![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Yemenli sahâbîlerden: FEYRÛZ BİN DEYLEMÎ Feyrûz bin Deylemî San’a’da bulunuyordu ![]() ![]() ![]() - Yâ Resûlallah! Biz, uzaklardan çıkıp geldik ![]() ![]() Resûlullah efendimiz buyurdu ki: - Allah ve Resûlü ![]() Feyrûz da, bunun üzerine dedi ki: - Allah ve Resûlü bize kâfîdir ![]() Hangisini istersen tercih et! Yine Feyrûz bin Deylemî, Resûlullaha sordu: - Yâ Resûlallah! Ben Müslüman oldum ![]() ![]() Şimdi ne yapacağım? - Onlardan hangisini istersen tercîh et, onu tut! Hangisini istersen boşa! - Yâ Resûlallah! Biz, üzüm sahibi kimseleriz ![]() ![]() - Kurutup, kuru üzüm yapınız! - Biz bunu nasıl kullanalım? - Kırba içinde sabah ıslatıp, hoşaf yapıp içiniz, akşamleyin ıslatıp, sabahleyin içiniz! Feyrûz bin Deylemî bir defasında da Peygamber efendimize şöyle sordu: - Yâ Resûlallah! Biz, soğuk bir memlekette yaşıyoruz ![]() ![]() - O sarhoş ediyor mu? - Evet, sarhoş ediyor ![]() - Onu içmeyiniz! Feyrûz bin Deylemî’nin Müslüman olduğu yıl, Resûlullah efendimiz Vedâ haccını yaptıktan sonra hastalanmışlardı ![]() ![]() Çok kimseyi aldattı Bunların ilki, Benî Ans kabîlesinden Esved-i Ansî idi ![]() ![]() ![]() ![]() Esved-i Ansî, meleklerin kendisine vahiy getirdiğini söyleyerek, Peygamberlik iddiasında bulunmaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esved-i Ansî ile ilgili haber, Peygamber efendimize ulaştı ![]() ![]() ![]() Resûlullah efendimiz, hasta olmalarına rağmen, Esved-i Ansî gibi yalancıların yaptıkları tahribat üzerinde ehemmiyetle durdular ![]() ![]() ![]() ![]() O daha ölmemiştir! Feyrûz, o sırada Yemen’de bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Feyrûz içeri girdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Feyrûz, Esved’in başucuna dikildi ![]() ![]() ![]() Sonra gitmek isterken, Âzad, “O daha ölmemiştir” dedi ![]() ![]() ![]() - Geri dön, başını da kes! Beraberce tekrar oraya vardılar ![]() ![]() Feyrûz arkadaşlarına, göğsüne oturmalarını söyledi ![]() Âzad da, Esved’in başını tuttu ![]() ![]() ![]() Feyrûz ile arkadaşları, oradan ayrıldılar ![]() Ertesi gün Feyrûz ve arkadaşları, kabîlelerini toplayarak Esved’in öldürüldüğünü ve Muhammed aleyhisselâmın hak Peygamber olduğunu ilân ettiler ![]() ![]() Onu öldüren kim? O gece yalancı Esved-i Ansî’nin öldürüldüğü, Peygamber efendimize vahiyle bildirilmişti ![]() - Dün gece, yalancı Esved-i Ansî, kardeşlerimizden biri tarafından öldürüldü ![]() Eshâb-ı kirâm, “Yâ Resûlullah, onu öldüren kim” dediler ![]() - Onu sâlih, mübârek bir ev halkından, mübârek kişi olan Feyrûz bin Deylemî öldürdü ![]() Feyrûz bin Deylemî’nin, Esved’in başını Peygamber efendimize getirdiği rivâyet edilir ![]() Feyrûz’un, Ebû Dahhâk ve Ebû Abdullah künyeleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)İlk Müslüman sahâbîlerden: HABBÂB BİN ERET Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müşriklerden hiç çekinmedi Hz ![]() ![]() ![]() Çıplak vücuduna demir gömlek giydirip, en sıcak günde, Ramdâ’da, vücudunun yağı eritilircesine, güneş altında tutulduğu da olurdu ![]() Güneşten kızgın hâle gelmiş, ya da ateşle kızdırılmış olan taşa, çıplak sırtı bastırıldığı hâlde, söyletmek istedikleri küfrü gerektiren sözleri, ona söyletemezlerdi! O büyük bir îmânla; - Allah birdir, Muhammed aleyhisselâm O’nun Peygamberidir, diye haykırırdı ![]() Bunun üzerine müşrikler hırslarından deliye döner, daha fazla işkence yapmaya başlarlardı ![]() ![]() ![]() ![]() Yıllar geçtiği hâlde bile, Habbâb’ın sırtındaki yanıkların izleri, alacaları kaybolmadı! Hz ![]() ![]() - Ey mü’minlerin emîri! Bak sırtıma! Hz ![]() - Doğrusu ben, insan sırtının bugünkü gibisini hiç görmemiştim! Bunun üzerine, Habbâb dedi ki: - Benim için bir ateş yakmışlardı da, ben, onun üzerine sürüklenip atılmıştım ![]() Zâlim müşrik kadın Ümmü Enmâr, himâyesinde olan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() İşte bu Ümmü Enmâr da, ateşte kızdırdığı demirle, Habbâb’ın başını dağlardı ![]() Habbâb'a yardım et! Habbâb; Peygamberimize varıp Ümmü Enmâr’ın yaptıklarını arzetti ![]() Kendisine, “Başını, dağlat” diye tavsiye edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mekke’de kendisini koruyacak kimsesi bulunmayan Hz ![]() ![]() “Müşriklerin, en ağır işkencelerine uğramış bulunuyorduk ![]() ![]() ![]() Bizim için duâ et! Müşriklerden çektiklerimizi kendisine arz edip dedik ki: - Yâ Resûlallah! Yüce Allaha, bizim için, duâ et! Bizim için, Allahtan, yardım dile! Yâ Resûlallah, bizi, dînimizden döndürmelerinden korktuğumuz şu kavme karşı, bizim için, yüce Allahdan yardım diler misiniz? Bizim için, Allaha duâ eder misiniz? Resûlullah efendimizin, hemen yüzünün rengi değişti ![]() ![]() - Vallahi sizden öncekiler içindeki mü’minlerden bir kimse, yakalanır, kendisi için yerde bir çukur kazılır, o kimse, o çukura, dizlerine kadar gömülür, sonra bir testere getirilip, başının üzerine konulup biçilerek ikiye bölünürdü de, bu işkence, onu, dîninden dördüremezdi! Yâhut, onun kemiğinin üzerinden eti ve siniri, demir taraklarla taranır, kazınırdı da, yine bu işkence, kendisini dîninden döndüremezdi! Allahdan, korkunuz! Hiç şüphesiz, Allahü teâlâ, sizin için fetih ihsân edecektir! Vallahi, yüce Allah bu işi, muhakkak tamamlayacak, bu iş, muhakkak tamamlanacak! Bu işin hükmü, muhakkak yerine getirilecektir! Hattâ hayvanına binmiş bir kimse, San’a’dan çıkıp Hadramût’a kadar gidecek de, yüce Allahdan başka, bir şeyden korkmayacak! Ancak, koyunları varsa, onlar hakkında kurt saldırmasından endîşe duyacaktır ![]() Bundan sonra, Resûlullah efendimiz sırtlarımızı okşadı ve duâ buyurdular ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Muhammed’i inkâr etmedikçe, sana alacağını vermem ![]() - Vallahi ben ölünceye kadar, öldükten sonra kabrimden kalkınca da aslâ Peygamberimi red ve inkâr edemem ![]() ![]() Azâbını çoğalttıkça çoğaltacağız Bunun üzerine Âs bin Vâil alay ederek dedi ki: - Öldükten sonra dirilecek miyiz? Öyle bir şey varsa, o zaman malım da, evlâdım da olacak ![]() ![]() Âs bin Vâil’in bu sözleri üzerine Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde; Meryem sûresinin 77, 78, 79 ![]() (Şimdi şu âyetlerimizi inkâr eden ve “Elbette bana mal ve evlât verilecektir” diyen adamı (Âs bin Vâil’i) gördün mü? O, gayba muttali mi olmuş, yoksa Rahmanın huzurunda bir söz mü almış? Hayır, öyle değil, biz onun dediğini yazacağız ve azâbını da çoğalttıkça çoğaltacağız ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Tâhâ sûresinin nâzil olduğu sıralarda idi ![]() ![]() ![]() Hz ![]() Fakat bu sırada, dışarıda başka şeyler oluyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer bin Hattâb kılıcı çekmiş, yola düşmüştü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Müjde yâ Ömer! Resûlullah efendimiz Allahü teâlâya duâ ederek, “Yâ Rabbî! Bu dîni, Ebû Cehil ile yâhut Ömer ile kuvvetlendir” diye duâ buyurmuştu ![]() ![]() Bilâhare Ömer bin Hattâb, Resûl-i Ekrem’in yüksek huzurlarına giderek, Kelime-i şehâdet getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Resûlullah efendimiz Medîne’ye hicret buyurdukları zaman, Hz ![]() ![]() Korku ve ümîd namazı Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Habbâb bin Eret, birgün Resûlullaha yatsı namazı hakkında sormuştu ![]() ![]() - Bu namaz, ümîd ve korku namazıdır ![]() ![]() Resûlullah efendimiz buyurdu ki: - Bir fitne olacak, onda kişinin bedeni öldüğü gibi kalbi de ölecek ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)İlk Müslüman olan sâhabilerden: HÂLİD BİN SA'İD BİN ÂS Resûlullah efendimiz, İslâmiyeti gizli olarak açıklamaya yeni bağlamıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Feryât ederek uyandı ![]() - Vallahi bu rü'yâ gerçektir ![]() Hakkında hayırlı olsun Dışarı çıkınca Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Hakkında hayırlı olsun! Bu kimse, Allahü teâlânın peygamberidir ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Sa'îd, rü'yâsının etkisinden kurtulamamıştı ![]() ![]() - Yâ Muhammed! Sen, insanları neye da'vet ediyorsun? Peygamberimiz cevâben şöyle buyurdu: - Ben, insanı, eşi ve benzeri olmayan tek Allaha ve benim de O'nun kulu ve peygamberi olduğuma inanmaya ve işitmeyen, görmeyen, hiçbir zarar ve fayda vermeyen, kendisine tapınanları da, tapınmayanları da bilinmeyen birtakım taş parçalarına tapınmaktan vazgeçmeye da'vet ediyorum ![]() Bunun üzerine, Hâlid bin Sa'îd hemen, "Ben de şehâdet ederim ki, Allah'tan başka tapılacak ilâh yoktur ve yine şehâdet ederim ki, Sen Allahü teâlânın peygamberisin!" diyerek Müslüman oldu ![]() Onun Müslüman olması Peygamberimizi çok sevindirdi ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Rızkımı ihsân eder Şiddetli bir İslâm düşmanı olan babası Ebû Uhayha, Hâlid bin Sa'îd'in Müslüman olduğunu öğrenip, Mekke'nin tenhâ bir yerinde namaz kıldığını haber alınca, çocuklarından Müslüman olmayanları gönderip onu huzuruna getirtti ![]() ![]() ![]() - Sen Muhammed'e mi tâbi oldun? Halbuki sen, Onun kavmine aykırı hareket ettiğini ve getirdiği şeyle onların putlarını ve geçmiş atalarını ayıpladığını görüyorsun! Hâlid bin Sa'îd de dedi ki: - Allaha yemîn ederim ki, Muhammed aleyhisselâm doğru söylüyor ![]() ![]() Bunun üzerine babası Ebû Uhayha'nın kızgınlığı daha çok arttı ![]() - Ey zelîl yaramaz oğlum! İstediğin yere git! Yemîn olsun ki, sana ekmek vermeyeceğim! Hz ![]() - Sen benim nafakamı kesersen, Allahü teâlâ da, elbette bana geçineceğim rızkımı ihsân eder ![]() Bunun üzerine, babası, Hz ![]() - Eğer sizden biriniz, onunla konuşacak olursa, ona yapmadığım şeyi yaparım ![]() Sonra, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ey Allahım, onu kaldırma! Mekkeli müşriklerin, Müslümanlara zulüm ve işkenceleri her gün artıyordu ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Sa'îd hanımı ile birlikte hicrete çıkacakları sırada, babası çok hastalandı ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Habeşistan'a hicret için, ilk olarak Mekke'den çıkan Hâlid bin Sa'îd ve hanımı oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Hâlid bin Sa'îd, kardeşi Amr bin Sa'îd ve Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Hâlid bin Sa'îd önce Umretül-kazâya, sonra sırası ile Mekke'nin fethine, Huneyn harbine, Tâif ve Tebük seferlerine ve bunların yanında, ba'zı küçük seriyyelere iştirak etti ![]() ![]() - Üzülecek bir durum yok! Başkaları bir hicret etti ![]() ![]() Vahiy kâtipliği yaptı Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hicretin dokuzuncu senesinde Tâif'te oturan Benî Sakif'ten gelen heyetle, Resûlullah efendimiz arasındaki yazışma işlerini ve sulh antlaşmasını Hâlid bin Sa'îd kaleme almıştı ![]() Hz ![]() ![]() Vâlilik yaptı Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Bu temizlik harekâtı tamamlandıktan sonra, İslâm ordusu şam taraflarına sevkedildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu arada halîfe, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yolda, askerleri arasında ba’zı ihtilaflar başgösterdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizans ordusu üzerine tekrar hücum edildi ve Şam’a kadar sürüldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tam bu sırada İkrime bin Ebû Cehil’in kuvvetleri yardıma geldi ![]() ![]() ![]() ![]() İslâm ordusu ile Bizans Rum ordusu arasında şiddetli çarpışmalar oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hanımı da cihâd etti Şam şehrinin alınmasında ve Fihl muhârebesinde canını ortaya koyarak kahramanca çarpışan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hâlid hemen oraya çıkıp vuruşmaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Meleklerin yıkadığı sahâbî: HANZALA BİN EBÛ ÂMİR Hanzala Bedir gazâsında bulundu ![]() ![]() ![]() ![]() Hanzala geceyi Medîne’de hanımının yanında geçirmek için Resûlullahtan izin istedi ![]() ![]() ![]() ![]() Ne lüzûm vardı? Yola çıkacağı sırada, hanımı Cemîle, orada bulunan kavminden dört kişiyi çağırdı ve Hanzala ile evlendiklerini söyleyip, onları şâhid tuttu ![]() - Buna ne lüzûm vardı? Cemîle dedi ki: - Rü’yâmda semânın açıldığını ve Hanzala içeri girdikten sonra kapandığını gördüm ![]() Peygamberimiz Uhud’da harp için safları düzeltirken Hanzala yetişti ve Eshâb-ı kirâm arasına karıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Ey Kureyş, ben Ebû Süfyân’ım! Hanzala beni öldürecek, yetişin, diye sesi çıktığı kadar bağırmaya başladı ![]() Müşriklerden birçokları Ebû Süfyân’ın sesini işittikleri hâlde, kendi canlarının derdine düştüklerinden hiç aldırış eden olmadı ![]() ![]() ![]() Hanzala mukâbele etmek istedi ![]() ![]() - Ben Hanzala’yı meleklerin gökle yer arasında, gümüş bir tepsi içinde, yağmur suyu ile yıkadıklarını gördüm ![]() Ebû Useyd Sa’îd diyor ki: “Gidip Hanzala’ya baktım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hanzala bizdendir Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hanzala bi’setten ya’nî Peygamber efendimizin da’vetinden önce de îmân sâhibi olup, Allahın birliğine inanır, putlara tapmazdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Darağacında ilk namaz kılan sahâbî: HUBEYB BİN ADİY Uhud savaşında bazı yakınları ölen müşrikler, Müslümanlardan bunların intikamını almak istediler ![]() ![]() ![]() - Yâ Resûlallah ![]() ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz kendilerine, 10 kişilik bir öğretmenler heyeti yolladılar ![]() Âsım bin Sâbit hazretlerinin bulunduğu bu heyette, Mersed bin Ebî Mersed, Hâlid bin Ebî Bükeyr, Hubeyb bin Adiy, Zeyd bin Desinne, Abdullah bin Târık, Muattib bin Ubeyd de bulunuyordu ![]() Bu öğretmenler kâfilesi, geceleri yürüyerek, gündüzleri gizlenerek Hüzeyl Kabilesi topraklarında, Reci' suyu başında, seher vakti konakladılar ![]() ![]() ![]() Bu sırada yanlarında bulunan Adal ve Kare kabilesi heyetinden biri, bir bahane ile yanlarından ayrıldı ![]() ![]() Çarpışmaya karar verdiler Çok geçmeden kâfilenin etrâfı sarıldı ![]() ![]() - Bize öğretmen lâzım! diyenler, çekip gittiler ![]() ![]() Lıhyânoğulları mensupları, esir ticâreti ile geçinirlerdi ![]() - Teslim olun ![]() ![]() ![]() ![]() - Yakaladığınız her Müslüman için, değerinden fazla para öderiz, demişlerdi ![]() Bunu Müslümanlar da duymuşlardı ![]() ![]() ![]() İkiyüz kişilik düşmana karşı görülmemiş bir kahramanlıkla çarpıştılar ![]() ![]() Nihayet çarpışa çarpışa on Sahâbi'den yedisi okla vurularak orada şehid düştü ![]() Sadece Hubeyb bin Adiy, Zeyd bin Desinne ve Abdullah bin Târık kalmış, müşriklerle çarpışıyorlardı ![]() Çok geçmeden müşrikler, onları sağ olarak yakaladılar ![]() Arkadaşlarım bana örnektir Lıhyanoğulları üçünü de yayların kirişleri ile bağladılar ![]() ![]() Abdullah bin Târık Mekkeli müşriklere götürülmeye râzı olmadı ![]() ![]() - Vallahi ben size arkadaş ve yoldaş olmam! Şehid olan arkadaşlarım bana örnek ve önderdir, deyip, bir zorlayışta ellerini kurtardı ![]() Lıhyanoğulları O'nu taşa tuttular, sonunda O'nu da şehid ettiler ![]() Lihyânoğulları, Hubeyb bin Adiy ve Zeyd bin Desinne'yi Mekke'ye götürüp müşriklere yüksek bir fiyatla sattılar ![]() Çünkü Hz ![]() ![]() Onun oğulları şimdi kendisini almak için, büyük para ödediler ![]() Zeyd bin Desinne'yi de Safvân bin Ümeyye, Bedir savaşında öldürülen babası Ümeyye bin Halef'in intikâmını almak üzere satın aldı ![]() Mekkeli Müşrikler, Hz ![]() - Hayır! Evvelâ işkence etmeliyiz ![]() - Ama Harâm aylar içinde bulunuyoruz! - Evet! Bu sebeple, hemen öldüremeyiz! Harâm ayların geçmesini beklememiz gerek ![]() - O hâlde, hapsedelim ![]() - Ellerini, ayaklarını zincire vuralım! diyorlardı ![]() ![]() İntikam hırsı Harp meydanındaki yenilginin intikâmını, müdâfaasız bir insandan alacaklardı ![]() ![]() ![]() Hârisoğulları, iftihârla Hubeyb bin Adiy'i kendi âile fertlerine gösteriyorlar: - İşte babamızı öldüren ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Üzüm salkımı Hapsedildiği evde bulunan ve azatlı bir cariye olan Mâviye şöyle anlatmıştır: Hübeyb, benim bulunduğum evde bir hücreye hapsedilmişti ![]() ![]() Bir gün baktım elinde insan başı gibi kocaman bir üzüm salkımı vardı ![]() ![]() ![]() O mevsimde hem de Mekke'de üzüm bulmak asla mümkün değildi ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Ona bir isteğin var mı? dediğimde, - Bana tatlı su ver, putlar için kesilen hayvanların etinden getirme, bir de beni ödürecekleri zaman önceden haber ver, başka birşey istemem, dedi ![]() Öldürüleceği gün kararlaştırılınca gidip kendisine söyledim ![]() ![]() - Ne olur bana, bir ustura buluver ![]() ![]() ![]() Haksız yere cana kıymayız Ben de çocuğumun eline bir ustura verip, gönderdim ![]() ![]() - Eyvah bu adam çocuğu ustura ile keser o nasıl olsa öldürülecek, dedim ![]() ![]() Hubeyb, gönderdiğim usturayı çocuğun elinden alıp, çocuğu sevmek için dizine oturtmuştu ![]() ![]() - Bu çocuğu ödüreceğimi mi zannediyorsun? Bizim dînimizde böyle şey yok ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hubeyb bin Adiy ve Zeyd bin Desinne'yi öldürmek için müşriklerin kararlaştırdığı gün gelmişti ![]() ![]() Herkese haber verildi ![]() ![]() ![]() Bir isteğin var mı? Bir sabah erkenden O büyük îmânlı Sahâbînin zincirlerini çözüp, zindandan çıkardılar ![]() ![]() ![]() Bu iki Allah ve Resûlullah dostu ise, heyacanlı değildiler ![]() ![]() Az sonra bir müşrik bağırdı: - Ey Hubeyb! Sen bizim babamızı, Hâris bin Âmir'i öldürdün ![]() ![]() Hubeyb bin Adiy gâyet sâkin, şunları söyledi: - Yaşatan ve öldüren ve öldükten sonra gene diriltecek olan, yalnız Cenâb-ı Allahtır ![]() ![]() ![]() Darağacında namaz Müşrikler hayretle tekrar sordular: - Ölmeden önce son bir arzun yok mudur? - Beni bırakınız iki rekât namaz kılayım ![]() ![]() ![]() - Kıl orada ![]() Elleri ve ayakları çözülen Hz ![]() ![]() ![]() Toplanan müşrikler, kadınlar, çocuklar heyecanla onu seyrediyorlardı ![]() - Vallahi eğer ölümden korkarak namazı uzattığımı zannetmeyecek olsaydınız, namazı uzatırdım ve daha çok kılardım, dedi ![]() Böylece idam edilirken iki rekât namazı ilk kılan, âdet ve sünnet olmasına sebep olan Hubeyb bin Adiy'dir Peygamber efendimiz, onun idam edilirken iki rekât namaz kıldığını işitince bu hareketini yerinde ve uygun bulmuştur ![]() Allah ve Resûlullah sevgisi için Hârisoğulları hırsla yaklaştılar: - Artık ölmeye hazır mısın? diye sordular ![]() Aslında O'nun bağırıp çağırmasını istiyorlardı ![]() ![]() Fakat aksine Hubeyb halâ sâkindi: - Müslüman olarak öldükten sonra, ne şekilde can verirsem vereyim, önemli değil ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() - Vallahi dînimden asla dönmem! Bütün dünya benim olsa, bana verilse yine İslâmiyyetten dönem! ![]() ![]() Esselâmü aleyke Yâ Resûlallah - Şimdi senin yerine Peygamberinin olmasını, onun öldürülmesini, sen de evinde rahat oturasın ister misin? - Ben Muhammed aleyhisselâmın değil benim yerimde olmasını, Medîne'de yürürken ayağına bir diken bile batmasına asla râzı olmam! - Ey Hubeyb, İslâm dîninden dön eğer dönmezsen seni muhakkak öldüreceğiz ![]() - Allah yolunda olduktan sonra benim için öldürülmenin hiç ehemmiyeti yoktur ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Hubeyb: - Allahım! Şuracıkta düşman yüzünden başka yüz görmüyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hubeyb bu duâyı yaptığı sırada sevgili Peygamberimiz, Eshâb-ı kirâmla oturuyordu ![]() Zeyd bin Hârise şöyle anlatmıştır: Bir gün Resûlullah efendimiz Eshâbıyla otururken kendisine vahy geldiği sırada kaplayan hâl gibi bir hâl kapladı ![]() - Ve aleyhisselâm, dedi ![]() - Yâ Resûlallah bu selâmı kimin selâmına karşılık verdiniz? - Kardeşimiz Hubeyb'in selamına karşılık verdim ![]() ![]() Ve Hubeyb ile Zeyd'in şehid edildiğini Eshâbına duyurdu ![]() - İşte babalarınızı öldüren bu adamdır, diyerek gençleri üzerine mızraklarıyla saldırttılar ![]() ![]() Yüzümü Ka'be'ye çevir Bu sırada Hubeyb'in yüzü Kâ'be'ye doğru döndü ![]() ![]() Hz ![]() - Allahım eğer ben senin katında hayırlı bir kul isem yüzümü Ka'be'ye çevir, diyerek duâ etti ![]() Yüzü yine kıbleye döndü ![]() ![]() Bu esnada Hz ![]() ![]() Mekkeli müşrikler darağacına çıkardıkları Hz ![]() - Valahi ben Müslüman olarak öldürülecek olduktan sonra vurulup hangi yanım üstüne düşersem düşeyim gam yemem ![]() ![]() Hubeyb bundan sonra yüksek sesle şöyle bedduâ etti ![]() - Ey büyük ve herşeye kâdir Allahım ![]() Hâinler korkak olur Hâinler korkak olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Konuşturmayın şunu! diye bağırdılar ![]() Sonra da mızraklarını peşpeşe saplamaya başladılar, içlerinden biri göğsüne mızrağı sapladı, mızrak sırtından çıktı ![]() Hubeyb, vücudundan kanlar fışkırırken ve darağacında sallanarak son nefesini verirken, - Eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlüh diyerek şehid oldu ![]() Hubeyb bin Adiy'in cenazesi kırk gün darağacında asılı kaldı ![]() ![]() ![]() Peygaber efendimiz onun cenazesini getirmek üzere Eshâb-ı kirâmdan Zübeyr bin Avvâm ve Mikdâd bin Esved'i gönderdi ![]() Gece gizlice Mekke'ye girip Hubeyb'i asılı bulunduğu darağacından indirip deveye yükleyerek Medine'ye doğru yola çıktılar ![]() Cennetteki komşu Durumu öğrenen müşrikler büyük bir kalabalık hâlinde üzerlerine hücum ettiler ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Onlar da oradan uzaklaşıp, Medine'ye döndüler ![]() Peygaber efendimiz, Hubeyb bin Adiy için: - O benim Cennette komşumdur, buyurmuştur ![]() Bu şekilde şehid edilen Hubeyb, Ensârdan ya'nî Medîneli Müslümanlardan olup Evs kabilesindendir ![]() Hicretten önce Müslüman oldu ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Sevgili Peygamberimizin sırdaşı: HUZEYFE BİN YEMÂN Huzeyfe bin Yemân hazretleri şöyle anlatıyor: "Hendek savaşının en şiddetli safhaya ulaştığı bir sırada, bir gece yarısı Eshâb-ı kirâmdan bir grup olarak Resûlullahın yanında idik ![]() ![]() ![]() Ok ve taş atma Bu sırada müşrik ordusu, telâşa kapılıp, kendi aralarında anlaşmazlığa düşmüşlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() - Git şu kavim ne yapıyor bir bak! Yanıma dönüp gelinceye kadar onlara, ok ve taş atma ![]() ![]() ![]() Resûlullahın bu sözlerinden anladım ki, bana hiç bir zarar gelmeyecek ![]() ![]() - Allahım, onu önünden, ardından, sağından, solundan, üstünden, altından koru! Müşriklere doğru yürümeye başladım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hemen aklıma Ebû Süfyân'ı orada öldürmek geldi ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra kendimde kuvvetli bir cesâret buldum ![]() ![]() ![]() ![]() - İçinizde gözcüler ve casuslar bulunabilir, dikkat ediniz, herkes yanındakinin kim olduğuna baksın! Herkes yanında oturanın elini tutsun! Durulacak yerde değilsiniz Ebû Süfyân, aralarına bir yabancının girdiğini sezer gibi olmuştu ![]() ![]() ![]() - Ey Kureyşliler, siz durulacak gibi bir yerde değilsiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müşrik ordusu perişan bir hâlde toplanıp, Mekke'ye doğru hareket etti ![]() ![]() Müşrik ordusu çekip gidince, ben de Resûlullahın yanına döndüm ![]() ![]() - Resûlullaha haber ver ![]() Resûlullahın yanına geldiğimde, bir kilim üzerinde namaz kılıyordu ![]() ![]() Huzeyfe bin Yemân, Eshâb-ı kirâm arasında Peygamberimizin sırdaşı olmasıyla meşhurdur ![]() ![]() ![]() Eshâb-ı kirâm arasında çok sevilir ve ayrı bir itibar gösterilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Lâzım olanı bildirdik O ve Ebû Hüreyre buyurdular ki: - Server-i âlem, âlemin yaratıldığı zamandan, yok olacağı güne kadar, olmuş ve olacak şeyleri bize bildirdi ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihâvend savaşında Nu'man bin Mukarrin şehîd olunca, İslâm sancağını Huzeyfe eline alarak Hemedân, Rey ve Deynura'yı fethetmiştir ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() "Ey Nusaybin halkı! Bu gönderdiğim vâlinin, bütün emirlerine uyun ![]() ![]() Nusaybinliler, karşılamaya çıktılar ![]() ![]() ![]() ![]() - Hz ![]() ![]() ![]() Yeni vâli tebessüm ederek şu cevabı verdi: - Aranızda kaldığım müddetçe sizlerden; sâdece, kendimin ve hayvanımın yiyeceğini istiyorum ![]() ![]() Duâ eden kurtulur O şehirde, epeyce müddet bulundu ![]() ![]() ![]() - Ey Mü'minler! Fitne, önce kalblerde filizlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Yâ "Huzeyfe! Fitneden nasıl kurtulabiliriz? - Duâ eden, kurtulur ![]() - Ne zaman duâ edelim? - Namazdan sonra ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Emir üzerine hazırlandı, helâllaştı, vedâlaştı ve yola çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() Yan yana geldiler ve selâmlaştılar, kucaklaştılar ![]() - Sen, benim kardeşimsin ![]() ![]() Cenâzesini niçin kılmadın? Hz ![]() - Niçin cenâze namazını kılmadın? Resûlullahın sırdaşı Hz ![]() - Resûlullah efendimiz, bana o kişinin münâfık olduğunu açıklamıştı ![]() ![]() - Allahın Resûlü münâfıklar arasında Ömer'i de saydı mı yâ Huzeyfe? - Hayır, yâ Ömer ![]() - Peki memurlarım arasında münâfık var mı? - Sadece bir tane var ![]() ![]() Huzeyfe hazretleri, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Hz ![]() ![]() ![]() Birgün Hz ![]() - Resûlullah efendimizin fitne hakkında olan sözü hatırında olan var mı? İçlerinden Huzeyfe dedi ki: - Ey mü'minlerin emîri! Peygamberimizin bu konudaki sözü aynıyla benim hatırımdadır buyurdu ki, "Kişi ailesinden, malından, çocuklarından ve komşusundan dolayı fitneye düçâr olur ![]() ![]() - Maksadım o değil, deniz gibi dalgalanacak fitneyi soruyorum ![]() - Ey mü'minlerin emîri! Senin için endişelenecek bir şey yok ![]() ![]() Kapı kırılacak mı? - Yâ Huzeyfe! Bu kapı kırılacak mı, yoksa açılacak mı? - Ey mü'minlerin emîri! O kapı kırılacak ![]() Bu cevap üzerine Hz ![]() - Desene ümmet-i Muhammed kıyâmete kadar bir araya gelemeyecek! diyerek üzüntüsünü dile getirdi ![]() Daha sonra Huzeyfe'ye o kapının ne olduğu sorulduğunda şu cevabı vermiştir: - O kapı Hz ![]() ![]() Hz ![]() - Akşam ve sabahın olacağını bildiği gibi biliyordu, cevabını vermiştir ![]() Nitekim daha sonra Hz ![]() ![]() ![]() Kötü zaman gelecek mi? Hz ![]() Herkes Resûlullah efendimize hayırdan sorardı ![]() ![]() ![]() - Yâ Resûlallah, biz, Müslüman olmadan önce kötü kimselerdik ![]() ![]() - Evet gelecek ![]() - Bu şerden sonra, hayırlı günler yine gelir mi? - Evet gelir ![]() ![]() - Bulanıklık ne demektir? - Benim sünnetime uymıyan ve benim yolumu tutmayan kimseler ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() Cehenneme çağıranlar - Bu hayırlı zamandan sonra, yine şer olur mu? - Evet, Cehennemin kapılarına çağıranlar olacaktır ![]() ![]() - Yâ Resûlallah! Onlar nasıl kimselerdir? - Onlar da bizim gibi insanlardır ![]() ![]() - Onların zamanlarına yetişirsem ne yapmamı emredersiniz? - Müslümanların cemâ'atına ve hükümetine tâbi ol! - Müslümanların hükümeti yoksa ne yapalım? - Bir kenara çekil ![]() ![]() Huzeyfe, Hz ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı kerîmin değişik lehçelerle okunduğunu görerek, Kur'ân-ı kerîmin Kureyş lehçesi üzerine çoğaltılmasını Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hayatının çoğu savaşlarda geçen Huzeyfe bin Yemân, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir arkadaşına 300 dirhem vererek buyurdu ki: - Bu parayla, kefen alıverin ![]() Desenli bir kumaş getirdiler ![]() - Bu kefen değil, gömlek içindir ![]() ![]() Dost ânî geldi Sonra da yavaş bir sesle buyurdu ki: - Hem sizin arkadaşınız iyi bir Müslüman ise, cenâb-ı Hak; kabirde o kefeni, daha iyisiyle değiştirir ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() - Dost ânî bir baskınla geldi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Şehîdlerin efendisi: Hz ![]() Abdullah ibni Mes’ûd buyuruyor ki: Müşriklerden Velîd adında birinin bir putu vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teşrif eder misiniz? Başka bir gün şahsını görmediği bir kimse, Peygamber efendimize selâm vererek dedi ki: - Yâ Resûlallah! Kâfir olan bir cinnî sizin için münâsib olmayan şeyler söylemiş ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz, Abdullah ismindeki bu cinnînin arzûsunu kabûl ettiler ![]() ![]() ![]() Müşrikler, bu sözleri duyunca, başta Ebû Cehil olmak üzere ellerindeki putu parça parça ettiler ![]() ![]() ![]() - Ey Kureyşliler! Bana vuruyorsunuz ![]() ![]() Peygamber efendimiz, oradan ayrılıp evine geldi ![]() ![]() Bu sırada Hz ![]() ![]() ![]() - Yâ Hamza! Bana ok atacağına kardeşinin oğlunu öldürmek isteyenlere ok atsan daha hayırlı olur ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Ebû Cehil, kardeşinin oğluna, şöyle şöyle söyledi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() - Kardeşimin oğluna, kötü söz söyliyen, kalbini inciten sen misin? diyerek, boynundaki yay ile, Ebû Cehil’in başını yedi yerinden yardı ![]() Kötü şeyler söyledim Orada bulunan kâfirler Hz ![]() ![]() ![]() - Dokunmayınız, Hamza haklıdır ![]() ![]() Hz ![]() - Aman ona ilişmeyiniz! Bize kızar da Müslüman olur ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hamza, Peygamber efendimizin yanına gelip dedi ki: - Yâ Muhammed, Ebû Cehil’den intikamını aldım ![]() Sevgili Peygamberimiz buyurdu ki: - Ben, böyle şeylere sevinmem ![]() - Seni sevindirmek, üzüntüden kurtarmak için, ne istersen yapayım ![]() Îmân etmenle sevinirim O zaman Peygamber efendimiz buyurdu ki: - Ben ancak senin îmân etmen ile, kıymetli bedenini Cehennem ateşinden kurtarman ile sevinirim ![]() Bunun üzerine Hz ![]() ![]() Hakkında âyet-i kerîme geldi ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() “- Kalbimi, İslâmiyete ve Hakka meylettirmiş olduğu için Allahü teâlâya hamdolsun ![]() ![]() Kur’ân-ı kerîm okunduğu zaman, kalb ve akıl sâhibi olanların gözlerinden yaşlar akar ![]() ![]() ![]() ![]() Ey müşrikler! Aklınız başınızdan gidip, gözünüz kararıp da Onun hakkında sert, ağır ve kaba sözler, söylemeyin! Eğer böyle bir düşünceye kapılırsanız, biz Müslümanların cesedine basıp geçmeden, onu hiç kimseye vermeyiz!” Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Endişeye lüzûm yok Peygamber efendimiz, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Gelen tek bir kişidir ![]() ![]() ![]() ![]() Dışarı çıktı ve dedi ki: - Yâ Ömer! Sen ne zannedersin? Biz Abdülmuttalib evlâdıyız ![]() ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz, bu konuşmaları işitti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() - Onu görmeye dayanabilir misin? - Evet dayanırım ![]() - Öyle ise yere otur da bak! Bayıldı, arkası üstüne düştü Hz ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz, Medîne’ye hicret ettikten sonra, Kureyşli müşrikler boş durmadılar ![]() ![]() ![]() Bu durumda, Müslümanların, Suriye ticaret yollarını kesmeleri, müşrikleri ticarî ve iktisâdi bakımdan zor duruma düşürmeleri ve böylece müşrikleri yola getirmeleri îcâb ediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Doğru bir iş yaptı Mecdi bin Amr el-Cühenî, iki tarafın da müttefiki idi ![]() ![]() ![]() ![]() - İyi ve doğru bir iş yapmıştır ![]() Hz ![]() ![]() Bedir gazâsında 313 Eshâb-ı kirâm, 1000 müşrikle karşı karşıya geldi ![]() ![]() - Ey Hâşimoğulları! Kalkınız, Allahü teâlânın nûrunu söndürmek için gelenlere karşı, Hak yolunda çarpışınız ki, Allahü teâlâ zaten Peygamberinizi de bunun için göndermiş bulunuyor ![]() Dengimiz iseniz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Sizler kimlersiniz? Eğer bizim dengimiz iseniz sizinle çarpışırız ![]() Eshâb-ı kirâm da; “Ben Hamza’yım! Ben Ali’yim! Ben Ubeyde’yim!” dediler ![]() - Sizler de bizim gibi şerefli kimselersiniz ![]() ![]() Eshâb-ı kirâm, müşrikleri, önce îmâna da’vet ettiler ![]() ![]() Eshâb-ı kirâm, müşriklerin üzerine saldırdılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz, Eshâbını, böyle yiğitçe çarpışıyor gördükçe; - Onlar, Allahü teâlânın yeryüzündeki arslanlarıdır, buyurarak onları takdîr ediyordu ![]() Allahü teâlâ, Peygamberimize yardım için melekleri de savaşa gönderdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allahın arslanıyım! Peygamber efendimiz, Uhud harbinde; Hz ![]() ![]() ![]() - Ben Allahü teâlânın arslanıyım! diyerek, düşmanı önüne katmış, öldüre öldüre ilerliyordu ![]() Safvân bin Ümeyye, etrafındakilere, “Hamza nerededir? Bana gösteriniz!” diyor, savaş meydanını araştırıyordu ![]() - Bu çarpışan kim? Çevresindekiler dediler ki: - Aradığınız kimse! Abdülmuttalib oğlu Hamza! - Ben bugüne kadar, düşmanını öldürmek için saldıran, onun gibi hırslı, onun gibi gözüpek bir kimse daha görmedim ![]() Uhud’da herkes bütün güçleriyle çarpışırken, bir ara Resûlullah efendimiz ile Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Savaşın başlamasından o ana kadar tek başına 30 müşriki öldürmüştü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şehit oldu Hz ![]() ![]() Vahşî, Mekke’nin fethinden sonra, Tâiflilerle birlikte Medîne’de mescide gelip, îmân etti, affa kavuştu ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savaş bitmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Ben, şu şehîdlerin, Allahü teâlânın yolunda canlarını fedâ ettiklerine, Kıyâmet günü şâhidlik edeceğim ![]() ![]() ![]() ![]() Daha sonra Peygamber efendimiz buyurdu ki: - Bana Cebrâil aleyhisselâm gelip Hamza bin Abdülmuttalib’in göktekiler katında, “Allahın ve Resûlünün arslanıdır” diye yazıldığını haber verdi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve Aleykümselâm Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() - Birgün Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Şeyh Muhammed isminde âlim bir kimse Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Peygamber efendimizin şâirlerinden: KÂ'B BİN MÂLİK Kâ'b bin Mâlik, babasının tek oğlu olup hâli vakti yerinde idi ![]() ![]() ![]() Bunları tanıyor musun? Kavmimizden müşrik olan ba'zı kimselerle beraber, Kâ'be'yi ziyâret için Medîne'den yola çıktık ![]() ![]() - Bizi Resûlullah aleyhisselâma götür ![]() Birlikte Resûlullah efendimizi araştırdık ![]() ![]() - Mescid-i Harâm'a gidiniz! Aradığınız O zât şimdi orada amcası Abbâs ile birlikte orada oturuyor, dedi ![]() Biz tüccâr olduğu için Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Bu zâtları tanıyor musun? - Evet, tanıyorum ![]() ![]() ![]() - Şu şâir olan Kâ'b mı? Hz ![]() ![]() ![]() Kâ'b bin Mâlik ikinci Akabe bî'atının gerisini şöyle anlatmaktadır: Biz kararlaştırdığımız gibi vâdide toplandık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Akabe bî'atinden sonra Medîne'ye dönen Kâ'b bin Mâlik kabîlesinin Müslüman olmasında büyük emeği geçti ![]() ![]() ![]() Tanıyamadın mı yâ Kâ'b? Uhud savaşında bir ara şehîdlerin bulunduğu yere yöneldim ![]() ![]() - Bunları koyun boğazlar gibi boğazlayın, diye yaygara yapıyordu ![]() Biraz ötede silahlı bir Müslüman yaklaştı ![]() ![]() ![]() Ben daha bu düşüncelerden sıyrılmadan birbirlerine hücûm ettiler ![]() ![]() - Tanıyamadın mı yâ Kâ'b, ben Ebû Dücâne'yim ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() İşleriyle oyalandı Mevsim sıcaktı ve meyveler olgunlaşmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yola çıkıp arkalarından yetişmeyi düşündüm ![]() ![]() ![]() ![]() Tebük'e varıncaya kadar onun ismini anmayan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sefer sona erip de Müslümanlar Medîne'ye doğru harekete geçince, Kâ'b'ı müthiş bir endişe ve telâş kapladı ![]() ![]() ![]() Nitekim Resûlullahın Medîne'ye geldiği haberi ulaşınca Kâ'b doğruca Peygamberimizin huzuruna gidip ona hakîkatı olduğu gibi söylemeye karar verdi ![]() "Resûlullah efendimizin huzûruna varınca selâm verdiğim zaman, bana gazâblı bir gülümseyişle, "Gel" buyurdular ![]() ![]() - Seni geride bırakan nedir? Bana yardım etmek üzere Akabe'de bana bî'at etmemiş miydin? - Evet, yâ Resûlallah! Allahü teâlâya yemin ederim ki, sizden başka şu dünya halkından birisinin yanında bulunsaydım, özür beyân ederek onun gazâbından kurtulabileceğimi zannederdim ![]() ![]() Hiç bir özrüm yoktur - Vallahi, biliyorum ki, bugün yalan söyleyip sizi memnun etsem de Allahü teâlâ sizi bana gücendirebilir ![]() ![]() Lâkin ben doğruyu söylemekle Allahtan hayırlı netîce beklerim ![]() ![]() ![]() Kâ'b Resûlullaha doğruyu söylerken gözleri önünde, ba'zı münâfıklar yalan mâzeretlerle Peygamberimizin huzuruna çıkmışlar; Peygamberimiz de bunların bu mâzeretlerini kabûl ederek kalblerinde yatan niyeti Allaha havâle etmişti ![]() ![]() Kâ'b bin Mâlik'in bu şekilde mâzeret belirtmemesi üzerine Resûlullah efendimiz buyurdu ki: - İşte Kâ'b doğru söyledi ![]() Âciz duruma düştün Kalktım ![]() - Vallahi, biz, seni bundan önce bir günâh işlemiş kimse olarak bilmiyoruz ![]() Vallahi, Selimeoğulları, beni kınamaya o kadar devam ettiler ki, nihayet Resûlullah efendimizin yanına dönmek, kendimi yalanlamak istedim ![]() - Bu duruma düşen benden başka, benimle birlikte bir kimse var mıdır? - Evet! İki kişi daha vardır ![]() ![]() ![]() - Kimdir onlar? - Mürâre bin Rebî-ül-Amrî ile Hilâl bin Ümeyye-tül-Vâkıfî'dir! Bu iki zâtın, sâlih ve kendileri örnek tutulacak kişiler olduklarını, Bedir savaşında bulunduklarını bana hatırlattılar ![]() ![]() ![]() - Arkadaşlarının sözlerini dinleme! Doğruluk üzerinde dur! İnşâallah, herhalde, Allahü teâlâ, senin için bir genişlik, bir çıkar yol yaratır ![]() Bu zâtların hâlleri etrafa yayılınca, herkes onlara yabancı gibi davranmaya başladı ![]() ![]() ![]() Allah ve Resûlü daha iyi bilir Resûlullaha yakın yerlerde oturmaya dikkat ediyor ve bu esnâda onun çehresine bakmaya çalışıyordu ![]() ![]() - Ey Ebû Katâde! Allah için soruyorum ![]() Fakat cevap alamadı ![]() ![]() - Allah ve Resûlü daha iyi bilir ![]() Bunun üzerine Kâ'b mahzûn bir şekilde, gözyaşları içinde oradan ayrıldı ![]() Günler geçti, haftalar birbirini kovaladı ![]() ![]() ![]() ![]() - Efendinizin size uygunsuz muâmelede bulunduğunu duydum ![]() ![]() ![]() Tereddütsüz reddetti Bir tarafta haftalardır yüzüne bakmayan, kendisiyle konuşmak tenezzülünde bile bulunmayan arkadaşları, diğer bir tarafta da izzet, ikrâm ve haşmet teklif eden bir da'vet vardı ![]() Düşman, Kâ'b'ın bu zayıf anını değerlendirmek istiyordu ![]() ![]() Tam bu esnâda, Kâ'b'ın durumunu daha da zorlaştıran bir emir daha geldi ![]() ![]() ![]() Çile biteceğine daha da şiddetleniyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Ama mü'minler cemâ'atinden ayrılmak, Allah ve Resûlünü terketmek akıllarından bile geçmiyordu ![]() ![]() Ey Kâ'b, müjde! "İnsanların bizimle konuşmalarının yasaklandığı günden 50 gece sonrasında, gecenin sabahında sabah namazını kıldım ![]() ![]() ![]() - Ey Mâlik'in oğlu Kâ'b, müjde, müjde! Kurtuluş günü gelmişti ![]() ![]() Peygamber efendimiz sabah namazından sonra, bu üç Sahâbînin tevbelerinin kabûl edildiğini halka ilân etmişti ![]() ![]() Kâ'b bin Mâlik, bundan sonrasını ve Peygamberimizin yanına gidişini şöyle anlatır: "Hemen Resûlullah efendimize gittim ![]() ![]() ![]() Mescide varıp girdim ![]() ![]() Kâ'b bin Mâlik anlatmasına şöyle devam etti: "Kendisine selâm verdiğim zaman, Resûlullah efendimiz, sevinçten yüzü şimşek çakar gibi bir hâlde olarak bana buyurdu ki: - Seni, öyle bir günün hayır ve saâdetiyle müjdelerim ki, o, annenin doğurduğu günden beri geçirdiğin günlerin hayırlısıdır! Sen, hiç bir zaman, üzerine doğmamış olan hayırlı güne gel! Bunun üzerine Peygamber efendimize sordum: - Yâ Resûlallah! Bu müjde, Senden mi, yoksa, Allahü teâlâdan mı? - Hayır! Benden değil, Allahü teâlâdandır! Yüzü ay gibi parlardı Zâten, Allahü teâlâ tarafından sevindirildiği zaman, Resûlullahın yüzü, sevinçten, ay parçası gibi parıldardı ![]() ![]() Resûlullah aleyhisselâmın önüne oturunca dedim ki: - Yâ Resûlallah! Hem tevbemin kabûlüne şükür için, hem de Allahın ve Resûlünün rızâsını kazanmak için sadaka olarak malımdan sıyrılıp çıkacağım! Resûlullah aleyhisselâm buyurdu ki: - Malının bir kısmını yanında tut ![]() ![]() Bunun üzerine dedim ki: - Öyle ise, Hayber'de hisseme düşmüş olan malı, yanımda tutar, kendime alıkorum ![]() ![]() Vallahi, Resûlullah efendimize, bunları söylediğimden beri, Müslümanlardan hiç bir kimse bilmiyorum ki, doğru söylemek husûsunda, Allahü teâlânın bana yaptığı imtihandan daha güzel imtihanı ona yapmış olsun! Resûlullah efendimize, bunları söylediğimden bu güne dek yalan bir şey söylemek, aklımdan bile geçmemiştir ![]() Allahü teâlâyı ananlar müstesnâ Günün birinde, şâirler için âyet-i kerîme indi ![]() (Onlara, şâirlere ancak, sapıklar uyarlar ![]() ![]() ![]() Bu şiddetli hitap karşısında, Hz ![]() ![]() (Ancak îmân edip, iyi işler yapanlar ve Allahı çok ananlar müstesnâ ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimizin şâirlerinden olan Hz ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Resûlullahın süvârilerinden: MİKDÂD BİN ESVED Hicretin ikinci yılında Bedir savaşı başlayacağı sırada, Peygamberimiz Eshâbın ileri gelenlerini toplayıp onlarla istişâre etti ![]() ![]() Harp için hazırlıkları yok sayılırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Hiçbir hizmet ve fedâkârlıktan geri durmayız, diyerek, Resûlullahın dilediği gibi hareket etmesini istediler ![]() Ne ise bize bildir Hz ![]() -Ey Allahın Resûlü! Cenâb-ı Hakkın emirleri ne ise, bize bildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sözleri işiten sevgili Peygamberimizin mübârek yüzleri aydınlandı ![]() ![]() ![]() Onun, bu ferâgat ve şecâat misâli sözlerinden son derece memnun olan Peygamberimiz, ona duâ etti ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Bedir savaşında büyük bir kahramanlık gösteren Mikdâd bin Esved, bu savaşta İslâm ordusunda süvâri idi ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Sütleri paylaşınız Bir gün Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Şunları sağınız da, sütleri paylaşınız! Sevinerek öyle yaptılar ve açlıktan kurtuldular ![]() ![]() Her akşam hâne-i saâdete, Peygamber Efendimizin huzûr verici evlerine gelirler, kendilerine ayrılan odaya girmeden önce, keçileri sağarlar, karınları doyuncaya kadar içerler, Peygamber efendimizin paylarını da ayırırlardı ![]() İki cihânın Sultânı, şâyet onlardan sonra gelirlerse, uyanık olanların duyacağı, fakat, uyuyanları uyandırmayacak bir sesle; selâm verirler, gece namazlarını kılarlar, süt kabındaki kendi paylarına ayrılan sütü içerlerdi ![]() Bir akşam Peygamber efendimiz, Ensâra da’vetli idiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir türlü uyuyamıyordu İşte o duygularla, Peygamber efendimizin süt payını da içiverdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yattığı yerde, bir türlü uyuyamıyordu ![]() ![]() ![]() Nihâyet Peygamber efendimiz teşrîf ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() - Yâ Rabbî! Bize yedirenlere, Sen de yedir ![]() ![]() Kulaklarına inanamıyan Hz ![]() ![]() ![]() Az önce onları sağmıştı, fakat, “Hangisinde süt bulursam, biraz alayım da, Peygamber efendimize takdîm edeyim” diye karar verdi ![]() Hayretle gördü ki, keçilerin hepsi de sütlüydü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dökmeden getirdi ![]() - İçiniz yâ Resûlallah! Peygamber efendimiz hayretle sordular: - Yâ Mikdâd! Sizler bu gece, süt içmediniz mi? O tekrar ricâda bulundu: - İçiniz, yâ Resûlallah! Ne oldu, yâ Mikdâd? Sevgili Peygamberimiz alıp içtiler ![]() ![]() ![]() Büyük lezzet ve haz duymuştu ![]() ![]() - Ne oldu yâ Mikdâd? O da, bütün yaptıklarını ve üzüntüsünü bir bir anlattı ![]() - Bu hâl, cenâb-ı Hakkın bizlere rahmetidir ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok kırıldığını anlayan sevgili Peygamberimiz, kendisini memnûn etmek istediler ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() - Yâ Resûlallah! Ben bir kâfirle dövüşürken, o, bir kolumu kesse, sonra da, ağaç arkasına sığınıp, “Allah rızâsı için, Müslüman oldum” dese, onu öldürmek, benim için câiz midir? Peygamber efendimiz buyurdular ki: - Hayır! Onu öldürme! - Fakat o, benim kolumu kestikten sonra Kelime-i Şehâdet getirmiş bulunuyor ![]() Onu öldürme! Allahü teâlânın Resûlü tekrar buyurdular ki: - Onu öldürme! Çünkü, Müslüman olduktan sonra öldürürsen, onun “şehâdet” getirdikten önceki hâline dönersin ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() “Sana yardım için, dört Müslümanı yolluyorum! Çünkü onların her biri, bin askere bedeldir ![]() ![]() “Bin kişiye bedel” Müslümanlardan biri de, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin Medîne’ye hicretlerinden 24 yıl sonra idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halîfe daha sonra, Hz ![]() ![]() - Ey Resûlullahın süvârisi! Beni kabrime koyar koymaz, sen de, bu 6 Müslümanı bir eve topla! Aralarından birini halîfe seçmedikçe onları bırakma, emrini verdi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Toprakla bulayınız! Bir müddet sonra Halîfenin huzûruna, ba’zı işadamları geldiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Niçin böyle yaptığını soranlara da buyurdu ki: - Çünkü Resûl-i Kibriyâ; “Yüzünüze karşı sizi övenlerin yüzlerini, toprakla bulayınız” buyurmuşlardı ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O devirde yaşasaydınız! Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Sizleri bunu söylemeye sevk eden nedir? O devirde yaşasaydınız, Resûlullaha karşı tavrınızın ne olacağını biliyor musunuz? Allaha yemîn ederim ki, Resûlullah efendimiz, kendisine uymayan ve tasdîk etmeyen pek çok kavimle karşılaşmıştı ![]() Hâlbuki Allahü teâlânın sizi bu devirde yaratması sebebiyle, Resûlullahın size getirdiklerini tasdîk ederek, yalnız Allahı biliyor ve ona îmân ediyorsunuz ![]() ![]() İnsanların azgınlıkları sebebiyle Peygamberler gönderilmiştir ![]() ![]() O Kur’ân-ı kerîmi getirdi, onunla hakkı ve bâtılı birbirinden ayırdı ![]() ![]() Kimsenin Cehenneme gitmesine katiyyen sevinmezdi ve îmân etmesini arzûlar, bunun için çırpınır, Cehennemden kurtulmasını isterdi ![]() ![]() ![]() Sevmemi emir buyurdular Hz ![]() ![]() ![]() ![]() - Ey Müslümanlar! Sevgili Peygamberimiz bizlere bildirdiler ki: “ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cenâze namazını bizzat, Hz ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Mekke’de, kendisini çok seven Esved bin Abd-i Yegus, Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hicrete izin verildi İslâmiyeti kabûl eden Hz ![]() ![]() ![]() Müslümanları her gördükleri yerde yakalayıp hapsediyorlar, akla ve hayâle gelmedik işkenceler yapıyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mikdâd bin Esved Medîne’ye gelince, Resûlullah efendimiz, onu haber toplaması için Meke’ye gönderdi ![]() ![]() ![]() İşte bu sıralarda Mekkeli müşrikler, birkaç koldan Medîne’ye akın için hazırlanmışlar, keşfe çıkmışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Kur’ân-ı kerîme sarılınız! Çünkü o şefâ’at eden ve şefâ’ati kabûl edilendir ![]() ![]() ![]() Kim de Kur’ân-ı kerîmin emirlerine sırt çevirirse, Cehenneme gider ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan kalbi Hz ![]() ![]() ![]() Ben, bir adamın sonunu görmeden onun hakkında iyi veya fena bir şey söylemem! Çünkü buna dâir Resûlullahtan bir şey sorulmuştu da, şu cevâbı vermişti: “İnsan kalbi kadar değişen bir şey yoktur!” Cenâb-ı Hak bizleri de, Onlara kavuştursun, âmin ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram) |
![]() |
![]() |
#25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Sahabelerin Hayatları (Eshab-İ Kiram)Resûlullah efendimizin fedâîlerinden: MUHAMMED BİN MESLEME Bedir savaşından sonra Mekkeli müşriklerin ölüleri hakkında ağıtlar, şiirler söyleyerek müşrikleri kışkırtan, Peygamberimize ve Müslümanlara dil uzatarak fitne çıkartan, hattâ Peygamberimize suikast tertiplemeye kalkışan Kâ’b bin Eşref adlı bir Yahûdî zengini vardı ![]() - Kâ’b bin Eşref’i kim öldürür? Çünkü o, Allah ve Resûlüne ezâ etmiştir ![]() Muhammed bin Mesleme dedi ki: - Yâ Resûlallah! Ben onu senin için öldürür, onun sesini kısarım ![]() Bunun üzerine Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: - Gücün yeterse bu işi yap! Berâber öldürürüz Bunun üzerine Muhammed bin Mesleme, evine döndü ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, birlikte Peygamber efendimize gelerek dediler ki: - Yâ Resûlallah! İzin buyurursanız, biz Kâ’b ile konuşurken, sizinle ilgili olarak onun hoşuna gidecek ba’zı sözler söylemeliyiz ![]() - Bu husûsta istediğinizi söylemeniz size helâldir ![]() Muhammed bin Mesleme ve arkadaşları, aralarında istişâre yapıp bir plân hazırladılar ![]() - Şu Muhammed, bizden sadaka istedi ![]() ![]() ![]() - O sizi daha da bıktıracak ![]() - İşte ona bir defa uymuş bulunduk ![]() ![]() ![]() - Evet vereyim, fakat bana bir şeyi rehin vermelisiniz ![]() Silâhlarımızı veririz Muhammed bin Mesleme ile yanındakiler sordu: - Ne istersin? - Kadınlarınızı rehin isterim! - Kadınlarımızı sana nasıl rehin verebiliriz? Sen yakışıklı birisin ![]() ![]() - O zaman oğullarınızı rehin verin! - Onları da rehin veremeyiz ![]() ![]() ![]() Kâ’b bu teklifi kabûl etti ![]() ![]() Muhammed bin Mesleme, belirtilen gece Kâ’b’ın kalesinin yanına gitti ![]() ![]() ![]() Durum bana iyi gelmiyor Kâ’b gelenleri karşılamak için aşağı inerken Kâ’b’ın karısı dedi ki: - Bu saatte nereye gidiyorsun? - Gelenleri karşılamaya iniyorum ![]() - Bu durum bana pek iyi gelmiyor ![]() ![]() - Yok yok zannettiğin gibi değil, onlar Muhammed bin Mesleme ile süt kardeşim Ebû Nâile’dir ![]() ![]() ![]() ![]() - Yine de sen aşağı inme! Onlarla konağın damından konuş! - Yiğite yaraşan, çarpışmaya, süngülenmeye da’vet edilse bile icâbet etmektir ![]() Kâ’b böyle söyledikten sonra aşağı indi ![]() Muhammed bin Mesleme, bu arada üç kişiyi kaleye soktu ![]() ![]() - Kâ’b gelince, ona saçını koklayacağımı söyler, başını tutup koklarım ![]() ![]() ![]() Kâ’b bin Eşref, güzel giyinmiş bir şekilde güzel koku saçarak, onların yanına gelmişti ![]() ![]() - Dünyanın en güzel kokularını kullanırım ![]() Muhammed bin Mesleme dedi ki: - Güzel kokulu saçını koklamama izin verir misiniz? Kâ’b, müsâade ettiğini söyledi ![]() - Allah ve Resûlullah düşmanına vurunuz! İlk kılıç vurulduğunda, Kâ’b şiddetle bağırdı, ancak ölmedi ![]() ![]() ![]() ![]() Murâdınıza erdiniz Fedâîler bundan sonra oradan sür’atle uzaklaştılar ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed bin Mesleme, Resûlullah efendimize, Kâ’b’ın öldürüldüğünü haber verdi ![]() - Murâdınıza erdiniz ![]() - Evet yâ Resûlallah! Allahın ve Resûlullahın bir düşmanı daha hak ettiği cezâyı buldu, dediler ![]() Kâ’b’ın öldürülmesi, hicretin üçüncü yılının Ramazan ayında oldu ![]() ![]() ![]() - Nâdiroğulları Yahûdîlerine git! Onlara, (Resûlullah beni size; “Yurdumdan çıkıp gidiniz! Burada benimle birlikte oturmayınız! Siz bana bir suikast plânı kurdunuz! Size on gün süre tanıyorum ![]() Hikmet konuşacak dememiş miydiniz? Bu emir üzerine Muhammed bin Mesleme, Nâdiroğulları Yahûdîlerinin yurduna varınca, onlara dedi ki: - Mûsâ aleyhisselâma Tevrat’ı indirmiş olan, Allah aşkına doğru söyleyiniz: Muhammed aleyhisselâm Peygamber olarak gönderilmeden önce, Tevrat önünüzde iken, size geldiğim ve şu meclisinizde bana Yahûdîliği teklif ettiğiniz zaman ben size, “Vallahi ben aslâ Yahûdî olmam” demiştim ![]() ![]() ![]() ![]() Yahûdiler bunu itiraf etmelerine rağmen İslâmiyeti kabûl etmemişlerdi ![]() ![]() ![]() Hayber gazvesinde, Hayber kalelerine yapılan hücumlarda en önde bulunuyordu ![]() ![]() - Yâ Resûlallah! Bugün çok üzgünüm ![]() ![]() Sana müjde Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki: - Düşmanlarla karşılaşmayı istemeyiniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayatı muharebe meydanlarında geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|