![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Kâbe Duvarlarının Örülüşü ve Hacerü'l-Esved Üzerinde Çıkan Anlaşmazlığın Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kureyşliler; Kabe'nin dubarlarını bir sıra taş, bir sıra da ahşap bağlama kirişleriyle örerek yükselttiler ![]() Ahşap bağlama kirişleri, altlı üstlü taş sıralarının aralarına konulmakta idi ![]() Duvarlar örülüp Hacerü'l-Esved'in konulacağı yere ulaşıldığı zaman, Kureyş kabileleri arasında anlaşmazlık çıktı ![]() Her kabile: "Onu yerine koymaya biz daha layı kız !"[215] "Onu yerine koymayı biz üzerimize alacağız!" dedi ![]() Kureyşlilerden bir kabile: "Onu yerine biz koyacağız!" dediği zaman, başka bir kabile: "Hayır! Onu yerine biz koyacağız!" diyerek direndi ![]() Her kabile, onu tek başlarına kaldırıp yerine koymak istediler ![]() Söz çoğaldı ![]() İş kıskançlığa ve ihtirasa dönüştü ![]() Aralarında sert tartışma ve çekişmeler başladı ![]() Abdi Menaf ve Zühre oğulları: "Hacerü'l-Esved'in yeri, yapımı, bize düşen duvarın içindedir!" dedi ![]() Teym ve Mahzum kabileleri de: "O, bize düşmüş olan duvardadır!" dedi ![]() Diğer kabileler ise: "Rükn, üzerinde kur'a çektiğimiz hususlardan değildir!" dediler ![]() Sonunda, her biri bir tarafa dağıldılar ![]() Abduddar oğulları, ortaya içi kanla dolu bir çanak getirdiler ve Adiyy b ![]() ![]() Andlarını sağlamlaştırmak için de, ellerini o kanla dolu çanağın içine soktular! Bundan dolayı, onlara "Kan yalayıcı" adı takıldı ![]() Kureyşliler, bu iş üzerinde dört veya beş gece durdular ![]() O zaman, Kureyşlilerin en yaşlısı olan[220] Ebu Ümeyye b ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey kavmim! Biz ancak iyilik istiyoruz, kötülük istemiyoruz ![]() Siz bu hususta birbirinize karşı kıskançlık yansına girmeyiniz ![]() Çünkü, siz anlaşmazlığa düştüğünüz zaman, işleriniz dağılırda, sizdeki ne sizden başkaları göz dik*erler!" dedi ![]() Bunun üzerine, Kureyşliler Mescid-i Haram'da toplanarak aralarında konuştular, birbirlerine karşı insafa geldiler ![]() Ebu Ümeyye b ![]() "Ey Kureyş cemaatı! Aranızda anlaşamadığınız bu işte, Mescid'in şu kapısından ilk girecek olanı, aranızda hakem yapınız! Aranızdakini, o halletsin!"[223] diyerek Mescid-i Haram'ın Beni Şeybe kapısına işaret etti ![]() Kureyşliler: "Razıyız ve onun vereceği hükme boyun eğeceğiz!" dediler ![]() O sırada, üzerinde siyah, beyaz çizgili A'râb işi ince ihramı bulunduğu halde,[226] Mescid-i Haram'ın Benî Şeybe kapısından[227] içeriye ilk giren, Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() Kureyşliler, onu görür görmez: "İşte, el-Emîn! Razıyız ona!" dediler ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kureyşliler; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Çünkü; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Konuya komşuya karşı insanların en iyi davrananı, sakinlik ve yumuşak huylulukta en ulusu idi ![]() Doğru sözlülük ve güvenilirlikte insanların en başta geleni, insanlan alçaltan kötülüklerden de en uzak bulunanı idi ![]() Yüce Allah, her iyiliği, her üstün meziyeti onda toplamıştı ![]() Bunun için, kavmi arasında en çok el-Emîn diye anılırdı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Haydi, bana bir örtü getiriniz!" buyurdu ![]() Hacerü'l-Esved'i eliyle tutup, getirilen örtünün içine koydu ![]() "Beytullahın dört duvarını yıkıp üzerlerine almış bulunan dört kabile topluluğundan birer adam gelsin!" buyurdu ![]() Utbe b ![]() Ebu Zem'a, Ebu Huzeyfe Velid b ![]() Kays b ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Sizden her biriniz, kabilesi adına, örtünün birer ucundan tutsun ve sonra da, hep birden onu yukarı doğru kaldırınız!" buyurdu ![]() Abdi Menaf oğulları adına, Utbe b ![]() Kabilesi adına Ebu Zem'a örtünün ikinci ucunu; Kabilesi adına Ebu Huzeyfe Velid b ![]() Kabilesi adına Kays b ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() "Hayır!" dedi ve onu uzaklaştırdı, Kendisinin getirdiği taşı uzattı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Necidli adam, kendisinin uzaklaştırıldığına kızdı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bizden olmayan kişi, Beytullah'ı bizimle birlikte yapamaz!" buyurdu ![]() Bunun üzerine, Necidli: "Şaşılır o kavmin haline ki, kendileri şeref, akıl ve servet sahibi olduklan halde, yaşça en küçükleri*ni, servetçe en fakirlerini en şerefli işlerinin başına geçirdiler, kendilerine reis yaptılar! Olanca üstünlüklerine rağmen, ona sanki hizmetçi oldular! Fakat, vallahi, o onlara galip gelecek,[241] hâkim olacak,[242] onların topluluklarını dağıtacak,[243] rızıklarını aralarında bölüştüre çektir! [244] Siz, yaşça en küçüğünüze, malca en fakirinize güvendiniz ve şu en şerefli işinize onu vekil ettiniz !?[245] Bundan sonra, onun hal ve şanı yücelecek, haberi pek büyük olacaktır!" dedi ![]() Sanıldığına göre, Necidli adam,[247] insan suretine girmiş[248] şeytandı ![]() Kâbe Yüksekliğinin Onsekiz Arşına Çıkarılışı Hacerü'l-Esved Peygatm berim iz (a ![]() ![]() ![]() Kabe'nin tavanına kadar ahşap bağlama kiriş sıralan 15, taş sıralan da 16 oldu ![]() Kureyşiler; Kabe'nin, kendilerinden önce dokuz arşın olan yüksekliğine dokuz arşın daha eklediler ![]() Böylece, Kabe'nin yerden tavana kadar yüksekliği on sekiz arşını buldu ![]() Kâbe'nin Tavanlanışı Kabe'nin duvarları, bir sıra taş, bir sıra ahşap bağlama kirişleriyle örülüp tavan seviyesine yük*seltildiği zaman, Rum marangoz Bakom, Kureyşlilere: "Kabe'nin tavanının kubbeli mi, yoksa düz mü olmasını istersiniz?" diye sordu ![]() Kureyşliler: "Hayır![254] Rabbimizin Beytinin tavanını,[255] düz olarak yap" dediler ![]() Böylece, Kabe'nin tavanını düz yaptılar ![]() Kabe'nin son ahşap sırası üzerine on beş hezen (kiriş) attılar ve tavanı onun üzerine koydular ![]() Kabe'nin içinden de, iki sıra halinde,[259] altı direk diktiler ![]() Kabe'nin Şam tarafındaki duvarından Yemen tarafındaki duvarına kadar, her sırada üç direk bulunuyordu ![]() Kâbe'nin Damına Oluk ve İçeride Dam Merdiveni Yapılışı Kabe'nin damına, dam suyunu Hicr mahalline akıtacak biçimde bir oluk;[262] Kabe'nin içinden, damı*na çıkmak için de, Şam köşesinden ahşap bir merdiven yaptılar ![]() Kâbe'nin Duvar ve Direklerinin Yaldızlanışı, Direklerin Çizilen Resimlerle Süslenişi Kabe'nin tavanını, içindeki direklerini ve duvarlarını yaldızladılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbrahim (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâbe'ye Kapı Takılışı, Kâbe Mallarının Depoya Konuluşu ve Kâbe'ye Yemen Bürüdünden Örtü Örtülüşü Kureyşliler; Kabe'ye, kilitlenir, açılır bir kapı da taktılar ![]() Kabe yıkılacağı zaman, Ebu Talha'ya emaneten bırakmış oldukları mallan ve zinet eşyasını getirtip Kabe'nin deposuna yerleştirdiler ![]() İsmail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [1] İbn S a'd, Tab akâtü' l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [2] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [3] Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c ![]() ![]() ![]() [4] İbnİshak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [5] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() [6] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [7] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [8] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [9] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() [10] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [11] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [12] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [13] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [14] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() [15] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [16] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [17] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [18] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [19] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [20] Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [21] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [22] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [23] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [24] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [25] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() ![]() [26] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [27] Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [28] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [29] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() [30] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [31] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [32] İbn Habib, Kitâbu'l-muhabber, s ![]() ![]() ![]() ![]() [33] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [34] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [35] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [36] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [37] İbn Esîr, Nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [38] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [39] Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [40] Mes'ûdî, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [41] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [42] İbn Sa'd, Tabakât ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [43] Mâverdi, Ahkâmu's-Sultâniye, s ![]() ![]() [44] Taberî, Târîh, c ![]() ![]() ![]() [45] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [46] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [47] İbn İshak,İbnHişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [48] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [49] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [50] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [51] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [52] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [53] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [54] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [55] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [56] Vâhidi, Esbâbü'n-nüzûl, s ![]() ![]() [57] İbn İshak, Kitâbu'l-m übtedâ ve'l-m e b'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [58] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [59] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [60] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [61] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [62] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [63] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [64] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [65] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() [66] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [67] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() [68] İbn Sa'd ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [69] Bakara: 2/127 ![]() [70] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [71] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [72] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [73] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [74] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [75] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [76] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [77] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [78] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [79] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [80] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [81] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [82] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [83] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [84] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [85] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [86] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [87] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [88] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [89] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [90] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [91] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [92] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [93] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [94] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [95] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [96] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [97] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [98] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [99] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [100] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''[101] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [102] Mes'ûdî, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [103] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [104] Mes'ûdî, Murûc, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [105] Mes'ûdî, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() [106] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() [107] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [108] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [109] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [110] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [111] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() [112] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [113] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [114] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() [115] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [116] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [117] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [118] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [119] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [120] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [121] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [122] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [123] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [124] Ebu Muaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [125] İbn İshak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [126] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [127] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [128] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [129] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [130] Ezrakî, Ahbâru M ekk e, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [131] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [132] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [133] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [134] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [135] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [136] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [137] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [138] Şüheylî, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [139] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [140] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [141] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [142] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [143] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [144] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [145] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [146] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [147] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [148] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [149] İbn İshak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [150] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [151] İbn İshak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [152] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [153] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [154] İ bn İ shak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [155] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [156] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [157] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [158] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [159] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [160] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [161] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [162] İbn İshak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [163] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Ezrakî'ye göre: Veli d b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [164] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [165] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [166] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [167] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [168] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [169] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [170] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() * Ebu Kubeys dağı ile Kuaykıan dağı (Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [171] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [172] Ezraki, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [173] Ezraki, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [174] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [175] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [176] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [177] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [178] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [179] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [180] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [181] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [182] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [183] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [184] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [185] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [186] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [187] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [188] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() [189] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [190] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [191] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [192] Abdurrezzak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [193] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [194] Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() [195] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [196] Belâzurî, Fütûhu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [197] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [198] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [199] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [200] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [201] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [202] Ezrakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [203] Malik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [204] Müslim, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() [205] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [206] Abdurrezzak, Musannef, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [207] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [208] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [209] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [210] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [211] Ezrakî ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [212] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [213] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [214] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [215] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [216] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [217] Zehebî, Târihu'l-İslâm, s ![]() ![]() [218] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [219] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [220] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [221] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [222] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [223] İbn İshak, İbn Hisam , c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [224] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() [225] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [226] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() [227] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [228] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [229] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [230] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [231] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [232] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [233] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [234] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [235] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [236] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [237] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [238] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [239] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [240] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() [241] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [242] Mes'ûdî, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() [243] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [244] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [245] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [246] Mes'ûdî, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() [247] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [248] Süheylî, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [249] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [250] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [251] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [252] Eirakı, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [253] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [254] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() [255] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [256] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() [257] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [258] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [259] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() [260] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [261] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [262] Ezrakî ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [263] M ![]() ![]() [264] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [265] Ezrakı, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [266] İbn İshak, İtan Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [267] Mes'ûdi, Murûcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [268] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [269] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''VAHYİN GELİŞİ Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() 1) Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Öleceğini anlayınca, Medineli Yahudilere: "Ey Yahudi cemaatı! Yemesi, içmesi bol bir yerden, beni bu yoksulluk ve açlık yurduna getiren şeyin ne olduğunu sanırsınız?" dedi ![]() Yahudiler "Sen, daha iyi bilirsin!" dediler ![]() İbn Heyyiban: "Ben, bu memlekete, ancak, gelme zamanı çok yaklaşmış bulunan ve buraya hicret edecek olan O Peygamberi gözlemek üzere gelmişimdir! Onun, yakında peygamber olarak gönderilmesini ve benim de ona tâbi olmamı umduğum kendisinin gelme zamanı çok yakındır ![]() Ey Yahudi cemaatı! Ona tâbi olmakta hiç kimse sizi geçmesin! Çünkü, o, kendisine karşı koyanların kanlarını dökmek, çocuklarını, kadınlarını esir etmek selahiyetiyle gönderilecektir ![]() Siz, bu hususta ondan korunamazsınız!" dedi ve sonra, öldü ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Esselâmü aleyke yâ Rasûlallah!=Selam olsun sana, ey Allah'ın Resûlü!" diyerek kendisini selam*lamamış olsun! Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bu da, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ashabdan Cabir b ![]() ![]() ![]() "Mekke'de bir taş tanırım ki, ben peygamber olarak gönderilmeden önce, bana selam verdi ![]() ![]() Sanıldığına göre, bu taş Hacerül-Esved idi ![]() Bunun, Hacerü'l-Esved'den başka bir taş olup Mekke'de Zükaku'l-Hacer diye tanınan sokakta bulunduğu[12] ve "Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() "Peygamber (a ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisinin el ve ayak parmaklan kalınca; başı, vücut yapısıyla dengeli biçimde, büyükçe idi ![]() Omuzlan, dizleri ve bilekleri, kemikli idi ![]() Göğsünde, göbeğine kadar çizgi halinde uzanan ince kıllar vardı ![]() Karnında ve göğsünde, bundan başka kıl yoktu ![]() Peygamber (a ![]() ![]() ![]() Kendisinin saçı, ne kıvırcık, ne de düzdü ![]() Sakalı, sıktı ![]() Yüzü, az değirmi olup, yusyuvarlak değildi ![]() Boynu, uzun, gümüş gibi pâk, ve parlaktı ![]() Teni, kırmızı ile karışık aktı ![]() Yüzünün teri, inci gibi idi ![]() ![]() Gözleri, büyükçe idi ![]() Gözbebeklerinin siyahı, pek siyahtı ![]() Gözlerinin beyazında biraz kırmızılık vardı ![]() Vücudu, ne zayıf, ne de şişmandı ![]() Bakmak istediği tarafa, bütün vücudu ile dönerek bakardı ![]() İki küreğinin arası, enli idi ![]() Omuz küreklerinin arasında peygamberlik hâtemi vardı ![]() Peygamber (a ![]() ![]() ![]() Onun yüce haslet ve meziyetlerini anlatmak isteyen kimse 'Ben, ne ondan önce, ne de sonra, onun bir benzerini daha gördüm!1 demekten kendini alamazdı ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() "Her ululuk, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Onun yüzü, ayın ondördü gibi parlardı ![]() O, uzuna yakın orta boylu idi, kısa boylu değildi ![]() Kendisinin saçı, ne dümdüzdü, ne de kıvırcıktı ![]() Saçı, kendiliğinden ikiye aynlıp yanlarına dökülürse, oldukları gibi bırakırdı ![]() Birleştiklerinde de onları ayırmaz, oldukları gibi bırakırdı ![]() Saçını uzattığı zaman, onlar kulaklarının memesini aşardı ![]() Teni, kırmızıyla karışık, ak ve güzeldi ![]() Alnı, açık ve genişti ![]() Kaşları, uzun ve kavisli idi ![]() Kaşlarının uçları ince, araları çok yakındı, fakat çatık değildi ![]() İki kaşının arasında bir damar vardı ki, kızgınlık zamanında kabanr, görünürdü ![]() Yüzünün iki kaş arasında başladığı yer yüksekçe, burnunun ucu da ince idi ![]() Yüzündeki ölçülülük ve denklik, dikkat edenlerin gözünden kaçmazdı ![]() Burnunda, ayrı bir parlaklık da vardı ![]() Sakalı, sıktı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ağzı, tabiî büyüklükte idi ![]() Dişleri, inci taneleri gibi idi ![]() Bütün uzuvlan düzgündü ![]() Vücudu sıkı etli idi ![]() Karnı ve göğsü bir seviye idi, çıkık değildi ![]() Göğsü ve iki küreğinin arası genişti ![]() İri yapılı ve iri kemikli idi ![]() Soyunduğu zaman, vücudundan nur saçıl irdi ![]() Vücudu kıllı değildi ![]() ![]() Bilek kemikleri uzun, el ayalan genişti ![]() El ve ayak parmaklan, kalınca ve uzunca idi ![]() Ayaklarının altı, düz değil, çukurca idi ![]() Ayakları, hafif etli idi ![]() Ayaklarının üzerine su döküldüğü zaman, etrafa yayılırdı ![]() Yürürken, ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, vakar ve sükûnetle, rahatça yürürdü ![]() Etrafına gelişigüzel bakınmazdı ![]() Yeryüzüne bakışı, semaya bakışından çoktu ![]() Yeryüzüne bakışı da, gözucuyla idi ![]() Yürürken, sahabilerinin gerisinde yürürdü ![]() Birisiyle karşılaştığı zaman, önce kendisi selam verirdi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Yüzünde sanki güneş çağlardı! [17] Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ümmü Ma'bed'e göre: "Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, bu altı ay içinde, peygamberine önce uykuda, sonra da uyanık iken vahyetti ![]() Sonra, kendisine halvet, yalnızlık sevdirildi ![]() Yüce Allah, böylece ona yalnızlığa çekilmeyi sevdirdi de,[29] kendisine halvetten, yalnız başına kalmaktan daha sevgili birşey olmadı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Muhammed, Rabbine âşık olmuş!" derlerdi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kendisinin; itikattan çıktığı zaman, evine gelmeden önce ilk işi Kabe'yi yedi kere veya Allah'ın dilediği kadar tavaf etmek olur, sonra evine dönerdi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Lat ve Uzzâ adına yemin vererek bana birşey sorma! Vallahi, ben onlardan nefret ettiğim kadar, hiçbir şeyden nefret etmem!" demiştir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Sahih-i Buharî şârihi Bedrüddin Aynî, "'Peygamber (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hira dağında itikâfa giren kimsede üç ibadet toplanırdı: Halvet, Taabbüd, Beytullah'a bakış ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Zaten peygamberlik istemekle veya çalışmakla elde edilecek birşey olmayıp,[43] Yüce Allah onu kullarından seçip dilediğine veregelmiştir ![]() Kendisine vahiy ve peygamberlik gelmeden önce, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Azığı tükenince Hz ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Ey Hatice! Ben bir ışık görüyor, bir ses işitiyorum ![]() Ben, bir kâhin olacağım diye korkuyorum ![]() Vallahi, ben, şu putlardan* ve kâhinlerden nefret ettiğim kadar, hiçbir şeyden nefret etmem!" der, Hz ![]() "Ey amcamın oğlu! Öyle söyleme! Allah seni hiçbir zaman öyle yapmaz" diyerek teselli edendi ![]() İbn İshak'ın Ebu Meysene Amr b ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() "Ben halvette, yalnız başıma bulunduğum zaman, bir ses işittim ![]() Bunun, benim için tehlikeli bir hadise olabileceğinden korktum" dedi ![]() Hz ![]() "Allah korusun! Yüce Allah'ın sana öyle kötü birşey yapması ihtimali yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, Hz ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() "Ey Atik! Muhammed'i yanına alıp da Varakaya kadar gitsene?" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Haydi, bizimle birlikte Varaka b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Başıma geleni sana kim haber verdi?" diye sordu ![]() Hz ![]() "Hatice!" dedi ![]() Bunun üzerine, gidip hadiseyi Varaka'ya anlattılar ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Halvette, yalnız başıma bulunduğum sırada, arkamdan: 'Ey Muhammed! Ey Muhammedi' diye seslenildiğini işittim ![]() Sesi işittim, fakat hiçbir şey göremedim" dedi ![]() Varaka b ![]() "Bunda, senin için bir sakınca yoktur!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Sesi işitince, korkarak oradan uzaklaşıyor, başka yerlere doğru gidiyorum" dedi ![]() Varaka: "Öyle yapma! Seslenen geldiği zaman, sana söyleyeceği şeyi dinleyinceye kadar, orada sebat edip dur! Sonra da, dinlediğin şeyleri gel bana haber ver" dedi ![]() Yine, yalnız başına bulunduğu sırada, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bismillâhirrahmânirrahîm ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alkame b ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberlik; çok büyük ve ağır bir vazife olduğundan, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaten, vahiy, peygamberlere uyanık iken geldiği gibi, Sâffât sûresinin 102 ![]() ![]() Peygamberlerin rüyası vahiydir ![]() Peygamberlerin gözleri uyur, kalpleri uyumaz ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Ey Âişe! Benim gözlerim uyur, kalbim uyumaz" buyurmuştur ![]() Nebilik ve Resullük Nübüvvet akıl sahibi kulların üzerlerindeki dünya ve âhiret işleri hakkında, Allah ile kulları arasın*da yapılan elçilik demektir ![]() Nebi; kendisine, melek tarafından vahiy veya kalbine ilham olunan, ya da sâlih rüya ile uyarılan zât demektir ![]() Resûl ise, resûl olması haysiyetiyle, nübüvvet vahyinin üstünde özel bir vahiy ile üstün kılınmış olan ve kendisine Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Bunun için, "Her resûl nebidir, fakat her nebi resûl değildir" denilmiştir ![]() Nebilik ve resûllük Allah vergisi olup, bunu Yüce Allah'ın kullarından dilediğine ve lâyık olanına verdiği de, Kur'ân-ı Kerîm'de açıklanmıştır ![]() Peygamberlerin Sıfat ve Faziletlerinden Bazıları 1) Bütün peygamberler (salât ve selam olsun onlara), ancak erkekler arasından seçilip gönderilmişlerdir ![]() 2) Bütün peygamberler babaları ve dinleri bir kardeştirler ![]() 3) Küçük,[71] büyük günahlardan, küfürden uzaktırlar ![]() ![]() 4) Peygamberler, en emîn ![]() 5) Allah'ın emir ve nehiylerini, insanlara hiç eksiltmeden, arttırmadan ulaştıran,[75] 6) Elçilik vazifesini yaparken, Allah'tan başka hiç kimseden korkmayan,[76] 7) En doğru sözlü, en doğru özlü ![]() 8) Kısa akıllılıktan ve[78] 9) Yanılgıdan uzak, 10) İnsanların bilmedikleri, bilemeyecekleri şeyleri-Allah'tan telakki eyledikleri vahiy ile bilen, bildiren,[79] 11) İnsanlara Allah'ın âyetlerini okuyan, Kitab ve Hikmeti öğreten, onları maddî ve manevî kirlerden temizleyen,[80] 12) İnsanları doğru yola öğütleyen, onların esirgenmelerini dileyen,[81] 13) Mükâfatlarını dünyada insanlardan değil, âhirette Rabbü'l-âlemîn'den alacaklarını açıklayan Allah elçileridir ![]() 14) Peygamberlerin Yüce Allah'ın izniyle mucizeler göstermeleri hak ve gerçektir ve göstermişlerdir de ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberlerin Sayısı, İlki ve Sonuncusu Hadis-i şerifte bildirildiğine göre; peygamberlerin sayısı yüzyirmi dört bin olup,[85] bunlardan üçyüz onbeşi resûl idi ![]() Peygamberlerin ilki Âdem (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberliğinin Hz ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Oku!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, okuma bilmem!" dedi ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, Cebrail (a ![]() ![]() "Oku!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, okuma bilmem!" dedi ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Sonra, Cebrail (a ![]() ![]() "Oku!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Neyi okuyayım!" diye sorduğu zaman, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Yâ Muhammedi Sen, Allah'ın Resûlüsün! Ben, Cebrail'im!" diyordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Yâ Muhammedi Sen, Allah'ın Resûlüsün! Ben, Cebrail'im!" diyordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ne bir adım ilerleyebiliyor, ne de gerileyebiliyordu ![]() Cebrail (a ![]() ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Nihayet, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, amcalarının ve dayılarının evlerine de adam gönderip arattırın işti ![]() Oralarda da bulamayınca, çok kaygılanmıştı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Ey Ebu'l-Kasım! Nerede idin? Vallahi, seni aramak için adamlar saldım ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Rüyada gördüğü, kendisine çok ağır gelen hadiseyi anlattığı zaman, Hz ![]() "Sana müjdeler olsun![94] Yüce Allah, sana hayırdan başka bir şey yapmaz![95] Ey amcamın oğlu! Sebat et! Hatice'nin varlığı Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, ben senin bu ümmetin peygam*beri olacağını umuyorum!" dedi ![]() Hemen kalktı ![]() ![]() ![]() Varaka b ![]() ![]() ![]() Kendisi, Cahiliye devrinde Hıristiyanlığa girmişti; Arapça yazı yazmayı bilir, İncil'den bir şeyler yazar dururdu ![]() Çok yaşlanmış ve gözleri de görmez olmuştu ![]() Tevrat ve İncil ehli olan Yahudi ve Hıristiyanlardan birçok şeyler dinlemişti ![]() Hz ![]() ![]() ![]() "Kuddûs! Kuddûs! [Pâkve kusursuz! Pâk ve kusursuz!] Varaka'nın varlığı Kudret Elinde Bulunana yemin ederim ki: Ey Hatice, bana doğru söyledinse, ona gelen Nâmûs-u Ekber'dir ki, o Musa'ya da gelmişti[98] O (Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Kendisine söyle: Sebat etsin!" dedi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varaka b ![]() ![]() ![]() Varaka b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Varlığım Kudret Elinde Bulunana yemin ederim ki; sen, muhakkak, bu ümmetin peygamberisin! Sana gelen Nâmûs-u Ekber, senden önce Musa'ya da gelmiş olandır ![]() Andolsun ki, eğer ben o günlere erişirsem, Allah'ın dinine-Kendisinin bildiği yardımlarla-yardımda bulunacağım!" dedikten sonra, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Addas, Hıristiyandı ![]() ![]() Ona: "Allah aşkına! Sende, Cebrail hakkında, bana verebileceğin bir bilgi var mı?" diye sordu ![]() Addas: "Kuddûs! Kuddûs! [Pâk ve kusursuz! Pâk ve kusursuz!] Halkı putlara tapan şu belde halkına Cebrail anılır mı hiç?" dedi ![]() Hz ![]() "Sen, onun hakkında bildiğini bana haber ver!" dedi ![]() Addas: "Cebrail, Allah'ın Nâmûs-u Ekber'idir ![]() O, Allah ile peygamberleri arasında, Allah'ın emîni, elçisidir ![]() Musa ve İsa (a ![]() ![]() ![]() O, peygamberden başkasına gelmez!" dedi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Hz ![]() Varaka b ![]() ![]() "Cebrail; Allah ile peygamberler arasında, Allah'ın emînidir ![]() Sen, Muhammed'i, görmüş olduğu şeyleri gördüğü yere kadar götür ![]() Kendisine gelen şey gelince, başını saçını aç! Eğer o Allah tarafından ise, Muhammed gördüğü şeyi göremez!" dedi ![]() Hz ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey amcamın oğlu! Şu sana gelen sahibin (Melek) geldiği zaman, bana haber verebilir misin?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet! Haber verebilirim!" buyurdu ![]() Hz ![]() "Öyle ise, o sana gelince bana haber ver!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey Hatice! İşte, Cebrail yanıma geldi" buyurdu ![]() Hz ![]() "Kalk, gel de ey amcamın oğlu! Sol dizimin üzerine otur!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Onu görüyor musun?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet! Görüyorum!" buyurdu ![]() Hz ![]() "Kalk da sağ dizimin üzerine otur!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() "Onu yine görüyor musun?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet! Görüyorum!" buyurdu ![]() Hz ![]() "Kalk da, kucağıma otur!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() "Onu hâlâ görüyor musun?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet! Görüyorum!" buyurdu ![]() Hz ![]() "Yine onu görüyor musun?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Hayır! Görmüyorum!" buyurdu ![]() Bunun üzerine, Hz ![]() "Ey amcamın oğlu! Sebat et! Müjdeler olsun ki, vallahi, bu sana gelen melektir; şeytan değildir!" dedi ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() Ramazan ayının 17'sinde, Pazartesi günü, Hira mağarasında, [110] seher vakti, [111] uyanık bulunduğu sırada ![]() ![]() ![]() ![]() Vahiy meleği Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "İkra! [Oku!]" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, okuma bilmem!" dedi ![]() O zaman, melek Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Sonra, bırakıp: "Oku!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, okuma bilmem!" dedi ![]() Yine, melek, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Sonra, bıraktı ve: "Oku!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben, okuma bilmem!" dedi ![]() Sonra, melek, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Sonra da, bırakıp: "Oku! Herşeyi yaratan Rabbinin ismiyle ki, O insanı bir alâktan (asılıp tutunan, ilişen birşeyden) yarattı ![]() Oku! Ki, senin Rabbin, kalemle yazı yazmayı öğreten, insana bilmediğini bildiren, bol kerem ve ikram Sahibidir" (Alâk: 1-5) dedi ![]() Cebrail (a ![]() ![]() "Yâ Muhammedi Yüce Allah, sana selam söylüyor ve senin için 'Sen, Benim, bütün cinlere ve insan*lara resûlümsün! Onları 'Lâ ilahe illallah = Al I a h 'tan başka ilâh yok1 kelime-i tevhidine davet et!1 buyuruy*or dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Benden önce, her peygamber münhasıran kendi kavmine gönderiliyordu ![]() Ben ise, bütün beyazlara ve karalara (insanlara ve cinlere) gönderildim" buyurmuşlardır ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Yüreği titreyerek eve gelince, Hz ![]() "Beni sarıp örtünüz! Beni sarıp örtünüz!" buyurdu ![]() Korkusu, titremesi geçinceye kadar, vücudunu sarıp örttüler ![]() Hz ![]() "Uykuda, rüyada görüp de sana söylemiş, anlatmış olduğum şeyi, Rabbim bana Cebrail'i gönder*erek açıkladı" buyurup, Yüce Allah tarafından gelenleri ve Cebrail (a ![]() ![]() ![]() "Doğrusu, kendim hakkında, korktum!" buyurdu ![]() Hz ![]() "Öyle söyleme! Vallahi, Allah seni hiçbir zaman utandırmaz, üzüntüye düşürmez ![]() Çünkü, sen akrabanı görür gözetirsin! İşini görmekten âciz olanların yükünü taşırsın! Yoksula verir, hiç kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın! Misafiri ağırlarsın! Hak yolunda karşılaştıkları musibet ve felaket hadiselerinde, halka yardımcı olursun[123] Sözü doğru söylersin![124] Emaneti yerine verirsin[125] Güzel huylusun da!" dedi ![]() Sonra da, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey amcamın oğlu! Dinle, bak! Kardeşinin oğlu ne söylüyor?" dedi ![]() Varaka b ![]() "Ne gördün kardeşimin oğlu?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Senin bu gördüğün, Allah tarafından, Musa (a ![]() ![]() Âh! Keşke kavminin seni (yurdundan) çıkaracakları zaman, ben sağ ve genç, dinç olsaydım!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Demek, onlar beni çıkaracaklar ha?!" deyince, Varaka b ![]() "Evet! Çıkaracaklardır! Çünkü, senin gibi birşey getirmiş bir kimse yoktur ki, düşmanlığa ve işkenceye uğramasın! Eğer ben senin davet günlerine erişirsem, sana son derecede yardım ederim!" dedi ![]() Kendisi, çok geçmeden de vefat etti ![]() İslamda İlk Abdest ve İlk Namaz Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mekke'nin yukarı tarafında[129] vadinin bir köşesinde ökçesini yene vurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dirseklerine kadar, ellerini yıkadı ![]() Ağzını su ile çalkaladı ![]() Burnuna su çekti ![]() Sonra, yüzünü yıkadı ![]() Başını ve kulaklarının arkasını, ıslak eliyle mesnetti ![]() Topuklarına kadar, ayaklarını yi kadı ![]() Abdest bittikten sonra, avucuna su aldı ,[133] edeb yerine su serpti ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Derin bir inanç ve sevinç içinde eve döndü ![]() Yüce Allah'ın kendisine olan üstün ikramını Hz ![]() ![]() Hemen elinden tutup, onu suyun yanına götürdü ![]() Namaz için nasıl abdest alınıp temizlenileceğini göstermek üzere, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Vahiy ve Vahiy Tarzları Lügatte sür'atli işaret, kitabet, risalet, ilham ve gizli kelam gibi çeşitli mânâlara gelen[143] vahy; Yüce Allah'ın, dilediğini, peygamberlerine, dilediği tarzlarla bildirmesidir ![]() Yüce Allah; daha önceki peygamberlere vahyettiği gibi, Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gerçek, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle açıklanır: "Biz, Nuh'a, ondan sonraki peygamberlere variyetliğimiz ve İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Yakub'un torunlarına, İsa'ya, Eyyub'a, Yûnus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyeylediğimiz ve Davud'a Zebur'u verdiğimiz gibi, şüphesiz, sana da vahyettik ![]() Öyle peygamberler (gönderdik ki), onların kıssalarını, önceden, sana bildirdik ![]() Yine, öyle peygamberler (gönderdik ki), sana onların kıssalarını bildirmedik ![]() Allah, Musa'ya da, hitap ile konuştu ![]() Vahiy, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() 1) Vahiy tarzlarından birisi, uykuda görülen ve görüldüğü gibi apaçık çıkan rüya tarzı dır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim, İbrahim (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü, peygamberlerin gözleri uyuşa da, kalbleri uyumaz ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bana: 'Yâ Muhammedi Gözlerin, uyusun! Kulağın, işitsin! Kalbin, ezberlesin!' denildi ![]() Benim gözlerim uyudu ![]() ![]() Ey Âişe! Benim gözlerim uyur, kalbim uyumaz!" buyurmuştur ![]() Uyuyanın uykusunda bazı şeyler görmesine rüya ve hulm (düş) denir ![]() Fakat, rüyada görülen şeyler, daha çok hayır ve güzel şeyler üzerine olur ![]() Hulmda ise, görülen şeyler, daha çok çirkin şeyler üzerine olur ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Salih rüya Allah'tan, hulm ise şeytandandır ![]() "Zamanın sonu yaklaşınca, Müslümanların rüyası hemen hemen yanlış çıkmayacaktır ![]() Sizin en doğru rüya göreniniz, en doğru söyleyeninizdir! Rüya, üç çeşittir: Yüce Allah tarafından, (kuluna) müjde olan salih rüya, Şeytan tarafından, korku, üzüntü veren rüya, Kişinin kendi nefsinden, kendisine telkin mahiyetinde vâki olan* rüya!"[157] Şeytan; Âdem oğullarına karşı beslediği şiddetli düşmanlık sebebiyle, her zaman onlara sataşır, her yönden tuzaklar kurar, her yolla onların işlerini bozmak ister ![]() Gördükleri rüyalarını da, ya içlerine yanlışlar karıştırmak, ya da onlardan gaflete düşürmek suretiyle, onları belirsiz ve yararsız hale getirir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Risalet de, nübüvvet de sona ermiştir! Benden sonra (gelecek) ne resûl vardır, ne de nebi!" buyurunca, bu ashaba çok ağır geldi ![]() Bunun üzerine, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Peygamberlikten, birşey kalmamıştır; [160] ama, mübeşşirat** vardır!" buyurdu ![]() "Yâ Rasûlallah! Mübeşşirat, nedir?" diye sordular ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Müslüman kimsenin rüyasıdır,[162] salih rüyadır![163] Salih rüya, peygamberlik işinin parçalarından bir parçadır ![]() Salih kişinin gördüğü rüya,[165] peygamberlik işinin kırkaltı parçasından bir parçadır!" buyurdu ![]() Salih rüyanın peygamberlik işinin kırkaltı parçasından bir parça oluşu; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() 2) Vahiy tarzlarından ikincisi, vahyedilecek kelamın,[168] melek görünmeksizin,[169] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah; Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Hiç şüphesiz, Ruhu'l-Kudüs (Cebrail (a ![]() ![]() Öyle ise, Allah'tan sakınınız da, onu güzel ve meşru yollardan arayınız ![]() Rızık gecikirse, onu Allah'a mâsiyetle elde etmeye kalkışmayınız! Çünkü, Allah katındaki şeye, Allah'a itaattan başkası ile nail olunamaz!"[176] hadis-i şeriflerinde olduğu gibi ![]() 3) Vahiy tarzlarından birisi de, vahiy meleğinin insan suretine girerek, vahyedilecek şeyi,[178] bir insanın bir insana tevdi edişi gibi vahyedişidir ![]() Haris b ![]() "Yâ Rasûlallah![180] Sana vahiy nasıl gelir?" diye sormuştu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bazı kere, melek, benim için insan suretine girer, benimle konuşur, ben de onun söylediklerini iyice bellerim ![]() Bu, bana vahyin en kolay gelenidir ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Gördüklerimden, ona en çok benzeyeni, Dıhye'dir!" buyurmuştur ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vahyin bu tarzında, Ashab-ı Kiramın Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() "Dıhyetü'l-Kelbî'nin sakalı, başı ve yüzü, Cebrail'e benzerdi ![]() Ben şu odamda oturduğum sırada,[187] Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Bakınca, yanında bir adam bulunduğunu gördüm ki, kadana atının üzerinde duruyor, başına beyaz sarık sarmış, sarığının bir ucunu iki omuzunun arasına sarkıtmıştı ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Yâ Rasûlallah! Birdenbire sıçradın, beni korkuttun![190] Sana gizli birşey fısıldadığını gördüğüm kişi, kimdi?' dedim ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Sen onu gördün mü?' diye sordu ![]() 'Evet! Gördüm' dedim ![]() 'Sen onu kime benzettin?' diye sordu ![]() 'Dıhyetü'l-Kelbîye benzettim! [192] Sen iki elini onun atının yelesinin bittiği yere koymuş olduğun halde, kendisiyle konuştuğumu gördüm!' dedim ![]() 'Sen, çok hayır görmüşsün! [194] O, Cebrail'dir!' buyurdu ![]() Çok geçmeden, 'EyÂişe![196] Cebrail sana selam veriyor' buyurdu ![]() Ben de: 'Ve (a ![]() ![]() Ne güzel sahip! Ne güzel konuk!' dedim ![]() Abdullah b ![]() "Babam Abbas'la birlikte, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Oğulcuğum! Amcanın oğlunun, benden yüz çevirir gibi olduğuna dikkat etmedin mi?' dedi ![]() Ben: 'Babacığım! O, yanında bulunan bir adamla fisıldaşıyordu' dedim ![]() Bunun üzerine, hemen Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Yâ Rasûlallah! Abdullah'a şöyle şöyle söylemiştim ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Ey Abdullah! Sen onu gördün mü?' diye sordu ![]() 'Evet! Gördüm' dedim ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'İşte o, Cebrail idi ![]() ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Orada bulunan cemaat, birbirlerine bakıştılar ![]() Adam: 'Esselâmü aleykeyâ Rasûlallah!' diyerek Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Biz de, onunla birlikte, karşılık verdik ![]() Adam: 'Yâ Rasûlallah! Ben, sana geldim' dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Evet!' buyurdu ![]() Adam, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Bana biraz yaklaş yâ Rasûlallah!' dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Adam, tekrar: 'Yâ Rasûlallah! Biraz daha yaklaş!' dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Adam: 'Yâ Rasûlallah! Biraz daha yaklaş!' dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Sonra, adam, ona (Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Adam; iki dizini Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Yâ Rasûlallah![220] Yâ Muhammed![221] Bana imandan haber ver ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'İman; Allah'a, Allah'ın meleklerine, Allah'ın Kitablarına, Allah'ın resûllerine, âhiret gününe, bir de, hayır ve şer, kadere inanmandır!' buyurdu ![]() Adam: 'Ben böyle yaparsam iman etmiş olur muyum?' diye sordu ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Evet!' buyurdu ![]() Adam: 'Doğru söyledin!' dedi ![]() Adamın 'Doğru söyledin' diyerek biliyormuşcasına Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Adam, bundan sonra: 'Yâ Muhammed! Bana İslâm'dan haber ver![226] Nedir o?' diye sordu ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'İslâm; Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet etmen, namazı kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna gücün yeterse Beytullah'a hac*cetmen,[227] cünüplükten gusledip yıkanmandır!' buyurdu ![]() Adam: 'Ben böyle yaparsam Müslüman olur muyum?' diye sordu ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Evet!' buyurdu ![]() Adam, yine: 'Doğru söyledin!' dedi ![]() Biz, yine, adamın 'Doğru söyledin!' deyişine;[231] hem soruyor, hem de onu tasdik ediyor diye, haline şaştık ![]() Adam böyle her defasında 'Doğru söyledin!' 'Doğru söyledin!' dedikçe, cemaat: 'Biz Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra, adam: 'Yâ Rasûlallah![234] Sen bana ihsandan haber ver![235] Yâ Muhammed![236] Yâ Rasûlallah![237] İhsan nedir?' diye sordu ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'İhsan;[239] Allah'a, O'nu görüyor gibi, ibadet etmendir ![]() ![]() Adam: 'Ben böyle yaptığım zaman muhsin (ibadeti ihsan derecesinde yapan) olur muyum?' diye sordu ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Evet!' buyurdu ![]() Adam, yine: 'Doğru söyledin!' dedi ![]() Adam böyle her defasında 'Doğru söyledin!' 'Doğru söyledin!' dedikçe, biz de, 'Doğrusu, Resûlullaha bundan daha çok saygı gösterenini görmedik!' diyorduk ![]() Adam: 'Yâ Rasûlallah![243] Bana Saat'ten (Kıyametten) haber ver![244] O ne zaman kopacak?' diye sordu ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Kıyamet hakkında, kendisine soru sorulan, sorandan daha bilgili değildir!' buyurdu ![]() Adam: 'Doğru söyledin!' dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Kıyametin vakti, Allah'tan başka kimsenin bilmediği beş şeyden biridir!' buyurdu ![]() Adam: 'Öyle ise, bana onun emare ve alâmetlerinden haber ver![248] Kıyametin alâmetleri nedir?[249] Bana onlardan haber ver?' dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Cariyenin kendi efendisini doğurduğunu; yalınayak, çıplak, yoksul davar çobanlarının (zenginleşip) yüksek bina kurmakta birbirleriyle yarıştıklarını ve övünmeye kalkıştıklarını görmendir' buyurdu ![]() Adam: 'Doğru söyledin!' dedi ![]() Sonra da, dönüp gitti ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Adamı bana geri çeviriniz!' buyurdu ![]() Hemen kalkıp adamın ardına düştük ![]() Bunu Peygamber (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Ey İbn Hattab![255] Ey Ömer![256] Sen bana o sorulan soranın kim olduğunu biliyor musun?1 diye sordu ![]() 'Allah ve Resûlü bilir!' dedim ![]() Bunun üzerine, Resûlullah (a ![]() ![]() 'O, Cebrail idi ![]() ![]() 4) Vahiy tarzlarından birisi de, vahyin dehşet saçan bir çan, çıngırak uğultusu gibi uğuldayarak gelişidir ![]() Haris b ![]() "Yâ Rasûlallah![261] Sana vahiy nasıl gelir?" sorusuna Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Vahiy bazan bana çıngırak sesi gibi (müthiş bir madenî ses uğultusu ve alarm ile) gelir ki, vahyin bana en ağır geleni de budur! Vahiy hali benden kalkınca, meleğin bana söylemiş olduğunu iyice bellemiş bulunurum" buyurmuştur ![]() Sanıldığına göre; işitilen bu şiddetli ses ya vahiy meleğinin kendi sesi, ya da, kanatlarının uğultusu idi ![]() Bunun hikmeti de, vahyi telakki ve hıfz için, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() "Yâ Rasûlallah! Vahyin gelişini sezer misin?" diye sorduğu zaman, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet! Sesi işitir ve susarım ![]() Bana hiçbir sefer bu tarzda vahyolunmamıştır ki, ruhumun alınıyor olduğunu sanmış olmayayım!" buyurmuştur ![]() Yüce Allah bir emri vahyetmek, vahiy suretiyle dile getirmek istediği zaman, Allah'ın emrinin korkusundan, gökleri, son derece şiddetli bir titreme alır ![]() Göklerin halkı olan meleklerde, İlahî Kelamı, düz ve sert bir kayaya çarpan demir zincir(in çıkardığı korkunç ses) gibi işitince,[268] Allah'ın Kelamı karşısında duydukları derin haşyetten dolayı kanatlarını çırparlar,[269] baygın düşüp secdeye kapanırlar! Ayılıp secdeden başını ilk kaldıran, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah ona, vahiylerinden, dilediğini söyler ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Her göğe uğradıkça,[272] kalblerinden korku kaldırılan[273] o gök halkı olan[274] melekler ona: "Ey Cebrail![275] Rabbimiz[276] ne buyurdu?" diye sorarlar ![]() Cebrail de: "Hakkı buyurdu ![]() ![]() Meleklerin hepsi de, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Birbirlerine de: "Rabbimiz ne buyurdu?" diye sorarlar ve: "Hakkı buyurdu ![]() ![]() Yüce Allah, vahyi nereye ulaştırmasını emir buyurmuşsa,[280] Cebrail (a ![]() ![]() ![]() Zerkeşî'ye göre; vahyin bu tarzında, vahyin Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Onlardan birisi, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Diğeri de, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ashab-ı Kiramdan bazılarının görüp anlattıklarına göre; vahyin inişi sırasında Peygamberimiz (a ![]() ![]() Yüzü, gül gibi olur;[284] Gözlerini kapar;[285] Başını önüne eğerdi ![]() Yanındakiler de, başlarını önlerine eğerlerdi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() En soğuk günde bile, alnından inci taneleri gibi terler dökülürdü ![]() Vahiy hali sona erinceye kadar, yanındakilerden hiçbiri, başlarını kaldırıp Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Vahiy kâtiplerinden Zeyd b ![]() ![]() ![]() ![]() Yani, inen vahiy va'd ve tebşir mahiyetinde ise, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnen vahiy azap ve korkutmaya taalluk ettiği zaman, dehşet saçan bir çan, çıngırak uğultusu ile gelirdi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Nitekim, Peygamberimiz (a ![]() ![]() Zeyd b ![]() "Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisinin dizi, benim dizimin üzerine düştü ![]() Vallahi, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Sonra, üzerinden vahiy hali sıyrılınca: 'Yaz ey Zeyd!' buyurdu ![]() Hemen, bir kürek kemiğinin üzerine, yazdım ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Dizinin ağırlığını, öncekinden daha ağır buldum ![]() Neredeyse, dizim ezilecek sandım ![]() ![]() Bir ve tek olan Yüce Allah'ın indirip de kemiğin üzerine eklemiş olduğum o istisna fıkrasına;[298]-varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki-[299] hâlâ bakıyor, onu görüyor gibiyimdir!"[300] Hz ![]() ![]() ![]() ![]() 5) Vahiy tarzlarından birisi de, vahiy meleği Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu da, iki kere vuku bulmuş;[306] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6) Vahiy tarzlarından birisi de; Yüce Allah'ın, İsrâ ve Miraç gecesinde olduğu gibi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Rabbim, bana uykuda en güzel surette geldi ![]() "Rabbimi, en güzel surette gördüm![317] Bana: 'Yâ Muhammedi Mele-i Âlâ (Mukarreb Melekler), birbirleriyle ne hakkında konuşur, soruşurlar; bilir misin?' diye sordu ![]() 'Hayır! Bilmiyorum yâ Rab!' dedim ![]() Elini, iki küreğimin arasına koydu ![]() Rabbimin Elinin serinliğini, memelerimin arasında duydum ![]() Herşeyin ilmi benim için tecelli etti ![]() ![]() 'Yâ Muhammedi Mele-i Âlâ (Mukarreb Melekler), birbirleriyle ne hakkında konuşur, soruşurlar; bilir misin?' diye tekrar sordu ![]() 'Evet! Bilirim[323] yâ Rab![324] Keffaretler hakkında konuşurlar!' dedim ![]() 'Nedir onlar?1 diye sordu ![]() 'Dereceler, kefaretler, camiye ve cemaatlara yürüyerek gidiş,[326] namazlardan sonra namazları bekleyiş,[327] iyiliklere doğru adım atış ![]() ![]() ![]() ![]() 'Doğru söyledin yâ Muhammed![329] Kim böyle yaparsa, temiz olarak yaşar, temiz olarak ölür, günahtan temizlenir, anasından doğduğu gibi olur![330] Yâ Muhammedi Namaz kıldığın zaman: 'Ey Allah'ım! Bana hayırlı işler işletmeni, Kötülükleri bıraktırmanı, Yoksulları sevdirmeni, Beni yarlıgamanı, Bana acımanı, Benim tevbemi kabul etmeni, Kullarını ibtilâya uğratmak istediğin zaman da, beni fitne ve ibtilaya uğramamış olarak huzuruna almanı, Selamı yaymak, Yem ek yedirmek, Herkes uyurken geceleyin kalkıp namaz kılmak derecelerini bana nasip etmeni Senden dilerim!' de!' buyurdu ![]() 7) Vahiy tarzlarından birisi de, Yüce Allah'ın, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() vahiy buyurulmak sûretiyle[334] vuku bulmuştur ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() Yine ondan sahih bir senedle rivayet edilen hadiste de; İbrahim (a ![]() ![]() Musa (a ![]() ![]() Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Göklerin ve yerin işlerinden bana emrolunan şeylerden boşaldığım zaman: 'Yâ Rab! Benden önce, kendisine ikramda bulunmadığın hiçbir peygamber yoktur ![]() Yâ Rab! İbrahim'i halil, Musa'yı da kelîm edindin ![]() Davud için dağları, Süleyman için rüzgâr ve şeytanları musahhar kıldın! İsa için de ölüleri dirilttin!1 dedim ![]() 'Benim için, ne yaptın?' diye sordum ![]() Yüce Allah: 'Sana, bunların hepsinden daha üstününü vermedim mi? Senin ismini Kendi ismimle birlikte anmadıkça, Kendi ismimi anmadım!1 buyurdu ![]() "Ve refa'nâ leke zikrek=Senin namını yükselttik"[341] âyetindeki nam yüksekliği; kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdette,[342] ezanda, Kur'ân-ı Kerîm'de[343] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Mekke'nin fethinde, Bilal-ı Habeşî Kabe'nin üzerine çıkıp Mekke'de ilk ezanı okurken "Eşhedü enne Muhammeden resûlullah!" şehadetini işiten Ebu Cehil'in kızı Cüveyriye de: "Hayatıma yemin ederim ki;[345] Allah Muhammed'in namını yükseltti ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() Bu gerçek, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle açıklanmıştır: "İşte, Biz (ey Resûlüm!), sana da böylece Emrimizden bir Ruh (Kur'ân) variyettik ![]() Halbuki, (vahiyden önce) sen, 'Kitab nedir? İman nedir?1 bilmezdin ![]() Fakat, Biz, onu (Kur'ân'ı) bir nur yaptık ![]() Bununla, kullarımızdan kimi dilersek ona hidayet veririz ![]() Şüphe yok ki, sen muhakkak doğru bir yolun rehberliğini yapıyorsun!"[349] İbrahim ve İsmail (a ![]() ![]() ![]() ![]() Dileklerinin Kabul Olunuşu İbrahim (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Rabbimiz! Bizden sâdır olan şu hizmeti kabul buyur! Şüphe yok ki, herşeyi işiten, herşeyi bilen Sensin Sen! Ey Rabbimiz! Bizi, Sana teslimiyette sabit kıl! Soyumuzdan da, yalnız Sana boyun eğen Müslüman bir cemaat yetiştir! Ey Rabbimiz! Onların içinden de, kendilerine Senin âyetlerini okuyacak, onlara Kitabı ve hikmeti öğretecek, onları iyice temizleyecek bir peygamber de gönder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "İçinizde, kendinizden bir peygamber gönderdik ki, size âyetlerimizi okuyor, sizi tertemiz yapıyor, size Kitabı ve hikmeti öğretiyor, bilmediğiniz şeyleri size bildiriyor;"[351] '(Ey Resûlüm!) Allah, sana Kitabı ve hikmeti indirdi ![]() ![]() ![]() Bu âyetlerde anılan Kitabın Kur'ân-ı Kerîm olduğu ve Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kur'an-ı Kerîm, Kur'an-ı Kerîm'in İnişi, Ezberlenişi ve Yazılışı Kur'ân-ı Kerîm'in isimlerinden olan "Kur'ân" sözü, aslında masdar olup kıraat etmek, okumak demektir ![]() Kur'ân-ı Kerîm, âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah tarafından,[355] insanları karanlıklardan aydınlığa, Allah'ın doğru yoluna çıkarmak için[356] son peygamber[357] Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() İbn Abbas'ın bildirdiğine göre; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, Yüce Allah, indirdiği âyetlerde şöyle buyurdu: "(Ey Resûlüm!) Onu (Kur'ân'ı Cebrail sana okuyup bitirmeden) ezberlemek için, dilini onunla (Kurbânla) depretme! Onu, (göğsünde) toplamak (ezberletmek), okutmak Bize düşer ![]() O halde, Biz, onu sana (Cebrail'in dili ile) okuduğumuzda, sen onun okunuşuna sadece uy! (susup kulak ver, dinle!) Sonra onu okuman, Bize aittir (okumanı Biz tekeffül ederiz) ![]() "Bundan böyle, Biz sana Kur'ân'ı okutacağız da, sen onu unutmayacaksın ![]() İşte bundan sonra, ne zaman Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in Arapça olarak indirildiği de, Kur'ân-ı Kerîm'de açıklanmıştır ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in ilk hafızı, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah Müslümanlara namazda Kur'ân'dan kolaylarına geleni okumalarını emir buyurduğu[376] ve Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bana Cebrail ((a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeyd b ![]() "Vahyi Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Yazdığını, oku!' buyururdu ![]() Eğer onda yazılmayan birşey kalmışsa ekletir, fazla birşey olursa çıkarttırırdı ![]() Nisa sûresinin 95 ![]() "Bana Zeyd'i çağırınız ![]() "Ey Zeyd!"[382] buyurarak[383] yazdıracağı âyeti yazdırmış,[384] bu âyete ait olup o anda nazil olan "zarar görenler dışında" istisnasını da ona ekletmiştir ![]() Zeyd b ![]() "Bir ve tek olan Yüce Allah'ın indirip de kemiğin üzerine eklemiş olduğum o istisnaya,[385] varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki, [386] hâlâ bakıyor, onu görüyor gibiyimdir!"[387] Kur'ân-ı Kerîm, böylece, başından sonuna kadar, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in vahyi Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm sûrelerden, sûreler de âyetlerden teşekkül etmiştir ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in iki kapağı arasında yüz on dört sûre olup,[390] Berâe (Tevbe) sûresinden başka, bütün sûrelerin başında Besmele vardır ![]() Yani, her sûre diğerinden Besmele ile ayrı İmi ştır ![]() Sûre; lügatta, yüksek derece ve mertebeye, büyük bir şehri kuşatan sûra benzetilerek, Kur'ân-ı Kerîm'in de en az üç âyetten müteşekkil, hususi bir isim taşıyan müstakil bölümlerinden her birine de sûre denilmiştir ![]() Sûre sözü, Kur'ân-ı Kerîm'in müteaddit âyet ve sûrelerinde geçer ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in en uzun sûresi Bakara, en kısa sûresi de Kevser sûresidir ![]() Âyet; lügatta açık alâmet, nişane, bellik demektir ![]() Din teriminde ise; Kur'ân-ı Kerîm'in bir hükme delâlet eden ve birbirlerinden birer fasıla ile ayrılmış bulunan uzun veya kısa cümlelerinden her birine âyet denir ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerinin sayısında, sûre başlarındaki Besmeleyi o sûrenin âyetlerinden sayıp saymamak, âyetlerdeki durak yerlerinde görüş birliğine varamamak gibi sebeplerle, altı binden son*rasında ihtilaf edilmiştir ![]() İbn Abbas'a göre, Kur'ân-ı Kerîm âyetlerinin toplamı altı bin altı yüz altmışaltıdır ![]() Şeyhülislam İbn Kemal de bunu benimsemiş ve: "Bilmek istersen eğer sen aded-i âyâtı: Cümlesi altıbin altı yüz altmış altı" demiştir ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in En Büyük ve En Devamlı Mucize Oluşu Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Peygamberlerden hiçbir peygamber yoktur ki, ona, insanların iman etmek zorunda kaldığı mucizelerin bir benzeri verilmemiş olsun! Bana verilen mucize ise, Allah'ın bana vahyettiğidir, Kur'ân'dır! Bunun için, Kıyamet günü, Peygamberlerin en çok ümmetlisi ben olacağımı umarım!" buyurmuş*tur ![]() Her peygamberin, zamanına göre, peygamberlik dâvasını ispatlayacak bazı harikuladeleri, mucizeleri vardır; asanın yılana çevrilmesi gibi ![]() Musa (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İsa (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Önceki peygamberlere verilen mucizelerin benzerleri ya suretçe, ya da hakikatça, kendilerinden öncekilere de verilmiş bulunuyordu ![]() Kur'ân Kerîm mucizesinin benzeri ise, daha önce hiçbir peygambere verilmemiştir ![]() Kur'ân Kerîm; yalnız fesahat ve belagat yönünden değil, her yönden de bir benzeri daha ortaya konulamayacak bir mucizedir ![]() Yüce Allah, bu gerçeği Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle açıklar: "(Ey Resûlüm!) de ki: Andolsun, insanlar ve cinler, şu Kitabın benzerini vücuda getirmek üzere biraraya toplansa ve birbirlerine yardımcı da olsalar, yine de onun benzerini getiremezler! Şanıma andolsun ki, Biz bu Kur'ân'da, insanlar için her mânâda nice türlüsünü açıklamışızdır ![]() İnsanların pek çoğu ise, kâfirlikte ayak dirediler ![]() Ebu Ubeyd'in bildirdiğine göre; bir çöl Arabi, bir zâtı "Fasda1 bimâ tü'meru ve a'riz ani'l-müşrikîn=Şimdi, sen, sana emrolunanı açığa vur! Müşriklerden yüz çevir!" (Hicr: 94) âyetini okurken işit*ince, hemen secdeye kapanır ve: "Ben, onun fesahatindan dolayı secde ettim!" der ![]() Başka birisi de: "Felemmestey'esû minhü halesû neciyyâ=Vaktâ ki, ondan umutlarını kestiler, fısıldaşarak bir yana çekildiler" (Yûsuf: 80) âyetini bir adamdan işitince: "Ben şehadet ederim ki; bu sözün benzerini bir yaratık söylemeye güç yetiremez!" demiştir ![]() Bir cariyeden dinlediği kelamın fesahatına hayran olarak: "Allah aşkına, sen ne kadar da fesahatlısın!" demekten kendini alamayan Asmaîye, cariye: "Ve evhaynâ ilâ ümmi Mûsâ en erdnhife izâ hıfti aleyhi fe elkîhi fi'l-yemmi ve lâtehâff ve lâ tahzenî ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten de, bu bir tek âyette; iki emir, iki nehiy, iki haber ve iki müjde birleştirilmiştir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm'e Kur"ân isminin verilişi; İlahî Kitablar arasında, Kitabların, belki bütün ilimlerin semerelerini içinde toplamış olduğu içindir ![]() "Ve tafsile külli şey'in=Herşeyin tafsilidir;" (Yûsuf: 111), "Tibyânen li külli şey'in=Herseyin apaçık bir beyanıdır" (Nahl: 39) buyurmuştur ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bana, Tevrat yerine es-Sebi1 verildi ![]() Zebur yerine, Miun verildi ![]() İncil yerine, Mesâni verildi ![]() Mufassallar da, fazla olarak verildi" buyurmuştur ![]() Kur'ân Kerîm'in sûreleri, âyetlerinin çokluğuna göre dörde ayrılır: 1)Tuvel, Miun, Mesani, Mufassal ![]() Bakara, Âl-i İmrân, Nisa, Mâide, En'âm, A'râf ve Yûnus sûrelerine uzunluklarından dolayı "Seb'u't-tuvel=Yedi uzunlar" denir ![]() Kur'ân-ı Kerîm'in yüzden fazla veya yüze yakın âyetli; Berâe (Tevbe), N ahi, Hûd, Yûsuf, Kehf, İsrâ, Enbiyâ, Tâhâ, Mü'minûn, Şuarâ ve Sâffât sûrelerine ise Miun (Yüz âyetliler) denir ![]() Miun sûrelerinden sonra gelen ve yüzden az âyetli sûrelere Mesani denir ![]() Kur'ân Kerîm'in yüzden az âyetli Mesani sûrelerini sık sık takip eden ve aralan Besmele ile ayrılmış bulunan kısa sûrelerine Mufassal sûreler; ve bunların uzunlarına uzun Mufassallar, orta uzunlukta olanlarına orta Mufassallar, daha az âyetli olanlarına kısa Mufassallar denir ![]() Hakikat ehline göre; Kur'ân-ı Kerîm bütün hakikatları kendisinde toplayan ledün ilminin de icmali ve özetidir ![]() Hz ![]() ![]() "İlim isteyen, Kur'ân'ı incelesin! Çünkü, öncekilerin de, sonrakilerin de ilmi, onun içindedir!" demiştir ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() "Eğer bana ait deve dizbağları yitecek olsa, muhakkak, orada, Yüce Allah'ın Kitabında bulurum!" demiştir ![]() Kur'an-ı Kerîm'in Mushaf Haline Getirilişi ve Nüshalarının Çoğaltılışı Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Vahiy katiplerinden Zeyd b ![]() "Yemâme'de, birçok hafız sahabinin şehit düşmeleri üzerine, Ebu Bekir, bana adam gönderdi ![]() ![]() Ebu Bekir, bana dedi ki: 'Ömer, bana geldi: 'Yemâme vak'ası, Ashabdan birçoklarının ölümüne sebep oldu ![]() Başka yerlerdeki savaşlarda da böyle şehit düşmesiyle, Kur'ân'dan birçok kısmının zayi olup gitmesinden korkuyorum ![]() Kur'ân'ı toplamayı emretmeni uygun görüyorum1 dedi ![]() Ömer'e: 'Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Vallahi, bu, büyük bir hayırdır!' dedi ![]() Bana bu hususta o kadar ısrar etti ki, nihayet, ona Allah kalbimi açtı, yatıştırdı ![]() ![]() 'Sen genç ve akıllı bir adamsın ![]() Sana bizim emniyet ve itimadımız vardır ![]() Sen Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Binaenaleyh, Kur'ân'dan, gerek senin yanında, gerek başkaları yanında yazılı bulunanları araştır, topla, biraraya getir!' dedi ![]() Vallahi, bana dağlardan bir dağı nakletme işini teklif etselerdi, Kur'ân'ı cem işinden daha ağır olmazdı ![]() 'Peygamber (a ![]() ![]() ![]() Ebu Bekir 'Vallahi, bu, büyük bir hayırdır!' dedi ![]() Ebu Bekir'in ve Ömer'in kalbini yatıştıran Allah, ona benim de kalbimi açtı, yatıştırdı ![]() ![]() Hatta, ezberlerde bulunan Tevbe (Berâe) sûresinin âhirindeki 'Le kad câeküm rasûlün min enfusiküm azîzün aleyhi mâ anittüm harîsun aleyküm bi'l-mü'minîne raûfun rahîm1 âyetidir; Ebu Huzeyfetü'l-Ensârî'de buldum ![]() ![]() Kur'ân'ın bu suretle toplanan sahifeleri, vefatına kadar, Ebu Bekir'in yanında; sonra, hayatı boyun*ca Ömer'in yanında; ondan sonra da, Resûlullahın zevcelerinden Hafsa binti Ömer'in yanında kaldı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hz ![]() "Ona, bir isim veriniz!" dedi ![]() Bazıları "İncil" ismini verdiler, beğenmediler ![]() Bazıları "Sifr" ismini verdiler ![]() Yahudiler kitaplarına Sifr dedikleri için, onu da beğenmediler ![]() Abdullah b ![]() "Habeşlilere ait bir kitap görmüştüm ki, onlar onu Mushaf diye anıyorlardı" deyince, Mushaf ismini verdiler ![]() Hz ![]() "Allah, Ebu Bekir'e rahmet etsin! Mushafı toplamak hususunda, insanların en büyük ecre nail olanı, o idi ![]() Kur'ân-ı Kerîm'i iki kapak arasında toplayan ilk kişi, o idi" demiştir ![]() Kur'ân Kerîm'in, Hz ![]() Fütuhata katılan gaziler arasında kıraat ihtilafları çıkmış ve her biri kendi telaffuzunun doğruluğunda ısrar etmiş, bu hususta birbirlerini bilgisizlikle suçlayacak kadar ileri gitmişlerdi ![]() Irak ordusu ile birlikte İrminiyye ve Azerbaycan fethinden sonra, Şam'a karşı yapılan savaşta bulun*duğu sırada, Huzeyfe b ![]() ![]() ![]() Huzeyfe b ![]() ![]() ![]() "Ey mü'minler emîn! Kitabları üzerinde, Yahudiler ve Nasranflergibi ihtilafa düşmeden, bu ümmete yetiş!" dedi ![]() Bunun üzerine, Hz ![]() "Mushaflara geçirmemiz için, Suhuf'u bize gönder! Sonra, sana iade ederiz!" diye, Hz ![]() ![]() Zeyd b ![]() Abdullah b ![]() Saîd b ![]() Abdurrahman b ![]() ![]() ![]() Bunlar da, o suhufu mushaflara geçirdiler ![]() Hz ![]() "Siz, Kur'ân'dan herhangi bir şeyde, Kur'ân'ın imlâsında Zeyd b ![]() ![]() ![]() Onlar da, öyle yaptılar ![]() Suhuf'u mushaflara geçirdikten sonra, Hz ![]() ![]() ![]() Yazdıklarından, her tarafa birer mushaf gönderdi ![]() Bunlardan başkasını, sahife olsun, mushaf olsun, yakmalarını emretti ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Onlardan birini, Küfeye, Birini, Basra'ya, Birini, Şam'a gönderdi ![]() Birisini da, yanında alıkoydu ![]() Çoğaltılan mushafların sayısının yedi olduğu, Mekke'ye, Yemen'e, Bahreyn'e de birer mushaf gönderildiği de rivayet edilir ![]() Bir kısım Kûfelilerden başka, her insan bu işin faziletini anladı ve takdir etti ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() "Sus! O, bu işi, bizim ileri gelenlerimizden bir cemaatla yaptı ![]() Osman'ın üzerine almış olduğu vazifeyi ben üzerime almış olsaydım, muhakkak, ben de bu hususta onun yolunu tutardım![424] Allah, Osman'a rahmet etsin! Eğer idareyi ben üzerime almış olsaydım, muhakkak, mushaflar hakkında, onun yaptığını yapardım! Ey insanlar! Mushaflar ve fazla mushafların yakılması hususunda Osman'a sakın kin beslemeyiniz! Onun hakkında, hayırdan başka bir söz de söylemeyiniz! Vallahi, o, mushaflar hakkında yaptığı şeyi, ancak bizim ileri gelenlerimizden bir cemaat toplayarak yapmıştır!" dedi ![]() Gerçekten de, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mushafları istinsaha memur edilenlerden: Saîd b ![]() Zeyd b ![]() ![]() Kur'an-ı Kerîm'in Yüce Allah'ın Koruması Altında Bulunuşu Yüce Allah; Kur'ân-ı Kerîm'i korumayı üzerine aldığını, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle açıklar: "Zikr'i (Kur'ân'ı) Biz indirdik Biz! Onun koruyucuları da, şüphesiz ki, Biziz!"[428] Ona, ne önünden, ne de ardından, hiçbir bâtıl yanaşamaz, gelemez! O, bütün kâinatın hamd ettiği yegâne hüküm ve hikmet Sahibi Allah tarafından indirilmedir!"[429] "Doğrusu, O Kitab, çok şerefli bir Kur'ân'dır ![]() ![]() Yüce Allah; müşrik ve münkirlerin Kur1 ân-Kerîm hakkındaki görüşlerinin yersizliğini ve yanlışlığını da, şöyle açıklar: "O (Kur'ân) bir şair sözü değildir ![]() Siz, ne az inanır adamlarsınız! O (Kur'ân), âlemlerin Rabbinden indirilmedir ![]() Eğer (Peygamber, zannettiğiniz gibi) bazı şeyleri Bize karşı kendiliğinden uydurmuş olsaydı, muhakkak, onun sağ elini (kuvvet ve kudretini) alıverirdik! Sonra da, hiç şüphesiz, kendisinin kalb damarını koparırdık! O vakit, sizden hiçbiriniz buna mani de olamazdınız!"[431] Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dinden Nûh, İbrahim, Musa ve İsa Aleyhi sselamlara tavsiye buyurulan ve ayrıca kendisine devahy-olunan şeriatbr ![]() Din; lügatta ceza, İslâm, ibadet, tâat, inkıyad, tevhid, millet, şeriat, vera ve takva, hesap ![]() ![]() Şeriat dilinde din; peygamberin Allah tarafından getirip tebliğ ettiği şeyleri kabule akıl sahiplerini davet eden İlahî Kanundur ![]() Bu İlahî Kanuna, uyulduğu için, din denir ![]() Allah'ın açık ve geniş yolu olduğu ![]() ![]() Şeriata şeriat denilmesi; sıdk ve sadakatla bağlananın susuzluğunu gidereceği, günah kirlerinden de temizleyip arıtacağı içindir ![]() Dine millet denilmesi de, üzerinde toplanıldığı, yüründüğü içindir ![]() ![]() ![]() İnsanlara ilahî nimet olan şeriatlar, milletler, açık, aydınlık yollar ve sünnetler, son peygamber Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Yani, İslâm dininin en son ve en mükemmel şeklini bütün insanlara ulaştırmak vazifesiyle gönderilen Hz ![]() ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah katında din, İslâm dininden ibarettir ![]() İslâm dininden başka din arayanın dini kabul olunmayacaktır ![]() İnsanların ilk tuttukları, bağlandıkları tek ve genel din, İslâm dini idi ![]() Gelmiş geçmiş bütün peygamberler, İslâm dininin esaslarını tebliğe çalışmış, bu dinde can vermiş, bu dinde can vermeyi özlemişlerdir ![]() Âdem (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberler atası İbrahim (a ![]() ![]() ![]() Musa (a ![]() ![]() ![]() Bunu, hem Musa (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Musa (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Bana ve peygamberime iman ediniz!" diye vahyettiği ve onların da: "İman ettik! Müslüman olduğumuza şahit ol!" dedikleri; İsa (a ![]() ![]() "Allah'a doğru giden yolda bana yardım edecekler kimdir?" deyince, yine havarilerin: "Biziz Allah'ın yardımcıları! Biz, Allah'a inandık ![]() Sen de, ey İsa! Şahit ol ki: Biz, muhakkak, Müslümanlardanız!" diyerek Müslümanlıklarını açıkladıkları görülür ![]() Yine Kur'ân-ı Kerîm'de açıklandığına göre; Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() "Buna inandık! Şüphe yok ki, bu, Rabbimizden gelen bir haktır! Gerçekten, biz, bundan önce de, İslâm'ı kabul etmiş kimselerdik!" diye ikrar ve şehadette bulunan*lar olmuştur ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''İslam Dininin Tevhid Dini Oluşu İslâm dini, tevhid dinidir ![]() Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadis-i şeriflerde açıklandığı üzere, İslâm dininde herşeyden önce, Allah'a ve Allah'ın birliğine iman etmek farzdır ![]() İslâm dininin bu tevhid akidesi; Allah'ın birliğine, O'ndan başka ibadet edilecek mâbud bulun*madığına inanmak demektir ki, bu akide, Kur'ân-ı Kerîm'de ve hadis-i şeriflerde "Lâ ilahe illallah=Allah'tan başka ilah yoktur" kelime-i tevhidi ile en veciz bir şekilde ifade buyurulmuştur ![]() Tevhid; Yüce Allah'ın Zâtını, z i hini erde tasavvur ve tahayyül edilen herşeyin dışında ve üstünde tut*mak demektir ![]() Bu da, üç şeyle: Yüce Allah'ın Rabliğini bilmekle, Yüce Allah'ın Vâhidliğini, birliğini ikrar etmekle, Yüce Allah'a, hiçbir şeyi eş, ortak tutmamakla olur ![]() Zaten, bütün Âdem oğullarının Rabbü'l-âlemînin Rabliğini tanımaları, asıldır ![]() Tanımamaları veya O'na şerik koşmaları, arızîdir, sonradandır ![]() "Yüce Allah Âdem (a ![]() ![]() 'Ben, sizin Rabbiniz değil miyim?' diye hitap etmiş, onlar da: 'Evet! Rabbimizsin!' (A'râf: 172-173) demişler; bu ikrar, onlar için, ilk iman olmuştur ![]() İşte, bunun içindir ki, bütün Âdem oğulları, daima bu selîm fıtrat üzene dünyaya getirilmişlerdir ![]() Kim, bundan (bu ahidden) sonra küfür etmişse, muhakkak ki, o fıtrî imanını kendisi değiştirmiş; Kim de iman ve tasdikte bulunmuşsa, o da ilk ikrarı üzerinde sebat ve devam etmiştir ![]() A'râf sûresinin 172-173 ![]() "Kıyamet günü, 'Bizim, bundan haberimiz yoktu!' yahut 'Daha önce, ancak atalarımız Allah'a şirk koşmuştu ![]() ![]() ![]() Âdem Oğullarının, Tevhid Akidesinden Putperestliğe Ne Zaman ve Nasıl Saptıkları Put ağaçtan veya altından veya gümüşten, insan şeklinde yapılmış olursa, ona Arapça sanem; Taştan yapılmış olursa, ona da vesen denilir ![]() Rivayete göre; Şis b ![]() ![]() ![]() ![]() Kabil b ![]() "Ey Kabil oğulları! Şis oğulları, Âdem'in cesedinin çevresinde dönüp dolaşarak ona tazimde bulunuyorlar ![]() ![]() Tarihte ilk put yapan adam, bu oldu ![]() Kur'ân-ı Kerîm'de: 1- Vedd, 2- Süva, 3- Yağus, 4- Yauk, 5- Nesr adlan ile anılan putlar,[458] rivayete göre, Âdem (a ![]() ![]() ![]() Bunlar, iyi amelli kişilerdi ![]() Halk, bunlara uyarlardı ![]() Süha'm Şis (a ![]() ![]() ![]() Bunlar öldükleri zaman, adamları: "Keşke onların suretlerini bize bir yapan olsaydı da, kendilerini hatırladıkça bizi ibadete teşvik etmiş olurdu!"[464] dediler ![]() ![]() Kabil oğullarından bir adam: "Ey kavmim![465] Ben can vermeye güç yetiremem, ama size onların suretlerine göre beş tane heykel yapsam, yontsam olmaz mı?" dedi ![]() Onlar da: "Olur!" dediler ![]() Bunun üzerine, Kabil oğullarının heykel yapıcısı, onlar için, Vedd, Süva1, Yağus, Yauk ve Nesr'in suretlerine göre, beş tane heykel yonttu, dikti ![]() Adlarına heykel dikilenlerin kardeşleri, amcaları ve amca oğulları, gelip bu heykellerin çevrelerinde koşarak dolaşırlar ve onlara tazimde bulunurlardı ![]() ![]() Yerd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bazı kimseler İslâmiyetten döndü ![]() İkinci asır gelince, bu heykellere ilk çağdakinden daha çok tazimde bulundular ![]() Üçüncü asır gelince; "Bizden öncekilerin bu heykellere tazimleri, ancak Allah katında şefaat etmelerini umdukları içindi!" diyerek, onlara tapmaya başladılar ve küfürlerini artırdılar ![]() Bunun üzerine, Yüce Allah, onlara İdris (a ![]() ![]() ![]() İdris (a ![]() ![]() ![]() Fakat, onlar İdris (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah da, onu yüksek bir makama kaldırdı ![]() Putperestlik, Nûh (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, İdris (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nûh (a ![]() ![]() ![]() Fakat, onlar Nûh (a ![]() ![]() ![]() Nûh (a ![]() ![]() ![]() Allah da, onları Tufan suyunda boğdu ![]() Tufan sulan; Nevz veya Bevz dağından beş heykel putu sürükleyip yere indirdi ![]() Suların şiddetli akışları onları ülkeden ülkeye sürükledi ![]() ![]() ![]() ![]() Putperestliğin Arabistan'da ne zaman ve nasıl yayıldığına gelince; Mekke İsmail (a ![]() ![]() ![]() Bu tutum, kendilerini, taşlardan, güzel gördükleri, hoşlandıkları herhangi bir taşa tapınmaya kadar götürdü ![]() Bu Cahiliye devrinde, adam sefere çıkacağı zaman yanında dört taş taşır, üçü ile tenceresine ocak çatar, dördüncüsüne tapardı ![]() Bu dinî şaşkınlık, şöyle de anlatılır: Bir kimse sefere çıkıp bir yerde konakladığı zaman dört taş alır, onlara göz gezdirip en yakışıklısını put edinir, ona tapar, kalan üçü ile de yemek tenceresi için ocak çatardı ![]() Oradan göç edeceği zaman onu orada bırakır, başka bir konak yerinde konaklayınca da böyle yapardı ![]() Yakışıklı taş bulunmazsa, kumlardan yığılıp tepe haline gelen, üzerinde sağmal devenin sağıldığı kum tepesine de tapılırdı ![]() İsmail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Amr b ![]() ![]() Amr b ![]() ![]() Kendisi, din namına birtakım bid'aüar ihdas etmiş, Kabe'nin etrafına putları o dikmiş, İbrahim (a ![]() ![]() ![]() Hübel putunu, Belka Meab yöresinden Mekke'ye getirip diken ve ona tapmalarını halka emreden, Amr b ![]() ![]() İsaf ve Naile heykellerini putlaştıran, Kureyşîleri Uzzâya taptıran da, o idi ![]() Lât'ı[482] ve Menafi putlaştıran da o i di ![]() Nûh Tufanından kalma beş heykel putunu da, Cidde'ye gidip toprak altından çıkararak Mekke'ye o getirmiş, hacca gelen Arapları bu putlara tapmaya o davet ve teşvik etmiş ve davetine icabet edil-erek[484] Vedd putu, Vâdi'l-Kura'da Dûmetü'l-Cendel'e, Yauk Yemen'de Hayvan karyesine, Yağus Yemen Ekemesine, Nesr Sebe bölgesinde Belha' mevkiine, Süva' da Nahle'de Ruhat'a götürülüp yerieştir-ilmişti ![]() Araplar bu putlara tapmakla kalmamışlar, Devs kabileleri, Zülkeffeyn putuna; Haris oğulları, Züşşera putuna; Müzeyneler, Nühm putuna; Anezeler, Suayr putuna; Kudaalar, Lahmlar, Cüzamlar, Âmileler, Gatafan kabileleri, Ukaysır putuna; Havlanlar, Umyanus putuna; Beni Bekrlerle Kinaneler, Sa'd putuna;[486] Beni Kinane'lerden Malik ve Milkânlar, Sa'd putuna; Tayyi'ler, Füls putuna; Ezdlerin Tayyi' ve Kudaalardan komşuları olan kabileler, Bacer putuna; Beni Esedler, Ya'büb putuna; Has'am, Becile, Ezdi S erat ve Hevazinlerie bunlara akraba olan kabileler, Zülhalasa putuna; Kudaalardan Müleyh oğulları, cinlere[487] tapıyorlardı ![]() Araplardan, meleklere tapanlar,[488] onların Allah'ın kızları olduğunu sananlar olduğu gibi;[489] Şi'râ yıldızına,[490] Güneşe tapanlar da vardı ![]() Yalnız Mekke'de, Kabe'nin çevresinde, tapılmak üzere dikilmiş, kurşunla berkitilmiş üçyüz altmış tane put bulunuyordu![492] Bunlar Arap kabilelerine ait olup, zaman zaman gelinir, ziyaret edilip kendilerine kurbanlar kesilirdi ![]() Mekke'de, umumî putlardan başka, her ailenin kendi evinde taptığı özel bir putu da vardı ![]() Bir kimse, yola çıkmak istediği ve hayvanına bineceği zaman, puta el yüz sürer; bu, onun yola çık*madan önce yapacağı ilk iş olurdu ![]() Yolculuktan döndüğü zaman da, yine puta el yüz sürer; bu da, onun daha ailesini görmeden yap*tığı ilk iş olurdu ![]() Ashab-ı Kiramdan Mikdad b ![]() ![]() ![]() ![]() Kan davaları, hatta en önemsiz hadiseler bile, aileleri, kabileleri birbirlerine düşürür, yıllarca birbir*leriyle boğuştururdu ![]() Kabileler arasındaki kan davaları, son Ficar kavgasında olduğu gibi, belli bir yerde karşılaşıp bir*birlerinin kanını akıtarak öç alınmak suretiyle halledilmeye çalışı lirdi ![]() Açlık ve geçindirememek bahanesi ile çocuklar öldürülürdü ![]() Adam, köpeğini besleyip büyütür, çocuğunu ise öldürürdü[500] Kız çocuğu doğurmak yüzkarası sayılır, kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü! Biri bir kız çocuğunun doğumu ile müjdelendiği zaman, öfkesini sineye çekerek, hiddetinden yüzü kapkara kesilir; kendisine verilen, kötü saydığı müjdeden dolayı herkesten saklanır "Onu, ne yapayım? Hakarete katlanarak alıkoyayım mı? Yoksa, toprağa mı gömeyim?" diye şaşırır kalırdı ![]() Kız çocukları, ellerinden tutulup su kuyularına bırakılır, onların boğulup gitmeleri karşısında acı*masız, duyarsız kalınırdı![502] Para kazanmak için cariyelerini fuhşa zorlayanlar;[503] Asaletli bir adamdan evlat sahibi olmak için(!), karılarını onunla yatıp kalkmaya teşvik eden şeref*siz erkekler bile vardı ![]() İçki düşkünlüğü aşırı derecelerde idi ![]() Kumar düşkünlüğü ise aile faciası halini almıştı: Adam servetini, hatta ailesini ortaya koyup kumar oynar, servetini ve ailesini kaybederdi ![]() Yabancı ve koruyucusuz kimseler için can, mal ve hatta namus güvenliği kalmamıştı ![]() Yabancı satıcıların malları satın alınır, parasına ise dirsek çevirilirdi ![]() Hac veya umre yapmak üzere kızını yanına alarak Mekke'ye gelen yabancıların kızları ellerinden zorla alınıp kaçırılır, feryad ve istimdadlarına kulak aşılmazdı ![]() İşte, son peygamber Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Dış dünyanın durumu ise, bundan daha az bozuk değildi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() (Davetini kabul edenleri Cennet nimetleriyle) müjdelemek ve (davetinden yüz çevirenleri Cehennem azabıyla) korkutup uyarmak;[515] Sonra da, fitne ve fesat ortadan kalkıncaya, din tamamıyla Allah'ın oluncaya,[516] İslâm dini bütün dinlere üstün gelinceye,[517] insanlara "Lâ ilahe illallah=Allah'tan başka ilâh yoktur!"[518] "Muhammedürresûlullah=Muhammedı Allah'ın Resûlüdür!"[519] dedirtinceye kadar savaşmak ![]() ![]() ![]() ![]() Bundaki güçlüğü ve ağırlığı sadece düşünmek bile, insanı ürpertmeye ve titretmeye yeter![521] İslamiyetin Mekke'de Gizlice Yayılışı İlk Mü'min ve Müslümanlar 1- Peygamberimiz Hz ![]() ![]() ![]() ![]() "De ki: 'Ben, Allah'a, ihlas edici olarak ibadet etmemle emrolundum ![]() ![]() "De ki: 'Hiç şüphesiz, Rabbim beni dosdoğru biryola, dimdik ayakta duran bir dine, İbrahim'in hakka yönelik tevhid dinine iletmiştir ![]() İlk sıralarda; Kureyş müşriklerinin ulu kişilerinden aşın inkarcı ve itirazcı olmayanları, yanlarından ve meclislerinden geçtikçe, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Abdulmuttalib oğullarının gökten söz eden oğlu bu!" derlerdi ![]() Kureyş müşrikleri, ilk sıralarda, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kureyş müşrikleri, bu namazdan da hoşnutsuzluk göstermezlerdi ![]() Bundan sonra, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 2- Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Kendi zamanındaki kadınların hayırlısı, İmran'ın kızı Meryem'di ![]() "Cennet halkı kadınlarının üstünü, Huveylid'in kızı Hatice, Muhammed'in kızı Fatma, İmran'ın kızı Meryem, Müzâhım'ın kızı ve Firavunun zevcesi Âsiye'dir!" buyurmuşlardır ![]() 3-5 ![]() ![]() Hz ![]() Hz ![]() Hz ![]() da Müslüman olmuş, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Allah hepsinden razı olsun! 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bu; Allah'ın, Kendisi için seçtiği,[537] peygamberlerini onunla göndermiş olduğu[538] dinidir! Ben seni bir ve tek olan Allah'a imana ve O'na ibadete; Ne yarar, ne de zarar veremeyecek olan Lât ve Uzzâyı inkâra davet ediyorum!" buyurdu ![]() Hz ![]() "Ben, bu dini bugüne kadar hiç işitmedim! Ben, babam Ebu Talib'e söylemedikçe, danışmadıkça bir iş yapamam!" dedi Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey Ali! Sana söylediğimi yaparsan yap! Yapmayacak, Müslüman olmayacaksan, sana söylediğim bu işi gizli tut, açığa vurma!" buyurdu ![]() Hz ![]() ![]() Yüce Allah, onun kalbine İslâm sevgisini düşürdü ![]() Sabahleyin, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "'Lâ ilahe illallâhu vahdehû lâ şerîkeleh' diyerek, Kendisinden başka ilâh bulunmayan, bir olan, şerî-ki olmayan Allah'a şehadet getirecek; Lât ve Uzzâ'yı red ve inkâr edecek, Allah'a denk tutulan her çeşit putlardan uzak duracaksın!" buyurdu ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Babası Ebu Talib'den korkarak, Müslümanlığını bir müddet gizli tuttu, açığa vurmadı ![]() Hz ![]() ![]() Hz ![]() "Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben, Resûlullah (a ![]() ![]() "Mekke'de, Peygamber (a ![]() ![]() ![]() Dağların ve ağaçların arasından geçip giderken, karşısına çıkan hiçbir dağ, hiçbir ağaç yoktu ki, Peygamber (a ![]() ![]() 'Esselâmü aleyke yâ Rasûlallah=Selam olsun sana ey Allah'ın Resûlü!' diyerek selam vermesin!"[543] Namaz vakti gelince, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah'ın dilediği zamana kadar, böyle devam ettiler ![]() Bir gün, Hz ![]() "Ali'nin, Muhammed'in yanına devam ettiğini görüyorum ![]() Senin başına, Muhammed tarafından, oğlun hakkında, güç yetiremeyeceğin bir iş gelmesinden korkuyorum!" dedi ![]() "Demek, oğlum bana bunun için mi görünmüyor?" dedi ve hemen Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Biraz baktıktan sonra, Peygamberimiz (a ![]() ![]() Ey kardeşimin oğlu! Senin edindiğini gördüğüm bu din ne dindir?" diye sordu ![]() ![]() ![]() "Ey amca! Bu Allah'ın dinidir![547] Allah'ın meleklerinin dinidir! Allah'ın peygamberlerinin dinidir! Babamız İbrahim'in dinidir ki, Allah beni peygamber olarak bütün kullara bununla gönderdi! Ey amca! Öğütleyeceğim, doğru yola kılavuzlayacağım kimselerden, buna en çok sen lâyıksın! Bu yoldaki davetimi kabul etmeye ve bu hususta bana yardımcı olmaya da sen herkesten daha lâyıksın!" buyurdu ![]() Onu tevhide, Allah'ın birliğine inanmaya ve putlara tapmaktan vazgeçmeye davet etti ![]() Ebu Talib: "Vallahi, yaptığınız veya söylediğiniz şeylerde bir sakınca yoktur ![]() Ey kardeşimin oğlu! Ben atalarımın dininden ve ona bağlı kalmaktan ayrılmaya güç yetiremeyeceğim! Fakat, sen gönderildiğin şey üzerinde dur! Vallahi, ben sağ oldukça, yapmak istediğini tamamlayıncaya kadar, sana hoşlanmayacağın birşey erişmeyecektir!" dedi ![]() Hz ![]() ![]() "Ey oğulcuğum! Üzerinde bulunduğun bu din nedir?" diye sordu ![]() Hz ![]() "Babacığım! Ben, Allah'a, Allah'ın Resûlüne iman ve onun Allah tarafından getirdiklerini de kabul ve tasdik ettim ![]() ![]() Ebu Talib: "O, seni ancak hayır ve iyiliğe davet eder ![]() ![]() Ebu Talib'in sözleri, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Talib, dönüp eve gelince, zevcesi Fâtıma Hatun: "Oğlun nerede?" diye sordu ![]() Ebu Talib: "Ne yapacaksın ona?" dedi ![]() Fâtıma Hatun: "Azadlı kadın kölem, Ecyad'da onu Muhammed'le birlikte namaz kılarken gördüğünü bana haber verdi ![]() Sen oğlunun dinini değiştirmesini uygun görüyor musun?!" diyerek çıkışınca, Ebu Talib ona: "Sus! Sen onu bu işte kendi haline bırak! Amcasının oğluna arka ve yardımcı olmak, elbette herkesten çok ona düşer! Eğer nefsim Abdulmuttalib'in dinini bırakmak hususunda bana boyun eğmiş olsaydı,[553] eğer Kureyş kadınlarının kınamalarından korkmasaydım,[554] ben de muhakkak Muhammed'e tâbi olurdum! Çünkü, o Halîm'dir, Emîn'dir, Tahindir!" dedi ![]() Fâtıma Hatun da sustu ![]() Ufeyfü'l-Kindî der ki: "Ben ticaret adamı idim ![]() ![]() ![]() Abbas, Yemen'e gelir, ıtır satın alıp hac mevsiminde satardı ![]() ![]() Cahiliye devrinde Mekke'ye gitmiş, Abbas b ![]() ![]() ![]() Abbas'ın yanında oturuyor, güneş gökte yükseldiği zaman, Kabe'ye bakıp duruyordum ![]() O sırada, olgunluk çağına ermiş bir genç Kabe'nin yanına vardı, başını göğe kaldırıp baktı ![]() ![]() Sonra, bir çocuk gelip onun (biraz gerisinde) sağına (doğru) durdu ![]() Çok geçmeden, bir kadın gelerek onların arkalarına durdu ![]() Sonra, olgun genç eğilip rükûa varınca, çocuk da, kadın da rükû ettiler ![]() Olgun genç rükûdan başını kaldırıp doğruldu ![]() Çocuk da, kadın da, rükûdan başlarını kaldırıp doğruldular ![]() Olgun genç secdeye gitti ![]() Çocuk da, kadın da secdeye gittiler ![]() 'Ey Abbas! Ben, büyük bir iş, şaşılacak bir hadise görüyorum!?' dedim ![]() Abbas: 'Evet! Büyük bir iştir!' dedi ve bana: 'Bu olgun genç kimdir, biliyor musun?' diye sordu ![]() 'Hayır! Bilmiyorum' dedim ![]() Abbas: 'Bu, Muhammed b ![]() ![]() 'Onun yanındaki şu çocuk kimdir, biliyor musun?' diye sordu ![]() 'Hayır! Bilmiyorum! dedim ![]() 'Ali b ![]() ![]() ![]() 'Şu kadının kim olduğunu biliyor musun?' diye sordu ![]() 'Hayır! Bilmiyorum!' dedim ![]() 'O da, Hatice bint Huveylid'dir ve şu kardeşimin oğlunun zevcesidir ![]() Kardeşimin oğlu, bize, senin şu gördüğün ve onların da sâlik bulunduğu bu dini kendisine göklerin ve yerin Rabbi olan Rabbinin emrettiğini söylemektedir ![]() Vallahi, ben bütün yeryüzünde bu dinde şu üçünden başka bir kimse bulunduğunu bilmiyorum!' dedi ![]() Ah! Ne olurdu, o zaman itinan edeydim de, ikinci erkek mü'min ben olaydım! Onların dördüncüleri olmayı, ne kadar arzu ederdim!"[559] Yüce Allah; Hz ![]() ![]() 7- Zeyd b ![]() ![]() ![]() halası Hz ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeyd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah ondan razı olsun! 8- Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ahlâkı halka yalan söylemesine engel olup dururken, Allah'a karşı asla yalan söylemeyeceği kanaatinde idi ![]() Nitekim, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "İslâmiyete davet ettiğim herkes, ona karşı ağırdan davrandı, tereddüt etti ve düşündü ![]() Ancak, Ebu Bekir'dir ki; İslâmiyeti kendisine arz ve teklif ettiğim zaman, kabulde hiç gecikmedi ve tereddüde de düşmedi" buyurmuşlardır ![]() Hiçbir şey, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Yüce Allah ondan razı olsun! 9-10- Bilal-i Habeşî ile annesi Hamâme Hatun köle idiler ![]() Bilal-i Habeşî Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bilal-i Habeşî, Müslümanlığını ilk açıklayan yedi Müslüman'dan birisi idi ![]() Dininden döndürülmek, Lât ve Uzzâ adı andırılmak için yapılan en ağır işkencelere katlanırdı ![]() "Haydi, sen de bizim gibi söyle!" diye zorlandıkça; "Dilim onu söyleyemiyor (Ona dilim dönmüyor) ![]() ![]() Müşrikler Bilâl-i Habeşî'ye "Lât ve Uzzâ mâbuddur" dedirtemezlerdi ![]() Bilal-i Habeşî Hz ![]() ![]() Hz ![]() ![]() Yüce Allah hepsinden razı olsun! 11 ![]() ![]() ![]() Dinlerinden döndürülmek için müşrikler tarafından en ağır işkencelere uğratılanlardandı ![]() Hz ![]() ![]() Allah, ikisinden de razı olsun! 12-13 ![]() ![]() ![]() Müslüman oluşuna, gördüğü korkulu rüyası sebep olmuştur: Kendisi, bir gece, uykuda, Allah'ın bildiği kadar geniş bir ateşin kıyısında durduğunu ve babasının onu ateşin içine iterek düşürmek ister gibi davrandığını, Resûlullah ((a ![]() ![]() Gördüğü bu rüyadan çok korktu ![]() Kendi kendine: "Vallahi, bu herhalde hak ve gerçek bir rüyadır!" dedi ![]() Hz ![]() ![]() ![]() "Hakkında hayırlı olmasını dilerim ![]() İşte, Resûlullah (a ![]() ![]() Ona tâbi olur, İslâmiyete girer, onun yanında bulunursan, o seni ateşe düşmekten korur! Baban ise Cehennemliktir!" dedi ![]() Halid b ![]() ![]() ![]() "Yâ Muhammedi Sen nelere davet ediyorsun?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Bir olan ve şerîki olmayan Allah'a iman ve ibadete, Muhammed'in de O'nun kulu ve resûlü olduğu*na inanmaya; İşitmez, görmez, bir zarar veya yarar vermez, kendisine tapınanları tapınmayanlan bilmez birtakım taş parçalarına tapmaktan-ki, sen de onlara tapmaktasın-vazgeçmeye davet ediyorum!" buyurdu ![]() Bunun üzerine, Halid b ![]() "Ben, şehadet ederim ki: Allah'tan başka ilah yoktur! Ve yine şehadet ederim ki: Sen de, O'nun resûlüsün!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halid'i bulup getirdikleri zaman, Ebu Uhayha itip kakarak ona hakaret etti ![]() Elindeki değneği başında kırıncaya kadar, ona dayak attı! "Sen Muhammed'in kendi kavmine aykırı hareket ettiğini ve onların ilahlarını yerdiğini, geçmiş ata*larını ayıpladığını görüp duruyorsun da, ona tâbi oluyorsun ha?!" dedi ![]() "Vallahi, o doğru söylüyor! Doğru yapıyor! Ben, bunun için kendisine tâbi oldum!" deyince, Ebu Uhayha büsbütün kızdı ![]() "Ey zelîl! Yaramaz! İstediğin yere git! Vallahi, senin rızkını da keseceğim!" dedi ![]() "Sen benim rızkımı kesersen, Allah elbette bana geçineceğim şeyi ihsan eder!" dedi ![]() Ebu Uhayha, Halid'i dışarı çıkarttırdı ![]() "Eğer sizden biriniz onunla konuşacak olursa, ona yaptığım şeyi kendisine deyapanm!" dedi ![]() ![]() Mekke'nin yakıcı sıcağı altında, aç, susuz bıraktırdı ![]() Halid bir gün bir kolayını bulup babasının elinden kurtuldu ![]() ![]() ![]() ![]() Halid b ![]() ![]() Yüce Allah onlardan razı olsun! 14-15 ![]() ![]() ![]() ![]() Amr b ![]() ![]() Yüce Allah onlardan razı olsun! Hz ![]() 16- Hz ![]() 17- Zübeyr b ![]() 18- Abdurrahman b ![]() 19- Sa'd b ![]() 20- Talha b ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur'ân-ı Kerîm okudu ![]() İslâm hukukunu (şeriatlarını) anlattı ![]() Yüce Allah'ın Müslümanlara va'd buyurduğu izzet ve ikramları haber verdi ![]() ![]() Hz ![]() "Yâ Rasûlallah! Şam'dan, yeni bir haberle geldim: Maan ile Zerka arasında idik ![]() Uyur gibi bir halde olduğumuz sırada, birden, bir seslenici bize: 'Ey uykudakiler! Uyanınız! Çünkü, Ahmed Mekke'de zuhur etmiş bulunuyor' diyerek seslendi ![]() Mekke'ye gelince, seni (senin peygamber olduğunu) işittik" dedi ![]() Talha b ![]() "Busra panayırında bulunduğum sırada, bir rahip, manastırından, panayır halkına: 'İçinizde Harem halkından bir kimse var mı diye soruyorlar1 diye seslendi ![]() 'Evet! Ben varım' dedim ![]() 'Ahmed zuhur etti mi?' diye sordu ![]() 'Hangi Ahmed?' dedim ![]() 'Abdulmuttalib'in oğlu Abdullah'ın oğlu Ahmed! O, Mekke şehri içinde zuhur edecektir! Kendisi, peygamberlerin sonuncusudur! Harem'den ayrılıp çıkacak, hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir! Ona koşmanı, sana tavsiye ederim!' dedi ![]() Rahibin söyledikleri kalbime tesir etti ![]() Oradan acele ayrılıp Mekke'ye geldim ![]() 'Olan bitenlerden, yeni bir şeyler var mı?' diye sordum ![]() 'Evet, var! Abdullah'ın oğlu Muhammedü'l-Emîn peygamberliğe özeniyor ![]() Ebu Kuhafe'nin oğlu da ona tâbi oldu' dediler ![]() Hemen gidip Ebu Bekir'in yanına vardım ![]() 'Sen şu zâta tâbi mi oldun?1 diye sordum ![]() 'Evet tâbi oldum ![]() Çünkü, o, hak ve gerçeğe davet ediyor1 dedi ![]() Talha b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sa'd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendilerine: "Oraya ne zaman varıp yetişeceksiniz?" diye sormuş ![]() "Bir saatte!" demişler ![]() Sa'd b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sen, nelere davet ediyorsun?" diye sordu ![]() ![]() ![]() "Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Resûlullah olduğuna şehadet edersin!" buyurdu ![]() Bunun üzerine, Sa'd b ![]() "Ben şehadet ederim ki: Allah'tan başka ilah yoktur! Ve yine, şehadet ederim ki: Sen, Allah'ın resûlüsün!" diyerek Müslüman oldu ![]() 21- Ebu Ubeyde b ![]() 22- Ebu Seleme, 23- Erkam b ![]() 24- Osman b ![]() 25- Kudâme b ![]() 26- Abdullah b ![]() 27- Ubeyde b ![]() 28- Saîd b ![]() 29- Saîd b ![]() 30- Esma binti Ebu Bekir, 31- Habbab b ![]() 32- Abdullah b ![]() 33- Mes'ud b ![]() 34- Ayyaş b ![]() 35- Ayyaş b ![]() 36- Huneys b ![]() 37- Âmir b ![]() 38- Abdullah b ![]() 39- Ebu Ahmed b ![]() 40- Cafer b ![]() 41- Cafer b ![]() 42- Âmir b ![]() 43- Ma'mer b ![]() 44- Nahham Nuaym b ![]() 45- Hâtıb b ![]() 46- Ebu Huzeyfe b ![]() ![]() 47- Âmir b ![]() 48- Vâkıd b ![]() 49- Süheyl b ![]() 50- Salîtb ![]() 51- Muttalib b ![]() 52- Muttalib b ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların hepsi, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() "Ben, Ukbe b ![]() ![]() Bir gün, Peygamber (a ![]() ![]() 'Ey delikanlı! Yanında, bize içireceğin süt var mı?' diye sordular ![]() 'Evet, var! Fakat[606] ben emanetçiyim![607] Size süt içirmeye mezun değilim1 dedim ![]() Peygamber (a ![]() ![]() 'Üzerine koç çekilmemiş bir davar var mı yanında?' diye sordu ![]() 'Evet, var' dedim ve onu yanlarına götürdüm ![]() Peygamber (a ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Bekir ona içi çukur sıcak bir taş (kap) getirdi ![]() Peygamber (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber (a ![]() ![]() 'Derlenip toplan!' buyurunca, memeler eski sütsüz haline döndü![609] Hemen, Müslüman oldum ![]() Bundan sonra, Peygamber (a ![]() ![]() 'Yâ Rasûlallah![612] Şu[613] güzel, tatlı[614] Kelamdan,[615] şu Kur'ân'dan[616] bana da öğretsen a!' dedim ![]() Peygamber (a ![]() ![]() 'Allah, sana rahmetini ihsan etsin[619] Allah, öğrenmek istediğin şeyi sana mübarek kılsın![620] Hiç şüphesiz, sen, öğretilmiş,[621] çok bilgili[622] bir genç olacaksın1 buyurdu ![]() Bizzat Resûlullah'ın ağzından yetmiş sûre ahz ve hıfz ettim ki, bu hususta hiç kimse benimle çek-işemez![624] Kur'ân Kerîm'in kalanını da, Resûlullah'ın ashabından ahz ve hıfz etmişimdir ![]() Aşağıda isimlerini sunduğumuz erkek ve kadın sahabiler de-kaynaklara göre-ilk sıralarda veya Dârü'l-Erkam'da Müslüman olmuşlardır: 53- Ümmü Seleme Hatun,[626] 54 ![]() ![]() 54- Utbe b ![]() 55- Ümmü Ruman Hatun[628] (Hz ![]() 56- Umeyr b ![]() 57- Salît b ![]() 58- Hâtıb b ![]() 59- Hâtıb b ![]() 60- Hattab b ![]() 61- Hattab b ![]() 62- Sâib b ![]() 63- Halid b ![]() 64- Esved b ![]() 65- Amr b ![]() 66- Yezid b ![]() 67- Ebu'r-Rum b ![]() 68- Kays b ![]() 69- Kays b ![]() 70- Firas b ![]() 71- Cüheym b ![]() 72- Cüheym b ![]() 73- Muaykıb b ![]() 74- Şurahbil b ![]() 75- Haris b ![]() 76- Haris b ![]() 77- Amr b ![]() 78- Seleme b ![]() 79- Hâşim b ![]() 80- Hebbar b ![]() 81- Abdullah b ![]() 82- Ma'merb ![]() 83- Adiyy b ![]() 84- Urve b ![]() 85- Mes'ud b ![]() 86- Abdullah b ![]() 87- Kays b ![]() 88- Hişam b ![]() 89- Ebu Kays b ![]() 90- Mahmiyye b ![]() 91- Süfyan b ![]() ![]() 92- Sekran b ![]() 93- Sekran b ![]() 94- Mâlik b ![]() 95- Malik b ![]() 96- İbn Ümmi Mektum,[668] 97- Amr b ![]() 98- Osman b ![]() 99- Sa'd b ![]() 100- Abdullah b ![]() 101- Abdurrahman b ![]() 102- Cuayl b ![]() 103- Yâsirb ![]() 104- Yâsir b ![]() 105- Âkil b ![]() 106- Halid b ![]() 107- İyas b ![]() 108- Âmir b ![]() 109- Ammarb ![]() 110- Abdullah b ![]() 111- Suheyb b ![]() 112- Utbe b ![]() 113- Mikdadb ![]() 114- Mus'ab b ![]() 115- Ebu Sebre,[684] 116- Ebu Sebre'nin zevcesi Ümmü Külsûm Hatun,[685] 117- Şemmas Osman b ![]() 118- Ebu Musa Abdullah b ![]() 119- Zinnîre Hatun,[688] 120- Zinnîre Hatunun kızı Ümmü Ubeys[689] Yüce Allah hepsinden razı olsun![690] Peygamberimiz (a ![]() ![]() İslâm tarihinde "Dârü'l-İslâm" diye anılan[691] Dârü'l-Erkam, Ashab-ı Kiramdan Erkam b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah; dinini halka açıklamasını emir buyuruncaya kadar, üç yıl, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bu müddet içinde, yanına gelenleri Allah'ın birliğine inanmaya ve O'na ibadet etmeye, kendisinin de peygamberliğini tasdike gizlice davet etmekle uğraşmış,[704] birçok insanlar Dârü'l-Erkam'a girip Müslüman olmuşlardır ![]() Dârü'l-Erkam Dârü'l-İslâm olarak seçilirken herhalde, Kabe'nin arsası üzerinde yapılı ve Kabe Haremine dahil bulunuşu;[706] kalabalık bir çevrede oluşu; oraya giren, oradan çıkanların pek belli olmayışı; halk ile temas kolaylığı gibi bazı özellikleri gözönünde tutulmuş olabilir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Dârü'l-Erkam'a Ne Zaman Girildiği ve Orada Ne Kadar Kalındığı Meselesi Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hususta, Müslümanlar ve gayrimüslimler tarafından kitap ve ansiklopedilerde ileri sürülen görüşler de gerçeği aksettirmekten uzaktırlar ![]() Meselâ, İngilizce'den Türkçe'ye çevrilen İslâm Ansiklopedisi'nde: Springer'e ve Caetani'ye dayanılarak kaleme alınmış olan "Erkam" maddesinde: "Ömer'in ihtidasından biraz sonra, Peygamber, Erkam'ın evini bırakmıştır ![]() Orada ne zaman ve ne kadar kaldığı, katî olarak malûm değildir ![]() Fakat, 615-617 seneleri arasında kalmış olması muhtemeldir ![]() İbn Hişam, el-Erkam'dan hiç bahsetmez ![]() Taberî'nin bu vak'adan haberdar olmasına göre, İbn Hişam'ın da bilmesi icab ederdi ![]() Taberî umumî tarihinde vak'adan bahsederse de, Peygamberin hayatına ait fasılda bu noktaya temas etmez" denilmektedir ![]() İngilizce, Fransızca ve Almanca "İslâm Ansiklopedisi"!erine dayanılmak ve ilmî bir tahrir heyetince gerekli incelemeler yapılmak suretiyle Arapça olarak yazılıp yayınlanmış bulunan Dâiretü'l-Maârifu'l-İslâmiye'nin "Erkam" maddesinde de: Peygamberin mihnetli günlerinde, emniyetli, davetini yapmaya elverişli ve yararlı bulduğu Dârü'l-Erkam'ı, Hz ![]() "Peygamberin, bu eve ne sığındığı tarih, ne de içinde kaldığı müddet hakkında bize tahkikli rivayeti er zikre di İm iş değildir ![]() Fakat, biz, bunun 615 yılı ile 617 yıllan arasında olduğunu söyleyebiliriz" denilmekte ve İngilizce'*den Türkçe'ye çevrilen İslâm Ansiklopedisi'nde olduğu gibi, İbn Hişam'ın bu evden hiç bahsetmediği ve Taberî'nin de, bu kıssayı bildiği halde, kitabının Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Halbuki, kaynaklarımızdan bazılarında bu hususun da açıklanmış bulunduğu görülür ![]() İbn Sa'd (d ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hâkim (d ![]() ![]() ![]() İbn Hazm (d ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn Abdilber (d ?-ö ![]() ![]() ![]() ![]() İbn Hacer (d ![]() ![]() ![]() Nihayet, Diyarbekrî de (ö ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıda sıraladığımız tarihî bilgilere göre; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Dârü'l-Erkam'dan ne zaman çıkıldığı ve orada ne kadar kalındığı meselesine gelince; Abdullah b ![]() ![]() ![]() Dârü'l-Erkam'ın Geçirdiği Safhalar Erkam b ![]() "Bismillâhirrahmânirrahîm, Bu, Erkam'ın, Safâ'dan biraz ilerideki evi hakkında yaptığı ahd ve vasiyyetidir ki, onun arsası, Harem-i Şeriften mâdud bulunduğundan, o da, haremleşmiş, dokunulmazlaşmıştır: Satılmaz ve tevarüs olunmaz ![]() Hişam b ![]() ![]() ![]() Erkam'ın bu mübarek evi, içinde oğulları ve torunları tarafından oturulmak veya icarlarından yarar*lanılmak suretiyle, Halife Ebu Cafer Mansur(ö ![]() ![]() Halife Mansur; hac sırasında, Safa ile Merve arasında say ederken, Erkam'ın torunları, dedelerinin evinin arkasındaki bir çadırda bulunuyorlar, Mansur da onların alt taraflarından geçiyordu ![]() Aralarındaki mesafe çok kısa idi ![]() Mansur'un başındaki serpuşunu almak isteseler, elleriyle uzanıp alabilecek yükseklikte idiler ![]() Mansur; Merve'ye inip Safa tepeciğine çıkıncaya kadar, onlara baktı durdu ![]() Mansur; Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şihab, Abdullah b ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() Zincire vurulmak onu son derecede üzmüş ve bunaltmıştı ![]() Şihab, ona: "Ben seni içinde bulunduğun şu halden kurtarırsam, Dârü'l-Erkam'ı bana satar mısın? Çünkü, mü'minlerin emîri onu istiyor! Eğer satacak olursan, senin hakkında onunla konuşayım, suçunu affettireyim?" dedi ![]() Abdullah b ![]() "O ev, sadakadır, vakıftır ![]() Benim ondan ancak bir intifa hakkım vardır ![]() ![]() Şihab: "Sen, kendine düşen hakkını bize ver! Ondan ilişiğini kes, kurtul!" dedi ![]() Bunun üzerine, Abdullah'ın şehadetle sabit olan hakkı hesaplanarak onyedi bin dinarlık bir satış senedi yazıldı ![]() Onun arkasından, parasının çokluğuna aldanarak, kızkardeşi de hakkını sattı ![]() Mansur, bu evde intifa hakkı olan herkesin intifa hakkını satın alıp ondan ilişkisini kesti ![]() Dârü'l-Erkam; Ebu Cafer Mansur'dan sonra, oğlu Halife Mehdiye geçti ![]() O da, zevcesi Hayzuran'a (Musa ve Harun'un annesine) bağışladı ![]() Hayzuran Hatun, Dârü'l-Erkam'ın çevresindeki evleri ve arsaları satın alıp ona katmak suretiyle, Dârü'l-Erkam'ı yeniden yaptırdı ![]() Dârü'l-Hayzuran diye anılan ve içinde namaz kılınır mescid haline getirilen[724] Dârü'l-Erkam, daha sonra, Halife Cafer b ![]() ![]() Orada, bir müddet de Mısırlılar ve Yemenliler oturdular ![]() Daha sonra, Gassan b ![]() ![]() ![]() En sonunda, onu Mısır Kahire Defterdarı İbrahim Bey, Sultan II ![]() ![]() III ![]() ![]() Dârü'l-Erkam'in son yapılı durumuna göre; Kapısı doğu tarafına açılır ![]() Kapıdan, üzeri tavanlı, sekiz metre uzunluğunda, dört metre eninde bir sahanlığa girilir ![]() Sahanlığın solunda, üzeri tavanlı, eni üç metreye yakın bir sofa bulunmaktadır ![]() Ortadaki duvarın sağındaki kapıdan da, sekiz metre uzunluğunda ve bunun yansına yakın eninde, tabanı hasırla döşeli bir kulübeye girilmektedir ![]() Dârü'f-Erkam'm en son durumu Dârü'l-Erkam; günümüzde, Suudî Arabistan Krallığınca, Harem-i Şerif için yapılan çevre düzenlemesinde yıkılarak arası haremin arasına katilmiş ![]() ![]() Nübüvvetin (Peygamberliğin) Beş Devresi, Davet ve İcabet Ümmetleri Davetin beş devresi olup, birinci devresi; nübüvvet (peygamberlik) devresidir ![]() Davetin ikinci devresi; en yakın hısım ve akrabayı, âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir ![]() Davetin üçüncü devresi; kendi kavmini âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir ![]() Davetin dördüncü devresi; kendilerine daha önce âhiret azabıyla korkutup uyarıcı gelmemiş bulu*nan bütün Arap kavimlerini âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir ![]() Davetin beşinci devresi; zamanın sonuna kadar, cinlerden ve insanlardan, kendilerine davet erişe*bilecek olanları âhiret azabıyla korkutup uyarma devresidir ![]() Ümmet; bir dinde veya bir zamanda, ya da bir yerde toplanmış olan her topluluğa denir ![]() ![]() Mütercim Âsim Efendi de, Kamus tercemesinde şöyle der "Ümmet; kendilerine peygamber gönderilen cemaata denir; gerek iman eylesinler, (onlara) ümmet-i icabet ıtlak olunur; gerek iman eylem esinler ki (onlara) ümmet-i davet ıtlak olunur ve her kabileden bir cemaata denir ve hayvan cinsine denir ![]() Kâfirler ümmet-i icabet değil, ümmet-i davettirler ![]() Peygamberimiz Aleyhiselam, yalnız Araplara değil, bütün insanlara peygamber olarak gönder-ilmiştir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey Abdulmuttalib oğulları![735] Ben, özel olarak size, genel olarak da bütün insanlara peygamber gönderildim!" buyurmuştur ![]() Ehl-i Kitab olan Yahudilerin ve Hıristiyanların da, Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() "Ey Ehl-i Kitab! Peygamberlerin arası kesildiği bir zamanda, size (gerçekleri) apaçık söyleyip duran resûlümüz gelmiştir ![]() Tâ ki 'Bize ne bir rahmet müjdecisi, ne de bir azap habercisi gelmedi1 (demenize meydan kalmasın!) İşte, size rahmet müjdecisi de, azap habercisi de geldi artık! Allah, herşeye hakkıyla kadirdir!"[737] Bunun içindir ki, Peygamberimiz (a ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() 'De ki: 'Ey Kitaplılar! Geliniz: Aramızda ve aranızda eşit ve ortak olan bir kelimede birleşelim de, Allah'tan başkasına tapmayalım, O'na hiçbir şeyi eş, ortak tutmayalım ![]() Buna rağmen, onlar bu davetten yüz çevirirlerse, 'Siz şahit olunuz ki: Bizler, muhakkak, Müslümanlarız!1 deyiniz!1 [Âl-i İmrân: 64] buyurmuştur ![]() Nübüvvetin ilk üç yıllık devresi, halkı İslâmiyete gizlice davetle geçmiş;[739] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Şiryandan Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Hz ![]() "Sen, ilkin, en yakın hısımlarını inzar et, âhiret azabıyla korkut!1 (Şuarâ: 214) âyeti nazil olunca,[744] Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Ey Ali! Yüce Allah'ın, en yakın hısımlarımı inzar etmemi emir buyurması bana çok ağır geldi, kaygı verdi ![]() Biliyorum ki, ben ne zaman kavmime bu işi açmaya kalksam, muhakkak, hoşuma gitmeyen birşeyle karşılaşacağımı göreceğim ![]() Bunun üzerine, bir müddet sustum ![]() Cebrail (a ![]() ![]() 'Yâ Muhammedi Eğer sen Yüce Rabbinin sana emrettiği şeyi yapmayacak olursan, Rabbin sana azab edecektir!' dedi ![]() Yâ Ali! Bize, bir sa1 (dört kocaman avuç dolduracak kadar) yemek yap ve üzerine de koyun budun*dan et koy! Bize bir kap da süt hazırla! Sonra, Abdulmuttalib oğullarını benim için topla![747] Onlarla bir konuşayım ve emrolunduğum şeyi kendilerine ulaştırayım' buyurdu ![]() Resûlullah'ın bana emrettiği şeyi[748] yaptım ![]() Abdulmuttalib oğulları Resûlullah'ın yanına toplandılar ![]() Onlar, o gün, kırk kişi idiler ![]() Yahut, kırk kişiden ya bir eksik,[750] ya da bir fazla idiler ![]() Resûlullah'ın bütün amcaları, Ebu Talib, Hamza, Abbas ve Ebu Leheb de gelenler içinde bulunuy*ordu ![]() Abdulmuttalib oğulları yanına toplandıkları zaman, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Onlar için yaptığım yemeği getirmemi emretti ![]() Getirip önüne koydum ![]() Eti parçalayarak çanağın çevresine birer parça koyduktan sonra: 'Haydi yiyiniz, Bismillah!' buyurdu ![]() Hepsi, ondan yediler ve tamamıyla doydular ![]() Varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a yemin ederim ki: Onların tümüne sunduğum yemeği,[753] onlardan bir tek adam bile yalnız başına yiyebilirdi! Bundan sonra, Resûlullah (a ![]() ![]() 'Yâ Ali! Onlara süt de iç ir!' buyurdu ![]() Onlara süt kabını getirdim ![]() Ondan da hepsi kanasıya içtiler ![]() Vallahi, o kaptaki süt kadarını, onlardan bir tek adam bile yalnız başına içebilirdi ![754] Yemeğin ve sütün kalanları, sanki hiç el dokunulmamış, yenilmemiş, içilmemiş gibi idi![755] Resûlullah (a ![]() ![]() 'Şaşılacak şey! Arkadaşınız sizi büyük bir sihirle sihirledi![756] Doğrusu, biz, bugünkü gibi bir sihir hiç görmedik!1 dedi ![]() Sonra da, Resûlullah'a hitaben: 'Bunlar senin amcaların ve amcalarının oğullarıdır ![]() İyi bil ki: Kavmin, senin için bütün Arap topluluklarına karşı koymayı göze alacak değildir ![]() Bütün Kureyş kabileleriyle Araplar üzerlerine çullanmadan, ata oğullarının senin üzerinde durup seni haps ve esir etmeleri gerekir ![]() Onların böyle yapmaları, kendilerine, ötekinden daha kolaydır ![]() Ey kardeşimin oğlu! Ben; atanın oğullarına, gelirken senin getirdiğin gibi şer ve kötülük getiren bir kimse daha görmedim!' dedi ![]() Resûlullah'ın konuşmasına imkân vermedi ![]() Dağıldılar ![]() Ebu Leheb'in sözü, Resûlullah'ın çok ağırına gitti ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, Cebrail (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisine bu hususta cesaret verdi ![]() Ertesi günü, sabahleyin Resûlullah (a ![]() ![]() 'Yâ Ali! O adam işittiğin sözlerle tez davranıp önüme geçti de, ben kavmimle konuşmadan onlar dağılıverdiler ![]() Sen önceki akşam bizim için yapmış olduğun kadar, yine yiyecek içecek hazırla![763] Sonra onları yanıma topla!' buyurdu ![]() Yemeği yaptım ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Haydi yiyiniz, Bismillah!' buyurdu ![]() Hepsi, ondan doyuncaya kadar yediler ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Haydi, onlara süt de içir!' buyurdu ![]() Kendilerine, içi süt dolu kabı getirdim ![]() O kaptan da, hepsi, kanasıya kadar süt içtiler ![]() Vallahi, onların tümü için hazırladığım o yemeği de, o sütü de, onlardan bir tek adam bile yalnız başına yiyebilir, içebilirdi![770] Resûlullah (a ![]() ![]() 'Borcumu benim yerime hanginiz öder?' diye sordu ![]() Ben sustum ![]() Cemaat da sustu ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Ben öderim yâ Rasûlallah!' dedim ![]() ![]() ![]() 'Sen ödersin yâ Ali! Sen ödersin yâ Ali!' buyurdu ![]() (Diğer bir rivayete göre; Resûlullah (a ![]() ![]() "Benim borcumu benim yerime ödeyecek ve vaadlerimi yerine getirecek, Cennette benimle birlikte bulunacak, ev halkım içinde benim vekilim olacak kimdir?" diye sordu ![]() Onlardan birisi: "Sen [kerem ve cömertlikte] denizsin! Sana bu hususta kim vekil olmaya güç yetirebilir?!" dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() "Ben senin vekilin olurum!" dedi ![]() Bunun üzerine, Resûlullah (a ![]() ![]() "Borcumu benim yerime sen ödeyecek ve vaadlerimi sen yerine getireceksin!" buyurdu ![]() Bundan sonra, Resûlullah (a ![]() ![]() 'Hamd, Allah'a mahsustur ![]() ![]() Yardımı da, O'ndan dilerim ![]() ![]() Şüphesiz bilir ve bildiririm ki: Allah'tan başka ilâh yoktur ![]() O, birdir; O'nun eşi, ortağı yoktur![774] Herhalde, otlak aramaya gönderilen kimse, gelip de ailesine yalan söylemez ![]() Vallahi, ben (faraza) bütün insanlara yalan söylemiş olsam, yine, size karşı yalan söylemem! (Faraza) ben bütün insanları aldatmış olsam, yine, sizi aldatmam! Sizi Kendisine davet ettiğim Allah öyle bir Allah'tır ki, O'ndan başka hiçbir ilah yoktur! Vallahi, sizler, uyur gibi öleceksiniz! Uykudan uyanır gibi de, dirilecek ve bütün yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz! İyiliklerinizin mükâfatını görecek, kötülüklerinizin de cezasını çekeceksiniz! Bunların sonucu ya temelli Cennette, ya da temelli Cehennemde kalmaktır![775] İnsanlardan, ilk inzar ettiğim kimseler, sizlersiniz![776] Ey Abdulmuttalib oğulları! Vallahi, Araplar içinde, benim size getirdiğim, dünya ve âhiretiniz için hayırlı olan şeyden daha üstününü ve hayırlısını kavmine getirmiş biryiğit bilmiyorum![777] Ben, sizi, dile kolay gelen, Mîzan'da ağır basan iki kelimeye davet ediyorum ki, o da: Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığına ve benim de Allah'ın kulu ve resûlü olduğuma şehadet etm*eniz di r!768 Yüce Allah, sizi buna davet etmemi bana emir buyurdu ![]() Ey Abdulmuttalib oğulları! Ben, özel olarak size, genel olarak da bütün insanlara peygamber gön*derildim! Siz, bu hususta, görmediğiniz mucizelerden bazısını da görmüş bulunuyorsunuz ![]() Hanginiz, bu yolda kardeşim ve sahibim olmak üzere, bana bey'at eder?' buyurdu ![]() Hiç kimse ayağa kalkmadı ![]() Hemen, ben ayağa kal küm ![]() Yaşça, oradakilerin en küçüğü idim ![]() 'Sen, otur!1 buyurdu ![]() Sorusunu üç kere tekrarladı ![]() Her defasında, ben ayağa kalkıyordum ![]() 'Sen, otur!' buyuruyordu ![]() 'Yâ Rasûlallah! Bunların yaşça en küçükleri ve bacakça en inceleri olsam da, sana ben kardeş ve yardımcı olurum' dedim ![]() Hepsi sustular ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'İçinizde, bu, benim kardeşim, vasîm ve vekilimdir ![]() Onun sözlerini dinleyiniz ve kendisine itaat ediniz! Bu işe, amcamsız, amcamın oğlu varis oldu!1 buyurdu ![]() Davetliler gülüşerek ayağa kalktılar ve Ebu Talib'e: 'Bak! Sana, oğlunu dinlemeni emrediyor! Ona itaat et!' dediler ![]() Ebu Talib: 'Bırakınız onu! Amcasının oğlu, onun başını, hayırdan başka yana bükmez!' dedi ![]() ![]() ![]() 'Bizim katımızda, sana yardım etmek kadar sevgili birşey yoktur ![]() Öğütlerini benimseyip kabullendik ![]() Sözlerini tamamıyla tasdik edip doğruladık! Bu toplananlar, senin atalarının oğullarıdır ![]() Tabiî ki, ben de onlardan birisiyim! Senin istediğin şeye onlardan koşacak olanların, andolsun ki, en çabuğu, en hayırlısı da benden başkası değildir! Sen, emrolunduğun şeye devam et! Andolsun ki, etrafını kuşatıp seni korumaktan bir an geri durmayacağım! Nefsimi, Abdulmuttalib'in dininden ayrılmak hususunda bana boyun eğer bulmadım! Artık, ben, onun üzerinde öldüğü dinde öleceğim!1 dedi ![]() Ebu Leheb'den başka, hepsi de, yumuşak ve olumlu sözler söylediler ![]() 'Ey Abdulmuttalib oğulları! Bu, vallahi, bir serdir, kötülüktür![789] Başkaları onun elini tutup bundan alıkoymadan önce, sizler onun ellerini tutup bundan alıkoyunuz! Eğer siz bugün ona boyun eğecek olursanız, zillete, hakarete uğrarsınız! Bunu korumaya kalkışacak olursanız, öldürülürsünüz!' dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() 'Ey kardeşim! Kardeşinin oğlunu ve onun dinini yardımsız, hor ve hakir bırakmak sana yakışır mı?! Vallahi, bilginler, öteden beri, Abdulmuttalib'in soyundan bir peygamberin çıkacağını haber veregelm işlerdir ![]() İşte o peygamber budur!' dedi ![]() "Bu, andolsun ki, boşuna bir umuntudur! Zaten, kadınların sözleri erkeklere ayakbağı ve köstek mesabesindedir! Kureyş aileleri ve onlarla birlikte bütün Araplar ayaklandığı zaman, onlara karşı koyacak bizim ne gücümüz var? Vallahi, biz onların yanında bir lokmayız!' dedi ![]() 'Ey korkak adam! Vallahi, biz, sağ oldukça, ona yardım edecek, onu savunacak ve koruyacağız!' dedi ve Peygamber (a ![]() ![]() 'Ey kardeşimin oğlu! Rabbine davet etmek istediğin zamanı bilelim, silahlanıp seninle birlikte ortaya çıkarız!' dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Sen, ilkin, en yakın hısımlarını inzar et!"[792] Yani, "küfürleri yüzünden üzerlerine azap inebileceği*ni hatırlatarak onları korkut, uyar!"[793] mealli âyet nazil olduğu zaman;[794] Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() Şehadet parmaklarını kulaklarına tıkadı ![]() "Yâ Sabâhâh!*[799] Ey Kureyş cemaatı!" diyerek bağırdı ![]() "Kim bu seslenen?" diye sordular ![]() "Muhammed,[802] Safa tepesinden sesleniyor!" dediler ![]() Kureyş kabileleri içinde Peygamber (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İşitenler, gelip Peygamberimizin karşısında toplandılar ![]() Gelemeyenler de, toplantının sebebini anlamak için, yerlerine adam gönderdiler ![]() Yanına gelen Kureyşliler Peygamber (a ![]() ![]() "Yâ Muhammedi Ne haber var?" diye sordular ![]() Peygamber (a ![]() ![]() "Benimle sizin haliniz, düşmanı görünce ailesini haberdar etmek için koşmaya başlayan ve düş*manın kendisinden önce ailesine yetişip zarar vermesinden korkarak 'Yâ Sabâhâh!1 diye bağıran bir adamın haline benzer ![]() Ne dersiniz? Ben, size şu dağın eteğinden[810] veya şu vadiden,[811] sizi yağmalamak isteyen[812] birtakım atlıların çıkıvereceğini, yahut akşama, sabaha, düşman baskınına uğrayacağınızı[813] haber verirsem, beni tasdik eder, doğrular mısınız?" diye sordu ![]() "Evet! Seni tasdik eder, doğrularız![815] Çünkü, biz seni bütün tecrübelerimizde doğru sözlü bulduk![816] Sen, bizim katımızda herhangi bir suçla suçlanmış bir kişi değilsin![817] Hakkındaki tecrübelerimizde, sende hiçbir yalana rastlamış değiliz!" dediler ![]() Bunun üzerine, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Öyle ise, ben sizi şiddetli bir azap önünde inzara, korkutup uyarmaya memurum:[819] EyAbdulmuttalib oğulları! Ey Abdi Menaf oğulları! EyZühre oğulları! EyfilanoğullarıL EyfilanoğullarıL diyerek birer birer Kureyş kabilesinin bütün ailelerine seslenip: "Yüce Allah; en yakın hısımlarımı azab ile korkutmamı bana emretti ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Yuh sana! Sen, bugün, gelip de, bizi bunun için mi topladın?!" diyerek bağırdı ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Kureyş cemaatı! Kendinizi Cehennem ateşinden kurtarınız![823] EyKa'b b ![]() Ey Mürre b ![]() EyAbduşşems oğulları! Kendinizi Cehennem ateşinden kurtarınız! Ey Abdi Menaf oğulları! Kendinizi Cehennem ateşinden kurtarınız! Ey Hâşim oğulları! Kendinizi Cehennem ateşinden kurtarınız! Ey Abdulmuttalib oğulları! Kendinizi Cehennem ateşinden kurtarınız![824] Ey Kureyş cemaatı! Kendinizi Allah'tan satın alınız! Ben, sizi Allah'ın azabından kurtarabilecek hiçbir şeye malik değilim ![]() Ey Abdi Menaf oğulları! Kendinizi Allah'tan satın alınız ![826] Ben, sizi Allah'ın azabından kurtarabilecek hiçbir şeye malik değilim ![827] Ey Abdulmuttalib oğulları! Kendinizi Allah'tan satın alınız! Ben, sizi Allah'ın azabından kurtarabilecek hiçbir şeye malik değilim ![]() Ey Abbas b ![]() Ey Zübeyr b ![]() Ey Muhammed'in kızı Fâtıma! Kendinizi Allah'tan satın alınız! Siz, benim malımdan, dilediğinizi benden isteyiniz! Fakat, ben sizi Allah'ın azabından kurtarabilecek hiçbir şeye malik değilim ![]() Şu kadar ki, sizlerin bir hısımlığınız var! Ben, hısımlık suyu ile sulayacağım!" buyurdu ![]() Bundan sonra, Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Fihr hanedanı!" diyerek seslendi ![]() Ebu Leheb: "İşte, Fihr oğulları, yanındalar!" dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Galib hanedanı!" diyerek seslenince, Muharib b ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Lüey b ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Ka'b hanedanı!" diyerek seslenince, Âmir b ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Mürre b ![]() ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Kilab hanedanı!" diyerek seslenince, Teym b ![]() ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Kusayy hanedanı!" diyerek seslendiği zaman, Zühre oğulları, dönüp geri gittiler ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Abdi Menaf oğulları!" diyerek seslenince, Abduddar oğulları ve onlarla beraber Esed b ![]() ![]() ![]() Ebu Leheb: "İşte, Abdi Menaf oğulları!" dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ey Hâşim hanedanı!" diyerek seslenince, Abdüşşems oğullarıyla Nevfel oğulları, dönüp geri gittil*er ![]() Orada, yalnız Abdulmuttalib oğulları kaldı ![]() Ebu Leheb: "İşte, Hâşim oğulları toplanmış bulunuyorlar!?" dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ben, sizi 'Lâ ilahe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh=Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur! O, birdir! O'nun ortağı yoktur!' diyerek şehadet getirmeye davet ediyorum! Ben de, O'nun kulu ve resûlüyüm! Bunu böylece kabul ve ikrar ettiğiniz takdirde, sizin Cennete gireceğinize kefil olurum![832] Siz, Kıyamet günü iyi amellerinizle gelmez de dünyayı boyunlarınıza yüklenmiş olduğunuz halde gelirseniz, ben sizden yüz çeviririm (yüzünüze bakmam)! O zaman siz bana: 'Yâ Muhammedi' dersiniz ![]() Ben ise, şöyle derim: [Resûlullah Aleyhisselarn "Şöyle derim" buyururken, yüzünü onlardan başka tarafa çevirdi ![]() Siz, bana: 'Yâ Muhammedi' dersiniz ![]() ![]() [Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() İslâmiyeti Mekke'de Yaymaya Çalışanlar ve Müslümanlıklarını Hiç Çekinmeden Açıklayanlar Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Ubeyde b ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 1- Hz ![]() 2- Bilal-i Habeşî, 3- Mikdad b ![]() 4- Suheyb b ![]() 5- Ammar b ![]() 6- Sümeyye Hatun (Ammar b ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''İslâmiyetin Mekke'de Açıklanışından Sonra Müslüman Olanlardan Bazıları 1- Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() 2- Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() 3- Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() 4- Hz ![]() 5- Hz ![]() 6- Amr b ![]() 7- Ebu Zerri'l-Gıfârî ![]() Ebu Râfi’ der ki: "Ben, Abbas b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abbas; kavminden korkar ve onlara aykırı davranır görünmek istemez, Müslümanlığını gizlerdi ![]() ![]() Amr b ![]() Amr b ![]() "Ben, Cahiliye devrinde, kavmimin putlarına tapmaktan yüz çevirmiştim ![]() ![]() Onlar birtakım taşlara tapıyorlardı ki, taş insana ne zarar, ne de yarar verebilirdi ![]() Putlara tapmanın boşluğu, içime doğmuştu ![]() Teymâ halkından,[844] Kitab Ehli olan bir zâta rastladım ![]() 'Ben; bir yere konup da yanlarında put bulunmayınca, içlerinden birisi giderek dört taş getiren, onlar*dan üçü ile tenceresine ocak çatan ve yakışıklı olan dördüncüsüne tapan, oradan göç edileceği zaman da onu orada bırakan, her konduğu yerde bulduğu daha yakışıklısına tapan kabile halkından bir kim*seyim! İnsana ne yarar, ne de zarar veremeyen birşeyi put edinmenin bâtıl ve boş olduğunu sanıyorum ![]() Sen, beni bundan daha hayırlısına kılavuzlasana!1 dedim ![]() O da: 'Mekke'den bir zât zuhur edecek, kavminin tapageldikleri putlardan yüz çevirip, halkı onlardan başkasına davet edecektir ![]() Sen onu gördüğün, duyduğun zaman, ona hemen tâbi ol! Çünkü, o, dinin üstününü getirecektir!' dedi ![]() Artık, o günden beri, Mekke'den her gelenin yanına vanp 'Mekke'de, olan biten birşey var mı?' diye sorardım ![]() 'Birşey yok!' denilince,[847] ev halkımın yanına dönerdim ![]() Ev halkım, yola uzak değil, yakındı ![]() Mekke'den, deve üzerinde gelen kimselerin önlerine gerilip: 'Mekke'de, hadiselerden bir hadise var mı?' diye sordukça: 'Yok!' derlerdi ![]() Ben, yine, bir gün yola oturmuştum ![]() Deve üzerinde bir kimse çıkageldi ![]() 'Nereden geliyorsun?' diye sordum ![]() 'Mekke'den geliyorum' dedi ![]() 'Orada, yeni bir haber var mı?' diye sordum ![]() 'Evet, var![848] Mekke'de birzâtzuhur etti ![]() ![]() Hemen, ev halkımın yanına döndüm ![]() ![]() Mekke'de, herzaman gelişimde indiğim yere indim ![]() Onun nerede olduğunu sordum ![]() Bir de ne göreyim? Resûlullah (a ![]() ![]() Kavmi ise, ona karşı çok cüretli ve şiddetli davran m akta I ar ![]() Bana: 'Geceleyin, tavaf ettiği sıradan başka bir zamanda, onunla görüşmeye kadir olamazsın!' denildi ![]() Bunun üzerine, Kabe'nin önünde yatıp uyudum ![]() Kendisini, ancak tehlil sesiyle tanıyabildim ![]() ![]() 'Sen, nesin?' dedim ![]() 'Ben, peygamberim' buyurdu ![]() 'Peygamber, ne demek?1 dedim ![]() 'Resûlullah demektir1 buyurdu ![]() 'Seni kim gönderdi?' diye sordum ![]() 'Yüce Allah gönderdi' buyurdu ![]() 'Seni ne ile gönderdi?' diye sordum ![]() 'Bir olan Allah'a eş, ortak koşmaksızın ibadet etmek, Putları kırıp atmak, Akrabaya yardım etmek,[854] Kan dökmemek, Yol güvenliğini sağlamak ![]() ![]() 'Sen ne güzel şeylerle gönderilmişsin! Ben sana iman, ve senin getirdiklerini tasdik ediyorum ![855] Uzat elini, bey'at edeyim sana!' dedim ![]() Elini uzattı ![]() ![]() 'Senin yanında, bu hususta sana yardımcı kimler var?' diye sordum ![]() 'Bir hür ile bir köle' buyurdu ![]() O sırada, yanında, Ebu Bekir b ![]() ![]() 'Sana ben de tâbi oluyorum!' dedim ![]() 'Yanında kalayım mı? Yoksa, ev halkımın yanına döneyim mi? Ne buyurursun?' diye sordum ![]() 'Sen, şu gününde, bunu yapamazsın ![]() Benim durumumu,[863] Allahtan getirip tebliğ ettiğim şeylere karşı[864] İnsanların[865] tutumunu,[866] nasıl katı ve kötü[867] davrandıklarını görmüyor musun?! Sen şimdi ev halkının yanına dön! Onların yanında otur! Benim gideceğim yere gittiğimi işittiğin zaman, yanıma gel! Bana tâbi ol!' buyurdu ![]() Bunun üzerine, dönüp ev halkımın yanına gittim ![]() Allah ondan razı olsun![869] Ebu Zerri'l-Gıfârî'nin Müslüman Oluşu Ebu Zerri'l-Gıfârî; Amr b ![]() ![]() Kendisi, Cahiliye devrinde, putlara tapmazdı ![]() "Ben kavmimin tapageldikleri putlardan yüz çevirmiştim!" dediği zaman, Abdullah b ![]() "Senin taptığın ne idi?" diye sormuştu ![]() Ebu Zerri'l-Gıfârî: "Hiçbir şey değildi!" demiştir ![]() Mekke halkından bir adam, bir gün Ebu Zerri'l-Gıfârîye: "Mekke'de bir zât, senin dediğin gibi 'Lâ ilahe illallah=Allah'tan başka ilah yoktur1 diyor ve kendisinin peygamber olduğunu söylüyor" diye haber vermişti ![]() "O, kimlerdendir?" diye sorunca, Mekkeli adam: "Kureyş'tendir!" demişti ![]() Ebu Zerri'l-Gıfârî der ki: "Ben Gıfâr kabilesinden bir adamdım ![]() 'Mekke'de bir zât zuhur etmiş, kendisinin peygamber olduğunu söylüyormuş' diye, bize bir haber erişince ![]() ![]() 'Hayvanına bin! Şu vadiye doğru git! Kendisine gökten haber geldiğini söyleyen[876] o zât ile konuş![877] Kendisinin söyledikleri şeyleri dinle![878] Kendisi hakkında benim için bilgi edin![879] Haberi bana getir!' dedim ![]() Kardeşim[881] Üneys, Mekke'ye kadar[882] gitti ![]() Onunla buluştu ![]() Kendisinin söylediklerini dinledikten sonra, dönüp[885] yanıma geldi ![]() 'Ne yaptın?[887] Ne haber var sende?' diye sordum ![]() 'Mekke'de, senin dininde bir zâta rastladım ki, kendisini Allah'ın gönderdiğini söylüyor' dedi ![]() 'Halk, onun hakkında ne söylüyor?' diye sordum ![]() 'Şair, kâhin, sihirbaz diyorlar!' dedi ![]() Üneys, şair kişilerdendi ![]() 'Ben, doğrusu, kâhinlerin sözünü dinledim ![]() Onun sözünü şiirin her çeşidine de tatbik ettim ![]() Vallahi, o muhakkak sadıktır ![]() Onlar ise, muhakkak yalancıdırlar![892] Vallahi, ben öyle bir zât gördüm ki; hayrı ,[893] iyiliği, ahlâkîfaziletleri[894] emrediyor, serden, kötülük*ten de sakındınyor ![]() Onu ahlâkî faziletleri emrederken ve öyle bir söz söylerken gördüm ki, o söz sihir değildir1 dedi ![]() Vallahi, ben kardeşim Üneys'ten daha üstün bir şair duymadım![897] Kardeşime: 'Sen bana bu hususta arzu ettiğim, gönlüme şifa verir, müşkillerimi giderir bir haber getimnedin![898] Kendim gidip onu görürüm' dedim ![]() 'Olur! Fakat, sen Mekke halkından sakıma ol! Çünkü, onlar ona karşı son derecede kin besliyorlar ![]() ![]() Hemen, azık dağarcığımı, su tulumumu yüklendim ![]() ![]() Resûlullah'ı şahsen tanımıyor, başkasından sormayı da uygun bulmuyor, Mescid-i Haram'da bulunuyor ve Zemzem suyundan içip duruyordum ![]() O sırada, yanıma Ali b ![]() 'Şu adam herhalde garîbdir, sanırım1 dedi ![]() 'Evet! Garibim' dedim ![]() 'Öyle ise, kalk, benimle birlikte bizim eve git!' dedi ![]() Onunla birlikte gittim ![]() Ne o bana birşey sordu, ne de ben ona birşey haber verdim ![]() Sabaha çıkınca, Resûlullah'ı sormak için, kuşluk vakti Mescid-i Haram'a gittim ![]() Fakat, hiç kimse onun hakkında bana bir haber vermedi ![]() Yine, Ali bana uğradı da: 'Bu adam için, daha yerini öğrenmek zamanı gelmedi mi?!' dedi ![]() 'Hayır!' dedim ![]() 'Öyle ise, gel, benimle birlikte bizim eve git!' dedi ![]() Evlerine varınca, bana: 'Senin işin nedir? Sen bu şehre ne için geldin?1 diye sordu ![]() Ona: 'Gizli tutacağına[902] ve işim hakkında bana kılavuzluk edeceğine[903] söz verirsen, sana haber verir*im' dedim ![]() 'Öyle yaparım1 deyince: 'Bize erişen habere göre; burada bir zât çıkmış, kendisinin peygamber olduğunu söylüyormuş![904] Onunla konuşması,[905] ondan işittiklerini ezberleyip bana haberini getirmesi için,[906] kardeşimi gönder*miştim ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, Ali bana: 'Sen, geldiğine isabet ettin, akıllılık etfin![912] Bu zât Allah'ın resûlüdür, hak peygamberdir![913] Sabahladığın vakit, sen beni takip et! Ben senin için korkulacak bir şey görürsem[914], ya ayakkkabımı düzeltiyormuşumgibi duvara doğru yönelir dururum;[915] ya da, döküyormuşum gibi yaparım ![]() Sen, durup beni bekleme, git![917] Ben geçip gidersem, sen arkamdan gel ve benim girdiğim yere sen de gir!' dedi ![]() O, gitti, ben de gittim ![]() Nihayet, o, Peygamber (a ![]() ![]() ![]() Ben de kendisiyle birlikte girdim ![]() 'Esselâmü aleyke yâ Rasûlallah!' diyerek onu ilk kez İslâm selâmı ile ben selamladım ![]() 'Sen, kimsin?' diye sordu ![]() 'Gıfâr oğullarından bir adamım' dedim ![]() 'Yâ Muhammedi Sen insanları nelere davet ediyorsun?' diye sordum ![]() Resûlullah: 'Bir olan ve hiçbir şerîki olmayan Allah'a imana ve putları gidermeye ve benim de Resûlullah olduğu*ma şehadet etmeye davet ediyorum' buyurdu ![]() 'Bana İslâmiyeti (nasıl Müslüman olunacağını) bildir!' dedim ![]() Bildirince, hemen oracıkta Müslüman oldum ![]() 'Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlüh=Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki, Muhammed, Allah'ın kulu ve resûlüdür1 diy*erek şehadet getirdim ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Ey Ebu Zer! Sen şimdi bu işi Mekkelilenden gizli tut, memleketine dön, git!' buyurdu ![]() 'Yâ Rasûlallah! Ben dinimi açıklamak istiyorum' dedim ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Ben senin hakkında Mekkelilenden endişe ediyorum![928] Öldürülürsün, diye korkuyorum' buyur-du ![]() 'Yâ Rasûlallah! Ben öldürüleceğimi bilsem de, bunu muhakkak yapacağım' dedim ![]() ![]() ![]() ![]() 'Seni hak dinle peygamber gönderen,[931] varlığım Kudret Elinde bulunan Allah'a[932] yemin ederim ki,[933] Mescid-i Haram'da,[934] onların arasında bunu[935] İslâmiyeti[936] bağıracağım![937] İslâmiyeti haykırarak açıklamadıkça yurduma dönüp gitmeyeceğim' diyerek,[938] Kureyşlilerin Mescid-i Haram'da halkalandıkları, konuştukları sırada[939] Mescid-i Haram'a varıp yüksek sesle:[940] 'Ey Kureyş cemaatı![941] Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlüh=Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki, Muhammed Allah'ın kulu ve resûlüdür!' diyerek bağırdım ![]() 'Adam sapıttı! Adam sapıttı ![943] Kalkınız yürüyünüz şu Sâbiî'nin üzerine!'diyerek silkinip kalkıverdil-er, beni öldüresiye[944] dövdüler, yere serdiler ![]() O sırada, Abbas b ![]() 'Yazıklara olsun size! Siz Gıfâr kabilesinden bir adamı öldürüyorsunuz da,[946] onun Gıfâr kabilesin*den olduğunu ve tüccarlarınızın Şam'a giden yolunun bunların yurdundan geçtiğini bilmiyorsunuz!?[947] Ey Kuneyş cemaatı! Sizler tüccarsınız! Ticaret yolunuz da Gıfâr yurdunun üzerindedir! Yoksa, siz ticaret yolunuzun kesilmesini mi istiyorsunuz?'[948] diyerek çıkışınca, üzerimden çekildiler,[949] başımdan dağıldılar ![]() Ertesi günü, sabahleyin, yine, Mescid-i Haram'a vardım ![]() Dünkü söylediğimin aynını tekrar söyledim ![]() Onlarda: 'Kalkınız, yürüyünüz şu Sabiı'nin üzerine!' diyerek kalkıverdiler ![]() Dünkü gibi, yine, öldüresiye[951] dövdüler ve yere serdiler ![]() O sırada, yine Abbas yetişip, onlara dün söyledikleri gibi söyleyince, bıraktıIar ![]() ![]() Kalkıp Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Ben seni men etmemiş miydim?' buyurdu ![]() 'Yâ Rasûlallah! Bu, kalbimde bir istekti ![]() ![]() Bir müddet, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() 'Ey Allah'ın Peygamberi! Sen ne yapmamı bana emredersin?[954] Yâ Rasûlallah! İstediğini bana emret!' dedim ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Emrim sana gelince, onu kavmine haber ver, tebliğ et![956] Ortaya çıkışımızın haberi sana eriştiği zaman, yanıma gel!' buyurdular ![]() Bunun üzerine, Ebu Zerri'l-Gıfârî: "Yâ Rasûlallah! Şimdi ben ev halkımın yanına döneceğim! Senin savaşla memur olacağın zamana kadar bekleyecek, o zaman, gelip yanına katılacağım!" dedi ![]() ![]() ![]() "İyi edersin, hemen dön, git!" buyurdu ![]() Allah ondan razı olsun![959] Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kendisinin sözü dinlenir, emirlerine karşı gelmekten çekinilirdi ![]() Ebu Talib Amca, babası Abdulmuttalib'in vasiyyeti üzerine, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah'ın buyruğunu yerine getirmek için yardım istediği sırada da,[963] Abdulmuttalib oğulları arasında, yalnız o, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Etrafını kuşatıp seni korumaktan bir an geri durmayacağım!" diyerek, İslâm dâvasında da kendisi*ni destekleyeceğine kesin söz vermiş bulunuyordu ![]() Ebu Talib Amca Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisini bundan ne bir döndürücü döndürebildi, ne bir engelleyici engelleyebildi ![]() Hac mevsimlerinde; halkın toplu bulundukları yerleri durmadan dolaşarak, rastladığı herkesi,-hür köle, zayıf kavi, zengin fakir-ayırt etmeden, Allah'ın birliğine inanmaya davet ve teşvik etti ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Fakat, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''[1] Beyhakî, Sünenü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [2] İbn İshak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [3] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [4] Diyarbekrî, Târîhu'l-hamîs, c ![]() ![]() ![]() [5] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [6] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [7] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [8] İbn İshak, İbn Hişam, Sire, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [9] Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c ![]() ![]() ![]() [10] İbnEbf Şeybe ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [11] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [12] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [13] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [14] İbn Sa'd, Tabak âtü'l-k übrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [15] İbn Sa'd, Tabakâtü'l -k übrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [16] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [17] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [18] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() [19] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [20] Ahm ed b ![]() ![]() ![]() ![]() [21] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-Kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [22] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [23] İbn İshak, İbn Hişam, Sine, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [24] İİbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [25] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [26] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [27] İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, c ![]() ![]() ![]() [28] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [29] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [30] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [31] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [32] Gazalf, el-M unkizu mine'd-dalâl, s ![]() ![]() * Hira: Mekke'nin yukarı ta rafın dan, Mekke'ye 3 mil uzaklıkta (Yakut, Mu'cemu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [33] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [34] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [35] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [36] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() [37] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [38] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [39] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [40] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [41] Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-Kârî, c ![]() ![]() ![]() [42] Bedrüdd in Aynî, Umdetu'l -Kâri, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [43] Kastalani, Mevâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [44] Şûra: 52, Cum'a: 4, En'âm: 124 ![]() [45] Şûra: 52 ![]() ![]() [46] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [47] Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-Kârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [48] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() * Hz ![]() ![]() ![]() "Hayır!" buyurmuştur ![]() "Senin hiç içki içtiğin oldu mu?" diye sorduklarında da, Peygamber (a ![]() ![]() "Hayır! Ben, daha 'Kitap nedir? İman nedir?' bilmezken bile, puta tapan, içki içenlerin küfür üzerinde olduklarını bilir dururdum!" buyurmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() [49] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [50] İbn İ shak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-m eb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [51] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() [52] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [53] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [54] İbn İshak,Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [55] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [56] Ebu Nuaym'dan naklen E bu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [57] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [58] Vahiy; Yüce Allah'ın, dilediğini, peygamberlerine, dilediği tarzlarda bildirmesi demektir ![]() [59] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [60] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [61] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [62] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [63] Mâlik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [64] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [65] Seyyid Şerif, Ta'rifât, s ![]() ![]() [66] Seyyid Şerif, Ta'rifât, s ![]() ![]() [67] Kadı I yaz, eş-Şifâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [68] Cum'a: 62/4, En'âm: 6/124 ![]() M ![]() ![]() [69] Nahl: 16/43, Enbiyâ: 21/7 ![]() [70] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [71] İmam-ı Âzam ![]() ![]() ![]() [72] İmam-ı Âzam, Fıkh-ı Ekber, s ![]() ![]() ![]() [73] İmam-ı Âiam ![]() ![]() ![]() ![]() [74] Şuarâ: 26/107, 125, 142, 162, 178 ![]() [75] A'râf: 7/62, 64, 79, 93 ![]() [76] Ahzâb: 33/39 ![]() [77] Meryem: 19/56 ![]() [78] A'râf: 7/67 ![]() [79] A'râf: 7/61-62 ![]() [80] Bakara: 2/129 ![]() [81] A'râf: 7/63 ![]() [82] Şuarâ: 26/109, 127, 145, 164, 180, Furkan: 25/57, Sebe: 34/47 ![]() [83] İmam-ı Âzam ![]() ![]() ![]() [84] Ahm ed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [85] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [86] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [87] İbn Sa'd, Tabak ât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [88] Ahiâb: 33/40 ![]() M ![]() ![]() [89] İbn İshak, İbn Hişam, Sıre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [90] İ bn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [91] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [92] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [93] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [94] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [95] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [96] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [97] Abdurrezzak, M usannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [98] Nâmûs; sahib-i sırr demektir (İbn Esîr, Nihâye, c ![]() ![]() ![]() [99] M ![]() ![]() [100] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [101] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [102] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [103] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [104] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [105] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [106] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [107] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [108] Ebu'l-Fereç İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() [109] İbn İsJıak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [110] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [111] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [112] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [113] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [114] Belâzurî, E nsâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [115] Kastalani, Mevâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [116] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [117] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [118] Kastalani, Mevâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [119] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [120] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [121] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [122] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [123] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [124] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [125] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [126] İbn Sa'd, Tabakât, 11, s ![]() ![]() ![]() ![]() [127] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [128] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [129] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [130] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [131] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [132] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [133] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [134] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [135] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [136] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [137] İbn İshak, Kitâbu'l-m übtedâ ve'l-m eb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [138] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [139] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [140] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [141] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [142] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [143] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [144] Şûra: 51 ![]() [145] Nisa: 163-164 ![]() [146] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [147] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [148] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [149] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [150] Sâffât: 102 ![]() [151] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [152] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [153] Mâlik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [154] İbn Esîr, Nihâye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [155] İbn Esîr, Nihâye, c ![]() ![]() ![]() [156] Mâlik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Uyanık iken içinden geçirmiş oldukları şeyleri uyurken düşünde görmesi gibi (İbn Mâce, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [157] Abdurrezzak,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [158] İbn Hacer,Fethu'l-Bârî, c ![]() ![]() ![]() [159] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [160] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ** Kulun Levh-i Mahfuzdaki hallerine göre Müekkel Melek tarafından yapılan temsiller, işlerinde basiretli davranması için, bir müjde veya inzar ya da bir azar olmak üzere, rüyasında o kula gösterilir ![]() ![]() ![]() ![]() [161] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [162] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [163] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [164] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [165] M âlik, Muvatta, o ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [166] Mâlik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [167] İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [168] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [169] İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [170] Süheyli, Ravd, c, 2, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [171] Fahru'r-Râzî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [172] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [173] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [174] İbn Mâce, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [175] İbn Mâce, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [176] İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [177] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [178] Süheyli, Ravd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [179] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c, 1, s ![]() ![]() ![]() [180] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [181] Mâlik,Muvatta,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [182] Taberî, Tefsîr, t 22,5 ![]() ![]() [183] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [184] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [185] İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c ![]() ![]() ![]() [186] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [187] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [188] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [189] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [190] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [191] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [192] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() [193] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [194] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [195] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [196] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [197] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [198] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [199] İmam-ı Âzam Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [200] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [201] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [202] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [203] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [204] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() [205] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [206] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [207] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [208] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [209] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [210] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [211] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [212] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [213] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [214] Müslim, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [215] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [216] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [217] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [218] Ebu Hanffe, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [219] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [220] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [221] Tirmizî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [222] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [223] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [224] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [225] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [226] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [227] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [228] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [229] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [230] Ebu Hanffe, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [231] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [232] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [233] Ebu Hanffe, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [234] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [235] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [236] İbn Mâce, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [237] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [238] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [239] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [240] Ebu Hanffe, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [241] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [242] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [243] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [244] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [245] Ebu Hanffe, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [246] Ebu Hanffe, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [247] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [248] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [249] Tirmizî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [250] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [251] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [252] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [253] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [254] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() [255] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [256] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [257] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [258] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [259] Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [260] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [261] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [262] Mâlik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [263] Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c ![]() ![]() ![]() [264] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [265] Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-Kârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [266] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [267] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [268] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [269] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [270] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [271] Ebu Dâvud, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [272] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [273] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [274] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [275] Ebu Dâvud, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [276] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [277] Ebu Dâvud, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [278] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [279] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [280] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [281] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [282] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [283] Bedrüddin Zerkeşf, el-Bürhân, c ![]() ![]() ![]() [284] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [285] İbn Esîr, Câmiu'l-usûl, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [286] Müslim, Sahîh, o ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [287] Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-Kârî, c ![]() ![]() ![]() [288] Mâlik, Muvatta, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [289] İbn Esîr, Câmiu'l-usûl, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [290] Ebu'l-Ferec İbn Cevzî, el-Vefâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [291] Kastalani, M evâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [292] Ahmedb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [293] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [294] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [295] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [296] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [297] Taberân’den naklen Kastalani, Mevâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() [298] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [299] Ebu Dâvud, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [300] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [301] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [302] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [303] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [304] Süheyli, Ravd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [305] İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [306] İbn Kayy,m, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [307] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [308] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [309] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [310] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''[311] Müslim, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [312] Ahmedb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [313] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [314] İbn Kayyım, Zâdü'l-mead, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [315] Süheyli, Ravd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [316] Süheyli, Ravd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [317] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [318] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [319] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [320] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [321] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [322] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [323] Abdurrezzak ve Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [324] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [325] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [326] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [327] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [328] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [329] Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c ![]() ![]() ![]() [330] Süheyli, Ravd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [331] Zürkânî, Mevâhib Şerhi, c ![]() ![]() ![]() [332] Kadı lyaz, eş-Şifâ, c ![]() ![]() ![]() [333] İbn Kayyım, Zâdu'l-mead, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [334] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [335] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [336] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [337] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [338] Ebu'l-Fidâ, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [339] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [340] Ebu'l-Fidâ, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [341] İnşirah: 4 [342] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [343] Zemahşerf, Keşşaf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [344] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [345] Vâkıdî, Megâzî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [346] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [347] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() [348] Vâkıdî, Megâzî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [349] Şûra: 42/52 ![]() M ![]() ![]() [350] Bakara: 2/127-129 ![]() [351] Bakara: 2/151 ![]() [352] Nisa: 4/113 ![]() [353] M ![]() ![]() [354] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [355] Vakıa: 56/80 ![]() [356] İbrahim: 14/1 [357] Ahzâb: 33/40 ![]() [358] Bakara: 2/37 ![]() [359] A'lâ: 96/6 ![]() [360] Şûra: 42/7 ![]() [361] Kıyâme: 75/18 ![]() [362] İnsan: 76/23 ![]() [363] İsrâ: 17/88 ![]() [364] Abese: 80/13-16 ![]() [365] Seyyid Şerif, Ta'rifât, s ![]() ![]() [366] Bakara: 2/185 ![]() [367] Kadr ![]() ![]() [368] Bedrüddin Zerk es/, el-Bürhân, c ![]() ![]() ![]() [369] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [370] Kıyâme: 75/16-19 ![]() [371] A'lâ: 87/6 ![]() [372] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [373] Yûsuf: 12/2, Tâhâ: 20/113, Şûra: 42/7 ![]() [374] A'lâ: 87/26, Kıyâme: 75/17 ![]() [375] İbn Sa'd,Tabakât,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [376] Müzzemmil, 73/20 ![]() [377] Müslim, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [378] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [379] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [380] Sehavf, Irakf Eltiye, Şerhu Fethu'l-mugfs, c ![]() ![]() ![]() [381] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [382] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [383] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [384] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [385] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [386] Ebu Dâvud, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [387] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [388] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [389] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [390] Bedrüddin Zerk eş/, el-Bürhân, c ![]() ![]() ![]() [391] Suyûtî, el-İtkân, c ![]() ![]() ![]() [392] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [393] Bakara: 53, Tevtoe: 64, 86 124, 127, Yûnus: 38, Hud: 1 3, Nur: 1, Müizemmil: 20 ![]() [394] Bedrüddin Zerk es/, el-Bürhân, c ![]() ![]() ![]() [395] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [396] Suyûtî, el-İtkân, c ![]() ![]() ![]() [397] M ![]() ![]() [398] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [399] Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-Kârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [400] Kurtubı, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [401] Bedrüddin, Aynî, Umdetü'l-kârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [402] İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [403] İsrâ, 88-89 ![]() [404] Kadı Iyaz, eş-Şifâ, c ![]() ![]() ![]() [405] Bedrüddin Aynî, Umdetu'l-Kârî, c ![]() ![]() ![]() [406] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [407] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [408] Bedrüddin Zerkesf, el-Bürhân, c ![]() ![]() ![]() ![]() [409] Suyûtî, el-İtkân, c ![]() ![]() ![]() [410] Seyyid, Şerif, Ta'rifât, s ![]() ![]() [411] İbn Sa'd, Tab akâtü 'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [412] Taberâni’den naklen Heysem f, Mecmau'z-zevâid ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [413] İbn Sa'd, Tab akâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [414] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [415] Suyûtî, el-İtkân, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [416] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [417] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [418] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [419] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [420] Bedrüddin Zerk eş, el-Bürhân, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [421] İbn Ebi Davud, Kitâbu'l-mesâhif, s ![]() ![]() ![]() ![]() [422] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() [423] İbn Ebi Davud, Kitâbu'l-mesâhif, s ![]() ![]() ![]() ![]() [424] İbn Esrr,Kâmil,c ![]() ![]() ![]() [425] İbn Ebi Davud, Kitâbu'l-mesâhif, s ![]() ![]() [426] İbn Ebi Davud, Kitâbu'l-mesâhif, s ![]() ![]() [427] İbn Ebi Davud ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [428] Hicr: 9 ![]() [429] Fussilet: 42 ![]() [430] Buruc:21-22 ![]() [431] el-Hâkka: 41-47 ![]() M ![]() ![]() [432] Hacc 78, Bakara: 128-129 ![]() [433] Şûra: 13 ![]() [434] Fîruzabâdî, Kâmûsu'l-Muhît, c ![]() ![]() ![]() [435] Seyyid Şerif, Ta'rifât, s ![]() ![]() [436] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() ![]() [437] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [438] Fîruzabâdî, Kâmûsu'l-Muhît, c ![]() ![]() ![]() [439] Râgıb, Müfredâtü'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [440] Seyyid Şerif, Ta'rifât, s ![]() ![]() [441] İmam-ı Âzam,Fıkh-ı Ekber,s ![]() ![]() [442] Şehristânf, el-Milel ve'n-nihâl, s ![]() ![]() ![]() [443] Âl-i İmrân: 19 ![]() [444] Âl-i İmrân: 85 ![]() [445] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [446] Yûnus 72 ![]() [447] Yûnus 130-133, Yûsuf 38-101 ![]() [448] A'râf 104, 126, Yûnus: 90, 91, 84 ![]() [449] Mâide: 111, Âl-i İmrân: 51-52 ![]() [450] Kasas: 52-53 ![]() M ![]() ![]() [451] Bakara: 285, İmamn Âzam, Fıkhn Ekber, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [452] Seyyid Şerif, Ta'rifât, s ![]() ![]() [453] İmarru Âzam ![]() ![]() ![]() ![]() [454] M ![]() ![]() [455] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâtou'l-esnam, s ![]() ![]() [456] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() [457] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [458] Nûh: 23 ![]() [459] Ebu'l-Fidâ, Tefsir, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [460] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() [461] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [462] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() [463] Zürkânî, Mevâhibu'l-ledünniye Şerhi, c ![]() ![]() ![]() [464] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() [465] Taberî, Tefsîr, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [466] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [467] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [468] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [469] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [470] Şuarâ: 118 ![]() [471] Nüh: 25 ![]() [472] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [473] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [474] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [475] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [476] Dârimî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [477] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [478] Yakut, Mu'cemu'l-büldân, c ![]() ![]() ![]() [479] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [480] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [481] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [482] Süheyli, Ravd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [483] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [484] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [485] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [486] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() [487] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() [488] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() [489] Nahl: 57, İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [490] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [491] Ebu'l-Münzir Hişam, Kitâbu'l-esnâm, s ![]() ![]() ![]() ![]() [492] Vâkıdî, Megâzî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [493] Kastalani, Mevâhibu'l-ledünniye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [494] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre,c ![]() ![]() ![]() ![]() [495] Fetret Devri, Yüce Allah'ın gönderdiği peygamberlerden iki peygamber arasında, İsa Al eyhisselam la Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [496] Ebu Nuaym, Hilyetü'l-evliyâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [497] İbn Abdi Rabbih, Ikdu'l-ferfd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [498] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [499] En'âm: 151 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''[500] Dârimî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [501] Nahl: 58-59 ![]() [502] Dârimî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [503] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [504] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [505] Mus'abu'z-Zübeyrf, Nesebi Kureyş, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [506] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [507] Mes'ûdf, MurÛcu'z-zeheb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [508] Süheyli, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [509] Rum: 41 ![]() [510] En'âm: 14,163, Zümer: 11-12 ![]() [511] Âl-i İmrân, 81, Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [512] Ahzâb: 40 ![]() [513] Şûra: 7 ![]() [514] Nahl: 125 ![]() [515] Sebe: 28 ![]() [516] Enfâl: 39 ![]() [517] Feth: 28 ![]() [518] İmam-ı Azam , Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [519] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [520] Enfâl: 39, İmam-ı Azam , Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [521] M ![]() ![]() [522] Zümer: 11-12 ![]() [523] En'âm: 162-163 ![]() [524] Abdurrezzak, M usannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [525] İbn Sa'd,Tabakât,c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [526] Belâzurî, Ensâbu'l-e şrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [527] Belâzurî, E nsâbu'l-eşraf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [528] Beyhakî, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [529] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [530] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [531] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() [532] İmam-ı Azam Ebu Hanffe, Müsned, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [533] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [534] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [535] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [536] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [537] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [538] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [539] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [540] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [541] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [542] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [543] Tirmizî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [544] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [545] Belâzurî, E nsâbu'l-eşraf, c ![]() ![]() ![]() [546] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [547] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [548] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [549] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [550] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [551] İbn İshak, İbn Hişam , Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [552] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [553] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [554] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [555] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [556] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [557] İbn Sa|d, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [558] İbnSa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [559] İbnSa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [560] Süheyif, Ravdu'l-ünüf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [561] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [562] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [563] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [564] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [565] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [566] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [567] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [568] Beyhakî, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [569] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() [570] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [571] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [572] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [573] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [574] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [575] Hâkim, Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() [576] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [577] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [578] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [579] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [580] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [581] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [582] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [583] Belâzurî, Ensâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [584] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [585] Belâzurî, Ensâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [586] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [587] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [588] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [589] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [590] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [591] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [592] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [593] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [594] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [595] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [596] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [597] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [598] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [599] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [600] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [601] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [602] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [603] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [604] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [605] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [606] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [607] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [608] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [609] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [610] Zehebî, Siyeru a'lâmi'n-nübelâ, c ![]() ![]() ![]() [611] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [612] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İbn Seyyid, Uyun, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [613] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [614] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [615] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [616] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [617] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [618] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [619] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [620] İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c ![]() ![]() ![]() [621] İbn Sa'd ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [622] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [623] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [624] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [625] İbn Seyyid, Uyûnu'l-eser, c ![]() ![]() ![]() [626] İbn Hacer, el-İsâbe, c ![]() ![]() ![]() [627] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [628] İbn Şa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [629] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [630] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [631] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [632] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [633] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [634] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [635] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [636] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [637] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [638] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [639] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [640] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [641] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [642] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [643] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [644] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [645] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [646] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [647] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [648] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [649] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() [650] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [651] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [652] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [653] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [654] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [655] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [656] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [657] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [658] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [659] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [660] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [661] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [662] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [663] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [664] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [665] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [666] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [667] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [668] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [669] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [670] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [671] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [672] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [673] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [674] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [675] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [676] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [677] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [678] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [679] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [680] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [681] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [682] Ebu Nuaym, Hilyetü'l-evliyâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [683] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [684] İbn Hacer, el-İsâbe, c ![]() ![]() ![]() [685] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [686] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() [687] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [688] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() [689] İbn Esîr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [690] M ![]() ![]() [691] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [692] İBn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [693] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [694] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [695] İbn Esîr, Usdu'l-gâbe, c ![]() ![]() ![]() [696] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [697] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [698] Ezrakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [699] İbn Hazm, Cemhere, c ![]() ![]() ![]() [700] Ezrakî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [701] Ezrakî, Ahbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [702] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [703] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [704] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [705] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [706] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [707] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [708] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [709] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [710] H al ebf, İ n sânu'l -uyun, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [711] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [712] Halebî, İn sânu'l-uyun, c ![]() ![]() ![]() [713] İslâm Ansiklopedisi, c ![]() ![]() ![]() [714] Dâiretü'l-maârif el-islâmiye, c ![]() ![]() ![]() [715] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [716] Hakim, Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() [717] İbn Hazm, Cemhere, c ![]() ![]() ![]() [718] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() [719] İbn Hacer, el-İsâbe, c ![]() ![]() ![]() [720] Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() [721] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [722] ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [723] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [724] Ezrakî, Wıbâru Mekke, c ![]() ![]() ![]() [725] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [726] Eyvub Sabri Paşa, Mir'at-ı Mekke, s ![]() ![]() [727] İbrahim Rifat Paşa, M ir'atu'l-Haremeyn, c ![]() ![]() ![]() [728] M ![]() ![]() [729] İbn Kayyım, Zâdü'l-mead, c ![]() ![]() ![]() [730] İbn Kuteybe, Te'lffu muhtelifu'l-Kur'ân, s ![]() ![]() [731] En'âm: 38 ![]() [732] Mütercim Asım Efendi, Kamûsu'l-muhit Tercemesi, c ![]() ![]() ![]() [733] Ebu'l-Beka, Külliyyat, s ![]() ![]() [734] A'râf 158, Sebe: 28 ![]() [735] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [736] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [737] Mâide: 19 ![]() [738] Abdurrezzak, Musannef, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [739] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [740] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [741] İbn Sa'd, Tabak âtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [742] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [743] İbn İshak, İbn Hisam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [744] İ bn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-m eb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [745] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [746] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [747] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [748] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [749] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [750] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [751] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [752] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [753] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [754] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [755] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [756] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [757] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [758] Belâzurf, E nsâbu'l -e şrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [759] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [760] Belâzuri, E nsâbu'l-eşraf, c ![]() ![]() ![]() [761] Belâzuri, E nsâbu'l-eşraf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [762] Belâzuri, E nsâbu'l-eşraf, c ![]() ![]() ![]() [763] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [764] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [765] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [766] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [767] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [768] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [769] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [770] İbn İshak, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [771] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [772] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [773] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [774] Belâzurî, E nsâbu'l-eşraf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [775] Be lâzurf, E nsâbu'l -e şrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [776] Belâzurî, E nsâbu'l-e şrâf, c ![]() ![]() ![]() [777] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [778] Halebî, İnsânu'l-uyûn, c ![]() ![]() ![]() [779] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [780] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [781] Ahm ed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [782] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [783] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [784] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [785] Taberî, Târih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [786] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [787] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [788] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [789] Belâzuri, E nsâbu'l -e şrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [790] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [791] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [792] Şuarâ: 214 ![]() [793] Taberî, Tefsîr, c ![]() ![]() ![]() [794] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [795] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [796] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [797] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [798] Tirmizî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * "Yâ Sabab âh," "Düşman taratın dan, kuşatıldık! Sarıldık! Sabah vakti gelip çattı! Hemen çarpışmaya hazırlanın!" gibi anlam*lara gelir ![]() ![]() ![]() ![]() [799] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''[800] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [801] Müslim, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [802] İbn Sa'd ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [803] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [804] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [805] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [806] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [807] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [808] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [809] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [810] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [811] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [812] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [813] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [814] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [815] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [816] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [817] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [818] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [819] 81 0 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [820] İbn Sa'd, Tabak âtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [821] Ze m ahşe rf, K eşşâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [822] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [823] Tirmizî, Sünen, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [824] ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [825] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [826] Nesâf, Sünen, c ![]() ![]() ![]() [827] İbn İshak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [828] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [829] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [830] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [831] Müslim, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [832] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [833] İbn İshak, Kitâbu'l-mübtedâ ve'l-meb'as, c ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [834] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() [835] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [836] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [837] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [838] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() [839] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [840] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [841] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [842] Ebu Nuaym, Delâil, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [843] İbn Abdilberr, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [844] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [845] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [846] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [847] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [848] Ebu Nuaym, Delâilü'n-nübüvve, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [849] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [850] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [851] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [852] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [853] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [854] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [855] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [856] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [857] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [858] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() [859] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [860] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [861] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [862] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [863] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [864] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [865] İbn Sa'd, Tabak âtü'l-k übrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [866] Müslim, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() [867] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [868] İbn Esîr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [869] M ![]() ![]() [870] İbn Hacer, el-İsâbe, c ![]() ![]() ![]() [871] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [872] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [873] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [874] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [875] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [876] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [877] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [878] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [879] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [880] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [881] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [882] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [883] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [884] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [885] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [886] Ahmedb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [887] Müslim, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [888] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [889] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [890] Ahmedb ![]() ![]() ![]() ![]() [891] Müslim, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [892] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [893] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [894] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [895] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [896] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [897] Kadı I yaz, es-Şitâ, c ![]() ![]() ![]() [898] Buhârî, Sahîh, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [899] Ben senin için korkulacak birşey görürsem,904 ya ayakkabımı düzeltiyomnuşum gibi duvara doğru yönelir, İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [900] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [901] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [902] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [903] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [904] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [905] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [906] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [907] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [908] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [909] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [910] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [911] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [912] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [913] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [914] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [915] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [916] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [917] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [918] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [919] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [920] ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [921] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() [922] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [923] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() [924] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [925] Hâkim, Müstedrek, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [926] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [927] Ebu Nuaym, Hilyetü'l-evliyâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [928] İbn Abdilberr, İstiâb, c ![]() ![]() ![]() [929] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [930] Ebu Nuaym, Hilye, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [931] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [932] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [933] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [934] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [935] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [936] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [937] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [938] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [939] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [940] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [941] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [942] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [943] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [944] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [945] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [946] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [947] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [948] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [949] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [950] Ebu Nuaym, Hilyetü'l-evliyâ, c ![]() ![]() ![]() [951] Buhârî, Sahih, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [952] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [953] Heysemî, Mecmau'z-zevâid, c ![]() ![]() ![]() [954] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() [955] Ebu Nuaym, Hilyetü'l-evliyâ, c ![]() ![]() ![]() [956] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [957] Buhârî, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [958] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() [959] M ![]() ![]() [960] Yâkubî, Târih, c ![]() ![]() ![]() [961] İbn Sa'd, Tabakâtü'l-kübrâ, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [962] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [963] Ahmed b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [964] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [965] Hİcr:94 ![]() [966] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [967] Ebu'l-Fidâ, el-Bidâye ve'n-nihâye, c ![]() ![]() ![]() [968] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [969] İbn Sa'd, Tabakât, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diyarbekrî, Hamis, c ![]() ![]() ![]() [970] Belâzurî, Ensâbu'l-eşrâf, c ![]() ![]() ![]() [971] İbn Sa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [972] İbn Şa'd, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [973] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [974] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [975] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [976] İbn İshak, İbn Hişam, c ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() M ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''KUREYŞ'İN DÜŞMANLIĞI VE İŞKENCE Kureyş Müşriklerinin Ebu Talib'e Başvurmaları Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() 1- Utbe b ![]() 2- Şeybe b ![]() 3- Ebu Süfyan b ![]() 4- Ebu'l-Bahterî b ![]() 5- Esved b ![]() 6- Ebu Cehil Amr b ![]() 7- Velid b ![]() 8- Nübeyh b ![]() 9- Münebbih b ![]() 10- Âs b ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Ebu Talibi Kardeşinin oğlu bizim ilahlarımıza dil uzattı ![]() Dinimizi yerdi ![]() Akıllarımızı, hafif akıllılık ve akılsızlık saydı ![]() Baba ve atalarımızın da dalâlet ve sapkınlık içinde ölüp gitmiş olduklarını iddia etti ![]() Zaten, sen de ona karşısın; bizim gibi, muhalifsin![4] (Sen aradan çekilirsen) biz onun hakkından geliriz!" dediler ![]() Ebu Talib onları güzellikle, güleryüzle, yumuşak ve tatlı sözlerle başından savdı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() İslâmiyet Mekke'de yayılmaya başlayınca, müşriklerin ulu kişileri kızdılar ![]() ![]() ![]() ![]() Aşağıda isimleri sıralanan müşriklerden bazıları, kıskançlık ve düşmanlıklarını açıkça, bazıları da kapalı ve sinsi bir biçimde sürdürdüler: 1- Ebu Cehil Amr b ![]() 2- Ebu Leheb b ![]() 3- Esved b ![]() 4- İbn Gaytala Haris b ![]() 5- Velid b ![]() 6- Ümeyye b ![]() 7- Übeyyb ![]() 8- Ebu Kays b ![]() 9- Âs b ![]() 10- Nadrb ![]() 11- Münebbih b ![]() 12- Züheyr b ![]() 13- sâib b ![]() 14- Esved b ![]() 15- Âs b ![]() 16- Ebu'l-BahterîÂs b ![]() 17- Ukbe b ![]() 18- İbnü'l-Asda', 19- Hakem b ![]() 20- Adiyy b ![]() 21- Esved b ![]() ![]() 22- Ebu Süfyan b ![]() 23- Hanzale b ![]() 24- Muaviye b ![]() 25- Esed b ![]() 26- Ebu Zem'a Zem'a b ![]() 27- Sayfiy b ![]() 28- Amr b ![]() 29- Nübeyh b ![]() 30- Üneys b ![]() 31- Tuayme b ![]() 32- Rükâne b ![]() 33- Mâlik b ![]() ![]() 34- Hübeyrab ![]() 35- Mutim b ![]() ![]() Bunlardan, Peygamberimiz (a ![]() ![]() 1- Ebu Cehil Amr b ![]() 2- Ebu Leheb b ![]() 3- Ukbe b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() 1- Utbe b ![]() 2- Şeybe b ![]() 3- Ebu Süfyan b ![]() ![]() ![]() müşrikler kadar düşmanlıkta ileri gitmezlerdi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() 1- Esved b ![]() 2- Esved b ![]() 3- Velid b ![]() 4- Âs b ![]() 5- Haris b ![]() ![]() Buna mukabil: 1- Mut'im b ![]() 2- Ebu'l-Bahterî Âs b ![]() ![]() ![]() di ![]() Müşrik Ulularının Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kureyşî müşrik ulularının Peygamberi iniz (a ![]() ![]() 1- Kureyşîler yüzlerce yıldan beri putperest idiler ![]() ![]() ![]() mabedi olan Kabe, çevresine dikilen üçyüz altmış putla, puthaneye çevrilmişti ![]() Kureyşlilerden, evlerinde putu bulunmayan, evlerine girerken de, evlerinden çıkarken de ona el yüz sürmeyen kimse yoktu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kureyş müşriki erince ise, puflara tapmaktan daha üstün bir din yoktu ve olamazdı ![]() 2- Mekke şehri, İlahî Mâbed olan Kabe'si ile, Arap ülkesinin biricik dinî merkezi olup, her yıl oraya hac mevsiminde hac için, diğer zamanlarda da umre için, her taraftan akın akın gelinirdi ![]() Bunun için, Kabe'yi açmak, kapamak, korumak demek olan hıcâbe;[29] Hacıların su ihtiyacını karşılamak demek olan sıkâye;[30] Hacılara yemek yedirmek demek olan rifâde[31] gibi dinî hizmetlerin yanısıra, Dârü'n-NecVe diye anılan idare meclisi ile; Sancaktariık demek olan liva;[32] Başkumandanlık demek olan kıyâde[33] gibi askerî hizmetlerde ihdas,[34]ve kabilelerin ulularına tev*cih edilmiş bulunuyordu ![]() Babadan evlada geçen bu hizmetler, kendilerine hem büyük nüfuz, hem de büyük çıkarlar sağlamakta idi ![]() Bunun için, müşrik uluları, kendilerinin dinî ve ticarî durumlarını sarsabilecek her harekete karşı koymayı çıkarlarının bir gereği saymakta idiler ![]() 3- Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Müşrik ulularından kimi, bu ve benzeri âyetlerde sıralanan kötülüklerin tümünü, kimisi de bir kısmını kendisinde bulup gocunmakta; bu kötülüklerle teşhir edile edile, bir gün gözden düşebileceklerinden kaygılanmakta ve tedirgin olmakta idiler ![]() 4- Kureyş uluları; kendileri için üstün bir hak tanımayan, herkesi bir tarağın dişleri gibi eşit tutan[36] ve "Sizin, Allah katında en şerefli ve değerli olanınız, Allah'tan (Allah'ın emirlerini yerine getirmemekten) en çok sakınanınızdır"[37] diyen bir dini, nasıl benimseyebilirler, içlerine sindirebilirlerdi? Nitekim, İslâm düşmanlarının en azılılarından olan Ebu Leheb: "Ey Muhammedi Ben sana iman eder, Müslüman olursam, bana ne verilir?" diye sormuş, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Müslümanlara ne verilirse, sana da o verilir!" buyurmuştu ![]() "Onların üzerinde, benim için bir üstünlük olmayacak mıdır?" diye sormuş, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Daha ne istersin?!" buyurunca, Ebu Leheb: "Benim şu sıradan insanlarla bir tutulacağım bu dine yuh olsun!" demekten kendisini alamam işti r ![]() Yine Ebu Leheb: "Muhammed, bana, görmediğim birtakım şeyler vaad ediyor! Onların öldükten sonra olacağını söylüyor! O, bu vaadlerden başka, acaba ellerime (avucuma) ne koydu?!" diyerek ellerine üfledikten sonra; "Yuh sizlere! Ben sizde Muhammed'in söylediklerinden hiçbir şeyin mevcut olduğunu görmüyorum!" demiştir ![]() 5- Kureyş aileleri arasında, öteden beri, birbirlerine karşı çekememezlik huyları ve üstünlük dâvaları vardı ![]() Bunun için, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Biz ve Abdi Menaf oğulları, şeref ve şan hususunda şimdiye kadar çekiştik durduk: Onlar halka yemek yedirdiler, biz de yemek yedirdik ![]() Onlar arabuluculuk ederek diyet yüklendiler, biz de arabuluculuk ederek diyet yüklendik ![]() Onlar halka bağışta bulundular, biz de bağışta bulunduk ![]() Onlarla kulak kulağa giden iki yarış atı durumuna gelince, onlar: 'İşte, bizden, kendisine gökten vahiy gelen bir peygamber de var!' dediler ![]() Vallahi, biz hiçbir zaman ona inanmayız, onu tasdik etin eyiz ![40] Ona vahiy geldiği gibi, bize de vahiy gelinceye kadar!" demiştir ![]() Mugîre b ![]() "Ben ve Ebu Cehil b ![]() ![]() ![]() ![]() 'Ey Hakem'in babası! Gel, Allah'a ve Allah'ın Resûlüne tâbi ol da, ben senin hakkında Allah'a dua edeyim?' dedi ![]() 'Yâ Muhammed! Sen ilahlarımıza dil uzatacak, onlara tapmaktan bizi men edeceksin, değil mi? Sen ancak tebliğ ettiğin şeylere şehadet getirmemizi isteyeceksin, değil mi? Vallahi, ben söylediğin şeylerin hak ve gerçek olduğunu bilseydim, sana tâbi olurdum' dedi ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() 'Vallahi, ben iyi biliyorum ki; onun söyledikleri hak ve gerçektir ![]() Fakat, Kusayy oğulları 'Kabe'nin hıcâbe hizmeti bizdedir1 dediler ![]() 'Evet!' dedik ![]() 'Nedve hizmeti bizdedir1 dediler ![]() 'Evet!' dedik ![]() 'Liva hizmeti bizdedir' dediler ![]() 'Evet!' dedik ![]() 'Hac mevsiminde sıkâye hizmeti bizdedir1 dediler ![]() 'Evet!' dedik ![]() Sonra, onlar halka yemek yedirdiler, biz de yedirdik ![]() Öyle ki, atbaşı beraber oluncaya kadar, onlarla yarıştık durduk ![]() Onlar, şimdi: 'Bizden, bir peygamber de var" dediler ![]() Hayır! Vallahi, işte buna 'Evet' diyemeyeceğim' dedi ![]() 6- Kureyş ulularının telakkilerine göre; Kur'ân inecek idiyse, ne diye Kureyş ileri gelenlerinin yaşlı ve zengin olanlarından birisine inmiyordu?! Nitekim, Velid b ![]() "Ben Kureyşlilerin seyyidi, ulu kişisi olduğum halde nasıl geri bırakılırım da, Muhammed'e vahiy iner? Yahut, Sakîf kabilesinin seyyidi, ulu kişisi Ebu Mes'ud Amr b ![]() Biz, bu iki kentin ulu kişileriyiz!" diyordu ![]() Velid b ![]() ![]() ![]() ![]() "Ne olurdu, Muhammed'e gelen bu Kur'ân, Mekkelilerden yahut Tâiflilerden bir adama; meselâ Ümeyye b ![]() "Yahut, ey Abduşşems'in babası! Senin gibi birine, ya da Sakîf kabilesinden birisine ve meselâ: Mes'ud b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Münebbih ve Nübeyh b ![]() ![]() ![]() "Allah, senden başka, peygamber gönderecek kimse bulamadı mı? İşte, orada şu kişi var ![]() Eğer sadık isen, yanında bulunacak, senin peygamberliğine şehadet edecek bir melek getir!" demişlerdir ![]() Ümeyye b ![]() "Ben, en son gelecek olan peygamberin sıfatını, kitablarda yazılı buldum ve sanırım ki, o bizim ülkemizde ba's olunacaktır ![]() Sonra, bana şu da zahir oldu ki; o, Abdi Menaf oğulları içinden çıkacaktır ![]() Bakıyorum: Onların içinde de, gelecek peygamberin ahlâkı ile muttasıf, Utbe b ![]() Fakat, ona da, kırk yaşını geçmiş bulunduğu halde, vahyolunduğu yok!" demişti ![]() Ebu Süfyan derki: "Muhammed (a ![]() ![]() ![]() ![]() 'O gerçekten peygamberdir! Kendisine tâbi ol!' dedi ![]() 'Seni ona tâbi olmaktan alıkoyan nedir?' diye sordum ![]() 'Sakıf kadınlarının Abdi Menaf oğullarından bir gence tâbi olduğumu haber almalarından utanışım dır!' dedi ![]() Velid b ![]() Velid b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başka rivayete göre; Velid b ![]() ![]() ![]() "Bana Kur'ân oku!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "İyi biliniz ki, Allah, size adaleti, ihsanı, akrabaya vermeyi, emr, ve sizi fuhşiyattan, fenalıklardan ve zulüm yapmaktan nehy eder ![]() ![]() Velid b ![]() "Bunu bana bir daha oku!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Vallahi, bu sözde öyle tatlılık, öyle güzellik ve parlaklık var ki, o, tepesi bol yemişli, dibi ve kökü sulak yemyeşil bir ağaç sanki![48] Bunu beşer söyleyemez![49] Bu, bir beşer sözü değildir!"[50] demekten kendisini alamadı ![]() Rivayete göre; Velid b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, Velid b ![]() "Ebu Kebşe'nin oğlunun söylediği, doğrusu hayretlere şâyân şey! Vallahi, o ne şiirdir, ne sihirdir, ne de delilik saçmalarındandır! Onun söylediği, hiç kuşkusuz, Allah kelamındandır!" dedi ![]() Velid b ![]() "Vallahi, Velid dininden dönecek olursa, muhakkak, bütün Kureyşîler de dinlerinden dönerler!" dediler ![]() Ebu Cehil bunu işitince; "Ben, vallahi, sizin için, onun hakkından gelirim!" diyerek Velid b ![]() ![]() "Ey amca! Kavminin, senin için sadaka mal toplamak istediklerini, topladıklarını[53] gördün mü?" dedi ![]() ![]() "Ne için topluyorlar?" diye sordu ![]() "Sana vermek için! Çünkü, sen kendisinden birşeyler elde etmek için Muhammed'in yanına gidiyormuşsun!" dedi ![]() ![]() "Kureyşîler benim malca kendilerinin en zengini olduğumu bilirler ![]() Ben mal ve evlatça onlardan daha zengin değil miyim?" dedi ![]() Ebu Cehil: "Öyle ise, sen Kur'ân hakkında bir söz söyle de, kavmin işitsinler ve senin ondan hoşlanmadığını, inkâr ettiğini anlasınlar!" dedi ![]() Velid b ![]() "Ne söyleyeyim bilmem ki! Vallahi, içinizde şiirlerin her çeşidini; recezini, kasidesini ve cin şiirlerini benden daha iyi bilen kimse yoktur ![]() Vallahi, onun söylediği bunların hiçbirine benzemiyor! Vallahi, onun söylediği sözde öyle bir tatlılık, öyle bir parlaklık ve güzellik var ki, sanki tepesi bol yemişli, dibi sulak yemyeşil bir ağaç o! Hiç kuşkusuz, o söz, herşeye üstün gelir ![]() Fakat, ona hiçbir şey üstün gelemez! O, altındakini de kırar!" dedi ![]() "Onun hakkında birşey söylemedikçe, kavmin senden hoşnut olmayacaktır" deyince, Velid b ![]() "Öyle ise, beni kendi halime bırak da, ben bir düşüneyim!" dedi ![]() Kureyş Müşriklerinin İslâmiyetin Yayılmasını Önlemeye Çalışmaları Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinden: 1- Ebu Cehil,[58] 2- Ebu Leheb, 3- Ebu Süfyan, 4- Nadr b ![]() 5- Ümeyye b ![]() 6- Âs b ![]() ![]() 7- Mut'im b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Velid b ![]() ![]() Kabe'ye biryıl onun dışındaki Kureyşîler topluca örtü örterlerdi ![]() ![]() Velid b ![]() "Ey Kureyş cemaatı! İşte, hac mevsimi de geldi! Bu mevsimde Arap heyetleri yanınıza geleceklerdir ![]() Tabiî ki, onlar şu sahibinizin işini de işitmiş bulunuyorlardır ![]() Onlar hac günlerinde yanınıza gelince, Muhammed hakkında size birtakım sorular soracaklardır ![]() Kiminiz 'O bir sihirbazdır! diyecek ![]() Kiminiz 'O bir şairdir! diyecek ![]() Kiminiz de 'O bir kâhindir! diyecek ![]() Onun hakkında ihtilafa düşeceksiniz ![]() Halk da bu kadar şeylerin bir kimsede birleşemeyeceğini anlayacak, sözlerinize kulak asmayacak*tı r ![]() Siz onun hakkında bir tek görüşte birleşin! Birbirinizi yalanlayıp, birbirinizin sözünü reddedip de anlaşmazlığa düşmeyin!" dedi ![]() "Ey Abduşşems'in babası! Haydi, sen, bizim için birşey söyle, bir görüş ileri sür de, onun hakkında onu söyleyelim?" dediler ![]() Velid b ![]() "Hayır! Siz söyleyiniz de, ben dinleyeyim!" dedi ![]() Kureyşîler "'Kâhindir1 deriz" dediler ![]() Velid: "Hayır! Vallahi, o bir kâhin değildir! Biz kâhinleri görmüşüzdür ![]() Onun okuduğu şeyler, ne kâhin mırıldanışı, ne de kâhin düzmesi, koşmasıdır![69] Kehanet sahibi olan, doğru da söyler, yalan da söyler ![]() Biz, şimdiye kadar, Muhammed'de hiçbir yalan görmedik ki!" dedi ![]() Kureyşîler "'O mecnundur, delidir' deriz" dediler ![]() Velid b ![]() "O mecnun da değildir! Biz delilikleri ve delilik alâmetlerini, belirtilerini çok iyi biliriz ![]() ![]() Kureyşîler "'Şairdir1 deriz" dediler ![]() Velid b ![]() "O şair de değildir! Biz şiirin her çeşidini; recezini, hacezini, karizasını, makbuzasını ve mebsu-tasını ![]() ![]() ![]() ![]() Kureyşîler "Öyle ise 'O sihirbazdır' deriz" dediler ![]() Velid b ![]() "O sihirbaz da değildir ![]() ![]() ![]() Kureyşîler "Ey Abduşşems'in babası! Haydi, sen söyle! Ne diyelim!" dediler ![]() Velid b ![]() "Siz, onun hakkında, söylediğiniz şeylerden hangisini söylerseniz, boş ve yersiz olduğu anlaşılır ![]() Çünkü, onun getirdiği söz bir sihir gibidir: İnsanın babasıyla arasını açıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Velid'in yanından dağıldılar ![]() Bunun üzerine, Müddessir sûresinin 11-29 ![]() ![]() ![]() Kureyş müşrikleri, Mekke'de bağırıp başlarına topladıkları halka: "Muhammed sihirbazdır" dediler ![]() Halk arasında bunu yaydılar ![]() Hac mevsiminde, halkın gelip geçeceği yollara dikildiler ![]() Kendilerine rastlayıp da Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Kureyş müşrikleri; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib Amca, Arap halkı topluluklarının da Kureyş müşriki eriyle birlikte kendisine karşı harekete geçebileceklerinden korkunca, söylediği uzunca bir kasidede; Mekke'nin ve Mekke'deki Kutsal Makamların dokunulmazlığına sığındığını açıkladı ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Beytullah'a andolsun ki; mızraklar ve oklarla savaşmadıkça, çoluk ve çocuklarımızı bize unutturacak derecede çevresinde çarpışarak yerlere serilmedikçe, Muhammed'i teslim etmeyiz!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Üç Müşrikin Üç Gece Peygamberimiz (a ![]() ![]() Dışarıdan Dinlemeleri Bir gece; Ebu Süfyan Sahr b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hiçbirisi, arkadaşlarının orada sindikleri yerleri bilmiyordu ![]() Bunlar, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Tan yeri ağarırken, yerlerinden ayrılıp dağıldılar ![]() Yolda birleştiler, birbirlerini kınadılar ![]() "Bir daha buraya dönüş yapmayınız! Eğer sizi hafif akıllılarınızdan herhangi birisi görmüş olsa, muhakkak onun kalbine şüphe düşürmüş olursunuz!" dediler ve oradan ayrıldılar ![]() İkinci gece olunca, onlardan her biri, yine aynı yere, birbirlerinden habersiz olarak tekrar gidip sindil*er ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Tan yeri ağarınca, yerlerinden ayrılıp dağıldılar ve yine, yolda birleştiler ![]() Önceki gece birbirlerine söyledikleri sözleri tekrarladıktan sonra oradan ayrıldılar ![]() Üçüncü gece olunca, yine, onlardan her biri eski yerlerini aldılar ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Tan yeri ağarınca dağıldılar ![]() Yine, yolda birleştiler ![]() "Bir daha buraya dönmeyeceğimize and içmedikçe buradan ayrılmayalım!" dediler ![]() ![]() Ahnes b ![]() ![]() Ebu Süfyan'ın evine kadar gidip, içeri daldı: "Ey Hanzale'nin babası! Muhammed'den dinlemiş olduğun şey hakkındaki görüşünü bana bildir!" dedi ![]() "Ey Sa'lebe'nin babası! Vallahi, ben ondan mânâsını bildiğim ve anlatılmak istenileni anladığım şeyler de işittim; mânâsını bilmediğim ve anlatılmak istenileni anlayamadığım şeyler de işittim!" dedi ![]() Ahnes b ![]() "Ben de öyle!" dedi ![]() ![]() "Ey Hakem'in babası! Muhammed'den işitmiş olduğun şey hakkındaki görüşün nedir?" diye sordu ![]() Ebu Cehil: "Ondan ne işitmişim de?! Biz ve Abdi Menaf oğulları, şan ve şeref hususunda şimdiye kadar hep çekiştik durduk: Onlar halka yemek yedirdiler, biz de yemek yedirdik ![]() Onlar arabuluculuk ederek diyet yüklendiler, biz de arabuluculuk ederek diyet yüklendik ![]() Onlar halka bağışta bulundular, biz de bağışta bulunduk ![]() Onlarla, kulak kulağa giden iki yarış atı durumuna gelince, onlar: 'İşte, bizden, kendisine gökten vahiy gelen bir peygamber de var!' dediler ![]() Biz bunun dengini nereden bulup onlara ulaşacağız?! Vallahi, biz hiçbir zaman ona inanmayız ve onu tasdik etmeyiz!" dedi ![]() Bunun üzerine Ahnes ayağa kalktı ve Ebu Cehil'i kendi haline bıraktı ![]() Kureyş Müşriklerinin Ebu Talib'e Ültimatomları Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kureyşîler kendi aralarında hep Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bir kez daha, Ebu Talib'in yanına varıp: "Ey Ebu Talibi Sen aramızda yaşça, şeref ve mevkice bizden ileridesin! Biz senden kardeşinin oğlunu bizimle uğraşmaktan men etmeni istemiştik ![]() Sen onu bizimle uğraşmaktan men etmedin! Biz, vallahi, artık onun atalarımıza dil uzatmasına, akıllarımızı akılsızlık saymasına, ilahlarımızı yermesine ![]() Sen ya onu bizimle uğraşmaktan vazgeçirirsin, ya da iki taraftan birisi yok oluncaya kadar, onunla da, seninle de çarpışırız!" dedikten sonra, dönüp gittiler ![]() Kavmi ile ilgisini kesmek ve onlara düşman kesilmek gibi bir durumla karşılaşmak, Ebu Talib'e çok ağır gelmişti ![]() Fakat, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Talib Amca; adam gönderip Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey kardeşimin oğlu! Kavminin ileri gelenleri bana geldiler ![]() ![]() Senden, bana şikâyetlendiler ![]() ![]() Atalarına dil uzatmak, ilahlarını yermek ![]() Hem bana, hem kendine acı![84] Güç yetiremeyeceğim, altından kalkamayacağım bir işi bana yük*leme!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey amca! Vallahi, bu işi bırakmam için Güneşi sağ elime ve Ayı sol elime koysalar da, Allah onu üstün kılıncaya ya da ben bu yolda ölüp gidinceye kadar bırakmam!" dedi ![]() Gözleri yaşardı ve ağladı ![]() Ayağa kalkarak dönüp giderken, Ebu Talib: "Gel ey kardeşimin oğlu!" diye seslendi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ey kardeşimin oğlu! Git, istediğini söyle![89] İşine devam et! İstediğini yap![90] Vallahi, ben seni hiçbir zaman onlara teslim edici değilim!" dedi ![]() Bu yoldaki azmini, söylediği beş beyittik şiirle de dile getirdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Kureyş Müşriklerinin Ebu Talib'e Gülünç Bir Teklifleri Kureyş müşrikleri; Ebu Talib'in Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() "Sen, bizim içimizde, seyyidimiz ve üstünümüzsün![94] Bu Umâre b ![]() ![]() ![]() Sen, bunu al! Kendisinin aklından ve yardımından yararlan! Kendine, onu oğul edin! Senin olsun! Senin dinine, baba ve atalarının dinine karşı olan, kavminin topluluğunu bölen, akıllarını akılsızlık ve beyinsizlik sayan şu kardeşinin oğlunu bize teslim et, öldürelim!? İşte, sana adam yerine adam!" dediler ![]() Ebu Talib: "Vallahi, siz bana ne kötü şey teklif ediyorsunuz?![97] İnsaflı davranış bu mudur?! Vallahi, siz bana hiç de insaflı davranmıyorsunuz ![]() Siz bana oğlunuzu vereceksiniz, ben onu sizin için besleyeceğim ![]() Ben oğlumu size vereceğim, siz ise onu öldüreceksiniz, öyle mi?[99] Vallahi, bu hiçbir zaman olur şey değildir![100] Eğer dişi devenin kendi yavrusundan başkasının üzerine titreyebileceği vâki olsaydı, oğlumu size verir, sizinkini alındım![101] Siz önce bana kendi oğullarınızı verirsiniz, ben onları öldürürüm! Ancak o zaman, ben de size onu verebilirim!" dedi ![]() Kureyş müşrikleri: "İyi amma, bizim çocuklarımız onun yaptığını yapmıyorlar ki" dediler ![]() "Vallahi, o, sizin çocuklarınızdan daha hayırlıdır" dedi ![]() Mut'im b ![]() "Vallahi, ey Ebu Talib! Kavmin sana çok insaflı davrandı ![]() Onlar senin de hoşuna gitmeyen şeyden seni kurtarmak için çalışıyorlar, ama senin onlardan gelen hiçbir şeyi kabul etmediğini görüyorum!" dedi ![]() "Vallahi, onlar bana hiç de insaflı davranmadılar ![]() Bu mu iyi ve sağlam görüş, akrabalık gayreti güdüş?! Ne kadar uzak[104] Anlaşılan, beni küçük düşürmek için sen de onlarla birleşmiş, bana karşı onlara yardıma karar ver*mişsin ![]() O halde, sen de dilediğini, elinden geleni yap!" dedi ![]() Kureyş Müşriklerinin Tevhid Akidesini İkrara Davet Edilişi Kureyş müşrikleri Ebu Talib'e: "Ona [Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib haber salınca, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() E bu Talib: "Ey kardeşimin oğlu! Bunlar, senin amcaların ve kavminin eşrafıdırlar ![]() Sana karşı insaflı davranmak istiyorlar ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Söylesinler, dinliyorum!" buyurdu ![]() Kureyş müşriklerinden Ahnes b ![]() "Sen bizi ve ilahlarımızı yermeyi bırak! Biz de seni ve ilahını bırakalım" dedi ![]() Ebu Talib Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Kavmin sana insaflı davrandı ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Şu güneşi görüyor musunuz?" diye sordu ![]() "Evet! Görüyoruz" dediler ![]() ![]() ![]() "Ben sizi bu güneşin ışıklarından aydınlanmanızdan alıkoymaya güç yetirebilir miyim?" buyurdu ![]() "Vallahi, kardeşimin oğlu bize hiçbir zaman yalan söylememiştir!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben onları öyle bir kelimeye davet ediyorum ki; kendilerinin onunla Cennete gireceklerine kefilim!" buyurdu ![]() "Ne kadar sevindirici bir kelime imiş o! Haydi, söyle bakalım onu?" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ne dersiniz, size öyle bir kelime vereyim mi ki, siz o kelimeyi söylediğinizde, onunla Araplara hakim olasınız, Arap olmayanlarda size karşı yumuşasın, uysallaşsın?" buyurdu ![]() Ebu Cehil: "O kelime ne ise, biz onu on kat katlayarak söyleyelim!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "'Lâ ilahe illallah=ALLAH 'ta n başka ilah yoktur 1 deyiniz![113] Allah'tan başka ilah bulunmadığına ve benim de Resûlullah olduğuma şehadet getiriniz!"[114] buyurunca, Kureyş müşrikleri öfkelendiler ve ürktüler ![]() "O, bütün ilahları bir tek ilah mı yapmış?! Bu cidden acaip, şaşılacak birşey! Yürüyünüz! Siz ilahlarınıza tapmakta sebat ediniz! Şüphe yok ki, arzu edilecek olan budur! Biz bunu başka bir dinde işitmedik ![]() Bu uydurmadan başka birşey değildir ![]() O Kuran, aramızdan, ona mı indirilmiş?!"[116] diyerek kalkıp gittiler ![]() "Onun yanına hiçbir zaman dönmeyeceğiz! Muhammed'in aldandığı şeylerde hayır yoktur!" dediler ![]() Hâşim Oğulları Yiğitlerinin Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kureyş müşrikleri Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib ile Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Talib Hâşim oğullarıyla Muttalib oğullarının gençlerini topladı ![]() "Her biriniz, yanına keskin bir kılıç aldıktan sonra, Mescid-i Haram'a girdiğim zaman beni takip ede*cektir! Sizlerden her genç, bakacak; Muhammed öldürülmüşse, Kureyş büyüklerinden meselâ İbn Hanzaliye [Ebu Cehil] gibi bir büyüğün yanına oturacaktır!" dedi ![]() "Öyle yaparız" dediler ![]() O sırada Zeyd b ![]() ![]() "Ey Zeyd! Kardeşimin oğlundan bir sezgin var mı?" diye sordu ![]() "Evet! Az önce kendisinin yanında idim" dedi ![]() "Ben onu görmedikçe evime gitmeyeceğim!" dedi ![]() Zeyd, hemen Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Safa tepeciğinin yanındaki evde ashabıyla konuşurken buldu ve durumu kendisine haber verdi ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Talib: "Ey kardeşimin oğlu! Nerede idin? Hayırlı bir işte mi idin?" diye sordu ![]() ![]() ![]() "Evet!" buyurdu ![]() Ebu Talib: "Hemen gir evine!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Rivayete göre; Kureyş müşriklerinin ileri gelenleri Kabe'nin Hicr'inde toplanmış, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ebu Talib ertesi günü sabaha çıkınca, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hâşim ve Muttalib oğullarının yiğitleri de yanında idi ![]() "Ey Kureyş cemaatı! Maksadımı biliyor musunuz?" diye sordu ![]() Müşrikler: "Hayır! Bilmiyoruz" dediler ![]() Ebu Talib durumu onlara haber verdi ve yanındaki gençlere de: "Çıkarınız yanlarınızdakini!" dedi ![]() Gençlerin hepsi birden yanlarındaki yağlı kılıçları çıkardılar ![]() Ebu Talib: "Vallahi, onu [Muhammed (a ![]() ![]() Nihayet, siz de, biz de yok olur gideriz!" dedi ![]() Orada bulunan Kureyş cemaat hayal kırıklığına uğradılar ![]() Hele Ebu Cehil 'in hayal kırıklığı, hepsinden daha ağır, daha beterdi ![]() Kureyş Eşrafının Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kureyş müşriklerinin eşrafından: 1- Utbe b ![]() 2- Şeybe b ![]() 3- Ebu Süfyan Sahr b ![]() 4- Nadrb ![]() 5- Ebu'l-Bahterî b ![]() 6- Esved b ![]() 7- Zem'a b ![]() 8- Velid b ![]() 9- Ebu Cehil Amr b ![]() 10- Abdullah b ![]() 11- Âs b ![]() 12- Nübeyh b ![]() 13- Münebbih b ![]() 14- Ümeyye b ![]() ve onlarla toplanabilen kimseler, bir gün, güneş battıktan sonra Kabe'nin arka yanında toplandılar ![]() "Muhammed'e haber salınız da, onunla konuşunuz, tartışınız; tâ ki mazur görülesiniz, kınan-mayasınız!" dediler ve Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Kavminin eşrafı seninle konuşmak üzere toplandılar, onların yanına gel!" diye haber saldılar ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Onların iyiniyet taşıdıklarını sanıyor, doğru yola erişmelerini son derecede arzu ediyor, yüz çevirmekte direnip durmaları ise kendisinin çok ağırına gidiyordu ![]() Hemen varıp yanlarına oturdu ![]() "Ey Muhammedi Biz seninle konuşalım diye sana haber saldık ![]() Biz vallahi Araplardan, senin kavminin başını derde soktuğun gibi kavminin başını derde sokan bir adam daha bulunduğunu bilmiyoruz! Sen babalara, atalara dil uzattın! Dini ayıpladın! İlahlara dil uzattın! Akıllan akılsızlık, beyinsizlik saydın! Birliği böldün, dağıttın! Aramızda yapmadığın, başımıza getirmediğin kötü iş kalmadı! Eğer sen getirip ortaya attığın o sözlerle mal, servet elde etmek istiyorsan; malca bizden daha zen*gin oluncaya kadar, senin için mallarımızdan mal toplayalım! Eğersen onunla içimizde en büyük şan ve şerefi kazanmak istiyorsan; biz seni seyyid ve ulu kişimiz tanıyalım! Eğer sen onunla kral olmak istiyorsan; seni kendimize kral edinelim! Şayet o sana gelen şey görüp de tesiri altında kaldığın cinlerden bir tâbi1 işi ise-ki bu bazan olabilir-biz seni ondan kurtarıncaya veya senin hakkında mazur sayılıncaya kadar[121] tedavi çareleri araştıralım" dediler ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Dediğiniz şeylerin hiçbirisi bende yoktur! Ben size getirdiğim şeylerle ne mallarınızı istemek, Ne içinizde büyük şeref ve şan kazanmak, Ne de üzerinize hükümdar olmak için gelmiş değilim ![]() Fakat, beni Allah size bir peygamber olarak gönderdi ve bana bir de Kitab indirdi ![]() Sizin (kabul edenleriniz) için, (Cennetle) bir müjdeleyici ve (kabul etmeyenleriniz) için de (Cehennemle) bir korkutup uyarıcı olmamı bana emretti ![]() Ben Rabbimin bana yüklediği elçilik vazifelerini size tebliğ ettim ve sizi öğütledim de! Size getirdiğim şeyi kabul ederseniz, o, dünyada ve âhirette nasip ve azığınız olur! Eğer onu kabul etmez, reddederseniz, Yüce Allah benimle sizin aranızda hükmünü verinceye kadar bana düşen, Allah'ın emrini yerine getirmek üzere, her güçlüğe göğüs gerip katlanmaktır" buyurdu ![]() Kureyş müşrikleri:[122] "Ey Muhammedi Sen iyi bilirsin ki, geçimi bizden daha kıt, daha sıkıntılı kimse yoktur ![]() O halde, seni gönderdiği şeylerle göndermiş olan Rabbinden dile de: Bizi sıkan, daraltan şu dağları ortadan kaldırıp bizden uzaklaştırsın! Yurdumuzu bizim için genişletsin! Geçmiş baba ve atalarımızdan bazı kimseleri de bizim için diriltsin! Bizim için diriltilecek olanlar arasında Kusayy b ![]() Çünkü, o, doğru sözlü bir şeyh, bir ulu kişi idi ![]() Senin söylediğin şeyler hak ve gerçek mi, yoksa bâtıl mı? Ona soralım! O seni tasdik ederse, sen de istediklerimizi yaparsan, seni tasdik eder, doğrularız! Hem bunlarla senin Allah katındaki mevkiini ve dediğin gibi Allah'ın seni peygamber olarak gön*derdiğini öğrenmiş oluruz!" dediler ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ben size bunlarla gönderilmedim ![]() Allah beni ne ile gönderdi ise, ben ancak Allah tarafından size onu getirdim, size onu tebliğ ettim ![]() Eğer getirip tebliğ ettiğim şeyleri kabul ederseniz, o, dünyada ve âhirette sizin nasip ve azığınız olur ![]() Onu kabul etmez, reddederseniz, Yüce Allah benimle sizin aranızda hükmünü verinceye kadar bana düşen, Allah'ın emrini yerine getirmek üzere, her güçlüğe göğüs gerip katlanmaktır!" buyurdu ![]() "Sen bizim için bunları yapmazsan, kendin için Rabbinden birşeyler edin: Söylediğin şeylerde seni tasdik edecek, doğrulayacak, bizi senin üzerinden geri çevirecek bir meleği seninle birlikte göndermesini Rabbinden iste! Yine, Rabbinden iste de: Sana bahçeler, köşkler, altın, gümüş hazineleri versin de, senin geçimini aradığını gördüğümüz çabalardan, bunlarla seni müstağni kılsın! Çünkü, bizim gibi, sen de çarşılarda dolaşıp duruyor; bizim gibi, sen de geçimini arıyorsun! Eğer sen dediğin gibi gerçekten bir peygambersen (kavuşacağın bu nimetlerle) Rabbinin katındaki mevkiini öğrenmiş oluruz!" dediler ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Ben bunları yapmam! Ben bunları Rabbinden isteyecek bir insan da değilim! Zaten ben size bunlarla gönderilmedim ![]() Fakat, Allah beni (getirdiklerimi kabul edenleriniz için Cennetle) bir müjdeleyici ve (kabul etmeyip reddedenleriniz için de Cehennemle) bir korkutup uyarıcı olarak gönderdi ![]() Eğer size getirdiğim şeyleri kabul ederseniz, o, dünyada ve âhirette sizin nasip ve azığınız olur ![]() Onu kabul etmez, reddederseniz, Yüce Allah benimle sizin aranızda hükmünü verinceye kadar bana düşen, Allah'ın emrini yerine getirmek üzere, her güçlüğe göğüs gerip katlanmaktır!" buyurdu ![]() "Öyle ise haydi, Rabbin 'isterse muhakkak yapar dediğin gibi; göğü parçalar halinde üstümüze düşür bakalım?! Sen bunu yapmadıkça, biz sana inanmayız!" dediler ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() "Bu iş Allah'a aittir ![]() O size bunu yapmak isterse yapar!" buyurdu ![]() "Ey Muhammedi Bizim seninle oturacağımızı, kendisinden sormuş olduğumuz şeyleri senden sora*cağımızı ve kendisinden istediğimiz şeyleri senden isteyeceğimizi Rabbin bilmiyor muydu? Ne diye, bize vereceğin cevaplan daha önceden sana öğretmedi? Getirip bize tebliğ ettiğin şeyleri kabul etmediğimiz takdirde kendisinin bize ne yapacağını sana ne diye haber vermedi?! İşittiğimize göre, bunları sana Yemâme'de Rahman diye anılan bir adam öğretiyormuş![123] Biz vallahi hiçbir zaman Rahmân'a inanmayız! Ey Muhammedi Artık sana karşı bir sorumluluğumuz ve kınanacağımız yoktur! Biz, vallahi, senin yakanı bırakmayacağız! Ya biz seni yok edeceğiz, ya da sen bizi yok edeceksin!" dediler ![]() Müşriklerden birisi: "Biz meleklere taparız! Melekler Allah'ın kızlarıdır!" dedi ![]() Başka birisi de: "Allah'ı ve melekleri (sözlerinin doğruluğuna) kefil (tanık) olarak getirmedikçe, sana inanmayız" dedi ![]() Kureyş müşrikleri bunları söyleyince, Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yâ Muhammedi Kavmin sana bazı tekliflerde bulundu ![]() Sen onların tekliflerinden hiçbirini kabul etmedin! Sonra, Allah katındaki mevkiini, dediğin gibi, peygamberliğini öğrenmek, seni doğrulamak ve sana uymak üzere senden kendileri için birşeyler istediler ![]() Sen yine yapmadın! Sonra,yine, kendilerini korkuttuğun azaplardan bir kısmının kendileri için acele getirilmesini senden istediler, yapmadın! Artık vallahi sen gözümün önünde göğe merdiven kurarak çıkıp gitmedikçe ve oradan[124] dediğin gibi peygamber olduğuna şehadet edecek dört de melek yanında getirmedikçe, sana hiçbir zaman inan*mam! Vallahi, bunu yapacak olsan bile seni doğrulayacağımı sanmıyorum!" dedikten sonra, o Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Müşriklerin İstek ve Sorularının Allah Tarafından Cevaplandırılışı "Onlara, Rallilerinin âyetlerinden herhangi bir âyet gelmez ki, onlar muhakkak ondan yüz çevirmiş olmasınlar ![]() İşte, onlar, hak (Kur'ân) kendilerine gelince de onu yalanlamışlardır ![]() Fakat, yakında onlara ne ile alay etmekte olduklarının (dehşetli) haberi gelecektir! Görmediler mi ki, Biz kendilerinden önce nice nesiller helak ettik? Biz onlara, yeryüzünde, size vermediklerimizi vermiştik ve üzerlerine gökyüzünü (yağmuru) bol bol salmıştık ![]() Altlarından ırmaklar akıtmıştık ![]() Öyle iken, onları günahları yüzünden helak edip arkalarından yeni bir nesil olarak başkalarını var ettik ![]() Sana; kâğıt üzerinde yazılı bir kitap indirmiş olsaydık, kendileri de elleriyle onu tutmuş bulunsalardı, yine, o küfür edenler muhakkak: 'Bu, apaçık bir sihirden başka birşey değildir derlerdi ![]() 'Onun üzerine, bir melek indirilseydi yal' dediler ![]() Eğer biz öyle bir melek indirseydik, muhakkak iş bitirilmiş olurdu: Kendilerine bir an bile göz açtırıl*ın azdı! Eğer Biz onu (peygamberi) bir melek yapsaydık, yine, o meleği de bir adam suretinde gösterir ve herhalde, onları yine düşmekte oldukları şüpheye düşürürdük ![]() Andolsun ki: Senden önceki peygamberlerle de alay edildi de, eğlenmekte oldukları şey, içlerinden o maskaralık edenleri çepeçevre kuşaüverdi! De ki: Yeryüzünde gezip dolaşınız! Sonra da bakınız ki, peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl olmuştur?"[126] "Bir Kur'ân ki, dağlar onunla yürütülseydi, veya yer onunla parçalansaydı, yahut ölüler onunla konuşturul s aydı, (o kâfirler yine iman etmezlerdi) ![]() Ne var ki, bütün iş Allah'ındır! İman edenler hâlâ anlamadılar mı ki, Allah dileseydi elbette hepsine birden hidayet ederdi ![]() O kâfirier(e gelince), Allah'ın va'di erişinceye kadar, kendi sun' ve taksirleri, küfürleri, kötü amelleri yüzünden, ya ansızın başlarına büyük bir belâ çatıp duracak, ya da (o belâ) yurtlarının yakınına konacaktır! Şüphesiz ki, Allah va'dinden dönmez! Andolsun ki, senden önceki peygamberlerle de alay edildi ![]() Ben, o küfür edenlere bir müddet için meydan verdim ![]() Uğratıldıkları azap nasıl da dehşetli idi!"[127] "Onlar: 'Bu peygambere ne oluyor? Yemek yiyor ![]() ![]() ![]() Hem o zalimler (mü'minlere de): 'Siz,' dediler, 'büyülenmiş bir adamdan başkasına tâbi olmuyorsunuz ![]() Bak! Onlar senin hakkında ne kötü misaller (kıyaslar) getirip saptılar ![]() ![]() (Allah) Öyle yüce bir Allahtır ki, dilerse sana bu (dediklerinden) daha hayırlısını (verir), altından ırmaklar akan Cennetler verir, saraylar da yapar!"[128] "Biz, senden önce de, peygamberleri bundan başka şekilde göndermedik ![]() Şüphe yok ki, onlar (o peygamberler) de, hem yemek yerler, hem çarşılarda pazarlarda yürür gez*erlerdi ![]() Sizin bir kısmınızı diğer bir kısım için bir ibtilâ (veya imtihan konusu) yaptık ki, sabredecek misiniz (bilinsin) diye ![]() (Bununla birlikte) Senin Rabbin herşeyi hakkıyla Görendir! Bize kavuşmayı ummayanlar: 'Bizim üzerimize de melekler indirilse ya? Yahut biz de Rabbimizi görsek ya?' dediler ![]() Andolsun ki, onlar nefislerinde kibirlendiler, büyük bir azgınlıkla haddi aştılar ![]() "Biz sana kat'iyyen inanmayız! Meğer ki, bizim için şu yerden bir pınar akıtasın! Yahut senin hurmalıklardan, üzümlüklerden bir bahçen olsun da, aralarından şırıl şırıl ırmaklar akı*tasın! Yahut, dediğin gibi, gökyüzünü üstümüze parça parça düşüresin! Yahut Allah'ı ve melekleri kefil (tanık) getiresin! Yahut senin altından bir evin olsun! Yahut semaya çıkasın! Bize oradan okuyacağımız bir Kitab indirmedikçe, göğe çıktığına da asla inanmayız!' dediler ![]() De ki: 'Rabbimin şanı yücedir! Ben Allah'ın Resûlü bir beşerden başkası mıyım?' Kendilerine hidayet (rehberi) geldiği zaman insanların iman etmelerine, ancak 'Allah bir beşeri mi peygamber gönderdi?' demeleri engel olmuştur ![]() (Tarafımdan) söyle onlara: 'Eğer yeryüzünde insanlar gibi sakin sakin yürüyen melekler olsaydı, elbette onlara gökten melek bir peygamber gönderirdik!' De ki: 'Sizinle benim aramda, şahit olarak, Allah yeter!' Çünkü, O, kullarının yaptıklarından hakkıyla haberdardır, her yaptıklarını hakkıyla Görendir! Allah kime hidayet nasip ederse, işte o doğru yolu tutar ![]() Kimi de şaşkınlıkta bırakırsa, artık onlar için Allah'tan başka asla yardımcılar bulamazsın! Biz onları Kıyamet günü körler, dilsizler, sağırlar olarak, yüzükoyun hasrederiz! Onların varacağı yer Cehennemdir ki, ateşi yavaşladıkça Biz onun alevini arttırırız!"[130] "Biz senden önce nasıl peygamberler gönderdikse, seni de öylece, kendilerinden önce nice ümmetler gelip geçmiş olan bir ümmete sana vahyettiğimiz Kur'ân'ı onlara okuman için gönderdik ![]() Onlar Rahmân'ı tanımazlar ![]() 'O, benim Rabbimdir! O'ndan başka, hiçbir ilah yoktur! Ben ancak O'na dayanırım! Benim tevbem de, dönüşüm de yalnız O'nadır!'"[131] " ![]() ![]() ![]() Yahut gökten üstlerine parçalar düşürürüz!"[132] "Şimdi, onlar çarçabuk azabımızı mı istiyorlar?! Fakat, bu onların bölgesine çökünce, (gelecek tehlikelerle) korkutulan onların sabahı ne kötü ola*caktır!"![133] "Birde, onlar Allah'a kızlar isnad ederler ![]() Hâşâ! O'nun sânı bundan tamamıyla münezzehtir!"[134] "Onlar, ondan (peygamberden) yüz çevirdiler de, ona kimi 'Bir öğretilmiş!', kimisi de 'Bir mecnun!' dediler ![]() "Sen, Rabbinin nimeti sayesinde, bir mecnun değilsin!"[136] "Sen, hemen öğütlemekte devam et! Sen, Rabbinin nimeti sayesinde, ne kâhinsin, ne de mecnunsun!"[137] "Hiç şüphesiz, sen büyük bir ahlâk üzerindesin! Sen yakında göreceksin, onlar da görecekler ki, delilik hanginizde imiş?"[138] Onlardan öncekilere de herhangi bir peygamber gelmedi ki, onun hakkında da mutlaka böylece sihirbaz yahut mecnun demişlerdir ![]() Hepsi de, bunu birbirine tavsiye mi ettiler?! Hayır! Onlar, umumiyetle, azgınlar güruhunun ta kendisidirler!"[139] "'İnsanları, korkut! İman edenlere, Rableri katında, kendileri için muhakkak birkadem-i sıdk (şefaat ve ecir) olduğunu müjdele!' diye içlerinden bir Erte yaptığımız vahiy insanlar için şaşılacak birşey mi oldu ki, o kâfirler 'Bu, seksiz şüphesiz, apaçık bir sihirbazdır!' dediler ![]() "O kâfirler, içlerinden, başlarına gelecek tehlikeleri bildiren bir peygamber geldiğine şaştılar da 'Bu, bir büyücü, bir yalancıdır!' dediler ![]() "Onlar seni dinlerken, nasıl dinlediklerini ve fısıldaştıklarını ve o zalimlerin (mü'minlere) 'Siz ancak büyülenmiş bir adama tâbi oluyorsunuz' dediklerini de Biz çok iyi biliyoruz!"[142] "Fakat, o kâfirler hâlâ Kur'ân'ı yalanlama içindeler ![]() ![]() Kureyş Müşriklerinin Yahudilerden Öğrendikleri Sorularla Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kureyş müşrikleri Nadr b ![]() ![]() "Onlara, Muhammed'in sıfatlarını ve sözlerini anlatınız, kendisini onlardan sorunuz! Çünkü, Yahudiler kendilerine ilk Kitab inen millettir ![]() ![]() Bunun üzerine, Nadr b ![]() ![]() ![]() Medine Yahudilerinin bilginlerine, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Sizler bu sahibimizin dinî durumunu bize haber veresiniz diye size geldik!" diyerek, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Yahudi bilginleri: "Size emredeceğimiz üç şeyi ona sorunuz! Eğer onları size haber verirse, kendisi Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir ![]() ![]() ![]() 1- İlk zamanlarda gelmiş geçmiş bulunan gençlerin maceralarının ne olduğunu ona sorunuz ![]() onların çok şaşılacak hadiseleri vardır ![]() 2- Yeryüzünü, doğularına ve batılarına varıncaya kadar gezip dolaşan adamın haberinin de ne olduğunu sorunuz ona ![]() 3- Bir de, kendisine, ruhtan, 'Nedir o?' diye sorunuz bakalım ![]() Size bunları haber verdiği zaman kendisine uyunuz; çünkü o bir peygamberdir! Eğer yapamaz (sorularınızı cevaplayamaz) ise, o yalan uydurucu bir adam demektir ![]() ![]() Nadr b ![]() ![]() "Ey Kureyş cemaatı!" dediler, "sizin aranızla Muhammed'in arasını kesip aralayacak şeyi bulup getirdik size ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Muhammed! 1- İlk zamanlarda gelip geçmiş ve şaşılacak kıssaları bulunan gençlerden, 2- Yeryüzünü, doğularına ve batılarına varıncaya kadar dolaşan adamdan, bize haber ver bakalım ![]() Birde: 3- Ruhtan haber ver ki, nedir o?" dediler ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Sorduğunuz şeyleri yarın size haber vereyim" buyurup, bir istisnada bulunmamış, yani "İnşâal-lah=Allah dilerse" dememişti ![]() Vahyin gelmesi gecikince, müşrikler; "Muhammed Yarın haber vereyim' diye bize söz verdiği halde, kendisine sorduğumuz şeylerden hiçbiri hakkında bize bir haber vermiyor!" diyerek yaygaraya başlamışlardı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sûrede, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kureyş müşriklerinin Yahudi bilginlerinden öğrenip Peygamberimiz (a ![]() ![]() Ruh hakkındaki üçüncü sorulan ise, "Sana Ruh hakkında soruyorlar ![]() ![]() ![]() Kureyş müşrikleri; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçlerinden birisi de: "Şu Kur'ân'ı dinlemeyiniz! Onu birtakım boş ve asılsız sözler yerine koyunuz! Eğlenceye alınız! Belki ona bununla galebe çalarsınız ![]() Eğer siz bir gün onunla münazaraya, tartışmaya kalkarsanız, o size galebe çalar" dedi ![]() Yüce Allah, bunu da, indirdiği âyette şöyle açıkladı: "O küfredenler 'Bu Kur'ân'ı dinlemeyiniz ![]() ![]() ![]() Nadr b ![]() ![]() ![]() Nadr b ![]() ![]() Kendisi bir ara Hîre'ye gitmiş, orada Acem şahlarının hikâyelerini, Rüstem ve İsfendiyar'a ait bir*takım hikâye ve haberleri öğrenmişti ![]() Acem kitapları okur, Hıristiyanlar ve Yahudilerle düşer kalkardı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Hîre'de, bırbıt (ud, kopuz) çalmayı ve Hîrelilerin şarkılarını öğrenmiş; bunları Mekkelilerden birçok kimselere de öğretmişti ![]() Kendisi, şarkıcı iki köle kadın da satın almıştı ![]() Halkı, İslâmiyetten alıkoymak için, bunlarla oyalardı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Kureyş cemaatı! Vallahi, ben ondan daha güzel söylerim ![]() "Muhammed benden ne ile daha güzel konuşurmuş?[157] Ben size anlattığım hikâyeleri nasıl başkalarından yazıp aldımsa, o da bunları başkalarından yazıp almıştır!" der;[158] "Hangimizin sözü daha güzel? Benimki mi, yoksa Muhammed'inki mi?" diye sorardı ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Uhayha, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Nadr b ![]() "İşittiğime göre; sen Muhammed'in sözlerini güzel buluyor, beğeniyormuşsun ![]() ![]() Bunun üzerine, Ebu Uhayha, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Uhayha ilk sözünden döndüğü zaman, Nadr b ![]() ![]() Halbuki, Nadr b ![]() ![]() ![]() "Vallahi, bize bir uyarıcı gelecek olursa, biz milletlerden herhangi birisinden daha çok, doğru yolu tutarız" demişti ![]() Yüce Allah, bu münasebetle indirdiği âyette şöyle buyurdu: "Onlar; kendilerine azapla korkutucu (bir peygamber) gelirse, herhalde, (diğer) ümmetlerden her*hangi birisinden daha ziyade doğru yolu tutacaklarına, yeminlerinin bütün hızıyla Allah'a and etmişlerdi ![]() Fakat, onlara azapla korkutan (bir peygamber) gelince, bu onların (haktan) uzaklaşmalarından başka birşey artırmadı ![]() Nadr b ![]() "Bunlar, öncekilerin masallarıdır! Ben de size, Allah'ın indirdiği gibi, indireceğim!" derdi ![]() Kur'ân-ı Kerîm'de içinde "esâtîr" kelimesi geçen sekiz âyet, Nadr b ![]() ![]() Nadr b ![]() "O, getirdiği kitap üzerinde, ancak, şu Esved b ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, indirdikleri âyetlerle bu isnad ve iftirayı da şöyle reddetti: "Andolsun ki, biz onların 'Bunu ancak bir beşer öğretiyor!' diyeceklerini biliyoruz ![]() Haktan sapmak suretiyle kendisine nisbet edecekleri o (sanığın) dili Acemî'dir, bu Kur'ân'ın dili ise apaçık Arapça bir dildir ![]() "O küfredenler, 'Bu (Kur'ân) onun uydurduğu yalandan başka (birşey) değildir ![]() ![]() 'Onun başkasına yazdırıp, kendisine sabah akşam okunmakta olan eskilere ait masallardır' dediler ![]() De ki: 'Onu göklerde ve yerdeki bütün gaybı bilen (Allah) indirdi ![]() "De ki: 'Andolsun, bütün insanlar ve cinler şu Kur'ân'ın bir benzerini meydana getirmek üzere bir araya toplansalar ve birbirlerine yardımcı da olsalar, yine, onun benzerini meydana getiremezler ![]() Nadr b ![]() ![]() ![]() "Sen Kureyşîlerin yakın bir zamanda vurulup yere düşeceklerini ve bunun sana Allah tarafından vahyedildiğini söylüyormuşsun, öyle mi?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet, ben söyledim! Sen de onlardansın!" buyurdu ![]() Yüce Allah, Rasülüne indirdiği ayette "Yakında o cemaat bozulacak, onlar arkalarını dönüp kaça*caklar" buyurmuş; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Nadr b ![]() ![]() ![]() Peygamberimizin Ümmîliği ve Bütün Hayatının Belliliği, Bildiklerini İlahî Vahiy İle Bildiği ve Bildirdiği Kur'ân-ı Kerîm'de açıkça bildirildiği üzere, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Arap kavmi de, genellikle ümmî idiler ![]() Bunu, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Biz ümmî bir cemaatız ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Sen, bundan önce, hiçbir kitap okur değildin ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Müşriklerin arasında, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() aklınızı kullanmaz mısınız?'"[173] buyurularak inkâr ve itiraz damarlarına basıldığı halde, Mekkeli müşrikler susmuşlar, susmak zorunda kalmışlarsa, bu ancak Peygamberimiz Aleyhiselamın hayatından kendilerince bilinmeyen bir taraf bulunmadığını gösterir ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bu gerçeği de, Yüce Allah, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "İşte, Biz, sana da böylece Emrimizden bir Ruhu variyettik ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bu gerçek de, Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle açıklanır "Sahibiniz (doğru yoldan) sapmadı, bâtıla da inanmadı ![]() ![]() "O, âlemlerin Rabbinden indirilmedir! Eğer (Peygamber) bazı sözleri Bize karşı kendiliğinden uydur*muş olsaydı, onun sağ elini (kudret ve kuvvetini) alıverirdik! Sonra da, hiç şüphesiz, kendisinin kalb damarını koparırdık ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() 1- Nûh Tufanı[178] anlatıldıktan sonra: "Bunlar gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz ![]() Onları bundan önce ne sen biliyordun, ne de kavmin biliyordu ![]() O halde, sen de (Nûh gibi) katlan! Akıbet, hiç şüphesiz, takvaya erenlerindir!"[179] 2- Hz ![]() ![]() ![]() "Bunlar sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir ![]() Meryem'i onlardan hangisi himayesine alacak, diye kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin ![]() ![]() 3- Yûsuf (a ![]() ![]() "Bu (kıssa) sana vahiy ile bildirmekte olduğumuz gayb haberlerindendir ![]() (Yoksa) onlar hile yaparak işleyecekleri işi kararlaştırdıkları zaman sen onların yanlarında değildin ![]() 4- Musa (a ![]() ![]() "Musa'ya o emri vahyettiğimiz vakit, sen batı tarafında (bulunuyor) değildin, görenlerden de değildin ![]() Fakat, Biz daha birçok nesiller yarattık da, onların (ömürleri) uzadıkça uzadı ![]() Sen, Medyen ahalisi içinde ikamet edici olup da, âyetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş de değilsin! Ancak (geçmişlerin haberlerini sana) gönderenler, Biziz! Musa'ya nida ettiğimiz vakit de, sen Tûr'un yanında değildin! Fakat, sen Rabbinden bir rahmet olarak (gönderildin) ![]() Olur ki, onlar iyice düşünüp öğüt kabul ederier ![]() Meallerini yazdığımız bu âyetler; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Güneş, Ay gibi semavî ecramdan her birinin birer yörüngede yüzdükleri, döndükleri,[186] Güneşin kendi karargâhına doğru seyrve cereyan ettiği,[187] Göklere muvazene kanununun konulduğu,[188] Semanın ilk halinin gaz olduğu,[189] Dünyanın döndüğü,[190] Her canlı şeyin sudan yaratıldığı, su ile canlı kılındığı,[191] Âdem oğullarının zü niyeti eri ne zerreler halinde iken Yüce Allah tarafından idrak ve şuur veril* erek ilahî rububiyetin ikrar ettirilmiş olduğu,[192] Bazı ürünlerin ilkah edici, aşılayıcı rüzgârlar gönderilerek meydana gelmelerinin sağlandığı,[193] Salanlarında görülen harikulade işlerin kendilerine Allah tarafından ilham yoluyla yaptırılmakta olduğu,[194] Yerde yürüyen, havada uçan hayvanların da, insanlar gibi, birer topluluk oldukları,[195] Ruhun mahiyetini kavramaya insan ilminin yetmeyeceği,[196] İnsanların bütün tutum ve davranışlarının istinsah edilmekte (filme alınmakta) olduğu,[197] Cansız, dilsiz sanılan şeylerin de insanların kolay kolay anlayamayacakları özel dillerle Allah'ı teşbih ettikleri, [198] İki denizin, aralarına konulan perde ile, sularının birbirlerine karışmamalarının sağlandığı,[199] Üç bin küsur yıl önce denizde boğulan Firavunun cansız cesedinin (karada yüksekçe bir yere) atılıp arkasından geleceklere ibret olmak üzere korunacağı,[200] Bir sultan'la (aşıp bastırıcı bir araçla) göklerin sınırlarının (uzayın) aşılabileceği,[201] Göklerde de, yerdekiler gibi yaratıklar bulunduğu ve Allah dilediği zaman onların yerdekilerle biraraya getirileceği,[202] İlim ve fen dünyasınca ancak son zamanlarda farkına varılabilen; semanın genişletilmekte olduğu (Zâriyât: 47) gerçeği ve daha birçok gerçekler Yüce Allah tarafından vahiy ile bildirilmemiş olsay*dı, Peygamberimiz (a ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
'''İslam Tarihi''' |
![]() |
![]() |
#30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() '''İslam Tarihi'''Puta Tapanların Peygamberimiz (a ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Kabe'nin çevresinde, tapılmak üzere dikilmiş, kurşunla berkitilmiş[208] üçyüz altmış put bulunuyordu ![]() O sırada, Nadr b ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() "Siz de, ve Allah'ı bırakıp tapmakta olduklarınız da, hiç şüphesiz, Cehennem odunusunuz! Siz oraya gireceksiniz! Onlar (tapmakta olduğunuz yalancı tanrılar) eğermabud olsalardı, oraya girmeye*ceklerdi ![]() ![]() ![]() Putları aleyhinde okunan âyetler Kureyş müşriklerinin çok ağırına gitti ![]() O sırada oraya Abdullah b ![]() ![]() Cemaatin susup durduğunu görünce: "Neye daldınız?![215] Sizin neyiniz var?"[216] diye sordu ![]() Velid b ![]() "Biraz önce, Abdulmuttalib'in oğluna karşı Nadr b ![]() ![]() ![]() ![]() "Vallahi, onu bulsaydım, kendisiyle tartışmaya tutuşur ve muhakkak dâvayı ben kazanırdım![219] Sorunuz Muhammed'e" dedi, "Allah'tan başka, tapılan herşeyle, onlara tapan herkes Cehennemde midir? Öyle ise, biz meleklere tapıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() "Çağırın onu bana!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() "Ey Muhammed! Bunu sen mi söyledin?" diye sordu ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet!" buyurdu ![]() Abdullah b ![]() "Ey Muhammed! Bu söylediğin şey, yalnız bizim ilahlarımıza mı mahsus, yoksa Allah'tan başkası*na tapan herkese mi şâmildir?" diye sordu ![]() Peygamberimiz Aleyhiselam: "Evet! Allah'tan başkasına tapan herkese şâmildir!" buyurunca,[223] Abdullah b ![]() "Şu Beyt'in (Kabe'nin) Rabbine andolsun ki: dâvayı ben kazandım ![]() Meryem oğlu İsa'nın bir peygamber olduğunu söyleyen, onu da, anasını da hayırla anan, öven sen değil misin? Pekâlâ bilirsin ki: Hıristiyanlar bu ikisine tapıyorlar! Üzeyr'e de, meleklere de tapılıyor![225] Meleklerin salih kullar olduğunu, İsa'nın salih bir kul olduğunu söyleyen sensin, değil mi? Halbuki, şu Benî Müleyhler meleklere tapıyorlar! Şu Hıristiyanlar İsa'ya tapıyorlar! Şu Yahudiler de Üzeyr'e tapıyorlar![226] Yahudiler Üzeyr'e, Hıristiyanlar Mesih'e, Benî Müleyhler meleklere tapıyor değiller mi?[227] Eğer bütün bunlar Cehennemde iseler, biz de, ilahlarımız da, onlarla birlikte bulunmaya razıyız!" deyince, müşrikler sevindiler[228] Güldüler,[229] bağrıştılar ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Her kim, Allah'tan başka, kendisine tapılmasını isterse, o, kendisine tapanlarla birliktedir![231] Çünkü, bunu (onlara tapmayı) onlara şeytanlar emretmişlerdir!" buyurdu ![]() Bunun üzerine, inen âyetlerde şöyle buyuruldu: "Şüphe yok ki, kendileri için Bizden en güzel (bir saadet) sebketmiş (takdir olunmuş) olanlar, işte bunlardır ki, oradan (Cehennemden) uzaklaştırılmışlarıdır ![]() ![]() Gerek İsa b ![]() ![]() ![]() ![]() Kureyş müşriklerinin meleklere taptıklarını söylemeleri ve meleklerin de Allah'ın kızları olduğunu iddia etmeleri üzerine,[234] Yüce Allah, indirdiği âyetlerde şöyle buyurdu: "'O çok Esirgeyici (Allah), bir evlat edindi' dediler ![]() O'nun sânı (böyle şeylerden) münezzehtir, uzaktır ![]() Hayır! Onlar ('evlat edinildi' denilenler) ikrama mazhar kılınmış kullardır ![]() Bunlar (melekler) sözleri ile asla O'nun (Allah'ın) önüne geçmezler (Allah emretme dikçe, hiçbir şey söylemezler) ![]() Bunlar O'nun (Allah'ın) emriyle hareket ederler ![]() Önlerindekini de, arkalarındakini de hep O bilir ![]() Bunlar O'nun rızasına ermiş olanlardan başkasına şefaat edemezler ![]() Bunlar O'nun (Allah'ın) korkusundan titreyenlerdir ![]() Bunlardan kim (şeytanın dediği gibi) 'İlah O değil, benim!' derse, onu derhal Cehennemle ceza*landı racağız!"[235] Abdullah b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, bu hususta indirdiği âyetlerde de, şöyle buyurdu: "Meryem'in oğlu bir misal olarak (ileri) sürülünce, kavmin bundan (şımanp kahkahalarla) gülüyor*lardı ![]() 'Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?' Bunu sana karşı (bâtıl) bir mücadeleden başka (bir maksatla ortaya) atmadılar ![]() Doğrusu, onlar çok düşman bir kavimdir ![]() O (İsa) Bizim kendisine nimet (peygamberlik) verdiğimiz, İsrail oğullarına (ibret verici, babasız yarat*mak gibi) bir misal yaptığımız bir kuldan başkası değildi ![]() Eğer Biz dileseydik, size bedel, yeryüzünde ardınızda kalacak melekler yaratırdık ![]() Şüphe yok ki, o Saat'in (Kıyametin) ilmi, kendisiyle bilinenlerdendir ![]() Artık buna karşı sakın şüpheye düşmeyiniz! Onlara de ki: 'Bana tâbi olunuz! (Sizi davet ettiğim) bu yol, doğru bir yoldur! Sakın sizi şeytan çevirmesin! Çünkü, o sizin açık bir düşmanınızdır' İsa, o apaçık delilleri getirdiği zaman, İsrail oğullarına şöyle demişti: 'Ben size gerçek Hikmeti getirdim ![]() Bir de, hakkında ihtilafa düştüğünüz şeylerden bazısını da size açıklayayım diye (geldim) ![]() Artık, Allah'tan korkun, bana tâbi olun! Şüphe yok ki, Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir ![]() Sonra, aralarından partiler (çıktı da) ihtilafa düştüler ![]() Artık, pek acıklı bir günün azabından vay o zulmedenlere! Onlar kendileri farkında olmayarak başlarına gelecek Saatten başkasını mı gözlüyorlar?! Dostlar o gün birbirlerine düşmandır-takvâ sahipleri müstesna!"[237] Übeyy b ![]() ![]() ![]() Kureyş müşriklerinden, içlerinde Übeyy b ![]() ![]() ![]() ![]() Übeyy b ![]() "Muhammed'in 'Hiç şüphesiz, Allah ölüleri diri İte çektir1 dediğini görmüyor musunuz?" dedi ve sonra da: "Lâtve Uzzâ'ya andolsun ki, onun yanına vanp tartışacak, kendisine galebe çalacağım!" dedi ![]() Gerek Übeyy b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Übeyy b ![]() ![]() ![]() ![]() "Ey Muhammedi Demek sen, çürüdükten sonra,[242] şu kemiği[243] İlahının,[244] Allah'ın dirilteceğini söylüyorsun ha!?" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet! Bunu ben söylüyorum!" buyurdu ![]() Übeyy b ![]() "Demek sen bunu çürüdükten sonra Allah'ın dirilteceğini sanıyor, mümkün görüyorsun ha!?" dedi ![]() ![]() ![]() "Ey Muhammedi Bunu, çürüdükten sonra, kim diriltecek?[251] Biz, öldüğümüz ve şu çürümüş kemik olduğumuz zaman, iade mi olunacakmışız?! Biz bunun gibi olunca, kimmiş diriltecek bizi?!" dedi ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Evet![253] Allah seni de öldürecek![254] Onu da,[255] böyle olduktan sonra[256] seni de Allah dirilte*cek[257] sonra da, seni Cehenneme sokacaktır!" buyurdu ![]() Bunun üzerine Yüce Allah tarafından indirilen âyetlerde şöyle buyuruldu: "İnsan, kendini bir nutfeden yarattığımızı görmedi mi ki; o açıktan açığa aşırı bir mücadeleci, kav*gacı kesilmektedir! O, kendi yaratılışını unutarak, bize bir misal getirdi: 'Bu çürümüş kemiklere kim can verebilir?!1 dedi ![]() De ki: 'Onları, ilk defa yaratan, diriltecek! O, her yaratmayı hakkıyla bilendir ![]() O, yemyeşil ağaçtan sizin için bir ateş çıkarandır ![]() İşte bakınız: Ateşi ondan çakıp alıyorsunuz ![]() Gökleri ve yeri yaratan, kendileri gibisini yaratmaya kadir değil midir? Elbette kadirdir! O, bütün kâinatı yaratandır ![]() Herşeyi hakkıyla bilendir ![]() Onun emri, birşeyi dilediği zaman, ona ancak 'Ol! demesinden ibarettir ![]() O da, oluverir! Demek, herşeyin mülk ve tasarrufu kendi Elinde bulunan Allah'ın şanı ne kadar yücedir, münezze-htir!"[259] Aynı konuda indirilmiş olan âyetlerden bazılarında da, şöyle buyurul m aktadır "Dediler ki: 'Biz bir sürü kemik, kırıntı ve döküntü (halinde bir toprak) olduğumuz vakit mi hakikaten yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?!1 De ki: 'Gerek bir taş, gerek demir olunuz! Yahut, göğüslerinizde büyüyen herhangi bir halk olunuz! Muhakkak, diriltileceksiniz!' 'Öyle ise, bizi kim (dirilterek) geri çevirebilecek?!' diyeceklerdir ![]() Sen onlara de ki: 'Sizi ilk defa yaratmış olan!' O vakit sana başlarını sallayacaklar da (alay ederek): 'Ne vakit o?!' diyecekler ![]() De ki: Yakın olması umulur!' (Allah'ın) sizi çağıracağı gün, hemen (kabirlerinizden kalkıp) O'nun emrine icabet edeceksiniz ve sanacaksınız ki (kabirlerinizde) pek az bir müddet kalmışsınız ![]() "Kaf! O çok şerefli Kur'ân'a andolsun ki: (İmandan nasibi olmayanlar, peygambere, peygamberin bildirdiklerine inanamazlar!) Doğrusu, o kâfirler, kendilerine içlerinden âhiretazabıyla korkutucu (peygamber) geldi diye, şaştılar da: 'Bu çoktuhaf birşeylBiz öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi (tekrar hayata dönecekmişiz?! Bu (ihtimalden) uzak bir dönüştür!' dediler ![]() Toprak onlardan neleri (yiyip) eksiltir, bizce malûmdur! Nezdimizde (herşeyi) hıfz (ve tesbit) eden bir Kitab vardır ![]() Müşriklerin Peygamberimiz (a ![]() ![]() 1- Mekkeli müşriklerin[262] inkarcı ve itirazcılarından[263] olan ve Peygamberimiz (a ![]() ![]() 1- Velid b ![]() 2- Âs b ![]() 3- Esved b ![]() 4- Esved b ![]() 5- Haris b ![]() ![]() ![]() ![]() Bu adamlar; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz Muhammed (a ![]() ![]() ![]() Onun içi, usul ve füru1 ilimleriyle dolu idi ![]() İlmin en nefislerini, ahkâm ve ahlâk ilminin en incelerini, geçmiş ümmet ve peygamberlere ait kıs*saların en gizli noktalarını,[273] Allahtan başkasının bilemeyeceği gayb haberlerini bildiriyordu ![]() Edebleri ve ahlâkî faziletleri[275] öğreti yordu ![]() Bütün belagat ve fesahat sahipleri ve ilim adamları,[277] Kur'ân-ı Kerîm'in fesahat ve belagatı, derin*liği, genişliği karşısında acizlik ve hayranlık içinde kalıyorlardı ![]() Bu mübarek Kitabda yer alan ve putperestliği yeren, putperestlerin Cehenneme atılacaklarını bildiren âyetler, Kureyş müşriklerini kızdırmaktaydı ![]() Bunun için, yukarıda adlarını andığımız kişiler, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Eğer bizim sana iman etmemizi istiyorsan, bize; içinde Lâfa, Uzzâya, Menât'a tapmayı bırak-mak[280] ve ilahlarımızı yermek ![]() ![]() Eğer Allah sana öyle bir Kur'ân indirmezse, sen kendinden uydur![286] Yahut, şu elinde bulunandakinin tehdit âyetlerini tebşir âyetine, tebşir âyetini tehdit âyetine, haramı helale, helali harama çevir![287] Azab âyeti yerine rahmet âyetini koy! İlahları ve onlara tapmayı yeren âyetleri onun içinden çıkar![288] (Öylece) sana inanalım,[289] sana tâbi olalım!" dediler ![]() Onların bundan maksatlan, alay etmek,[291] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, Yüce Allah, indirdiği âyetlerde şöyle buyurdu: "Âyetlerimiz onlara apaçık deliller olarak okunduğu zaman, (öldükten sonra) bize kavuşmayı ummayan onlar: 'Sen ya bize bundan başka bir Kur'ân getir! Ya da onu değiştir!' dediler ![]() Sen, de ki: 'Onu kendiliğimden değiştirmek, benim için, hiç olmayacak şeydir ![]() Rabbime isyan edecek olursam, şüphesiz, büyük bir günün azabından korkarım ![]() De ki: 'Allah dileseydi bana bu Kufân'ı indirmezdi ![]() ![]() ![]() 2- Bir gün; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Biz sana bir haslet teklif edeceğiz ki, onda hem senin için, hem bizim için iyilik vardır!" dediler ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ne imiş o?" diye sordu ![]() "Ey Muhammed! Gel, sen bizim dinimize tâbi ol; biz de senin dinine tâbi olalım ![300] Sen bizim ilahlarımız olan Lâtve Uzzâ'ya bir yıl tap; biz de senin İlahına bir yıl tapalım ![301] Sen bizim ilahlarımıza bir ay tap; biz de senin İlahına bir ay tapalım ![302] Sen bizim ilahlarımıza bir gün veya bir ay veya bir yıl tap; biz de senin İlahına bir gün veya bir ay veya bir yıl tapalım ![303] Böylece bizimle senin aramızda barış meydana gelsin ve aramızdaki düşmanlık gitsin![304] Ey Muhammed! Eğer senin taptığın bizim taptığımızdan daha hayırlı,[305] senin işin bizimkinden daha doğru ise,[306] biz ondan nasibimizi almış oluruz ![]() Eğer bizim işimiz daha doğru ise,[308] sen de ondan nasibini almış olursun!" dediler ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Ben Allah'a ibadet ederken başkasını O'na şerik koşmaktan Allah'a sığınırım!" buyurdu ![]() Zaten, Peygamberimiz (a ![]() ![]() "De ki: 'Gökleri ve yeri yoktan var eden ki, O yedirip besliyor, Kendisi ise yedirilip beslenmiyor (böyle şeyden münezzeh bulunuyor)! Ben Allah'tan başkasını mı tanrı edinecekmişim?!' De ki: 'Bana, hakikaten, Müslüman olanların birincisi olmaklığım emredildi! 'Sakın Allah'a eş tutan*lardan olma!' (buyuruldu) ![]() Müşrikler: "Öyle ise, bazı ilahlarımıza elini sür! Biz de seni tasdik edelim ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah, onlar hakkında indirdiği âyetlerde[314] ve sûrede[315] şöyle buyurdu: "De ki: 'Siz, ey câhiller! Bana Allahtan başkasını mı tapmamı emrediyorsunuz?!' Andolsun ki: Sana da, senden önceki (peygamber)lere de şu vahyolunmustur: 'Eğer (Allah'a) şerik tanırsan (bütün) amel(ler)in boşa gider ve sen, muhakkak, hüsrana düşenler*den olursun!' Hayır! Sen ancak Allah'a kulluk et! Şükredenlerden ol!"[316] "De ki: 'Ey kâfirler! Ben sizin tapmakta olduklarınıza tapmam! Benim (Kendisine) ibadet(te devam) ettiğime de siz ibadet ediciler değilsiniz ![]() Ben (zaten) sizin taptıklarınıza (hiçbirzaman)tapmış değilim! Siz de benim ibadet etmekte olduğuma (hiçbir vakit) ibadet ediciler değilsiniz! Sizin dininiz size, benim dinim de bana!'"[317] Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() Bir gün Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yâ Rasûlallah! Beni irşad et![329] Allah'ın sana öğrettiği şeylerden, bana da öğret!" demeye,[330] kendisine Kur'ân okumasını Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() İbn Ümmi Mektum'un böyle araya girip Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisini meşgul ettiği,[334] Velid b ![]() ![]() İbn Ümmi Mektum isteğini çoğaltınca da, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, Yüce Allah, indirdiği Abese sûresinde Peygamberimiz (a ![]() ![]() "Yüzünü ekşitip çevirdi, kendisine o âmâ geldi diye! (Onun halini) sana hangi şey bildirdi? Belki o (senden öğrenecekleriyle günahlarından) temizlenecekti ![]() ![]() (Amma, zengin olduğu için) kendisini müstağni gören (adam yok mu?) İşte, sen onu karşına alıyor (ona yöneliyor)sun! Halbuki, temizlenmemesinden (imana gelmemesinden) sana ne? Amma, sana koşarak gelen kişi, o (Allah'tan) korkar olduğu halde, sen onu bırakıp da (öteki ile) oyalanırsın ![]() Sakın (bir daha böyle yapayım deme!) Çünkü, o (Kur'ân) bir öğüttür! Binaenaleyh, onu dinleyen beller ![]() O (Allah katında) çok şerefli, kadri yüce, tertemiz kılınmış sahifelerdedir ![]() Kıymetli, sevgili, takva sahibi katiplerin elleriyle (yazı İm ıştır) ![]() Bundan sonra, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Müşriklerin Peygamberimiz (a ![]() ![]() Kureyş müşrikleri; Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşağılık adamlarını kışkırttılar, Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Ona şairlik, sihirbazlık, kâhinlik ve mecnunluk ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() Yüce Allah; müşriklere karşı Peygamberimiz (a ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer Müslümanlara gelince; Müşrikler onları yakalıyorlar, çıplak vücutlarına demir gömlekler giydiriyorlar, kızgın güneşin altına yatırıp vücutlarının yağlarını eritiyorlardı! Müşriklerden hiçbiri yoktu ki, yaptıkları dayanılmaz işkencelerle istediklerini onlara söyletmesin![345] Ancak, Bilal-i Habeşî'ye söyletemediler ![]() Kureyşfl erden her kabile; içlerinden Müslüman olanları,[347] Peygamberimiz (a ![]() ![]() Hapsetmek, Dövmek, Aç ve susuz bırakmak, Mekke'nin en sıcak saatlerinde, en sıcak yerlerinde güneş altında tutmak ![]() ![]() ![]() Kimisi karşılaştığı ağır işkencelere dayanamayıp dininden dönüyor; kimisi de direniyor, dönmüyor, Allah da onu dininden dönmekten koruyordu ![]() Ammar b ![]() ![]() ![]() Ebu Cehil şerefli ve arkalı bir kimsenin Müslüman olduğunu işitince varıp ona çatıyor, hakaret ediy*or "Sen babanın dinini bıraktın ha! Halbuki, o senden daha hayırlı idi ![]() ![]() Eğer Müslüman olan zât ticaretle uğraşan bir kimse ise, ona: "Vallahi, senin ticaretini durgunluğa uğratacağız, servetini yok ettireceğiz!" derdi ![]() Müslüman olan zayıf ve fakir bir kimse ise, onu döver, aldatıcı sözlerle kandırmaya[352] ve Müslümanlıktan döndürmeye çalışırdı ![]() Abdullah b ![]() "Resûlullah (a ![]() ![]() ![]() Abdullah b ![]() "Evet!" dedi ![]() ![]() Hatta kendisine 'Allah'tan başka, Lât ve Uzzâ da tanrı mıdır?' diye sorarlar, o da 'Evet!' derdi ![]() Yanlarından geçmekte olan cual (yellengen) böceğini gösterip, 'Şu cual de, Allahtan başka, tanrın mıdır?' diye sorarlar; o da, kendisine yaptıkları ağır işkenceden kurtulabilmek için 'Evet!' derdi ![]() Ayılıp aklı başına geldiği zaman ise, tevhide dönerdi ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|