Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriÖ - Ödem (edema): Vücutta anormal miktarda su toplanmasıdır Kalp, damar ve böbrek hastalıklarının bir belirtisi olabildiği gibi bazı allerjik durumlarda ve beyin travmalarında ciddi sonuçlar doğurabilir Ödipus Kompleksi: Bkz Odipus Kompleksi Östaki Borusu: Orta kulakla nazofarenksi birleştiren, atmosfer basıncı ile orta kulak içi basıncı dengeliyen yola verilen isimdir Östrojen (estrogen) : Yumurtalıklardan salgılanan ve insanlarda sekonder cinsel karakterlerin gelişmesini sağlıyan hormondur Ötenazi: Kısaca ölüm hakkı da denilebilir Tedavisi mümkün olmayan kronik hastalıklarda, hayattan umudunu kesmiş hastanın ağrısız bir metotla ölümüne izin verilmesidirYasal değildir Özefagus: Yemek borusuna verilen isimdir, yutak ile mideyi birleştirir |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriP - Pacemaker: Kalpte atımların başlamasını uyaran otonom merkez Pachyderma (pakiderma): Derinin kalın oluşu Pakimenenjit: Beynin en dış zarının (dura mater) iltihabıdır Pandemi: Salgın bir hastalığın kıta düzeyinde çok geniş bir alana yayılmasına verilen isimdir Palilali: Psikolojik bir bozukluk olup, aynı cümle veya kelimenin bir çok defa tekrarlanmasıdır Palyatif: Hafifletici geçici Palpasyon: Elle dokunularak yapılan muayene Palpitasyon: Kalp çarpıntısı Palsy: Felç, inme Pan: Bütün Panaris: Tırnak yatağı iltihabı, dolama Panarterit: Bütün arterleri kapsayan iltihabi durum Pankardit: Kalbin bütün zarlarının iltihabı Pankreas: Karın boşluğunun üst tarafında ve bel omurlarının ön kısmında yerleşik bir organdır Salgılarıyla sindirm fonksiyonuna yardımcı olur ve kan şekerini düzenler Pankreatit: Pankreas iltihabıdır Panoftalmi: Gözün bütün tabakalarının iltihabı Pansinüzit: Bütün yüz sinüslerinin iltihabı Papillom: Meme başı gibi çıkıntılar yapan iyi huylu tümörler Papillokarsinom: Kötü huylu papillom Papaverin: Opiumdan elde edilen, düz kasların spazmını çözücü etkiye sahip bir alkaloid Papillit: Görme sinirinin retinaya girdiği yerin (optik papilla) ödemli iltihabı Papül: Ciltteki, sınırları belirgin, kabarık, 1 cm'den küçük çaplı lezyonlardır Para: Yanında, yan Örn (Para-aortik aortun yanında) Parakardiak: Kalbin yanında, kalbe komşu Paralitik: Felç olan, felçli kişi Paralizi: Felç Paramedian: Orta hattın yanında, orta hatta yakın Paramedikal: Bir dereceye kadar tıpla ilgili, hekimliği kısmen ilgilendiren Paranazal: Burun boşluğunun yanında, buruna komşu Parankim: Bir organ yada bezin görev gören dokusudur Örneğin, karaciğer parankimi denildiği zaman, karaciğerin bütünü anlaşılır Paraozefageal: Özefagusun (yemek borusu) yanında yer alan Parapleji: Belden aşağı her, iki bacağın tutmaması, felç hali Paraparezi: Belden aşağı her iki bacağın kısmi felci, örn hareket olup, yardımsız yürüyecek kadar güç olmaması Paratiroid: Tiroid bezi arkasında bulunan dört adet küçük beze verilen isim Paratiroidektomi: Paratiroidlerin ameliyatla çıkartılması Paratrakeal: Nefes borusunun yanında yer alan Paravertebral: Omurganın (Vertebral Kolon) yanında yer alan Parazitemi: Kanda parazit bulunması Parazit: Asalak Parasentez: İçinde su veya cerahat toplanmış bir vücut boşluğundaki sıvıyı çıkarmak için yapılan delme ameliyatı Parankim: Organın kendine özel doku yapısı Parenteral: İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, kas içi gibi yollarla verilmesi Parestezi: Uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar Parietal Kemik: Kafatasının her iki yan tarafındaki kemiklere verilen isim Paroksismal: Ani ve geçici krizler halinde gelen Parsiyel: Bütününü kapsamayan, tam olmayan, kısmi Partikül: Parçacık, zerre Partus: Doğum Parotis Bezi: Kulak altı tükrük bezi Parotitis: Kabakulak Patella: Diz kapağı kemiği Patojen: Hastalık yapan madde veya mikroorganizmalar Patogenez: Hastalığın esas ve gelişimi Patognomonik: Bir hastalık için çok özel belirti, bu varsa mutlaka o hastalık akla gelmelidir gibi Patolojik: Normal olmayan, hastalıklı Patolog: Hastalık nedeni ile dokularda meydana gelen değişimleri inceleyen bilimle uğraşan kişi Pediatri: Çocuk hastalıkları ile uğraşan tıp dalı Pediatrist: Çocuk hastalıkları uzmanı Pelvis: Leğen kemiği Penis: Erkek cinsel organı Periton: Karın içi organları çepeçevre saran, karın boşluğunun iç yüzünü örten zardır Peritonit: Peritonun iltihabıdır Peroral: Ağız yolu ile Peteşi: Ciltte nokta biçiminde kanamalar (Damar dışına kan çıkması) Phenotype: Kişinin kalıtsal yapısının dışa akseden görünümü, aynı tür fertlerini belirleyen, gözle görülebilen özelliklerin tümü Pitriasis: Daha çok gövdede ve uzuvların gövdeye yakın yerlerinde yerleşen, bazan kepeklenme gösteren bir cilt hastalığıdır Çeşitli türleri vardır, bunlardan PITRIASIS VERSICOLOR'da deniz mevsimlerinde hasta olan bölge güneş ışını almadığı için daha belirgin hale gelir Plak: Plak, dermatologlar için açık bir anlamı olan ancak başkaları tarafından genellikle anlaşılmayan bir terimdir Yüksekliğine oranla kapladığı alan geniştir ve keskin bir kenarı vardır Plaklar en sık sedef hastalığında (psöriasis) görülür Bkz Resim - Plak Plevra: Akciğerleri ve göğüs kafesinin iç yüzünü örten zar Plevral: Plevraya ait Plörezi: Plevra iltihabı Akciğerin üzerini örten plevra ile göğüs duvarını örten iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesi Plörit: Plevranın, sıvı birikmeksizin kuru iltihabı Polikistik: Bazı organlarda çok sayıda içi sıvı ile dolu oluşumlara verilen addır Polikistik böbrek, polikistik meme gibi Polip: Organların ve vücut boşluklarının iç yüzünü kapsayan mukoza adı verilen tabakadan menşeini almış, saplı iyi huylu küçük ur Prostat: Erkeklerde mesanenin altında ve idar yolunun başlangıcında bulunan genital sisteme ait bir bez Prostatit: Prostat iltihabı Psoriasis: Halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir Sık rastlanan, özellikle diz ve dirseklerde ve vücudun diğer bölgelerinde rastlanan simetrik, kırmızı, kabuklanma ve pullanma gösteren bir cilt hastalığıdır Sebebi bilinmemektedir Pulmoner: Akciğer veya akciğerlerle ilgili Pulmoner Arter: Akciğerin büyük besleyici arteri Purpura: Deri ve mukozalardaki küçük kanamalar Püstül: Ciltte, içerisinde cerahat bulunan kabarık lezyonlardır |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriR - Rabbeting: Çentikler gösteren kırık kemik uçlarının birbiri içine girmesi Rabiate: Kuduza yakalanmış Rabies: Kuduz Radius: Ön kolun dış tarafında (baş parmak tarafında) bulunan kemiktir Radikal: Sebebe yönelik, köklü Radikül: İnce dal, küçük kök Radikülit: Omurilikten çıkan sinirlerin (spinal sinir) kök iltihabıdır Radikülopati: Spinal sinir köklerini tutan herhangi bir hastalık Radyoaktif: Radyasyon yayan özelliğe sahip Radyodermatit: Işına maruz kalmış ciltte meydana gelen dermatit Radyoloji: Genel anlamda X ışınları,ses dalgaları veya diger yöntemleri kullanarak teşhis hizmetleri veren tıp dalıdır Radyoterapi: Işınlama kullanılarak yapılan tedavi yöntemi Rahim: Uterus, döl yatağı Raşitizm: D vitamini eksikliğinin neden olduğu, çocuklarda görülen bir hastalıktırKemik teşekkülünün tam olmaması nedeniyle tedavisi geciktirilmiş, ihmal edilmiş vakalarda uzun kemiklerde deformiteler teşekkül eder Refraksiyon: Kırılma Refraktometre: Görme bozuklukluklarını ölçen cihaz Rejenerasyon: Harap olmuş bir dokunun kendini yenilemesi, tamiri Rejional: Bir bölgeye ait Regresyon: Bir hastalık belirtisinin gerilemesi, şiddetinin azalması Regurjitasyon: Yenilen yiyecek ve içeceklerin, kusma olmaksızın ağıza geri gelmesi Rehabilitasyon: Fiziki hareket kusurlarını düzeltme, yeniden kazandırma Relaksin: Gebelik esnasında meydana gelen ve doğum işlevinde gevşetici rol oynayan hormon Remisyon: Hastalık belirtilerinin sönmesi Renal: Böbrekle ilgili Renal Arter: Böbrek arteri Reproduktif: Çoğalabilen Respirasyon: Solunum, nefes almak Respiratuvar Sistem: Solunum sistemi Retansiyon: Birikme, toplanıp kalma (Örn İdrar retansiyonu; idrar tutulması, idrar yapamama) Retiküler: Ağ gibi, ağ biçiminde Retina: Gözün en iç tabakası, ağ tabaka Retinit: Retina iltihabı Retrobulber: Göz küresinin arka kısmı Retrobulber Nörit: Görme sinirinin, gözün arka kısmındaki bölümünün ani görme kaybı ile karekterize iltihabi durumu Retrogressiv: Gerileyen Retroperitoneal: Periton zarının arkasında Retroversi: Bir organın normal konumda değil arkaya doğru eğik durumda olması Revaskülarizasyon: Yeniden damarlanma Reynaud hastalığı: Sebebi bilinmeyen, daha çok orta yaşlı kadınlarda rastlanan bir rahatsızlık olup, özellikle soğuğa maruz kalınca parmaklarda morarma ve hissizleşme ile karakterize bir damar rahatsızlığıdır Rezeksiyon: Bir organ veya vücut kısmının bir bölümünün veya tamamının çıkartılması Rezidü: Artık, bakiye Rezidüel: Kalan, artan ( Örn Rezidüel İdrar; İdrar yapıldıktan sonra çıkartılamıxxxxx geride kalan idrar) Rezistan: Dirençli Rezistans: Direnç, mukavemet Rezorbsiyon: Emilme |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriS - Sabulous: Kumlu Saccharin (sakarin): Tat verme amacıyla kullanılan toz sentetik madde Safra: Karaciger tarafından salgılanan, yeşilimsi kahverengi bir sıvıdırSafra, kısmen yağ sindirimine yarayan bir salgı, kısmende eskimiş alyuvarların (eritrositlerin) tahrip olmaları sonucu oluşmuş bir atılma ürünüdür Safra Kesesi: Karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karacigerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organ-dırKesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak, ve gerekli aralıklarla oniki parmak barsağına (duodenuma) safra salgılamaktır Sak: Kese, torba Sakküler: Keseye benzer, torba gibi Sakkum: Kuyruk sokumu Sakralizasyon: Beşinci bel omuru ile kuyruk sokumu kemiğinin birleşik olmasına verilen isimYapısal bir farklılıktır Sakroiliak Eklem: Sakrumla kalça kemiğinin, sağda ve solda yapmış olduğu eklem Sadizm: Başkalarına acı vermekten cinsel haz duyma Sadist: Başkasına işkence etmekten zevk alan kişi Sagittal: Vücudu sol, sağ şeklinde ortadan ayıran düzlem Salisilik Asit: Ateş düşürücü etkisi olan ve aspirin yapımında kullanılan bir madde Salmonella: Bir bakteri türü Salpinks: Tuba uterina, rahimle yumurtalıklar arasındaki geçişi sağlayan, sağlı sollu iki tarafta bulunan tüplerTüplerin tıkalı olması kısırlığa neden olur Salpenjit: Tuba uterinaların iltihabı Sedasyon: Hastanın sakinleştirilmesi Simpleks: Tek maddeden oluşmuş, basit, sade Sinüzit: Sinüs adı verilen yüzdeki kemik boşlukların iç yüzünü kaplayan mukoza iltihabına ve boşlukta cerahat toplanmasına sinüzit adı verilir Siroz: Bir organda sertleşme ve nedbeleşme ile karakterize fibröz doku oluşumuna verilen isimdir Ancak bu terim hemen her zaman karaciğerin görevini yapamamasıyla ilgili, kronik karaciğer iltihabı için kullanılır Sitoloji: Hücre bilimi Skolyoz (Skoliosis): Omurganın sağ veya sola doğru eğrilikleri ile karakterize şekil bozukluğu Sternum: Göğüs ön duvarının ortasında yerlan her iki yanına kaburgaların (costa = cot) tutunduğuyassı uzun kemik; göğüs kemiği Subkarinal: Karinanın altında (Karina: Trakea'nın ikiye ayrıldığı yere verilen isim) Subplevral: Akciğer zarının altında Süt Bezezi: Meme dokusu içerisindeki süt üreten bezler |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriT - Tabacism (tabasizm): Kronik tütün zehirlenmesi Tabes Dorsalis: Sfilizin ilerlemiş döneminde sinir sistemi tutulumuna bağlı olarak dengesizlik, yürüme güçlüğü görme bozuklukları ile seyreden tabloya verilen isimdir Talamus: Orta beyindeki bir cekirdek grubuna verilen addır Talasemi: Kalıtsal bir kan hastalığıdır Akdeniz kıyılarında yaşayanlarda daha sık görülür Takipne: Çok hızlı solunum Taşikardi: Kalbin dakikadaki vuru sayısının artması Tartar: Diş taşı Telenjektazi: Deride veya mukozalarda kırmızı lekeler şeklinde görülen kılcal, arteriol ve venüllerin genişlemesinden oluşan lezyonlar Telekardiofon: Kalp seslerini hastadan uzakta dinleten alet Telepati: Beş duyu işe karışmaksızın düşüncelerin, bu duyuların üstünde bir yolla aktarılması Temporal Bölge: Şakak bölgesi Tendinit: Tendon iltihabı Tendon: Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar Tenesmus: Rektum veya mesanenin iltihaplı durumlarında görülen, ağrılı işeme veya defekasyon duygusu Tenya: Barsak paraziti, şerit, yassı solucan Testosteron: Erkek seks hormonuna verilen addır Tremor: İrade dışı titremelere verilen addır Örneğin, Hipertiroidi (Tiroid bezinin fazla çalışması) adı verilen rahatsızlıkta ellerde görülen ince amplitüdlü titremelere tremor adı verildiği gibi, Parkinson da görülen kaba ve büyük amplitüdlü titremelere de tremor denir Tromboz: Kan damarlarının pıhtı veya ateron (kolesterol) plakları oluşarak tıkanmasıdır |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriCevap: Tıp Terimleri Sözlüğü U -Ü Ula: Diş eti Ulalgia: Dişetinde duyulan ağrı Ulcus: Bkzülser Ulna: Önkolun iki kemiğinden içte (serçe parmağı tarafında) bulunanıdır Ultrasound: İnsan kulağının duyamıyacağı kadar yüksek frekanslı ses dalgaları Ultra-ses Ultrasonografi: Ultra-ses kullanılarak elde edilen görüntüler Bir çok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemidirŞua = radyasyon söz konusu değildir Ultraviole: Dalga boyu 2000-4000 arası olan mor ötesi ışınlar Uterus: Rahim, döl yatağı Uterus Bicornis: Uterusun iki boynuzlu olması anlamında bir terimdir Uterusun üst kısmının çökük olması nedeniyle her iki uç kısımlarının beligin hal alması sonucu ortaya çıkan görünümdür Uvula: Küçük dil Ülser: Deri ya da mukoza üzerinde gelişerek altındaki dokularıda etkileyen açık yara Ülseratif Kolit: Kalın barsakla rektumun, kronik iltihabı ve ülserasyonudur Üremi: Kandaki üre oranının normalin üzerinde olması halidir Üretra: Böbreklerle idrar torbasını birleştiren, idrarın torbaya ulaşımını sağlayan tüptür Her iki tarafta birbirinden bağlantısız olarak bulunur Üretra: İdrarın dışarıya atılmasını sağlayan ve ıdrar torbasından sonraki idrar yoluna verilen isim Üretrit: Üretranın iltihabıdır Üroloji: Kadın ve erkeklerdeki idrar yolları ve üreme sistemleri ile ilgili hastalıkları inceleyen bilim dalıdır Bevliye Ürtiker: Hassasiyet sonucu ortaya çıkan deri döküntüleri ve kaşıntı ile belirgin bir durumdur Ürin: İdrar Ürogenital: Genital ve idrar yolları sistemi ile ilgili Ürografi: Damardan kontrast madde verilerek böbrekler, mesane = idrar torbası ve idrar yollarının belirli zaman aralıkları ile filmlerinin çekilmesidir Üriner sistem hakkında teşhis amaçlı yapılan işlemdir ÜSYE: Üst solunum yolları infeksiyonlarının kısaltılmış şeklidir |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriV - Vacuol (vakuol): Küçük boşluk Vademecum: Küçük el kitabı Vagotomi: Vagus sinirinin etkisini ortadan kaldırmak amacıyla dallarından birisinin kesilmesidir Vagus: Nervus Vagus onuncu kafa siniridir, kafatasından çıktıktan sonra mide, barsak sisteminin bir kısmına, kalp ve akcigerlere dallar verir Bu sistemlerin fonksiyonlarında önemli rol oynayan bir sinirdir Vajen (vagina): Kadın cinsel organı Vajinit: Vajina iltihabı Vaksın (vaccine): Aşı, Bkzaşı çeşitleri; attenüe, otojen, BCG, polivalen, sabin, salk Value: Değer Varis: Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişliyerek kıvrımlı bir hal almasıdırYüzeyel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir Varikosel: Erkeklerde spermatik kordon venlerinin genişlemesi sonucu torbalar içersinde varis oluşumu Vaskülit: Damar iltihabı Vazodilatasyon: Damar genişlemesi Vazodilatör: Damar genişletici etkiye sahip ilaç, madde Vazokonstrüksiyon: Damarları büzülmesi, kasılması Vazokonstrüktör: Damarları büzen etkiye sahip ilaç, madde Vazospazm: Damar kasılması, büzülmesi Vejetaryen: Bitkisel gıdalarla beslenen, etyemez Ven: Kirli kanı kalbe taşıyan damarlar Vertigo: Genel anlamda baş dönmesi, hareket duygusu demektir Ancak tansiyon düşmesi ile ilgili baş dönmeleri bu kapsamda değildir Vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, Meniere hastalığı gibi durumlarda olan baş dönmesi hissi Vertigo diye adlandırılır Vitiligo: Bir cilt hastalığı olup, vücudun çeşitli bölgelerinde, yer yer renk (pigment) kaybı ile karakterize, normal bölgelerden keskin sınırlarla ayrılan beyaz lekeler |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriY - Yabancı Cisimler: Vücudun belirli bir yerinde, normalde bulunmayan her hangi bir madde yabancı cisimdir Bunlara özellikle çocuklarda, barsaklar, kulak ve burunda rastlanır Yutulan yabancı cisimler, yemek borusunda takılabilir, ya da tehlikeli olabilirBu nedenle bazen ameliyatla çıkartılmaları gerekebilir Yağ Embolisi: Büyük kemik kırıklarında görülebilen bir komplikasyondur Kemik iliğindeki yağın bir kısmı açığa çıkar ve yağ damlaları kan dolaşımına karışıp damar tıkanmasına neden olur Yağlı Dejenerasyon: En çok kalp, karaciğer ve böbreklerde görülür Bu organlarda, hücreler normal çalışma yeteneklerini kaybederler ve içlerinde yağ tanecikleri birikir Yalancı Gebelik: Tüm gebelik belirtilerinin olmasına rağmen, uterus boştur Bu duruma yalancı gebelik denir Daha çok psikolojik nedenlidir Yersinia: Gram (-) bir bakteri |
Tıp Terimleri |
10-06-2012 | #24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp TerimleriZ - Zar: Anatomide makroskopik ya da mikroskopik boyutlu, az ya da çok farklılaşmış ya da karmaşık yapıda, geniş ve yassı katman biçimli oluşumların genel adıdır Zature (Pnömoni): Akciğer dokusunun iltihabı Çeşitli etkenlere bağlı olarak gelişmekle birlikte, genellikle birincil ya da ikincil mikroorganizmaların yol açtığı akut ya da subakut hastalık tablolarını belirten bir terimdir Zayıflık: Kişinin vücut ağırlığının yaşına, cinsiyetine ve boyuna göre hesaplanmış normal değerlerden daha düşük olması Zehir (toxin): Hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal ya da biyokimyasal nitelikte zararlar veren her türlü madde Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir Zehirlenme: Bir zehrin vücutta emilmesiyle ortaya çıkan belirtileri anlatan genel terim Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar Zeka: Yeni sorunları karşılayarak uygun çözümler bulmak amacıyla, zihnin tüm ögelerini amaca uygun kullanabilme yeteneği ya da gücü Zeka Geriliği: Zihinsel gelişmenin yavaşlığı Doğuştan gelen ya da bebeklik çağında ortaya çıkan zihinsel yetersizliğe bağlı olarak ruhsal gelişimi duraklayan kişilerde görülür Zeka Yaşı: Psikolojide, zeka testleriyle saptanan ve takvim yaşından farklı olarak belirli bir yaş grubuna özgü becerilerle zihinsel yetkinliği ifade eden ölçü Zelotypia (zelotifi): Aşırı gayret, aşırı şevk Zigoma: Gözlerin alt ve yan kısımlarında, elmacık kemiklerine karşılık düşen yüz bölgesi Zigot: Döllenme sırasında spermatozoitin yumurtayla birleşmesi sonucu oluşan hücre Zinc: Çinko Zona: Etkeni su çiçeğine de yol açan virüs hastalığı Herpes zoster virüsü Zoofili: Hayvanlara karşı aşırı düşkünlükle belirlenen hafif bir duygulanım bozukluğu Genellikle aşırı duygusal, destek konusunda saplantılı ve normal yoldan bu desteği sağlayamamış kişilerde görülür |
|