![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#31 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıGÜRÜLTÜLÜ ÇOCUK
Gürültücü çocuğu hiç kimse sevmezdi ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün annesi gürültücü çocuğu ekmek almaya gönderdi ![]() Gürültücü doğru fırına gidip bağırdı: - Bir tane ekmek istiyorum! Öyle bağırdı ki arabasında uyumakta olan minik bebek ağlamaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pencereden genç bir hanım başını uzatıp gürültücüye seslendi: - Neden bu kadar hızlı gülüyorsun? Çocuğum hasta ve başı çok ağrıyor ![]() ![]() Gürültücü çocuk daha da çok gülmeye , gümbür gümbür sesler çıkarmaya başladı ![]() Artık ona bir ders vermenin zamanı gelmişti ![]() ![]() Ertesi gün gürültücü çocuk ekmek almak için fırına girdi ![]() - Bir tane ekmek istiyorum ![]() Ama fırıncı hiç oralı olmadı; duymamış gibi davrandı ![]() - Bir tane ekmek istiyorum dedim! Fırıncı yine ses çıkarmadı ![]() Gürültücü çocuk çaresiz fırından çıktı ![]() Yürürken "takır tukur"sesler çıkarıyor, ıslık çalıyordu ![]() Evin önünden geçerken biri pencereyi açtı ve gürültücü çocuğun başına bir kova soğuk su döktü ![]() ![]() Sonra doğruca evine gidip olanları düşündü ![]() ![]() O gün bu gündür gürültücü çocuk bir daha hiç gürültü yapmadı ![]() Bilinmiyor |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#32 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıHERKES ASLINA ÇEKER
Bir gece sevgili aynacık yine gelmiş padişah kızının başucuna ![]() - Sevgili padişah kızı; büyük kalpler, büyük binalar gibidir; daima kendilerini gösterir ![]() Pencereden baktığında göremediğin dağın ardında, küçücük bir devlet varmış ![]() ![]() ![]() İşte bu devletin bir de padişahı varmış ![]() ![]() ![]() - Zaman kaybetmeden haber salın memleketin dört bir köşesine ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vezirler bir telaşla emri yerine getirmeye çalışmışlar ![]() ![]() - Duyduk-duymadık demeyin! Padişahımız Hızır’ı görmeyi arzu etmektedir ![]() ![]() Padişah bir haber gelir ümidiyle uyku nedir unutmuş ![]() ![]() ![]() - Aman padişahımızı bu dertten bir ân önce kurtaran biri çıkmalı, yoksa aklını kaçıracak ![]() Aradan bilmem kaç ay geçtikten sonra, çiçeklerin meyveye durduğu bir bahar sabahı bir adam gelmiş saraya ![]() ![]() - Tez padişahımıza haber salın, kendisiyle görüşmek isterim ![]() ![]() Kapıcı önce umursamamış bu hali perişan adamın sözlerini: - Padişahımız senin gibi birisiyle zaman kaybetmek istemeyecektir ![]() ![]() Adam; - Ben bilmez miyim padişahımızın çok meşgul olduğunu, demiş ![]() ![]() Kapıcı “Hızır” ismini duyar duymaz telaşlanmış ![]() ![]() ![]() ![]() - İnşallah, demişler ![]() ![]() ![]() Hiç zaman kaybetmeden adamı çağırtmışlar ![]() - Sevgili padişahımız, Hızır’dan haber getiren bir adam sizinle görüşmek istiyor ![]() Padişah öyle heyecanlanmış, öyle sevinmiş ki; “hemen gelsin”, demiş ![]() ![]() ![]() - Efendimiz, duydum ki Hızır’ı görmek istiyormuşsunuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Padişah dinlemiş dinlemiş, sonra da; - Tamam, demiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adam kendinden emin bir şekilde, sesini de gürleştirerek; - Beni dilediğiniz şekilde öldürebilirsiniz efendim, demiş ![]() Ve padişah emir buyurmuş, adama bir köşk hazırlanmış ![]() ![]() ![]() Adam halinden memnun, dört yıl sonrasını hiç düşünmeden yaşamaya başlamış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer yalan söylediğini padişah öğrenirse, onun çok sinirleneceğini de biliyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() Padişah adamı getirmeleri için köşke askerlerini göndermiş ![]() ![]() ![]() Adam gizlendiği yerde gece-gündüz dua edip yalvarıyormuş: - Beni kurtar ![]() ![]() ![]() ![]() Korkudan tit tir titriyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() - Neden korkuyorsun? Kimden saklanıyorsun böyle? Bana anlatırsan belki bir çaresini bulabiliriz ![]() Adam her şeyi açık açık anlatmış dedeciğe ![]() ![]() - Haydi beni padişaha götür, demiş ![]() ![]() Şehre doğru yola çıkmışlar ![]() ![]() ![]() ![]() - İşte dört yıl doldu, demiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adam çaresiz, başını öne eğmiş ve; - Efendimiz, ben size yalan söylemiştim; demiş ![]() Padişah bir vezirlerine, bir adama, bir de dedeciğe bakmış ve şunları söylemiş: - Sen bize yalan söyledin ![]() ![]() Padişah önce birinci vezirine, “Bu adama nasıl bir ölümü uygun görürsün?” diye sormuş ![]() - Sevgili padişahımız, demiş ![]() ![]() ![]() Bu cevap üzerine dedecik; - Herkes aslına çeker, demiş ![]() Sıra ikinci vezire gelmiş ![]() - Bu yalancıyı bir kazana koyup kaynatalım ![]() ![]() Bu cevap üzerine dedecik yine; - Herkes aslına çeker, demiş ![]() Üçüncü vezir de konuşmaya başlamış: - Bu adamı bir tepsiye koyup fırında kebap gibi pişirmeli ![]() Dedecik bu sefer de aynı şeyi söylemiş: - Herkes aslına çeker ![]() Sıra dördüncü vezire gelmiş ![]() ![]() - Ey padişahımız, demiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sözlerin sonunda dedecik yine aynı cümleyi söylemiş: - Herkes aslına çeker ![]() Padişah dayanamayıp dedeciğe dönerek konuşmuş: - Kimsin bilmiyorum, fakat vezirlerim için hep aynı şeyi söyledin ![]() Dedecik padişaha şu cevabı vermiş: - Ey padişah! Birinci vezirin bir kasabın oğludur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sözleri dinlerken padişah düşünceye dalmış ![]() - İşte ben Hızır’ım, demiş ve ortadan kaybolmuş ![]() Padişah hemen tahtından kalkmış, dışarıya bakmış ![]() ![]() - Bu dünyada Hızır’ı görmeyi öyle çok istemiştim ki, bu adam sayesinde işte gördüm ![]() ![]() ![]() Böylece adam ölümden kurtulmuş ve padişahla beraber sarayda yaşamaya başlamış ![]() ![]() Naz Ferniba</B> |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#33 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıHİÇLER ŞEHRİNİN KIZI
(Kirman Bölgesi'nden bir masal) Bir varmış bir yokmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Bu yumurtaları pazara götürüp sat ve parasıyla attardan merhem al, dedi ![]() Şimdi dinleyin bakın, kızacağız başından geçenleri nasıl anlatıyor: Pazara giderken yolda yumurtalarımı kaybettim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adam bana iğneden bir minare yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci yumurta horoz olmuş, bir köyde harman biçmekle meşguldü ![]() ![]() ![]() ![]() - Horozumu ver ![]() ![]() Uzun tartışmalardan sonra çeltik ekili tarlanın ürününden bana bir öküz dengi hak vermesinde anlaştık ![]() ![]() Pirinçleri götürmek istedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok pirincim olduğu için pirinç ticareti yapmaya karar verdim ![]() ![]() ![]() ![]() - Bu yaranın ilacı nedir? diye sordum ![]() - Ceviz içini kavurup horozun sırtına sürersen yarası iyileşir, dediler ![]() Bir ceviz içini kavurdum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir parça salatalık ve karpuz tohumu ektim ![]() ![]() ![]() ![]() Belime bir hamam peştamalı bağlayıp çakımı bulmak için karpuzun içine girdim ![]() ![]() ![]() ![]() Çorba o kadar lezzetliydi ki kasesini bile yaladım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birbiri ardı sıra geldiler ![]() ![]() Masalımız burada bitti, ama serçecik daha evine gitmedi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#34 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk Masalları İKİ KURBAĞA
Biri beyaz, diğeri siyah renkteki kurbağanın huy ve mizacı tıpkı renkleri gibi zıtmış ![]() ![]() ![]() ![]() “Offff! Olacak şey mi şimdi bu?” diye şikayete başlarmış ![]() ![]() Arkadaşının aksine her şeyin güzel tarafını görmeyi seven Akkurbağa cevap vermeden edemezmiş: “Haksızlık etme lütfen! Sırf senin keyfin bozuldu diye güzelim yağmura niye düşman oluyorsun ki? Hem söylesene, yağmur yağmasa bizim evimiz-yurdumuz olan dereler, sazlıklar, bataklıklar kalır mı ortada?” Elbette o, bu sözlerini tamamlayamadan Karakurbağa atılırmış: “Tamam tamam, bay çok bilmiş kurbağa! Biliyor musun, sen tam da insanların sözünü ettiği şu Polyanna'ya benziyorsun ![]() ![]() ![]() Akkurbağa genelde bu tür tartışmaları uzatmak istemez ve şöyle dermiş: “Gerçeği görmek için asıl kendi kötümser bakışını terk etmelisin ![]() İşte böyle iki zıt kutupmuş bu iki kurbağa ![]() ![]() ![]() Günlerden birgün canları sıkılınca derenin yakınındaki köye doğru gitmeye karar vermişler ![]() “İstersen fazla yaklaşmayalım, biliyorsun yaramaz çocuklar bizi görürse canımızı acıtabilirler” dediyse de, Karakurbağa ısrar etmiş: “Akşamın bu karanlığında çocuklar bizi nereden görecek Allah aşkına! Şu en yakındaki evin oraya kadar gidelim, sonra geri döneriz ![]() ![]() Akkurbağa, korkaklıkla suçlanmaktan çekindiğinden, çaresiz kabul etmiş ![]() ![]() “Gel bir oyun oynayıp öyle dönelim ![]() ![]() “Akşamın bu vaktinde bırak böyle çocuklukları lütfen!” diye itiraz edecek olmuş Akkurbağa, ancak yaramaz arkadaşı bir türlü fikrinden vazgeçmemiş ![]() ![]() ![]() İki kurbağa hızla koşup zıplamışlar ![]() Yorulana kadar giriştikleri denemelerin sonucunda başka bir gerçeği daha anlamışlar: Güğümün kenarları zıplayıp çıkmalarına imkân vermeyecek kadar yüksekmiş ![]() “Mahvolduk! Buradan çıkmamız mümkün değil! Bu güğümün içinde ölüp gideceğiz ![]() “O kadar kolay pes etme bakalım” diye karşılık vermiş Akkurbağa ![]() ![]() ![]() Karakurbağa acı bir kahkaha attıktan sonra şöyle demiş: “Benim kurbağa Polyannam! Neler sayıklıyorsun sen? Bari böylesi bir haldeyken hayal görmekten vazgeç ![]() “Ben hayal filan görmüyorum ![]() ![]() Ne yazık ki, Karakurbağa'nın ümitsizliği her geçen dakika bütün kalbini daha çok kaplamış ve ümitsizliği arttıkça bacaklarındaki güç ve kuvvet de azaldıkça azalmış ![]() “Bacaklarımda derman kalmamış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akkurbağa arkadaşının bu kadar kolay vazgeçip ölmesine çok üzülmüş, fakat ümidini hiç yitirmemiş ![]() “Darda kalanların sesini ancak Sen duyar, onların imdadına ancak Sen koşarsın! Senin rahmet ve şefkatin süt güğümüne düşmüş zavallı bir kurbağaya da yetişir elbet! Kurtar beni Allahım!” Akkurbağa bu şekilde yalvarırken, bir taraftan da sebebini bilmeden sütün içinde var gücüyle çırpınmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Azalmaya yüz tutan gücü, ummadığı kadar artmış ![]() ![]() “Rahmetinden ümidimi kestirmediğin ve imdadıma yetiştiğin için Sana şükürler olsun Allah ım!” Bilinmiyor |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#35 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıİKİ YÜREKLİ EŞEK
Bir varmış, bir yokmuş ![]() ![]() ![]() Güneş şimdi doğmadan Dostum benim, gel uyan! Kazanır daima çalışan Dostum benim, gel uyan! Uykusunu bir türlü alamayan eşeğin gönlünü almak için çeşitli komiklikler yapar, ona şeker verir, sağrısını sıvazlarmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabah erken kalkmalı İşimize bakmalı Öğlen vakti olmadan Şu sütleri satmalı Öyle bir gayretlenirmiş ki eşekçik, sütüne yüklenen süt güğümlerinin bile ağırlığını duymaz olurmuş ![]() ![]() “Süüüt! ![]() ![]() ![]() Eşek de sahibinden geri kalır mı? Başlarmış bağırmaya : “Ai ![]() ![]() ![]() Böylece sahibiyle beraber süt satarmış eşekçik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Süüüt ![]() Derken, çalışmalarının karşılığını görmüş sütçü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “Hey gidi günler hey, ne mutluyduk o günlerde! Cepte ağırlığımızca paramız, altın yaldızlı koltuğumuz yoktu ama neşemiz, dostluğumuz vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zengin oldukça gülmesini unutan asıl sahibi artık ne kendisini arar, ne de hal hatır sorar olmuş ![]() Bu vefasızlık iyi yürekli eşeğe pek dokunmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Derken, sıskalıktan kaburgaları birbirine geçer olmuş hayvancığın ![]() ![]() ![]() ![]() Ama asık suratlı adam aman zaman dinleyecek soyundan değilmiş ![]() ![]() “Seni ucuz hayvan seni! Demek bütün niyetin sahibini iflas ettirmek ![]() Aman zaman bilmeyene hal anlatmak ne mümkün? ![]() ![]() İki gözü iki çeşme, öksürüp aksırarak, derdini anlatamadan bir köşeye çekilirmiş kara yazgılı hayvan ![]() Asık suratlı adam dayaklar yetmezmiş gibi tutmuş eşeği sahibine şikayet etmiş ![]() “Aman efendim, ne uyuz hayvan bu? Üstelik her gün hasta ![]() ![]() ![]() Parasına para katmaktan başka bir şey düşünmeyen sahibi, eskisi kadar düşünceli, iyi huylu değilmiş ![]() “Ne demek?” demiş ![]() Zavallı hasta eşek pencerenin altında sahibinin bu sözlerini duyunca yüreğine inecekmiş nerdeyse ![]() “Yok, vallahi kalmam burda! Bu kadar vefasızlık sığmaz benim mantığıma ![]() ![]() ![]() ![]() Tanrı bir kapıyı kaparsa bir kapıyı açar elbet ![]() ![]() ![]() “Çiftçi baba, çiftçi baba, istersen torbanı yükle sırtıma ![]() ![]() ![]() Çiftçi o kadar sevinmiş ki, hayvanın boynuna sarılmış, torbayı sırtına atmış ![]() “Eşek kardeş, belli, seni Tanrı gönderdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki bitkin yolcu konuşa konuşa bir kulübeye gelmişler ![]() “Buyur” demiş ![]() ![]() ![]() Eşek üzüntüyle kafasını sallamış : “Gideceğim yer yok ki!” “Ya evin barkın?” “Yok ![]() ![]() ![]() “Eşin, dostun?” “Yok dedim ya!” Başlamış başından geçenleri birer birer anlatmaya ![]() “Tanrı kimseyi benim gibi düşürmesin”demiş ![]() ![]() Kafasını uzun uzun kaşımış sevimli ihtiyarcık : “Doğrusu sevgili eşek,” demiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pek sevinmiş eşekçik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün kentteki zengin sütçünün varlığını kaybettiği, yorgan döşek hasta düştüğü haberi ortalığa yayılmış ![]() “Sana ettiğini buldu!” demiş eşeğe ![]() Ama eşeğin yüreği acıyla burkulmuş ![]() ![]() ![]() “Ne de olsa eski dost, varayım helâllaşayım ![]() ![]() Yola düşmüş ![]() Ölüm döşeğinde bulmuş eski sahibini ![]() ![]() Sahibi önce tanıyamamış ![]() “Gel, benim eski dostum!” demiş ![]() ![]() dostluk parayla ölçülmemeli ![]() ![]() ![]() İnce duygulu eşek, sahibinin başında uzun süre ağlamış ![]() ![]() İhtiyar çiftçi onu sevgiyle karşılamış ve demiş ki : “Sevgili dostum, hoş geldin! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#36 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıİNSAN YİYEN BİTKİ
Güneş Otel sahibi Ali Bulut otelin bahçesine büyük bir sera yaptırmış ve bu serada tropikal bitkiler yetiştiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aradan birkaç ay geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ali Bulut bir haftadır kaçakçılık anlaşması yapmak için yurtdışındaydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan yiyen bitki ilk kez konuştu: “ Hangi senin servet, hangi milyarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bitki uzmanı, tropikal bitkiler üzerinde araştırma yapmakta olan bir bilim adamı, komutanın yanına gelerek, insan yiyen bitkiyi tamamen zararsız hale getirebileceğini söyledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ Ben, dedi, insan yiyen bitki, belki yanlış yaptım gibi gözüktü sana ama doğrusu buydu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan yiyen bitki daha fazla konuşamadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Serdar Yıldırım |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#37 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKAMYON
Kamyon, Zincirli Han'ın dar ve basık kapısından, yan duvarlara sürtünüp sıvaları dökerek ve üzerine bağlanmış sepetlerle çuvalları dört tarafa fırlatarak ıkına sıkına çıktı ![]() ![]() "İleri! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Dur azıcık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada, sırtındaki eski bir heybe ile çok genç bir köylü otomobile yaklıştı; tereddüt eder gibi bir müddet şoföre baktıktan sonra: "İzmir'e mi?" diye sordu ![]() "Oraya! ![]() ![]() "Beni de alır mısınız?" "Yer yok! ![]() ![]() Delikanlı hemen arkasını döndü, uzaklaşmaya başladı ![]() "Gel buraya! Hey ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Köylü döndü ![]() "Ne diye yer yokmuş, arkada bir yere sıkışır! ![]() ![]() ![]() Bu adam kamyonun sahibi idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şoförün yanında oturan siyah elbiseli, gümüş çerçeveli gözlük takmış, yaşlıca, sünepe tavırlı bir adam -Beyşehir tarafına dava toplamaya giden bir avukat,- başını arkaya çevirerek! "Uğurlar olsun cümlemize!" diye bağırdı ![]() ![]() ![]() ![]() Sonradan gelen genç köylü ilk defa otomobile biniyordu ![]() ![]() ![]() Konya'ya bir saat ötedeki bir köyden olan bu delikanlı otomobile binmişti, İzmir'e gidecekti ![]() ![]() ![]() ![]() Mahsuller para etmeyince, vergiler ödenmez hale gelince, evde tuz, gaz tükenip yerine yenisi konmayınca oğul babasını bir kenara çekmiş: "Baba, ben gidip şehirlerde çalışayım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İzmir'e gitmek için evvela Konya'dan otobüse binmek lazımdı ![]() ![]() ![]() ![]() Delikanlı bunun üzerine yol parası tedarikine çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ülen, sen deli misin? Otomobile de para mı verilirmiş? ![]() ![]() ![]() "Amanın tetik ol, İzmir'e girmeden otomobili durdurup yol parasını toplarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu on sekiz yaşındaki köylü delikanlısı, cebinden elli kuruşu peşin verdikten sonra, böylece on parasız otomobile binmiş, İzmir'e ameleliğe gidiyordu ![]() Yolculuğun ikinci günü akşamına doğru genç köylü olduğu yerde rahat oturamamaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat atlamayı nasıl becerecekti? Kamyon, arkasından atılmış pamuk gibi bir toz yığını bırakarak koşuyor, dar dönemeçlerde, içindekileri bir yandan bir yana fırlatarak, kıvrıntılar yapıyordu ![]() ![]() ![]() Arasıra otomobil herhangi bir sebeple yavaşlar gibi olunca delikanlı yüzünde zaptemediği bir dehşet ifadesiyle yerinden fırlıyor, "acaba duracak mı? Para toplamaya mı başlayacak?" diyor; araba tekrar hızlanınca derin bir nefes alarak yerine çekiliyor ve atlamak için katî kararını veriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Otomobil birdenbire yavaşladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Haydi beyler!" dedi ![]() Birdenbire arka tarafta bir hareket oldu: Delikanlı, gözleri dönmüş, korkudan titreyerek, kendini dışarıya, yolun üstüne fırlattı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#38 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKAR TANESİ
Bir varmış,bir yokmuş ![]() ![]() ![]() Eski çağlarda, kuzey ülkelerinden birinde, ormanlar içindeki küçük bir köyde, Daniel adında bir çiftçi ve Anna adındaki karısı yaşıyorlarmış ![]() ![]() ![]() ![]() Daniel ve Anna, köyün bütün çocuklarına sevgi gösterir, her fırsatta komşu çocuklar için pastalar yapar, onları evlerinde misafir eder ve ağırlarlarmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet ertesi günü kar dinince artık çocukları evde tutmak mümkün olmamış ![]() ![]() ![]() Daniel ve Anna pencerelerinden çocukları seyrederken kendileri de dışarı çıkıp karlar arasında oynamak hevesine kapılmışlar ![]() ![]() Yumuşak, temiz bir halı gibi ayakları altında ezilen karın içinde gezmek bile başlı başına bir eğlen ceymiş ![]() ![]() Bir müddet sonra yorulmaya başlayınca daha az hareketli bir oyun oynamaya karar vermişler ![]() --Daniel buldum ![]() ![]() ![]() ![]() Daniel başını sallayarak itiraz etmiş: --Hayır ![]() ![]() ![]() ![]() Anna bu fikri çok beğenmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşin sonlarına doğru üşümeye başladığı için artık içeri girmeyi düşünen Anna,birden elinin üstünde ılık bir nefesin sıcaklığını hissetmiş ![]() ![]() ![]() ![]() Anna heyecanla kocasına seslenmiş: --Daniel ![]() ![]() ![]() ![]() Ama Anna hayal görmüyormuş, gerçekten de kardan çocuk canlanmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --Çabuk içeri gidelim Daniel, diye bağırmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Heyecanla hemen evlerine kapanmışlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bahar ayları yaklaştıkça, çocuklar başka oyunlar oynamaya başlamış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O ülkede her sene yaz ortası büyük bir bayram yapılırmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kar tanesi bu oyunu seyretmekle yetinmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gece, kar tanesinin kayboluşundan bir ay kadar sonra, Anna'nın uykusu kaçmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() --Ev çok sıcak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sözleri gözleri yaş dolu olarak dinleyen Anna, kış gelene kadar beklemeye razı olmuş ![]() ![]() --Senin bütün korkun sıcak havalardan ve güneş ışığından değil mi kar tanesi? diye sormuş ![]() ![]() ![]() --Öyleyse yarından tezi yok, evimizi ve tarlalarımızı satıp, daha kuzeyde, daha soğuk bir yere taşınıyoruz ![]() ![]() Bu fikir kar tanesinin çok hoşuna gitmiş ![]() ![]() Aradan bir ay geçtikten sonra, Daniel ve Anna, kuzeyde, soğuk bir yere, halkı balıkçılık ve avcılıkla geçinen bir köye taşınmışlar ![]() ![]() ![]() Bu masaldan alınacak ders: Eğer insanlar çok güçlü bir sevgi bağıyla birbirlerine kenetlenmişlerse; birlikte olabilmek ve mutlu yaşayabilmek için önlerine çıkan her engeli kolayca geçerler ![]() Bilinmiyor |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#39 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKATI YÜREKLİ ZENGİN
Ayna ayna, güzel ayna Ayna ayna, şeker ayna Ayna ayna, cici ayna; kim neler yaşamış anlat bana Ve sevgili aynacık gece mavisinde başlamış anlatmaya Güzel bir ilkbahar sabahında, henüz kimsecikler yatağında doğrulmamışken, kuşlar o dal senin bu dal benim uçuşmaya başlamışlar bile ![]() ![]() ![]() ![]() İşte böylesine güzel bir bahar sabahında, insanlar uyanmak için hiç de zorlanmazlarmış ![]() ![]() ![]() İlkbaharın, tüm güzelliğini hediye ettiği bu memlekette herkes güleryüzlü, merhametli, konuksever ve iyi kalpliymiş ![]() ![]() ![]() Fakat bu memlekette kese kese altınları, elmasları, gümüşleri, sandık sandık incileri olan bir adam yaşarmış ki; bir kez olsun güldüğünü gören olmamış ![]() ![]() ![]() Birgün elbiseleri yıpranmış, açlıktan benzi solmuş bir adam bu katı yüreklinin evine varmış, kapısını çalmış ![]() - Bu evin sahibi çok katı yüreklidir ![]() ![]() ![]() ![]() Hizmetçi dilenciye bu sözleri söylerken evin sahibi çıkagelmiş ![]() - Kimdir beni rahatsız etmekten çekinmeyen, diye sormuş ![]() Dilenci elini uzatarak; - Efendim, ben çok açım ![]() ![]() Adam öfkeden ne yapacağını şaşırarak dilenciye haykırmış: - Sor bakalım, bu memlekette benim evimden bir dilenciye, bir lokma ekmek çıkmış mı? Var git yoluna ![]() ![]() Bu sözleri işiten zavallı dilencinin kalbi kırılmış ![]() ![]() ![]() - Ben fakirim, hiç gülmesem “niye gülmüyorsun” diye soran olmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olayın üzerinden yıllar geçmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birgün şehrin sokaklarında böyle dolaşırken, ihtişamlı bir evin karşısında durmuş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Olamaz! Siz, siz böyle ne hallere düştünüz ![]() Hizmetçinin sesine gelen evin sahibi, merakla sormuş: - Ne var, ne oluyor? Hizmetçi, eskiden yanında çalıştığı beyin şimdi bir dilenci olduğunu, buna çok üzüldüğünü söylemiş ![]() - Ben, bir zamanlar onun kapısını çalan yoksuldum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dilenci içeri alınmış, krallara layık bir şekilde ağırlanmış ![]() - Hakkınızı helâl edin efendim, demiş ![]() ![]() ![]() Bu iki insan uzun seneler beraber, o evde yaşamışlar ![]() ![]() Naz Ferniba |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#40 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKARDA KAYBOLAN KENT
O sabah, Marcovaldo'yu sessizlik uyandırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Kar!" diye bağırdı Marcovaldo karısına, daha doğrusu bağırmak istedi, ama sesi yavaş çıktı ![]() ![]() İşine yaya gitti; kar nedeniyle tramvay çalışmıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Boyundan daha uzun bir kürek bekliyordu kendini ![]() ![]() ![]() Kar küremek çocuk oyuncağı değildi, hele midesi boş birisi için, ama Marcovaldo karı bir dost, yaşamının içine hapis edildiği kafesin duvarlarını yok eden bir etken sayıyordu ![]() ![]() Boşta gezen Sigismondo da kara gönül borcu duyuyordu; çünkü o sabah kar temizleyicisi olarak Belediyeye kaydını yaptırdığından, sonunda bir kaç günlüğüne de olsa işe kavuşmuştu ![]() ![]() Sigismondo geriye dönünce ne görsün? Yolun daha yeni temizlediği bölümü, ötede, kaldırımdaki soluk soluğa bir adamın rastgele boşalttığı küreklerle yeniden karla örtülmeye başlamıştı ![]() ![]() ![]() "Bana baksana! Sen mi atıyorsun bu karı?" "Ne? Neyi?" dedi, irkilen Marcovaldo; sonra kabullendi: "Belki, evet ![]() "Öyleyse hemen küreğinle temizle, yoksa hepsini yediririm sana ![]() "Ama kaldırımı temizliyorum ben ![]() "Ben de sokağı ![]() "Nereye atayım peki?" "Belediyede misin sen de? "Yo ![]() ![]() Sigismondo ona, karı kenara yığmayı öğretti, Marcovaldo'da onun bölgesini temizledi ![]() ![]() "Yarım sigaran var mı?" diye sordu Sigismondo ![]() İkisi de birer yarım sigara yakarken, bir kar temizleme aracı, yanlarına düşen iki büyük beyaz dalga kaldırarak sokaktan geçti ![]() ![]() ![]() ![]() Marcovaldo karı tıkız bir duvar gibi yığmayı öğrendi ![]() ![]() ![]() ![]() Kaldırımın kenarında bir yerde büyükçe bir kar birikintisi vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Sıra sıra kapıcılar, odacılar, postalar selam durdular, başkan Kommendatore Alboino büyük kapıdan çıktı ![]() ![]() Marcovaldo çoktan köşeden kıvrılmıştı, avluyu kürüyordu ![]() Avluda ki çocuklar kardan adam yapmışlardı ![]() "Burnu eksik!" dedi içlerinden biri ![]() "Ne koyalım oraya? Havuç!" Hepsi kendi mutfağına, sebzelerin arasında havuç aramaya koştu ![]() Marcovaldo kardan adamı seyre dalmıştı ![]() ![]() Düşüncelere daldığı için damdan iki kişinin bağırdığını duymadı: "Hey, kardeş, çekilsene biraz oradan!" Dam temizleyicileriydi ![]() ![]() Çocuklar ele geçirdikleri havuçlarla döndüler ![]() ![]() "İkisine de burun takalım!" deyip, iki kardan adamın kafalarına birer havuç batırdılar ![]() Diriden çok ölü gibi olan Marcovaldo, içine gömülüp buz kestiği kılıfı yaran bir yiyeceğin geldiğini duyumsadı ![]() ![]() "Anne havuç yok oldu!" Çocuklar çok korkmuşlardı ![]() En yüreklileri umudunu yitirmedi ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine kardan adama burun olarak bir mangal kömürü takmayı denediler ![]() ![]() ![]() Avlunun bir köşesinde bir ısı bulutunun yükseldiği bir parmaklık vardı ![]() ![]() ![]() Küreği aldı ısınmak için avluda çalışmaya koyuldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hapşırma havanın yer değiştirmesinin ötesinde, gerçek bir hortum oluşturmuştu ![]() ![]() Baygın Marcovaldo gözlerini açtığında, avlunun her yeri temizlenmişti, bir tek kar tanesi bile kalmamıştı ![]() ![]() Yazan: Italo Calvino Türkçesi: Rekin Teksoy Can yayınları,1991 |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#41 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKAYBOLAN HAZİNELER
Sevgili aynacık gecelerden bir gece o güzel masallarından birisini seçerek padişah kızının yanına gelmiş: Ey padişah kızı, bu gece sana uzun bir masal anlatacağım ![]() ![]() ![]() Uzun zaman önce; belki bin yıl, belki iki-bin yıl önce bir padişah varmış ![]() ![]() ![]() ![]() Birgün ülkenin padişahı veziri ile beraber şehri dolaşmaya çıkmış ![]() ![]() ![]() ![]() Yürürken karşılarına bir demirci dükkanı çıkmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Çok garip, demiş içinden ![]() ![]() Hemen vezirine emir vermiş: - Tez öğrenin bu adamın derdini, bana haber verin ![]() Yürümeye devam etmişler ![]() ![]() ![]() Karşılarına bir bahçe çıkmış ![]() ![]() ![]() ![]() - Acep bu bahçıvanın derdi ne ki? Vezirine dönmüş ve; - Bu adam neden böyle yapmaktadır öğrenesin, demiş ![]() Padişah vezirle beraber yine yoluna devam etmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Sağolun, eksik olmayın; diyormuş ![]() Padişah hayretler içinde kalmış ![]() ![]() - Şu devletin padişahıyım ![]() ![]() ![]() ![]() Vezirine; - Bu dilencinin de derdini dinleyin, demiş ![]() ![]() Padişah ile vezir saraya dönmüşler ![]() ![]() Vezir hemen ertesi gün bu üç adamı saraya çağırtmış ![]() ![]() ![]() ![]() - Birgün dükkanımın önünden tavuk satan bir adam geçiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Demircinin hikayesini dinledikten sonra sıra bahçıvana gelmiş ![]() - Bir sabah meyveleri toplamak için bahçeye girdim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bahçıvanın hikayesi de böyleymiş ![]() ![]() ![]() - Ben sapasağlam bir insandım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Padişah hikayelerin hepsini dikkatle dinlemiş, adamlara acımış ![]() ![]() ![]() ![]() Naz Ferniba |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#42 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKEDİ
Ormandaki araba galerisi son günlerde yoğun bir ziyaretçi akınına uğruyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İş bilenin, kılıç kuşananın, kredi kazananındı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki candan arkadaş Tilki ile Kurt da methini çok duydukları bu araba galerisine gelmişler, son model arabaları seyrediyorlardı ![]() ![]() “ Şu lacivert arabayı alsana kendine ![]() ![]() ![]() “ Al demesi kolay da o kadar krediyi ben nereden bulayım? Baksana fiyatı 30 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tilki ile Kurt lacivert arabaya imrenerek bakıp konuşmalarını sürdürürken, Sarman da, iki arkadaşıyla galerideki arabaları gözden geçiriyor, fakat hiçbirini beğenmiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() “ Sen hiç şimdiye kadar kırmızı lastikli, lacivert bir arabaya binmiş miydin? “ diye sordu ![]() Arkadaşı: “ Demek bunu alıyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() görevlinin yanına gitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tilki ile Kurt da oradaydılar ![]() “ Öyle böyle aldılar arabayı gittiler ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Kurt: “ Arabanın benim olmasını isterdim istemesine de, ben hayatta böylesine hızlı gitmezdim ![]() ![]() ![]() ![]() Serdar Yıldırım |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#43 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKEDİ, GELİNCİK VE YAVRU TAVŞAN
Yavru tavşanındı bu saray ![]() Bir sabah bayan gelincik zaptetti onu hemencecik ![]() Vay kurnaz, vay! Ev sahibi evde bulunmadığından kolay oldu bu iş pek kolay ![]() O gün şafakla çıkıp gitmişti tavşan ![]() Kırlar kekik kokuyordu, mis gibi kekik ![]() Bizimki yiyip içip mahzenine döndüğü zaman gelincik pencereye dayamıştı burnunu ![]() Tavşan orda görünce onu: "- Hey, bayan, dedi, çıkınız hemen baba yadigarı evimden ![]() Yoksa haber yollarım bütün farelere ben ![]() Cevap verdi sivri burunlu türedi: "-Toprak onu ilk ele geçirenindir," dedi ![]() Savaşılmaya değerdi doğrusu ya, Tavşanın bile sürünerek girdiği yuva ![]() "-Ne tuhaf iş, dedi gelincik, ne tuhaf iş ![]() Burası bir krallık olsa bile, Tapusunu şuna, buna, hatta bana değil de filanca oğlu falanca tavşana kim vermiş?" Falanca tavşan söz açtı geleneklerden: "- Ben, dedi, ben, kanun kuvvetiyle sahibim bu yere ![]() Burası babadan oğula kalır kanuna göre ![]() Böylelikle filandan kaldı falana falandan da kaldı bana ![]() Sanki 'ele ilk geçirmek' kanunu daha mı iyi?" Gelincik dedi ki: "-Uzatmayalım hikayeyi ![]() Davamızı halletsin, gidip görelim de Samur'u ![]() Keşiş gibi inzivada yaşayan bir kediydi bu ![]() Yüzü de gülerdi her zaman ![]() Evliya gibi bir şey, yağlı, tüylü, şişman ![]() Karışık işleri halletmekte de uzman ![]() Teklifi kabul etti tavşan ![]() İşte ikisi de kürklü beyin karşısındadır ![]() "-Yaklaşın çocuklarım, yaklaşın, dedi Samur, Artık ihtiyarladık da sağır oldum biraz sağır ![]() Yaklaştı ikisi de çekinmeden ![]() Bizim sofu babalık da tam vaktinde doğruldu, attı iki pençesini hemen davacıları yutup aralarını buldu ![]() İşte çok defa böyle hakemlik eder küçüklere büyükler ![]() Yazan: Jean de La Fontaine Çeviri: Nazım Hikmet Adam Yayınları, Kasım 1991 |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#44 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKELOĞLAN ve KUYUDAKİ DEV
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde develer tellalken, pireler berberken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallarken; ülkenin birinde bir kasaba varmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her nasılsa Keloğlanın canı çarşıya çıkıp dolaşmak istemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ağır bir iş için bir adama ihtiyaç vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan etrafta toplanan kalabalıktan ses seda çıkmadığını görünce ve bu işin sonunda yüz de altın verileceğini öğrenince tellala: -Bu işi ben yaparım, yalnız bu yapılacak işi hemen bana söyle, demiş ![]() Tellal Keloğlanı şöyle bir süzdükten sonra, gözü tutmamış olacak ki: -Oğlum, sen bu işi yapamazsın, iş çok zordur ![]() ![]() -Ummadığın taş baş yarar ![]() ![]() ![]() -Pekala oğlum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan: -Ben yaparım dediğim her şeyi yaparım ![]() ![]() -Madem ki bu kadar güvenin var, bende sana bu işi veriyorum ![]() ![]() ![]() -Şimdi verinde birazı yanımda bulunsun, geri kalanını anneme harçlık bırakırım, der ![]() Bu şartlarla anlaşmaya varan Keloğlan sevinçle annesine koşarak durumu anlatır ve yanındaki parayı annesine bırakarak veda edip yapacağı işe gider ![]() Toplantı yerine gelen Keloğlan, yolculuğun hazır olduğunu ve kafilenin kendisini beklemekte olduğunu görür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Keloğlan, şurada bir kuyu görüyorsun ![]() ![]() ![]() -Evet, der bizim Keloğlan ![]() -İşte şimdi, o kuyuya ineceksin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan kuyunun yanına gider bir sağına, bir soluna ve eğilip içine bakar, kafile başkanına dönerek: -Ne var bunda korkacak, elbette inerim ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan kuyunun yarısına gelince sağ tarafında karanlıkta aniden bir kapı açılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Eyyyy, adem oğlu! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan korkudan tir tir titremeğe başlar ![]() -Gönül neyi severse güzel odur sultanım, der ![]() Dev, aldığı cevaptan memnun gibi görünür ve Keloğlan'a tekrar sorar ![]() -Şu kız çok güzel, şu tavus kuşu çok hoş ama, şu zenci çok çirkin, çok kötü! ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan artık ilk şaşkınlık ve korkudan kurtulmuştur ![]() -Gönül neyi severse, güzel odur sultanım, diye tekrar aynı cevabı yapıştırır ![]() Aldığı cevaptan çok hoşlanan dev, Keloğlan'a: -Aferin, sen akıllı bir çocuğa benziyorsun diye Keloğlan'a hemen yanındaki, ağaçtan kopardığı üç tane büyük narı verir ![]() -Al bu narları ![]() ![]() Meğer Dev, her kuyuya inen insana bu soruları sorar fakat, bir türlü istediği akıllıca cevabı alamayınca çok kızar, hemen kellesini uçurur, sonra da etlerini yer, kafatasını sarayın duvarlarına asarmış ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan'ı sapasağlam yukarı çıktığını gören arkadaşları, şaşkınlıktan ağızları bir karış açık, gözlerine inanamazlar ve birbirlerine bakışırlar ![]() ![]() ![]() -Şimdiye kadar bu kuyuya salladığımız adamlardan hiçbiri geri dönmemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan güler yüzle şu cevabı verir: -Nasıl çıktıysam çıktım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeniden kafile yola koyulmuş ![]() ![]() ![]() Keloğlan elindeki Nar'ları sevinçle evine dönünce, annesi yine her zamanki gibi, el çamaşırı yıkamakta bulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Çocuk Masalları |
![]() |
![]() |
#45 |
rock_alltime
|
![]() Cevap : Çocuk MasallarıKELOĞLAN ve SİHİRLİ TAŞ
Bir varmış, bir yokmuş ![]() ![]() ![]() ![]() Günlerden bir gün Keloğlan annesinden izin alıp balık tutmaya gitmiş ![]() ![]() ![]() ![]() Irmağın kenarına gelip oltasını salmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını yarıp temizlemek istemiş ![]() ![]() ![]() Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış ![]() ![]() ![]() ![]() Gereksiz masraflara, lüzumsuz harcamalara girişmiş ![]() ![]() "Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan'ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona duyduğu sevgiyi azaltmış ![]() Herkes "Eski hali bundan daha iyiydi ![]() ![]() Keloğlan bir gün daha çok altın elde etmek için, sihirli tasını eline alıp ırmağın kenarına gelmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Artık tası bulmanın da imkanı kalmadığından ağlaya ağlaya annesinin yanına dönmüş ![]() ![]() - Üzülme yavrum, demiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Keloğlan bu sözlerle teselli bulmuş ![]() ![]() O günden sonra da Sihirli Tası bir daha hiç anmamış ![]() Bilinmiyor |
![]() |
![]() |
|