nedeniyle hayatını olduğu gibi ,dolu dolu ve rahat bir şekilde yaşayamamaktadır ![]() ![]() ![]() Burada önemli olan nokta normal ve anormali ayırmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kişilerde sıklıkla evlilik , cinsellik, mesleki ortam, ailesel ilişkiler ve kendilerini algılayışları ile ilgili sorunlara rastlanmaktadır ![]() ![]() ![]() Bu durumdaki kişiler günde en az 3 saatlerini besinleri düşünerek geçirmektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavilerinin psikiyatristlerce bireysel ya da grup terapileri ile yapılmaları uygundur ![]() ![]() Bu durumda olan kişilerin tedavi için psikiyatristlere yönelmesi gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#36 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriOtizm - her yönüyle - OTİZM Kendi dünyalarında yalıtılmış (izole) otizmli bireyler, farklı ve uzak gözükürler ve başkaları ile duygusal bağlar oluşturmazlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmli bireyler çocuk gelişiminin tipik aşamalarını takip etmezler ![]() ![]() ![]() ![]() Anne-baba gibi öğretmen ve bakım verici de otizmli çocuk veya yetişkinle iletişim ve bağlantı kurma çabalarında hayal kırıklığı yaşayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde bu çocukların sosyal, dil ve akademik becerilerini iyileştirmek için yardım eden metotlar vardır ![]() ![]() Otizme dünyanın her yerinde her bölgesinde gözlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Problemi Anlama Otizm Nedir? Otizm, bireyin iletişim, başka insanlarla iletişim ve çevreye uygun tepkisini engelleyen bir beyin bozukluğudur ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmli bireylerin hepsi tamamen aynı belirti ve eksiklikler göstermemesine karşın, yordanabilecek tarzda davranışı etkileyen sosyal, iletişim, motor ve duyusal problemler sergilerler ![]() Otizmli Olan ve Olmayan Bebeklerin Davranışlarındaki Farklılıklar Otizmli Bebekler Normal Bebekler İletişim Göz temasından kaçınırlar İşitmiyormuş gibi gözükürler Dil gelişimi başlar, aniden konuşma duraklar Annenin yüzünü araştırılar Seslerle kolayca uyarılabilirler ![]() Kelime sayısı gittikçe artar ve gramere uygun kullanma başlar Sosyal İlişkiler Başkalarının farkında değillermiş gibi davranırlar Kışkırtılmaksızın başkalarına karşı fiziksel saldırır Kabuğunda yaşıyordur, girmek zordur Annesi odadan ayrıldığında ağlar, yabancıların yanında kaygı duyarlar Acıktığında ya da hayal kırıklığı durumlarında keyifsiz olur Aşina yüzleri tanır ve gülümser Çevrenin Araştırılması · Tek bir şey veya etkinlik üzerinde takılıp kalırlar · Sallanma veya el çırpma gibi tuhaf eylemler yaparlar · Oyuncakları koklar veya yalarlar · Yanık ve sıyrıklarda duyarsız olabilir, elini gözüne sokma gibi kendini yaralayıcı davranışları olabilir Bir ilgi çekici nesne veya etkinlikten diğerine geçiş yaparlar Nesnelere ulaşmak için vücudunu amaçlı kullanırlar Oyuncakları inceler ve oyun oynarlar Doyum ararlar, acıdan kaçınırlar ![]() Not: Yukarıdakiler gözlenebilecek belirtileri göstermektedir ![]() ![]() Sosyal Belirtiler Başlangıçtan beri çoğu bebek sosyal varlıklardır ![]() ![]() Bunların tersine çoğu otizmli çocuk hergün ki insan iletişimindeki alış verişi öğrenmede büyük güçlük yaşarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmli bireyler başkalarının hislerini ve düşüncelerini anlama ve yorumlamada da güçlük çekerler ![]() ![]() ![]() ![]() Bu problemlere ilaveten, otizmli bireyler başkalarının bakış açısından birşeye bakmada güçlük çekerler ![]() ![]() Bazı otizmli bireyler zaman zaman fiziksel olarak saldırgan olmaya eğilimlidir, sosyal ilişkileri kurmaları bunların daha zordur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dil Güçlükleri Üç yaşına kadar birçok çocuk dili öğrenmede beklenen önemli bir kaç aşamayı geçerler ![]() ![]() ![]() ![]() Araştırmalar göstermiştir ki, otistik tanısı konmuş çocukların yaklaşık yarısı yaşamları boyunca sessiz kalırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Konuşan otizmli bireyler dili olağan dışı tarzlarda kullanırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı otizmli bireyler işittiklerini papağan gibi tekrar ederler, bu durum ekolali (yansımalı konuşma) diye adlandırılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmli bireyler zamirleri karıştırmaya da eğilimlidir ![]() ![]() ![]() Bazı çocuklar çeşitli farklı durumlarda aynı cümlecikleri söylerler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde otizmli birey vücut dilini anlamakta da güçlük çeker ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmli bireyler gereksinim duydukları şeyleri başkalarına bildirmekte jest ve dili kullanmakta yetersizlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tekrarlayıcı Davranışlar ve Obsesyonlar Otizmi olan çocukların genellikle fiziksel olarak normal gözükmesine ve iyi kas kontrolü olmasına rağmen, tuhaf tekrarlayıcı hareketleri onları diğer çocuklardan ayırt ettirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmli bazı bireyler belirli eylemleri defalarca tekrarlamaya eğilimlidir ![]() ![]() ![]() Bazı otizmli çocuklar kendileri için tehlikeli veya sağlıksız objelere saplantı gösterebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmeyen nedenlerle otizmli çocuklar belirli çevrelerde uyumlu davranırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bilim adamları bu çocukların tekrarlayıcı ve obsesif davranışlarına olası bir kaç açıklama getirmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tekrarlayıcı davranışlar ve obsesyonlar çocuğun hayali oyun (imaginative play) kurmasını da kısıtlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duyusal Belirtiler Eğer çocukların algılamaları tam ve sağlıklı olursa, işitme, görme veya hissetme yoluyla öğrenebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() Açıkçası, beyinin kötü işlevi sonucu, otizmli çoğu çocuk belirli seslere, dokunuşa, tatlara ve kokulara ya aşırı alışıktır veya bu duyular onlar için aşırı acı verici ve rahatsız edicidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmde beyin gelen duyu uyaranlarını uygun olarak ayarlayamıyor gibi gözükmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Olağandışı Beceriler Bazı otistik bireyler olağanüstü beceriler gösterirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizm Tanısı nasıl Konur? Anne babaların ilk dikkatlerini çeken diğer çocuklara oranla olağandışı davranışlar göstermeleridir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar olsa bile, ailenin tanı arayışı yıllar sürebilir ![]() ![]() ![]() Tanı Prosedürleri Otizmde tanı koydurucu görüntüleme veya kan tetkiki gibi herhangi bir tıbbi tetkik yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizm uzmanları tanı koymada çeşitli metotlar kullanırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uzmanlar otizmle aynı davranış ve belirtilerin çoğunun gözlenebildiği Rett bozukluğu ve Asperger bozukluğu gibi diğer durumları da düşünebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanı Kriterleri Gözlemler ve test sonuçları değerlendirildikten sonra aşağıdakiler bulunduğu taktirde otizm tanısı konur: · Sosyal ilişkilerin olmaması veya kısıtlı olması · Gelişmemiş iletişim becerileri · Tekrarlayıcı davranışlar, basmakalıp ilgi ve aktiviteler ![]() Otizmli bireyler her alanda bozukluklar gösteririler, ancak her bir semptomun şiddeti bireyden bireye değişiklik gösterebilir ![]() ![]() Bazı uzmanlar ailenin umutsuzluğa kapılacağından korktuklarından otizm tanısını koymaktan kaçınırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Otizm veya Asperger bozukluğu gibi tanılar tedavi yaklaşımları bakımından anlamlı farklılıklar göstermesine rağmen, özel eğitimde yol belirlemede açısından önemli olabilir ![]() ![]() Otizm’in Nedenleri Nelerdir? Genellikle otizmin beyin yapısındaki veya işlevlerindeki anormalliklerden kaynaklanıldığına inanılmaktadır ![]() ![]() Fetusun beyini gebelik boyunca gelişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyinin farklı bölümleri farklı işlevlere sahiptir: · Hipokampus: son yaşantıları ve yeni bilgiyi hatırlama imkanı sağlar (bellek işlevi) · Amigadala: duygusal tepkilerimi yönlendirir ![]() · Beyinin frontal lobları: problem çözme ileriye dönük plan yapma, başkalarının davranışlarını anlama, dürtülerimizi kontrol etme işlevleri vardır ![]() · Parietal loblar: işitme, konuşma ve dili kontrol eder ![]() · Beyincik: denge, vücut hareketleri, koordinasyon ve konuşma sırasında kasların hareketlerini düzenler ![]() · Korpus kallozum: bilginin beyinin bir tarafından diğer tarafına geçişini sağlar ![]() Beyinin gelişimi doğumla durmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Buna karşın, bilim adamları normal beyin gelişimine birçok sorunun engelleyici etkisi olabileceğini bildirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Araştırmacıların bir kısmı gelişen beyinde ne gibi anormallikler oluştuğunu incelerken, diğerleri otizmli beyinde şu anda saptanan anormallikler üzerinde durmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sinir sisteminin kimyasal ulakları olan nörotrnsmitterlerindeki farklılıklar da araştırılmıştır ![]() ![]() ![]() Manyetik Rezonans görüntüleme ile yapılan çalışmalarda, özgün mental görevler sırasında beyindeki belirli bölgelerdeki enerji değişimi incelenmiş ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda sayılan problemlerin herbiri bütün otizmli bireylerde gözlenmez ![]() ![]() ![]() Beyin Gelişimini Etkileyen Faktörler Bazı araştırıcılar bir hastalığın bir nesilden diğer nesile geçişinde sorumlu genetik mekanizmaları araştırırken, diğerleri gebelik ve diğer faktörleri araştırmışlardır ![]() Genetik : yapılan birkaç ikiz çalışmasında bazı beyin işlev bozukluklarının genetik geçişinin yüksek olasılıklı olduğunu düşündürmektedir ![]() ![]() Bir otizmli çocuğa sahip bir anne babanın, diğer bir otizmli çocuğa sahip olma riski hafif derecede artar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı bilim adamları genetik geçiş olan şeyin genetik kodun irreguler segmentleri veya 3-6 unstable genin bazı kümelerinin olduğuna inanmaktadırlar ![]() ![]() ![]() Gebelik ve Diğer Problemler: Gebelik boyunca fetusun beyni gittikçe büyür ve daha karmaşık hale gelir, yeni hücreler oluşur, belirli bölgeler özgünleşir ve iletişim ağları oluşur ![]() ![]() Bu nedenle, araştırıcılar gebelik sırasında annenin sağlık durumu, doğumda yaşanan sorunlar veya belirli çevresel etmenler gibi beyinin gelişimini olumsuz etkileyebilecek belirli durumların olup olmadığını sorgulamaktadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eşlik Eden Bozukluklar Var mıdır? Birkaç bozukluk yaygın olarak otizme eşlik etmektedir ![]() ![]() Mental Retardasyon Otizmde mental retardasyon sık gözlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zekalarını testler ile değerlendirmek güçtür, çünkü çoğu zeka testi otistik olmayan bireylere göre düzenlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Konvulziyonlar Yaklaşık otizmli bireylerin 1/3 ünde erken çocuklukta veya ergenlikte konvulziyon gelişir ![]() ![]() ![]() Frajil X Otizmli bireylerin 1/10 unda, çoğunlukla erkeklerde Frajil X saptanır ![]() ![]() ![]() Tubero Skleroz 10000 doğumda bir gözlenen nadir bir bozukluktur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#37 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriMental Retardasyon Otizmde mental retardasyon sık gözlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zekalarını testler ile değerlendirmek güçtür, çünkü çoğu zeka testi otistik olmayan bireylere göre düzenlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Konvulziyonlar Yaklaşık otizmli bireylerin 1/3 ünde erken çocuklukta veya ergenlikte konvulziyon gelişir ![]() ![]() ![]() Frajil X Otizmli bireylerin 1/10 unda, çoğunlukla erkeklerde Frajil X saptanır ![]() ![]() ![]() Tubero Skleroz 10000 doğumda bir gözlenen nadir bir bozukluktur ![]() ![]() ![]() Umutlanmak İçin Neden Var mı? Anne babalar çocuklarının otistik olduklarını öğrendikleri zaman, çoğu çocuklarını bir dokunuşla iyileştirebilecek sihirli bir değneğin olmasını arzularlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün eskiye oranla otizmli bireyler daha çok yardım bulabilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün etkin terapi ve eğitim olan bu çocuklar çeşitli şeyler öğrenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sosyal Beceriler ve Davranışlar İyileştirilebilir mi? Bazı eğitim yaklaşımları beceri geliştirme ve işlevsel olmayan davranışın yerine daha uygun davranışın konulmasını amaçlar ![]() ![]() ![]() ![]() Gelişimsel Yaklaşımlar Uzmanlar otizmli çocukların becerilerine ve ilgilerine en iyi hitap eden öğrenme ortamının oluşturulmasını önermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gelişimsel okul öncesi bir sınıfta, tipik bir ders; denge, koordinasyon ve vücut farkındalığının gelişimine yardımcı olacak fiziksel etkinliklerle başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüksek işlevli otizmli çocuklara akademik işlerle başa çıkabilirken, verilen görevleri organize etmelerine ve dikkatlerinin dağılmaması için yardımcı olmak gerekir ![]() ![]() Davranışçı Yaklaşımlar İnsanlar belirli davranışları için ödüllendirildikleri zaman, o davranışı tekrarlama veya devam ettirme olasılıkları daha fazladır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaman içinde birçok davranışçı metotlar geliştirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Standart Olmayan Yaklaşımlar Bu çocuklara yardımcı olmak için olası birçok denemeler yapılmaktadır ![]() ![]() ![]() ¨ Kolaylaştırılmış (artırılmış) İletişim (Facilitated Communication): konuşmayan çocuğun kollarını ve parmaklarını destekleyici olarak kullanarak, iç düşüncelerini yazabilsin diye klavye kullanılır ![]() ¨ Kucak Terapisi (Holding Therapy): çocuk direnç gösterse bile anne-baba çocuğunu uzun süreli kucaklar ![]() ![]() ![]() ![]() ¨ İşitsel Bütünleştirme Eğitimi (Auditory Integration Training): çocuğun dili anlamasını iyileştirmek amacıyla çeşitli sesler dinletilir ![]() ![]() ![]() ¨ Dolman/Delcato Method: bu yöntemde çocuğun yaşamın erken gelişim dönemlerinde yapamadığı işlemler (sürünme vs ![]() ![]() ![]() Elverişli İlaç Tedavileri Nelerdir? Otizmin altta yatan nedenleri olarak düşünülen beyin yapılarını veya bozulmuş sinir bağlantılarını düzeltecek herhangi bir ilaç tedavisi yoktur ![]() ![]() ![]() Anksiyete ve depresyonda kullanılan ilaçların otizmin belirli belirtilerini nasıl iyileştirildiği araştırılmaktadır ![]() ![]() ![]() Bir çalışmada fluoksetin kullanan otizmli hastaların %60’ında amaçsız davranış ve saldırganlıkta azalma olduğunu bulmuşlardır ![]() ![]() ![]() Otizmde obsesif kompulsif bozukluğundakine benzer tarzda usandırıcı, kontrol edilemeyen tekrarlayıcı davranışlar olmaktadır ![]() ![]() ![]() Bazı otizmli çocuklar aşırı hareketlidir, bu taşkın hareketleri DEHB’ndakine benzer ![]() ![]() ![]() Otizmli çoğu çocuk duyusal sorunlar yaşamakta ve sıklıkla acıya duyarsızdırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Klorpromazin, tiyoridazin, haloperidol önceleri sık kullanılmasına rağmen yan etkiler nedeniyle son dönemlerde tercih edilmemektedir ![]() Magnezyum ile birlikte alınan Vitamin B6’nin beyin aktivitesini nasıl uyardığını araştırmışlardır ![]() ![]() ![]() Ergenlik Bütün çocuklar için ergenlik ve kafa karışıklığı dönemidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ergenlik bireyin sosyal olarak daha duyarlı ve farkında olduğu bir zamandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmliler Gelişebilir mi? Şimdilik otizmin tedavisi yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otizmli Yetişkinler Bağımsız Yaşayabilir mi? Çoğu yetişkin otizmli yaşam boyu eğitime, gözetime ve becerilerinin pekiştirilmesine gereksinim duyar ![]() Araştırmalar Umut Vaat Ediyor mu? Düşünce, dil, duygu ve davranış işlevleri için merkez olan beyinin bu işlevleri nasıl yaptığına dair araştırmalar devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaygın gelişimsel bozukluklar; erken çocukluk döneminde başlayan sosyal beceri, dil gelişimi ve davranış alanında uygun gelişmeme veya kaybın olduğu bir grup psikiyatrik bozukluktur ![]() ![]() Bu bozuklukların en iyi bilineni otistik bozukluk (infantil otizm olarak da bilinir) olup; karşılıklı sosyal etkileşimde, sözel iletişimde bozukluklar ve basmakalıp stereotipik davranış örüntüsü ile karakterizedir ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#38 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriOTİSTİK BOZUKLUK EPİDEMİYOLOJİ Yaygınlık: 12 yaşın altındaki çocuklarda görülme oranı 10 ![]() ![]() Cinsiyet dağılımı: Erkeklerde kızlardan daha sık olarak gözlenir ![]() ![]() Sosyoekonomik durum: İlk çalışmalarda yüksek sosyoekonomik ailelerde daha sık olduğu söylenmekteydi ![]() ![]() TANI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ Günümüzde, otizmin prenatal başlangıçlı olduğu kabul edilse de tanı konabilmesi ancak 30-36 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() BEBEKLİK DÖNEMİ Otistik özellikler gösteren bebeklerin iki tip davranış biçimi gösterdiği gözlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otistik çocuklarda beslenme problemleri yaygın olarak gözlenir ![]() ![]() ![]() 2-5 YAŞ DÖNEMİ Bebeklik döneminde anlatılan birçok özellikler 2-5 yaş döneminde devam etmektedir ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() d ![]() ![]() Bu dönemde de beslenme ve uyku problemleri yoğun bir şekilde gözlenmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() Beş yaş sonrasında, otistik çocuk yeni kelimeler öğrenir, isteklerini kelimelerle ifade etmeye başlarlar, hatta bir iki kelimelik cümleler kurabilir ![]() ![]() Otistik Çocukların Konuşma Problemleri: a ![]() ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() d ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() e ![]() ![]() ![]() Konuşma becerileri ne kadar gelişmiş olursa olsun, konuşmayı, iletişim aracı olarak kullanmak istemezler, yalnızca zorda kaldıkları zaman, bir isteklerini belirtmek için konuşurlar ![]() 6 ![]() ![]() Öfke Nöbetleri ve Bağırmalar: Bir çok otistik çocukta, öfke nöbetleri olarak adlandırılan, öfke nöbetleri olarak adlandırılan, kendini yere atma, tekmeleme, tepinme, ısırma ve şiddetli ağlama gibi davranışlar sıklıkla görülür ![]() ![]() Çevresine Zarar Veren Davranışlar: Evdeki duvar kağıtlarının, koltukların yırtılması, her tarafa su dökme, gibi davranışlar olabilir ![]() Kendine Zarar Veren Davranışlar: Kendi saçlarını çekme, ellerini ısırma, yüzünü tırmalama, kanatma gibi davranışlar bu gruba girmektedir ![]() Tek Tip Vücut Hareketleri: Kendi etrafında dönme, öne arkaya sallanma, parmaklarıyla havada bir takım şekiller çizme gibi ![]() 7 ![]() ![]() Özel Korkular: Elini küvetteki sıcak suya sokarak yaktığı için küvette yıkanmadan korkan küçük kız, bir ayakkabı ayağını sıktığı için ayakkabı giymeyi reddeden çocuk, özel korkuları olan çocuklara örnektir ![]() Tehlikelerin Farkında Olma: Otistik çocukların genellikle çevrelerindeki tehlikelerin farkında olmamaları, anne babalarını en çok endişelendiren özelliklerdendir ![]() Nedensiz Gülme ve Ağlamalar: Duruma uygun olmayan duygusal tepkiler nedensiz olarak ortaya çıkabilir ![]() ![]() Değişikliklere Tepki Gösterme: Eve bir misafirin gelmesi, odasının farklı bir düzene sokulması, sürekli kullandığı çarşafın değiştirilmesi gibi durumlar, otistik özellikteki çocuğun huzursuz olmasına, saatlerce ağlamasına, öfke nöbetleri geçirmesine neden olabilir ![]() ![]() 8 ![]() Oyun Oynama Becerisinin Olmaması: Otistik özellikteki çocuklarda hayal gücünün yetersizliğine bağlı olarak yaratıcı oyun oynama becerisinin bulunmaması yaygın olarak gözlenir ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıntılara Dikkat Etme: Çevrelerindeki nesnelerin, kişilerin tamamı yerine, ayrıntılarına küçük parçalarına dikkat ederler ![]() ![]() ![]() 9 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otistik çocukların diğer bir özel becerisi de sayılar ve sayısal ilişkiler üzerinedir ![]() ![]() ![]() DSM-IV'de otistik bozukluğun tanı ölçütleri şunlardır: A ![]() (1) Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal (sosyal) etkileşimde niteliksel bozulma: (a) Toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi bir çok sözel olmayan davranışta belirgin bir bozulmanın olması ![]() (b) Yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe ![]() (c) Diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma arayışı içinde olmama (örneğin, ilgilendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da belirtmeme) ![]() (d) Toplumsal ya da duygusal karşılıklar vermeme ![]() (2) Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren iletişimde niteliksel bozulma: (a) Konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da hiç gelişmemiş olması (el, kol ya da yüz hareketleri gibi iletişim yolları ile bunun yerini tutma girişimi eşlik etmemektedir) ![]() (b) Konuşması yeterli olan kişilerde, başkaları ile söyleşiyi başlatma ya da sürdürmede belirgin bir bozukluğun olması ![]() (c) Basmakalıp ya da yineleyici ya da özel bir dil kullanma ![]() (d) Gelişim düzeyine uygun çeşitli imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları kendiliğinden oynamama ![]() (3) Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntülerin olması: (a) İlgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağan dışı bir ya da birden fazla basmakalıp ya da sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma ![]() (b) Özgül, işlevsel olmayan, alışageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma ![]() (c) Basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler (örneğin, parmak şaklatma, el çırpma ya da burma ya da karmaşık tüm vücut hareketleri) ![]() (d) Eşyaların parçaları ile sürekli uğraşıp durma ![]() (B) Aşağıdaki alanların en az birinde, 3 yaşından önce gecikmelerin ya da olağan dışı bir işlevselliğin olması: (1) Toplumsal etkileşim ![]() (2) Toplumsal iletişimde kullanılan dil ![]() (3) Sembolik ya da imgesel oyun ![]() (C) Bu bozukluk Rett bozukluğu ya da çocukluğun dezintegratif bozukluğu ile daha iyi açıklanamaz ![]() Fiziksel Özellikler: Görünüş: 2-7 yaş arasında otistik çocuklar normal populasyona oranla daha kısa boylu olmaya meyillidir ![]() Taraf tercihi: normal çocuklarda serebral dominans oluştuğunda, otistiklerde ambidekstroz olarak kalır ![]() ![]() ![]() Diğer fiziksel hastalıklar: otistik çocuklarda, normal kontrollere oranla daha yüksek insidansda ÜSYE, geğirme, febril konvulziyon, konstipasyona rastlanmaktadır ![]() ![]() Etyoloji ve Patogenez: Psikodinamik ve ailesel faktörler: Kanner'in otistik çocukların anne ve babalarının çocuklarına karşı yeterince ilgili olmadığı ve çocuğun bu nedenle kendi dünyasında yaşadığı varsayımı yapılan çalışmalarda gösterilememiştir ![]() ![]() Organik-nörolojik-biyolojik anormallikler: Nörolojik lezyonları olanlarda, özellikle Konjenital Rubella, fenilketonuri, tuberosklerozis ve Rett bozukluğunda otistik bozukluk ve otistik semptomlar gözlenebilmektedir ![]() Otistik çocuklar, normal çocuklarla karşılaştırıldıklarında daha fazla perinatal komplikasyonlar yaşadıkları gösterilmiştir ![]() ![]() ![]() Özgün bir EEG anormalliği olmamasına rağmen, otistik çocukların %10-83'ü çeşitli EEG anormallikleri gösterirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genetik Faktörler: Bir kaç araştırmada otistik çocukların kardeşlerinin %2-4'ü otistik bozukluk göstermiştir, otistik çocukların kardeşlerinin otizm olma olasılığı, normal populasyona göre 50 kat daha yüksektir ![]() ![]() ![]() İmmunolojik Faktörler: Anne ile embriyo veya fetus arasında immunolojik uyuşmazlığın otizme sebep olabileceği ileri sürülmüştür ![]() ![]() Perinatal faktörler: Otistik çocuklarda perinatal komplikasyonlar yüksek olarak bildirilmesine karşın, direkt olarak sebep olduğu gösterilememektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Nöroanatomik bulgular: Otistik bozuklukta anormallik için kritik beyin bölümünün temporal lob olabileceği ileri sürülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biyokimyasal Bulgular: Otistik bozukluğu olan hastaların en az 1/3'ü plazma yüksek serotonin seviyesine sahiptir ![]() ![]() ![]() Bir kısım otistik çocuklarda artmış BOS homovalinik seviyesi (major dopamin metaboliti), artmış çekilme davranışları ve stereotipilerle ilişkili bulunmuştur ![]() ![]() Ayırıcı tanı: Major ayırıcı tanıda: Ø Çocukluk başlangıçlı şizofreni Ø Davranış semptomları ile mental retardasyon Ø Mikst alıcı/ifade edici dil bozuklukları Ø Konjenital sağırlık veya ciddi işitme bozuklukları Ø Seçici Konuşmazlık Ø Psikosoyal deprivasyon (yoksunluk) Ø Dezintegratif (regresif) psikoz Gidiş ve prognoz Otistik bozukluk süregen bir bozukluktur ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#39 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriOtizm ve otistik çocuk Otistik bozukluk: Sosyal ilişki, iletişim kurma ve davranış tarzı anormalliklerinin 3 yaş öncesinde başlamış olması gerekmektedir ![]() Toplumdaki yaygınlığı : On bin kişide 4 oranında görülmektedir ![]() ![]() ![]() Otistik bozukluk ölçütleri: A-Aşağıdaki dört belirtiden en az ikisinin varolması gerekmektedir ![]() 1- Konuşma dışı iletişim (göz göze gelme, yüz ifadesi ile anlatım, mimikler ve vücut dili ile kendini ifade gibi ) ile karşılıklı ilişkiyi sağlamada belirgin bozukluğun olması ![]() 2- Kendi yaş dönemi ile uyumlu olacak şekilde, yaşıtları ile arkadaşlık ilişkisi kuramamak ![]() 3- Diğer insanlarla birlikte kendiliğinden , doğal bir şekilde hoşlanılabilecek, ilgi alanları ya da beceri ve başarıları paylaşamama durumu ( ilgisini çeken nesneleri başkalarına gösterememe, onları işaret edememe , onları çevresindekilere verememe gibi davranışlar) ![]() 4- Toplumsal ya da duygusal yanıt vermede eksiklik ![]() B-Aşağıdakilerden en az birinin varolması gerekmektedir: 1- Konuşulan anadilin ya hiç becerilememesi ya da bunun gecikmesi durumu ![]() 2- Yeterli konuşmanın varolduğu durumlarda, başkaları ile konuşmayı başlatmak ya da sürdürmekte belirgin bozukluk ![]() 3- Sözcük ya da cümleleri arka arkaya tekrarlayarak ya da anlamsız şekilde kullanarak konuşma durumu ![]() 4- Doğaçlama bir şekilde , yaş ve gelişim düzeyine uyan evcilik, hırsız-polis, doktor-hasta vb ![]() ![]() C- Aşağıdaki tekrarlayıcı ilgi, aktivite ve davranışlardan en az birinin varolması durumu: 1- Hem miktar olarak sıklık, hem de yoğunluk açısından belli bir nesne ya da konu ile tekrarlayıcı bir şekilde uğraşarak, kısıtlı kalmış ilgi odaklarının bulunması ![]() 2- İşlevsel olmayıp, belli bir amaca hizmet etmeyen birbirini izleyen , sıradan belli bir aktiviteyle durdurulamaz derecede uğraşı durumu ![]() 3- Herhangi bir hareketi tekrarlayıcı ya da başkasının yaptığı bir hareketin aynısını yapar bir şekilde vücut hareketleri ( parmak şıklatma , parmakları açıp-kapama, omuz oynatma ya da tüm gövdeyi bükme, yumak gibi olma seklinde davranışlar) ![]() 4- Tekrarlayıcı bir şekilde bazı nesnelerin belirli parçaları ile aşırı uğraşı durumu ![]() Bu yukarıdaki yazılmış olan tüm maddelerden toplam olarak en az altı adedinin varolması gerekmektedir ![]() Sosyal ilişki ya da dil becerisi konularından en az birisinin, çocuk 3 yaş başlangıcına dek gecikmesi veya normal dışı bir şekilde olması durumu ![]() Rahatsızlığın başka bir hastalığa bağlı olmaması gerekmektedir ![]() Otistik Çocukların Özellikleri: Görünümleri yaşıtlarından daha ve kardeşlerinden daha kısa boylu olup, çok sevimli bir görünümleri vardır ![]() Bu çocukların bebekliklerinde bakımı kolay , bırakıldıklarında yerinde duran, çok fazla ağlamayan çocuklar oldukları gözlenmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu çocuklar insanlara cansız varlıklar gibi tepki verirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oluş Sebepleri: Otistik çocukların % 75’inde zekada gerilik gözlenmektedir ![]() ![]() ![]() -Duygusal açıdan çocuğa uzak duran ya da obsesif kişilik yapıları nedeniyle aşırı titiz ve kısıtlayıcı bir şekilde eğitim veren ailelerin çocuklarında bu durumun varolduğu ileri sürülmektedir ![]() - Rahatsızlığın genetik temeline yönelik çalışmalar devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğum öncesi ya da doğum sırasında yaşanan tıbbi sorunlar olası nedenler arasındadır ![]() ![]() Beyin yapısında çeşitli bozukluklar bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Tedavi: Tedavide ailenin eğitimi önemlidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#40 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriPanik Atak Başta "Panik Bozukluk" olmak üzere, bir çok psikiyatrik bozuklukta görülebilen; aniden beklenmedik bir anda herhangi bir yerde ortaya çıkan yoğun kaygı-bunaltı, korku karışımı bir nöbettir ![]() Bu nöbet kişiye öylesine yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaşatırki; kötü bir şey olacağı veya sonunun geldiğini, öleceğini hisseder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Panik atağı yaşayanların bazıları, o esnada; kalp krizi geçirdiklerini aklını kaçıracağını, felç geçireceğini, kontrolünü yitireceğini, düşüp bayılacağını hissederler ![]() PANİK ATAK TÜRLERİ 1-Beklenmedik Ataklar: Nedensiz, birden ortaya çıkan nöbetler, Panik Bozuklukta bu tür ataklar vardır ![]() 2-Duruma bağlı olanlar: Korkulan bir kedi, köpek veya başka bir nesneyle yada bir durum karşılığında ortaya çıkar ![]() 3-Durumsal yatkınlık gösterilen panik ataklar: Genellikle destekleyici bir etken vardır, ama her zaman panik oluşmaz, örneğin araba kullanırken panik atak oluşmaktadır, bazen araba kullandıktan sonra atak geçirmektedir ![]() ![]() ![]() Panik Atağın 13 bedensel bilişsel belirtisi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() PANİK ATAKTA GÖRÜLEN BELİRTİLER: 1-Çarpıntı, kalp atışlarını duyumsama, kalbin yerinden fırlayacakmış gibi olması, göğüste basınç bazen sol kola yayılan ağrı ve uyuşmalar ![]() ![]() ![]() 2-Terleme (Sıcak -Soğuk boşalımlar, bazen üşüme bazen alevlerin basması hissi) 3-Titreme-sarsılma-itilme hissi 4-Boğulma ve nefes alamama hali (Boğazda düğümlenme veya bir yumru, tıkanma hissi) 5-Soluğun kesilmesi (Derin nefes alma ihtiyacı havanın yetmemesi gibi hisler) 6-Göğüste daralma, sıkışma, ağrı duyumsama 7-Bunaltı, karında ağrı, şişkinlik ve gaz oluşması (Bazen mideden başlayıp boğaza doğru yayılan kalkışma rahatsızlık hali) 8-Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma hali 9-Derealizasyon (Gerçek dışılık duyguları panik yaşandığında olaylar bir sis perdesinin gerisinde algılanır, cisimler, küçülür her şey bulanıklaşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 10-Panik anında kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu (Kendisine çocuklara, çevreye zarar verme korkusu) 11-O esnada "yaşamım buraya kadarmış" duygususu-ölüm korkusu 12-Ellerde, kollarda, bacaklarda, başta ve birçok yerde uyuşmalar, yanmalar, karıncalanmalar, diken ,diken olma halleri 13-Üşüme, ürperme ya da ateş basmaları PANİK BOZUKLUK TOPLUMDA NE ORANDA YAYGINDIR? Panik bozukluk-kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha sık görülür ![]() Panik bozuklu tanılı hastaların %75-80'i kadındır ![]() ![]() Yaşam boyu yaygınlığı değişik çatışmalarda %1,5-3,5 arasında saptanmıştır ![]() ![]() Değişik hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan panik ataklar ve "sınırlı belirtili atakların" ise %15-20 arasında olduğu bildirilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Panik hastalarının çoğunluğu psikiyatri dışı hekimlere başvurmaktadır ![]() ![]() ![]() Stein, 1994, Chignon 1993'de yaptıkları bir araştırmada panik bozukluklu hastaların % 35'nin sık sık nefes alma, % 20-30'unda kalp damarlarının normal çıktığı, anjiosu normal bulunan hastaların % 35-45'inin ayrıntılı muayenesinde panik bozukluğu olduğu saptanmıştır ![]() ![]() PANİK BOZUKLUKTA SOSYAL-DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER: -Panik Bozukluğu her yaşta başlayabilir ![]() -En sık 20-30 yaş arasında başlar, yaş ilerledikçe başlama oranı düşer ![]() -Etnik, kültürel farklılıklar çok önemli bulunmamıştır ![]() -Şehir yaşamında, kırsal bölgelere göre daha sık görülmektedir ![]() -Ekonomik durumla bağlantısı bulunamamıştır ![]() -Eğitim düzeyiyle panik bozukluğu arasında direkt bir ilişki saptanmamıştır ![]() -Evli insanlarda, dul yada boşanmış insanlara göre daha az görülmektedir, (bir çalışmada boşanmış yada dullarda 5 kat daha fazladır ![]() PANİK ATAK VE PANİK BOZUKLUĞUNUN TESHİŞ KRİTERLERİ NELERDİR? PANİK ATAK TEŞHİS ÖLÇÜTLERİ (DSM_IV'e göre panik atağı tanı ölçütleri) Not: Panik atağı kodlanabilir bir bozukluk değildir ![]() 1-Çarpıntı, kalp atımlarının duyumsama ya da kalp hızında artma olması 2-Terleme 3-Titreme ya da sarsılma 4-Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma duyumları 5-Soluğun kesilmesi 6-Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı hissi 7-Bulantı ya da karın ağrısı 8-Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma 9-Derealizasyon (gerçekdışılık duyguları) ya da depersonalizasyon (benliğinden ayrılmış olma) 10-Kontrolunu kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu 11-Ölüm korkusu 12-Paresteziler (uyuşma ya da karıncalanma duyumları) 13-Üşüme; ürperme; ya da ateş basmaları ![]() DSM-IV (Psikiyatrik hastalıkları sınıflandırma kitabı)'e göre "AGORAFOBİ OLMADAN PANİK BOZUKLUĞU" TANI ÖLÇÜTLERİ A-Aşağıdakilerden hem(1), hem de (2) vardır: 1-Yineleyen beklenmedik Panik Atakları 2-Atakların en az birinin, 1 ay süreyle (ya da daha uzun bir süre) aşağıdakilerden biri (ya da daha fazlası) izler: (a)başka atakların da olacağına ilişkin sürekli bir kaygı (b)atağın yolaçabilecekleri ya da sonuçlarıyla (örn ![]() (c)ataklarla ilişkili olarak belirgin bir davranış değişikliği gösterme B-Agorafobinin olması C-Panik atakları bir maddenin (örn ![]() ![]() ![]() D-Panik Atakları, Sosyal Fobi (örn ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() AGORAFOBİ NEDİR? Agorafobinin belirgin özeliği; yalnız kalmaktan yada kaçmanın zor olabileceği ve ani bir sorun yaşanacağından yardım alınamayacağı korkusu ile kalabalık, topluma açık yerlerde bulunmaktan duyulan korkudur ![]() ![]() ![]() Agorafobi panikle birlikte veya tek başına da olabilir ![]() ![]() ![]() AGORAFOBİ TEŞHİS ÖLÇÜTLERİ A ![]() ![]() ![]() Not: Kaçınma, bir ya da sadece birkaç özgül durumla sınırlı ise Özgül Fobi tanısını, toplumsal durumlarla sınırlı ise Sosyal Fobinin tanısını düşününüz ![]() B ![]() ![]() ![]() C ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() PANİĞİN ALT TİPLERİ Panik atak yaşayanların hepsi aynı biçimde belirti ve korku yaşamayabilirler ![]() -KLASİK PANİK (solunum ve kalp sistemi belirtileriyle giden ![]() ![]() ![]() -KOGNİTİF PANİK (bilişsel belirtilerin önde olduğu) panik -NONKOGNİTİF PANİK (bilişsel belirtilerin olmadığı panik) -NOKTURNAL PANİK (uykuda gelen ve kişiyi uyandıran panikler) -ALEKSİTİMİK PANİK -GASTRO İNTESTİNAL PANİKLER (mide, barsak sistemi belirtileriyle seyreden panik) -KORKUSUZ (nonfearful) PANİK Klasik panik: kişide önce çarpıntı, heyecan başlar göğüste sıkışma, sol kola vuran ağrı ve uyuşma görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Kognitif panik: Bilinç sistemini etkiler ![]() ![]() ![]() Ayrıca kontrolün yitirileceği elde olmadan kötü şeylerin olabileceği , aklın kaçırılabileceği bazen ölüneceğinden korkulur ![]() Nonkognitif panik: Kognitif panikteki belirtiler görülmez ![]() ![]() Nokturnal panik: Uykudan ani bir çarpıntı ve korku ile uyanıldığı paniklerdir ![]() ![]() ![]() Aleksitimik panik: Nöbet nöbet bedensel belirtilerin olduğu bir türdür ![]() Gastro intestinal panikler: Midede , karında başlayıp göğüse doğru dalga dalga yayılan fenalık hissidir ![]() ![]() ![]() ![]() Korkusuz (nonfearful) panik: Panik bozukluğun teşhis kriterlerini karşılayan bir durumdur ![]() ![]() ![]() ![]() PANİK ATAĞIN GELMEMESİ İÇİN GELİŞTİRİLEN DAVRANIŞLAR PANİK BOZUKLUKLU HASTALARIN DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞ ÖZELLİKLERİ: Panik Bozukluğu olan hastalar, yaşadıkları panik ataklar nedeniyle zamanla yaşamlarında bazı değişiklikler yaparlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnekler: "Her an bana bir şey olabilir, düşüp bayılırım" korkusuyla aşağıdaki davranışlar geliştirilir: Yanında su taşıma, Sürekli kalbini ve nabzını dinleme ve tutma, Tansiyon aletiyle dolaşma, sürekli tansiyonunu ölçme ve ölçtürme, Yakınlarının adreslerini, telefonlarını özel bir şekilde yanında taşıma, Panik krizi yaşanır endişesiyle cinsel ilişkiden kaçma, sportif aktiviteleri bırakma, Sürekli yanında birilerinin bulunmasını isteme, yalnız kalamama, sokağa çıkamama, kalabalık, kapalı yerlere girememe, toplu taşıma vasıtalarına binememe ![]() ![]() ![]() Bulunduğu muhitten uzağı gidememe, Tatile seyahate çıkamama, Birçok sağlık sigortasına üye olup, kartları yanında taşıma, Bir yere gideceği zaman sağlık kuruluşlarının olduğu güzargahlar dan gitme, Sık sık, acil ünitelerine başvurup kalp grafikleri (EKG) çektirme, Check-Up,lar Yaptırma, Berbere diş hekimine gidememe, Boğazını sıkan bir şey giyememe, Sütyen takmaktan sıkıntı duyma, Camiye gidememe, veya en arka safta namaz kılma, Cenaze arabası, ambulans, itfaiye aracı görünce hastanelere gidince fenalaşma hissi, Uykuda panikle ölürüm diye uyumama ve uykusunu kaçırma, Tansiyon yükselecek, kalp krizi geçirilecek veya felç kalınacak korkusu ile aşırı rejim-diyet uygulaması (bazı panik krizlerinde tansiyon ciddi bir şekilde yükselmekte ve yapılan kan tahlillerinde kolesterolda yüksek çıkmaktadır ![]() Tv'lerdeki, basındaki intihar, cinayet, felaket haberlerinden aşırı etkilenme, onlar gibi olma korkusu, Otomobilde panik yaşarım korkusu ile, otomobiline binememe, otomobilini satma, Uçağa, vapura binememe, Tek başına banyo yapamama, tuvalete gidememe, kapıda birisini bekletme, Bayılırım, ölürüm diye aylarca banyo yapamama, Panik krizi geçtikten sonra, aşırı yorgunluk, keyifsizlik halinin ortaya çıkması ![]() Tünellerden, köprülerden geçememe, yüksek yerlere çıkamama ![]() Panik anında bayılırım korkusuyla organlarını ve cildini belli etmeyecek giysi giymek ![]() Değerli takı takmamak, Panik sürecinde tuvalete gitme isteği, Daha fazla güvenebileceği birilerinin yanına taşınma (aileden biri, doktoru ya da hastanelere yakın ![]() ![]() ![]() Kriz süresince bildiği bütün duaları okumak, Uyumadan önce dua etmek ![]() ![]() Her gömleğinin, ceketinin cebine kriz anında kullanılmak üzere ilaç koyma, Issız ve şehirden uzak yerlere gidememe PANİK BOZUKLUK NEDENLERİ 1- Genetik ve ailesel nedenler ![]() 2- Biyolojik teoriler 3- Psikodinamik teoriler 4- Gelişimsel teoriler 5- Öğrenme kuramları 6- Bilişsel modeller 1- GENETİK VE AİLESEL ÇALIŞMALAR: Panik bozukluğu olan hastaların birinci derecede yakınlarında panik bozukluğu ve panik atak görülme oranı %15-30 arası bulunmuştur ![]() Aynı yumurta ikizlerinde aynı anda panik bozukluk görülmesi %30-40 arası saptanmıştır ![]() Panikte klinik belirtilerin hastaların çoğunda benzerlik göstermesi genetik nedenleri düşündürmektedir ![]() Yapılan genetik çalışmalarda; 16g 22 kromozomunda bir genin bu konumdaki rolünden bahsedilmektedir ![]() ![]() 2-BİYOLOJİK TEORİLER: Panik atağı esnasında oluşan biyokimyasal ve fizyolojik değişikliklerden yola çıkarak; beynin hangi bölgelerinde ne türlü reaksiyonlar ortaya çıktığı araştırılmıştır ![]() Panik atağı olan ve olmayanlara "sodyum-laktat" enjeksiyonu yapılmıştır ![]() ![]() Diğer yandan aşırı egzersizle artan laktat panikte artmış, oksijen tüketimi, metabolik hızı artıran kafein, yohimbin ve karbondioksitinde panik atağı ortaya çıkardığı bilinmektedir ![]() Karbondioksit beyinde katekolamin ve noradrenerjik siklusu artırarak paniğe neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() -SEROTONİN VE PANİK İLİŞKİSİ: Sinir hücreleri arasında iletişim görevi olan önemli bir "norotransmitter" dir ![]() ![]() Beyin görüntüleme çalışmaları ve panik: Panik oluşturan kafein, yohimbin, laktat gibi ajanlarla PET ve SPECT çalışmaları yapılmıştır ![]() MRI da hipotalamus ve temporal bölgelerde bozukluklar saptanabilmiştir ![]() PANİK BOZUKLUKTA, RİSK FAKTÖRLERİ (Kimler paniğe daha yatkın?) -Birinci derece akrabalarında panik ya da başka anksiyete bozukluğu olanlar ![]() -Sıkıntılı, telaşlı, aceleci, mükemmeliyetçi, insanlar ![]() -Düşünce ve duyguların yeterince dışarıya yansıtamayan, "içsel insanlar ![]() -Alkol yada başka bağımlılık yapabilen maddelere yatkınlık ve bağımlılık -Geçmişinde panik atak diğer anksiyete bozukluklarından bir rahatsızlık ya da depresyon geçirmiş olmak ![]() -Sürekli baskı altında olmak, engellenmek yada kendi kendini baskılamak ![]() -Sosyal fobik, kaçıngan kişilik yapıları -Sürekli "verici" davranma "iyilik meleği"gibi davranma "hayır" diyememe ![]() -Öfkesini, kızgınlığı dışarıya yansıtamayan insanlar -Dürtülerini sürekli bastıran insanlar -Cinselliği baskılamak, cinsel tatminsizlik ve yoğun bilinç dışı aldatma dürtüleri ve gizli homoseksüel eğilimleri olanlar ![]() -Aşırı hırslı, sürekli başarı ile beslenen, başarısızlıklarda kendisini suçlayan yapı ![]() ![]() NEREYE KADAR PANİK? (Paniğin seyri, gidişatı) Panik bozukluk en çok 30'lu yaşlarda ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() PANİK BOZUKLUKTA TEDAVİ Panik atak kesinlikle kontrol altına alınabilir ![]() Tedavide Temel ilkeler şunlardır: 1-Panik atakları ortadan kaldırmak 2-Sürekli atak yaşayacağım diye bunaltı, kaygı yaşamayı önlemek ![]() 3-Panik atak korkusuyla yapılmayan davranışların yapılır hale gelmesi (tek başına yola çıkabilmek, kapalı mekanlara girebilmek, yalnız kalabilmek gibi ![]() ![]() ![]() 4-Panikle birlikte görülebilen diğer bedensel ve psikolojik sorunları gidermek 5-Zamanla paniği önemsemeyecek ve unutacak seviyeye gelmek 6-Panikten dolayı bozulan aile, iş-sosyal yaşamın eskisi gibi normalleşmesi ![]() 7-Hiçbir panik belirtisi ve davranışı olmadığı halde tedaviye bir süre daha devam ettirmek ![]() Hasta-hekim arasında çok iyi bir iletişim olmalıdır ![]() ![]() Tedavide kullanılan ana ilaçlar antidepresanlardır ![]() ![]() Antidepresanların bir kısmı eski kuşak ilaçlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni kuşak, ilaçlar (efexör, seroxat, cipram, remeron, prozac, lustral, serzone, faverin, gibi ![]() ![]() Bu ilaçların bir kısmı paniği tedavi eder ![]() ![]() ![]() İlaçların bir kısmı (eski kuşak) başlangıçta belirtileri arttırabilir, ağız kuruluğu, sıcaklık hissi, terleme, kiloartışı , kabızlık, cinsel problemler yapabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Panik bozuklukta ilaç tedavisinin en aşağı bir buçuk yıl olması gerekir ![]() -Hekim önerisi dışında kesinlikle ilaç almamak gerekir ![]() -Panik belirtileri düzelir düzelmez ilaçları ne azaltmak nede kesmek gerekir ![]() ![]() -Yardımcı ilaçlar yeşil reçeteye tabi olanlar (Xanax, diazem, nervium benzeri ilaçlar ![]() Ve bazı kalp-tansiyon ve mide ilaçlarıdır ![]() ![]() -Başka hastalıklarınız nedeniyle ilaç alacaksanız doktorunuza danışın ![]() -ilaçlar zamanla iştahınızı arttırır ![]() ![]() ![]() İlaç tedavisi dışında -bilişsel, davranışsal, terapi'nin panikte iyi sonuç verdiği bilinmektedir ![]() Burada kişinin bedensel belirtileri algılama ve onlara "kötü anlamlar yükleme" olayı anlatılır ![]() Düşünce, beden ve belirtilerin ilişkisi; belirtilerini-düşünceyi nasıl etkilediği konuşulur ![]() ![]() ![]() ![]() Terapiye istekli ve azimli olduktan sonra bir ayla üç ay arasında epey yol alınır ![]() -Panikli olmak bir "kader" olmamalı ![]() -Paniğin süresi ne kadar olursa olsun, tedavi edilebilir ![]() ![]() PANİK ATAKTA EN ÇOK SORULAN SORULAR ve CEVAPLARI: -Panik atak kalp krizine yol açar mı? HAYIR -Panik felce yol açar mı? HAYIR -Panik anında ölebilir miyim? HAYIR -Panik anında kendimi, kontrolümü yitirir kendime ve çevreme zarar verebilir miyim? HAYIR -Panik atak bayılmaya sebep olur mu? HAYIR -Deliliğe yol açar mı? HAYIR -Uçakta panik atak gelirse ölür müyüm? HAYIR -Tedavisi var mıdır? EVET - İlaç beyni nasıl etkiler, düşünceyi ve davranışı nasıl değiştirir ![]() ![]() ![]() Beyindeki "alarm" sistemindeki hassasiyeti giderir ![]() ![]() ![]() ![]() -Panik Tekrarlar mı? Biyolojik, Sosyo-kültürel-ekonomik ve psikolojik şartlar müsaitse her hastalık gibi panikte tekrarlayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Panik şizofreniye çevirir mi? HAYIR -Alkol alarak paniği yenebilir miyim? HAYIR (zamanla artar ve bağımlılık gelişir) -Kendimi dine inanca versem geçer mi ? Paniğin inançsızlık ve ibadetsizlikle ilgisi yoktur ![]() ![]() -Yanımda ilaç, adres ve telefonlar, su, bisküvi, tansiyon aleti vs ![]() ![]() ![]() Bağlanma, garantiye alma ihtiyacından yola çıkıyorsunuz ![]() ![]() -Spor paniği arttırır mı? HAYIR (faydası vardır) -Sex yapabilir miyim ? EVET -Panik geldiğinde acile gideyim mi? HAYIR (Daha önceki nöbetler nasıl geçtiyse bu nöbette geçecek) -Panik depresyonla beraber olur mu? EVET -Panik anında boğazım düğümleniyor, tıkanıyorum ![]() ![]() HAYIR -İlaçla beraber alkol alınır mı? Çoğunlukla HAYIR, fakat doktorunuza danışmakta yarar var ![]() ![]() ![]() -İlaçlar bağımlılık yapar mı? Hayat boyu kullanmam gerekir mi? HAYIR -Panikten dolayı işimi değiştirip, veya bırakayım mı? HAYIR Kesinlikle işinizi bırakmayın ve değiştirmeyin ![]() -İlaçlar, yiyecekler içecekler boğazımı tıkar mı? Boğulur muyum? HAYIR -Bana büyü yapılmış veya 'cin' çarpmış olabilir mi? Paniğin bunlarla hiçbir ilişkisi yoktur kesinlikle hocalara, büyücülere, medyumlara, biyoenerjiyle uğraşanlara gitmeyin ![]() ÖNERİLER 1-Hastalık hakkında doktorunuzdan ve yayınlardan çok iyi bilgi alın ![]() Temel Kural: "Düşmanını Tanı" Sana ne yapıp ne yapamayacağını bil! 2-Dahili, fiziksel muayeneler ve tahlillerde hiçbir şey yoksa; bir daha tahlil yaptırmayın ve dahili muayeneye gitmeyin ![]() 3-Her hastanın tedavi süresi, onun kişiliğine durumuna bağlı olduğundan tedavi süresini bilin ve bu süreyi en verimli bir şekilde kullanın ![]() 4-Yakınlarınızıda doktorla görüştürün ![]() 5-Umudunuzu ve kendinize olan güveninizi hiçbir zaman yitirmeyin ![]() ![]() Telkinini sık sık yenileyin ![]() 6-Mümkünse her gün yarım saat yürüyüş yapın ![]() 7-Her gün duş alın ![]() 8-Yüzme imkanınız varsa yüzün ![]() 9-Yılda iki kez tatil yapın ![]() 10-Çözemediğiniz ve sizinle direkt ilişkisi olmayan sorunlarda üzülmeyin ![]() ![]() 11-Kahve, koyu çay, kolalı içeceklerden uzak durun ![]() 12-Midenizi tıka basa doldurmayın, uzun süre aç kalmayın ![]() 13-Sizin gibi panik yaşayan insanlarla bir araya gelin ![]() ![]() 14-Panik krizini hissettiğiniz an dikkatinizi başka yere vermeye çalışın ![]() 15-Nefes egzersizleri yapın (Derin nefes alıp içinizde tutun ona kadar sayın ve ağzınızdan üfler gibi yavaş yavaş verin) 16-Her gün gevşeme (relaksasyon) egzersizleri yapın ![]() ![]() 17-Sex yaşamınızı canlandırın, fanteziler üretin ![]() HASTA YAKINLARI NE YAPMALI? HASTAYA NASIL DAVRANMALI? -“Bir şeyin yok, evham yapıyorsun, her şey senin elinde” lafını etmemek ![]() -Paniğin kişinin kontrolünün dışında olduğunu bilmek ve onu anlamak ![]() -Fiziksel muayene ve tetiklerde bir şey saptanmayınca hemen psikiyatrist’ e başvuruyu sağlamak ![]() -Onu eleştirmeyin, küçük düşürücü yada zorlayıcı davranışlarda bulunmayın ![]() -Hastalık kontrol altında olana kadar ona destek olan ve psikiyatrist direktiflerini uygulamada ona yardımcı olun ![]() -Hastayı zorlayarak korktuğu durumlarla yüz yüze getirmeyin ![]() ![]() ![]() ![]() -Kendi kaygı ve korkularınızı iyileşene kadar ona yansıtmayın ![]() ![]() -Hastanız evhamlı yapıdaysa bir sefer iyi bir fiziksel muayeneden geçirtin ![]() ![]() ![]() ![]() -Hastanın yanında sağlık haberlerini okumayın,falan kalpten gitmiş,filan aklını oynatmış şeklinde kesinlikle konuşmayın ![]() -"Yeter artık bir an önce iyileş bizde bıktık usandık" demeyin! -Hastanızın rol yaptığını, naza çektiğini sakın düşünmeyin ve telaffuz etmeyin ![]() -“ Ne var canım bir gün ölmeyecekmiyiz, ölümden bu kadar korkulur mu “ demeyin bu korku klasik ölüm korkusundan farklı ve şiddetlidir ![]() ![]() -Hastanıza “Senin için ne yapayım, nasıl yardımcı olayım “ diye sorun ![]() ![]() -Şunu unutmayınki, panikli insanlar yaşama çok bağlıdırlar ![]() -Paniğin dini inanç eksikliği, iman zaafı olmadığını bilin ![]() ![]() -Hastanızın doktorundan aldığınız bilgi ve direktiflerle hareket edin ![]() -Sabırlı olun panik atak mutlaka kontrol altına alınanbir durumdur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#41 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriParanoid kişilik Aşağıdakilerden en az dördünün olduğu ,genç erişkinlik döneminde başlayan ,başkalarının davranışlarını kotu niyetli şeklinde yorumlayıp, devamlı olarak güvensizlik ve kuşku duyma halidir ![]() 1-Yeterli bir temele dayanmaksızın başkalarının kendisini sömürdüğünden , aldattığından ya da kendisine zarar verdiğinden kuşkulanır ![]() 2-Dostlarının ya da is arkadaşlarının kendisine olan bağlılığı ya da güvenilirliği üzerine yersiz kuşkuları vardır ![]() 3-Söylediklerinin kendisine karsı kotu niyetle kullanılacağından yersiz yere korktuğundan dolayı sır vermek istemez ![]() 4-Sıradan sözlerden ya da olaylardan aşağılandığı ya da gözdağı verildiği biçiminde anlamlar çıkartır ![]() 5-Devamlı kin tutar, haksızlıkları, görmezden gelinmeyi ya da onur kırıcı davranışları affetmez ![]() 6-Başkalarınca hissedilmeyen ama kendisince algılanan , karakterine ya da saygınlığına saldırıldığı seklinde bir yargıya vararak, öfke ya da karşı saldırı ile birden tepki gösterir ![]() 7-Haksiz yere, esinin ya da arkadaşının sadakatsizliğiyle ilgili kuşkulara kapılır ![]() Bu kişiler is arkadaşları veya dostlarının güvenilirliği ya da kendilerine bağlılıkları konusunda yersiz kuşkulara sahiptirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu kişilerin davranış tarzları: Genelde geçinmesi zor kişilerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendi yaptıkları yanlışlıklarda bile kendilerini suçsuz görüp, başkalarını suçlarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Toplumda farklı sosyokültürel gruplar, değişik etnik gruplar ya da başka sosyoekonomik düzeydeki kişilere yönelik olumsuz önyargılı düşüncelerle hareket edebilirler ![]() ![]() Bu kişiler başkaları tarafından plancı, içlerini açmayan, kapalı kutu, pireyi deve yapan, kıskanç,tartışmacı kişiler olarak görülebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() Birlikte görülebilen psikiyatrik bozukluklar: -Majör depresyon -Saplantı-zorlantı boz ![]() ![]() -Alkol-madde bağımlılığı ![]() -Diğer kişilik bozuklukları ( en çok sizotipal k ![]() ![]() ![]() ![]() Çocukluk veya gençlik döneminde görünümü: Tek basına kalma, benzer yastakilerle arkadaşlıklarının iyi olmaması, kalabalık ortamlarda kaygı duyma, ders notlarının düşüklüğü, aşırı duyarlılık, tedirginlik, giyim,konuşma, düşünce itibari ile kendini kısıtlama, farklı hayaller ile kendini gösterebilir ![]() Toplumda görülme derecesi: Genel toplumda % 0 ![]() ![]() ![]() Kalıtımsal özellikler: Daha çok erkeklerde görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Paranoid düşüncelerin varlığı: Mahkumlarda, mültecilerde, yaslılarda, işitme kaybı olanlarda da paranoid fikirler zaman zaman artış gösterir ![]() Paranoid K ![]() ![]() Ailenin mantıkdışı ve aşırı baskıcı ezici nitelikteki öfkesinden etkilenen çocuğun bu duygularla özdeşip, sonrasında bu saldırgan dürtülerin farkında lığından kaçınmak için bu dürtülerin kendinde değil, karsısındakilerde olup,kendine yöneldiği seklinde bir yansıtma mekanizması ile gerçekleştiği düşünülmektedir ![]() Tedavi: Kişilerde güven ilişkisi kurmaya yönelik başlayan terapiler uzun sure ile sürdürülebildiği takdirde basarili sonuçlar vermektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#42 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriPsikolojik cilt hastalıkları Dermatolojik yani başka bir deyişle cilt hastalıklarının bir çoğunda psikolojik faktörler rol oynamaktadır ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() Artefakt dermatiti Esasında primer olarak bir psikiyatrik rahatsızlık olmakla beraber kişinin derisindeki problemler sebebiyle dermatologların teşhis koyduğu bir hastalıktır ![]() ![]() Hipokrat zamanından beri rastlanılmaktadır ![]() ![]() ![]() Artefakt dermatitinde ciltteki bulguları yani lezyonlar düzensiz ve dağınık olup, ellerin özellikle de sağ elin uzanabileceği alanlardadır ![]() ![]() Artefakt dermatitinde belirtiler, yıkım için kullanılan malzemelerin niteliğine bağlı olarak değişmektedir: Hasta lezyonları oluşturmak için jilet,bıçak,cam parçaları yada kendi tırnaklarını kullanarak kesikler,yarıklar oluşturabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun dışında deri altına alkali,nişasta,silikon,yağ,gaita,tükürük,idra r,mür ekkep enjekte edenler,göz kapaklarına hava enjekte edip ödem oluşturanlar, allerjik hastalığı olup özellikle bu allerjenlere kendini maruz bırakıp hastalığının alevlenmesine sebep olanlarda vardır ![]() ![]() Artefakt dermatiti kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülür ![]() ![]() ![]() ![]() Hastaların genellikle yüzeyselde olsa tıbbi bilgileri vardır ![]() ![]() ![]() Bu gruptaki hastalar lezyonlarının aniden çıktığını söyler ve çok ayrıntılı hastalık öyküsü verirler ![]() ![]() Tanıyı koymada bazen çok zorluk çekilebilinir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu grup hastaların askerlikten kaçmak,sigortadan para almak,işten kaçmak gibi kendilerine çıkar sağlama amacıyla (malingering) vücutlarında yaralar oluşturan kişilerden ayırdedilmesi gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#43 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriPsikosomatik bozukluk Sindirim sistemini ilgilendiren hastalıkların stres ve psikiyatrik durum ile bağlantısı: a- Irritabl bağırsak sendromu ( spastik kolit, membranoz kolit): Yurtdışında yapılan çalışmalara göre nüfusun ortalama olarak % 15 inde görülmektedir ![]() ![]() ![]() Belirtiler: 1-Disk ilama ile rahatlayan karın ağrıları ya da dışkının kıvam ve miktarında değişiklikler ![]() 2- Aşağıdakilerden en az 2 sinin varlığı ile birlikte olan dışkıda bozulma a- Dışkılama aralıklarında değişme ( haftada üçten az ya da günde üçten çok) b- Dışkı seklinde değişme ( gecen zamanın % 25 inden fazlasında ya çok sulu ya da çok katı yoğunlukta diski olması) c- Dışkının bağırsaktan geçişinde değişiklik (Gecen surenin % 25 inde varolan acele disk ilama isteği ya da tam olarak dışkılama ihtiyacını giderememe hissi ![]() d- Dışkı ile birlikte mukus ( sümüksü sıvı) gelmesi ![]() 3- Aşırı bir gaz hissi ya da karında gerginlik hissinin olması ![]() Rahatsızlık fazla miktarda işgünü kayıplarına yol açmaktadır ![]() ![]() Rahatsızlıkta bağırsağın hareket sistemine ait işlev bozukluğu on planda düşünülmektedir ![]() ![]() Vakaların yarısından çoğunda çevresel stres etkenlerinin mide- bağırsak belirtilerini tetiklediği bildirilmiştir ![]() Bu stres etkenlerinin de erkeklerde mesleki ; kadınlarda ailesel kökenli olduğu belirlenmiştir ![]() ![]() ![]() Araştırma sonuçlarına göre rahatsızlıktan etkilenen bireylerin % 22 sinde hayatları boyunca bir duygu-durum bozukluğuna (depresif bozukluklar , mani gibi) rastlanmıştır ![]() ![]() Rahatsızlığın seyri: 5-8 yıl sure aralığı ile yapılan bir değerlendirmede hastaların % 85 inin kısa surede belirgin olarak daha iyileştiği, % 67 sinin ise uzun bir sure şikayetsiz kaldığı gösterilmiştir ![]() ![]() Tedavi: Bu rahatsızlıkta psikiyatrik sorunların da ( depresif bozukluklar gibi) daha fazla görülmesi nedeniyle uygulanan tedaviler sadece duygusal duruma değil, sindirim yakınmalarına da olumlu etki yapmaktadır ![]() ![]() ![]() b- Pektik ülser: Mide ve on iki parmak bağırsağının besinlerle temas eden, iç yüzlerinde meydana gelen harabiyetlerdir ![]() ![]() ![]() Rahatsızlığın sosyoekonomik düzeyin düşük olduğu kesimlerde daha çok gözlendiği saptanmıştır ![]() ![]() ![]() Oluş sebepleri: Mide asidi ve sindirim enzimlerinin zararlı etkilerinden, mide duvarının korunmasını sağlayan sistemin bozulması, bikarbonat ve mu kus denen koruyucu sıvıların azalması veya ölen mide iç yüzeyi hücrelerinin sürekli yenilenmesine dayanan sistemin yetersiz çalışması gibi vücudun kendine ait sebepler rahatsızlığa yol açan etkenlerdir ![]() ![]() Mide ülserinde midenin salgıladığı asit miktarı normalden az iken; on iki parmak bağırsağı ülserlerinde asit üretimi artmıştır ![]() Stresli hayat koşulları ile peptik ülser arasında yakın ilişki saptanmıştır ![]() ![]() ![]() Yapılan araştırmalara göre stresler ile mide asit salgılanması ve mide hareketleri artmakta,bikarbonat salgısı ise azalmakta, hastalığa zemin hazırlamaktadır ![]() ![]() Peptik ülser yakınmaları: Karin bölgesinde yanma seklinde keskin ağrı, genellikle yemeklerden 1-3 saat sonra başlamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tedavi: Mide ic yuzune zararli etkenlerin kesilmesi ( ağrı kesici-romatizma ilaçları,sigara gibi) ,psikososyal sorunlarin giderilmesi, varsa baska vucutsal hastaliklarin tedavisi ve H ![]() ![]() ![]() c- İltihabı bağırsak hastalıkları: Bu gruba Crohn hastalığı ve ulseratif kolit girmektedir ![]() ![]() ![]() Crohn hastalığı ağızdan anüse dek sindirim sisteminin herhangi bir bölümünü tutabilmekte , iç yüzeyde ülserler, diş yüzeyden Apseler , delinmeler, diğer organlara yapışmalar yapabilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Hastaların % 10 kadarında ayrıca bağırsak dişi organlarda da belirtiler ( ateş, kansızlık, eklem sertlikleri- arterit,karaciğer hastalıkları, deride iltihabı döküntüler) gelişebilmektedir ![]() ![]() Hastaların daha çok obsesif- kompulsif , bağımlı, narsistik tipte kişilik yapıları vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Hastalıkta depresyon ve kaygı artmıştır ![]() ![]() Hastaların 2/3 ünde en az bir kez operasyon gerekmektedir ![]() ![]() Tedavi: Hastada gerekli cerrahi girişimlerin yapılması, damardan beslenme, iltihabı durumla mücadele için uygun ilaç tedavileri yanında psikiyatrik tedavi ( gelişebilecek depresyon , psikoz ve su-yüz denge bozuklukları nedeniyle delirium denen durum nedeniyle) uygulamak gerekmektedir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#44 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriRuhsal travma Bilindiği gibi travma canlı üzerinde beden ve ruh acısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı olarak tanımlanmaktadır ![]() ![]() Ruhsal bir travmayı izleyerek bazı kişilerde önce akut stres bozukluğu bazı kişilerde de bunun sonrasında travma sonrası stres bozukluğu ya da diğer adi ile post travma tik stres bozukluğu dediğimiz bir durum gelişebilmektedir ![]() Akut stres bozukluğu nedir? Travma oluşumundan sonraki ilk 1 aylık sure içinde gözlenir ![]() A- 1) Gerçek bir hayat kaybı,olum ya da olum tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin ya da başkasının fizik bütünlüğüne yönelik bir tehdit olayını yasamış, tanık olmuştur ![]() 2) Kişi aşırı korku,çaresizlik ya da dehşete düşme seklinde tepkiler göstermiştir ![]() B-Kişi bu olayı yasarken ya da yasadıktan sonra dissosiyatif belirtiler dediğimiz aşağıdaki belirtilerden en az ucunu yasamıştır ![]() 1)Uyuşukluk, dalgınlık,duygusal tepkisizlik,donukluk hiç birsek hissetmiyorum, ne ağlamak ne gülmek geliyor içimden sadece bir noktaya bakıp,dalıyorum 2)Çevrede olup,bitenlerin farkına varma halinde azalma etrafımdan habersizim,kim geldi,kim gitti,kim ne dedi bilmiyorum 3)Çevreyi olduğundan farklı,yabancı,değişik algılama (derealizasyon) burası sanki benim odam,yatağım değil,sanki boşluktayım,yasadıklarım gerçek değil 4)Kendini olduğundan farklı ,yabancı algılama (depersonalizasyon) “sanki kendimi dışarıdan izliyorum,ellerim sanki benim ellerim değil, 5) Dissosiyatif amnezi dediğimiz ,travma öncesi,esnası veya sonrasına ait olayları hatırlayamama ne olduğunu,ne yaptığımı bilmiyorum,kimlerle konuşmuşum,nerelerden geçmişim bilmiyorum, bir de baktım buradayım hatta simdi neredeyim bilmiyorum C- Travma tik olayın kişinin gözünün önüne tekrar gelmesi, ister istemez düşünmesi,rüyalarda görülmesi, kabuslar,illüzyonlar (nesneleri korkutucu bir şekilde travmayla ilgili nesnelere benzetme,kalemleri bıçak gibi algılama seklinde), flashback dediğimiz sanki o olayı tekrar ayni şekilde yasıyor gibi hissetme hali,olayı hatırlatan şeylerle karsılaşınca kaygı duyma (TV ![]() D- Travma ile ilgili hatıraları akla getiren uyaranlardan kaçınma (onları düşünmek,konuşmak,o duyguları hissetmek,o olayın benzeri etkinlikler, yerler ve kişilerden uzak durma) E- Aşırı uyarılmışlık hali (uykuya dalmakta ve sürdürmekte zorluk çekme, huzursuz bir şekilde dolaşma, bir noktaya,konuya dikkatini verememe, en ufak bir sesten irkilme,yerinde duramama gibi) Bu belirtiler kişide belirgin bir kaygıya yol açıp,toplum içinde, is yaşantısı, genel uğraşlarında belirgin bir bozulmaya yol açmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Psikiatri |
![]() |
![]() |
#45 |
RaHaTSiZ
|
![]() Cevap : PsikiatriSomatizasyon bozukluğu SOMATOFORM AĞRI BOZUKLUĞU Asagidaki belirtilerinden varligi halinde bu durumdan bahsedilir ![]() 1- Vücudun bir ya da daha çok bölgesinde hissedilip, bu nedenle tetkik ve değerlendirme yapılacak derecede şiddetli ağrı yakınmasının olması ![]() 2- Bu ağrı belirgin bir gerilime ya da mesleki, toplumsal ve kişinin yapabildiği diğer aktivite alanlarında bozulmaya yol açmaktadır ![]() 3- Ağrının başlayıp, şiddetlenmesinde ve devam etmesinde ruhsal faktörlerin önemli katkısının olduğu görüşüne varılır 4- Bu sikayetler bilerek ve isteyerek bir amaç elde etmek amacı ile oluşturulmamıştır ![]() 5- ağrı yakınmaları bir kaygı bozukluğu ya da psikotik bozukluktan dolayı oluşmamıştır ![]() ağrı kişinin günlük üretim ve davranışlarında bozulmalara yol açarak iş yapamama ve işten ayrılmalara, okula gidemeyerek eğitiminde aksamalara, hastanelere abone olmalarına ve başlıca konuşma konularının ve düşünce içeriklerinin ağrı üzerine olmasına, gereksiz ve çok miktarda ilaçlar kullanmalarına, evlilik ve sosyal ilişki sorunlarına yol açmaktadır ![]() Bu kişilerde ağrı gidermek amacı ile bağımlılık yapma potansiyeli olan ilaçların yanlış kullanımı ve sonuçta bağımlılığı görülebilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Ağrıya ilerleyen donemde depresif bozukluklar ve kaygı bozuklukları eslik etmektedir ![]() ![]() ![]() kadınlarda ağrılar erkeklere göre iki kat daha çok görülmekte ,ağrılardan da özellikle bas, sırt, göbek altı bölgesi ve kas-eklem ağrıları on planda bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() bazı kişilerde kişinin ağrıyı daha çok hissettikleri, ağrı eşiklerinin düşük olduğu gözlenmiştir ![]() ![]() ![]() Zaman zaman kişiler gerginliklerini ( yaşanan kayıplar, hedefe ulaşamamak vs ![]() ![]() Yani bir durum daha kabul edilebilir ve hatta çevreden daha destek , yardim, ilgi ve anlayış görebileceği ağrı yakinmalarına dönüştürülmektedir ![]() ![]() Rahatsızlıkta beyin yapısına ait bir takım anormalliklere de rastlanabilmektedir ![]() ![]() ![]() Tedavi: Tedavi vucutsal hastaligin varlığında ,hastalıkla ilgili birim ile paralel olarak tedavinin yürütülebilmesi seklinde olmakta ya da ayaktan tedavi ile olabilmektedir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|