|
|||||||
![]() |
|
|
Konu Araçları |
| harfiile, harfiosmanlıca, iilgili, kelimeler, osmanlıca, sözlük |
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#16 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NEMED f Keçe![]() NEMEDÎN f Keçeden yapılma![]() NEMED-PÂRE f Keçe parçası![]() NEMED-PUŞ f Keçe giyen Derviş![]() NEMED-ZÎN f At eğeri altına konulan keçe![]() NEMEK f Tuz Milh * Lezzet, tat * Bağlılık, hak![]() NEMEK-ÇEŞ f Tadına bakma, tatma![]() NEMEK-DÂN f Tuzluk, tuz kabı![]() NEMEK-EFŞAN f Tat veren Lezzetlendiren * Tuz serpen![]() NEMEK-HARAM f Tuz haini * Mc: Nankör![]() NEMEK-HELÂL f Tuz hakkı tanıyan Bağlı, sâdık kimse![]() NEMEKÎN f Tuzlu, lezzetli, tadı yerinde * Tuzlu gözyaşı![]() NEMEK-PERVER f Sâdık ve bağlı kimse![]() NEMEK-SUD f Tuzlanmış, tuza bastırılmış, tuzlu şey * Pastırma![]() NEMEK-ŞİNÂS f Tuz tanıyan * Mc: İyilik bilen![]() NEMEŞ Dağınık, parçalanmış şeyleri toplamak * Nakış hatları * Yüzde olan siyah ve beyaz noktalar![]() NEMF Küçük kurt (böcek) ![]() NEMGA Çocukların beyni deprendiği yer * Dağ üstü![]() NEMİDANEM Bilmiyorum ![]() NEMİDİDEM Görmüyorum ![]() NEMİKA (C : Nemâik) Mektub Name![]() NEMİME Söz götürme Lâf taşıma Bir kimse aleyhindeki sözleri ifsad maksadıyla kendisine eriştirme![]() NEMİMEKÂR f Koğucu, fitneci, dedikoducu, münafık![]() NEMİN Fısıltı * Koğucu![]() NEMİR Tatlı su ![]() NEMİR (C : Nümur) Kaplan![]() NEMİRE Dişi kaplan * Yün kaftan![]() NEMİS Bittikten sonra yine biten ot ![]() NEMK Yazmak * Düzeltmek![]() NEMKEŞİDE f Islak, nemli, yaş, rutubetli![]() NEML Karınca ![]() NEML SURESİ Kur'an-ı Kerim'de 27 Sure olup Süleyman Suresi de denir Mekkîdir![]() NEMLE Bir tek karınca * Vücutta olan karıncalanma![]() NEMM Birinin sözünü başkasına götürüp ikisinin arasını bozma Koğuculuk![]() NEMMAL Koğucu, dedikoducu, münafık ![]() NEMMAM (Nemmas) : Koğuculuk ve nemimecilik eden Dedikoducu![]() NEMNAK f Nemli, yaş, ıslak![]() NEMNAKÎ f Nemlilik, ıslaklık, yaşlık, rutubet![]() NEMREKA (C : Nemârık) Yastık![]() NEMRUD Zâlim ve gaddar olarak tanınmış ve Allaha karşı kibir ve isyan ile büyüklük taslamış bir kralın ismidir Milâddan evvel 2640 yılında yaşadığı sanılmaktadır Peygamber İbrahim Aleyhisselâm zamanında yaşamış ve onu ateşe atarak yakmak istemiş, mu'cize ile İbrahim Aleyhisselâm ateşten kurtulmuştur Bâbil'in müessisi ve hükümdarı olup, en evvel hükümranlık ve tecebbür eden bu olduğu mervidir (Bak: Enaniyet)NEMS Süt ve yağın ekşimesi * Ekşimek ve kokmak * Sırrı ketmetmek, gizlemek![]() NEMŞ f Hile, oyun, dalavere, desise![]() NEMY Kaldırmak * Yetiştirmek![]() NE'NEE Zayıflık ![]() NE'NEHAVA Anason, kimyon ![]() NENG f Ayıp, utanma, hayâ etme * Ün, şöhret, nam![]() NER f Erkek, er![]() NERBDAN f Merdiven (Neverdi bâm'dan alınmıştır Neverd; kıvrım, büküm; neverdiden; tayyetmek, dürmek; bam, ban; tavan mânalarına gelirler Üst kata merdivenle çıkıldığından, neverdibâm yerine hafifletilmişi olan nerdbân denilmiştir )NERE f Dalga * Erkek![]() NERE-İ ÂB Su dalgası ![]() NERGİS (Nerges - Nercis) İri papatya biçiminde ortası yeşil veya sarı, yaprakları gri ve sarı bir çiçek Suyu, uyuşturucudur Mahmur bakışı andırır![]() NERGİS-DÂN f Nergis saksısı![]() NERGİSÎ f Nergis biçiminde kesilip yapılan bir çeşit hamur işi![]() NERİMAN f Pehlivan, yiğit, kahraman![]() NERİMANÎ f Nerimanlık, kahramanlık, yiğitlik![]() NERM (Nermi - Nermin) f Yumuşak![]() NERM-ÂHEN f Gevşek şey![]() NERMDİL f Yüreği yumuşak Merhametli![]() NERMGÛ f Yumuşak sözlü![]() NERMÎ f Gevşeklik, yumuşaklık![]() NERMİN f Yumuşak![]() NERMİYET Yumuşaklık, gevşeklik ![]() NERMLİGAM (Nerm-ligâm) f İtaatli, muti, söz dinler * Başı sert olmayan at![]() NERM NERM f Yavaş yavaş, âheste âheste![]() NERMSAZ f Yumuşak adam![]() NERRE-ŞİR f Erkek arslan![]() NESA (C : Ensâ) Uyluk başından tırnağa kadar varan bir damar * Te'hir etmek, sonraya bırakmak![]() NESAİ (Bak: Kütüb-ü sitte-i hadisiyye) NESAİC (Nesice C ) Dokumalar Dokunmuş kumaşlar Ette ve deride olan nescler, dokular (Bak: Nesc)NESAİH (Nesâyih) (Nasihat C ) Nasihatler, öğütler![]() NESAİK (Nesike C ) Kesilen kurbanlar![]() NESAİM (Nesim C ) Hafif ve lâtif rüzgârlar![]() NESAİS (Nesise C ) Fesatlık için yapılan fısıltılar![]() NESAK Tarz, usul, yol, şekil, üslub ![]() NESAK-I VÂHİD Tek şekilde, tek tarzda, tek biçimde ![]() NESAKSÂZ f Tertib eden, düzenliyen, tanzim eden, düzen veren![]() NESAR (C : Nüsür - Ensür) Bir kuş adı Gerges de denir![]() NESC (Nesic) Dokunuş, dokuma * Canlı mahluklardaki hücrelerin, Allah'ın (C C ) kudretiyle ve kanunu dâiresinde yanyana gelip birleşerek uzuvların yapılışı (Meselâ: Hayvanlarda deri, kemik, et vesâir kısımların yapılışı gibi)NESCÎ Nesc ile alâkalı ![]() NESCOLMAK Dokunmak, örülmek, örülü hâle gelmek Kumaş dokunması, bez dokunması (Canlıların vücudundaki nescolunmak gibi)NES'E Veresiye alma Vade ile alma * Tehir etmek![]() NESEB Sülâle, hısımlık, karabet, soy Baba soyu, atalar zinciri * Vuslat![]() NESEBEN Soyca, sülâlece, soy bakımından ![]() NESEBÎ Neseb ve soya âit Sülâle ile alâkalı![]() NESEL Davar sağıldıktan sonra meme başlarında arta kalan sütü * İki tarafı saf saf ağaçlar olan yol![]() NESEM Soluk ruh, nefes Rahatı mucib hâlet * Rüzgârın lâtif, hoş esmesi![]() NESEME (Nesme) : (C: Nüsüm) Nefs İnsanın ve her nesnenin başlangıcı![]() NESEVÎ (Neseviye) Kadına mensub, kadınla alâkalı, kadınlık ![]() NESEVİYYET Kadınlık ![]() NESF Bir yapıyı temelinden yıkma ![]() NESFE Dökülmüş ve saçılmış un ![]() NESG Gitmek * Almak * Ağaç kesildiğinde çıkan su * Vurmak * Dürtmek![]() NESH Ist: Şer'i bir hükmü yine şer'i bir emirle kaldırmaktır (İtikada ait olan ve zamanla değişmeyen hükümlerde nesih olmaz, bunlar sabit birer hakikattırlar ) * Bir şeyin aynını kopya etmek, aynını çoğaltmak * İbtal etmek, hükümsüz bırakmak, değiştirmek * Nakletmek, kaldırmak, bir şeyi zâil kılmak (Güneşin, gölgeyi giderdiği gibi )NESHÎ Nesihle alâkalı, neshe ait * Bir cins yazı
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#17 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NES'Î Câhiliyet devrinde belirli vakti geciktirilmiş haram aylar ![]() NESİ' (C : Ensâ) Yolcuların ve misafirlerin konakladıkları menzilde düşürdükleri esvap * Unutkan * Unutulan Unutulmuş olmak![]() NESİ' Te'hir, sonraya bırakma ![]() NESİB Asil kadının vasfı * Edb: Kasidenin âşıkâne olan mukaddemesi![]() NESİC (C: Nüsüc) (Nesc den) Dokunmuş, nescolunmuş![]() NESİCE (C: Nesâyic) Dokunmuş, nescolunmuş şey ![]() NESİE Veresiye almak Satın alınan şeyin bedelini vermeyip sonraya bırakmak![]() NESİF İki kişi arasındaki sır ![]() NESİG Ter ![]() NESİK Düzenli, tertibli, nizamlı * Süslü, bezenmiş, donanmış ![]() NESİKE Hak yoluna kesilen kurban * Altın veya gümüş külçesi (Bak: Akika)NESİL (Bak: Nesl) NESİL Erimiş mumsuz bal ![]() NESİL Kazıldığında çıkan kuyu toprağı ![]() NESİM Hoşa giden, hafif ve lâtif esen rüzgâr ![]() NESİM-İ NEVBAHÂR İlkbahar rüzgârı, tan yeli ![]() NESİM-İ SEHER Lâtif sabah rüzgârları ![]() NESİM-İ SUBH Sabah rüzgârı ![]() NESİM-İ SUBH-DEM Sabah vakti esen rüzgâr, sabah rüzgârı ![]() NESİMÎ Hafif hafif ve lâtif bir tarzda esen rüzgârla ilgili ![]() NESİR Hayvan aksırması ![]() NESİRE Kuyu toprağı ![]() NESİS Aşırı derecedeki açlık * İnsan gücünün sonu İnsanın en son tâkati * Son nefes![]() NESİS Bir sıvının sızıp kabından dışarı çıkması ![]() NESİSE (C : Nesâis) Fesatlık için yapılan fısıltı![]() NESK Bir kelâmı başka kelâma atfetmek ![]() NESL Soy, sop Zürriyet, döl, kuşak * Halk * Çocuk hâsıl etmek * Kıl yolmak * Mumsuz, süzme bal![]() NESL Kuyudan toprak çıkarmak * Sadaktan ok çıkarmak![]() NESLAN Çok yelmek Evmek![]() NESLE Geniş gömlek ![]() NESNAS Koğuculuk eden kişi * Maymun![]() NESME Fık: Satın alınan köle ![]() NESNE şey, herhangi bir şey ![]() NESR (Nesir) Çoğaltmak, saçmak, yaymak * Manzum olmayan söz veya yazı![]() NESR Hamele-i Arş'tan olan bir melek * Akbaba, kartal * Nuh kavminin putlarından birisinin ismi * Yarayı deşmek * Kuşun, eti didiklemesi * Birinin aleyhinde konuşmak * Güneyde bir parlak yıldız Buna Nesr-ül vâki' denir Batıdaki yıldıza ise: Nesr-üt-Tair denir * Atın tırnağının içi veya tırnağın üstündeki et![]() NESRE Büyük geniş gömlek * Hayvanın tiksirip burnundan sümüğünü çıkarması * Menazil-i kamerden iki yıldız![]() NESREN Nesir olarak, manzum olmadan yazılan yazı * Çoğaltmak suretiyle![]() NESRİN Yabani gül ![]() NESS Sürmek, sevk * Kurumak![]() NESS İfşa etmek, açıklamak * Gayret ve hamiyyet etmek![]() NESSABE Nesepleri iyi bilen kimse ![]() NESSAC Dokuyucu, dokuyan, çuhacı ![]() NESSAF Gagası büyük bir kuş ![]() NESSAR Dağıtan, saçan, neşreden * Parlatan![]() NEST Sâkin olmak ![]() NESTEİNU "Biz senden yardım, inayet dileriz, istiane ederiz" meâlinde duâ ![]() NESTER (Nesteren-Nesterin-Nesterun) f Ağustos gülü, yaban gülü![]() NESTERİNZAR f Gül bahçesi Güllük![]() NESUC Üstünde yük doğru durmayan deve ![]() NESV İzhar etmek, göstermek, açıklamak ![]() NESY Unutma, nisyan * Unutulmuş![]() NESYEN MENSİYYEN Tamamıyla unutulmuş, tamamen hatırdan çıkmış ![]() NEŞ' Bir nesneyi zorla çekmek ![]() NEŞ' (NÜŞU') Yiğit olmak * Yüksek olmak * Rüzgâr esmek * İyi ve hoş kokulu şeyler koklamak![]() NE'Ş şiddetle ve kahirle almak Zorla almak![]() NEŞA Nişasta ![]() NEŞABET Okçuluk san'atı ![]() NEŞAİD (Neşide C ) Meşhur kaside ve beyitler, mısralar![]() NEŞAK Burna su ve sâire çekme Burunla çekme![]() NEŞAME Yüksek beyaz bulut ![]() NEŞASA Beyaz yüksek bulut ![]() NEŞASTEC Nişasta ![]() NEŞAT Sevin Şen şâd ve hoşdil olmak Sürur, keyf * Bir iş işlemek Çalışmak![]() NEŞAT-ÂVER f Sevinç ve sürur getiren![]() NEŞAT-BAHŞ f Sevinç ve neşe bağışlayan![]() NEŞAT-EFZA f Neşe ve sevinç artıran![]() NEŞÂT-ENGİZ f Sevinç uyandıran![]() NEŞB (İğne ve diken) batma, girme ![]() NEŞC (NEŞİC) (C : Enşâc) Sesli sesli ağlamak * Ses![]() NEŞD Talep etmek, istemek * Yüksek yerde düz yer olmak * Kaybolan şeyi aramak * Bir şeyi gereği gibi bilmek![]() NEŞ'E Gönül açıklığı, sevinç * Yeniden meydana gelmek Yeniden olan şey * Yiğit olmak * Yüksek olmak![]() NEŞ'E-İ UHRÂ Ölümden sonra mahşerde yeniden dirilmek Buna "Neş'e-i sâniye" de denir![]() NEŞ'E-İ ULÂ İlk hayat Ruhun bedene girmesi Dünyaya gelmek (![]() ![]() Peygamber'in (A S M ) emrettiği gibi, " Neş'e-i ulâyı gören adam, neş'e-i uhrâyı inkâr edebilir mi?" Çünkü ikinci teşekkül, yâni ikinci yapılış birinci teşekkülden daha kolaydır İ İ ) (Bak: Taaccüb)NEŞ'E-İ ULYÂ Ahiretteki yüksek dereceli hayat, âhiret hayatı ![]() NEŞEB Mal, mülk ![]() NE-ŞEBEM f Ben karanlık gece gibi nursuz değilim (meâlinde )NE-ŞEBPERESTEM Karanlık ve zulümatı seven ve isteyen değilim ![]() NEŞEF İçmek * Sinmek * İçine girmek, dühul etmek![]() NEŞEFE (C : Nüşüf) Ayağın kirini temizlemede kullanılan taş![]() NEŞ'E-NİSAR f Neşe dağıtan![]() NEŞER Dağılmış, intişar etmiş, münteşir ![]() NEŞ'ET Meydana gelmek, vücuda gelmek Büyüyüp kat ve kamet sahibi olmak Yetişmek, ileri gelmek * Çıkmak Kaynak olmak![]() NEŞ'ET-İ UHRÂ (Bak: Neş'e-i uhrâ) NEŞ'ET-İ ULÂ (Bak: Neş'e-i ulâ) NEŞ'E-YAB f Keyifli, neşeli, sevinçli![]() NEŞF İçmek, suyu emerek içmek * Sızmak Sünger gibi sızmak * Suyu çekmek![]() NEŞG Aşk galebe edip haykırıp çağırmak * Tâlim etmek![]() NEŞİDE Manzume Şiir * Yüksek sesle okunan şiir * Darb-ı mesel (atasözü) derecesinde kullanılan meşhur beyit veya mısrâ![]() NEŞİDEHÂN f Neşide okuyan![]() NEŞİL Çömlekte pişmiş et ![]() NEŞİR Dağıtma, yayma, herkese duyurma ![]() NEŞİŞ Kaynayan şeyden çıkan ses ![]() NEŞİT Neş'eli, sevinçli, şenlikli Faal![]() NEŞİTA Bir şeyin, aramaksızın bulunması * Ansızın bulunan nesne * Gâzilerin kastettikleri yere varamadan yolda buldukları ganimet
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#18 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NEŞK Burna çekme ![]() NEŞL Taan etmek * Cezbetmek, kendine çekmek![]() NEŞM Zerdali ağacı gibi bir ağaç * Bir çiçek cinsi![]() NEŞNEŞE Koyun derisini yüzmek * Zırh sesi * Su kaynarken ötüp ses çıkmak![]() NEŞR Neşretmek, yaymak, bir haberi fâşetmek, herkese duyurmak, şâyi kılmak * Başıboş cemaat * Bulutlu günde yel esmek * İzhar etmek * Katetmek * Mecnun veya hastaya duâ yazmak veya okumak![]() NEŞR-İ SUHUF Sahifelerin neşri * Haşirde, insanların hesab görülmek için dirildiklerinde amel defterlerinin meydana çıkarılıp herkesin amelinin belli oluşu ( $ kelimesiyle ifade eder ki: Haşirde herkesin bütün a'mâli bir sahife içinde yazılı olarak neşrediliyor Şu mes'ele kendi kendine çok acib olduğundan akıl ona yol bulamaz Fakat, surenin işaret ettiği gibi, haşr-i baharîde başka noktaların nazîresi olduğu gibi, şu neşr-i suhuf naziresi pek zâhirdir Çünki: Her meyvedar ağaç ve çiçekli bir otun da amelleri var, fiilleri var, vazifeleri var Esmâ-i İlâhiyyeyi ne şekilde göstererek tesbihat etmiş ise ubudiyetleri var İşte onun bütün bu amelleri tarih-i hayatlariyle beraber umum çekirdeklerinde, tohumcuklarında yazılıp başka bir baharda, başka bir zeminde çıkar Gösterdiği şekil ve suret lisaniyle gayet fasih bir surette analarının ve asıllarının a'mâlini zikrettiği gibi dal, budak, yaprak, çiçek ve meyveleriyle sahife-i a'mâlini neşreder İşte gözümüzün önünde bu Hakimâne, Hafizâne, Müdebbirâne, Mürebbiyâne, Lâtifâne şu işi yapan O'dur ki, der: $Başka noktaları buna kıyas eyle Kuvvetin varsa istinbat et S )NEŞREN Yayılmak suretiyle, neşir yoluyla Yazarak, dağıtarak![]() NEŞRÎ Neşir ile alâkalı ![]() NEŞRİYÂT Gazete, kitap, radyo ve sâir vasıtalarla neşrolunmuş, yayılmış şeyler ![]() NEŞRİYÂT-I KÂZİBE Yalandan, uydurma sözler ![]() NEŞŞ Kaynamak, galeyan * Her nesnenin yarısı * Davarın tezce derisini yüzüp etinden ayırıp çıkarmak * Yirmi dirhem * Karıştırmak![]() NEŞŞAB Okçu, ot atan ![]() NEŞŞABE Ok yapıcılık, ok yapma sanatı ![]() NEŞŞAF Bir şeyi kendine çeken * Emen![]() NEŞŞAL Pişmemiş yemeğe saldıran ![]() NEŞT Yılan sokmak ve ısırmak * Bir yerden bir yere gitmek * Çözmek * Çıkarmak * İpi bağlamak![]() NEŞTER Ameliyat bıçağı Hekim bıçağı![]() NEŞUR Ziyadesiyle neşreden Fazla yayan Dağıtan![]() NEŞUT Bir balık cinsi * Kovası katı çekilmeyince su çıkmayan kuyu![]() NE-ŞÜKÜFTE f Açılmamış![]() NEŞV f Canlıların büyümesi, yetişmesi, boy atması * Yeniden hayata gelmek![]() NEŞVAN Sarhoş ![]() NEŞVAR Davar gevişi ![]() NEŞVAT (Neşvet C ) Keşifler, neş'eler, sevinçler![]() NEŞVE (Nişve - Nüşve) Sevinç, keyif * Büyümek ve yetişmek * Koklamak * Rayiha * Bir şeyi tekrarlamak * Mest ve sarhoş olmak * İyice duyup vâkıf olmak![]() NEŞVEBAHŞ f Keyif ve neşe veren Neşelendiren![]() NEŞVEDÂR f Keyifli, neşeli![]() NEŞVEGÂH f Neşe ve keyif yeri![]() NEŞVEMEND f Keyifli, neşeli![]() NEŞVERÜBA f Neş'e verici![]() NEŞVET Keyif, neşe Sevinç sarhoşluğu![]() NEŞVEYAB f Neşeli, keyifli![]() NEŞV Ü NEMA Büyümek ve gelişmek ![]() NEŞZ (C : Enşâz-Nişâz) Yüksek yer![]() NETA (Nütü') Yaranın şişmesi * Yüksek olmak![]() NETAİC (Netayic) (Netice C ) Neticeler![]() NETANE Çirkin kokmak, pis kokmak ![]() NETB (NÜTÜB) Büyük olmak, gövdeli olmak ![]() NETC Doğurmak ![]() NETF Kıl yolma ![]() NETG Alayla gülmek * Bir kimseyi ayıplamak![]() NETH Terlemek, sızmak ![]() NETH Koparmak * Çıkarmak![]() NETİCE (C : Netâic) Son, gaye Semere, hülâsa * Döl, evlâd![]() NETİCE-İ HAYAT Hayatın neticesi ve gayesi ![]() NETİCE-İ HİLKAT Yaratılışın sonu, gayesi Yaratılmanın neticesi![]() NETİCE-İ KELÂM Sözün kısası ![]() NETİCE-İ MA'KÛSE Aksi netice, ters netice ![]() NETİCEBAHŞ f Neticelendiren, sonuçlandıran Netice veren![]() NETİCEPEZİR f Son bulmuş, neticelenmiş![]() NETK Bir şeyi şiddetle çekmek ve cezbetmek ![]() NETK Atmak * Yüzmek * Kendine çekmek, cezbetmek * Depretmek, silkmek, harekete geçirmek * Oğlu ve kızı çok olmak![]() NETL (NETEL) Önüne çekmek * Deve kuşu yumurtasının içini su ile doldurup bir yere gömmek![]() NETN Fena kokmak Kötü, kerih koku![]() NETNUN Bir ağaç cinsi ![]() NETR Cezbetmek, kendine çekmek * Taan etmek, çekiştirmek * Bozulmak, fâsid ve zâyi olmak![]() NETS Deri yüzmek * Bir şeyin yerinden ayrılması![]() NETŞ Çıkarmak * Yolmak![]() NETUC Çıkma *Ağaç posası![]() NEUR Çivit ![]() NEUZÜ "Sığınırız" meâlinde fiil ![]() NEUZÜ-BİLLÂH Allah'a sığınırız, Allah korusun ![]() NEV' Çeşit, sınıf, cins * Taleb etmek Meyletmek, eğilmek İki yana sallanmak![]() NEV'-İ BEŞER İnsanlar, beşer nev'i ![]() NEV f Yeni, tâze, cedid Son zamanda çıkmış![]() NEVA Bir yerden bir yere nakletmek * Hıfzetmek, korumak * Sohbet etmek![]() NEVA f Ahenk, ses, güzel sadâ, nağme, avaz * Musikide bir makam ismi * İntizamlı hâl * Azık, zahire, rızık![]() NEVA-Yİ NEY Ney sesi ![]() NEVABIZ (Nâbıza C ) Nabız damarları![]() NEVABİG (Nâbiga C ) Şerefli ve ulu kimseler * Sonradan şâir olan kişiler![]() NEVABİT (Nabite C ) Nebatlar Bitkiler * İmar ve ihdas * Dünya ahvâlinden habersiz * Taze, genç kimse![]() NEVACİZ (Nâciz C ) Azı dişlerinin arkasındaki altlı üstlü bulunan dişler![]() NEVAD f Zarar, ziyan, hasar * Mahzen * Dil![]() NEVADE Torun ![]() NEVADİ (Nâdi C ) Toplantılar, meclisler![]() NEVADİR Az olanlar, nâdirler ![]() NEVAFİL (Nâfile C ) Farz ve vâcib olandan başka ibadetler Nâfile (yani sevab için kılınan) namaz veya tutulan oruçlar![]() NEVAFİS (Nefsâ C ) Loğusalar Yeni doğum yapmış kadınlar![]() NEVAGER f Okuyucu, hânende![]() NEVAH Kül renkli beyaza benzer kumru gibi bir kuş cinsidir ve sesi gayet lâtiftir ![]() NEVAHİ (Nahiye C ) Taraflar, yanlar, nahiyeler![]() NEVAHİ-İ KAZA bir kazâya bağlı olan nahiyeler ![]() NEVAHİ-İ MEKKE Mekke civarı Mekke'nin yakınları, nahiyeleri![]() NEVAHİ (Nehy den) Yasak edilmiş şeyler * Allah (C C )tarafından menedilmiş olanlar![]() NEVAHT f Okşama * Saz çalma![]() NEVAHTE f Okşanmış * Saz çalmış![]() NEVAHTEN f Çalgı veya saz çaldırmak![]() NEVAÎ f Ahenkle, makamla ilgili![]() NEVAİB (Naibe C ) Musibetler, kazalar, belâlar![]() NEVAİB-İ EYYAM Günlerin belâları ![]() NEVAİR (Naire C ) Ateşler, alevler![]() NEVAİR (Naure C ) Bostan dolapları![]() NEVAKET Hamakat, ahmaklık ![]() NEVAKIS (Noksan C ) Eksiklikler, noksanlar![]() NEVAKIS (Nâkis C ) Başlarını devamlı olarak önlerine eğen adamlar![]() NEVAKİS (Nakus C ) Çanlar İbadet vakitlerinde kiliselerde çalınan çanlar![]() NEVAL(E) Bahşiş Kısmet, tâli', nasib * Yiyecek içecek * Bir tek porsiyon![]() NEVALE-ÇİN f Yiyecek toplayan, kısmetini alan![]() NEVAMİS (Namus C ) Namuslar, kanunlar, şeriatlar (Bak: Desâtir)NEVAMİS-İ İLÂHİYE İlâhî kanunlar (Bak: Şeriat-ı fıtriye)NEV-AMUZ f Acemi Yeni alışan![]() NEV'AN Cins bakımından, çeşitçe * Biraz![]() NEV-A-NEV f Yeni yeni![]() NEV'AN-MA Bir dereceye kadar, bir bakıma göre, bir suretle ![]() NEVAR (C : Niver) Ürkmek, korkmak![]() NEV-ARUS (C : Nev-arusân) f Yeni gelin![]() NEVA-SAZ f Çalgıcı, okuyucu![]() NEVASİ (Nâsiye C ) Alınlar * Bir topluluğun ileri gelenleri Ulular![]() NEVASİ İyi cins bir beyaz üzüm
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#19 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NEVAT Çekirdek, hurma çekirdeği * Yirmi veya on adet * Bir veya on okka altın Beş dirhem altın * Düşman![]() NEVATIH şiddetler ![]() NEVATIR Kirişi kesik olan yay ![]() NEVATİ (Nevtî C ) Gemiciler![]() NEVATİR (Nâtur C ) Hamam hademeleri * Bostan bekçileri![]() NEVAYE Devenin semiz olması ![]() NEV-AYİN f Yeni tarz, yeni üslub * Yeni üslub çıkaran![]() NEVAZ f Okşayıcı, taltif edici, iyi edici (Bak: Nüvaz)NEVAZENDE f Okşayan, okşayıcı![]() NEVAZIC (Nâzıc C ) Kıvama gelmişler, olgunlaşmışlar![]() NEVAZİL Nezleler * Hâdiseler Belâlar![]() NEVAZİŞ (Nüvaziş) f Okşayış, iltifat![]() NEVAZİŞGÂR f Gönül alan, okşayan İltifat eden![]() NEVAZİŞGÂRANE f Gönül alarak, okşayarak, iltifat ederek![]() NEVB Yakınlık * İsabet![]() NEVBAHAR f İlkbahar![]() NEVBAHAR-I ÖMR Ömrün ilkbaharı ![]() NEVBAHARÎ f İlkbaharla ilgili![]() NEVBAVE f Yeni yeşillik * Turfanda yemiş * Hediye, armağan![]() NEVBE (C : Nüveb) Nöbet![]() NEVBENEV f Tâzeden tâzeye Yeniden yeniye![]() NEVBER f Turfanda meyve * Memeleri yeni belirmeye başlamış kız![]() NEVBET Nöbet, sıra Sıra ile görülen iş![]() NEVBETÎ f Mehter başı![]() NEVBET-ZEN f Belirli vaktin geldiğini bildiren, nöbet çalan![]() NEVBÜNYAN f Yeni yapılı, yeni yapılmış![]() NEVBÜRİDE f Yeni koparılmış, yeni kesilmiş![]() NEVCAH f Bir makama veya memuriyete yeni geçmiş olan * Tahta yeni oturmuş (padişah)![]() NEVCET Fırtına ![]() NEVCİVAN f Genç, delikanlı![]() NEVCİVANÎ Gençlik, delikanlılık ![]() NEVDEL Sarkık ve sülpük olmak ![]() NEVE Torun ![]() NEVED f Doksan 90NEVEND (Nevende) f Postacı Atlı postacı * Hızlı giden at![]() NEVERD f Dönen, gezen, dolaşan![]() NEVESAN Kımıldama, hareket etme ![]() NEVEY (Nevât C ) Çekirdekler![]() NEVEYAT (Nevâ) Nüveler, çekirdekler ![]() NEVF (C : Envâf) Hörgüç * Uzun ve yüksek olmak![]() NEVFEL Deniz, derya, bahr * Atâsı çok olan kişi Çok bahşiş dağıtan![]() NEVFELE Tuzluk ![]() NEVFER Nilüfer çiçeği ![]() NEVGÜŞADE f Yeni açılmış![]() NEVH Yükseltmek, yüceltmek * Kuvvetli ve kavi olmak![]() NEVH (NEVHA) Ağıt etmek * Bağırıp çağırarak sesle ağlamak![]() NEVHA Ölüye sesli ağlamak * Nağme ile güvercin ötmesi![]() NEVHAST Taze ve genç hayvan ![]() NEVHAT Sakalı yeni çıkmış genç ![]() NEVHEVES (C : Nevhevesân) f Bir işe yeni olarak ve büyük bir hevesle başlayan * Sık sık iş değiştiren Hevesi çabuk geçen![]() NEVHİZ f Genç, taze * Yeni çıkmış, yeni yetişmiş![]() NEV'Î Nev'e ait, çeşit ile alâkalı ![]() NEVİ f Yenilik![]() NEV-İ BEŞER (Bak: Nev') NEV-İCAD f Evvelce yok iken sonradan yapılmış Yeniden meydana getirilmiş![]() NEVİD f Müjde, beşaret, iyi ve sevinçli haber![]() NEVİN f Yeni, yepyeni, yeni şey![]() NEV-İNAN f Acemi at, bineğe yeni alıştırılan at![]() NEVİS Kuvvet ![]() NEV'İ ŞAHSINA MÜNHASIR Sadece şahsına benzer çeşit, başka benzeri olmayan Eşi bulunmaz olan![]() NEVK f Sivri uç![]() NEVK-İ MÜJGÂN Kirpiklerin ucu ![]() NEVKA Ahmak, akılsız kimse ![]() NEVKAR f Acemi İşe yeni başlamış![]() NEVL Yolcuların verdiği vapur parası Gemi kirâsı * Bahşiş, atiyye![]() NEVM Uyku Uyumak Rüya * Sönmek Sükun (Bak: Kaylule)NEVM-ÂLUD Uykulu, uykuya bulaşmış, uyumuş ![]() NEVMÎ Uyku ile alâkalı, uykuya âit ![]() NEVMİD f Ümidsiz, me'yus, mükedder, cesareti kırılmış![]() NEVMİDÂNE f Ümitsizce, kederli ve ümidsiz olarak![]() NEVMİDÎ Ümidsizlik, cesaret kırıklığı ![]() NEVNİHAL f Taze fidan, yeni filiz![]() NEVNİYAZ f İşe yeni başlayan![]() NEVPEYDA f Yeni çıkma![]() NEVR (C : Envâr) Parlaklık * Ağaç çiçeği Tomurcuk![]() NEVRAH f İlk olarak seyahata çıkan Yeni yolcu * Yeni yol![]() NEVREC (Nevâric) Kağnı ![]() NEVRED f Gezen, yol alan, dolaşan![]() NEVRES (Nevrese) f Yeni yetişmiş, yeni yetişen, yeni biten * Genç, taze![]() NEVRES Su kuşlarından mavi renkli bir kuştur; başının yarısı siyah yarısı beyaz olur; güvercin büyüklüğündedir Su üstüne yakın uçar ve balık gördüğü gibi kapar![]() NEVRESİD f Yeni yetişmiş, yeni yetişme![]() NEVRESİDE f Yeni yetişmiş, yeni yetişme * Tâze, genç![]() NEVRESİDEGÂN (Nev-reside C ) Yeni olgunlaşmağa başlamış olanlar, yeni yetişmeler Gençler, tazeler![]() NEVRESM f Yeni çıkma * Yeni moda![]() NEVRESTE (C : Nevrestegân) f Yeni yetişmiş, yeni bitmiş, yeni meydana gelmiş, yeni hâsıl olmuş![]() NEVROZ Fr Tıb: Sinir sistemi bozukluğu Sinirlilik hastalığı![]() NEVRUZ f Yeni gün İlkbahar Baharın ilk günü sayılan ve güneşin Hamel (Kuzu) burcuna girdiği 22 Marta rastlayan gün Bu tarihte gece ve gündüz müsâvi olur İranlıların yılbaşısıdır![]() NEVRUZİYE Nevruz gününe âit olan Hususan o gün için yazılan, söylenen manzume![]() NEVRÜSTE f Yeni yetişme![]() NEVS Tehir etmek, sonraya bırakmak * Kaçmak, firar etmek * Vahşi hımar, yabani eşek![]() NEVS Asılmış olan bir şeyin hareket etmesi, sallanması Hareket etme Deprenme![]() NEVSALE f Genç Küçük Tâze![]() NEVSEFER f Yeni yolculuğa çıkan![]() NEVŞ Bir şeyi el uzatıp almak ve istemek * Yürümek * Sür'atle deprenip kalkmak * Alıp yemek![]() NEVŞAH f Yeni dal * Yeni bitmiş geyik boynuzu![]() NEVŞE f Genç hükümdar * Yeni damat![]() NEVŞÜKÜFTE f Yeni açılmış (çiçek)![]() NEVT (C : Envât-Niyât) Bir yere asma Kaldırma![]() NEVTA Göğüste olur bir verem ![]() NEVTÎ Gemici ![]() NEV'UMMA Bir derece, bir suretle ![]() NEV'UN MÜNHASIRUN FİŞ-ŞAHS Nev'i şahsına münhasır Başka bir benzeri olmayan![]() NEVÜR Çivit * Damga için kullanılan içyağı isi![]() NEVVAB Nâiblik eden Birinin yerine vekil olarak iş gören![]() NEVVAH(E) Ağlayan, çığlık koparan ![]() NEVVAR(E) Nurlu, aydın Aydınlık![]() NEVZ (C : Envâz) Dere, vâdi![]() NEVZAD f Yeni doğmuş * Yeni doğmuş çocuk
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#20 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NEVZEMİN f Yeni çeşit, yeni tarz![]() NEVZUHUR f Yeni çıkma Yeni zuhur etme![]() NEY Kamıştan yapılan damaksız düdük * Kamış kalem * Mc: Kâmil insan * Farsçada : Yokluk (Bak: Nay)NE'Y Uzak olmak ![]() NEY' Susuzluk * Meyletmek, eğilmek![]() NEYB Dişle ısırmak ![]() NEYÇE f Küçük ney![]() NEYDELAN Kâbus denilen ağırlık ki uyku arasında olur ![]() NEYELAN İsteğe ulaşma Arzulanan şeye vâsıl olma![]() NEYFAK Tilki derisinden olan kürk ![]() NEYH Vücudun kemikleri taze iken pekişmek ![]() NEYİSTAN f Kamışlık, sazlık![]() NEYK Cima etmek ![]() NEYL Merama erme İsteğe ulaşma * Ulaşılan şey![]() NEYNÜFER Nilüfer çiçeği ![]() NEYPARE f Kamış parçası![]() NEYRENC (C : Neyrencât) Tılsım![]() NEYRENCÂT (Neyrenc C ) Tılsımlar![]() NEYRİB Koğuculuk, dedikoduculuk ![]() NEYRUZ Yaz günü ![]() NEYSEB Karıncaların birbirine bitişerek yol almaları ![]() NEYSİTAN f Sazlık, kamışlık![]() NEYŞEKER f Şeker kamışı![]() NEYT Cenaze * Ölüm * Duâda tazarru etmek * Tıb: Kalbin asılı olduğu damar * Derinliği adam boyu miktarı olan kuyu![]() NEYT İnlemek * Şiddetle teneffüs etmek![]() NEYTAL (C: Neyatîl) Belâ, musibet, felâket, meşakkat * Kova * İçki ölçeği![]() NEYY Pişmemiş çiğ et vs * Devenin semiz olması * Semiz ve besili deve![]() NEYYİF Küsur Ziyade Artık Fazla * İhsan * Yakın![]() NEYYİR (Nur dan) Nurlu, parlak, ışıklı cisim * Yıldız Cisim halindeki nur * Güneş, şems![]() NEYYİR-İ ASGAR Ay Kamer![]() NEYYİR-İ A'ZAM Güneş, şems ![]() NEYYİRAT (Neyyir C ) Nurlular, nur saçanlar![]() NEYYİREYN Cisimlenmiş iki nur, yâni: Güneş ile Ay ![]() NEYZ Çok olmak ![]() NEYZAR f Kamışlık, sazlık![]() NEZ' Halkı birbirine düşürmek, ifsâd, bozmak ![]() NEZ' Çekip koparmak, ayırmak * Can çekişmek * Çekip almak Kuyudan kovayı çekip çıkarmak * Saymak * Kaldırmak, yok etmek![]() NEZA' Başta, alnın iki yanında saç olmayan açık yer ![]() NEZAFET Temizlik, paklık, pakizelik ![]() NEZAHET Ahlâk temizliği, temizlik * İncelik, rikkat![]() NEZAİR (Nazire C ) Nazireler, benzerler, emsâl olanlar![]() NEZAKET Naziklik, incelik, zariflik Kaba olmamak Edeb, terbiye![]() NEZALE Sefillik * Hasislik![]() NEZARET (T) (Nazar dan) Bakmak, seyir, bakış * Nâzırlık etmek Göz etmek * Tenezzüh * Reislik * Vekillik, nâzırlık, bakanlık![]() NEZARE Azlık Kıllet![]() NEZARE Korkutmak ![]() NEZARET (Nedâret) Tazelik Parlaklık Letafet![]() NEZAZA Az olmak, kıllet * Her nesnenin bakiyyesi, artığı ve âhiri![]() NEZB Çağırmak * Ses, sadâ, savt![]() NEZD f Yan Yakın Karib * Göre, nazarında, fikrince (Arapçadaki "ind" mânâsındadır)NEZDİK f Yakın, karib![]() NEZE Hafif deve ![]() NEZEL Menzil, mekân ![]() NEZELE Akmak, seyelan ![]() NEZEVAN Atlama, sıçrama ![]() NEZF Kuyunun suyunu tamamen boşaltma * Aklı gitme, sarhoş olma Zevâle gitme![]() NEZG İfsad etmek, halk içine fitne ve fesad bırakmak Vesvese![]() NEZGA Taan etmek, çekiştirmek ![]() NEZH (Nezih) Nezihlik, temizlik, saflık * Hiçbir kötü hareketi olmamak * Kerim, pak, pâkize![]() NEZİA (C : Nezâyı') Aşiretinden başkasına nikâhlanmış olan kadın![]() NEZİB (NEZÂB) Geyik ve sair hayvanların cima zamanı çıkardıkları ses ![]() NEZİF (Nezf den) Çok kan kaybından kuvvetsiz kalan kimse * Sarhoş kimse![]() NEZİH (Nezihe) Pâk, temiz (Bak: Nezh)NEZİHÂNE f Temizce, iyice, güzelce![]() NEZİL Misafir İnen, konan![]() NEZİL Menzil, mekân ![]() NEZİR (Nezr den) Bir iş için korkulacak bir şey söyleyip gözdağı vermek İlerdeki hesap için korkutmak ("Beşir" in zıddıdır) * Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâmın bir vasfı olup Allaha (C C ) inanıp itaat etmeyenlere cehennemden haber verdiği için "Nezir" denmiştir![]() NEZİRE Nezredilmiş olan şey, adak ![]() NEZK Yaramaz söz * Süngü ile vurmak![]() NEZK $ Hafiflik * Acele * Sebkat![]() NEZLE (C : Nevâzil) Burnun akmasını mucib olan hastalık * Vücudun herhangi bir organından cerahat veya başka bir maddenin akması![]() NEZR Adak adamak * Fık: Cenab-ı Hakka ta'zim için mübah bir fiilin yapılmasını deruhde etmek, öyle bir işin yapılmasını kendi nefsine vacib kılmaktır![]() NEZR Suâlde ısrar etmek * Az miktar, azlık![]() NEZUR Evlâdı az olan kadın ![]() NEZV Sıçramak ![]() NEZZ Hafif zeki kimse * Susuz nadas![]() NEZZAM Nizâm veren, düzenleyen, tertipleyen ![]() NEZZARE Seyirci, seyreden, bakan Nezaret eden, müfettiş, mürakabe ve kontrol eden Vekillik eden![]() NIHLE (C : Nihal) Millet * Yol * Diyânet * Bahşiş, atâ * Dâva![]() NIHV (NİHÂ) (C : Enhâ) Tulum Yağ tulumu![]() NIKBE (C : Nakıb) Zarar ve ayıp verecek derece eziyet![]() NIKK Kurbağa sesi ![]() NIKMET (Bak: Nikmet) NIKRİS (Nıkrîs) (C : Nekaris) Ayak ağrısı![]() NIKY İlik ![]() NI'ME (C : Niam) Mal * Sanat![]() NISA' Bir cins beyaz elbise ![]() NISAF Bir şeyi tam olarak ikiye bölme ![]() NISF Yarım, yarı ![]() NISF-I KUTR Dairenin merkezinden geçen ve onu iki eşit kısma ayıran doğru çizginin yarısı Yarı çap![]() NISF-ÜL LEYL Gece yarısı ![]() NISF-ÜN NEHAR Öğle vakti, gündüzün ortası * Meridyen![]() NISFET (Bak: Nasfet) NISFİYET Yarımlık Yarı yarıya bölme![]() NISH (NISÂH) Terzilik * Bir şeyi temizleyip yaramazını içinden çıkarıp hâlis yapmak![]() NIT' Ağız tavanının pütür yerleri ![]() NITAB Baş * Boyun damarı
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#21 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NITAF Ter ![]() NITNIT Uzun boylu adam ![]() NIZAR (C : Nuzarâ-Nizâr) Her nesnenin misli ve benzeri Nazir![]() NIZV (C : Nuzuv, Enzâ') Gitmek * Sebkat etmek * Kesmek, kat'etmek * Çekip çıkarmak * Bırakmak * Zayıf deve * Eski elbise![]() Nİ f Nefy edatıdır (Bak: Na-Ne)NİAC (Na'ce C ) Dişi koyunlar![]() NİAL (Na'l C ) Ayakkabılar, pabuçlar * Hayvanların ayaklarına çakılan demirler, nallar![]() NİAM (Ni'met C ) İyilikler Yiyecekler Nimetler * Hidayetler![]() NİAM-I ESASİYE Esas nimetler, en lüzumlu maddeler İman, din gibi en kıymetli İlâhi ihsanlar![]() NİBAH Köpek havlaması ![]() NİBAL Küçük tepe * (Nebl C ) Oklar![]() NİBRAS (Süryânice) Lâmba, çıra ![]() NİBZ Hurma ağacının dış kabuğu ![]() NİCAD Kılıç bağı ![]() NİCAF Kapının üst eşiği ![]() NİCAR Asıl ![]() NİDA' Seslenmek, çağırmak, haykırmak, bağırmak Ses vermek * Gr: ünlem (!)NİDAL (Nizâl) Özür beyan ederek bir zararı def etmek ![]() NİDD Aynı, eş Benzer, denk![]() NİDRE Et parçası ![]() NİFA' Menfaat, fayda ![]() NİFAK Müslüman gibi görünüp kâfir olmak İki yüzlülük * Bozuşukluk, ara açılmak * Dinde riyâ etmek * İhtiyaca sarf olunacak şeyler![]() NİFAKÎ Nifakla alâkalı ![]() NİFAR İntikal etmek, göçmek * Dağılıp kaçmak * Ürkme, korkma, çekinme * Nefret gösterme![]() NİFAS Yeni doğurmuş kadının hâli Loğusalık Böyle bir kadına "Nüfesâ" da denir Hanefi Mezhebine göre bu hâl kırk gün devam eder![]() NİFAZ Çocuğa sarılan bez Çocuk bezi![]() NİGÂH (Nigeh) f Bakmak, nazar etmek Bakış![]() NİGÂH-I GAZAB Öfkeli bakış, kızgınlık bakışı ![]() NİGÂH-I HAYRET Hayret bakışı ![]() NİGÂH-I TEDKİK Araştırma bakışı, tedkik etme nazarı ![]() NİGÂH-I TEGAFÜL Hâli ve gayeyi anlamazlıktan gelen bakış ![]() NİGÂHBAN Bekçi Gözcü Gözleyen![]() NİGÂHBANÎ f Bekçilik, gözcülük![]() NİGÂHDAR f Bekçi, gözcü * Koruyucu, muhafaza eden, saklayıcı![]() NİGÂL f Ateşli kömür parçası![]() NİGÂR f Güzel yüzlü sevgili * Nakış Resim * Nakşeden * Put, sânem * Resmi yapılmış, resmedilmiş![]() NİGÂRENDE f Ressam![]() NİGÂRHANE f Resim ve heykeller bulunan yer Resim ve heykel sergisi * Ressamların çalıştıkları atölye * Puthâne * Güzelleri çok olan yer![]() NİGÂRİN f Resim gibi güzel sevgili * Resimlerle ve nakışlarla süslü![]() NİGÂRİSTAN f Resim ve heykel sergisi * Güzelleri çok olan yer * Puthane![]() NİGÂRİŞ f Resim yapma Tasvir yapma![]() NİGÂŞTE f Resmolunmuş Musavver * Yazılmış![]() NİGEH (Bak: Nigâh) NİGEHBÂN f Gözcü, gözetici, bekçi![]() NİGEHBÂNÎ f Bekçilik, gözcülük![]() NİGEHDÂR f Gözcü, bekçi * Saklayıcı, koruyucu![]() NİGEH-ENDÂZ f Bakan, bakıcı, bakıveren![]() NİGERAN f Bakıveren, bakıcı![]() NİGİN f Mühür, hâtem * Yüzük![]() NİGİNDÂN f Yüzük mahfazası, yüzük kutusu![]() NİGİNSÂY f Mühür kazıcı Hakkak![]() NİGU f Güzel, iyi, hasen![]() NİGUHÂH f Hayır temenni eden, iyilik isteyen![]() NİGUHİDE f Çekiştirilmiş, zemmolunmuş, gıybet edilmiş![]() NİGUHİŞ f Çekiştirme, gıybet, zemm![]() NİGUN f Tersine dönmüş, altüst olmuş, başaşağı * Ters, uğursuz, aksi![]() NİGUNBAHT f Tâlihi ters dönmüş, tâlihsiz, şanssız![]() NİGUNSÂR f Başaşağı![]() NİH f (Nihâden: "Koymak" mastarından emir kökü) Koy * Memleket, şehir, belde![]() NİHA (NİYÂHA) Yas tutmak ![]() NİHAB (Nehb C ) Çapullar, yağmalar![]() NİHAD f Huy, tabiat, hilkat, bünye, yaratılış![]() NİHADE f Konmuş, konulmuş![]() NİHADÎ f Yaradılışta olan, fıtrî![]() NİHAF (Nahif C ) Cılız, zayıf kimseler![]() NİHAÎ (Nihâiye) Sona ait, son ile alâkalı, sonuncu ![]() NİHAL f Taze, düzgün Fidan, sürgün![]() NİHAL-İ ZARİF İnce, güzel dal ![]() NİHALAN (Nihal C ) f Taze fidanlar, sürgünler![]() NİHALE f Yeni, taze fidan * Avcı korkuluğu * Sahan altlığı * Döşenecek şey Döşeme![]() NİHALÎ f Sahan altlığı![]() NİHALİSTAN f Fidanlık![]() NİHAN f Gizli, saklı Bulunmayan Mevcut olmayan * Sır![]() NİHANHANE f Saklanacak yer Mağara, bodrum, mahzen![]() NİHANÎ f Gizlilik, saklılık![]() NİHAS Asıl Tabiat![]() NİHAS Kağnı tekerleğinin etrafına takılan çenber, yuvarlak demir * Kavafların kullandığı nesne![]() NİHAVEND İran'ın batı tarafında meşhur bir şehir adı * Musikide bir makam![]() NİHAVENDÎ f Nihavend şehrine ait Nihavendli![]() NİHAYET Son, uç, son derece * Çok![]() NİHAYET-İ AZM Kemik ucu ![]() NİHAYET-ÜL EMR İşin nihayetinde, işin sonunda Netice![]() NİHAYET-ÜN NİHAYE En sonunda Akıbet![]() NİHAYET-PEZİR Son bulan Nihâyet bulur olan![]() NİHLE Cenab-ı Hakk'ın ihsanı Atıyye * Millet * Yol Tarik * Diyânet Mezheb![]() NİHRİR (C : Nahârir) Tecrübeli, bilgili, fâzıl, âlim, mâhir kimse![]() NİHVAR f Gururlu, kibirli, kendini beğenmiş adam![]() NİHY Gölcük
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#22 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NİJAD f Nesil, soy, neseb * Cibilliyet, tabiat![]() NİJM f Bazı kış sabahları inen koyu sis![]() NİK f İyi, güzel, hoş![]() NİK Ü BED İyi ve kötü ![]() NİK (C : Niyâk) Dağın yüksek yeri, dağ tepesi * Kızgın, hiddetli, gadaplı kimse![]() NİKAB Yüz örtüsü, peçe, perde ![]() NİKABE (NEKABE) Kâhyalık * Ululuk![]() NİKÂBET Rüzgârın ters yönlerden esmesi ![]() NİKÂH Evlenme Şeriata uygun şekilde evlenme * Resmi evlenme muâmelesi (Bak: Mücâhede)NİKÂH-I DÂHİLÎ İçerden evlenme, akrabadan kız alma ![]() NİKÂH-I HÂRİCÎ Dışardan evlenme, akraba hâricinden kız alma ![]() NİKÂH-I MUT'A Bir zamanlık, geçici nikâh olup meşru değildir ![]() NİKÂH-I SAHİH Sıhhat şartlarını cami' olan nikâh ![]() NİKAHTER (Nik - ahter) f Tâlihli, şanslı, mutlu![]() NİKÂL f Ateşli kömür parçası![]() NİKÂL Dizgin demiri ![]() NİKAL Devenin suyu içip gittikten sonra gelip yine içmesi ![]() NİKAM (Nikmet C ) İntikamlar, öc almalar![]() NİKAN (Nik C ) f İyiler, iyi kimseler![]() NİKAR İnat Kin![]() NİKAŞE Nakış yapma san'atı Nakışçılık![]() NİKAT (Nokta C ) Noktalar![]() NİKÂT (Nükte C ) Nükteler İnce mânâlar * İnce mânâlı, şakalı ve zarif sözler![]() NİKÂYET Düşmanı kılıçtan geçirme ![]() NİKBAHT (Nîk-baht) f Bahtlı, tâlihli, şanslı![]() NİKBAZ (Nîk-bâz) f Davranışları ve işleri iyi olan![]() NİKBİN (Nîk-bin) f İyi gören, iyimser, her şeyi iyi tarafından gören![]() NİKDA Yaş kanbel otu ![]() NİKENDİŞ (Nîk-endiş) f Her vakit iyilik düşünen Herkesin iyiliğini istiyen![]() NİKFERCAM (Nîk-fercâm) f Sonu, âkıbeti hayırlı ve iyi olan![]() NİKHASLET (Nîk-haslet) f Ahlâkı ve huyu iyi olan![]() NİKHU f Güzel huylu, iyi huylu![]() NİKÎ f İyilik, iyi olma![]() NİKKİRDAR (Nîk-kirdâr) f Hareket ve davranışları iyi ve beğenilir olan![]() NİKL (C : Enkâl) Köstek * Kayd * Dizgin demiri![]() NİKMANZAR (Nîk-manzar) f Görünüşü ve manzarası güzel olan![]() NİKMET Şiddetli ceza Hoş olmayan muamelelerle olan mücâzat![]() NİKNAM f İyi nam kazanmış, iyi ünlü![]() NİKNİHAD (Nîk-nihâd) İyi huylu ![]() NİKS Ters doğan çocuk * Zayıf ve cılız adam![]() NİKS Elbisenin ve örülmüş şeylerin eskilerini bozup gidermek, tekrar yine iplik yapmaya kabil olanı ip eğirip yenilemek ![]() NİKTER (Nik-ter) f Çok beğenilmiş, çok iyi![]() NİK-TERİN f Çok iyi, hepsinden iyi olan![]() NİKU Güzel, iyi, hoş ![]() NİKUBAHT f Bahtı açık![]() NİKUKÂR f İşleri doğru ve iyi olan, iyi işli![]() NİKUYÎ f Güzellik, iyilik![]() NİKZ (C : Enkaz) Bina yıkıntısı![]() NİL Vesime adı verilen boya otu * Çivit boyası![]() NİL Mısır'ın bir nevi hayat menbaı olan en büyük nehrinin ismi (Nil-i mübarek, Cebel-i Kamer'den çıktığı gibi, Dicle'nin en mühim bir şubesi, Van vilâyetinden Müküs nahiyesinden, bir kayanın mağarasından çıkıyor Fırat'ın da mühim bir şubesi, Diyadin taraflarında bir dağın eteğinden çıkıyor Dağların aslı, hilkaten bir madde-i mâyiadan incimad etmiş taşlar olduğu fennen sabittir Tesbihat-ı Nebeviyyeden olan: $ kat'i delâlet ediyor ki: Asl-ı hilkat-i arz şöyledir ki: Su gibi bir madde, emr-i İlâhî ile incimad eder, taş olur Taş, izn-i İlâhî ile toprak olur Tesbihteki arz lâfzı, toprak demektir Demek o su, çok yumuşaktır; üstünde durulmaz Taş çok serttir, ondan istifade edilmez Onun için Hakîm-i Rahîm, toprağı taş üstünde serer, zevilhayata makarr eder S )NİLE f Çivit![]() NİLÎ Mavi, çivit rengi ![]() NİLÎ PERDE Gökyüzü, sema ![]() NİLU-BERG f Nilüfer![]() NİLÜFER f Beyaz, mavi ve sarı çiçekler açan bir cins su bitkisi * Bursa yakınlarında akan bir akarsu![]() NİM f Yarım, nısf, buçuk, yarı![]() NİM Eski kürk * Bir ot cinsi![]() NİMAL (Neml C ) Karıncalar![]() NİMAR (Nimr C ) Kaplanlar![]() NİMAT (Nemat C ) Örtüler, ihramlar![]() NİMBİSMİL f İyice boğazlanmayıp yarı kesilmiş olan![]() Nİ'ME Ne iyi, ne âlâ, ne güzel ![]() NİME f Yarım, nısf, yarı![]() NİME-İ RUZ Günün ortası Yarım gün![]() Nİ'ME-L MATLUB Tam aradığımız İsteyip aradığımızın en âlâsı![]() Nİ'ME-L MEVLA Ne iyi sâhib ve mâlik, ne iyi Allah (C C )Nİ'ME-L VEKİL Ne güzel, ne iyi vekil ![]() Nİ'ME-L VESİLE Ne güzel sebeb, ne âlâ vesile ![]() NİME NİME f Parça parça, yarım yarım![]() Nİ'ME-R RAKİB Ne iyi gözetici, koruyucu ![]() NİME-RUZ (Bak: Nime-i ruz) Nİ'MET (Nimet) İyilik, lütuf, ihsan Saadet Hidayet * Giyecek şeyler * Yiyecek faydalı şey, rızık (Eğer dünyanın veya vücudun mülkiyeti, zılliyeti sende ise, taahhüd, tahaffuz, korku külfetleriyle nimetlerden lezzet alamazsın, dâima rahatsız olursun Çünkü noksanları tedarik, mevcutları telef olmaktan muhafaza ile dâimâ evham, korkular, meşakkatlere mahal olursun Halbuki o nimetler Mün'im-i Kerim'in taahhüdü altındadır Senin işin O'nun sofra-i ihsanından yeyip içmekle şükretmektir Şükürde bir zahmet yoktur Bilâkis nimetin lezzetini arttırır Çünkü şükür, nimette in'amı görmek demektir İn'amı görmek, nimetin zevalinden hâsıl olan elemi defeder Zira nimet zâil olduğundan Mün'im-i Hakiki, onun yerini boş bırakmaz, misliyle doldurur ve teceddüdünden lezzet alırsın M N )
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#23 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) Nİ'MET-İ İLÂHİYE Allah'ın nimeti Allah'ın verdiği nimet![]() Nİ'MET-ŞİNAS f Kendisine yapılan iyiliği bilip unutmayan![]() NİMGERM f Pek sıcak olmayan Ilık![]() NİMHAB f Yarı uykulu, mahmur![]() NİMHANDE f Gülümseme, tebessüm![]() NİMKÜŞTE f Yarı öldürülmüş, yarı kesilmiş olan![]() NİMLAHZA f Yarım bakış Gözucuyla bakış * Çok kısa zaman![]() NİMMANZUR f Yarı görülen Bulanık olarak görülen![]() NİMMEST f Sarhoşça![]() NİMMUZLİM f Yarı karanlık![]() NİMMÜRDE f Ölüm derecesinde olan Ölüm hâlinde bulunan![]() NİMNİGÂH f Yarı bakış Gözucuyla bakma![]() NİMNİME Birbirlerine yakın çizgiler * Tırnakta olan beyazlık![]() NİMNİMETEYN Tırnak işareti ![]() NİMPUHTE f Tam pişmemiş, yarı pişmiş![]() NİMR (C : Enmâr - Nümur - Nimâr) Kaplan![]() NİMRE Dişi kaplan ![]() NİMRES f Yarı ham, yarı olgunlaşmış olan![]() NİMRUZ f Yarı gün, öğle![]() NİMS Bir ot cinsi ![]() NİMS Firavun faresi dedikleri küçük hayvan * Sansar![]() NİMSÜFTE f Yarım olarak söylenmiş, tam denmemiş![]() NİMŞEB f Geceyarısı![]() NİMTEN f Mintan![]() NİMZİNDE Yarı canlı Ölü ile diri arası![]() NİMZULMET f Yarı karanlık![]() NİNAN (Nun C ) Balıklar, semekler![]() NİR (C : Nirân-Enyâr) Öküz boyunduruğu * Bez damgası * Irgaç![]() NİRAN (Nur ve Nâr C ) Nurlar, ziyalar Ateşler, nârlar![]() NİRENC (C : Nirencât) Düzen, hile * Resim, taslak![]() NİRENG f Düzen, hile, aldatmaca * Taslak, resim * Büyü, efsun![]() NİRU f Kuvvet, güç, zor![]() NİRUMEND f Güçlü, kuvvetli, zorlu![]() NİRUMENDÎ f Kuvvetlilik, zorluluk, güçlülük![]() NİS' (C : Ensu') Gizlemek * Gitmek * Sarkık olmak * Kuzey rüzgârı![]() NİSA (C : Nisvân) Kadınlar![]() NİSA SURESİ Kur'an-ı Kerim'in dördüncü suresi ![]() NİS'A (C : Nüsu'-Ensu'-Ensâ') Devenin göğsü için yapılan enli kolan![]() NİSAB Zekât ölçüsü, ölçü miktarı * Üzerine zekât verilmesi farz olan mal miktarı * Asıl, esas Sermaye mal Derece, had * Fık: Altının nisabı: 20 miskal; gümüşünki 200 dirhem (yani 600 gram); koyun ile keçinin 40 adet; sığır, manda 30; ve devenin nisabı da 5'dir * Bir mecliste görüşmeye başlanabilmek, yahut karar verebilmek için bulunması şart olan âza sayısı * Hisse, nasib * İstenilen had, derece (Bak: Zekât)NİSAB-I EKSERİYET Ekseriyet derecesi Çoğunluk derecesi![]() NİSACET Dokumacılık ![]() NİSAÎ (Nisâiye) Kadınlarla alâkalı, kadınlara dâir ![]() NİSAL (Nasl C ) Ok ve kargı gibi şeylerin uçlarındaki sivri demirler![]() NİSAR Saçmak, dağıtmak * İ'ta etmek Vermek![]() NİSARÇİN f Saçılan şeyleri toplayan![]() NİSAR "Saçan, saçıcı" mânasına gelir ve kelimeleri sıfatlandırır Meselâ: Pertev-nisar $ : Işık saçan![]() NİSBET Münasebet, yakınlık, bağlılık, ölçü * Rağmen İnat olarak İnat olsun diye![]() NİSBETEN Nisbetle, kıyaslanarak Öncekine göre Bir dereceye kadar Şöyle böyle![]() NİSBÎ (Nisbiye) Kıyaslama ile olan Diğerine, öncekine göre Diğerlerine göre kıyaslıgirsin bir tarafına ![]() !!! olan Nisbete, ölçüye göre![]() NİSEB Nisbetler, kıyaslamalar ve ölçüler ![]() NİST f Değildir, yoktur![]() NİSTÎ f Yokluk, adem![]() NİSUN (Nisvan C ) Kadınlar![]() NİSVAN (Nisa C ) Kadınlar Nisalar![]() NİSVAN-I ZELİL Ahlâken ve dinen düşmüş, zelil olmuş kadınlar ![]() NİSVÎ Nisa taifesine mensub Kadınlarla alâkalı![]() NİSYAN Unutmak, hatırdan çıkarmak ![]() NİSYAN-İ EBEDÎ Ebedî unutma ![]() NİŞ f (Arı, akrep gibi böceklerde olan) İğne * Diken * Ağu, zehir![]() NİŞA f Nişasta![]() NİŞAD Bir kimseye yemin vermek ![]() NİŞAN(E) f İz Nişan Alâmet İşaret * Yara izi * Hedef, vurulması istenen nokta * Hâtıra için dikilen taş * Taltif için verilen madalya * Evlenmeden önceki anlaşma ve karar işareti veya merasim * Tuğra * Ferman![]() NİŞANE-İ TASDİK Kabul edildiğine dâir işaret, tasdik işareti * Mu'cizeler (Kabir, ehl-i iman için bu dünyadan daha güzel bir âlemin kapısı (olduğunu) ihbar eden 124 bin muhbir-i sâdık, ellerinde nişane-i tasdik olan mu'cizeler bulunan enbiyalar ve o enbiyaların haber verdikleri aynı haberleri, keşif ve zevk ve şuhud ile tasdik eden ve imza basan 124 milyon evliyanın aynı hakikata şehadetleri ve hadd ü hesaba gelmeyen muhakkiklerin kat'i delilleriyle o enbiya ve evliyanın aklen ilmelyakîn derecesinde isbat ettikleri ve yüzde doksandokuz ihtimal-i kat'i ile "idam ve zindan-ı ebedîden kurtulmak ve o yolu saadet-i ebediyeye çevirmek, yalnız iman ve itaatledir" diye ittifaken haber veriyorlar S ) (Bak: Muhbir-i sâdık)
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#24 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NİŞANDE Hedef Nişan olarak dikilmiş şey![]() NİŞANE (Bak: Nişan) NİŞANGÂH f Hedef yeri Nişan tahtası * Silâh namlusunun üstünde bulunan, nişan almağa yarayan kısım![]() NİŞDE (NİŞDÂN) Talep etmek, istemek * Söz vermek, and vermek![]() NİŞDET Araştırıp sorma * Kaybolan bir şeyi arama![]() NİŞE f Çoban düdüğü Kaval![]() NİŞEST f Oturan![]() NİŞESTE (C : Nişeste-gân) f Oturan, oturmuş![]() NİŞESTE-GÂN (Nişeste C ) f Oturanlar, oturmuş olanlar![]() NİŞESTGÂH f Oturacak yer![]() NİŞHAR f Diken batmış, iğnelenmiş![]() NİŞİB f (Yukarıdan aşağıya) iniş![]() NİŞİBGÂH f Çukur yer![]() NİŞİB Ü FİRAZ İniş ve yokuş ![]() NİŞİMEN f Oturacak yer![]() NİŞİMENGÂH f Durak, yurt Toplanılacak yer![]() NİŞİN f "Oturan, oturmuş" gibi mânâya gelir ve başka kelimelerle birleşir![]() NİŞİNENDE f Oturan, oturucu![]() NİŞTER f Hekim bıçağı, neşter![]() NİŞVE Koklamak * Bilmek * Haber vermek![]() NİTA' (C : Nutu') Deri döşek![]() NİTAC Yavrulama, yavru doğurma ![]() NİTAF (Nutfe C ) Saf ve duru sular![]() NİTAH Tos vurma, toslaşma Boynuzla vurma * Vuruşup kavga etme![]() NİTAK Kemer, kuşak * Kuşak yeri * Peştemal![]() Nİ'TAL Kova ![]() NİTASÎ Anlayışlı tabib, doktor ![]() NİVA Düşmanlık * Besili, semiz deve![]() NİVE f İnleme, ağlama, sızlanma![]() NİVEND f İdrak, anlayış, akıl![]() NİVER f Âlemde meydana gelen hâdiseler, haller![]() NİYA (C : Niyâgân) Dede, cedd![]() NİYABE Nöbet ![]() NİYABET Nâiblik, vekillik Kadı vekilliği![]() NİYAGÂN (Niyâ C ) Dedeler, ceddler Ecdad![]() NİYAM (Nâim C ) (Nevm den) Uykuda olanlar, uyuyanlar![]() NİYAM f Kılıf, kın Kılıç kını![]() NİYAMGER (C : Niyamgerân) Kın veya kılıf yapan san'atkâr![]() NİYAR (Nâr C ) Ateşler![]() NİYAT (Niyet C ) Niyetler![]() NİYAT (Niyâta) Bir damar ismi (yürek onunla bağlıdır )NİYAZ f Yalvarma, yakarma Dua * Rağbet ve istek * Hâcet, ihtiyaç![]() NİYAZİ-İ MISRÎ (Mi: 1618 - 1694) Malatya'nın Soğanlı köyünde doğdu Şâir ve tasavvufçu olup Halvetî tarikatının Niyaziye veya Mısriye şubesini kurmuştur Mısır'da Câmi-ül-Ezher'de tahsil gördü 1646'da İstanbul'a döndü ve Sokollu Mehmed Paşa Medresesinde irşada başladı Eserlerinden bazıları şunlardır: Risale-i Hasaneyn, Mevâid-ül İrfan ve Avâid-ül İhsan, Hidayet-ül İhvan, Mektubat gibi eserleri ve bir de şiirlerini cami' divanı vardır![]() NİYAZKÂR f Yalvarıp yakaran Dua eden İhtiyacı olan![]() NİYAZKÂRÂNE Yalvararak, niyaz ederek * Muhtaç olarak, muhtaçlıkla![]() NİYAZMEND (C : Niyazmendân) f İhtiyacı olan, muhtaç * Yalvaran, yakaran, niyaz eden![]() NİYERE (Nâr C ) Ateşler![]() NİYET Kasd Kalbin bir şeye yönelmesi * Fık: Yapılan bir vazife ile Cenab-ı Hakk'a taatta bulunmayı ve O'na mânen yaklaşmayı kasdetmektir (Niyet, ölü ve meyyit olan hâletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur Ve keza niyette öyle hâsiyet vardır ki; seyyiâtı hasenâta ve hasenâtı seyyiâta tahvil eder Demek niyet, bir ruhtur O ruhun ruhu da ihlâsdır Öyle ise necat, halâs ancak ihlâs iledir İşte bu hasiyete binaendir ki; az bir zamanda çok ameller husule gelir Buna binâendir ki; az bir ömürde, Cennet bütün lezâiz ve mehasiniyle kazanılır Ve niyet ile insan, dâimî bir şâkir olur Şükür sevabını kazanır M N )NİYLEC Çivit ![]() NİYY Çiğ, olmamış, ham ![]() NİYYAT (Niyet C ) Niyetler![]() NİZA' Çekişme, kavga (Dünya öyle bir ' değil ki; bir niza'a değsin "Çünki fani ve geçici olduğundan kıymetsizdir " Koca dünya böyle ise dünyanın cüz'î işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın M )NİZA-İ LAFZÎ Boşuna çene yarıştırma Sözle yapılan kavga![]() NİZA Cima etmek ![]() NİZAL Nişan, işaret, alâmet ![]() NİZAM Sıra, dizi, düzen Dizilmiş olan şey, sıralanmış * İcaba göre yapılan kanun Bir kaideye binaen tertib olunmak ve ona binaen tertib olundukları kaide * Bir işin sebat ve kıyamına medar, sebep olan şey ve hâlet![]() NİZAM-I ÂLEM Kâinatta Allah'ın koyduğu umumi nizam (Nizam-ı âlem saadet-i ebediyeye işaret ediyor S ) (Bak: Delil-i inayet)NİZAM-I CEDİD Yeni nizam Osmanlı Devletinde III Sultan Selim zamanında yeni nizamla yetiştirilen bir askerî teşkilât![]() NİZAM-ÜD DİN (Nizameddin) Dinin nizam ve düzeni ![]() NİZAMÂT (Nizam C ) Nizamlar, muntazam şeyler, düzenler![]() NİZAMÂT-I LÂZİME Lüzumlu, gerekli nizamlar ![]() NİZAMEN Nizam dairesinde Nizama ve kanuna tabi olarak![]() NİZAMÎ Düzenli, tertipli, usulüne uygun * Kanun ve nizama ait, onunla alâkalı![]() NİZAMİYE İlk askerlik devresi * Bu nevi askerlik işleriyle uğraşan daire * Tanzimat ordusunun asıl silâh altında bulunan kısmı![]() NİZAR Korkutup, uygunsuz şeylerden vazgeçirmek için söylenilen söz ![]() NİZAR Zayıf, arık, düşkün, bitkin ![]() NİZARET f Zayıflık, arıklık![]() NİZE Mızrak ![]() NİZEDÂR f Mızraklı Kargılı Süngülü![]() NİZEK f Câriye * Küçük mızrak, süngü![]() NİZEZEN f Mızrakla vuran * Mızrakçı![]() NİZK Küçük süngü ![]() NOBRAN Sert mizaçlı, inatçı, nâzik olmayan ![]() NOKSAN (Nuksan) Eksik, kusurlu, nâkıs * Eksiklik, azlık Eksilme, azalma * Yokluk![]() NOKSANÎ Eksiklik ve noksanlıkla alâkalı ![]() NOKSANİYET Eksiklik, noksanlık ![]() NOKTA (Nukta) Benek * Durak, mevki Mahâl * Göze ârız olan leke * Durak işareti * Tek karakol, tek nöbetçi * Yazıdaki durak işâreti * Mat: Hiçbir uzunluğu olmayan şekil![]() NOKTA-İ BİNİŞ Gözbebeği ![]() NOKTA-İ GALEYÂN Suyun buhara çevrildiği harâret derecesi ![]() NOKTA-İ İSTİMDAD Yardım isteme noktası İnsanın kalbindeki sonsuz emel ve arzuların yerine getirilmesine olan ihtiyaç![]() NOKTA-İ İSTİNAD Dayanma ve güvenme noktası Kâinatta cereyan eden ve insana dehşet verip âciz bırakan hâdiseler karşısında insanın çok kuvvetli bir yere dayanmaya ve güvenmeye olan fıtri ihtiyacı![]() NOKTA-İ MİHRAKİYE Yanma noktası Odak noktası * Çok Esmâ-i İlâhiyyenin tecellisinin toplandığı nokta![]() NOKTA-İ NAZAR Görüş, bir nevi fikir (Bak: Rasyonalizm)(Nazar-ı Nübüvvet ve tevhid ve imân; vahdete, âhirete, Uluhiyete baktığı için, hakaikı ona göre görür Ehl-i felsefe ve hikmetin nazarı; kesrete, esbâba, tabiata bakar, ona göre görür Nokta-i nazar birbirinden çok uzaktır Ehl-i felsefenin en büyük bir maksadı, ehl-i usulü'd-din ve ülemâ-i İlm-i Kelâm'ın makasıdı içinde görünmiyecek bir derecede küçük ve ehemmiyetsizdir İşte onun içindir ki, mevcudatın tafsil-i mâhiyetinde ve ince ahvallerinde ehl-i hikmet çok ileri gitmiş fakat hakiki hikmet olan Ulûm-u Aliye-i İlâhiyye ve Uhreviyede o kadar geridirler ki, en basit bir mü'minden daha geridirler Bu sırrı fehmetmiyenler, muhakkıkin-i İslâmiyeyi, hükemalara nisbeten geri zannediyorlar Halbuki, akılları gözlerine inmiş, kesrette boğulmuş olanların ne haddi var ki, Veraset-i Nübüvvet ile makasıd-ı âliye-i kudsiyeye yetişenlere yetişebilsinler Hem herbir şey iki nazar ile bakıldığı vakit, iki muhtelif hakikatı gösteriyor İkisi de hakikat olabilir Fennin hiçbir hakikat-ı kat'iyyesi, Kur'anın hakaik-ı kudsiyesine ilişemez Fennin kısa eli, onun münezzeh ve muallâ dâmenine erişemez Nümune olarak bir misâl zikrederiz:Meselâ, Küre-i Arz ehl-i hikmet nazariyle bakılsa hakikatı şudur ki: Güneş etrafında mutavassıt bir seyyare gibi hadsiz yıldızlar içinde döner Yıldızlara nisbeten küçük bir mahluk Fakat ehl-i Kur'an nazariyle bakıldığı vakit hakikatı şöyledir ki: Semere-i âlem olan insan; en câmi', en bedi' ve en âciz, en aziz, en zaif, en lâtif bir mu'cize-i kudret olduğundan, beşik ve meskeni olan zemin: Semâya nisbeten maddeten küçüklüğüyle ve hakaretiyle beraber mânen ve san'aten bütün kâinatın kalbi, merkezi![]() ![]() bütün mu'cizat-ı san'atının meşheri, sergisi![]() ![]() bütün tecelliyat-ı esmâsının mazharı, nokta-i mihrakiyesi![]() nihayetsiz faaliyet-i Rabbâniyyenin mahşeri, ma'kesi![]() hadsiz Hallâkıyet-i İlâhiyyenin hususan nebatat ve hayvanatın kesretli envâ-i sagiresinden cevvadâne icadın medârı, çarşısı ve pek geniş âhiret âlemlerindeki masnuatın küçük mikyasta nümunegâhı ve mensucat-ı ebediyenin sür'atle işliyen tezgâhı ve menâzır-ı sermediyenin çabuk değişen taklidgâhı ve besâtin-i dâimenin tohumcuklarına sür'atle sünbüllenen dar ve muvakkat mezraası ve terbiyegâhı olmuştur İşte Arzın bu azamet-i mâneviyesinden ve ehemmiyet-i san'aviyesindendir ki, Kur'an-ı Hakim; semâvata nisbeten büyük bir ağacın küçük bir meyvesi hükmünde olan Arzı, bütün semâvata karşı küçücük kalbi, büyük kalıba mukabil tutmak gibi denk tutuyor O'nu bir kefede, bütün semâvâtı bir kefede koyuyor, mükerreren: $ diyor İşte sair mesâili buna kıyas et ve anla ki: Felsefenin ruhsuz, sönük hakikatleri; Kur'an'ın parlak, ruhlu hakikatleriyle müsademe edemez Nokta-i nazar ayrı ayrı olduğu için ayrı ayrı görünür S )
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#25 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NOKTA-İ TEKATU' Kesişme noktası ![]() NOKTA-İ TELÂKİ Karşılaşma noktası Uygun ve karşılıklı nokta Buluşma noktası, yeri * Münâsebet Uygunluk![]() NOKTA-İ TEMAS Değme noktası Temas etme noktası![]() NOKTA-İ ZERRİN Güneş Altun nokta![]() NOKTATEYN İki nokta ![]() NORMAL Fr Kanun, usul ve âdetlere uygun olan Uygun * Mat: Bir eğri çizgiye teğet olan doğrunun değme noktasından bu doğruya çizilen dik çizgi![]() NOTA (İtalyancadan) Emir ve istek bildiren yazı * Bir şeyi sonradan hatırlamak için konan işaret * Resmi ve siyasi mektup, muhtıra * Mülâhazat * Hesap pusulası * Müziğe ait yazı![]() NUAA Yumuşak ot ![]() NUAK (NAİK) Çobanın koyuna haykırıp çağırması ![]() NUAS Uyuklama, uyuşukluk (Bak: Nüas)NUF f Yankı Aks-i sadâ![]() NUFAHA Su üzerindeki kabarcık ![]() NU'FE Erkeklerin iki yanına sallanan saçı ![]() NUGAŞİ Kısa boylu adam ![]() NUGBE (C : Nugab) Bir içim su![]() NUGER f Köle, kul![]() NUGERÎ f Kölelik, kulluk![]() NUGNUG (C : Negânig) Boğaz içinde olan et * Kulak içinde fazlalık olan nesne![]() NUGRE (C : Nugur-Nugrân) Serçe kuşu büyüklüğünde olup kırmızı olan bir kuşun adı![]() NUGZ (NAGZ) Kürek ucuna bitişik olan kıkırdak ![]() NUH (ALEYHİSSELÂM) Kur'an-ı Kerim'de adı geçen bir peygamber ismi (Elli yaşında iken kavmini imana dâvete memur edilmiş ve kavmi kendisini dinlemediğinden, iman etmeyenlere ceza olarak dünyayı kaplayan su tufanı olmuş ve zâlimler mahvolmuşlar; iman edenler Nuh Peygamber'in (A S ) yaptığı gemiye alınarak kurtulmuşlardır )NUH SURESİ Kur'an-ı Kerim'de 71 Suredir ve Mekkîdir![]() NUHA' Boyun kemiği içindeki murdar ilik ![]() NUHAA Tükürmek ![]() NUHAME Balgam ![]() NUHAS Bakır Bakır para * Kızgın mâden * Kıtr Ateş Tunç ve demir döğülürken sıçrayan şerâre * Dumansız alev * Bir şeyin aslı * Tütün![]() NUHASÎ Bakırlı, bakırla alâkalı, bakırdan ![]() NUHAT Nahiv (gramer) âlimleri ![]() NUHAT Hıçkırma ![]() NUHBE Herşeyin seçkini, iyisi * Seçkin, seçilmiş, müntehab, güzide * Korkak![]() NUHBE-İ ÂMÂL Mefkure, ideal Emellerin en sonu![]() NUHÎ Nuh (A S) ile ilgili * Pek eski![]() NUHL Karşılıksız hediye ve hibe ![]() NUHLA Atiyye, hediye ![]() NUHRE Kemik dokusunun çürümesi ![]() NUHRE Burun deliği ![]() NUHRUB (C : Nehârib) Kaya yarığı * Arı kovanı * Arı sesi![]() NUHT Çocukla birlikte karından çıkan su ![]() NUHUL Zayıflık, arıklık ![]() NUHUR (Nahr C ) Ayların evvelleri * Göğüsler (Bak: Nahr)NUHUSET Uğursuzluk ![]() NUHUST f Birinci, ilk, evvel![]() NUHUSTÎN f Birinci, ilk, evvel![]() NUHUSTZÂD f İlk doğmuş olan Evvel doğan![]() NUK f Okun ucu, temren Kuş gagası * Gaga gibi sivri uçlu olan şey![]() NUK (Naka C ) Dişi develer![]() NUKA Her şeyin kötüsü ![]() NUKAA Birşeyi ıslamada kullanılan su ![]() NUKAT (Nokta C ) Noktalar![]() NUKAVE Temizlik, paklık * Her şeyin iyisi, seçkini![]() NUKAYE Her nesnenin iyisi ![]() NUKAZ Küçük serçe kuşu ![]() NUKAZA Binâdan yıkılmış veya örülmüş iplikten sökülmüş nesne ![]() NUKBE (C : Nukab) Yol * Yırtık, delik * Paçasız don * Levn, renk * Pas![]() NUKRE Külçe hâlinde gümüş * Ense çukuru![]() NUKRE-İ KAFA Ense çukuru ![]() NUKSAN Eksilmek, noksanlaşmak ![]() NUKTA (C : Nukat-Nukut-Nikât) Nokta![]() NUKUD (Nakid C ) Nakidler, paralar, akçeler, madeni paralar![]() NUKUD-I MEVKUFE Vakfedilen paralar ![]() NUKUL Nakiller, rivâyetler Başkasından anlatılanlar Hikâyeler![]() NUKUŞ Resimler, nakışlar ![]() NUKZ (C : Enkâz) Binâ yıkıntısı![]() NUL f Kuş gagası![]() NU'M Sürur, neşe, sevinç, neşat ![]() NU'MAN (Niam C ) Dört ayaklı hayvanlar * Kan * İmam-ı Azam Hazretlerinin adı * Şakayık-ı nu'man denen bir lâle çiçeği![]() NUMİD f (Bak: Nevmid)NUMRUKA (C : Nemarik) Küçük yastık![]() NUMUD (Bak: Nümud) NUMUDE f Gösterilmiş, gözükmüş olan Nişan verilmiş (Bak: Nümune)NUN Kur'an alfabesinde yirmibeşinci harf Ebced hesabına göre değeri ellidir * Divid, kalem * Kılıcın ağzı Kılıç * Çene çukuru * Balık, semek![]() NUN-U MÜTEKELLİM-İ MAA-L GAYR Mütekellim-i maalgayrın "nun" harfi Fiildeki cemi' sigasındaki nun (Bak: Mütekellim-i maalgayr)NUN-U NA'BÜDÜ (Bak:Na'büdü) (Arkadaş! deki un ifade ettiği cem' ve cemaat; fikri ve kalbi ayık olan musallinin nazarında, sath-ı arzı bir mescid şekline getirir ve bütün mü'minlerden teşekkül etmiş, şarktan garba kadar dizilmiş safları havi o cemaat-i kübra içinde namaz kıldığını ihtar ettirir M N )NUN SURESİ Kur'an-ı Kerim'de 68 sure ve Kur'anda müteşabih ve şifre olan bir harf (Bütün kalemlerin ve tastir ve kitapların aslı, esası, ezelî me'hazı ve sermedî üstadı Kader'in kalemi ve Nur ve İlm-i Ezelî'nin nuruna işaret eden bir kelimedir Ş )NU'NU Uzun boylu adam ![]() NU'NUA Devenin boyun eti * Horozun boyun tüyü![]() NUR Aydınlık Parıltı Parlaklık Her çeşit zulmetin zıddı Işık * Kur'ân-ı Kerim İman İslâmiyet Peygamber * Zulmeti def eden, şule, ışık (Bazılarınca ziya, nurdan daha sağlamdır ve daha hastır Nur; dünyevî ve uhrevî olmak üzere iki nevidir Dünyevi olanı da iki çeşittir: Biri: Envar-ı İlâhiyeden intişar eden nurdur Akıl ve Nur-u Kur'an gibi İkincisi: Görmekle hissedilir ki, nurlu cisimlerden ibarettir, güneş, ay ve yıldız gibi![]() ![]() Uhrevi nur: $ ilâ âhir![]() âyet-i kerimesinde mensus olan nurdur Nur, âlemin mânen aydınlığına sebep olan Hazret-i Peygamber'e de (A S M ) denir $ âyetinde beyan olunduğu gibi eşyanın hakikatını olduğu gibi beyan eden şeye de "nur" denir Meşhur bir zata "Nuri" denmiştir; bunun sebebi her ne zaman vaaza ve nasihata başlasa gayb âleminden nurun şimşek gibi parıltısı ona tecelli ederdi L R )NUR-İ AYN f Göz nuru * Pek sevgili olan![]() NUR-İ ÇEŞM Göz nuru Gözün iyi görür olması * Mc: Saadet
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#26 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NUR-İ İMAN İman nuru Kur'an ve kâinat hakikatlarının görünmesine ve bulunmasına vesile olan imanın mânevi nuru![]() NUR-İ KASD Kasd ve irâdenin nuru Kasd ve iradeden gelen parlaklık Bir istek ve kasıtla yapıldığına âit alâmet ışığı![]() NUR-İ MÜBİN Mübin olan nur Aşikâr ve açıklayıcı olan ve hak ile batılı ayıran nur Bilhassa iman ve Kur'an ilminin mânevi nuru![]() NUR-İ MÜCESSEM Çok parlak ve güzel olan Canlı kılığına girmiş gibi olan nur![]() NUR-UL ENVÂR Nurların nuru ![]() NUR SURESİ Kur'an-ı Kerim'in 24 Suresinin ismi![]() NURAN Nurlu, parlak ![]() NURANÎ Nurlu, ışıklı, nura yakışır, parlak, münevver ![]() NURANİYYET Nurlu olanın hali, parlaklık, nurluluk ![]() NURBAHŞ f Işık saçan, aydınlatan, parlatan![]() NURCULUK Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri ile Türkiye'de başlayan dinî bir hareket ve faaliyettir Bu hareketin en mühim istinad noktası, Risale-i Nur namındaki eserlerdir Risale-i Nur eserleri 1926 - 1949 seneleri arasında yazılmıştır ve Kur'anın bu asra bakan mânevî bir tefsiridir Bilhassa iman ve İslâm esaslarını ve Kur'anın hikmetlerini izah ve isbat eder Siyasî ve dünyevî cem'iyetçilikten mücerred; ve aynı eserleri okumaktan doğan mânevî alâkadarlık ile gönüllerde kurulan nur irfan müessesesi mensublarına, yani Risale-i Nur eserlerini okuyanlara: "Risale-i Nur Talebesi"; kısaltılmış şekli ile "Nur Talebesi" veya "Nurcu" denilmektedir Daha başka bir tarif ile Nurcu : Risale-i Nur Külliyatı'nı okuyanların meydana getirdiği maddîlikten, teşkilâttan, cemiyet kademelerinden mücerred, aynı eserleri okumaktan doğan mânevî alâkadarlıktan ibaret olan ekol mensublarına da Nurcu denmektedir Risale-i Nur ve Talebeleri, Âlem-i İslâma, hattâ dünyanın her tarafına kadar genişlemiş ve hüsn-ü kabule mazhar olmuştur Diyanet İşleri Başkanlığının 2 7 1963 tarih, 18746 sayılı yazısına ekli, Müşavere ve Dinî Eserleri İnceleme Kurulu'nun 29 6 1963 tarih, 326 sayılı kararında:"Nurculuk: Bir tarikat veya bir mezheb olmayıp, Said Nursî adındaki zâtın, son zamanlarda yayılma istidadı gösteren dinsizlik cereyanına karşı, Kur'an-ı Kerim âyetlerini ele alarak, Risale-i Nur namıyla yazdığı eserlere izafe edilen bir cereyandır Adı geçen eserler, imanı fikirlerle birleştirmeye çalışmaktadır " şeklinde beyan edilmiştir![]() NU'RE (C : Near-Nerât) Eşeğin burnuna giren bir cins sinek![]() NUREFŞAN f Etrafı aydınlatan, nur saçan, ışık veren![]() NUR-FEŞAN (Bak: Nurefşan) NURİ Nura mensub, nura ait * Erkek ismidir![]() NURİYE Nura âit, nura mensub * Kadın ismidir![]() NURPAŞ f Nur saçan, nur saçıcı![]() NURTAL'AT Nur yüzlü ![]() NURUN ALA NUR Daha âlâ, daha iyi, nur üstüne nur ![]() NUSAHA (Nasih C ) Nasihat edenler, öğüt verenler![]() NUSARA (Nasir C ) Yardımcılar![]() NUSB (C : Ensâb) Meşakkat, zahmet, elem * Zehir, ağu * Belâ, musibet * Put, sanem, heykel![]() NUSH Nasihat, ögüt ![]() NUSHA (Bak: Nüsha) NUSRET (Nusrat) Yardım Cenab-ı Hakkın yardımı, hususen ruhani muavenet Zafer, galebe, fetih, üstünlük, başarı, düşmana gâlib olmak![]() NUSSA Saç kırpıntısı ![]() NUSSAH (Nâsih C ) Nasihat edenler, öğüt verenler![]() NUSSAR (Nâsır C ) Yardımcılar![]() NUSU' Çok beyaz olmak * Hâlis olmak![]() NUSUL Huruç etmek, çıkmak * Dühul etmek, girmek (Ezdaddandır) * (Nasl C ) Mızrakların uçlarındaki sivri demirler Temrenler![]() NUSUS (Nass C ) Nasslar (Bak: Nass)NUŞ f İçen, içici * Tatlı şerbet gibi içilecek şey * Zevk ve safâ![]() NUŞADUR f Nişadır![]() NUŞA NUŞ f İçtikçe içerek, tekrar tekrar içerek, defalarca içerek, içe içe![]() NUŞDARU f Panzehir * Tiryak * şarap![]() NUŞE f şâd ve sevinçli Mesrur olan![]() NUŞENDE (C : Nuşendegân) f İçki içen kimse![]() NUŞHAND f Tatlı gülüşlü![]() NUŞİDEN "İçmek" mastarındandır İçen ve içiçi gibi mânâlara gelir![]() NUŞİN f Lezzetli, tatlı![]() NUŞİRVAN İran'da Milâdi (531 - 579) tarihleri arasında hükümdarlık etmiş Sâsâni padişahı olup adâlet ve doğruluğu ile meşhur olmuştur ![]() NUTFE Duru ve sâfi su * Meni Rahimde iki yarım ve ayrı cinsten hücrelerin birleşmişi * Taşmış, dökülmüş su * Deniz![]() NUTFE (C : Nütef) Parmak ile yolunan şey![]() NUTÎ (C : Nevâti) Gemici![]() NUTK (Nutuk) Söyleyiş, söyleme kabiliyeti, konuşma, hitabet * Dervişlerce büyüklerin manzum sözleri![]() NUTK-U İFTİTAHÎ Açış nutku ![]() NUTU' (Nat' C ) Meşinden yapılmış döşekler * Sofra bezleri![]() NUTUF (Nutfe C ) Nutfeler, dölsuları, spermalar![]() NUTUH Boynuzuyla vuran davar ![]() NUUMET Yumuşaklık ![]() NUUT (Na't C ) Vasıflar, keyfiyetler, umuma şâmil sıfatlar * Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm hakkındaki medhiyeler![]() NUYAN f Şehzâde Pâdişah oğlu![]() NU'Z Hicaz'da yetişen misvak ağacı ![]() NUZAR Altın * Her nesnenin hâlisi ve iyisi * Necid diyârında yetişen bir ağacın adıdır, ondan tas ve kâse yaparlar NUZC $ (Nazc) Yemişin tam olarak yetişmesi, olgunlaşması * Etin kemikten dökülür derece pişmesi![]() NUZERA (Nazir C ) Akranlar, eşler![]() NUZUB (NAZAB) Sinmek * Iraklık, uzaklık * Suyun, toprak tarafından emilmesi![]() NÜAME Eksen Çark veya çıkrık ortasındaki mihver![]() NÜAMÎ Güney rüzgârı ![]() NÜANS Fr İnce fark![]() NÜAS Uyuklama, uyku gelip basma * Hislere ârız olan uyuşukluk ve fütur Pineklemek![]() NÜASÎ Uyuklama ile ilgili ![]() NÜBAH Havlama ![]() NÜBEA (Nebi C ) Nebiler, peygamberler![]() NÜBELE (C : Nübel) İstincâ taşı * Kesek parçası![]() NÜBLE İhsan, atiyye Fazl![]() NÜBTA Atın kolanı veya karnı altında olan beyazlık ![]() NÜBU' Suyun, yerden çıkıp akması ![]() NÜBUB Bitmek ![]() NÜBUT Suyun, yerden çıkıp akması ![]() NÜBÜVVET (Nebi den) Peygamberlik, nebi olmak, nebilik Allah'ın (C C ) emriyle vazifeli olarak insanları doğru yola çağırmak (Bak: Muhammed (A S M ) - Resül)(![]() ![]() ![]() Hem mâdem nev-i beşerde Nübüvvet vardır Ve yüzbinler zât -Nübüvvet dâva edip mu'cize gösterenler - gelip geçmişler Elbette umumun fevkinde bir kat'iyyet ile Nübüvvet-i Ahmediye (A S M ) sabittir Çünkü İsa (A S ) ve Musa (A S ) gibi umum resüllere nebi dedirten ve risâletlerine medar olan delâil ve evsâf ve vazifeler ve ümmetlerine karşı muameleler, Resül-i Ekrem'de (A S M ) daha ekmel, daha câmi bir surette mevcuddur![]() ![]() M )(Enbiya-yı Sâlifinde nübüvvete medar ve esas tutulan noktalar ve onların ümmetleriyle olan muâmeleleri hakkında yalnız zaman ve mekânın tesiriyle bazı hususat müstesnâ olmak şartiyle yapılacak tam bir teftiş ve kontrol neticesinde Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmda daha ekmel, daha yüksek bulunmakta olduğu tahakkuk eder Binaenaleyh nübüvvet mertebesine nâil olanların hey'et-i mecmuası mu'cizeleriyle vesair ahvalleriyle, lisan-ı hal ve kal ile nev-i beşerin sinni kemâle geldiğinde Üstad-ül beşer ünvânını taşıyan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sıdk-ı nübüvvetine ilân-ı şehadet etmişlerdir O Hazret de (A S M ) bütün mu'cizeleriyle Saniin vücub ve vahdetini nurlu bir bürhan olarak âleme ilân etmiştir O Zat'ın (A S M ) ahvâl ve harekâtı birer birer yani tek tek O'nun sıdk ve hakkaniyetini gösterirse hey'et-i mecmuası O'nun sıdk-ı nübüvvetine öyle bir delil olur ki; şeytanları bile tasdike mecbur eder İ İ )(Bil ki nev-i beşerde nübüvvet, beşerdeki hayır ve kemâlâtın fezlekesi ve esasıdır Din-i hak saadetin fihristesidir İman bir hüsn-ü münezzeh ve mücerreddir Madem şu âlemde parlak bir hüsün, geniş ve yüksek bir feyiz, zâhir bir hak, fâik bir kemâl görünüyor Bilbedâhe hak ve hakikat, Nübüvvet içindedir ve nebiler elindedir Dalâlet, şer ve hasâret, onun muhâlifindedir![]() ![]() M N )
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#27 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NÜBÜVVET DA'VA ETMEK Peygamber olduğunu bildirip doğruluğunu isbat için deliller göstermek, peygamberliğini ileri sürmek ![]() NÜBÜVVET-PENAH Peygamber, nebi Nübüvvet kendisine istinad eden zât![]() NÜC'A Otlu yer istemek ![]() NÜCEBA (Necib C ) Necib kimseler Nesli, soyu sopu temiz ve pâk olan kişiler![]() NÜCEBE Lütuf ve keremi çok olan Cömert insan![]() NÜCEYM Yıldızcık Küçük parıltısı olan Küçük yıldız![]() NÜCH (NECÂH) Zafer bulmak Hâlâs olmak Kurtulmak İhtiyaçlarını giderip zafer bulmak![]() NÜCME Bir ot cinsi ![]() NÜCU' Yemeğin hazmolup sindirilmesi * Eser yapmak * Duhul etmek, girmek![]() NÜCUM Tulu' etmek, doğmak * Görünmek, zuhur etmek![]() NÜCUM (Necm C ) Yıldızlar![]() NÜCUM-U SÂKIBE Işığıyla karanlığı delip geçen yıldızlar ![]() NÜCUM-U SEYYARE Seyyar, gezici yıldızlar ![]() NÜCUM-PEREST f Yıldıza tapanlar![]() NÜCUMÎ Yıldızlarla ilgili * Yıldızlarla uğraşan![]() NÜDA (C : Endâ-Endiye) Yağmur * Boğaz ıslatıcı nesne * Çiy, rutubet * Atâ, bahşiş * Sesin uzaklara gitmesi![]() NÜDBE Ölen bir kimsenin iyilikleri, mehasini sayılarak ağlamak ![]() NÜD'E Mal çokluğu * Kavs-i kuzeh Gökkuşağı * Et köpüğünün üstü * İç yağı![]() NÜDEMA (Nedim C ) Nedimler![]() NÜDFE Atılmış az nesne * Sağılmış az süt![]() NÜDGA Tırnak sonunda olan beyazlık ![]() NÜDHA Genişlik, vüs'at ![]() NÜDUB (Nedebe C ) Yara izleri, nedbeler![]() NÜFASE Diş arasında kalan yemek parçası ![]() NÜFAZ (NÜFÂZE) Ağaçtan veya başka birşeyden silkmekten ve hareket ettirmekten dolayı düşen nesne ![]() NÜF'E (C : Nifâ) Seyrek ve dağınık olan ot![]() NÜFESA Loğusa kadın ![]() NÜFFAHA (C : Nefehâ) Suyun üstünde olan kabarcığı![]() NÜFHA Yüce beyaz tepe ![]() NÜFTURE (C : Nefâtir) Müteferrik, dağılmış ot![]() NÜFUK Helâk olmak ![]() NÜFUR Ürküp kaçma, dağılma, firar etme * İntikal etme * Hacıların Mina'dan Mekke'ye doğru gitmeleri![]() NÜFUS (Nefs C ) Nefisler, canlar, şahıslar![]() NÜFUS-U SEB'A 1- Nefs-i emmare, 2- Nefs-i levvame, 3- Nefs-i mülhime, 4- Nefs-i mutmainne, 5- Nefs-i râdiye, 6- Nefs-i mardiyye, 7- Nefs-i sâfiye (Bak: Nefs)NÜFUŞ (NEFÂŞ) Yabana yayılmak * Davarların geceleyin yayılıp çobansız otlamaları![]() NÜFUZ Sözü geçer olmak, sözü dinlenmek * Vücudundan işleyip geçmek İçine alan![]() NÜFZ Arka ve kürek eti ![]() NÜFZA Bir yere saçılmış veya dökülmüş olan kan ![]() NÜGAK (NAGİK) Çobanın koyuna çağırıp haykırması ![]() NÜH f Dokuz![]() NÜHA Yüksek olmak * Miktar * Bir kimse hakkında olan yasak ve men![]() NÜHAB Deve öksürüğü ![]() NÜHAK Eşek anırtısı ![]() NÜHALE Kepek ![]() NÜHAM Bir kuş cinsi ![]() NÜHAME Tükrük ![]() NÜHAS Bakır * Duman (Bak: Nuhâs)NÜHAT Mağrur ve kibirli kimse Kendini beğenmiş insan![]() NÜHATE Yonga Talaş![]() NÜHAZ Yokuş * Güç yer![]() NÜHAZ Deve öksürüğü * Devenin göğsünde olan bir hastalık![]() NÜHBE Gadapla ve kahirle cebren alınan mal ![]() NÜHBE (C : Nuheb) Her nesnenin iyisi![]() NÜHBUR (C : Nehâbir) Kum yığını![]() NÜHS Kuş ismi ![]() NÜHS Dağ ![]() NÜHU' Kusmak ![]() NÜHUD (Nühuz) Kalkmak, kıyam etmek, yerinden yükselmek * Şiddetle muharebe etmek![]() NÜHUD Atın iri gövdeli olması ![]() NÜHUL Arık, zayıf olmak * Arılar Bal arıları (Bak: Nuhul)NÜHUR (Nahr C ) Kurbanlar![]() NÜHUR Akarsular, nehirler, ırmaklar ![]() NÜHUR f Göz, basar, ayn![]() NÜHUR Ayların evvelleri ![]() NÜHUSET Yaramazlık, uğursuzluk (Mübârek'in zıddı)NÜHUST f İlk gelen, evvel doğan, evvelki olan![]() NÜHUZ Hareket etme, deprenip kalkma ![]() NÜHÜFT f Saklı, gizli![]() NÜHÜFTE f Saklı, gizli![]() NÜHÜFTEGÎ f Gizlilik, saklılık![]() NÜHÜM f Dokuzuncu![]() NÜHÜVE (Et) çiğ olmak ![]() NÜHYE (C : Nühâ) Akıl * Gayet Son![]() NÜHZA Devenin göğsünde olan bir hastalık ![]() NÜHZE Fırsat ![]() NÜKAF Deveyi öldüren bir verem ![]() NÜKAH Tatlı soğuk su ![]() NÜKAS Devenin dudağında olan bir hastalık ![]() NÜKAT (Bak: Nikât- Nüket) NÜKET (Nükte C ) Nükteler Herkesin anlayamıyacağı ince mânâlı ve zarif sözler![]() NÜKHET Râyiha Ağız kokusu * Günahlı sözler Hoş olmayan günah olan söz, kelime![]() NÜKKE Zayıflıktan dolayı sesi çıkmayan deve ![]() NÜKR Anlayışı, fikri, ferâseti iyi olmak * Zorluk * İnkâr![]() NÜKRE Bilinmezlik * Zorluk, güçlük * Kabile ismi![]() NÜKS Hastalığın geri dönmesi, depreşmesi ![]() NÜKTE İnce mânalı söz, idraki ve anlaşılması nezâket ve zarifliğe dayanan nazik husus İbarenin asıl mânasından başka olan nazik ve lâtif mânâ, dikkatle anlaşılabilen ince mânâ * Yere ağaçla vurup eser bırakmak![]() NÜKTE-ÂMİZ f Nükte karıştıran![]() NÜKTEBÎN f İnceliği gören, nükteyi anlıyabilen Kavrayışlı, anlayışlı, zeki![]() NÜKTEDÂN f Nükte bilen İnce ve zarif kimse![]() NÜKTEDÂNÎ Nüktecilik, nüktedanlık ![]() NÜKTEDÂR f Nükteli söz söyleyen Nükteli konuşan![]() NÜKTEGU f Nükteli konuşan, nükteli söz söyleyen![]() NÜKTEGUYÎ f Nükteli konuşma Nükteli söz söyleme![]() NÜKTEPERDAZ (C : Nükteperdâzân) f Nükteli söz söyleyen, nükteli konuşan![]() NÜKTEPİRA f Nükteye süs veren![]() NÜKTESENC (C : Nüktesencân) f Nükteyi değerlendiren Nükteden anlayan Nükteyi yerinde kullanan![]() NÜKTEVER f Nükteyi anlamakta mâhir olan, nükte bilen![]() NÜKU' Kısa boylu kadın ![]() NÜKUB Rücu' etmek, geri dönmek * Udul etmek, ayrılmak * (Nekbet C ) Tâlihsizlikler, şanssızlıklar Felâketler, musibetler, düşkünlükler![]() NÜKUL Vazgeçme, geri dönme, cayma ![]() NÜKUS Ardına dönmek ![]() NÜLK Alıç adı verilen dağ yemişi ![]() NÜMA f Gösteren veya gözüken mânasında olup, birleşik kelimeler yapılır![]() NÜMAYAN f Görünen, aşikâr olan, gözükücü olan Parlayan![]() NÜMAYANTER f Fazla görünen, en çok görünen
|
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler... |
|
|
#28 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlıca Sözlük (N Harfi)-Osmanlıca Sözlük (N Harfi)İle İilgili Kelimeler...RE: Osmanlıca Sözlük (N Harfi) NÜMAYENDE f Gösterici![]() NÜMAYİŞ f Görünüş, gösteriş, dış görünüş Gösteri![]() NÜMAYİŞGÂH f Gösteri yeri![]() NÜMAYİŞKÂR f Gösterişli![]() NÜMRUK (NÜMRUKA) (C : Nemârık-Nemârıka) Yüz yastığı![]() NÜMUD f Gösteren, görünen, benzeyen![]() NÜMUDAR f Görünen * Nümune, örnek![]() NÜMUDE f Görünmüş, gösterilmiş, gözükmüş![]() NÜMUN f Gösteren, benzer, müşabih olan![]() NÜMUNE f Örnek, misâl, misal olarak gösterilen Düstur ve misâl olacak şey![]() NÜMUNE-İ İMTİSAL Örnek tutulacak şey ![]() NÜMUNEHANE f Nümunelik şeylerin konulduğu yer * Müze![]() NÜMUR (Nimr C ) Kaplanlar![]() NÜMUZEC Enmuzec Örnek, nümune, misal![]() NÜMÜVV Bereketlenip artmak * (Canlılarda) büyümek, yetişmek, gelişmek![]() NÜMÜVV-Ü TABİÎ Normal şartlar altında büyüyüp gelişme ![]() NÜMY Pul ![]() NÜSAFE Buğdaydan ayrılan saman ![]() NÜSAH Nüshalar, sahifeler, yazılı şeyler ![]() NÜSAL Hayvandan dökülen tüyler ![]() NÜSARE Saçılan şey * Yemek döküntüsü![]() NÜSHA (C : Nüsah) Yazılı şey Yazılı bir şeyden çıkarılan suret * Muska, duâlı kâğıt * Gazete ve dergilerde (sayı)![]() NÜSHA-İ KÜBRA Büyük sahife Kâinat, dünya, çok manayı ifade eden âlem![]() NÜSHA-İ SUĞRA Küçük sahife, küçük nüsha Küçük mâna ifade eden, küçük mahluk, âlemin küçük bir nüshası mânasında insan![]() NÜSHATEYN İki nüsha ![]() NÜSU' Diş etlerinin sıyrılarak dişlerin meydana çıkması ![]() NÜSUL Tüy dökme ![]() NÜSUR (Nesr C ) Nesirler, manzum olmayan yazılar Dağıtmalar * Çok çocuk doğuran kadın![]() NÜSUR (Nesr C ) Kartallar Akbabalar (kuş)![]() NÜSÜK (Nüsk) Allah için ibadet etmek ![]() NÜSÜSE Kurumak ![]() NÜŞAB (Nüşabe C ) Oklar Temrenli oklar![]() NÜŞABE (C : Nüşab) Ok Temrenli ok![]() NÜŞAFE Sütü sağdıklarında üzerine gelen köpük ![]() NÜŞARE Kesilen ağaçtan dökülen talaş, yonga ![]() NÜŞBE Sırnaşık Ciddi olmayan adam![]() NÜŞHAR f Geviş![]() NÜŞK Buruna birşey koymak * Koklamak![]() NÜŞKA Davarın boynuna takılan ip ![]() NÜŞRE Sihir, efsun ![]() NÜŞU' İlâç içirmek ![]() NÜŞUB Dühul etmek, girmek, dâhil olmak * İlgilendirmek, alâkalandırmak, taalluk etmek![]() NÜŞUH Az miktar su ![]() NÜŞUK Buruna çekilen ilâç, toz, enfiye vs * Buruna çekme![]() NÜŞUR Neşirler * Yaymalar, dağıtmalar * Öldükten sonraki dirilmeler (Nüşur, neşir gibi bâzan müteaddi, bâzan lâzım olur Müteaddi olursa bir şeyi açıp yaymak mânasına gelir ki, lisanımızda neşr ve neşriyat ve menşur bu mânadandır Bunun lâzımına intişar denilir, lâzım oldukları zaman ise ölmüş bir şeyin dirilip kalkması mânasınadır ki, Kur'anda nüşur, ekseriyetle bu mânayadır (E T )NÜŞUS (NEŞS) Yüksek olmak, yücelmek * Nefret etmek![]() NÜŞUT Tohumun baş vermesi, uç göstermesi ![]() NÜŞUTA Devenin ayağındaki ilmikli düğüm (İcabına göre çekip uzatılarak çözülür )NÜŞUZ Yüksek olmak, yücelmek * Kadının, erkeğinden kaçıp nefret etmesi![]() NÜŞUZE Kadının, kocasından nefret edip kaçması * Fık: Kocasına karşı üstünlük iddia eden kadın![]() NÜTAC Doğurmak * Gebe devenin karnındaki yükü![]() NÜTU Yumru, çıkıntı * Yumruluk![]() NÜTUC Doğurucu hayvan * Doğurması yakın olan![]() NÜUB Seri seyir ![]() NÜUME Yumuşaklık ![]() NÜUT (Bak: Nuut) NÜÜTÎ (C : Nevat) Gemi reisi, kaptan![]() NÜV' Açlık ![]() NÜVAH Ölü için sesle ağlama ![]() NÜVAHT f Çalgı çalma![]() NÜVAT (Nüve C ) Nüveler, çekirdekler![]() NÜVATÎ (C : Nüvâta) Gemici, mellah![]() NÜVAZ f "Okşayıcı, taltif edici, iyi edici" mânâsına kelimenin sonuna gelebilir![]() NÜVB Bir siyahi kabile adı * Bal arısı sürüsü![]() NÜVBE Yetişmek * Siyahi bir kabile![]() NÜVE Çekirdek, asıl, menba (Sayısız hatemlerden canlı mahlukata vaz' edilen hayat hâtemine bakınız Evet canlı bir mahluk, câmiiyeti itibariyle kâinata küçük bir misaldir Şecere-i âleme güzel ve tatlı bir meyvedir Kevn ve vücuda bir nüvedir ki; Cenab-ı Hak o nüvede pek çok âlemlerin örneklerini dercetmiştir Sanki o zihayat, gayet hakîmane muayyen nizamlar ile bütün vücutlardan sağılmış bir katre veya bir noktadır Bu itibarla bir zihayatı halketmek, bütün kâinatı yed-i tasarrufuna alan Cenab-ı Hak'tan maada hiçbir şeye isnad edilemez M N )NÜVEYT Çekirdekçik ![]() NÜVİD f Müjde, beşaret Hayırlı haberlerle tebşir![]() NÜVİD-İ VASL (Nevid-i vasl) Kavuşma müjdesi ![]() NÜVİS f Yazan, yazıcı![]() NÜVİSENDE f Yazıcı, kâtib![]() NÜVİŞT f Yazılı, yazılmış * Mektub![]() NÜVNE Çene çukuru ![]() NÜVRE Alçı taşı * Kireçten yapılan![]() NÜVVAR (C : Nevâre) Ağaç çiçeği![]() NÜY'E Ham ve çiğ olmak ![]() NÜYUB (Nâb C ) Azı dişleri![]() NÜZ' Erkek ister kösnek davar ![]() NÜZA Koyunda olan öldürücü bir hastalık ![]() NÜZERA (Nezir C ) Doğru yola getirmek için korkutmalar![]() NÜZFE (C : Nüzüf) Az miktar, cüz'î![]() NÜZHET f İç açıklığı, safa, eğlenme, gönül ferahlığı * Temizlik, paklık * Karışık, bulaşık ve kalabalık yerlerden uzak olmak Buud![]() NÜZHET-EFZÂ f Eğlenceli ve gönül açacak yer![]() NÜZHET-FEZÂ (Bak: Nüzhet-efza) NÜZHET-GÂH Seyir yeri, gezinti, eğlence yeri ![]() NÜZHET-PEZİR f Safa ve neşe bulmuş olan![]() NÜZL (C : Enzâl) Konak yeri * Misafir için hazırlanan yemek![]() NÜZU' Çekilmiş * Su çeken deve![]() NÜZUL İniş, inmek, aşağı inmek, konaklamak * Nüzül, felç hastalığı * Hacıların Mina'ya gelip konaklamaları![]() NÜZUL-İ SEFİNE Geminin denize inişi ![]() NÜZUR (Nezir C ) Nezirler, adaklar (Bak: Nezr)NÜZUR Korkutmak ![]() NÜZÜ' (NEZ') İfsad etmek, bozmak, aldatmak, yaramaz nesneye kandırmak ![]() NÜZZAR (Nâzır C ) Bakanlar Nâzırlar![]() |
|
|
|